VIP / Kore Dizisi

2019 yılının en iyi dizilerinden biriyle sizlerleyim. SBS kanalında yayımlanan dizi 16 bölümden oluşuyor. Dizinin senaristliğini Hae Won yaparken yönetmen koltuğunda Lee Jung Rim oturuyor. Dizinin konusu, Park Sung Joon VIP mağaza departmanının takım lideridir. Prestijli bir üniversiteden mezun olduktan sonra şirkete girmiştir ve yetenekli biri olması ile birlikte, elinde birçok fırsatı ve hırsları vardır. Park Sung Joon’un karısı Na Jung Sun parlak kişiliğe sahip güçlü bir kadın ama çoğu insan onun yaşadıklarından habersizdir

Diziyi izlememe sebep olan Jang Nara oldu. Jagn Nara kaliteli senaryolarda yer aldığı için benim için 1-0 önde başladı diyebilirim. Lee Sang Yoon'u severim genelde yer aldığı yapımlardan olacak oyunculuğunu çok donuk buluyorum. Buradaki rol için biçilmiş kaftan diyebilirim. Gerçi canlandırdığı karakterlere bakınca hepsi donuk tiplerdi. Jang Na Ra'nın canlandırdığı Na Jung Sung;  çalıştığı şirketin VIP müşterileri ile ilgilenen bir ekibin başındaki takım lideri. Pratik bir zekâya ve parlak bir kişiliğe sahiptir. Onun güçlü karakterini fazlasıyla sevdim diyebilirim. Rolünün hakkını verdiğini düşünüyorum.

Konusu daha çok hayatın içinde. Sadakatsizlik, çalışma politikası, dostluklar, güven ve daha fazlası. Eğer "kim yaptı?" sorusunu merak etmeyecekseniz diziyi beğenmeyebilirsiniz. 

Hakikatten kim yaptı?

Uyarı; spolier içerir.

En çok neyi sevdin derseniz. İnsanların birbiriyle olan ilişkileri ve bu ilişkilerin içinde karmaşıklığı senarist çok güzel tasvir etmiş. Ama bir tek senaryoyla bitmeyen bir oyuncu kadrosu vardı. Gerçek anlamda iyi canlandırılmış karakterler.  Jang Na Ra'nın canlandırdığı Na Jung Sung'un çok sevdiği kocası tarafından aldatıldığını öğrenmesiyle başlayan o duyguyu durumunu gerçekten yaşamış gibi hissettirdi. Kendisinin şu zamana kadar canlandırdığı en iyi karakterdi. İçinde yaşadığı acıyı iliklerinize kadar hissettirdi. Güzel ağladı ama bir o kadar güçlüydü. Harikaydı. 

Dizide en çok Pyo Ye Jin'in canlandırdığı Yoo Ri'den nefret ettim. Evet, yaşadıkları kolay olmayabilir ama çözümü yaptığı hatalar olmamalıydı. Yaptığı hatalardan ders çıkarmayan ve o hatalarda ısrar eden bir karakterdi. Aldatan eşten ise şiddetle nefret ettim. Adamın görünen tek cezası karısının fotoğraflarını görünce mutlu anları hatırlayıp ağlaması oldu. O iş işten geçtikten sonra..

Bu kadar durumun içinde en çok sevdiğim ikinci karakter Jung Joon Won'un canlandırdığı Cha Jin Ho oldu. Nasıl sempatik nasıl tatlı nasıl iyi bir insansın. Hyun Ah'ın peşinden koşması, onu kendine sonunda aşık etmesi. Sonunda birlikte olmaları beni dizide en çok teselli eden ilişki oldu.

Dizinin müzikleri; NEON "Nothing's Right" Gain "Set Me Free" Elaine "Don't Bring Me Down" Jang Jae In "Shame On You" KLANG "Everything Goes By"

Diziyi henüz izlememiş, aklında soru işareti olan kişiler için bir kaç kelam edip yazımı sonlandıracağım. Dizi kesinlikle kaliteli bir senaryoya sahip. Dizi biraz yavaş ilerliyor olsa da konusu ve merak uyandıran sahneleriyle sizi içine çekecek. Özellikle Jang Na Ra'nın güzel oyunculuğunu seveceğinizi düşünüyorum. Şimdiden iyi seyirler.

