29 Mar 2018

A Korean Odyssey / Kore Dizisi


Çin Klasik romanı "Journey to the West"den uyarlama olan dizi, birbirleriyle bir türlü anlaşamayan Son Oh Gong  ve Woo Hwi Chul’un  kötülüğün her yerde kol gezdiği karanlık bir dünyada gerçek bir ışık aramasını konu almaktadır. Lee Hong-Ki, Jang Gwang, Lee Se-Young, Song Jong-Ho ve Kim Sung-Oh dizide yardımcı karakterleri canlandırmaktadır.
Dizinin senaristliğini Hong Gil-Dong, The Hero, You're Beautiful, My Girlfriend is a Nine-Tailed Fox,  The Greatest Love,  Big,  Master's Sun, Warm and Cozy dizilerinden bildiğimiz Hong kardeşler yaparken yönetmenlik koltuğunda  Park Hong Kyun, Kim Jung Hyun, Kim Byung Soo oturuyor.Hong kardeşler neredeyse tüm dizilerinde yer alan başrol oyuncularının bir çoğunu bu diziye topladı. O yüzden beklenti fazlasıyla yüksekti. Evet oyuncu kadrosu efsane. Senaryo fantastik olduğu için mantık hataları elbette olacak. Bunları dikkate alarak izlenmeli. Beni rahatsız eden kurgunun net bir yere bağlanamaması oldu. Bu da oyuncuları izlemek dışında senaryo ikinci planda kaldı diyebilirim.  O zaman oyunculara geçelim.
Lee Seung Gi; dizide Son Oh Gong karakterini canlandırıyor. Daha önce Brilliant Legacy, My Girlfriend is a Nine-Tailed Fox, The Greatest Love (konuk), The King 2heartsGu Family Book, You're All Surrounded dizilerinde izledim. Dizide insanüstü bir varlık olan Son Oh Gong , gerçekte 'Kutsal Yeşim İmparatorluğu'nda yaşamaktadır. Çarpıcı bir moda anlayışına sahip karizmatik bir kişiliğe sahiptir. Oldukça gururlu birisidir. Özel güçlere sahiptir. Bir gün, büyük bir hata yapar. Hapsedilir ve özel güçleri mühürlenir. Ta ki küçük bir kız gelene kadar. Lee Seung Gi terhisi aldıktan sonraki ilk yapımı. Yollarını gözledik gelsin diye vallahi iyi kötü fark etmez onu böyle bir yapımda izlemek bile keyif verdi. Özlemiştik.

Cha Seung Won dizide Woo Ma Mang karakterini canlandırıyor. Daha önce The City Hall, The Greatest Love, You're All Surrounded dizilerinde izledim.  Son 1000 yıldır bir aydınlık arayan ve nazik bir iblis olan Woo Ma Mang karakterini canlandırmaktadır. İnsanların dünyasında, Woo Ma Wang Kore’nin en büyük eğlence ajansının başkanıdır. Onun amacı insanlara yardım ederek mertebesini yükseltmektir. En büyük düşmanı Son Oh Gong olmasına rağmen en büyük dostu da odur.

Oh Yeon Seo, dizide Jin Sun-Mi karakterini canlandırmaktadır. Medical Top Team, Shine or Go Crazy, My Sassy Girl dizilerinde izledim.  'Big Debt Realtors' ('Büyük Borç Emlakçılık') adında bir emlak şirketinin yöneticiliğini yapan Jin Sun Mi (Sam Jang) karakterini canlandırmaktadır. 'Big Debt Realtors' sadece perili/lanetli olduğu söylenen ve başarısız işletmelerden dolayı terk edilmiş evler ile ilgilenmektedir. Sun-Mi canavarları görebilme yeteneğine sahiptir. Hem zengin hem de güzel birisidir ancak arkadaş canlısı birisi değildir ve sosyal becerileri sıfırdır.

Lee Hong Ki, dizide bir süper star olan Jeo Pal Gye karakterini canlandırıyor. Daha önce You're Beautiful, Bride of the Century, Modern Farmer dizilerinde Rockin' on Heaven's Door filminde izledim.  Bir iblis olan sihirli güzleri ile kadınların kalplerini çalarak süper yıldız olabilmiştir. Woo Ma Gong’ın yönettiği eğlence şirketinin bünyesindeki bir ünlüdür ve sahne adı olarak P.K takma adını kullanmaktadır. Popülerliği ve sosyalliği sayesinde birçok konu hakkında bilgi edinir. Bu edindiği bilgiler ile Son Oh Gong ve Woo Ma Gong arasında gidip gelir. Hong Ki, sen hep dizi çek, ekranlarda ol. Arayı hiç ama be. Aşırı keyif alıyorum seni izlerken.

Lee Se Young dizide Bong Soon veya Bu Ja  karakterini canlandırmaktadır. I Miss You,  Trot Lovers,  The Best Hit dizilerinde izledim. Bong Soon, ölü bir bedenin içinde zombi olarak yaşamaktadır.Onun en büyük destekçisi Pal Gye'dir. Lee Se Young çok tatlı bir oyuncu olduğunu bu dizide daha net anladım.


Dizideki başroller şu ana kadar kendini ispatlamış oyuncular. Lee Seung Gi askerlik dönüşündeki ilkı yapımı oldu. Onun oyunculuğunu izlemek keyif verdi. Özlediğimi itiraf etmek istiyorum. Dizideki duyguyu herkesten çok o verdi. Bunu her dizisinde bir kez daha anlıyorum.  Cha Seung Won üstad çok iyiydi. Dizinin tadı, tuzu, biberi baharatı oldu.  Oh Yeon So rol icabı ketum olsa bile duygu geçişlerini beceremedi bence. Şu son bölümlerde özellikle defalarca gözyaşları içinde sevgisini haykırsa da ben içimden "Emin misin?" dedim yani o kadar kalbime dokunmadı. Oyuncular arasında beğenmediğim o oldu.

Şimdi ben şuraya yeni bir senaryo bırakacak olsam dizi en başında dünyayı yok etmeye çalışan kötü ruhlu ejderhadan direk başlardım onun ruhunu çağıracak olan şaman da yine en başında senaryoda yer almalıydı. Orada burada ifrit yakalayalım diye saçma sapan olaylar yazılacağına kötü ruhu bulma arayışı diziyi daha çok sevdirecek idi. Bu şekilde başlayıp ilerleseydi tabii. Ama ne yaptılar biraz tuz, biraz karabiber üstüne 4 kaşık şeker deyip çorba yaptılar. Başladıkları eyvah nasıl olacak dediğimiz olayları zaten hiç sonuca bağlamadılar. Hele o yüce bilgenin Sam Jang adını seslendiğinde kalp krizi geçirdiği bölümlerden sonra o olaya ne olduğunu ya ben anlamadım ya da senarist kafa karışıklığını diziye yansıttı.

Sözün özü diziyi ısrar üzerine izlemeye başladım normalde senaryo kötü olsa da oyuncular için bir diziyi bitiririm her ikisi de tatmin etmezse direk yarıda bırakırım. Bu dizide adamım Lee Seung Gi,  Cha Seung Won ve diğer bütün oyuncular için beni finale kadar getirdi. Bu da oyuncuların  uyum diziyi izlememde ki en büyük etken oldu.

Köpeciğin sonsuz sadakâtı,aynı şekilde Ceo'nun ev işlerindeki becerikliliği,Yeşim Ejder'in kendisinden beklenilmeyecek fedakârlığı, Yaz perisinden Ayaz Generali'ne gözlerinde hep bir hüzün hissettim. Aslında kötü olmak istemeyen sadece sevilmek isteyen ama şartlar sonunda kötü bir ifrit olarak yaftalanan ve üzüldüğüm Ah Seon. Hangi birini yazacağımı bilemediğim diğerleri ...

Özellikle Yüce Bilge'in kürklerini unutmak ne mümkün 

Bu Ja ve  Pal Gye arasındaki ilişkide her insan evladına denk gelmeyecek türdendi. Güzel ve inandırıcıydı.

Bu Ja'nın son sözü "Seni sevdim" Pal Gye'nin içine su serpti.

