10 Tem 2018

One Way Trip




One Way Trip 2016 yılının filmlerinden. Başrollerinde Ji Soo, EXO'dan Suho, Reply 1988 ile gönlümüze taht kuran Ryoo Joon Yeol ve School 2017'nin uslanmaz çocuğu Kim Hee Chan yer alıyor. Choi Jeonh Yeol hem senaristliğini hem de yönetmenliğini yapmaktadır. Baştan söyleyeyim oyuncular gerçekten iyiydi ve sağlam bir şekilde rollerini gerçekleştirdiler. Senaryonun mesajı güzel olmasına rağmen kurgusu güzel değildi. Fakat konusu itibariyle tam bir dram filmi diyebilirim.

Birbirlerine delicesine düşkün olan dört arkadaşın yaşadıkları olaylar ve çaresizlikler sebebiyle, sözde o çok güçlü bağlarının paramparça oluşunu güzel bir şekilde izleyiciye aktarmışlar. Dikkatimi çeken başka bir konu ise dizilerde gördüğümüz o süslü dedektifçilik oynayan polislerin gerçekle hiçbir alakası olmayışını çok doğru bir şekilde yansıtmalarıydı. abartılı film ve dizilerde gördüğümüz dünyayı daha güzel bir yere çevirmek isteyen mesleğine ölümüne bağımlı polisler, haksızlık ve kötülük gördüğü her olaya burnunu sokup kahraman olan yakışıklı aktörler... demek istediğim bu film her şeyden öte her şeye o kadar gerçekçi yaklaşmış ki. başarılı bir yapım olmuş.

Filmin sonunda kendi kendinize "dostluk neydi?" sorusunu sorarken bulacağınız, derin anlamı olan bir filmdi. şu sıralar bir şeyleri sorgulatan birçok film izliyorum. izlediğim filmler genelde psikolojik filmler olduğundan, kendimi sorguluyorum her gün. ama çok önemli bir şeyi atlamışım film seçerken, arkadaşlık. güven. dostluk; gençlik hevesiyle beraber eğlenip çılgınlıklar yapmak mı? yoksa yaşadığın en kötü anda, içinde boğulduğun o düşüncelerin ve çaresizliğin içinde bile olsan, kendini boğulmaktan kurtarmak uğruna dostundan vazgeçmek mi?

Filmde hayatımızı kuşatan birçok acı-pis gerçeklere değinildi. Herkesin de farkettiği gibi en çok hissettiğiniz o, güçsüzleşince, baş sıkışınca nasıl canavarlaştığımız. Nasıl yalancı ve çıkarcı varlıklara dönüştüğümüz. En çok dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi d, her zaman dizilerde gördüğümüz o uğraşmalı, çetrefilli ve maceralı soruşturmaların aslında çoğu zaman yalan olduğu. Soruşturma? Kim uğraşacak ki şimdi onunla? Bu veletler için o kadar uğraşsalar ne kazanacak bu memurlar? Zaten büyük bir ajans da dava çabuk kapansın diye baskı yapıyor. Ne yapabilirler ki yani? Yolla gitsin. En kolayından bir hikaye yaz gitsin. Soruşturulursa aylar hatta yıl boyunca bile sürebilir. Ne gerek var? İnsan "Ben olsaydım ne yapardım?" diye düşünüyor. Gerçekten. Biz olsaydık ne yapardık? O şiddeti durdurur muyduk? Açıkça ifade verir miydik? Ya da soruşturma için rütbemizi tehlikeye atar mıydık? Adaletin, gerçeklerin peşinden koşar mıydık hakikaten?

En çok içimi acıtan replik 'Ben askerdeyken bir şey olursa arkadaşlarım gelir. Telaşlanma.' oldu sanırım. Ne arkadaşlık ama, değil mi? Young Bi'den hiç beklenmeyecek bir durumdu bence bu yaptıkları. Ama hayat işte, korku insana neler yaptırmıyor.

Arkadaşlar anlamasını bilene gerçekten derin ve gerçek hayatı anlatan bir filmdi bence. Konusunu üstün körü takip ettiğim sırf oyuncular için izlediğim bir yapım olacaktı.İzledikten sonra konusu gerçekten farklı geldi. Filmin en büyük dezavantajı senaryosunun kötü kurgulanmış olmasıydı. Fakat içinde vermiş oldu mesajdan ötürü pek de umursamadım açıkçası.