Dizi için puanım; 9/10

Whisper / Kore Dizisi

• SBS kanalında yayınlanan Whisper, bir dedektif ile bir hâkimin 'Taebaek' adlı büyük bir hukuk firmasının yolsuzluklarını ortaya çıkarma mücadelesini konu almaktadır. Dizinin senaristliğini  Lee Park Kyung-Soo yaparken yönetmen koltuğunda  Myung Woo oturuyor. Yönetmenin daha önceki yapımları Fashion King dizisini izlemiştim

• Lee Bo Young dizide ağır suçlar biriminde şef olan Dedektif Shin Young-Joo karakterini canlandırmaktadır. Daha önce I Can Hear Your Voice, God's Gift - 14 Days dizilerinde izledim. O, mesleğini büyük bir tutku ile yapan karizmatik bir kadın dedektiftir. Onun karakteri dışarıdan bakınca soğuk biri gibi görünmesine rağmen aslında sıcacık bir kalbi vardır. Bir gün babasına bir iftira atılır ve babası hapse girer. Bunun üzerine babasının suçsuzluğunu kanıtlamak için mücadele etmeye başlar. Ancak, görevinden alınarak polislikten atılır.

• Lee Sang Yoon dizide adaletli ve erdemli bir hâkim olan Lee Dong-Joon karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Angel Eyes, Second 20's, On the Way to the Airport, About Time dizilerinde izledim. Onun karakteri sıcak kalpli ve merhametli birisidir. Zorda kalanlara her zaman yardım etmeye çalışır. Lee Sang Yoon tek tip oyunculuk sergiliyor. Daha önce böyle intikam veya daha ağır ilerleyen dizilerde izledim. Güzel seviyor mu karakterleri seviyor. Fakat bazen izlerken sıkılıyorum. Bu dizide intikam dizisi olduğu için zaten götürdü. 

• Dizi konusu itibariyle biraz ağır ilerledi. İlk bölümler ağır geçmiş olsa da ikinci yarısından sonra entrikalarla süslendi. Hukuk konulu dizilerde genelde hukuk terimleri çok kullanılır. Fakat bu dizide kullanılmasına rağmen anlaşılırdı. Hukuk, polisiye, entrika, suç gibi türde diziler intikam temalı oluyor. Ağırlıklı olarak işleniyor. Akıllıca ve mantıklı olarak kurgulandığında hakikatten izlemeye doyamıyorsun. Bu dizide orta tadındaydı.

Dizi için puanım; 6,9/10

About Time / Kore Dizisi 💖

Ana teması Justin Timberlake'in oynadığı Zamana Karşı filminden alınmış izlenimi uyandıran bir dizi olduğunu söylemden geçemeyeceğim. Dizi, insanların yaşam sürelerini görebilme yeteneğine sahip olan bir genç kızın ) etrafında dönmektedir. Bir gün, onun yaşam süresini durdurabilen bir adamla karşılaşır ve ona aşık olur.

Lee Sung Kyung'u ilk kez it's okay, that's love'da izledim. Sonrasında yer aldığı yapımlarla beraber harika işler ortaya çıkardı. Oynadığı rollerin hakkını sonuna kadar veren bir oyuncu. Onun dizilerini izlerken tereddüt etmiyorum. Çünkü o işin iyi olacağını biliyorum. Bu dizide canlandırdığı karakteri çok sevdim. Lee Sang Yoon, askerden geldikten sonra Angel Eyes diziyle izlemiştim. Güzel bir dizi olmasına rağmen bir türlü beni yakalayamamıştı. Fakat yakışıklı ve yetenekli oyuncu. Sonrasında Liar Game ile güzel bir iş ortaya çıkardı. Sonrasında izlediğim yapımlarda oldu tabi ki. Ama ben en çok buradaki karakterini ve oyunculuğunu sevdim diyebilirim. 

