29 Oca 2016

Reply 1988 / Kore Dizisi

Sokakta delicesine oynayan son nesil olarak doksanlara  karşı zaafımı her fırsatta dile getiririm. TVN kanalının sırasıyla Reply 1997 ve Reply 1994 dizilerinde o yılları tartışmasız efsane yaşatmasının ardından seksenlere de el atarak Reply 1988 yayınlandı. O dönemi yaşamış, özlemiş olan herkesin içinde bir parça burukluk yaşatacağına emin olduğum bir dizi.

Dizi ilk olarak şu sözlerle başlıyor.
"Yıl 1988. Soğuk günlerdi fakat yüreğimiz yanıyordu. Çok fazla şeyimiz olmasa dahi halkımızın yüreği sıcacıktı. Elbette günümüzdeki şeylerle kıyaslarsak tam bir "analog çağı"ydı. Yine de, 18. yaşımızın son demlerini yaşıyorduk. Spor ayakkabı ve elbette bir sürü koy giyiniyorduk. Yeni şarkıları walkmanlerimiz ile dinliyorduk."


Reply 1988 diğer bir adıyla Answer Me 1988 olarak biliniyor. Dizi, bir mahallede yaşayan beş farklı ailenin hayatı, dostlukları, aşkları, komşuluk ilişkileri ve aile bağlarını esas alıyor. 1988'i diğer iki seriden ayıran iki fark var. Biri komşuluk ilişkileri bir diğeri ise drama daha fazlasıyla yer vermiş olması

Dong Ryong-Taek-Duk Sun-Jung Hwan-Sun Woo
Duk Sun karakterini Girls Day grubunun üyesi Hyeri canlandırıyor. Hyeri daha önce Hyde Jekyll, Me dizisinden hatırlayabilirsiniz. Duk Sun karakteri; Reply 1997 ve 1994 dizilerinin de vazgeçilmez teması olan "başrol kızın ileri ki yıllarda eşi kim olacak?" sorusu üzerine kurulu bir senaryonun ana karakteri. Duk Sun; Sung Dong Il ve Lee Hwa Il ailesinin 3 çocuklu ailesinin ortanca çocuğu.Beş arkadaş arasında tek kızdır.

Jung Hwan karakterini 1986'lı oyuncu Ryoo Joon Yeol canlandırıyor. Kim Sung Kyun ve Ra Mi Ran ailesinin iki çocuğunun en küçüğü. Jung Hwan; çevresinde sevgisini belli etmeyen ve bu huyuna rağmen ailesine ve arkadaşlarına düşkün bir karakter. Beş arkadaş arasında sözünü esirgemeyen kişidir.

Teak karakterini Park Bo Gum canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Hello Monster dizisinden hatırlayabilirsiniz. Taek; beş arkadaş arasında en sakin, IQ'su çok yüksek bir baduk oyuncusunu canlandırıyor. Annesini kaybetmiş babası Go Gil Dong ile  yaşayan tek çocuktur.

Sun Woo karakterini Go Gyung Po canlandırıyor. Daha önce Flower Boys Next Door ve Cantabile Tomorrow dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Babasını kaybetmiş annesi Kim Sung Yoon ve kız kardeşi Jin Goo yaşamaktadır. Beş arkadaş arasında en olgun ve zeki olanıdır.

Dong Ryong karakterini Lee Dong Hwi canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı ama son olmayacak. Yoo ailesinin en küçük oğludur. Beş arkadaş arasında gereksiz bilgilere sahip olandır.

Mahalleye sonradan taşınan Taek'in ekibe katılımı;

"Annesi öldükten sonra onun kokusuyla dolu memleketindne ayrılıp Seul'e gelmişler.Bu baba ve oğlun neden bu özellikle burayı seçtiğini kesinlikle bilmiyoruz. Ama eminim ki buranın dört kafadarı kendilerine yeni bir arkadaş buldular. Teak sessiz bir çocuktu. Bu yüzden bu taşkın çocuklar ona fazla geliyor olabilir. Yaramazlıklar yapsak bile hep bizim yanımızdaydı.Her zaman ifadesiz yüzü vardı tabi. Ama yine de hep bizimleydi. Hala burada zamanın gücüyle yeni arkadaşlıkla kuruluyor. Böylelikle suskun çocuk dört gürültücüyle arkadaş oldu. Beş kişi haline geldik.