Hiç şüphesiz bu ikili şimdiye kankiler arasına çoktan girdi bile ara sıra sürtüşme olsa bile ikisini de bu projede izlemek muhteşem ötesiydi. Ne söyleyeceğimi pek fazla bilmiyorum benim için çok özeller artık bundan sonraki yolumuz da her ikisi ilede tekrardan karşılamayı çok çok isteriz bu umarız ki bir gün olur ..

Hong kardeşlerde nerede bu kardeşlerde orada.
Dizi isimleri değişiyor ama onlar hiç değişmiyor. 


Aslında her şey çok güzeldi karakterler, olaylar, komiklikler hatta saçma bulsam bile ifritler bile izlenilesiydi. Sonra birden Bu Ja karakterinin içini bir ruh ele geçiriyor ve sonrası ben de yok ondan sonra resmen o güzelim diziyi kendime ıstırap çektire çektire izledim. Karaktere o kadar gıcık olmuşum ki sadece PK ve Ma Wang ı arar olmuşum. Senarist sanki başka konu bulamamış gibi diziyi birden o kadına çevirdi. Ma Wang için yazılmış asıl baş rolün o olduğunu düşünerek izlemiş olursak final bölümü de tam da istediğimiz gibi bitti der miyiz, deriz.  Dizi en başından beri kopukluklarla doluydu, sanki hadi diziye başlayalım izlenme oranına göre senaryoyu yazarız sonra çekeriz modunda ilerledi. İtaatsiz yüce bilge onu dize getirmeye çalışan efsunlu Sam Jang. Olay örgüsü sözde böyleydi. Fakat final açısından bakacak olursak Hong kardeşlerin yazdığı gelmiş geçmiş en iyi 2. final bence. Onların tüm dizilerini izlemiş biri olarak o konuda haklarını yemeyeceğim. Sadece dizi güzel başladı fakat gidişatta bir şeyler ters geldi. Kurgu bir türlü oturamadı. Hong kardeşlerin geçmiş dizilerine bakacak olursak farklı dizilere el atıyorlar. Fantastik öğeleri genellikle dizilerinde kullanıyorlar.

Acıklı olmuş gerçekten, bizim hayal dünyamıza bırakmak yerine düz mantık mutlu masalımsı bir final olsa daha yerinde daha tatlı olurdu ama böylesi fantastik karmaşık bir hikayeyi duygusallığın dozunu ayarlayarak bağlayabildiklerine şaşırdım.. Bir Big hayal kırıklığı yaşatmadı en azından. Bu ne şimdi hissi soru işaretleri bırakmadı. Nasıl bulacağını, bulup geri alma ihtimali olduğunu bize gayette güzel anlattılar. Ki Son Oh Gong u hepimiz biliyoruz dediğini yapar mesajını tüm dizi boyunca bize aşılamışlardı. Bu yüzden finalde kızı alıp geri geldiğini görmesek de oldu bence. İkinci sezona da gerek yok bence.

Dizinin müziklerin harikaydı. Şarkı listemin başlarında yer alacaklar. Hele Bumkey'in seslendirdiği "When I Saw You" çok güzeldi. Lee seung Gi'nin oyunculuğuyla çok oturmuş bir şarkıydı.Bir de NU`EST W bebeklerimin "Let Me Out" Suran "I'll Be Fine" JIMIN, YuNa (AOA) "If You Were Me" Ben "If We Were Destined" Hwang Chi Yeul "Like A Miracle"  leeSA "Always You" MeloMance "I Will Be By Your Side" Mackelli "Believe". 

Albümü dinlemek için; TIKLA

Hong kardeşlerin dizilerini severim.  Yine yazsınlar yine izlerim.Eğlendiren sevdiren ve hikaye saçmalasa bile yer yer mükemmel kadrosu ile görmezden gelmemizi sağlayacakları süper dizileri var. Hikaye sıksa bu adamlar, kadınlar, özel karakterleri izlenir her şekilde. Dizi konusundan bir şey beklemeden oyuncuların harika performanslarını izleyeceğiniz bir dizi sizlerle.

Dizi için puanım; 6,8/10

26 Mar 2018

Black / Kore Dizisi



Dizinin yönetmen koltuğunda 2012 yapımı "Liar Game", 2016 yapımı "Pied Piper" ve 2017 yapımı "Voice" dizilerinin yönetmeni Kim Hong-Sun oturmaktadır. Dizinin senaristliğini ise 2008 yapımı "Iljimae" ve 2014 yapımı "God's Gift - 14 Days" dizilerini kaleme alan Choi Ran yapmaktadır. Dizi OCN kanalında yayınlandı. Yaklaşık bir buçuk saat ve 18 bölümden oluşuyor.

Bir ölüm meleği olan Black  karakterini canlandırmaktadır. O, dedektif olan bir insanın vücudunu ödünç alarak Ha Ram  adındaki bir insan kadına âşık olur. Ancak, cennetin kuralları çiğnediği için dünya hakkındaki anıları silinir. Go Ara dizide ölümün gölgesini görebilen Ha-Ram karakterini canlandırmaktadır. O ve Black insanların hayatlarını kurtarmaya çalışır.


Song Seung Heon, dizide Black/Han Moo-Gang karakterlerini canlandırıyor. Daha önce My Princess, Dr. Jin, When a Man Loves, Saimdang, Light's Diary dizilerinde izledim. Bir ölüm meleği olan Black karakterini canlandırmaktadır. O, dedektif olan bir insanın vücudunu ödünç alarak Ha Ram adındaki bir insan kadına âşık olur. Black insan vücudunda yer aldığında insan olmanın değişik yönlerini anlamaya çalışır. Özellikle insani duygular ön plana çıktıkta hayatın kıymetini farklı bir boyutta anlar.



                                                      

Go Ara, dizide Ha Ram karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Who Are You?, Reply 1994, You're All Surrounded, Hwarang dizilerinde izledim. Ölümün gölgesini görebilen Ha Ram bu özelliğinden nefret etmektedir. Çcoukluğunda herkes tarafından dışlanmıştır. Buna annesi de dahil. Han Moo Gang ile yolları bir olay sonucunda kesişir. Oluşan olaylar sonucunda Ha Ram  ve Black insanların hayatlarını kurtarmaya başlayacakları maceraya katılırlar. Go Ara tekrardan kendini bulduğu karakterlerden birine adını yazdı. 
Go Ara'yı severim, Song Seung Heon ise bayılırım. Her ikisininde oyunculuğunu beğenirim. Son yapımlarında Go Ara kendi performansını yakalayamadı. Gerçi Reply 1994 dizisinde oyunculuğunu o kadar zirveye çıkardı ki ondan çok beklemedim desem yalan olur. Sonrasında ufak bir düşüş yakaladı. Fakat şimdi ise özüne döndü. Güzel bir yapımda yer aldı en azından başrol oyuncusuyla uyumu güzeldi. Song Seung Hoon'un bu durumda payı fazlasıyla yüksek. Müthiş bir oyuncu diyebilirim. Her rolün hakkını veriyor. Özellikle sert erkek karakterlerinin üstesinden harika geliyor.

OCN in dizileri zaten her zaman kaliteli ve farklı oluyor. Sevdiğim dizilerin arasına adını yazdırdı. Konusu, oyuncular, işleyiş falan mükemmeldi. Tempo hiç düşmedi. Senarist iyi bir kurgu ile ekranlara döndü. Katile şu kesin diyoesun sonra bir bakıyosun başkaları çıkıyor. Her şeyi birbirine o kadar iyi bağlamış ki mantık hataları da olsa çok hissetmedim açıkçası. Bu da konu bütünlüğünün çok iyi oluşundan kaynaklı. Sonlara doğru çorap söküğü gibi tüm gerçeklerin yavaş yavaş ortaya çıkmasına bayıldım. Bir geçmişe bir geleceğe gitmesi falan daha da heyecan ve merak kattı diziye


Bundan sonraki içerik spolier içerir.

