29 Oca 2016

Reply 1988 / Kore Dizisi

Sokakta delicesine oynayan son nesil olarak doksanlara  karşı zaafımı her fırsatta dile getiririm. TVN kanalının sırasıyla Reply 1997 ve Reply 1994 dizilerinde o yılları tartışmasız efsane yaşatmasının ardından seksenlere de el atarak Reply 1988 yayınlandı. O dönemi yaşamış, özlemiş olan herkesin içinde bir parça burukluk yaşatacağına emin olduğum bir dizi.

Dizi ilk olarak şu sözlerle başlıyor.
"Yıl 1988. Soğuk günlerdi fakat yüreğimiz yanıyordu. Çok fazla şeyimiz olmasa dahi halkımızın yüreği sıcacıktı. Elbette günümüzdeki şeylerle kıyaslarsak tam bir "analog çağı"ydı. Yine de, 18. yaşımızın son demlerini yaşıyorduk. Spor ayakkabı ve elbette bir sürü koy giyiniyorduk. Yeni şarkıları walkmanlerimiz ile dinliyorduk."


Reply 1988 diğer bir adıyla Answer Me 1988 olarak biliniyor. Dizi, bir mahallede yaşayan beş farklı ailenin hayatı, dostlukları, aşkları, komşuluk ilişkileri ve aile bağlarını esas alıyor. 1988'i diğer iki seriden ayıran iki fark var. Biri komşuluk ilişkileri bir diğeri ise drama daha fazlasıyla yer vermiş olması

Dong Ryong-Taek-Duk Sun-Jung Hwan-Sun Woo
Duk Sun karakterini Girls Day grubunun üyesi Hyeri canlandırıyor. Hyeri daha önce Hyde Jekyll, Me dizisinden hatırlayabilirsiniz. Duk Sun karakteri; Reply 1997 ve 1994 dizilerinin de vazgeçilmez teması olan "başrol kızın ileri ki yıllarda eşi kim olacak?" sorusu üzerine kurulu bir senaryonun ana karakteri. Duk Sun; Sung Dong Il ve Lee Hwa Il ailesinin 3 çocuklu ailesinin ortanca çocuğu.Beş arkadaş arasında tek kızdır.

Jung Hwan karakterini 1986'lı oyuncu Ryoo Joon Yeol canlandırıyor. Kim Sung Kyun ve Ra Mi Ran ailesinin iki çocuğunun en küçüğü. Jung Hwan; çevresinde sevgisini belli etmeyen ve bu huyuna rağmen ailesine ve arkadaşlarına düşkün bir karakter. Beş arkadaş arasında sözünü esirgemeyen kişidir.

Teak karakterini Park Bo Gum canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Hello Monster dizisinden hatırlayabilirsiniz. Taek; beş arkadaş arasında en sakin, IQ'su çok yüksek bir baduk oyuncusunu canlandırıyor. Annesini kaybetmiş babası Go Gil Dong ile  yaşayan tek çocuktur.

Sun Woo karakterini Go Gyung Po canlandırıyor. Daha önce Flower Boys Next Door ve Cantabile Tomorrow dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Babasını kaybetmiş annesi Kim Sung Yoon ve kız kardeşi Jin Goo yaşamaktadır. Beş arkadaş arasında en olgun ve zeki olanıdır.

Dong Ryong karakterini Lee Dong Hwi canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı ama son olmayacak. Yoo ailesinin en küçük oğludur. Beş arkadaş arasında gereksiz bilgilere sahip olandır.

Mahalleye sonradan taşınan Taek'in ekibe katılımı;

"Annesi öldükten sonra onun kokusuyla dolu memleketindne ayrılıp Seul'e gelmişler.Bu baba ve oğlun neden bu özellikle burayı seçtiğini kesinlikle bilmiyoruz. Ama eminim ki buranın dört kafadarı kendilerine yeni bir arkadaş buldular. Teak sessiz bir çocuktu. Bu yüzden bu taşkın çocuklar ona fazla geliyor olabilir. Yaramazlıklar yapsak bile hep bizim yanımızdaydı.Her zaman ifadesiz yüzü vardı tabi. Ama yine de hep bizimleydi. Hala burada zamanın gücüyle yeni arkadaşlıkla kuruluyor. Böylelikle suskun çocuk dört gürültücüyle arkadaş oldu. Beş kişi haline geldik.