Sung Bo Ra karakterini; Ryoo Hye Young canlandırıyor. Sung ailesinin bir numaralı kızları, Duk Sun ve No Eul'un zeki ablası. Sert mizacının altında sevgi pıtırcığı yatan ama babası gibi sevgisini belli edemeyen karakter.

Sung Ne Eul karakterini Choi Sung Won canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi Sung Bo Ra ve Sung Duk Sun'un küçük kardeşleri. Fakat ablası rolünde ki iki kızdan yaşının büyük olduğunu belirtmek isterdim. Dizi boyunca yaptığı tahminler, sürekli tv başında olması ve ablalarından yediği dayaklara bayıldım.

Kim Jung Bong karakterini Ahn Jea Hong canlandırıyor. Sung Jung Hwan'ın  abisi. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri kendisi. Özellikle son bölümlere doğru mutlu olmalı dediğim karakterlerden biri.
Kim Sung Kyun-Ra Mi Ran-Lee Hwa Il-Sung Dong Il-Choi Moo Sung-Kim Sun Young
Dizinin gençleri kadar ebeveynlerin yaşamlarını da ele alan dizi her birinin çocuklarına olan düşkünlükleri, aile yaşantıları ve birbirleriyle olan dostluklarını nasıl uzun yıllar sürdürdüklerinin kanıtı gibiydi. Anne ve babalar bu şekilde dostluk kurunca çocuklarının kuracağı sağlam arkadaşlıkların bir nevi temeli atıldı diyebiliriz. Her bölüm birisinin hikayesine tanık olduk. Çocuksu tarafına tanık olduğumuz Kim Sung Kyun, sevgisini içinde yaşayan Taek için iyi bir baba olan Moo Sung, tek bir maaş ile çocuklarını kadın başına büyüten Sun Young, çocuklarının mutluluğunu kendi hislerinin önünde tutan Hwa Il ve ong Il, eşi ve çocuklarından sevgi bekleyen Ra Mi Ran'ın hikayelerine tanık oluyoruz. Onların hikayelerini izlerken gözyaşları sel olup giderken, samimiyetin dibinde bulacaksınız kendinizi.
Sung Bo Ra karakterinin dilinde şu sözler etkileyen sahnelerden biri diyebilirim. "Bazen annemin beni utandırdığını düşünürdüm. Bazı zamanlarda gururu da kendine güveni kaybettiği zamanlar oluyor. Kendisinden çok bizi koruma iç güdüsüyle didindiği o zamanlar anlamazdım. Ve benim yüzümden böyleydi. Gerçek sevigiyi diğeri için duyduğun endişe kendi gururunun üstüne çıkmasına bir köşeye fırlatıp atmasına bu yüzden anneler güçlüdür." 
"Annemizi teselli edebilecek yaşa geldiğiniz zaman sadece "seni seviyorum" "teşekkür ederim" demenin yetmediği zamanlar olur. Şu an annenizin gönlünü hoş tutmak istiyorsanız "anne, san a ihtiyacım var" demeniz yeterli olacaktır. 