3 Ağu 2016

Lucky Romance / Kore Dizisi


16 bölümden oluşan Lucky Romance 2016 yılının eğlenceli romantik-komedilerinden biri. Dizinin konusu; Shim Bu Ni küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiştir. Hemen akabinde kız kardeşi trafik kazası geçirerek komadadır. Çaresiz kaldığı bir anda kendini falcı da bulur. Falcı onun üzerinde büyük bir lanet olduğuna inandırır. Kardeşinin uyanması için 1986 yılında doğmuş bir erkekle bir gece geçirirse kız kardeşinin uyanacağı konusunda hurafelere inandırır. Falcının belirttiği kriterlerde birini aramaya koyulan Bou Ni tesadüf eseri Soo Ho ile karşılaşır. Aralarında tatsız olaylar gelişmesine rağmen Soo Ho'nun kaplan yılında doğduğunu öğrenmesiyle ibre ikisinin arasında gidip gelmeye başlar.

Hwang Jung Eum; dizide Sim Bou Ni karakterini canlandırıyor. Can You Hear My Heart, Full House 2, Secret Love, Endeless Love, Kill Me, Heal Me, She Was Pretty dizilerden hatırlayacaksınız. Sim Bou Ni; küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş, hayattaki tek varlığı olan kız kardeşi bitkisel hayattadır. Bou Ni bu durumdan kendini suçlamaktadır. Çünkü gittiği falcı onun doğuştan lanetli olduğunu söyler. Durum böyle olunca yıllarca hayatına kimseyi almayı bırakın, kimseyi yanına bile yaklaştırmayan batıl olan ne varsa inanan birine dönüşmüştür. Sim Bou Ni, oyun tasarımı yaparken aynı zamanda yarı zamanlı işlerde çalışarak kardeşinin hastane masraflarıyla ilgilenmektedir.

Ryoo Joon Yeol; dizide Jee Soo Ho karakterini canlandırmaktadır. Nam-ı değer Kim Jung Hwan Reply 1988 dizisini izleyenler kendisini yakından tanır. Lucky Romance dizisinde hayat verdiği Soo Hoo, Zeze Oyun Şirketinin Ceo'su olmasıyla beraber IQ'sunun yüksek olmasıyla övünen oyun tasarımcısıdır. Küçük yaşta yaşadığı sorunlar yüzünden ailesinden uzakta, sevgisiz büyümüştür. Bu durum ise karakterinin kibirli ve soğuk birine dönüşmesine sebep olmuştur. Aynı zamanda küçüklüğünde babası yüzünden yaşamış olduğu tramva sonucu sudan korkar. Bu durum ailesinden uzaklaşmasına sebep olmuştur.
Lee Soo Hyuk; dizide Choi Gun Wook (Gary) karakterini canlandırmaktadır.Daha önce King of High School Life Conduct, Valid Love, Scholar Who Walks the Night, Local Hero dizilerinden hatırlayacaksınız. Gary; Shim Bou Ni'nin çocukluk arkadaşıdır. Küçük yaşta anne ve babası ayrıldıktan sonra Kanada'ya gittiği için Bou Ni ile irtibatı kopmuştur. Yıllar sonra ünlü bir tenisçi olarak Kore'ye döndüğünde soluğu çocukluğunu geçirdiği apartmanda alır. Gary'nin başarı öyküsünün ardında yatan hikayeyi öğrendikçe bağrınıza basacağınız bir karakter oluveriyor. Özellikle Shim Bou Ni'ye olan bağlılığından dolayı ona özlediği aile duygusunu yaşatmasıyla pek sever hale geliyorsunuz.



Lee Chung Ah dizide Han Seol Hee karakterini canlandırmaktadır. Flower Boy Ramen Shop dizisini izleyenler hatırlar. Seol Hee; Gary'nin menajerliğini yapmaktadır. Aynı zamanda So Hoo Amerika'da okuduğu sırada   aşık olduğu kızdır. Bir gün aniden terketmek zorunda kalır. Yıllar sonra karşılaştıklarında Seol Hee her şeyin eskisi gibi olduğunu zanneder. Fakat bir sorun vardı. Ne o eski Seol He ne de So Hoo eski gibidir. Seol Hee'nin Gary'le olan yakınlıkları hoşuma gitti . Gary'i kardeşi gibi sahiplenip ona yaklaşımları ve aralarındaki uyumu sevmemek mümkün değil.