Sung Bo Ra karakterini; Ryoo Hye Young canlandırıyor. Sung ailesinin bir numaralı kızları, Duk Sun ve No Eul'un zeki ablası. Sert mizacının altında sevgi pıtırcığı yatan ama babası gibi sevgisini belli edemeyen karakter.

Sung Ne Eul karakterini Choi Sung Won canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi Sung Bo Ra ve Sung Duk Sun'un küçük kardeşleri. Fakat ablası rolünde ki iki kızdan yaşının büyük olduğunu belirtmek isterdim. Dizi boyunca yaptığı tahminler, sürekli tv başında olması ve ablalarından yediği dayaklara bayıldım.

Kim Jung Bong karakterini Ahn Jea Hong canlandırıyor. Sung Jung Hwan'ın  abisi. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri kendisi. Özellikle son bölümlere doğru mutlu olmalı dediğim karakterlerden biri.
Kim Sung Kyun-Ra Mi Ran-Lee Hwa Il-Sung Dong Il-Choi Moo Sung-Kim Sun Young
Dizinin gençleri kadar ebeveynlerin yaşamlarını da ele alan dizi her birinin çocuklarına olan düşkünlükleri, aile yaşantıları ve birbirleriyle olan dostluklarını nasıl uzun yıllar sürdürdüklerinin kanıtı gibiydi. Anne ve babalar bu şekilde dostluk kurunca çocuklarının kuracağı sağlam arkadaşlıkların bir nevi temeli atıldı diyebiliriz. Her bölüm birisinin hikayesine tanık olduk. Çocuksu tarafına tanık olduğumuz Kim Sung Kyun, sevgisini içinde yaşayan Taek için iyi bir baba olan Moo Sung, tek bir maaş ile çocuklarını kadın başına büyüten Sun Young, çocuklarının mutluluğunu kendi hislerinin önünde tutan Hwa Il ve ong Il, eşi ve çocuklarından sevgi bekleyen Ra Mi Ran'ın hikayelerine tanık oluyoruz. Onların hikayelerini izlerken gözyaşları sel olup giderken, samimiyetin dibinde bulacaksınız kendinizi.
Sung Bo Ra karakterinin dilinde şu sözler etkileyen sahnelerden biri diyebilirim. "Bazen annemin beni utandırdığını düşünürdüm. Bazı zamanlarda gururu da kendine güveni kaybettiği zamanlar oluyor. Kendisinden çok bizi koruma iç güdüsüyle didindiği o zamanlar anlamazdım. Ve benim yüzümden böyleydi. Gerçek sevigiyi diğeri için duyduğun endişe kendi gururunun üstüne çıkmasına bir köşeye fırlatıp atmasına bu yüzden anneler güçlüdür." 
"Annemizi teselli edebilecek yaşa geldiğiniz zaman sadece "seni seviyorum" "teşekkür ederim" demenin yetmediği zamanlar olur. Şu an annenizin gönlünü hoş tutmak istiyorsanız "anne, san a ihtiyacım var" demeniz yeterli olacaktır. 

"Bazen insanı en çok kendi ailesi ihmal eder. Fakat asıl önemli olan nedir? Nihayetinde önümüze çıkan engelleri aklımızla değil, elimizi tutup asla bırakmayacak birinin yardımıyla aşabiliriz.İşte o eli uzatan kişi ailemizdir.En cesur kahramanlar bile günün sonunda ailesinin yanına döner." Duk Sun
"Zaman akıp gidiyor bu yüzden zaman vedaları yaratır ve insanlar pişmanlıklarıyla bırakır. Eğer birini seviyorsanız ona bunu şimdi söyleyin. Yoksa geçen zaman pişmanlığa  dönüşebilir. Bazen zamanın bize bıraktığı en büyük hediye sevdiklerimizin anılarıdır." Duk Sun  
Taek ve babası arasındaki ilişki gözler kalbin aynasıdır misali, birbirlerine sevdiklerini dile getirmeseler bile her hareketleriyle belli eden babao-oğul. Bu yüzden senaristin şu sözleri derinden etkiledi
"Duygular kelimelerle ile ifade edilebilirler. Sıcacık açıklamanın sebebi de budur. Bu soğuk acımasız dünya sıcaklığı ve hayatın kendisinin bir hediye olduğunu hatırlayabilmek boş laf şaka ya da klişe değildir. Bir kişinin olduğu gibi karşısındakine sıcaklığı saf haliyle hatırlatabilmesidir. " 

Uyarı: Bundan sonraki paragraf sadece spolier içeriyor.

