29 Oca 2016

Reply 1988 / Kore Dizisi

Sokakta delicesine oynayan son nesil olarak doksanlara  karşı zaafımı her fırsatta dile getiririm. TVN kanalının sırasıyla Reply 1997 ve Reply 1994 dizilerinde o yılları tartışmasız efsane yaşatmasının ardından seksenlere de el atarak Reply 1988 yayınlandı. O dönemi yaşamış, özlemiş olan herkesin içinde bir parça burukluk yaşatacağına emin olduğum bir dizi.

Dizi ilk olarak şu sözlerle başlıyor.
"Yıl 1988. Soğuk günlerdi fakat yüreğimiz yanıyordu. Çok fazla şeyimiz olmasa dahi halkımızın yüreği sıcacıktı. Elbette günümüzdeki şeylerle kıyaslarsak tam bir "analog çağı"ydı. Yine de, 18. yaşımızın son demlerini yaşıyorduk. Spor ayakkabı ve elbette bir sürü koy giyiniyorduk. Yeni şarkıları walkmanlerimiz ile dinliyorduk."


Reply 1988 diğer bir adıyla Answer Me 1988 olarak biliniyor. Dizi, bir mahallede yaşayan beş farklı ailenin hayatı, dostlukları, aşkları, komşuluk ilişkileri ve aile bağlarını esas alıyor. 1988'i diğer iki seriden ayıran iki fark var. Biri komşuluk ilişkileri bir diğeri ise drama daha fazlasıyla yer vermiş olması

Dong Ryong-Taek-Duk Sun-Jung Hwan-Sun Woo
Duk Sun karakterini Girls Day grubunun üyesi Hyeri canlandırıyor. Hyeri daha önce Hyde Jekyll, Me dizisinden hatırlayabilirsiniz. Duk Sun karakteri; Reply 1997 ve 1994 dizilerinin de vazgeçilmez teması olan "başrol kızın ileri ki yıllarda eşi kim olacak?" sorusu üzerine kurulu bir senaryonun ana karakteri. Duk Sun; Sung Dong Il ve Lee Hwa Il ailesinin 3 çocuklu ailesinin ortanca çocuğu.Beş arkadaş arasında tek kızdır.

Jung Hwan karakterini 1986'lı oyuncu Ryoo Joon Yeol canlandırıyor. Kim Sung Kyun ve Ra Mi Ran ailesinin iki çocuğunun en küçüğü. Jung Hwan; çevresinde sevgisini belli etmeyen ve bu huyuna rağmen ailesine ve arkadaşlarına düşkün bir karakter. Beş arkadaş arasında sözünü esirgemeyen kişidir.

Teak karakterini Park Bo Gum canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Hello Monster dizisinden hatırlayabilirsiniz. Taek; beş arkadaş arasında en sakin, IQ'su çok yüksek bir baduk oyuncusunu canlandırıyor. Annesini kaybetmiş babası Go Gil Dong ile  yaşayan tek çocuktur.

Sun Woo karakterini Go Gyung Po canlandırıyor. Daha önce Flower Boys Next Door ve Cantabile Tomorrow dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Babasını kaybetmiş annesi Kim Sung Yoon ve kız kardeşi Jin Goo yaşamaktadır. Beş arkadaş arasında en olgun ve zeki olanıdır.

Dong Ryong karakterini Lee Dong Hwi canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı ama son olmayacak. Yoo ailesinin en küçük oğludur. Beş arkadaş arasında gereksiz bilgilere sahip olandır.

Mahalleye sonradan taşınan Taek'in ekibe katılımı;

"Annesi öldükten sonra onun kokusuyla dolu memleketindne ayrılıp Seul'e gelmişler.Bu baba ve oğlun neden bu özellikle burayı seçtiğini kesinlikle bilmiyoruz. Ama eminim ki buranın dört kafadarı kendilerine yeni bir arkadaş buldular. Teak sessiz bir çocuktu. Bu yüzden bu taşkın çocuklar ona fazla geliyor olabilir. Yaramazlıklar yapsak bile hep bizim yanımızdaydı.Her zaman ifadesiz yüzü vardı tabi. Ama yine de hep bizimleydi. Hala burada zamanın gücüyle yeni arkadaşlıkla kuruluyor. Böylelikle suskun çocuk dört gürültücüyle arkadaş oldu. Beş kişi haline geldik.