"Bazen insanı en çok kendi ailesi ihmal eder. Fakat asıl önemli olan nedir? Nihayetinde önümüze çıkan engelleri aklımızla değil, elimizi tutup asla bırakmayacak birinin yardımıyla aşabiliriz.İşte o eli uzatan kişi ailemizdir.En cesur kahramanlar bile günün sonunda ailesinin yanına döner." Duk Sun
"Zaman akıp gidiyor bu yüzden zaman vedaları yaratır ve insanlar pişmanlıklarıyla bırakır. Eğer birini seviyorsanız ona bunu şimdi söyleyin. Yoksa geçen zaman pişmanlığa  dönüşebilir. Bazen zamanın bize bıraktığı en büyük hediye sevdiklerimizin anılarıdır." Duk Sun  
Taek ve babası arasındaki ilişki gözler kalbin aynasıdır misali, birbirlerine sevdiklerini dile getirmeseler bile her hareketleriyle belli eden babao-oğul. Bu yüzden senaristin şu sözleri derinden etkiledi
"Duygular kelimelerle ile ifade edilebilirler. Sıcacık açıklamanın sebebi de budur. Bu soğuk acımasız dünya sıcaklığı ve hayatın kendisinin bir hediye olduğunu hatırlayabilmek boş laf şaka ya da klişe değildir. Bir kişinin olduğu gibi karşısındakine sıcaklığı saf haliyle hatırlatabilmesidir. " 

Uyarı: Bundan sonraki paragraf sadece spolier içeriyor.

 Duk Sun gelecekte kiminle evlendi sorusunun cevabını senarist dizi boyunca bas bas bağırdı. İzleyicilerin bir kısmı dizinin içinde yer alan küçük ayrıntıları kaçırdıklarından büyük ayrıntıların içinde kayboldular. Aslında dizinin başından sonuna kadar bir çok ipucuyu gözler önüne serdi fakat kabullenmek biraz zor oldu sanırım.  Dizi boyunca bir çok kişi Jung Hwan olacağı gerçeğini gözleri kapalı gördükleri düşüncesindeyim. Bununla birlikte aslında başından beri ayrıntıları göz önünde tutarsak Taek olduğu belliydi. Benim için hangisi olsa üzüleceğim için taraf tutmadım. Sadece anlam veremediğim diziyle alakalı iki şey söz konusu, ilki son iki bölüm Jung Hwan'ın az gösternmiş olmaları. İkincisi ise; diğer reply serisinde olduğu gibi bu dizide beş arkadaşın son halleri bir arada gösterilmediği oldu. Onun dışında dizide eksik ya da yanlış bulduğum bir sahnesi olmadı.


Güney Kore dizilerinde  School ve Reply serisinde yer alan oyuncular, bu diziler sonrasında şansları açılıyor, başarı elde ediyorlar. Bu dizilerin oyuncu seçimini kim yapıyorsa harika bir iş çıkardığı düşüncesindeyim. 1988'in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sırada Hyeri'nin başrol olacağı konusu fazlasıyla tartışıldı. Bununla birlikte dizi yayınlanmaya başladığı andan itibaren "ondan oyuncu olmaz" diyenlere oyunculuğu ile efsane cevap vermiş oldu. Duk Sun karakterine hayat veren Hyeri kesinlikle bu senenin parlayan bütün ödüllerinin sahibi olacak. Özellikle Jung Hwan ile olan bir sahnesinde(ne olduğunu açıklamayacağım)gerçekten ağladığı ve uzun bir süre o sahneyi çekemediklerinin haberini okudum. 
Reply 1988 dizisinin klişe haline gelen selamlaşması.
Bu dizinin parlayan oyuncularından biri de Jung Hwan karakteriyle Ryoo Joon Yeol. Geç keşfedilmiş bundan sonra bir çok yapımda göreceğimiz şansı açılan oyunculardan biri. Park Bo Gum; üzerine konuşulacak bir oyunculuk sergiledi. Bir önceki yapımında seri katil olarak rol alan oyuncu bu sefer temiz kalpli bir baduk oyuncusu olarak karşımızda. Onun oyunculuğunu seviyorum.
Çocukları yemek yerken mutlulukla izleyen ebeveyn:)
Bundan delicesine keyif alan çocuk :) 
İzlerken Teak karakteri kadar eğlendim

Reply 1988'i diğer serilerden ayıran en güzel özellik komşu bağları idi. Ben sitede büyümüş bir çocuğum. Çocukluk yıllarım doksanların son yıllarıydı. Okula servisle giderdim. O servis gelmeden 1 saat önce bütün arkadaşlarım ve ben oyun oynamak için dışarı çıkardık. Analog çağının son demlerini yaşadığı bu dönemde hatırladığım komşuluk ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri daha samimiydi. Reply 1988'de komşuluk ilişkilerine bayıldım. Kendimi  çoğu zaman dizinin içinde buldum. 80'lerde yaşamış olmasam bile senaristin vermek istediği duyguyu, arkadaşlıktan öte dostluğu, her daim birlikte geçirdiğin komşularınla aile olabilmeyi,  fedakarlık, saflık gibi insani duyguları derinlemesine yaşatan bir dizi. 