 Duk Sun gelecekte kiminle evlendi sorusunun cevabını senarist dizi boyunca bas bas bağırdı. İzleyicilerin bir kısmı dizinin içinde yer alan küçük ayrıntıları kaçırdıklarından büyük ayrıntıların içinde kayboldular. Aslında dizinin başından sonuna kadar bir çok ipucuyu gözler önüne serdi fakat kabullenmek biraz zor oldu sanırım.  Dizi boyunca bir çok kişi Jung Hwan olacağı gerçeğini gözleri kapalı gördükleri düşüncesindeyim. Bununla birlikte aslında başından beri ayrıntıları göz önünde tutarsak Taek olduğu belliydi. Benim için hangisi olsa üzüleceğim için taraf tutmadım. Sadece anlam veremediğim diziyle alakalı iki şey söz konusu, ilki son iki bölüm Jung Hwan'ın az gösternmiş olmaları. İkincisi ise; diğer reply serisinde olduğu gibi bu dizide beş arkadaşın son halleri bir arada gösterilmediği oldu. Onun dışında dizide eksik ya da yanlış bulduğum bir sahnesi olmadı.


Güney Kore dizilerinde  School ve Reply serisinde yer alan oyuncular, bu diziler sonrasında şansları açılıyor, başarı elde ediyorlar. Bu dizilerin oyuncu seçimini kim yapıyorsa harika bir iş çıkardığı düşüncesindeyim. 1988'in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sırada Hyeri'nin başrol olacağı konusu fazlasıyla tartışıldı. Bununla birlikte dizi yayınlanmaya başladığı andan itibaren "ondan oyuncu olmaz" diyenlere oyunculuğu ile efsane cevap vermiş oldu. Duk Sun karakterine hayat veren Hyeri kesinlikle bu senenin parlayan bütün ödüllerinin sahibi olacak. Özellikle Jung Hwan ile olan bir sahnesinde(ne olduğunu açıklamayacağım)gerçekten ağladığı ve uzun bir süre o sahneyi çekemediklerinin haberini okudum. 
Reply 1988 dizisinin klişe haline gelen selamlaşması.
Bu dizinin parlayan oyuncularından biri de Jung Hwan karakteriyle Ryoo Joon Yeol. Geç keşfedilmiş bundan sonra bir çok yapımda göreceğimiz şansı açılan oyunculardan biri. Park Bo Gum; üzerine konuşulacak bir oyunculuk sergiledi. Bir önceki yapımında seri katil olarak rol alan oyuncu bu sefer temiz kalpli bir baduk oyuncusu olarak karşımızda. Onun oyunculuğunu seviyorum.
Çocukları yemek yerken mutlulukla izleyen ebeveyn:)
Bundan delicesine keyif alan çocuk :) 
İzlerken Teak karakteri kadar eğlendim

Reply 1988'i diğer serilerden ayıran en güzel özellik komşu bağları idi. Ben sitede büyümüş bir çocuğum. Çocukluk yıllarım doksanların son yıllarıydı. Okula servisle giderdim. O servis gelmeden 1 saat önce bütün arkadaşlarım ve ben oyun oynamak için dışarı çıkardık. Analog çağının son demlerini yaşadığı bu dönemde hatırladığım komşuluk ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri daha samimiydi. Reply 1988'de komşuluk ilişkilerine bayıldım. Kendimi  çoğu zaman dizinin içinde buldum. 80'lerde yaşamış olmasam bile senaristin vermek istediği duyguyu, arkadaşlıktan öte dostluğu, her daim birlikte geçirdiğin komşularınla aile olabilmeyi,  fedakarlık, saflık gibi insani duyguları derinlemesine yaşatan bir dizi. 

İki kız kardeşin kıyafet kavgası, gizli günlük okumalara kadar yaptıkları çekiştirmelere bayıldım. Ablamın bu yazımı okuyacağını bildiğim için sırası gelmişken itiraf edeyim; Ablacığım, senin günlüklerini, şiirlerini gizli gizli okurdum. Serinin bu dizisinde, güldürmekten daha çok drama ağırlık verildiği için her bölüm mutlaka bir gözyaşı döktüm. Taek'in yaşadığı anne özlemini dindirmek isteyen çocukluk arkadaşlarının annelerinin çocukluklarından çok onu düşünmesi harikaydı. Sun Woo'nun annesine olan şefkati, saygısı, üzmemek için çırpınışları, Jung Hwan'ın soğuk ve umursamaz görüntüsünün altında gizli olan sahip çıkışı, Dong Ryong'un yanlarında olmasına rağmen ailesine olan özlemini, Bo Ra'nın sert mizacının içinde ki yumuşak yüreğinin derinliklerindeki samimiyeti izlerken yaşamamıza sebep oldular.