Kolumuzda bir saat göründüğü 8 gün 7 saat 2 dakika yazdığınız düşünsenize insan nasıl yaşayacağını düşünemez. Büyük bir tramva olur diyebilirim. Konu bakımında dizi güzeldi. Dram gibi görünümlü romantik bir yapım aslında About Time dizisiz. Müzikal içerikli yapımları oldum olası sevmişimdir. Güney Kore'de müzik sektörü dışında müzikal alanı da oldukça popüler. Diziyi bunun üzerinden kurgulamalarını sevdim. Müzik seçimlerini başarılı bulmakla beraber Müzikal'in kendisinin Benjamin Button hikayesi olması da gözlerden kaçmadı. 😍

Ben fantastik temalı dizi ve filmleri çok severim. Konu fantastik olunca içinde mantık pek aramamaya çalıyorum. Fantastik adı üzerinde; gerçek olmayan, düş ürünü olan demek. Senaristin hayal ürünün sonucunu izledik aslında. Benim diziyle ilgili tek eleştirim, bazı konuları işleyip sonuna bağlayamadıkları oldu. Fakat bu da çokta dert edilecek bir sorun değildi. Çünkü dizide ki uyum, senaryo, müzikler, karakterler  güzel ele alınmış ve canlandırıldı. Bu yaz izlerken keyif alacağınız dizilerden biri olacak. 

Dizi için puanım 9/10

Second Time Twenty Years Old / Kore Dizisi

Yıllar önce gençlik ateşi ile erken yaşta anne olmanın getirisi ile çok istediği dans egitimini bir türlü alamayan Ha No Ra'nin başına 2.bi şans gelir aslında tekrar üniversiteye girmek istemesinin sebebi boşanma kararı aldığı kocasıyla ilişkilidir. Oğlunun yadırgamasi, kocasının serzenişi ile bu kararından tam vazgeçmişken basit bir karın ağrısı şikayeti ile gittiği hastane de ufak bir isim değişikliği tüm yaşayamadıkları ve geç kaldıkları için yeniden adım atmasına ve hayatı yeniden öğrenmesine yardımcı olacaktır.
Choi Ji Woo dizide Ha No Ra karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi. Gençlik yıllarında dansçı olmayı hayal eden Han No Ra,19 yaşında tanıştığı Kim Woo Chul ile evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur. O zamandan beri hayatını iyi bir eş ve anneye olmaya adamıştır. Onu en iyi anlatan ifade onlar için saçını süpürge etmiş olabilir. Genç yaşta evlenip, anne olduğu için üniversiteye gidememiş için bir uhde olarak kalmıştı. Aldığı haber üzerine oğluyla aynı üniversiteye  gitmeye karar verir. Choi Ji Woo, Han No Ra karakteri için biçilmiş kaftan. Karakterin yaşadığı sorunları, kaçışları, mutlulukları yani insana dair duyguları güzel aktardı.

Lee Sang Yoon; dizide Cha Hyun Seok karakterini canlandırıyor. Daha önce Angel Eyes ve Liar Game dizilerinde izledim. Ha No Ra'ya lise yıllarında aşık olan Hyun Suk onun liseden arkadaşıdır. Ha No Ra'nın okuduğu üniversitede yardımcı doçenttir. Aynı zamanda tiyatro kulübünün yönetmenidir. Lee Sang Yoon sevdiğim aktörlerden biri.  Doçent rolünün de hakkını çok iyi verdiğini düşünüyorum.

Choi Won Young; dizide Kim Woo Chul karakterini canlandırıyor. The Heirs, 3 Days, Diary Of A Night Watchman, Kill Me, Heal Me, Hello Monster, Hwarang dizilerinde izledim. Ha No Ra'nın kocası olarak karşımıza çıkıyor. Han No Ra'nin gittiğini üniversitede profesördür. Gelmiş geçmiş en kötü koca rolü. Dizi boyunca karaktere sinirlendim. Choi Won Young saygı duyduğum bir aktör. Yeri geliyor sevimli bir adam yeri geliyor bir seri katil olarak karşımıza çıkıyor. Karakter oyunculuğunda sayılı isimlerinden biri. 

Kim Min Jae; dizide Kim Min Soo karakterini canlandırıyor. Persevere, Goo Hae-Ra, Because It's The First Time dizilerinde izledim. Ha No RA ve Kim Woo Chul'un  üniversitede okuyan biricik oğulları. Son Na Eun, dizide Oh Hye Mi karakterini canlandırıyor. Cinderella and Four Knights dizisinden hatırlayacaksınız. Dizide Kim Min Soo'nun kız arkadaşı rolüyle karşımızda.