Konu biraz değişik olsa bile işleniş bakımından klişelerle dolu bir senaryoya sahip. Ana karakterlerin birbirini bir şekilde tanıyor ve karşılaşıyor oluşu bu duruma en büyük örneklerden biri diyebiliriz. Doğruya doğru dizinin ilk bölümleri izlerken sıkılıyorsunuz fakat biraz sabredip konunun özü anlaşılınca dizi bir anda evrimleşerek sizi gülme krizlerine sokar bir hale getiriyor senarist Tabi bu durumun etkisi en çok oyuncuların sergiledikleri performanstan geçiyor.

Hwang Jung Eum hayranlığımı izlediğim her dizisinden sonra dile getiriyorum.Girdiği her rolün hakkını veren aktirstlerden biri. Oyuncunun canlandırdığı Shim Bou Ni'nin yaşadığı çaresizlik, korku gibi insani duyguları karşı tarafa güzel bir şekilde yansımasını sağlıyor. Jung Eum'un mimikleri, duygu hallerine göre ses tonunu değişmesi ve ağlama öncesinde konuşurken boğazının düğümlenmesi gibi ayrıntıları izledikçe oyunculuğu daha çok seviyorum. Ryoo Joon Yeol, Reply 1988 dizisindeki performansıyla beğeni kazanmış olan aktör. O dizideki karakteriyle bir çok kişiyi kendine hayran bırakmış, gözleri üzerine toplamıştı. Oyuncunun ise  Jee Soo Ho karakteriyle kendini bulduğunu düşünüyorum. Diziyi izlerken "o nasıl mimik kullanmaktır vicdansız " demeden kendimi alamaz oldum

Gelmiş geçmiş en güzel ifadelerden sadece biri

Gary rolünde izlediğimiz Lee Soo Hyuk King of High School Life Conduct dizisiyle dikkatimi çekmiş, sevdiğim aktörler arasında yerini almıştı. Oyuncu rol aldığı dizilerin her birinde farklı karakterleri canlandırarak oyunculuğunun hakkını verdiği kanaatindeyim Bunlardan biri de Scholar Who Walks the Night dizisindeki kötü karakteriyle harikalar yarattı diyebilirim. Lee Soo Hyuk'un başrol olduğu dizileri izlemek istiyorum. Bir de Soo Hyuk'un ses tonuna hayranlığım daha çok artıyor desem gülmezsiniz umarım :)

Uzakdoğu yapımlarını yakından takip edenler kiraz ağaçları çiçeklenmeye başladığın anda yönetmenler, oluşan harika manzarayı değerlendirmeyi ihmal etmiyorlar. Tıpkı Lucky Romance dizisinin yönetmeni Kim Kyung Hee gibi. Bou Ni ve Gary'nin aşağıdaki sahnesi dizinin en güzel mekanı olarak kayıtlara geçsin.

Dizinin yardımcı karakterleri Dal Nim ve Han Ryang  Ha karakterleri sürprizlerden biriydi diyebilirim. Dal Nim karakterini Lee Cho Hee canlandırdı. My Lovely Girl, Who are You: School 2015 dizilerini izleyenler oradan hatırlayabilir. Ha Ryang Ha karakterini ise Jung Sang Hoon canlandırdı. 1976 doğumlu oyuncuyu ilk kez bir yapımda izledim. Dizinin net en komik oyuncularıydı. Dal Nim, Bou Ni'nin en yakın arkadaşı olarak So Hoo'nun asistanlığını yapmaktadır. Bir nevi Bou Ni'nin Zeze'de başlamasına sebep olan kişidir. Başkan Han ise Zeze'nin en büyük ortağıdır. Aynı zamanda So Hoo'nun en yakın arkadaşıdır. İkisinin bir araya geldiği her sahne keyiflendirdi. Aralarındaki şifreli konuşmalar, nefret etmeleri, mimikleri falan dizinin en çok göze batan tarafıydı.
Herkesin kendini rahatlatma stilleri farklı olabiliyor.
IQ'su yüksek biri de ancak çarpım tablosunu ezbere sayarak olur adlı çalışma.

Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?
Utanmasa saliseleri de sayacak aşık bir adam.


Senaristin vermek istediği mesajlarda biri hurafelere inanmayın. Shim Bou Ni'nin falcı tarafından lanetli olduğuna inandırılması, yanında tuzu ve büyü kağıtlarını ayırmıyor oluşunu, her şey kaderden ibarettir şeklinde bağlaması hoşuma gitti. Düşünsenize çalışıyorsunuz ve masanızı kenarına tuz serpen bir arkadaşınız var. Hem sinir bozucu hem komik bir durum. Ben kesinlikle işi dalgaya vururdum. Zira bizimde hayatımıza giren saçma sapan hurafeler yok mu? Var. İnsanların inanmak istedikleri şeylere uydurdukları olaylar işte. 

Je Soo Ho ve Bou Ni arasındaki etkileşimi izlerken keyif aldım. İki oyuncu arasında yaş farkı olmasına rağmen şahsen ben hissetmedim. Aksine Jung Eum'un saçlarını kısa kestirmesi yerinde bir karar olmuş. Ryo Joon Yeol'unde çok küçük durduğu söylenemez tabi. Hayatı matematik hesaplarıyla geçmiş bir dahinin aşık olma serüvenini izlerken eğlendim.

İzafiyet teorisi hiç bu kadar anlamlı olmadı

Shim Bou Ni; ayaklarını yere basan bütün zorluklara rağmen ayakta durmasını bilen aynı zamanda zeki oluşu alışılmışın dışındaki bayan karakterlerde biri. Mesela onca klişenin içinde gördüğüm en tatlı aşık olan çift diyebilirim.

Şu durumu yaşamayan insan evladı olduğunu sanmıyorum :)

Hangimiz sevmedik çılgınlar gibi?

Dizinin izlerken en çok keyif aldığım sahnelerin bir kısmı. Her fırsatta birbirlerine kur yapan, aşık halleri fazlasıyla güldürdü. İki oyuncuyu eğlenceli karakter olarak görmek güzeldi. Reply 1988 dizisindeki sessiz hallerinin aksine bir role karşımıza çıkan Ryoo Yeol efsaneydi. 


Dizinin müziklerini sevdim. Sistar grubundan Soyou "Tell Me" Jansu'dan "Lean on me" Park Hye Su "Sad Fate" Dawon " Taeyoon "Than Anyone Else" Cosmic Girl'den Dawon "Shalala Romance" Sweetpea "True to you" şarkıları dikkatimi çekenler oldu. Hiç kuşkusuz ön planda olan şarkıda Soyou'nun şarkısıydı. Dizi için beklentinizi yüksek tutmayıp izlerseniz benim gibi aşırı keyif alabilirsiniz. Canınız sıkılıyor, izleyecek bir şeyler arıyorsanız Lucky Romance tam size göre.

29 Oca 2016

Reply 1988 / Kore Dizisi

Sokakta delicesine oynayan son nesil olarak doksanlara  karşı zaafımı her fırsatta dile getiririm. TVN kanalının sırasıyla Reply 1997 ve Reply 1994 dizilerinde o yılları tartışmasız efsane yaşatmasının ardından seksenlere de el atarak Reply 1988 yayınlandı. O dönemi yaşamış, özlemiş olan herkesin içinde bir parça burukluk yaşatacağına emin olduğum bir dizi.

Dizi ilk olarak şu sözlerle başlıyor.
"Yıl 1988. Soğuk günlerdi fakat yüreğimiz yanıyordu. Çok fazla şeyimiz olmasa dahi halkımızın yüreği sıcacıktı. Elbette günümüzdeki şeylerle kıyaslarsak tam bir "analog çağı"ydı. Yine de, 18. yaşımızın son demlerini yaşıyorduk. Spor ayakkabı ve elbette bir sürü koy giyiniyorduk. Yeni şarkıları walkmanlerimiz ile dinliyorduk."