Diziyi izlemek isteyenlere önerim; İZLEYİN. Çünkü bu dizi de sende varsın. Annen, kardeşin, arkadaşların hatta komşuların da var. Öylesine içten öylesine dostane. Her bölüm ayrı bir mesaj içeren bu dizide, eğer 80'li dönemlerde yaşamışsanız nerede o eski günler şekilde düşündürür,  80'ler de yaşamamış biriysen şayet keşke o dönemlerde yaşama şansımız olsaymış şeklinde zamana yakınırken bulursunuz kendinizi. Her yaşa her kesime hitap eden, zaman zaman gözyaşı sebebi, kimi zaman gülmekten karnınızı ağrıtan, bazen derin düşüncelere daldıran bazen de umudunu asla kaybetme diye bas bas bağıran bir serinin içinde olacaksınız. Teknoloji çağının içinde gençliğini geçiren biri olarak nerede o analog çağında ki aşklar diyerek şiddetle önerdiğim bu dizi hayatınıza çok şey katacak.

Dizinin müzikleri kendi kadar harikaydı. Feel Kim "Youth" Oh Hyuk "A Little Girl" Park Boram "Hyehwadong" Kihyun "As time goes time" Girls Day Sojin "Everyday with You"
Albümü dinlemek için; TIKLA

Reply 1997: istediğim gibi ilerleyen bir seri ve istediğim çift
Reply 1994: En çok güldüğüm hatta serinin komedi bakımından birincisi.
Reply 1988: Aile ortamı ve komşuluk ilişkilerini izlerken ağladım, serinin bu konuda en iyisi

Dizi için puanım; 10/10

25 Oca 2016

Gülümsemeye dair şaşırtıcı gerçekler: Hangi gülümseme ne anlama geliyor?


Vücut dili kullanımının en belirgin özelliklerinden olan gülümsemenin farklı çeşitleri, altında farklı anlamlar barındırıyor. Tıpkı hissederek gülümsemenin ve mutlu olmadığımız halde gülümsemenin karşımızdaki kişiler tarafından hissedilebiliyor olması gibi, nasıl güldüğümüzün de karşımızdaki kişiler tarafından algılanış biçimi farklılıklar gösterebiliyor.
Dudakları kapatarak gülümsemek
Dudaklar kapalı şekilde gülümsemek, gülümsemenin en yaygın olarak kullanılan çeşitlerinden biri. Kolay yapılabiliyor olması, gülümsemek istemediğimiz ancak gülümsememiz gereken durumlarda karşı tarafa kibar ve nazik bir tepki vermeyi daha kolay hale getiriyor. Dudaklar kapalı olarak gülümsemek, çoğunlukla samimi algılanmayan bir gülümseme biçimi. Gerçekten hissederek gülümseyen kişilerden dişlerini göstererek gülümsemelerini bekliyoruz. Her ne kadar orta dereceli bir samimiyet belirtisi olarak algılansa da, karşımızdaki kişinin gülümserken dişlerinin beyazlığına güvenmiyor oluşunun ya da dişlerindeki problemleri gizlemek isteyişinin de dudaklarını sıkı şekilde kapatarak gülümsemeyi tercih etmesinin sebebi olduğunu da aklımızın bir köşesinde bulundurmakta fayda var.
Kendini beğenmiş gülümseme
Kendini beğenmiş ve odağın kendisinde olmasını isteyen insanların çoklukla kullandığı bu gülümseme çeşidinde, dudaklar genelde kapalı ve gülümseme sağa ya da sola çekilmiş olarak bulunuyor. Zaman zaman dudakların aralık olduğu ya da üst dudağın biraz daha kalkık tutulduğu durumlarda da gözlenebiliyor. Dudaklarla birlikte kaşlarda da bir tarafı kaldırmak gülümsemeyi tamamlayıcı olarak kullanılabiliyor.
Kendini beğenmiş şekilde gülümseyen insanların bir çoğu bulunduğu ortamda lider konumunda olmak isteyen ve odak noktası olmak isteyen kişiler. Kalabalık bir ortamda iletişim kurduğunuz kişilere bir süreliğine bu şekilde gülümsemeye devam ettiğinizde sizinle konuşurken çok daha dikkatli ve gergin olduklarını hissedebilirsiniz.
Yarım gülümseme
Kendini beğenmiş gülümsemeye oldukça benzeyen bu gülümseme türü, asimetrik bir görüntü yarattığı ve tam olarak ne yaptığınızın anlaşılmaması nedeniyle en karmaşık ve en farklı tepkiler alabileceğiniz gülümseme çeşidi. Kendine güven, utanma, ilgi, kızgınlık, dominantlık gibi birbirinden çok farklı duyguları yansıtabiliyor.
Ağız açık gülümseme
Ağız açık olarak gülümseme, dişlerin tamamının gösterildiği gülümseme çeşidinden farklı olarak, kahkaha atarken çekilmiş bir fotoğraf görüntüsünü andırır. Bu gülümseme de, şaşırtıcı şekilde çoğunlukla yapay ve samimiyetsiz bir imaj yansıtır. Her ne kadar yapay olsa da, bu şekilde gülümseyen kişiler çoğunlukla umursamaz, ben merkezci ve eğlenceli kişiler olarak tanımlanır. Özellikle fotoğraflarda fotojenik görünmenin en kolay yollarından biri, tüm dişleri göstermek ve ağzınızı olabildiğince açmak. Tabii ki öğle yemeğinde dişinizde maydanoz kalmadığından ve dişlerinizin yeterince beyaz olduğundan emin olduktan sonra:)
Bu içerik http://www.uplifers.com/ tarafından hazırlanmıştır.