İki kız kardeşin kıyafet kavgası, gizli günlük okumalara kadar yaptıkları çekiştirmelere bayıldım. Ablamın bu yazımı okuyacağını bildiğim için sırası gelmişken itiraf edeyim; Ablacığım, senin günlüklerini, şiirlerini gizli gizli okurdum. Serinin bu dizisinde, güldürmekten daha çok drama ağırlık verildiği için her bölüm mutlaka bir gözyaşı döktüm. Taek'in yaşadığı anne özlemini dindirmek isteyen çocukluk arkadaşlarının annelerinin çocukluklarından çok onu düşünmesi harikaydı. Sun Woo'nun annesine olan şefkati, saygısı, üzmemek için çırpınışları, Jung Hwan'ın soğuk ve umursamaz görüntüsünün altında gizli olan sahip çıkışı, Dong Ryong'un yanlarında olmasına rağmen ailesine olan özlemini, Bo Ra'nın sert mizacının içinde ki yumuşak yüreğinin derinliklerindeki samimiyeti izlerken yaşamamıza sebep oldular.

Diziyi izlemek isteyenlere önerim; İZLEYİN. Çünkü bu dizi de sende varsın. Annen, kardeşin, arkadaşların hatta komşuların da var. Öylesine içten öylesine dostane. Her bölüm ayrı bir mesaj içeren bu dizide, eğer 80'li dönemlerde yaşamışsanız nerede o eski günler şekilde düşündürür,  80'ler de yaşamamış biriysen şayet keşke o dönemlerde yaşama şansımız olsaymış şeklinde zamana yakınırken bulursunuz kendinizi. Her yaşa her kesime hitap eden, zaman zaman gözyaşı sebebi, kimi zaman gülmekten karnınızı ağrıtan, bazen derin düşüncelere daldıran bazen de umudunu asla kaybetme diye bas bas bağıran bir serinin içinde olacaksınız. Teknoloji çağının içinde gençliğini geçiren biri olarak nerede o analog çağında ki aşklar diyerek şiddetle önerdiğim bu dizi hayatınıza çok şey katacak.

Dizinin müzikleri kendi kadar harikaydı. Feel Kim "Youth" Oh Hyuk "A Little Girl" Park Boram "Hyehwadong" Kihyun "As time goes time" Girls Day Sojin "Everyday with You"
Albümü dinlemek için; TIKLA

Reply 1997: istediğim gibi ilerleyen bir seri ve istediğim çift
Reply 1994: En çok güldüğüm hatta serinin komedi bakımından birincisi.
Reply 1988: Aile ortamı ve komşuluk ilişkilerini izlerken ağladım, serinin bu konuda en iyisi

Dizi için puanım; 10/10

14 Mar 2014

Reply 1994/ Answer Me 1994


Bu dizi için Reply 1997'nin dizi konusunda çıtayı yükseklere çıkardıktan sonra "acaba aynı tadı alır mıyım" diye çok düşündüm. Özellikle çocukluğumun geçtiği "efsane doksanları" tekrar yaşar mıyım acaba ? diye.. Reply 1997 ilk göz ağrım olduğundan yine de birbirinden farklı bir sürü hikaye, ilk aşk, tecrübe, aile ve dostluk bağlarını dolu dolu izlediğim dizi oldu Reply 1994..
Jo Yoon Jin - Haetae - Chilbongi - Sung Na Jung - Sseureki - Binggeure - Samchunpo

"Seksenlerin sonlarında doğan biri olarak özlemle andığım çocukluğum zamanlarıydı doksanlar" diye başlamıştım Reply 1997'ye. Gerçekten dönüp geriye baktığımda ne güzel yıllardı diye düşünmeden alıkoyamıyorum kendimi. Belki Reply serisini bu kadar çok sevip, mutlu bir şekilde izlemem belki de o günleri özlediğimden kaynaklıdır.