Dizide bütün olanların birbirine bağlantılı olması hatta Joon'un işkembe çorbasını içişinin bile geçmişiyle alakalı olmasına varana kadar, en ince ayrıntıların bağdaştırılmış olması, harika bir kurgu olduğunu gösteriyor. Tabi ki bu tarz dizi ya da filmlerde mutlaka ama mutlaka bolca mantık hataları kaçınılmaz oluyor. Çünkü, her şey  mantık dışı olaylar çerçevesinde dönüyor. Mesela azraillerin geçmişinde insan olması ve insanlara aşık olması gibi. Fantastik ve bilim kurgu izlenecekse eğer böyle şeyleri göze almak gerek. Bu kadarına tahammül yoksa fantastik dizi izlemenin bir anlamı olmaz. 

Dizi başta fazla karmaşık başlasa da çok güzel devam etti ve bence çok güzel bitti. Arkadaşlar her dizi de olduğu kadar hatalar olabilir. Ama ben abartıldığı kadar mantık hatası olduğunu düşünüyorum. Anlaşılmayan her şeye hata demişsiniz.

444 yok olmadı bunun yerine hafızalardan silinmeyi ve hiç olmamayı tercih etti. Hafızalardan ve dünyadan silinince haliyle tüm olaylar değişmiş oldu, kaderler yaşananlar değişti, varlığının dokunduğu her şey farklı ilerledi. Bu da hayatta her şeyin farklı olabileceğini gösterir. Senarist böyle hayal etmiş. Adının 420 denmesi, öldüğü tarihin öğrenilmesinden kaynaklanıyor. 444 iken insan olduğu, intihar edip etmediği bile bilinmediği için öylesine bir adı vardı sonuçta, her şey açığa çıkınca 420 olarak yargılandı. En sonda kankasının Leo olması da, Leo'nun içinde azrail olduğu için yaşananları ve 444'ün varlığını unutmaması ve 444'e kızı koruyacağına söz vermesinden kaynaklı. Kızın ölünce hatırlaması da çok büyük bir hata değil. Sonuçta dünya ile bağlantısı kesiliyor. Diğer tarafta hayat ve anılar farklı. Kızın pejmürde giyinişinin oyunculuğu ile alakasını hiç çözemedim ben. Ne giyeceğine kendisi karar vermiyor sonuçta. Değişik özelliği nedeniyle karakteri de garip olması gerekiyordu. Herkes hoşlanmadığına göre güzel yansıtmış demek ki.


Black, Han Moo Gang'ın vücudundan çıkamadı çünkü kendi kalbi; ancak ölüm ekibinin gelmesi gerekiyordu. Black, bütün suçlarından aklandı çünkü unutulmayı seçti en ağır cezayı. O yüzden annesi ne o mektubu yazdı, ne cesedi bulundu da eski haline döndü, ne Kang Ha Ram intihar etti. Zamanda yolculuk edip, Leo'nun içindeki Azrailin küçük bir düzenleme yaptığını düşünüp Black'e söz verdiği gibi Kang Ha Ram'ı ölene kadar koruduğunu ve güzel bir hayat yaşamasını sağladığını düşünelim. Oh Man Soo ile evlenseydi diyenler olmuş. Kang Ha Ram, Oh Man Soo'dan ne zaman hoşlandı söyleyebilir misiniz? Odası Leo'nun posterleri ile doluydu. Black yine Kang Ha Ram'ın Azrail'iydi ve onu almaya geldiğinde güzelce kendini hatırlattı. Eğer, Black çıkıp gelmeseydi muhakkak ki benim için çok basit, hiçbir anlamı olmayan bir drama olup çıkacaktı. Çok şükür ki öyle olmadı. 


Son zamanlara izlediğim kurgusu en iyi dizi idi. Black ilk içtiği çorba ile dahi bağ kuran senarist, ilk zamanlarda Black'in yaşadığı baş ağrısı ile bağ kuran senarist, ilk başlarda gösterdikleri 100 yılık kaçak Azrail ile bağ kuran senarist, eziği Leo'nun ruhunu almaya gönderen senarist eziği leonun bedeninde saklayan senarist, işin sadece gazeteci ile bitmediğini gösteren senarist seni alkışlıyor tebrik ediyorum bir bölüm daha yazma hakkı verseler şahane bir son çıkartabileceğini düşünüyorum. Son 15 dakika da aslında o kadar kötü değildi bir an da hızlıca geliştiği için garip geldi suçu senariste aramıyorum kördüğümü gayet güzel çözdü üstüne üstlük göstere göstere yaptı. Her ayrıntı da gerçekler varmış leon bile gözümüzün önünde dururken aklıma hiç ezik olacağı gelmedi tahmin edenler oldu ise tebriklerimi sunuyrum.


South Club "Take Me Out" Min Chae "Another Me" eeSA"Like A Film" şarkıları benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Dizi hakkında genel olarak söyleyecek olursak bazı sahnelerde kahkaha attım bazı sahnelerde sanki ben yaşıyormuşum gibi ağladım bazı sahnelerde de "Ben bunu hiç böyle düşünmemiştim" diyerek ağzım açık izledim. Beni etkileyen dizilerden biri oldu. Umarım sizinde seveceğiniz bir dizi olur.

Dizi için puanım; 9/10

20 Mar 2018

Introvert Boss / Kore Dizisi




Başrollerinde Yeon Woo-Jin ve Park Hye-Soo’nun rol aldığı "Introvert Boss" dizisinin 7 dakika 6 saniyelik uzun fragmanı yayımlandı. Dizi, Ro Woon’un  yeni çalışmaya başladığı şirketin esrarengiz CEO’sunun gerçekte kim olduğunu araştırmaya başlaması ile gelişen olayları konu almaktadır. 

Sensitive Boss Konusu Eun Hwan Ki  bir halka ilişkiler şirketinde CEO’dur, ancak fazlasıyla utangaçtır. Kişiliğinden dolayı, çalışanları bile onu doğru düzgün tanımazlar. Chae Ro Woon, Eun Hwan Ki’nin şirketinde çalışıyordur. Fazlasıyla enerjik ve işinde çabucak tanınan birisidir. Fakat ilgisini çeken tek kişi CEO Eun Hwan Ki’dir. Eun Hwan Ki’nin gerçek kimliğini ortaya çıkarmayı planlıyordur.


Yeon Woo Jin, dizide Eun Hwan Ki karakterini canlandırıyor. Daha önce Arang and the Magistrate, When a Man Loves, Secret Love, Marriage Not Dating, Divorce Lawyer in Love dizilerinde izledim. Halkla ilişkiler şirketinde CEO olarak çalışan Eun Hwan Ki oldukça utangaç birisidir. Böyle olmak için sebepleri var. Bundan dolayı Hwan Ki'nin çalışanları bile onun nasıl biri olduğunu bilmemektedir.


Park Hye Soo, dizide Chae Ro Wan karakterini canlandırıyor. Daha önce Yong-Pal ve Age of Youth dizisinde izledim. Eun Hwan Ki’nin şirketinde yeni çalışmaya başlayan Chae Ro Woon, çok enerjiktir ve işinde de takdir toplayan birisidir. Ancak, şimdilerde onun tek bir ilgi alanı vardır o da şirketin CEO’su Eun Hwan-Ki’dir. Chae Ro-Woon artık Eun Hwan-Ki’nin gerçekten nasıl bir insan olduğunu bilmeyi kafasına koymuştur. Park Hye Soo'yu bundan önce bir dizide izlemiştim orada sessiz çekingen bir karakteri canlandırıyordu o yüzden bu dizide ki karakterini ilk biraz garip geldi. Ama çok tatlı bir kız bu yüzden hemen ısındım bu karakterede. 

Yoon Park dizide Kang Woo-Il karakterini canlandırıyor. Daha önce Good Doctor, What Happens to My Family?, Discovery of Love, Come Back Mister,  Age of Youth Age of Youth 2 dizilerinde izledim. Dizide Eun Hwan Ki'nin üniversiteden arkadaşı aynı zamanda yüzünü göstermediği zamanlarda onun işleriyle ilgilenmektedir. Yoon Park son yıllarda çok fazla dizide izlediğim oyunculardan biri. Her rolün hakkını veriyor. Fakat en çok soğuk roller ona yakışıyor diye düşünmekteyim.