Bir boomads advertorial içeriğidir.

22 Oca 2016

Bu Ara Neler Dinliyorum? /4

Çok uzun süredir müziğe ve çıkışlara dair yazı yazmadığım konusunda farkındalık yaşadım. Yazamasam da yakından takip ettim. Bir kere uzun süredir beklediğim  İKON'un çıkışı geçen senenin ikinci yarısına gerçekleşti. Bununla birlikte geçen sene MONSTA, Seventeen, Gfrend ve Twice grupları da çıkışlarıyla iddasını ortaya koyarak gerçekleştirdi.  Tabi bunların arasında Who is Win? programıyla bilinen B takımında yer alan  lider B.I, Bobby, Kim Jihwan, Junhoe, Yunhyeong,Donghyuk bilinen B takımına Mix&Match programıyla Heirs'ta Lee Min Hoo'nun çocukluğunu canlandıran Chanwoo dahil oldu. Programın ilk bölümünde grubun adı ise İKON olarak belirlendi.
İlk olarak My Type, Airplane, Ryhthm Ta ardından daha çok solistlerin ön planda olduğu Apology ve  B.I ve Bobby'nin seslendirdiği Anthem yayınlandı.Bir süre sonrada Dumb&Dumber ve What's Wrong? şarkılarıyla albümde yer alan bütün şarkılara hakim olduk. Bütün şarkıların sözlerini üyeler yazdı. Lider BI'n bu konuda fazlasıyla yeteneği olduğu gerçeğini unutmayalım. Junhoe'nin sesi Big Bang grubunun güzel sesi T.O.P'u andırdığını düşünüyorum. Apology şarkısı dinlediğim en iyi şarkılardan biri diyebilirim.

Bütün bir sene WİNNER grubunun dönüş yapacağını bekle bekle ciğerimiz soldu. En sonunda bir süre önce geri dönüşü için hazırlıklar başladığı açıklandı. Resmen çocuklar gibi şen durumdayım. YG; "Exit Movement: E" albümünden şarkılar yayımlanmadan önce cover olarak çıkacağını duyurdu. İlk olarak Winner'ın ana şarkısı olan Baby Baby için Lee Hi'nin coverı yayımlandı. Sesi zaten harika, şarkıyı merak etme kat sayım tavan yaptı. Bir de bunun üzerine sabah Yine Baby Baby şarkısını Taeyang seslendirince şarkıyı bıraktım albümü aşırı merak etmeye başladım. Sırada kim var merak içindeyim. Bir an önce 1 Şubat gelmeli, WİNNER geri dönüşünü gerçekleştirmeli.

Yaklaşık üç ay önce sesini aşırı sevdiğim Girls Generetion üyesi Taeyeon solo çıkışını gerçekleştirdi. İlk olarak hiphop sanatçısı Verbal Jint ile birlikte seslendirdiği "I" şarkısı gönlümde başka bir yere sahip oldu. Fakat albümün tamamı efsane. TIKLA!