İlk dizide olduğu gibi bir hayran kitlesiyle baş başayız. O zamanlar hayran kitlesi şimdilerde "fangirl" oalrak tabir edilen olay çok başkaymış. 90'larda Tarkan'ın ilk popüler olduğu zamanlar, konserlerinde onun için ayılıp bayılan kızları hatırlıyorum.En çok sevdiğim olay ise; çağrı cihazı kullanımı.  Aynı pansiyonda yaşayan gençlerin 20 yaşlarında ki üniversitede yaşamları, çocukluk ile olgunlukları arasında kaldıkları,aşk hayatlarıyla sınandıkları  ve en güzeli ise aile olabildikleri o güzelliği konu alıyor,  Reply 1994.

"Yirmi yaşlardayekni, hem bu şehir hem de insanlar beni korkutmuştu. Kendimizi güvende hissettiğimiz tek yer evimizdi. Tam burası Shinchon Pansiyonu"

Sung Na Jung karakterini Go Ara canlandırıyor. Na Jung  Shinchon Pansiyonun Masanlı sahiplerinin kızı. Makine Mühendisliğiyle üniversiteye giriş yapan, basketbol aşığı demek bile az kalır onun için. Çünkü o zamanların ünlü basketbolcuların nefes aldığı her anını takip ediyor etmesine de onun terini sildiği mendili bile saklayan bir kız Na Jung. Dizinin gelecekten geçmişe yad etmleri Na Jung'un düğün kasedini izlemesiyle başlar. Acaba kızımız kiminle evlendi, kimi seçti diye diye paraladım kendimi. Açıkçası beklediğim gibi sonuçlanmadığı için sonunu sevmedim.. Na Jung'un abi gibi sevdiği oppasının bugünden sonra eskisi gibi olmayacağını hissettiği an ki duyguları.. (en azından öz abisi olmadığını hissetmiştim şaşırmadım:)

"Benim birtanecik abim var. Küçük bir çocukken rüyalarımda abimle evlendiğimi görürdüm.Bir tanecik abim vardı.Ve bir de onun oyun arkadaşı üçümüz daima beraberdik.Ama bir bahar günü kötü bir yalan gibi benim birtanecik abim uzağa çok uzağa gitti.Ve o günden sonra abimin arkadaşı benim abim oldu. Abimin elleri saçlarımı okşuyor, abimin nefesinin sesi.. abimin kokusu.. hala eskisi gibi ama o günden sonra abim benim için eskisi gibi değildi.
Dizimizin Jo Yoon Ji karakterini Min Doo Hee canlandırıyor. Tiny_G adlı bir Kpop grubunun üyesiymiş az önce öğrendim. Bilgisayar mühendisliği bölümünde okuyan, pansiyonun Na Jung'dan sonra ki tek kızı.İlk başlarda sesi bile çıkmayan bu kızımız ise Seo Taiji ve Boys adlı doksanlı yıllarının revaşta olan kpop grubunun deli fanı.Aktif müzik hayatlarına son verdiklerini açıkladıklarında yemeden içmeden kesildi o kadar deli. Samchunpo ile eğlenceli bir o kadar duygusal aşka yelken açacaklar..


Sseureki yani "çöp oppa-hyung" karakterini Jung Wo canlandırıyor. Tıp fakültesinin başarılı öğrencilerinden biridir. Na Jung'un "benim bir abimin arkadaşı vardı" diye bahsettiği ilk aşkı.. Bizim çöp abi dağınık, pasaklı, unutkan ona sürekli eşyaların yerini hatırlatan Na Jung. Özellikle güldüğü zaman ki mimikleriyle ortaya komik bir görüntü çıkıyordu. Na Jung ile hep abi kardeş kalsalardı daha mutlu olurdum.

