21 Tem 2017

Fight for My Way / Kore Dizisi


Okul günlerinde Ko Dong Man Park Seo Joon Taekwondo'ya katılmıştır. Şimdiyse bir yandan sözleşmeli bir işçi olarak çalışarak geçimini sağlıyor bir yandan da UFC ünvanını kazanmaya çalışıyordur. Bu arada Choi Ae Ra bir sunucu olmayı ümit etmiş ancak bu hayalinden vazgeçmiştir.Şu an bir mağazanın danışma bölümünde çalışmaktadır. Ko Dong Man ve Choi Ae Ra çocukluklarından beridir çok iyi arkadaşlardır. Sürekli olarak birbirleriyle dalga geçip kavga etseler de başka birisi onları aşağılayacak olursa anında birbirlerini savunmaya geçmektedirler. Bu ilişkiyi anlamsal, üçüncü sınıf karışımı, çekişmeli ve romantik olarak adlandırmaktadırlar. Gün geçtikçe bu anlamsal ilişkileri yeni bir romantizme doğru çiçek açacaktır. 

Park Seo Joon; dizide Ko Dong Man karakterini canlandırıyor. Daha önce  Dream High 2, A Witch's RomanceKill Me, Heal MeShe Was Pretty, Hwarang dizilerinde izledim. Lise günleri hayatının altın çağı olan bir sözleşmeli çalışandır. Tekvando kıyafeti içinde yıldız bir atlet olarak okul koridorlarını arşınladığı günleri sevgiyle hatırlamaktadır. Gün gelir içindeki tekvando aşkını hatırlar ve yeniden denemek için tüm cesaretini toplayarak profesyonel bir dövüşçü olmak için yeniden UFC ligine katılır. Hayatın önüne çıkardığı zorluklara direnen hayatının iplerini elinde tutan ferahlatıcı şekilde olumlu bir insandır.  

Kim Ji Won; dizide Choi Ae Ra karakterini canlandırmaktadır. Daha önce To The Beautiful You, HeirsHidden IdentityDescendants of the Sun dizilerinde izledim. Bir mağazanın danışma bölümünde çalışan TV sunucusu olmak için vakti zamanında büyük hayaller beslemiş bir müşteri hizmetleri temsilcisidir. Her sene ulusal sunuculuk yarışmasına girmekte ve her seferinde de başarısız olmaktadır. Ancak kendi ayakları üstünde durmayı bilen birisidir ve mücadeleci bir ruha sahiptir. Onun bu mücadeleci ruhu onu fazlasıyla zeki ve korkusuz yapmaktadır.


 Ahn Jae Hong, dizide Kim Joo-Man karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Reply 1988 ve The Legend of the Blue Sea (konuk) izledim. Dörtlünün sözde "beyni"dir. Evden alışveriş sitesinde kalıcı bir iş edinmiştir. Altı senelik kız arkadaşı olan Baek Seol Hee'ye   sadıktır ancak aşkı  içim sınava tabii tutulacak bir genç adam. Ahn Jae Hong, Reply 1988 dizisindeki karakterini sevmekle beraber onu bir yapımda görmeyi çok istemiştim. Güzel bir diziyle geri dönüş yaptı. 


Song Ha Yoon; dizide Baek Seol Hee karakterini canlandırıyor. Daha önce GOT7 grubunun internette yayınlanan Dream Knight adlı mini dizisinde izledim. Jokbal (Baharatlar ve soya sosuyla pişirilen et paçasından oluşan bir Kore yemeği) dükkanında çalışan grubun masum ve garip kızıdır. Altı senedir tüm hayatı Joo Man'ın etrafında dönmektedir. Onun iyi niyeti her zaman başına iş açmaktadır. Song Ha Yoon bir sonraki projesinde başrol olur mu bilmem ama o yolda ilerliyor diyebilirim.


İlk bölümden bu yana bölümler su gibi akıp gitti, biraz bölümler çoğalsın da öyle izleyeyim demiştim fakat her hafta yeni bölüm geldiğini görünce kendimi tutamayıp güncel olarak özledim diziyi. Dizideki dörtlünün her biri için ayrı bir hikaye biçmişler, bununla kalmamış dizideki kötü olarak nitelendirdiğimiz insanların hayatlarına da kendi pencerelerinden bakabilmemizi sağlamışlar final bölümüyle, kesinlikle önereceğim bir dizi oldu.