Kong Seung Yeon, dizide Eun Yi-Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce My Lovely Girl, Heard It Through the Grapevine, Six Flying Dragons, Circle: Two Worlds Connected dizilerinde izledim. Yi Soo Eun Hwan Ki'nin kız kardeşidir ve Kang Woo Il'i seviyor olmasıyla birlikte onunla evlenecektir. Sevdiği erkek yüzünden böyle davrandığını sanıyordum ve kızıyordum fakat ailesi yüzünden olduğunu öğrenince üzüldüm. Gerçekten kötü bir anne babaydı. Sonunda babasının kendisini düzeltmesine sevindim.

  • Another Oh Hae Young dizisindeki çılgın abla ile Marriage Not Dating'den çılgın arkadaşın da olması güzel, senarist ve yönetmen bazı oyuncularından vazgeçememiş. Bütün çılgınlar bir araya toplanmış.

  • Öncelikle dizi stres yapıp, üzüleceğiniz türde değil. Genelde dizilerde geçmiş olayla ilgili kısa kesitler verilerek geçiliyor fakat bunda geçmiş zaman için bölüm ayırmışlar bu benim çok hoşuma gitti kafamda hiç soru işareti kalmadan her şeyi anladım.

  • Pek bir beklentim olmadan ve diğer dizilerin bölümlerini beklerken izlemeye başladığım bir diziydi. Hwan Ki karakteri dikkatimi çeken unsurlardan biri oldu. Güney Kore dizileri için söyleyebilirim ki, böyle sorunları olan karakterler genelde dizilerde var olmuyor. Olanlar da trajik geçmişleriyle, dram filmlerine yakışan koyu tonlardaki sahnelerle, kendilerine dair kötü düşünceleriyle ve özgüven eksiklikleriyle seyirciye sunuluyorlar. Burada ise o kadar derin psikolojik bir bakış açısı yok, aksine komedi ile birleştirip yüzeysel ve izleyeni ruhen yormayan bir şekilde aktarılmış içine kapanıklığı. Bu çok hoşuma gitti

  • Ro Woon ise, daha agresif ve dışadönük bir kişiliğe sahip, ama o kadar çok Geum Jan Di gördüm ki artık bu tarz karakterler beni pek şaşırtmıyor. Yine de insanları etkilemeyi ve istediğinin peşinden koşmasını bilen bir kız olması hoşuma gitti. Umarım kişiliğini ilerleyen bölümlerde değiştirmezler. Özellikle Hwan Ki'yi arabasıyla kovaladığı sahnede, arabasına binmeden önce yerdeki paraları topladığında tamam bunu da sevdim dedim.
  • Kızların babası Chae Won Sang karakaterini Lee Han-Wi canlandırıyor. Baba rolü çok yakışmış. Babacan bir havası olduğu için olabilir sanırım.
  • Hwan Ki'nin eski sevgilisini ilk gördüğüm bölümde ileride de göreceğimizi düşünmüştüm ve bunu hiç istememiştim, kötü bir karekter olacağını düşünüyordum ama bir karakter bu kadar mı tatlı olur ya. Çok açık sözlü ve komikti.Kim Gyo Ri çok güzeldi. Giyiniş tarzı olsun makyajı olsun çok güzel bir kızdı. Her çıktığında çok güzel ve tatlı biri olduğunu düşündüm.
  • Dizi müzikleri Sandeul (B1A4) "One More Step" Ben "Memory" Park Boram"Isn't She Lovely" Kim EZ "Because Of You" Park Si Hwan "Round In Circles" Ryu Ji Hyun "You". Yalnız müzikleri aşırı güzel kesinlikle dinlemelisiniz.
Albümü dinlemek için; TIKLA

  • Dizinin sonu bence güzel bitti. Aklımda keşke küçük atışmalarını görmesek güzel anlarını izlesek diye geçirdim fakat sonra düşününce böyle gerçekçi bir şekilde yapmaları daha hoşuma gitti. Sonuçta ikisi de birbiririne zıt karekterler. Çoğu kişinin aklına anlaşamayacakları gelmiştir ama böyle bir sonla buna rağmen nasıl güzel idare ettiklerini izlemiş olduk. Boş zamanlarda eğlenerek izlenilebilir dizi güldürür. Fakat çok fazla bir şey beklemeyin.
Dizi için puanım; 6,9/10

6 Mar 2018

Elveda The Vampire Diares!


Ergenlik döneminde izlemeye başladığım üzerine 8 sene geçen dizilerden biriydi. Yakın zamanda diziyi bitirdim. Bir buçuk sene zarfında yavaş yavaş izledim. Her şeye rağmen güzel bir diziydi.

Tüm sezonlar için spolier içerir. 
  • 1.sezon vampire dönüşenler, bu sürece alışmaya çalışanlar, katherine merakı ile geçti. Stefan ve Elena'nın aşkını izledik.
  • 2. sezon Katherine karakterinin diziye girmesi ile yaptığı kötülükleri, cici kızımız Caroline'nin vampire dönüşümünü alışma sürecini izledik.
  • 3. sezon kurtadam kavramı daha doğrusu vampir kurtadam kavramı diziye dahil oldu ve korkulu kötümüz klaus'u (can paremiz) izledik. Kardeşi Rebekah da diziye dahil oldu.
  • 4. sezon Elena'nın vampire dönüşmesi ile dizi başladı. Daha sonra vampirliğin biraz olsun değiştirdiği Elena'nın Damon ile olan aşkını izledik. Orjinal ailemiz de bu sezon diziden ayrılıp, kendi dizilerine başladılar. (bkz: the orginalis)
  • 5. sezon ise kızlarımız Bonnie, Elena ve Caroline' ı üniversitede izledik. Elena ve Stefan'ın görsel ikizleri diziye hakimdi. Silas adındaki Stefan'ın görsel ikizi olan kötü karakteri de alt ettiler
  • 6. sezon da Alaric ve karısı Jo ile ilgili, bir takım olaylar oldu. İkiz büyücüler ve ailelerinin diziye katılması ile Kai adında tatlış bir psikopat tanıdık. Finalde Elena diziden ayrıldı, Damon ve Bonnie bilinmez bir evrene gittiler.
  • 7. sezon boyunca deli bir kadın olan avcıyı izledik, sürekli Stefan'ı kovaladı durdu. Stefan her zamanki gibi Damon için fedakarlık yaparken yine başına iş aldı anlayacağınız.
  • 8.sezon şeytanla boğuştular, cehennemi patlattılar. Bonnie, Enzo aşkına şahit olduk. Dizi güzel bir final ile bitti. tüm iyi karakterler huzura kavuştu.
Hadi karakterleri de değerlendirelim;

Stefan; sen nasıl bir insansın yahu. hiç bir zaman iyi niyetinden, insanlıktan ödün vermedi. Ara sıra kötülük yaptığı zamanlar oldu fakat, her seferinde birilerine iyilik yapmak adına buna dönüştü. Defalarca eziyet gördü, tabuta konuldu, göle atıldı. Kardeşini her şeyden çok sevdi. Bence dizinin en başından en sonuna kadar hep elena'yı sevdi. Caroline ile birlikte iken bile kalbinin bir köşesinde sakladı. Bunu nerden anlıyoruz? Son sezon Damon, Elena'nın cesedini yakmıştı ya hani, o zaman verdiği tepkiden Elena'yı hala ne kadar sevdiğini düşündüm. Canım benim finalde insana dönüşüp, yine birileri için kendini feda ederek öldü. isterdim ki o da yaşasın, evlensin, çocuk sahibi falan olsun ama olmadı.

Damon; adamın dibi denilecek adamlardandı. Kardeşi için her şeyi yaptı. Elenayı büyük bir tutku ile sevdi. Deli dolu halleri, her olayda en cesur vampir olarak öne atılması ile gönüllere taht kurdu.

Elena  çok iyi niyetliydi. Keşke çıkmasaydı diziden ne bileyim onsuz biraz yavan oldu. Çoğu zaman saflık dercesinde iyi niyetliydi iki kardeş arasında kaldı. Arkadaşları için her zaman her şeyi göze aldı.