Chilbongi karakterini; Yoon Seo Seok canlandırıyor. Onu bir çok kişi Gu family Book dizisinde ki Tae Soo olarak bilir. Genç yaşına rağmen Beyzbol profesyonel liginde ünlü ve başarılı bir atıcıdır. Dizi de beş yakışıklı erkeğin arasında Seul'ü tek erkektir.Onun Shinchon Pansiyonuna yoluna düşmesi kuzeni Binggeure sayesinde olmuştur. Anne ve babası ayrı olduğundan aile sıcaklığını gördüğü pansiyona her fırsatta geliyordu.  Bir gün el gör ki zaman geçtikçe Na Jung onun ilk ve unutmadığı aşkı olmuştur. Ben dizide Chilbongi'nin tarafındaydım..

Haetae karakterini Son Hun Jun canlandırıyor. Dizi boyunca beni gülme krizlerine sokan her seferinde gözümden yaşlar gelmesini sağlayan karakter. Bilgisayar Mühendisliğinde okuyan aklı fikri kızlarda olan çapkın delikanlı.. Çapkın dediğime bakmayın her seferinde eline yüzüne bulaştırmasıyla meşhur.. Hele dönem arasında askere aldılar çocuğu orada yaşadıklarına gül gül öldüm.

Samchunpo karakterini Kim Sung Kyun canlandırıyor. Bilgisayar Mühendisliği okuyan bu arkadaş Haetae ve Yoon Ji çektiğini kimseden çekmemiştir. Seul'de kaybolması, yaşının diğerlerinden iki yaş küçük olmasına rağmen hepsinden yaşlı durması ironisine bayıldım. O ilk aşkını Yoon Ji ile buldu.. 

Binggeure karakterini Baro canlandırıyor."B1A4" kpop grubunun 1992'li üyesi. Babasının baskısı üzerine Tıp Fakültesini kazanmış. Ne olmak istediğiyle alakalı gelgitler yaşayan genç adam. Bu çocuğu izlerken sürekli yemek yediğini fark ettim..
Reply serisinin olmazsa olmaz anne-babası.. Baba karakterini Sung Dong II, anne karakterini Lee II Hwa canlandırıyor. Nasıl oluyor demeyin oluyor. İlk başta nasıl bağlayacak Reply 1997'yle diye çok kafa yordum. Orada ki aile Busan'da yaşıyordu. Bu aile ise Masan'dan Seul'e taşınmış. Baba tarafında kuzen oluyorlarmış. Benim favori karakterim her zaman olduğu gibi babaydı. Adamın her hareketi, her lafı olay.  O yüzden benim için reply serisinin olmazsa olmazları arasında birinci sırada.

Karakterlerin hepsinin hikayesini tek tek sevdim... Fakat; ben Reply 1994'de bir şeyleri eksik buldum. Dizi boyunca Na Jung acaba kiminle evlendi acaba diye düşünürken aslında senarist bir çok kez kendini belli etti. Belki değişir ümidiyle bekledim bunca zaman.. Özellikle düğün fotosunun çekildiği sahnede yüzlerin, buğulaştırmasına rağmen belliydi.. Mesela diziye hisleri kuvvetli çöp abinin kuzenini getirdiler. Ayrılacaksınız falan filan dedi bişeycikler olmadı. Gereksiz konuk oyunculardan biriydi.

"Benim için Beysbolun her şey olduğu bir zamanda. Kalbimi beysboldan daha çok ısıtan ve hızla çarptıran biri geldi. Tarihin en sıcak yazı başlamıştı ve 20 yaşımda hayatım da tıpkı mevsim gibi sıcaktı.1994 yazıydı bu.." Chilbong
"İlk kez karşılaştığın bir yabancı ile aynı yatakta uyuyorum. Yabancı bir şehirde, yabancı bir evde hiç tanımadığım insanlarla yaşıyorum. Baharın ansızın gelişi gibi.. Bu evin hali de benim için şaşkınlık verici. Seul'de ki ilk evim ShinChocun Pansiyonu. Annem elinden bir şey gelmese de Seul'de ki yaşamım için endişeleniyor.Şimdiye kadar anne babamla aynı odada bile uyumamışken artık bir oda arkadaşım var. İşin aslı ömrümde gördüğüm JeonRedorolu ilk insan o. Yapmak istediği, merak ettiği pek çok şey olan bir arkadaş." Samchunpo..