Park Seo Joon'u en son Hwarang dizisinde Go Ara'yla izledim ve iki oyuncunun kimyasını beğenmediğimi dizinin yazından dile getirmiştim. Bu sebeple Park Seo Joon'un bir sonraki yapımı kendime adıma önemliydi. Ya çıkış yakalayacak ya da durağan bir şekilde yoluna devam edecekti. Ji Won ile olan uyumu sayesinde tekrardan özlediğimiz Park Seo Joon'u izledik.Bunun dışında dizide canlandırığı Dong Man karakterinin hakkını fazlasıyla verdi. Sporcu birini canlandırmak zor zanaat. İzlerken  gerçek bir sporcuymuş hissini izleyicilere veriyor. Bu da başarılı oyuncu için olumlu unsurlardan biri. 

Park Ji Won'un sanırım canlandıramayacağı karakter yok. En son Descendants Of The Sun'da komutan rolünden, Heirs'de buzlar kraliçesi edasında olan soğuk bir karakteri canlandıran güzel oyuncu, Fight for My Way dizisiyle ise bu iki karaktere zıt denebilecek bir role imzasını attı. Özellikle Descendants Of The Sun dizisinde Jin Goo ile yakaladığı uyumuyla zirveyi zorlarken bir sonraki dizisinde nasıl olacağını kendi adıma merak konusuydu. Canlandırdığı Ae Ra karakterinin içine öyle bir girmiş ki bir önceki rolleri bile aklınıza gelmeyecek, kendinizi bu kız hep böyleydi şeklinde düşünürken bulabilirsiniz. Oyunculuğuna kısaca Ba-yıl-dım.

Ahn Jae Hong 1988 dizisinde izleyip bayıldığım biricik oyunculardan biri. Buradaki karakterini bir sevdim bir sevmedim. Karakteri çok güzel canlandırdı ona lafım yok Joo Man'ı sevmedim. 6 yıldır bir kadınla beraber mutlu bir hayatı varken, seviyor olmasına da rağmen kafasının karışması hoşuma gitmeyen detaylardan biriydi. Küçük mutluluklarla yetinmek istemiyordu lakin Seol Hee elinden uçup gidince değerini bildi. Song Ha Yoon ilk kez uzun metrajlı bir dizide izledim. Onun o güzelliğinin yanında naif bir melek oluşuna bayıldım. Ahn Jae Hong ile olan uyumu hoştu. Beğendim. Uzun bir ilişkide olabilecek sorunları ve güzellikleri iyi bir şekilde canlandırdılar.

Küçük Görsel

Uyarı: Spolier içerir.


Çok güzel başladı, çok güzel de bitti. Hiç yormadan, sıkmadan kendini izlettirdi. Senaryo şahane, oyuncular şahane, oyuncuların birbiriyle olan uyumu daha şahane. Dizi nasıl başladı nasıl bitti anlamadım zaman su gibi akıp gitti. Bununla birlikte dizinin ortalarına doğru ritmi azaldı durağanlaştı. Son bölümlerde tekrar ilk bölümlerdeki hızını yakaladı.
Şundan bahsetmezsem olmaz Dong Man yıllardır tekvando hayalleriyle yaşamış hatta kız kardeşini kurtarayım diye o yaşında kendinden vazgeçmiş bırakın da biraz özgür olsun bir kes kez olsun hayallerini yaşasın değil mi? Ae ra'ya hak veriyordum hep sonuçta kim sevdiğinin dayak yemesini ister ki ama bunu tatlı tatlı hafif sitemkar bir şekilde yapıyordu bu hiç olmadı sonuçta Dong Man'nın bildiği tek şey tekvando. Hayatta herkese bir yetenek verilmiş bunun farkında olup onla yaşayıp mutlu olabilen maalesef bir azınlık var. Çocuğa tek bildiği şeyi bırakıp hayatı boyunca sevmediği mutsuz olacağı bir işi yapma dayatması çok saçma..