Sung Bo Ra karakterini; Ryoo Hye Young canlandırıyor. Sung ailesinin bir numaralı kızları, Duk Sun ve No Eul'un zeki ablası. Sert mizacının altında sevgi pıtırcığı yatan ama babası gibi sevgisini belli edemeyen karakter.

Sung Ne Eul karakterini Choi Sung Won canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi Sung Bo Ra ve Sung Duk Sun'un küçük kardeşleri. Fakat ablası rolünde ki iki kızdan yaşının büyük olduğunu belirtmek isterdim. Dizi boyunca yaptığı tahminler, sürekli tv başında olması ve ablalarından yediği dayaklara bayıldım.

Kim Jung Bong karakterini Ahn Jea Hong canlandırıyor. Sung Jung Hwan'ın  abisi. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri kendisi. Özellikle son bölümlere doğru mutlu olmalı dediğim karakterlerden biri.
Kim Sung Kyun-Ra Mi Ran-Lee Hwa Il-Sung Dong Il-Choi Moo Sung-Kim Sun Young
Dizinin gençleri kadar ebeveynlerin yaşamlarını da ele alan dizi her birinin çocuklarına olan düşkünlükleri, aile yaşantıları ve birbirleriyle olan dostluklarını nasıl uzun yıllar sürdürdüklerinin kanıtı gibiydi. Anne ve babalar bu şekilde dostluk kurunca çocuklarının kuracağı sağlam arkadaşlıkların bir nevi temeli atıldı diyebiliriz. Her bölüm birisinin hikayesine tanık olduk. Çocuksu tarafına tanık olduğumuz Kim Sung Kyun, sevgisini içinde yaşayan Taek için iyi bir baba olan Moo Sung, tek bir maaş ile çocuklarını kadın başına büyüten Sun Young, çocuklarının mutluluğunu kendi hislerinin önünde tutan Hwa Il ve ong Il, eşi ve çocuklarından sevgi bekleyen Ra Mi Ran'ın hikayelerine tanık oluyoruz. Onların hikayelerini izlerken gözyaşları sel olup giderken, samimiyetin dibinde bulacaksınız kendinizi.
Sung Bo Ra karakterinin dilinde şu sözler etkileyen sahnelerden biri diyebilirim. "Bazen annemin beni utandırdığını düşünürdüm. Bazı zamanlarda gururu da kendine güveni kaybettiği zamanlar oluyor. Kendisinden çok bizi koruma iç güdüsüyle didindiği o zamanlar anlamazdım. Ve benim yüzümden böyleydi. Gerçek sevigiyi diğeri için duyduğun endişe kendi gururunun üstüne çıkmasına bir köşeye fırlatıp atmasına bu yüzden anneler güçlüdür." 
"Annemizi teselli edebilecek yaşa geldiğiniz zaman sadece "seni seviyorum" "teşekkür ederim" demenin yetmediği zamanlar olur. Şu an annenizin gönlünü hoş tutmak istiyorsanız "anne, san a ihtiyacım var" demeniz yeterli olacaktır. 

"Bazen insanı en çok kendi ailesi ihmal eder. Fakat asıl önemli olan nedir? Nihayetinde önümüze çıkan engelleri aklımızla değil, elimizi tutup asla bırakmayacak birinin yardımıyla aşabiliriz.İşte o eli uzatan kişi ailemizdir.En cesur kahramanlar bile günün sonunda ailesinin yanına döner." Duk Sun
"Zaman akıp gidiyor bu yüzden zaman vedaları yaratır ve insanlar pişmanlıklarıyla bırakır. Eğer birini seviyorsanız ona bunu şimdi söyleyin. Yoksa geçen zaman pişmanlığa  dönüşebilir. Bazen zamanın bize bıraktığı en büyük hediye sevdiklerimizin anılarıdır." Duk Sun  
Taek ve babası arasındaki ilişki gözler kalbin aynasıdır misali, birbirlerine sevdiklerini dile getirmeseler bile her hareketleriyle belli eden babao-oğul. Bu yüzden senaristin şu sözleri derinden etkiledi
"Duygular kelimelerle ile ifade edilebilirler. Sıcacık açıklamanın sebebi de budur. Bu soğuk acımasız dünya sıcaklığı ve hayatın kendisinin bir hediye olduğunu hatırlayabilmek boş laf şaka ya da klişe değildir. Bir kişinin olduğu gibi karşısındakine sıcaklığı saf haliyle hatırlatabilmesidir. " 

Uyarı: Bundan sonraki paragraf sadece spolier içeriyor.