Reply 1988 diğer bir adıyla Answer Me 1988 olarak biliniyor. Dizi, bir mahallede yaşayan beş farklı ailenin hayatı, dostlukları, aşkları, komşuluk ilişkileri ve aile bağlarını esas alıyor. 1988'i diğer iki seriden ayıran iki fark var. Biri komşuluk ilişkileri bir diğeri ise drama daha fazlasıyla yer vermiş olması

Dong Ryong-Taek-Duk Sun-Jung Hwan-Sun Woo
Duk Sun karakterini Girls Day grubunun üyesi Hyeri canlandırıyor. Hyeri daha önce Hyde Jekyll, Me dizisinden hatırlayabilirsiniz. Duk Sun karakteri; Reply 1997 ve 1994 dizilerinin de vazgeçilmez teması olan "başrol kızın ileri ki yıllarda eşi kim olacak?" sorusu üzerine kurulu bir senaryonun ana karakteri. Duk Sun; Sung Dong Il ve Lee Hwa Il ailesinin 3 çocuklu ailesinin ortanca çocuğu.Beş arkadaş arasında tek kızdır.

Jung Hwan karakterini 1986'lı oyuncu Ryoo Joon Yeol canlandırıyor. Kim Sung Kyun ve Ra Mi Ran ailesinin iki çocuğunun en küçüğü. Jung Hwan; çevresinde sevgisini belli etmeyen ve bu huyuna rağmen ailesine ve arkadaşlarına düşkün bir karakter. Beş arkadaş arasında sözünü esirgemeyen kişidir.

Teak karakterini Park Bo Gum canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Hello Monster dizisinden hatırlayabilirsiniz. Taek; beş arkadaş arasında en sakin, IQ'su çok yüksek bir baduk oyuncusunu canlandırıyor. Annesini kaybetmiş babası Go Gil Dong ile  yaşayan tek çocuktur.

Sun Woo karakterini Go Gyung Po canlandırıyor. Daha önce Flower Boys Next Door ve Cantabile Tomorrow dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Babasını kaybetmiş annesi Kim Sung Yoon ve kız kardeşi Jin Goo yaşamaktadır. Beş arkadaş arasında en olgun ve zeki olanıdır.

Dong Ryong karakterini Lee Dong Hwi canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı ama son olmayacak. Yoo ailesinin en küçük oğludur. Beş arkadaş arasında gereksiz bilgilere sahip olandır.

Mahalleye sonradan taşınan Taek'in ekibe katılımı;

"Annesi öldükten sonra onun kokusuyla dolu memleketindne ayrılıp Seul'e gelmişler.Bu baba ve oğlun neden bu özellikle burayı seçtiğini kesinlikle bilmiyoruz. Ama eminim ki buranın dört kafadarı kendilerine yeni bir arkadaş buldular. Teak sessiz bir çocuktu. Bu yüzden bu taşkın çocuklar ona fazla geliyor olabilir. Yaramazlıklar yapsak bile hep bizim yanımızdaydı.Her zaman ifadesiz yüzü vardı tabi. Ama yine de hep bizimleydi. Hala burada zamanın gücüyle yeni arkadaşlıkla kuruluyor. Böylelikle suskun çocuk dört gürültücüyle arkadaş oldu. Beş kişi haline geldik.

Sung Bo Ra karakterini; Ryoo Hye Young canlandırıyor. Sung ailesinin bir numaralı kızları, Duk Sun ve No Eul'un zeki ablası. Sert mizacının altında sevgi pıtırcığı yatan ama babası gibi sevgisini belli edemeyen karakter.

Sung Ne Eul karakterini Choi Sung Won canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi Sung Bo Ra ve Sung Duk Sun'un küçük kardeşleri. Fakat ablası rolünde ki iki kızdan yaşının büyük olduğunu belirtmek isterdim. Dizi boyunca yaptığı tahminler, sürekli tv başında olması ve ablalarından yediği dayaklara bayıldım.