Dizide güzel yerlere parmak bastılar. Seol Hee oldu kanatları kırık melek. En başından beri çok sevmeme rağmen neden bu kadar fedakâr, neden bu kadar sevgi dolu, neden dişlerini göstererek kendisine ait olanı korumuyor diye sınırsız iyiliğine sinirleniyordum. Bölümlerin birinde Ae Ra ile o kadar güzel konuştu ki. Anne olmak istiyorum dedi. Hedefi tam da buydu. Oysa ki 21.yy kadını kariyer odaklı ve materyalist bir noktaya sürükledi oysa bir kadının olabileceği en yüce özel şey anneliktir. Güzel bir noktaya parmak bastı senarist.

O değilde Park Seo Joon'a ağlamak yakışıyormuş :)
Küçük Görsel


Dizinin müziklerine gelecek olursam;  BTOB(Seo Eun Kwang,Lim Hyun Sik,Yook Sung Jae)  "Ambiguous"Kassy  "Good Morning Ryu Ji Hyun "Night Is Gone, AgainCha Yeoul "I Miss U"  Arieband "Dumbhead"

Albümü dinlemek için; TIKLA

Ne fazla ne eksik çok güzel bitti son bölümlerdeki küçük dram dokunuşunu, şaşırtıcı hareketliliği de çok sevdim, devam etseydi de izlerdim orası ayrı. Dizinin yapmacıklıktan uzak gerçek hayat tadında olması, oyunculukların muhteşemliği ve samimiyetleri, bize duyguları tamamen hissettirmeleri, birbirleriyle uyumu o kadar güzeldi ki ilk bölümden beni içine çekti, asla sıkmadan diğer bölümü sabırsızlıkla beklememe neden oldu bu her dizinin yakalayabildiği bir sinerji değil o yüzden diziyi izleyebildiğim için çok mutluyum.

29 Oca 2016

Reply 1988 / Kore Dizisi

Sokakta delicesine oynayan son nesil olarak doksanlara  karşı zaafımı her fırsatta dile getiririm. TVN kanalının sırasıyla Reply 1997 ve Reply 1994 dizilerinde o yılları tartışmasız efsane yaşatmasının ardından seksenlere de el atarak Reply 1988 yayınlandı. O dönemi yaşamış, özlemiş olan herkesin içinde bir parça burukluk yaşatacağına emin olduğum bir dizi.

Dizi ilk olarak şu sözlerle başlıyor.
"Yıl 1988. Soğuk günlerdi fakat yüreğimiz yanıyordu. Çok fazla şeyimiz olmasa dahi halkımızın yüreği sıcacıktı. Elbette günümüzdeki şeylerle kıyaslarsak tam bir "analog çağı"ydı. Yine de, 18. yaşımızın son demlerini yaşıyorduk. Spor ayakkabı ve elbette bir sürü koy giyiniyorduk. Yeni şarkıları walkmanlerimiz ile dinliyorduk."


Reply 1988 diğer bir adıyla Answer Me 1988 olarak biliniyor. Dizi, bir mahallede yaşayan beş farklı ailenin hayatı, dostlukları, aşkları, komşuluk ilişkileri ve aile bağlarını esas alıyor. 1988'i diğer iki seriden ayıran iki fark var. Biri komşuluk ilişkileri bir diğeri ise drama daha fazlasıyla yer vermiş olması

Dong Ryong-Taek-Duk Sun-Jung Hwan-Sun Woo
Duk Sun karakterini Girls Day grubunun üyesi Hyeri canlandırıyor. Hyeri daha önce Hyde Jekyll, Me dizisinden hatırlayabilirsiniz. Duk Sun karakteri; Reply 1997 ve 1994 dizilerinin de vazgeçilmez teması olan "başrol kızın ileri ki yıllarda eşi kim olacak?" sorusu üzerine kurulu bir senaryonun ana karakteri. Duk Sun; Sung Dong Il ve Lee Hwa Il ailesinin 3 çocuklu ailesinin ortanca çocuğu.Beş arkadaş arasında tek kızdır.

Jung Hwan karakterini 1986'lı oyuncu Ryoo Joon Yeol canlandırıyor. Kim Sung Kyun ve Ra Mi Ran ailesinin iki çocuğunun en küçüğü. Jung Hwan; çevresinde sevgisini belli etmeyen ve bu huyuna rağmen ailesine ve arkadaşlarına düşkün bir karakter. Beş arkadaş arasında sözünü esirgemeyen kişidir.