Senaryo ve karakterler çok samimi ve klişelerden uzak, tam aradığım bir diziydi. Bütün karakterler çok iyi analiz edilerek kaleme alınmış olduğu belli. İlginç ve farklı bir konusu var.Çok ilginç Kore de belli bir yaşın üzerindeki öğrencilere tepki var. Ben Üniversiteyi okurken bizim bölümde dahi ileri yaşta öğrenciler de vardı ve hiç kimse yadırgamıyor, dışlamıyordu. Onlarda zaten iş güç sahibi insanlardı belli derslere giriyor ve okulda bizim gibi takılmıyorlardı. Kocasına çok sinir oldum.Kadında hatalı kocasına nasıl bu kadar alttan alıyor. Kadın çok silik bir tip olmuş. Bu yüzden çocuğunun saygısını bile kaybetmiş. Çocuğun annesine davranışına çok kızdım. Her ne olursa olsun annesine karşı çok yanlış davrandı ilk bölümler. Çocuğun annesiyle aynı okula gitmek istememesini anlıyorum. Kız çocukları farklı düşünebilir ama erkek çocukları bu şekilde düşünüyor.

Cha hyun suka zaten hayran kaldim, onun Ha No Ranin yanında hep bir liseliye dönüşmesi çok hoş, itmeleri çekmeleri, kadına kafa yormaktan adamın saçları ağaracaktı neredeyse. Kim Woo Chul'a ne kadarda kızsam az ama aldatma olayı hepten sinir bozucu. Dizi boyunca adamı haklı bulduğum tek bir konu var. O da ikisinin birbirlerine uymadıkları ve birlikteliklerinin evliliğe benzer bir yani yok oluşuydu.

Dizinin her bölümünü hayallere dalarak, özleyerek hemde çok özleyerek kimi yerde gözyaşlarıma hakim olamayarak izledim. Keşke elimde sihirli bir değnek olsa ve ben tekrar okul yıllarıma dönebilsem dedim. Anın tadını çıkarmayı maalesef bilmiyoruz ellerimizin arasından kayıp giderken hayat yıllar sonra keşkelerimiz oluyor keşke diyoruz, özleyeceğimizden korkuyoruz. anılarımızı tozlu raflara koyuyoruz kalbimizle aklımızla unutuyoruz yeniden hatırladığımızda ise üzülsek bile mutlu oluyoruz.

Dizinin müziklerine gelecek olursam; Honey G "Wrongful Meeting" Roy Kim"You Don’t Love Me" Jung Joonil "Fine Day" Jannabi "Cuckoo" Yoo Sung Eun "Oh You Yeah"  Kim Min Jae&MAMAMO'dan Solar "Star" Jung Joonil "Fine Day"  benim dikkatimi çeken diziler oldu.

Twenty Again her bölümünde beni ağlattı duygusal olmayan bölümlerde bile. Çünkü No Ra 'nın hayatı beni derinden etkiledi. Verdiği mesajlar, konusu ve etkileyici hikayesi ile gerçekten mükemmel bir diziydi. Anı yaşamak önemli olsa da ondan daha önemli bir şey var. Kişiliğimizi unutmayarak kendi benliğimizle yaşamak. Hiçbir şey geç değil sen yeter ki iste. Bu diziyi izleyin pişman olmayacaksınız. Bu hayatta bir olmuşa bir de ölmüşe çare yoktur bunların dışında hiçbir şey imkansız değil hiçbir şey için geç değil yapabildiğimiz kadar sadece anı yaşayalım.

Dizi için puanım 7,8/10

Angel Eyes / Kore Dizisi

Angel Eyes dizisinin konusu ve oyuncu kadrosu açıklandığında bir an önce başlamasını isteyenlerin başında geliyordum. Zira başladığında izlememe kararı aldım, bitmesini bekledim. Bölümleri her hafta bekleyecek durumda değildim. Dizi bir kaç hafta önce finalini yaptı. Diziyi izlemeden önce oyuncu kadrosunu ilk izlediğim program Running Man oldu. Gülme krizlerine girdiğim bölümlerden biriydi. İzlemenizi tavsiye ediyorum. Dizinin senaristi Yoon Ji Ryeon. Boys Over Flowers ve Operation Proposal dizisinin senaristliğini yapmıştır. Konusu; Annesiyle geziye giderken geçirdiği kaza sonucu görme yetisini kaybeden Yoon Soo Wan'un ve 911 personeli babasını bir iş kazası sonucu kaybeden Park Dong Jo arasında geçen ilk aşkı anlatıyor. Ailevi nedenlerden dolayı birbirlerinden uzaklaşmak zorunda kalan aşıkların 12 yıl sonra yaşayacakları zorluk ve güzelliklerini anlatıyor. 