"Bazen düşünürüm. O Gün telefona cevap vermeseydim. O gün terminale gitmeseydim bize ne olurdu? Yaşamın her anı seçim.Tahta köprü de olsa karar vermelisiniz. Gitmeli miyim, dönmeli miyim? Yoksa durmalı mıyım? Nihayetinde şu an bulunduğum durum geçmişte yaptığım sayısız seçimin sonucudur O gün telefonu açtım terminale gittim. Ve seçimlerimin sonucu bugün biz olduk. Seçmediğiniz yolun aklınıza takılması normaldir.Bu yüzden pişman olunmayan bir seçim yok. Bu yüzden yaşamın doğru cevabı yok Tek yapmanız gereken seçiminizin doğru olduğuna inanıp, verdiğim kararlardan pişmanlık duymadan yaşamak.." Sampchunpo...
"Samimiyet genellikle arkada saklanır. Çok utanç ve hassas olduğundan onu itip bağrınca daha derinlere gizlenir.
Onunla başa çıkmanın sadece bir yolu var. Samimiyet kendisi ortaya çıkana kadar yalnızca gözlerine bakıp söylediklerini dinlemen gerekir.Eğer sözlerini ve düşüncelerini bir kenara koyup beklersen sen farkına bile varmadan samimiyet ortaya çıkar. Hiçbir çeşit bahane ya da kibirli tavsiye gerçek bir rahatlık olmaz. Samimiyet paylaşılınca genellikle rahatlık tam o anda ortaya çıkar. Eğer birini rahatlamak istersen o insana bakıp söylediklerini dinlemek senin için yeterli.Neyse ki benim bile fark etmediğim samimiyetimi anlayan birisi var.Varlığıyla beni rahatlatan bir abim var" Binggeure


"Tabi ki dünyada itiraf edilemeyen bir sürü karşılıksız aşk avrdır.Bu aptallar, karşılıksız aşktan
nasıl kaçabileceklerini bilendir.İşte bu yüzden karşılıksız aşk iç acıtır." Haitai