BEAST yazın geri dönüş yaptı her gün "Yey" ve "Gotta go to Work" dinlendim, dinlettim. Genel olarak baktığımızda Ordinary mini albümün bütün şarkıları dinlemeye değer. Beast'in her şarkısı ayrı güzel. Kendilerini çıkışlarından bu yana aşırı geliştirdiler. Özellikle canlı performansları harika.

2015 yılında dinlemekten en çok keyif aldığı gruplardan biri BTS. İlk çıkış şarkılarından bu yana bıkmadan usanmadan dinlediğim müzik listemde her daim yer alacak bir grup. Kaliteli şarkının yanı sıra efsanevi performansa sahip grup, yer aldıkları her ödül töreninden ödül ile ayrılmayı başardı. Bu kadar kısa sürede geniş bir hayran kitlesine sahip olan BTS'nin hangi şarkısını seviyorsun? deseniz ben size bir tanesini ayırt edemem. N.O ,Just One Day, Boy In Luv, No More Dream, War of Harmone, Danger, Dope, I need You, A House of CardBoyz with Fun son olarak 2015'in son zamanlarında "Run" şarkısıyla  geri dönüş yapan grup bir çok ödülleri almayı başardı.Son albümden Autumn Leaves, Butterfly, Whalien 52, Ma City, Baebase gibi bir sürü şarkıyı önünüze serebilirim.

En iyi dans performanslarından biri.

Gelen güzel haberlerden biri de Crayz şarkısına aşık olduğum 4Minute geri dönüşünü gerçekleştirecek. Acayip mutluyum!

Bu kız sürekli kpop müzik mi diye aklınızda geçirebilirsiniz. Günümüz şarkılarının bir çoğunda duygu kalmadığı için benelde yabancı şarkıları tercih ediyorum. Bunun birlikte ender bile olsa dinlediğim Türkçe şarkılarda mevcut. Fakat ben 90'lar çocuğu olduğum için o dönemin hayal meyal hatırladığım, dinlemekten keyif aldığım bir çok şarkısı mevcut tabi ki. Herhangi bir tür dinlemiyorum kulağıma hoş gelen her müzik başımın tacı.
Mesela yeri geldiğinde Mabel Matiz dinleyip yeri geldiğinde Serkan Kaya dinleyen insanım. Geçen sene en çok dinlediğim; Mabel Matiz-Sarışın şarkısıdır.
Mesela bir dizide rast gelip dinlediğim Nilüfer ve Afet şarkılarını aşırı seviyorum;
 "Çünkü sen çölüme yağmur oldun.
Sen geceme gündüz oldun
Sen canıma yoldaş oldun
Sen kışıma yorgan oldun"
işte bir kpop şarkısında aradığım ilk şey duygu oluyor. Sözlerinin çevirisine baktığımda o duyguyu yakaladığım her şarkı benim bebeğim.

19 Oca 2016

Splash Splash Love / Kore Dizisi



Splash Splash Love dizisinin oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığından bu yana beklediğim dizilerinden arasındaydı. 2 bölümden oluşan bu mini dizinin başrollerinde BEAST grubunun lideri Yoon Doo Joon  ve Oh My Ghost dizisiyle müthiş bir çıkış yakalayan Kim Seul Gi yer alıyor. Jang Dan Bi (Kim Seul Gi)  üniversite giriş sınavına hazırlanmaktadır. Bu süreç içinde kendini yetersiz hisseder. Sınavın olduğu gün kendini bir anda Jeseon Döneminde bulmuştur. O dönemde kuraklık yaşanmakla birlikte genç kral Lee Doo bu süreci sonlandırmak için bir çok seçeneği denemeye devam etmektedir. Dan Bi'nin o döneme gitmesiyle beraber hikaye başlamaktadır. 

2 bölümden oluşan bu harika dizinin hem senaristliğini Kim Ji Hyun hem  yönetmenliğini yapmaktadır. Ortalama 16 bölümde işlenen entrikaları iki bölüme sığdıran senaristin iyi bir iş çıkardığı kanısındayım. Zira; dizi bittiğinde neden bu kadar kısa bu dizi? izlenimi iliklerinize kadar hissettiriyor. Fakat konu klasik kore dizilerinde işlenmiş olmasına karşın neden bu hissiyat içindesiniz derseniz. En büyük etken Yoon Doo Joon ve Kim Seul Gi arasındaki uyum diyebiliriz. Dizi o kadar çok sevildi, öyle bir yerde son buldu ki ikinci sezon mutlaka olmalı düşüncesi hakim oldu.

Bu harika mini dizinin şarkıları da en az kendisi kadar harika. Albümü dinlemek için; TIKLA