Park Dong Jo ve Yoon Soo Wan karakterlerinin gençlik zamanlarını To Do Beautiful You, Heirs, Monstar dizilerinde rol alana Kang Ha Neul ve Nam Ji Yul canlandırıyor. İtiraf ediyorum bir tek gençlik yıllarıyla sınırlı kalmayıp devam etselerdi kimse yadırgamazdı. İlk dört bölüm ilk aşka dair her duyguyu izleyiciye derinlemesine geçirdikleri konusunda garanti verebilirim. Kendi adıma onların oynadıkları bölümlerde kendimi fazlasıyla o ilk aşkın içinde buldum. Babasını kaybetmiş Park Dong Jo zeki, çalışkan ve annesine ev işlerinde yardım eden yufka yürekli bir çocuktur. Soo Wan'ı ilk gördüğünde aşık olur. Soo Wan ise bir süre sonra ona güvenmeye başladıktan sonra göremediği ama dokunarak aşkını hisettiği sesini duyduğu bu çocuğa aşık olur.  Annesinin ölümünün ardından babasından uzak kalan bu kızın bütün ailesi Dong Joo, onun annesi ve kardeşi olmuştur. Dong Jo'nun tek hayali bir gün babası gibi itfaiyeci olmaktır.

Park Dong Joo ve Yoon Soo Wan karakterlerinin 12 yıl sonraki hallerini Lee Sang Yoon ve Boys Over  Flower dizinin Jandi rolünden hatırladığımız Ku Hye Sun oynuyor. O kız cidden o mu? diyenleri duyar gibi oluyorum. Evet,o! Çok değiştiğini fark edince fotoğraflarına bakınca estetikle evrim geçirdiğini düşünenlerdenim. Lee Sang Yoon daha önce dizi ya da filmlerini izlemediğimi fark ettim. Running Man programından hatırladığım kadarıyla askerden döndükten sonra ki ilk yapımı Angel Eyes dizisi olmuş. Nine:Nine Travelling Nine Times dizisinden izlediğim Lee Jin Wook'tan sonra gördüğüm en güzel gülüşe sahip Güney Kore aktörü Lee Sang Yoon oldu. Bir insana gülmek bu kadar mı yakışır?! 12 yıl Dong Jo başarılı bir doktor Soo Wan ise 911 personeli olmuştur. 12 yıl sonra ülkesine döndüğünde Soo Wan'ın hayatında başka bir adam vardır.
Birbirlerine hasret geçirdikleri yılların ardından onları neler bekliyor izleyip göreceksiniz..

Dizimizin ikinci adamı Kim Ji Suk başarılı bir doktor olan Kang Ji Won karakterini canlandırıyor İlk tanıdığım ilk dizi Personel Taste olmuştu. Orada ki rolünden farklı olarak bir rolde izledim. Aşırı beğendim. Açıkçası; şarap gibi yıllandıkça pek bi karizmatik olmuş. Soo Wan'ın 12 yıl boyunca yanında olan tek adam. Soo Wan ile birlikte olmalarına rağmen bir gün onu ilk aşkı gibi sevecek ümidiyle bekleyen karakter. Aşk üçgenlerinin sevilesi ikinci adamı olarak izleyeceğiz. Sevdiğim karakterlerin üzülmesi beni de üzüyor.
Dizinin en sevdiğim ikilisi; Diziyi başlamama sebep olan oyunculardan biri Big Bang grubunun sevimli üyesi Seung Ri ve 911'in amirleri Ki Woon Chan karakterini Hong Kyung Ji canlandırıyor. Eşi vefat etmiş bir erkek çocuğunu tek başına büyütmek zorunda kalan bir baba. Çocuğu üzülecek diye annesinin öldüğünü söyleyemeyen fedakar bir baba. Teddy Seo ile aynı evi paylaşırlar.Sevimli idolümüz Amerika'dan gelen Güney Koreli Teddy Seo karakterine hayat verdi. 911'nin yeni çaylağı olarak diziye girdi. Yaşadığı bütün zorluklara rağmen yalnız kalan bu çocuğun hayata bakış açısını sevdim. Her şeyin iyi yönünden bakmayı becerebilmek zor bir iş. Hele bir de işin içine aşk girerse yemede yanında yat.. Seung Ri resmen şanına yakışır bir rol canlandırmış bu dizide.. Yalnız çekimler devam ettiği sürece dizinin en küçük oyuncusuyla çektiği fotoğrafları görünce çocuklara nasıl düşkün diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçi Big Bang üyelerinin her biri ayrı düşkün çocuklara :)