 Duk Sun gelecekte kiminle evlendi sorusunun cevabını senarist dizi boyunca bas bas bağırdı. İzleyicilerin bir kısmı dizinin içinde yer alan küçük ayrıntıları kaçırdıklarından büyük ayrıntıların içinde kayboldular. Aslında dizinin başından sonuna kadar bir çok ipucuyu gözler önüne serdi fakat kabullenmek biraz zor oldu sanırım.  Dizi boyunca bir çok kişi Jung Hwan olacağı gerçeğini gözleri kapalı gördükleri düşüncesindeyim. Bununla birlikte aslında başından beri ayrıntıları göz önünde tutarsak Taek olduğu belliydi. Benim için hangisi olsa üzüleceğim için taraf tutmadım. Sadece anlam veremediğim diziyle alakalı iki şey söz konusu, ilki son iki bölüm Jung Hwan'ın az gösternmiş olmaları. İkincisi ise; diğer reply serisinde olduğu gibi bu dizide beş arkadaşın son halleri bir arada gösterilmediği oldu. Onun dışında dizide eksik ya da yanlış bulduğum bir sahnesi olmadı.


Güney Kore dizilerinde  School ve Reply serisinde yer alan oyuncular, bu diziler sonrasında şansları açılıyor, başarı elde ediyorlar. Bu dizilerin oyuncu seçimini kim yapıyorsa harika bir iş çıkardığı düşüncesindeyim. 1988'in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sırada Hyeri'nin başrol olacağı konusu fazlasıyla tartışıldı. Bununla birlikte dizi yayınlanmaya başladığı andan itibaren "ondan oyuncu olmaz" diyenlere oyunculuğu ile efsane cevap vermiş oldu. Duk Sun karakterine hayat veren Hyeri kesinlikle bu senenin parlayan bütün ödüllerinin sahibi olacak. Özellikle Jung Hwan ile olan bir sahnesinde(ne olduğunu açıklamayacağım)gerçekten ağladığı ve uzun bir süre o sahneyi çekemediklerinin haberini okudum. 
Reply 1988 dizisinin klişe haline gelen selamlaşması.
Bu dizinin parlayan oyuncularından biri de Jung Hwan karakteriyle Ryoo Joon Yeol. Geç keşfedilmiş bundan sonra bir çok yapımda göreceğimiz şansı açılan oyunculardan biri. Park Bo Gum; üzerine konuşulacak bir oyunculuk sergiledi. Bir önceki yapımında seri katil olarak rol alan oyuncu bu sefer temiz kalpli bir baduk oyuncusu olarak karşımızda. Onun oyunculuğunu seviyorum.
Çocukları yemek yerken mutlulukla izleyen ebeveyn:)
Bundan delicesine keyif alan çocuk :) 
İzlerken Teak karakteri kadar eğlendim

Reply 1988'i diğer serilerden ayıran en güzel özellik komşu bağları idi. Ben sitede büyümüş bir çocuğum. Çocukluk yıllarım doksanların son yıllarıydı. Okula servisle giderdim. O servis gelmeden 1 saat önce bütün arkadaşlarım ve ben oyun oynamak için dışarı çıkardık. Analog çağının son demlerini yaşadığı bu dönemde hatırladığım komşuluk ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri daha samimiydi. Reply 1988'de komşuluk ilişkilerine bayıldım. Kendimi  çoğu zaman dizinin içinde buldum. 80'lerde yaşamış olmasam bile senaristin vermek istediği duyguyu, arkadaşlıktan öte dostluğu, her daim birlikte geçirdiğin komşularınla aile olabilmeyi,  fedakarlık, saflık gibi insani duyguları derinlemesine yaşatan bir dizi. 