Kim Jung Bong karakterini Ahn Jea Hong canlandırıyor. Sung Jung Hwan'ın  abisi. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri kendisi. Özellikle son bölümlere doğru mutlu olmalı dediğim karakterlerden biri.
Kim Sung Kyun-Ra Mi Ran-Lee Hwa Il-Sung Dong Il-Choi Moo Sung-Kim Sun Young
Dizinin gençleri kadar ebeveynlerin yaşamlarını da ele alan dizi her birinin çocuklarına olan düşkünlükleri, aile yaşantıları ve birbirleriyle olan dostluklarını nasıl uzun yıllar sürdürdüklerinin kanıtı gibiydi. Anne ve babalar bu şekilde dostluk kurunca çocuklarının kuracağı sağlam arkadaşlıkların bir nevi temeli atıldı diyebiliriz. Her bölüm birisinin hikayesine tanık olduk. Çocuksu tarafına tanık olduğumuz Kim Sung Kyun, sevgisini içinde yaşayan Taek için iyi bir baba olan Moo Sung, tek bir maaş ile çocuklarını kadın başına büyüten Sun Young, çocuklarının mutluluğunu kendi hislerinin önünde tutan Hwa Il ve ong Il, eşi ve çocuklarından sevgi bekleyen Ra Mi Ran'ın hikayelerine tanık oluyoruz. Onların hikayelerini izlerken gözyaşları sel olup giderken, samimiyetin dibinde bulacaksınız kendinizi.
Sung Bo Ra karakterinin dilinde şu sözler etkileyen sahnelerden biri diyebilirim. "Bazen annemin beni utandırdığını düşünürdüm. Bazı zamanlarda gururu da kendine güveni kaybettiği zamanlar oluyor. Kendisinden çok bizi koruma iç güdüsüyle didindiği o zamanlar anlamazdım. Ve benim yüzümden böyleydi. Gerçek sevigiyi diğeri için duyduğun endişe kendi gururunun üstüne çıkmasına bir köşeye fırlatıp atmasına bu yüzden anneler güçlüdür." 
"Annemizi teselli edebilecek yaşa geldiğiniz zaman sadece "seni seviyorum" "teşekkür ederim" demenin yetmediği zamanlar olur. Şu an annenizin gönlünü hoş tutmak istiyorsanız "anne, san a ihtiyacım var" demeniz yeterli olacaktır. 

"Bazen insanı en çok kendi ailesi ihmal eder. Fakat asıl önemli olan nedir? Nihayetinde önümüze çıkan engelleri aklımızla değil, elimizi tutup asla bırakmayacak birinin yardımıyla aşabiliriz.İşte o eli uzatan kişi ailemizdir.En cesur kahramanlar bile günün sonunda ailesinin yanına döner." Duk Sun
"Zaman akıp gidiyor bu yüzden zaman vedaları yaratır ve insanlar pişmanlıklarıyla bırakır. Eğer birini seviyorsanız ona bunu şimdi söyleyin. Yoksa geçen zaman pişmanlığa  dönüşebilir. Bazen zamanın bize bıraktığı en büyük hediye sevdiklerimizin anılarıdır." Duk Sun  
Taek ve babası arasındaki ilişki gözler kalbin aynasıdır misali, birbirlerine sevdiklerini dile getirmeseler bile her hareketleriyle belli eden babao-oğul. Bu yüzden senaristin şu sözleri derinden etkiledi
"Duygular kelimelerle ile ifade edilebilirler. Sıcacık açıklamanın sebebi de budur. Bu soğuk acımasız dünya sıcaklığı ve hayatın kendisinin bir hediye olduğunu hatırlayabilmek boş laf şaka ya da klişe değildir. Bir kişinin olduğu gibi karşısındakine sıcaklığı saf haliyle hatırlatabilmesidir. " 

Uyarı: Bundan sonraki paragraf sadece spolier içeriyor.

 Duk Sun gelecekte kiminle evlendi sorusunun cevabını senarist dizi boyunca bas bas bağırdı. İzleyicilerin bir kısmı dizinin içinde yer alan küçük ayrıntıları kaçırdıklarından büyük ayrıntıların içinde kayboldular. Aslında dizinin başından sonuna kadar bir çok ipucuyu gözler önüne serdi fakat kabullenmek biraz zor oldu sanırım.  Dizi boyunca bir çok kişi Jung Hwan olacağı gerçeğini gözleri kapalı gördükleri düşüncesindeyim. Bununla birlikte aslında başından beri ayrıntıları göz önünde tutarsak Taek olduğu belliydi. Benim için hangisi olsa üzüleceğim için taraf tutmadım. Sadece anlam veremediğim diziyle alakalı iki şey söz konusu, ilki son iki bölüm Jung Hwan'ın az gösternmiş olmaları. İkincisi ise; diğer reply serisinde olduğu gibi bu dizide beş arkadaşın son halleri bir arada gösterilmediği oldu. Onun dışında dizide eksik ya da yanlış bulduğum bir sahnesi olmadı.