Bonnie; dokuz canlı cadı. Kaç kere öldü, kaç kere dirildi. Kah cehennem kapısı oldun, kah psişik oldun. Başına gelmeyen kalmadı. En sonunda aşkı buldun dedik, o da öldü. Damon ile dostluğu güzeldi. Diziyi sevdiren karakterlerden biriydi benim için.

Caroline; koca bir iç çektim. Şu dizide görmek istediğim sahnelerden biri Klaus ile birlikte olmandı. Dizide Klaus hariç herkesle aşk yaşasa da tatlı bir karakterdi. Hep başkaları için yaşadı. Muradına erdi anne oldu. Sırf iyi biri olmak uğruna hep fedakarlık yaptı.

Alaric; kah hoca oldu kah orjinal vampir oldu. Evlat sahibi olana kadar iyi biriydi fakat sezon finalinde çocukları için Damon' u yani bir zamanlar biricik kankası olan Damon'u elleri ile öldürünce gözümden düştü. bir de gitti Caroline'a aşık oldu. Olmadı bu...

Jeremy; bir girdi diziye bir çıktı. Bonnie ile sevgili oldu, avcı oldu, öldü. Onu geri getireceğim diye Bonnie neler yaptı da geri getirdi. Elena kardeşi ölünce sinir krizinden evini bile yaktı.

Matt; Elena'nın ilk aşkı olarak gördük. Bazen iyi bazen bir kötü, değişik bir karakterdi. Hep insan olarak kaldı. vampirleri istemiyoruz diyerek dizinin sonlarına doğru vampirler ile uğraştı. He birde Mistic Fall kasabasının şefi oldu.

Klaus; gönlümün efendisi. Dizinin başrolü olsaydı ve Stefan ile sırt sırta verip bir de Damon'u da katılsaydı bir 8 sezon daha giderdi. Benim dizide en sevdiğim karakter oldu.

Tyler; Caroline'nın ilk aşkı. Kurtadam oldu sonra da hybrid. Alfa oldu derken bi ara gitti diziden. Caroline onu uzun bir süre sevdi ve bekledi. Fakat buna değmedi. En son tekrar insan olarak ayrıldı diziden. Ara ara geldi gitti.

Enzo; açıkçası bu karakteri harcadılar. Dizide damon'un kankası idi. Fakat vampirlere olan bağlılığı onu uzun bir süre kemik kadro ile arasını açtı. Pek sevilen bir karakter değildi. İsterdim ki başrollerimiz ile birlik olsun, her kötülüğe beraber karşı gelsinler. Ne yazık ki olmadı.

Kai; bir sosyapat ne kadar tatlı olabilirse o kadar tatlı idi. En başından en sonuna kadar dizide olmalıydı. Erken gitti. Hatta ben Bonnie ile olması taraftarıydım.



Final bölümünde Stefan ve Damon kardeşlerin vedalaşması, Caroline'ın yaşayıp yaşamadığını bile bilmeden Stefan'a seni seviyorum diye sesli mesaj göndermesi ve Stefan'ın Caroline'ı duyması, Stefan'ın kendini feda etmesi, öldükten sonra Lexi'nin onu karşılaması, Matt'in ve babasının Vicki'yle vedalaşması, ölmüş büyükannesinin elinden tutup Bonnie'ye yardım etmesi, Enzo'nun ruhunun hep onunla birlikte olması, Jo'nun Alaric'i ve ikizlerini görmesi ve daha bir sürü detay.. Açıkçası hepsini ağlaya ağlaya izledim. İlk sezondan itibaren tüm kadroyu kısa kısa da olsa mutlu bir şekilde göstermeleri, Klaus'un mektup sahnesi, Elena'nın öldükten sonra ailesine kavuşması ve yine herkes öldükten sonra Damon'ın stefan'ın kapısını çalıp tekrar "hello brother" demesi çok çok çok güzel olmuş. 

Caroline ve Klaus'u The Original dizisinde izlemek istiyorum.


8 sezon boyunca bir sürü kişi diziye girdi ayrıldı. Genel olarak insana fantastik dizileri sevdiren bir çok karakter barındırıyordu. Her ne kadar 3 ve 4. sezon gibi köken vampirlerin olduğu sağlam sezondan sonra şartları zorlasa da 8 sene sonunda, sanırım artık benim için de büyüdüğümü hissettiren dizi.

5 Mar 2018

Jugglers / Kore Dizisi


Dizi, bir ofisteki tüm işleri yapmaya istekli olan bir kadın (Baek Jin-Hee) ile her şeyi kendi yapmak isteyen bir patronun (Choi Daniel) etrafında dönmektedir. Dizinin yönetmen koltuğunda "Cheer Up!" ve "Beyond the Clouds" dizilerinin yönetmenliğini ve "Secret", "Spy" ve "Five Children" dizilerinin yapımcılığını yapan Kim Jung-Hyun oturmaktadır.


Baek Jin Hee, dizide Jwa Yoon Yi karakterini canlandırıyor. Daha önce Empress KiTrianglePride and Prejudice, My Daughter, Geum Sa-Wol, Missing Nine dizilerinde izledim. Beş yıldır bir yönetici asistanı olarak çalışan Jwa Yoon Yi, parlak bir kişiliğe sahiptir. İşininde fazlasıyla özverili ve itaatkâr birisidir. Yönetici asistanlığı görevini layıkıyla yerine getirmektedir.Gözü kara olduğu için tuttuğu her işi koparak bir karakterdir. Bir işi yapıyorsa mutlaka sonuna kadar tamamlar. Beak Jin Hee'ye bu tür karakterler pek bir yakışıyor.

Daniel Choi dizide Nam Chi Won karakterini canlandırmaktadır. Daha önce School 2013Heart to Heart dizilerine izledim. Şirketteki video işlem bölümünün başı olan Nam Chi Won, en zor işlerin bile üstünden kalkabilen azimli bir çalışma temposuna sahiptir. Çok konuşkan birisi değildir, başkalarının ne yaptığı ile ilgilenmez ve herkese karşı soğuktur. Ancak tüm bunlara rağmen kadınlar onu çekici bulmaktadır. Genelde ciddi rollerde izlediğim Choi, ciddi tarafının yanı sıra farklı bir yönünü daha bu dizide izlemiş oldum. Romantik-komediyi iyi tutturdu gibi.
Lee Won Geun, dizide Hwang Bo Yool karakterini canlandırmaktadır. Daha önce  The Moon Embracing The Sun, Secret Door, Hyde Jekyll, MeCheer Up!A Person You May Know dizilerinde izledim. Şirketteki spor bölümünün başı olan Hwang Bo Yool, çalıştığı şirketin kurucusunun en genç torunudur ve ailenin her zaman sorun çıkaran günah keçisidir. Ailesi uygun gördüğünde onu askere göndermeye zorlamış ve kendilerine bağlayabilmek için spor bölümünün başına geçirmiştir. Bu yüzden de eline geçen her fırsatta başını belaya sokmaktadır. Bir yılda 100 sekreteri istifa ettirmeye kararlı olan Bo Yool 89. sekretere geldiğinde işler zorlaşır. Won Geun  her ne rolde oynarsa oynasın her türlü izlerim :)


Kang Hye Jung, dizide Wang Jung Ae karakterini canlandırıyor. Kendisi Epik High grubunun üyesi Tablo'nun eşi olmasıyla birlikte izlediğim ilk dizisi. 15 yıllık ev hanımlığından sonra bir şirkette yönetici asistanlığı yapmaya başlayan Wang Jung-Ae, insanların söylediği her şeye inanmak isteyecek kadar iyi kalpli olduğu için etrafındaki insanları endişelendirmektedir. Bir gün, kocası sabahın erken saatinde yürüyüşe çıkar ve bir daha da geri dönmez. Bunun üzerine uzun süre yaptığı ev hanımlığını bırakarak iş aramaya başlar. Kendini Hwang Bo Yool  yönetici asistanlığı yaparak bulur.