İki kız kardeşin kıyafet kavgası, gizli günlük okumalara kadar yaptıkları çekiştirmelere bayıldım. Ablamın bu yazımı okuyacağını bildiğim için sırası gelmişken itiraf edeyim; Ablacığım, senin günlüklerini, şiirlerini gizli gizli okurdum. Serinin bu dizisinde, güldürmekten daha çok drama ağırlık verildiği için her bölüm mutlaka bir gözyaşı döktüm. Taek'in yaşadığı anne özlemini dindirmek isteyen çocukluk arkadaşlarının annelerinin çocukluklarından çok onu düşünmesi harikaydı. Sun Woo'nun annesine olan şefkati, saygısı, üzmemek için çırpınışları, Jung Hwan'ın soğuk ve umursamaz görüntüsünün altında gizli olan sahip çıkışı, Dong Ryong'un yanlarında olmasına rağmen ailesine olan özlemini, Bo Ra'nın sert mizacının içinde ki yumuşak yüreğinin derinliklerindeki samimiyeti izlerken yaşamamıza sebep oldular.

Diziyi izlemek isteyenlere önerim; İZLEYİN. Çünkü bu dizi de sende varsın. Annen, kardeşin, arkadaşların hatta komşuların da var. Öylesine içten öylesine dostane. Her bölüm ayrı bir mesaj içeren bu dizide, eğer 80'li dönemlerde yaşamışsanız nerede o eski günler şekilde düşündürür,  80'ler de yaşamamış biriysen şayet keşke o dönemlerde yaşama şansımız olsaymış şeklinde zamana yakınırken bulursunuz kendinizi. Her yaşa her kesime hitap eden, zaman zaman gözyaşı sebebi, kimi zaman gülmekten karnınızı ağrıtan, bazen derin düşüncelere daldıran bazen de umudunu asla kaybetme diye bas bas bağıran bir serinin içinde olacaksınız. Teknoloji çağının içinde gençliğini geçiren biri olarak nerede o analog çağında ki aşklar diyerek şiddetle önerdiğim bu dizi hayatınıza çok şey katacak.

Dizinin müzikleri kendi kadar harikaydı. Feel Kim "Youth" Oh Hyuk "A Little Girl" Park Boram "Hyehwadong" Kihyun "As time goes time" Girls Day Sojin "Everyday with You"
Albümü dinlemek için; TIKLA

Reply 1997: istediğim gibi ilerleyen bir seri ve istediğim çift
Reply 1994: En çok güldüğüm hatta serinin komedi bakımından birincisi.
Reply 1988: Aile ortamı ve komşuluk ilişkilerini izlerken ağladım, serinin bu konuda en iyisi

Dizi için puanım; 10/10

25 Eki 2013

Reply 1997/ Answer me 1997- Kore Dizisi


Yoo Jung-Hak Chan-Yoon Jae-Shi Won-Joon Hee-Sung Jae

Seksenlerin sonunda doğan biri olarak özlemle andığım çocukluğum zamanlarıydı doksanlar. Şimdi ki nesle yabancı olan o zamanları nostaljik bir dille anar dururuz. O nesli hem güzel anlatan hemde daha çok değerini anlaşılacağı bir yapım Reply 1997.
  
Bu diziyi izledikçe anımsar oldum bir çok şeyi. Bir kere hayran (fan) kitlesi o zamanlardan başlamıştı. Bir sanatçı albüm mü çıkardı hemen koş kasetini al. İnternete mi bağlanacaksın annenize yalvar dur telefonla konuşma diye, küçük yaşta bebek beslediğimiz oldu nasıl mı ? tabi ki sanal bebekle. Karaoke kavramının ilk bildiğim zamanlar doksanlar.


Repyl 1997 ; Busan'da 1999 senesinde mezun olan bir grup lise öğrencisinin mezunlar gecesinde buluşmasıyla başlıyor. Günümüz ile geçmiş arasında gidip gelerek kim, kiminle, nerede, nasıl sorularının bolca sorulduğu samimi ne kadar duygu varsa yaşattığı sıcacık bir yolculuk yaşattı bu dizi. Bu dizinin bir güzel tarafı ise; busan aksanı ve kesinlikle çok samimi ve içtendi.