Dizinin en sevdiğim ikilisi; Diziyi başlamama sebep olan oyunculardan biri Big Bang grubunun sevimli üyesi Seung Ri ve 911'in Sevimli idolümüz Amerika'dan gelen Güney Koreli Teddy Seo karakterine hayat verdi. 911'nin yeni çaylağı olarak diziye girdi. Yaşadığı bütün zorluklara rağmen yalnız kalan bu çocuğun hayata bakış açısını sevdim. Her şeyin iyi yönünden bakmayı becerebilmek zor bir iş. Hele bir de işin içine aşk girerse yemede yanında yat.. Seung Ri resmen şanına yakışır bir rol canlandırmış bu dizide.. Yalnız çekimler devam ettiği sürece dizinin en küçük oyuncusuyla çektiği fotoğrafları görünce çocuklara nasıl düşkün diye düşünmeden edemiyor insan. Gerçi Big Bang üyelerinin her biri ayrı düşkün çocuklara :)

Dizi hakkında düşüncelerime gelecek olursak, kurgu güzel başlarken sonlara doğru biraz yavaş ilerliyor. Bir çok yazımda dram konulu dizileri sevdiğimi belirtmişimdir, takip edenler bilir.Özellikle ilk 10 bölüm dozunda ilerliyor sonraki bölümleri için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Fazlasıyla kendini tekrarlayan, yavaş ilerleyen bölümlerle karşı karşıya kalıyorsunuz. İlk dört bölümde aldığım zevki dizinin son yarısında ne yazık ki alamadım. Başladığım diziyi yarım bırakmak gibi huylarım olmadığından sıkılarak finali yaptım diyebilirim. Bu kadar iyi oyuncuya rağmen sıkılabildiğimiz yapımlarda olabiliyormuş.Mesela; 12 yıl sonra ülkesine geri dönen Dong Jo'nun sevdiği kadını çok çabuk bulması ve Soo Wan'ın o kişinin Dong Jo olduğunu çözmesi çok erken oldu diye düşünüyorum.Dizinin bir de baba etkeni vardı. Kızının gözleri için yaptığı hatanın bedeli ona çok ağır geldiğinden olacak yıllarca Dong Jo'ya babalık yapması bana anlamsız geldi O yüzden senaryo ne kadar sağlam bir konuya sahip olsa da kurgunun biraz zayıf kaldığını düşünüyorum. Oyunculuklar senaryo kadar zayıf değildi. Aksine beklediğimden kat kat iyiydi. Hatta az önce dediğim gibi başrol karakterlerin gençliğini canlandıran Kang Ha Neul  ve Nam Ji Yul devam etse güzel olurdu diye düşünüyorum. İzleyince benimle aynı fikirde olacağınızı düşünüyorum.
Dizinin ostlarınu beğendim. Özellikle Lasse Lindh "Run To You" şarkısını aşırı sevdiğimden dizide kullanmaları çok hoşuma gitti. Şarkıyı duyar duymaz inanamadım. Kim düşündüyse onu alnında öpüyorum.. Bu şarkının dışında ilgimi çeken Han Soo Ji "Angel Eyes", Monstar dizisini izleyenler Kang Ha Neul'ün güzel olduğunu bilirler, seslendirdiği " Three Things I Have Left" şarkısını dinleyince bana hak vereceksiniz. Han Soo Ji " Beautiful Sad", Jo Jung Hee "Blue Bird" sevdiğim bir diğer şarkı olma yolunda ilerliyor. Dizinin bir süre tek düze devam etmesi dışında kötü bir tarafı yok. Sırf bu şarkılar için bile izlenebilecek güzel bir aşk hikayesi sizleri bekliyor.