Cha Joo Young dizide Ma Bo-Na karakterini canlandırmaktadır. Daha önce My Unfortunate Boyfriend, Cheese in the Trap, Love in the Moonlight  dizilerinde izledim.Yoon Yi ile aynı şirkette çalışmakla birlikte en yakın arkadaşlarından biridir  Yönetici Jo Sang Moo'nun yönetici asistanlığını yapmaktadır. Jung Hye In dizide Park Kyung Rye karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Doctor StrangerHealer dizilerinde izledim. Kyung Rye Yoon Yi'nin kız kardeşidir. Onun şirketinin bulunduğu plaza kahve barı işletmektedir. Bu kızın mimiklerine bayıldım. En soldaki.

En çok güldüğüm sahnelerden biri oldu.
Bu sahneden sonra kendine idol olarak seçti :)

  • Hukuk, fantastik, polisiye geçmişli diziler derken devrelerimiz yanınca, bu dizi ilaç gibi geldi.
  • Ofis aşkları ve ofis hırsları, ofis oyunları, ofis çalışanları.vb. böyle ofis dizilerini de seviyorum. Başarı hikayeleri genelde hoşuma gidiyor.Klişeydi ama güzel bir klişe hani herkesin bildiği ama herkesin hoşuna gidecek şekilde olan klişelerden. 
  • Yönetici asistanlarının yaşamlarını anlatıyor gibi. Daha doğrusu büyük şirketlerdeki olan biteni de gözler önüne serecek, ne çeşit hokkabazlıklar yapılıyor, ne dalavereler çevriliyor, kimin eli kimin cebinde, çalışanlar, çalışmayanlar, yan gelip yatanlar, çalışanların sırtından kazananlar, ve gördüğünüz gibi asistanını her işe koşturup arkasından vuranlar. 
  • Finalde senariste tek eleştirim olursa belki o da şu konuda olabilir : Mr. Jo baya diziye renk katan biriydi onun sonunun böyle olması biraz ağır kaçmış . Hani pis işerini değilde hep nam chi won ile eğlenceli kapışmalarını gördük bu yüzden eğlenceli bir son beklerdim onun içinde.Gerçekten hapise atılması gerekiyor muydu , bilemiyorum.
  • Baek Jin Hee'yi çok severim performansını da yerinde buldum.  Choi Daniel inşallah bir daha bu kadar ara vermez. İki oyuncu arasındaki uyum güzeldi.
İlişkilerde samimiyetin öneminin vurgulandığı çok şeker bir diziydi. Demir gibi görünse de aslında çocuk gibi yürekli kocaman adam Nam Chi Won ve tüm şirinliklerine rağmen çok duygusal Yoon Yi nin hikayesi gerçekten izlenmeye değerdi.  Özel sektör sekreterlerinin koşuşturma ve zorluk dolu iş hayatlarını anlatması hoşuma gitti. Bu sene bir dolu iddialı yapımlar olunca bizim seyircinin pek dikkatini çeken bir dizi olmamış malesef.  Açıkçası ben beğendim, boş zamanlarda haftasonu kafa dağıtmak için izlenebilecek bir dizi.

Dizi için puanım; 6,9/10

2 Mar 2018

Just Between Lovers / Kore Dizisi


Dizinin yönetmen koltuğunda ise 2012 yapımı "Nice Guy" ve 2014 yapımı "Wonderful Days" dizilerinin yönetmeni Kim Jin-Won oturmaktadır. Dizinin senaristliğini ise 2013 yapımı "Secret" dizisinin kaleme alan Yoo Bo-Ra yapmaktadır.

Lee Gang Doo'nun  hayali futbolcu olmaktır; fakat bir kaza bu hayalini yerle bir eder. Kazada babası ölür, onunsa bacağı kırılır. 3 yılı rehabilitasyon tedavileriyle geçer. Artık iyileşmiştir fakat yıllarını kaybetmiştir. Bu sırada Ha Moon Soo ile karşılaşır.Ha Moon Soo mimari modeller üretmektedir. O da kardeşini kaybettiği bir kazanın izlerini taşımaktadır. Geride kalan olmanın suçluluk duygusu omuzlarındadır. Tüm bu duyguları bastırarak hayatını ciddiyetle yaşar. Lee Gang Doo ile karşılaştıktan sonra baştırılmış duyguları dışa vurmaya başlar.

Şimdiden uyarıyorum yazı spolier içerir.


2pm grubunun üyesi Lee Junho; dizide Lee Gang Doo karakterini canlandırıyor. Daha önce Memory, Chief Kim dizilerinde Twenty, Cold Eyes filmlerinde izledim. Gang Doo Onun karakteri anne ve babası vefat etmeden önce el üstünde tutularak rahat bir şekilde büyümüştür ve hayali birgün futbolcu olmaktır. Ancak geçirdikleri talihsiz bir olay sonucu babası ölür ve kendisinin de bacağı kırılır. 3 yıl boyunca rehabilitasyon görür. Hiçbir ağır yükü taşıyamaz haldedir. Bir gün, annesini de kanserden dolayı kaybeder. Böylece annesinin borçları ile kardeşiyle yalnız kalır. Mümkün olduğunca her şeyi yaparak para kazanmaya çalışır. Ancak Moon Soo ile tanıştıktan sonra hayatı tamamen değişir.Ondan sonra  geçmişinde sıkışıp kalmış adam ilk kez yarınını planlayan biri olur. Ben Junho'nun oyunculuğunu severim
Won Jin A; dizide Ha Moon Soo karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı oldu. mimari modeller yapan Ha Moon Soo, geçirdikleri bir kazada küçük kardeşini kaybetmiştir. Bu kazadan sağ kurtulduğu için suçluluk duymaktadır. Suçluluk duygusunu bastırmaya çalışarak yaşamını sürdürür ve annesine bakarken güçlü kalmaya çalışır. Bir gün, Kang-Doo ile tanışır ve bastırıp gizli tuttuğu duygularını açığa vurmaya başlar. O, acılara göğüs germiş kadın olarak ilk kez geçmişi ile yüzleşecektir. ileride çok iyi işlere imza atacak bir aktirst olacak.



Lee Ki Woo, dizide Seo Joo-Won karakterini canlandırıyor. Daha önce Flower Boy Ramen Shop, Miss Korea, Memory, Doctors dizilerinde izledim. dizide bir mimarlık firmasında müdür olarak çalışan Seo Joo-Won, nazik ve kibar bir karaktere sahiptir. Moon Soo'nun mimarlık üzerine yeteneğini fark edip şirketinde çalıştıracak. Uzun zamandır ekranlarda göremiyorduk bu dizide naif tarafını izliyor olmak hoştu.


Kang Ha Na; dizide Jung Yoo-Jin karakterini canlandırıyor. Daha önce Miss Korea ve Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo dizilerinde izledim.  Dizide bir inşaat şirketinde ekip lideri olarak çalışan Jung Yoo-Jin kendine güvenen birisidir ve büyüleyici bir hayat yaşamaktadır. Ancak, yalnızlık çeken biridir. Onun Gang Doo ile olan uyumunu çok sevdim diye bilirim.  Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo dizisinden sonra onu böyle bir dizide izlemekte ayrı keyif verdi. Farklı bir havası var. Onu biraz daha cıvıl cıvıl olacağı rollerde görmek isterim

Çıkış noktasında delikanlı yaşta hayatı kararmış,desteksiz kalmış, haliyle dışı kabuk bağlamış ama içi yumuşacık, kırılgan bir genç adam vardı. Bir de ortak geçmiş ve yazgılarının farkına varmaksızın,unutulmuş bir eski şarkının izinde hayatının aşkını bulan bir genç kız. Hem somut hem soyut bağlamda yaraları sağaltma,sevginin gücüyle arınma ve her şeye karşın yaşama tutunma öyküsü vardı. İhmallerin, kazanın yaşamdan alıp kopardığı 48 kişiye adanmış, geride kalanların acılarını kendi sözcükleriyle ve böylesi faciaların bir daha yaşanmaması dileğiyle ölümsüzleştirdikleri anlamlı bir anıt projesi vardı. Çok güzel,anlamlı diyaloglar,replikler vardı. Son tahlilde organ bağışının önemine ilişkin mesajlar vardı. Dizinin geçtiği ortamlar dizinin rengi falan kore filmlerine benziyor dizilerinde genelde her şey renkli güzel olur fakirse bile evi sevimli olur ama bu dizi film gibiydi pis ve kenar mahalle olması çok gerçekçi buldum. Gang Doo'nun bize geçirdiği buram buram ıssızlık hissi bolca empati kurmamızı sağladı ve normalde es geçmemiz muhtemel ayrıntılar dikkatimizi çekti. Farkındalık oluşturdu. Dizi ve film seyretmenin bu yanını seviyorum. Bazen başınıza gelmeden hayata dair yeni şeyler keşfediyorsunuz.. Hele ki böyle önemli meseler güzelce işlenince hedef tam on ikiden vuruluyor, o yüzden ayrı bir takdir ediyorum yapımcıları, tutması kuvvetle muhtemel ve çok daha kolay işlenebilir konulardansa, başarı ihtimali kesin olmayan ve hassas bir konuya bulaşma cesareti gösterip altından kalkmayı başarmışlar.