Shi Won'u rolünü A Pink grubunun üyesi Jung Eun Ji canlandırıyor. İlk dizisi olmasına rağmen oyunculuğuyla bir yere geleceğini belli etti bu diziyle.1996 yılında çıkış yapan H.O.T grubunun fanatik derecesinde fanı. Biraz düşündüğünü hiç düşünmeden konuşan biraz da birlilkte büyüdüğü Yoon Jae'nin ona karşı olan duygularını anlamayacak kadar da saf bir kız

Yoon Jae rolünü Superstar K yarışmasının birincisi olan Seo In Guk canlandırıyor. Şarkıcı kökenli olmasına rağmen hatta daha önceki dizilerini de (love rain gibi) göz önünde bulundurursak oyunculuğuyla çok işler yapacak. Ailesini küçük yaşta kaybetmiştir. Babası ile Shi Wo babasının yakın arkadaştırlar. Yoon Jae ve abisini onlar büyütmüşlerdir. Çocukluğundan beri yanında olan Shi Won lisenin ilk gününden beri sevmektedir.
Yoon Hee rolünü Infinite grubunun üyesi Hoya canlandırıyor. Oyunculuğunu çok samimi bulduğum bu dizi de en çok sevdiğim karakter olmayı başardı. Yoon Jae için bir aşk beslemekte olan bir gaydir: Hassas ve düşünceli bir kişiliği vardır. Shi Woo gibi Yoon Jae'de en yakınında ki insanın ona olan aşkını görememişti.Yoon Hee'de açıklma gayretinde olmadı hiç bir zaman, duygularını içinde yaşatıyordu. Yanında olsun yeterdi kavramıyla devam etti.


Hak Chan rolünde Sechs Kiss grubunun  lideri Eun Ji Won canlandırıyor. Dizidesürekli fanların kavga sebebi olan  H.O.T ve Sechs Kiss gruplarından; Sechs Kiss'in lideridir hatta bir çok kendi oynadığı filmlerde ki oyunculuğunu bir çok kez eleştirdiğine tanık olduk.O halleri için çok kötü oyuncu ben daha iyi oynarım tarzında konuşması çok eğlendirdi. İyi bir kişiliğinin yanı sıra birde erotik film meraklısıdır. İçten içe Yoo Jung sevmektedir.

Mo Yoo Jung rolünü Shin So Yool canlandırıyor. Dizinin oyunculuk mesleğini göğüsleyenlerden biri. İyi yürekli bir kişiliğinin olmasının dışında. O da H.O.T ve Sechs Kiss grupları arasında gel git yaşan bir fan. Beğendi her idol aşık olacak kadar şıp sevdi. İlk başlarda o da Yoon Jae'den hoşlanmış olsa da karşılık alamadığı gün büyük aşkını buldu

Sung Jae rolünü Lee Si Yeon canlandırmaktadır. Dizinin oyunculuk mesleğini göğüsleyenlerden bir diğeri. Çok ve boş konuşan, kötü şakalar yapan, aşklarına karşılık alamadığı için dizinin yalnız takılanı. Aslında birazda karşında ki insan nasılsa o şekilde davranıyordu. O zamanlar büyük modası olan sanal bebeği ile oynaması harikaydı. Benimde vardı sanal bebeğim :)
Dizinin en çok eğlendiğim anları ise Shi Won anne ve babasının sürekli kavga etmeleri ardında birbirlerini sevmesi sıcak ve eğleneceliydi. Özellikle babasının Shi Won ile fan muhabbetlerinden dolayı sürekli tartışması gerçekçiliğin yansıması gibiydi. Bu iki yürekli insanın Yoon Jae ve Tae Wong'u sahiplenmeleri onlarsız bir şey yapmamaları ben onların vasihiyim diyerek etrafta dolaşmaları çok güzeldi.

Yoon Jae Wong rolünde ise Song Jong Ho canlandırıyordu. Yoon Jae'de bahsettiğim gibi anne ve babalarını küçük yaşta kaybetikleri için kardeşi için aile olan ve ona her fırsatta sahip çıkan fedakar abi. O zaman asıl bomba şöyle aslında Shi Won'a aşıktır sadece tek olay kardeşinden önce itiraf ettiği için Yoon Jae 6 sene kadar acı çekti.

Dizinin karakterleri bu şekildeydi. Diğer dramalar gibi iki yada üç kişi üzerine yoğunlaşma yok aslında herkes başrol gibiydi benim açımdan.. Geçmiş ile gelecek arasında ki ilişki çok iyi işlenmişti. Gerçeğin dışında hiçbir olay yoktu aslında.. Dizinin en güzel yanları ise Shi Won ve Yoon Jae'nin iç sesleriydi.