Teak karakterini Park Bo Gum canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Hello Monster dizisinden hatırlayabilirsiniz. Taek; beş arkadaş arasında en sakin, IQ'su çok yüksek bir baduk oyuncusunu canlandırıyor. Annesini kaybetmiş babası Go Gil Dong ile  yaşayan tek çocuktur.

Sun Woo karakterini Go Gyung Po canlandırıyor. Daha önce Flower Boys Next Door ve Cantabile Tomorrow dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Babasını kaybetmiş annesi Kim Sung Yoon ve kız kardeşi Jin Goo yaşamaktadır. Beş arkadaş arasında en olgun ve zeki olanıdır.

Dong Ryong karakterini Lee Dong Hwi canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı ama son olmayacak. Yoo ailesinin en küçük oğludur. Beş arkadaş arasında gereksiz bilgilere sahip olandır.

Mahalleye sonradan taşınan Taek'in ekibe katılımı;

"Annesi öldükten sonra onun kokusuyla dolu memleketindne ayrılıp Seul'e gelmişler.Bu baba ve oğlun neden bu özellikle burayı seçtiğini kesinlikle bilmiyoruz. Ama eminim ki buranın dört kafadarı kendilerine yeni bir arkadaş buldular. Teak sessiz bir çocuktu. Bu yüzden bu taşkın çocuklar ona fazla geliyor olabilir. Yaramazlıklar yapsak bile hep bizim yanımızdaydı.Her zaman ifadesiz yüzü vardı tabi. Ama yine de hep bizimleydi. Hala burada zamanın gücüyle yeni arkadaşlıkla kuruluyor. Böylelikle suskun çocuk dört gürültücüyle arkadaş oldu. Beş kişi haline geldik.

Sung Bo Ra karakterini; Ryoo Hye Young canlandırıyor. Sung ailesinin bir numaralı kızları, Duk Sun ve No Eul'un zeki ablası. Sert mizacının altında sevgi pıtırcığı yatan ama babası gibi sevgisini belli edemeyen karakter.

Sung Ne Eul karakterini Choi Sung Won canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi Sung Bo Ra ve Sung Duk Sun'un küçük kardeşleri. Fakat ablası rolünde ki iki kızdan yaşının büyük olduğunu belirtmek isterdim. Dizi boyunca yaptığı tahminler, sürekli tv başında olması ve ablalarından yediği dayaklara bayıldım.

Kim Jung Bong karakterini Ahn Jea Hong canlandırıyor. Sung Jung Hwan'ın  abisi. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri kendisi. Özellikle son bölümlere doğru mutlu olmalı dediğim karakterlerden biri.
Kim Sung Kyun-Ra Mi Ran-Lee Hwa Il-Sung Dong Il-Choi Moo Sung-Kim Sun Young
Dizinin gençleri kadar ebeveynlerin yaşamlarını da ele alan dizi her birinin çocuklarına olan düşkünlükleri, aile yaşantıları ve birbirleriyle olan dostluklarını nasıl uzun yıllar sürdürdüklerinin kanıtı gibiydi. Anne ve babalar bu şekilde dostluk kurunca çocuklarının kuracağı sağlam arkadaşlıkların bir nevi temeli atıldı diyebiliriz. Her bölüm birisinin hikayesine tanık olduk. Çocuksu tarafına tanık olduğumuz Kim Sung Kyun, sevgisini içinde yaşayan Taek için iyi bir baba olan Moo Sung, tek bir maaş ile çocuklarını kadın başına büyüten Sun Young, çocuklarının mutluluğunu kendi hislerinin önünde tutan Hwa Il ve ong Il, eşi ve çocuklarından sevgi bekleyen Ra Mi Ran'ın hikayelerine tanık oluyoruz. Onların hikayelerini izlerken gözyaşları sel olup giderken, samimiyetin dibinde bulacaksınız kendinizi.
Sung Bo Ra karakterinin dilinde şu sözler etkileyen sahnelerden biri diyebilirim. "Bazen annemin beni utandırdığını düşünürdüm. Bazı zamanlarda gururu da kendine güveni kaybettiği zamanlar oluyor. Kendisinden çok bizi koruma iç güdüsüyle didindiği o zamanlar anlamazdım. Ve benim yüzümden böyleydi. Gerçek sevigiyi diğeri için duyduğun endişe kendi gururunun üstüne çıkmasına bir köşeye fırlatıp atmasına bu yüzden anneler güçlüdür." 
"Annemizi teselli edebilecek yaşa geldiğiniz zaman sadece "seni seviyorum" "teşekkür ederim" demenin yetmediği zamanlar olur. Şu an annenizin gönlünü hoş tutmak istiyorsanız "anne, san a ihtiyacım var" demeniz yeterli olacaktır. 