Dizinin içindeki o sakinlik, sessiz ama sorgulatan çığlıklar ve tüm o karakterlerin Kore dizi dışına çıkmış orijinal ve renk renk katmanları tüm diziyi heyecanla izlememe sebebimdi. Klişelerden uzaktı. Moon-Soo Gang Doo'nun omzunda uyuduğu sabah Gang Doo'nun uzattığı eli gerçekten tutmak için uzatmış olması, kadın başrolün bu denli dobra ve cesur olabilmesi, yılışıkça değil kararlılıkla sevdiği adama destek olması, uzun zaman sonra bir Kore dizisinde özgüveni bu kadar az olan bir erkek başrole hayat verilmesi.. Gerçek hayatta karşılaşmamızın çok zor olduğu tesadüflerin bu dizide keyifle işlenmesi, Halmoni ve Sang-Man karakterlerinin verdiği mesajlar ve filozofiler, organ bağışı farkındalığı ve psikolojik sağlığın öneminin vurgulanması.


Senaryo iyi çatılmış, her şey bir başka şeye bağlanmıştı. Örnekse Gang Doo'nun hastalığı durduk yerde ortaya çıkmadı, geçmişteki göçük kazasının gencecik bir bedeni sakatlamasından temelleniyordu. Klişelerden olabildiğince uzak durulmuştu. En beklenilir olanın tersine, Gang Doo'nun hastalığının ciddiyetini kavradığında Moon Soo'dan kaçmayıp sıkı sıkıya sarılması K-Drama evreninde pek görülmüş bir şey değildi. 'Şimdi elimi tutarsan bir daha bırakmam' sözüne sonuna kadar sadık kaldı.Ya da Gang Doo Halmoniden kalan arsayı sattığında ancak tefeciye olan borcunu ödeyebildi. Zengin olmadı çünkü burada sihirli değnek yoktu. Tersi olsaydı hiç mi hiç hoşuma gitmezdi. Moon Soo ise yılmayan, kendince haklı nedenlerle kısa bir süreliğine duraksar gibi olsa da uzatmayıp hep aşkının arkasında duran küçük ama güçlü genç bir kadındı. 

Sang Man'dan Gang Doo'ya, Seo Joo Won'dan Tae In Ho'ya, Halmoni'mizden Moon Soo'ya kadar her karakter o kadar çok anlamlıydı ki. Hepsinin taşıdığı bir mesaj vardı. Saf kötü ya da saf iyi karakterlerden ziyade bir insanın hem karanlık hem de aydınlık yanlarının olabileceğini çok güzel gözler önüne serdi bu dizi. Her iyiliğin iyilik doğuramayacağı ya da her kötülüğün kötülük gütmeyeceği gerçeğiyle yüzleştirdi seyirciyi. Bir nevi Yin Yang anlayışı gibiydi bana göre. Karakterlerin yanlışlarına da doğrularına da empati kurmamızı sağladı ve bence bu yapımı özel kılan da buydu. Nefret ettiğim kimse yoktu dizide. İlk bölümde Gang Doo'yu dövüp sonrasında ateşkes sağlayan Ahjussi dahil olmak üzere.

Gönül gözüyle gören bilge bir Sang Man, ahde vefa diyen bir Madam, Gang Doo'daki cevheri görüp destekleyen bir Halmoni gibi derinlikli karakterleri tanıdık ve sevdik. Kendi hesabıma,defolu Direktörü ve Madama olan aşkını bile katlanılır buldum.

Bir bina çöktü,çok sayıda insan öldü. Bir deprem oldu çok sayıda insan öldü.Bir sel oldu çok sayıda insan öldü.Sadece bu cümlelere tutunan anmalarımızla, her sene tekrarlanan acılı söylemlerimizle ve ardından gelen günlük hayatlarımızın acılarımızın yasını tutmaya bile izin vermediği bir yaşam savaşında bir dizi izledim.
Bu dizi ölenlerin yasını değil kalanların ''sessiz sitemsiz'' acısını serdi gözlerimizin önüne. Kapı önünde yevmiyeci torununu bekleyen ve öldüğünü bile kimselerin fark etmediği nine. Enkaz altında günlerce kalıp da çıkış fırsatını ilk gördüğünde yanındakini önce yollayan yeni yetme bir delikanlı. Aldıkları tazminatın utancıyla birbirlerinin yüzüne bakamayan karı,koca. Enkaz kaldırma çalışmasının maliyetini düşünüp, çıkmamış cesetlerin üstüne yeniden aynı kusurlarla bina yapmaya kalkışan inşaat firması.

99 depremini hatırlayan biri olarak benim için şu sahne çok anlam içeriyor.
Duygulanmadan edemediyorum.

Senaryo, reji, sinematografi, oyunculuk, müzikler, kamera, kurgu, ekip çalışması diyorum. Fazla söze gerek yok,mükemmele yakındı. Ağır bir melodram değil, yürek parçalayan acılı feryatlar değil, bu yıkımla yaşamları farklılaşmış, genel nedenin ötesine geçip aile içi bireysel acılar gibi yaşadıkları bir rutine dönen mutsuzluklarıyla sizler ve bizler. Herkes durduğu yere göre yaşamış/yaşıyor acısını. Kocası kendini sorumlu tutup intihar eden bir kadın asıl sorumlu olan inşaatçı oğlunu okutup büyütmek için evlenip hatta onu sevebiliyor. Kızkardeşinin doğumgünü pastasını aldın ve inşaatta işi uzayan babanı bekliyorsun etrafındaki güzel spor ayakkabılar ya da rujunu süren bir kız tüm ilgini çeken.Ve bir an da enkaz altında günlerce kalıp ardında acı dolu tedaviler ve hiç bitmeyen travmalarınla kimsesiz bir serseriye dönüşüyorsun. Ah be ne güzel oynadın Junho.

İki kişi arasında olup biteni yanı başlarında olsalar da kimse bilemez. Bir yanını gördüyse şayet, mümkün değil öte yanını göremez. Oysa bizler çok şanslıydık, adeta her noktaya serpiştirilmiş gizli kameralarla, türlü çeşit açılardan, yakından uzaktan sadece aşıklar arasında olan bitene bir bir tanık olduk. Lee Gang Doo ve Ha Moon Soo bir yerlerde gerçekten yaşıyorlar, bizim gibi nefes alıp veriyorlardı sanki. Paralel evrendeymiş gibiydik.Gün oldu, birlikte sevindik, gün geldi onlarla birlikte üzüldük. İşin tuhafı, hüzünlü ama insanı karamsarlığa garketmeyen bir öyküydü, iyimserliğimi ve umudumu hiç yitirmedim.Dışı sahte yaldıza bulanmışcasına özentili,lakin içi 'kof ve fos' bir yapım değildi. Her birimiz dizide kendimizden ya da çevremizden bir şeyler bulduk.