7 milyar insanın içinden hoşlandığın kişinin benden hoşlanmasının ihtimali  kaçta kaç olabilir?
(bu da kızımızın mucizesi oldu)
"En son olduğu fark etmeden "sonunca" her zaman geçip gidiyor. Dünyada ki her "son"un hüzünlü olmasının
nedeni fark etmeden geçip gitmesine izin vermenin pişmanlığıdır. 1994 sonbaharında babamın takımı Seul ikizleri son şampiyonluğunu kazandılar ve 20 yaşındaki son mevsimimiz de sonsuza kadar sürecek gibi görünüuyordu. Üstelik farkında olmadan daha da yakınlaşmıştık. Yimi yaşındayken kalplerimiz yeni bir meydan okuma heyecanıyla vuruyordu. Aşkın neye benzediğini bilmezsin kalplerimiz tutku doluydu ve hiç korku hissetmezdik. Ama şimdi geri dönüp bakınca 20 yaşındayken hissedebileceğin yalnızca heyecan, tutku ve korkusuzluk. Zamanın ne kadar kıymetli olduğunu bilmede 20lerimizin son günlerini böyle geçirdik." Na Jung
İşte bizim gençlerin yirmi yaşında ki tecrübelerinden çıkardıkları sonuçlardı az önce yazdıklarım. Geri dönüp baktıklarında aslında o yılları ne kadar korkusuzca yaşadıkları.. Açıkcası Reply 1994 benim adıma ilk filme göre daha vasat geçti Serinin ilk dizisinin yeri bende çok ayrı.. Özellikle ebedi yönden o kadar tepeye çıkarmışlardı ki sanki Reply 1994 sönük kaldı gibi geldi bana.. Onun dışında her şeyi sevdim. Özellikle dizinin on bölümü paha biçilemez derecede güzeldi. Aklıma geldikçe hala güldüğüm bir çok sahne var. Özellikle çocukluk yıllarımda benim yaptığım bir çok şakayı başka bir kültürde yetişmiş ülkenin insanlarının da yaptığını görmek sevindirdi.
Gözümden yaşlar geldi buzdoabının içinde gördüğümde :)
Hüzünlerenerek izlediğim en güzel sahnelerden biriydi..
"Benim tanıdığım en yakışıklı adamsın.. Uzun boylusun ve harika kişilğin var. Tanıdığım tüm insanların içinde sen en havalısısın Senin gibi biri beni sevdiği için ne kadar minnettarım biliyor musun? Senin sayende  kendi içimdeki cevherin farkına vardım. Kore'nin en ünlü adamı beni seviyorsa ben dört dörtlük bir kadınım demektir. Joon olur da bir gün bir çocuğum olursa ona bu konuda hava atacağım.Şu televizyonda ki  ünlü yıldız annene aşıktı diyeceğim. Bol bol hava atacağım. Beni sevdiğin için teşekkür ederim. Sayende 20'li yaşlarımı çok güzel hatırlayacağım.." Na Jung
Dizi çekilirken finalinin değiştiğini düşünüyorum. İnternette dolaşan düğün fotoğrafından anlaşılacağı üzere ya değiştirdiler ya da iki final çektiler hangisi olursa hesabı yaptılar. Açıkçası ben kocasının Chilbongi olmasından yanaydım. Ne bileyim çöp abinin olmasına hüzünlendim.Çünkü ilk görüşte chilbongi aşık oldu çöp abi ise sonradan aşık olduğunun farkına vardı.Mesela ilk bölümler damadı arkadan gösterdiklerinde vücut yapısı olarak bariz Chilbongi olduğu belliydi, saçları da onun gibiydi. Ben çok ümitliydim arkadaş.. Onun dışında herkesin mutlu mesut bir şekilde son ile bitmesine sevindim. En çok neyi özleyeceksiniz deseniz. Pansiyonda yemek yedikleri zaman ki sohbetlerini derim.. En çok neyi sevmedim derseniz
En çok şu yemek masasının etrafında ki muhbabbetlerini sevdim..

Hani yazının başında bahsetmiştim ya sizlere Reply serisinin ilk dizinden senaristler öyle güzel sürpriz yaptı ki görünce çığlık attım.  Çöp abinin Busan'da görev yapmasıyla karşımıza çıktılar o özledilğim ekip göründü. Birde otobüse hava havalı ortaya çıkmaları ahh be sizi ne sevmişim diye geçirdim içimden bende yalan yok. Yıllar sonra komşu olmaları, babalarının akraba olduğunun o zaman ortaya çıkması senaristimiz tarafından güzel düşünmüş.

"Canını sevdiklerim"
Bir şey itiraf ediyorum dizinin ostlarını diziden daha çok sevdim. Benim şarkılara karşı zaafım çok fazla. Özellikle kurgunun en güzel anlarında arkadan gelen sözler tamamlamalı. O duyguyu yansıtmalı.. Sung Si Kyung seslendirdiği "To You" , Dia'nın seslendirdiği "Farewell for Myself", Dizimin güzel kızı Go Ara'nın seslendirdiği "Start"  veeeee en güzelini sona sakladım. Dizinin oyuncuları Jung Woo,Yoo Yeon Suk,Sohn Ho Jun bebişlerimisin seslendirdiği Feeling Only you... Umarım seversiniz... İyi seyirler şimdiden..

Monstar dizisinin kötü çocuğu "Yoon  Joong Hoon" çocukların kıdemlesi rolünde
bir kaç kez karşımıza çıkıyor..
Na Jung 20 sene sonra doğan erkek kardeşi rolüyle BTOP üyesi
Yook Sung Jae