"Bazen insanı en çok kendi ailesi ihmal eder. Fakat asıl önemli olan nedir? Nihayetinde önümüze çıkan engelleri aklımızla değil, elimizi tutup asla bırakmayacak birinin yardımıyla aşabiliriz.İşte o eli uzatan kişi ailemizdir.En cesur kahramanlar bile günün sonunda ailesinin yanına döner." Duk Sun
"Zaman akıp gidiyor bu yüzden zaman vedaları yaratır ve insanlar pişmanlıklarıyla bırakır. Eğer birini seviyorsanız ona bunu şimdi söyleyin. Yoksa geçen zaman pişmanlığa  dönüşebilir. Bazen zamanın bize bıraktığı en büyük hediye sevdiklerimizin anılarıdır." Duk Sun  
Taek ve babası arasındaki ilişki gözler kalbin aynasıdır misali, birbirlerine sevdiklerini dile getirmeseler bile her hareketleriyle belli eden babao-oğul. Bu yüzden senaristin şu sözleri derinden etkiledi
"Duygular kelimelerle ile ifade edilebilirler. Sıcacık açıklamanın sebebi de budur. Bu soğuk acımasız dünya sıcaklığı ve hayatın kendisinin bir hediye olduğunu hatırlayabilmek boş laf şaka ya da klişe değildir. Bir kişinin olduğu gibi karşısındakine sıcaklığı saf haliyle hatırlatabilmesidir. " 

Uyarı: Bundan sonraki paragraf sadece spolier içeriyor.

 Duk Sun gelecekte kiminle evlendi sorusunun cevabını senarist dizi boyunca bas bas bağırdı. İzleyicilerin bir kısmı dizinin içinde yer alan küçük ayrıntıları kaçırdıklarından büyük ayrıntıların içinde kayboldular. Aslında dizinin başından sonuna kadar bir çok ipucuyu gözler önüne serdi fakat kabullenmek biraz zor oldu sanırım.  Dizi boyunca bir çok kişi Jung Hwan olacağı gerçeğini gözleri kapalı gördükleri düşüncesindeyim. Bununla birlikte aslında başından beri ayrıntıları göz önünde tutarsak Taek olduğu belliydi. Benim için hangisi olsa üzüleceğim için taraf tutmadım. Sadece anlam veremediğim diziyle alakalı iki şey söz konusu, ilki son iki bölüm Jung Hwan'ın az gösternmiş olmaları. İkincisi ise; diğer reply serisinde olduğu gibi bu dizide beş arkadaşın son halleri bir arada gösterilmediği oldu. Onun dışında dizide eksik ya da yanlış bulduğum bir sahnesi olmadı.


Güney Kore dizilerinde  School ve Reply serisinde yer alan oyuncular, bu diziler sonrasında şansları açılıyor, başarı elde ediyorlar. Bu dizilerin oyuncu seçimini kim yapıyorsa harika bir iş çıkardığı düşüncesindeyim. 1988'in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sırada Hyeri'nin başrol olacağı konusu fazlasıyla tartışıldı. Bununla birlikte dizi yayınlanmaya başladığı andan itibaren "ondan oyuncu olmaz" diyenlere oyunculuğu ile efsane cevap vermiş oldu. Duk Sun karakterine hayat veren Hyeri kesinlikle bu senenin parlayan bütün ödüllerinin sahibi olacak. Özellikle Jung Hwan ile olan bir sahnesinde(ne olduğunu açıklamayacağım)gerçekten ağladığı ve uzun bir süre o sahneyi çekemediklerinin haberini okudum. 
Reply 1988 dizisinin klişe haline gelen selamlaşması.
Bu dizinin parlayan oyuncularından biri de Jung Hwan karakteriyle Ryoo Joon Yeol. Geç keşfedilmiş bundan sonra bir çok yapımda göreceğimiz şansı açılan oyunculardan biri. Park Bo Gum; üzerine konuşulacak bir oyunculuk sergiledi. Bir önceki yapımında seri katil olarak rol alan oyuncu bu sefer temiz kalpli bir baduk oyuncusu olarak karşımızda. Onun oyunculuğunu seviyorum.
Çocukları yemek yerken mutlulukla izleyen ebeveyn:)
Bundan delicesine keyif alan çocuk :) 
İzlerken Teak karakteri kadar eğlendim