Dizi müziklerine gelecek olursam "Junho (2PM) "No Need for Words?" Zitten " I Open My Eyes"  Savina & Drones, Kim Kyung Hee "Aurora" Ra.D "Just Missing You" Lee Si Eun "What You Do To Me?"  Chang Min "Stand By Me" Ryu Ji Hyun & Kim Kyung Hee (April 2nd) "Where We" dinelemenizi tavsiye ederim. Dizi kadar müzikleride dikkat çekici.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Kişisel dramların yanı sıra toplumsal dramların da es geçilmediği bir kurgu. Junho rolünün hakkını kat be kat fazlasıyla verdi. Won Jin Ah da işte yetenek dedirtti. Resmen dizi yavaş yavaş tüm benliği sarıyor. İlk başladığımda bu kadar saracağını düşünmedim ama her bölümde daha fazla bağlandım. İçinde çok güzel mesajlar var. Karanlığa girmeden ışık görünmez. Bilinen her şeyi anlatmak yerinen zamana bırakmak en iyi çözümdür. Zamanla karşıdakinin durumu çözmesi.Kendi özel hapishanelerimiz. Dışarı bakan yüzümüzün gülmesi içimizde ağlamamız. Daha çok acı çekmiş insanın daha az acı çekeni teselli etmesi.Her bir bölüm bu sıradan iki insanın yaşadıklarında kendimize ait bir parça bulunabilir. Kısacası izleyin izlettirin.

Dizi için puanım; 10/10

1 Mar 2018

Witch's Court / Kore Dizisi



2017 yılında yayınlanan Witchs Court dizisinin yönetmen koltuğunda "Marry Me, Mary!" dizisinin yönetmeni Kim Young-Kyoon oturmakla birlikte dizinin senaristliğini "The Time We Were Not In Love" dizisini kaleme alan Jung Do-Yoon yapmaktadır.

Dizi, şahsi saldırılardan kaçınmayan, kanıt üreten ve davayı kazanmak için yalancı şahitliğe teşvik eden,Cinsel Saldırı Suçları biriminde görevli materyalist bir kadın savcının yaşamını konu almaktadır.Ma Yi Deum tek hayali doktor olmasına rağmen 20 sene önceannesinin ortadan kaybolmasının ardından savcı olmaya karar veriyor. 7 yıldır savcılık yapan Ma Yi Deum, davaları kazanmak adına bazen ciddi yöntemler kullanır.Bir gün Ma Yi Deum, cinsel suçlara bakan özel bir birime gönderilir. Burada başlayan olaylar silsilesiyle beraber karakterlerin hukuk mücadelesini konu alıyorç


Jung Ryeo Won, dizide Ma Yi-Deum karakterini canlandırıyor. Daha önce Medical Top Team, Bubblegum dizilerinde izledim. 7 yıldır savcı olarak görev alan Ma Yi Deum, alanında agresif soruşturma yöntemlerinin yanı sıra etkili ve her zaman davaları kazanan bir baş savcı olarak tanınmaktadır. Onun için  "Kazanmak adalete yaraşır. Savcı, davayı kazanarak adaleti yerine getirir."



Yoon Hyun Min dizide Yeo Jin Wook karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Cruel City, Inspiring Generation, A Witch's Love, Discovery of Love, Fall in Love with Soon-Jung, My Daughter, Geum Sa-Wol, Beautiful Mind, Tunnel dizilerinde izledim. Dizide çaylak bir savcı olan Yeo Jin Wook, güçlü adalet duygusundan dolayı psikiyatrist alanından savcılık alanına geçmiştir. Onun için "Adalet kazanır. Savcı, mağdurlar için suçluları cezalandırır."


Jeon Kwang Leol dizide Jo Gab-Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce I Miss You, Remember, The Royal Gambler dizilerinde izledim. Gab Soo adaletten yoksun eski bir polistir. Eşinin ailesinin varlıklı olmasından dolayı polisliği zirvede bırakıp belediye başkanlığa kadar yükselmiştir. Belediye başkanı olma yolunda yaptığı yolsuzlukları örtmek için yapmadığı pislik yoktur. Onun için "Zafer, zaferdir. Temiz bir zafer veya kirli bir zafer diye bir şey yoktur."


Uzun zamandır böylesine ilginç bayan karakter izlememiştim..Çok hoş gerçekten. Bazen empati sınırlarımı zorlasa da alışılmışlığın dışında bir karakteri yansıtması tam benlik olmuş.Usulsüzlük yapan savcı ve adalet timsali olan savcı kontenjanından türlü türlü örnekler izlemiş biri olarak ilk defa Adalet için usulsüzlüğe meyilli bir savcı izlemek gerçekten enteresan oluverdi.

Başrol oyuncular arası uyum fazlasıyla güzeldi. Hyun Min'in şu ana kadar canlandırdığı iyi veya kötü her karakteri sevdim. Onun o kadar güzel bir ekran yüzü var ki kiminle rol arkadaşı olsun fazlasıyla güzel işler ortaya çıkıyor. Cruel City, Witchs Romance dizilerindeki dostluk üzerine kurulu karakterleriyle bir başka sevdim. Dediğim gibi her yapımda farklı bir şekilde sevdiriyor kendini. Bu dizide güzel olan şey ise iki başrol oyuncu arasındaki uyum çok güzeldi. Bakışlarını konuşturduğu güzel bir diziyle karşımızda olması hoşuma gitti. Yi Deum ve Jin Wookun çekişmeleri özellikle ilk bölümlerde çok eğlenceliydi

Çok üzdü bu sahne


Witch's Court dizisi suç ve hukuk mücadelesini dibine kadar hissettirdiği bir dizi oldu.  Eğer bu tür diziler seviyorsanız kesinlikle izlemelisiniz. Fakat bu seferki hukuk mücadelesi kadına cinsel istismar üzerine kurgulu. Ülkemizde de olan hatta dünya genelinde büyük bir problem olan cinsel taciz, istismar ve şiddet olaylarını konu alıyor. Dizide suçlulara gereken cezayı verilmezse, sonunda ne kadar kötü sonuçlara gebe olacağını acı bir şekilde gösterildi. Senarist, bu tarz suçların gerçekten çok iyi araştırılması  v üstü örtülmemesi gerektiğini hukuk mücadelesi üzerine güzel aktardı.

jhjkhBu diziyi şiddetle öneriyorum.Hatırımda kalacak bir diziydi gerçekten. Dizi fazlasıyla akıcı ve konular arasında geçiş bağlantı her şey çok güzeldi. Bu senaryo tekniği gerçekten çok hoşuma gitti. Bir anda evet oldu işi bitti bunun diyoruz sonra şaşırtıyor. Güç, para için her şeyi yapabilecek insanların varlığı gerçekten çok korkutucu. Parasızlık mutlaka çok zor bir şey insanlar para için kendi bedenini satıyor, insanları öldürüyor, diğer insanların pisliklerini temizliyor. Eğer toplumda biz paramızı insanlarla paylaşmış olsaydık ve bunu toplum olarak kendimize ödev bilseydik, para da bir silah olarak kullanılamazdı diye düşünüyorum. 

Bu tarz dizileri izlediğimde adaletin önemini tekrar tekrar anlıyorum.Yardıma muhtaç insanlara yardım edilmesi, suçluların adaletli bir şekilde yargılanmasını sağlamak çok güzel. Dizinin verdiği mesajlar beni gerçekten etkiledi. Anne ve kız arasında çalan bir müzik var onu her duyduğumda ve o sahnelerde hep ağlayasım geldi. Çok duygusal biri değilimdir ancak baya o acıyı derinden hissettim. 

Tek şikayetim;olay silsilesinin yeniden ve yeniden tesadüfi duruşlara gelsin..
Herkes birbiriyle bağlantılı.T amam senelerdir alıştık bu duruma ama bir kez olsun Koreli Senaristler şu bağlantı dozunu bir ayarlasalar fena olmayacak hani. Dizinin tek sıkıntısı buydu bence.

Güzel bakıyor be :)

Dizinin müzikleri Kim Bo Kyung "Tell Me" Bada "That you loved me" So Chan-Whee "Born To Be Free" Yoon Hyun Min "That You Loved Me" Solji (EXID) "Leaning of Wind" Park Yong-in "Will I Be The Heart"  şarkılarını sevdim.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Hem cinsel suçları hem hiyerarşinin ve adaletin kokuşmuşluğunu hemde doğru yolda ilerlemenin çok zor ve acı verici olduğunu gösteren bol didişmeli, çok iyi karakterleri olan güzel bi diziydi. Ben izlerken hem sinir krizi geçirdim hem de keyif aldım. Bu tür diziler seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz.

Dizi için puanım; 9/10