Yoon Jae'nin Shi Won'a nasıl aşık olduğunu iç sesiyle anlattığı o sahne;


"Sokakta biriyle çarpışmak, kütüphanede aynı kitabı tutmak, şemsiyenin altına koşan birisi, aşık olmanın özel olacağını düşünmüştüm ama bu hayal ettiğim gibi bir şey değildi. Bu nasıl aşık olduğumdu. Bitti.. İlk aşkım aniden başlamıştı. Gözlükleri takmadığı için güzel görünüyordun. Şimdi onlarla bile güzel görünüyorsun"

Lise bitti herkes için kendi yollarını çizme vakti gelmişti. O akşam Shi Won'un doğum günü. Yoon Jae bir şarkı söyler herkes tek tek ayrılır odadan Shi Won kalır. O gece Yoon Jae ise aşkını şöyle ifade eder;

"Çok acımasızsın. Nasıl böyle bir şey istersin benden? Çünkü seni seviyorum. Tamamen sana kapıldım. Doğduğumuzdan beri senin yanındayım. Birbirimizi her gün gördük. İlk regl gününü bile hatırlıyorum. Ama yinede seni bir kadın olarak görüyorum. Liseye başladığımız o ilk gün seni sevimli olduğunu düşündüğüm ilk gündü. O günden sonra sana hep ipuçları verdim. SENİ SEVDİM. BENİ SEVMENİ İSTEDİM ama sen fark etmedin. İyi belkide sen beni yalnızca arkadaş olarak görüyordun." 






Sonrasında her şeyiyle şeffaf olan kişi Shin Won oldu. Beni hala seviyor musun soruna cevap alamadı bir süre sonra o açık sözlü Shi Won arabada giderken hiç düşünmeden yaptığı itiraf ;
"Senden hoşlanıyorum. Arkadaş olarak değil, erkek olarak. Ben cevapladım. Sıra sende"

"Unutmuşum, Shi Won her zaman duygularını doğrudan söyler. Keşke bende söyleyebilseydim.. Seni seviyorum benim ol! ... yalnızca kararsız kaldım ama bunları söyleme yerine, yalnızca kararsız kaldım. Şu andan daha iyi bir zaman yoktur. Belki bir daha ki sefer olmaz. Bir daha konuşabileceğimiz zaman gelmeyebilir. Şu an "önünüzde duruyorken hayat sonra için kısa..Şimdi sadece zayıf ya da tembel olduğunuz için vazgeçersiniz. başka zaman için umudunuz olmaz. Eğer onu seviyorsanız şimdi sevmek için en iyi zamandır. Çok geç olmadan yaklaşın. Şimdi açılmalısınız. Gelecekte ne olacağını asla bilemezsiniz"


Yoon Hee'nin bu konuşmasından sonra esas oğlan kendi aşkına mı yansın yoksa çok sevdiği arkadaşının ona olan karşılıksız aşkını yıllar boyunca içinde tutmasına mı? Yoon Hee bencillik yapmadı aşkı yerine dostluğunu tercih etti, kabullendi. Onun bu sözleri ise Yoon Jae'nin duygularına ışık tutmuş oldu. Tabi o sahne izleyenler bilir onunla beraber bir çok kişiye ışık tutmuştur eminim. Hastanenin o merdivenlerinde olan itiraf yerinde bir ben kendimde itiraflarda bulunamadım heralde. Shi Won'un "Eğer cevabı şimdi söylemezsen seni 10 kere öpeceğim" dedikten sonra Yoon Jae'nin cevabı;



"İlk aşk.. ilk aşkın güzel olduğunu düşünmemizin nedeni, olduğumuz insanın yakışıklı,güzel ya da tatlı olması değil. İlk aşk güzeldir çünkü ilk aşkımızı ve de o genç, masumca, biraz da aptalca severiz. Ve de asla o genç, masum, tutkulu zamanlarımıza dönemeyeceğimizi biliriz. İlk aşk biraz acelecidir. Hesaplamadan, tutkuyla ilk aşkımıza koşarız ve ardından da başarısızlıkla yüzleşiriz. Aynı zamanda da dramatiktir. Bir daha asla hissedemeyeceğim açıklanamayan duyguyla beraber gelir. Yani ilk aşk, hayatımızın en dramatik evresini oluşturur. Başarısızlık da olabilir. Trajedik hikayeler, hayatımın bir bölümünde böyle muhteşem bir hikaye yaşamak çok güzeldi. Mutlu sonlu hikayeler daha uzun sürer hep."