Reply 1988'i diğer serilerden ayıran en güzel özellik komşu bağları idi. Ben sitede büyümüş bir çocuğum. Çocukluk yıllarım doksanların son yıllarıydı. Okula servisle giderdim. O servis gelmeden 1 saat önce bütün arkadaşlarım ve ben oyun oynamak için dışarı çıkardık. Analog çağının son demlerini yaşadığı bu dönemde hatırladığım komşuluk ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri daha samimiydi. Reply 1988'de komşuluk ilişkilerine bayıldım. Kendimi  çoğu zaman dizinin içinde buldum. 80'lerde yaşamış olmasam bile senaristin vermek istediği duyguyu, arkadaşlıktan öte dostluğu, her daim birlikte geçirdiğin komşularınla aile olabilmeyi,  fedakarlık, saflık gibi insani duyguları derinlemesine yaşatan bir dizi. 

İki kız kardeşin kıyafet kavgası, gizli günlük okumalara kadar yaptıkları çekiştirmelere bayıldım. Ablamın bu yazımı okuyacağını bildiğim için sırası gelmişken itiraf edeyim; Ablacığım, senin günlüklerini, şiirlerini gizli gizli okurdum. Serinin bu dizisinde, güldürmekten daha çok drama ağırlık verildiği için her bölüm mutlaka bir gözyaşı döktüm. Taek'in yaşadığı anne özlemini dindirmek isteyen çocukluk arkadaşlarının annelerinin çocukluklarından çok onu düşünmesi harikaydı. Sun Woo'nun annesine olan şefkati, saygısı, üzmemek için çırpınışları, Jung Hwan'ın soğuk ve umursamaz görüntüsünün altında gizli olan sahip çıkışı, Dong Ryong'un yanlarında olmasına rağmen ailesine olan özlemini, Bo Ra'nın sert mizacının içinde ki yumuşak yüreğinin derinliklerindeki samimiyeti izlerken yaşamamıza sebep oldular.

Diziyi izlemek isteyenlere önerim; İZLEYİN. Çünkü bu dizi de sende varsın. Annen, kardeşin, arkadaşların hatta komşuların da var. Öylesine içten öylesine dostane. Her bölüm ayrı bir mesaj içeren bu dizide, eğer 80'li dönemlerde yaşamışsanız nerede o eski günler şekilde düşündürür,  80'ler de yaşamamış biriysen şayet keşke o dönemlerde yaşama şansımız olsaymış şeklinde zamana yakınırken bulursunuz kendinizi. Her yaşa her kesime hitap eden, zaman zaman gözyaşı sebebi, kimi zaman gülmekten karnınızı ağrıtan, bazen derin düşüncelere daldıran bazen de umudunu asla kaybetme diye bas bas bağıran bir serinin içinde olacaksınız. Teknoloji çağının içinde gençliğini geçiren biri olarak nerede o analog çağında ki aşklar diyerek şiddetle önerdiğim bu dizi hayatınıza çok şey katacak.

Dizinin müzikleri kendi kadar harikaydı. Feel Kim "Youth" Oh Hyuk "A Little Girl" Park Boram "Hyehwadong" Kihyun "As time goes time" Girls Day Sojin "Everyday with You"
Albümü dinlemek için; TIKLA

Reply 1997: istediğim gibi ilerleyen bir seri ve istediğim çift
Reply 1994: En çok güldüğüm hatta serinin komedi bakımından birincisi.
Reply 1988: Aile ortamı ve komşuluk ilişkilerini izlerken ağladım, serinin bu konuda en iyisi

Dizi için puanım; 10/10