Güney Kore dizilerinde  School ve Reply serisinde yer alan oyuncular, bu diziler sonrasında şansları açılıyor, başarı elde ediyorlar. Bu dizilerin oyuncu seçimini kim yapıyorsa harika bir iş çıkardığı düşüncesindeyim. 1988'in oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sırada Hyeri'nin başrol olacağı konusu fazlasıyla tartışıldı. Bununla birlikte dizi yayınlanmaya başladığı andan itibaren "ondan oyuncu olmaz" diyenlere oyunculuğu ile efsane cevap vermiş oldu. Duk Sun karakterine hayat veren Hyeri kesinlikle bu senenin parlayan bütün ödüllerinin sahibi olacak. Özellikle Jung Hwan ile olan bir sahnesinde(ne olduğunu açıklamayacağım)gerçekten ağladığı ve uzun bir süre o sahneyi çekemediklerinin haberini okudum. 
Reply 1988 dizisinin klişe haline gelen selamlaşması.
Bu dizinin parlayan oyuncularından biri de Jung Hwan karakteriyle Ryoo Joon Yeol. Geç keşfedilmiş bundan sonra bir çok yapımda göreceğimiz şansı açılan oyunculardan biri. Park Bo Gum; üzerine konuşulacak bir oyunculuk sergiledi. Bir önceki yapımında seri katil olarak rol alan oyuncu bu sefer temiz kalpli bir baduk oyuncusu olarak karşımızda. Onun oyunculuğunu seviyorum.
Çocukları yemek yerken mutlulukla izleyen ebeveyn:)
Bundan delicesine keyif alan çocuk :) 
İzlerken Teak karakteri kadar eğlendim

Reply 1988'i diğer serilerden ayıran en güzel özellik komşu bağları idi. Ben sitede büyümüş bir çocuğum. Çocukluk yıllarım doksanların son yıllarıydı. Okula servisle giderdim. O servis gelmeden 1 saat önce bütün arkadaşlarım ve ben oyun oynamak için dışarı çıkardık. Analog çağının son demlerini yaşadığı bu dönemde hatırladığım komşuluk ilişkileri, arkadaşlık ilişkileri daha samimiydi. Reply 1988'de komşuluk ilişkilerine bayıldım. Kendimi  çoğu zaman dizinin içinde buldum. 80'lerde yaşamış olmasam bile senaristin vermek istediği duyguyu, arkadaşlıktan öte dostluğu, her daim birlikte geçirdiğin komşularınla aile olabilmeyi,  fedakarlık, saflık gibi insani duyguları derinlemesine yaşatan bir dizi. 

İki kız kardeşin kıyafet kavgası, gizli günlük okumalara kadar yaptıkları çekiştirmelere bayıldım. Ablamın bu yazımı okuyacağını bildiğim için sırası gelmişken itiraf edeyim; Ablacığım, senin günlüklerini, şiirlerini gizli gizli okurdum. Serinin bu dizisinde, güldürmekten daha çok drama ağırlık verildiği için her bölüm mutlaka bir gözyaşı döktüm. Taek'in yaşadığı anne özlemini dindirmek isteyen çocukluk arkadaşlarının annelerinin çocukluklarından çok onu düşünmesi harikaydı. Sun Woo'nun annesine olan şefkati, saygısı, üzmemek için çırpınışları, Jung Hwan'ın soğuk ve umursamaz görüntüsünün altında gizli olan sahip çıkışı, Dong Ryong'un yanlarında olmasına rağmen ailesine olan özlemini, Bo Ra'nın sert mizacının içinde ki yumuşak yüreğinin derinliklerindeki samimiyeti izlerken yaşamamıza sebep oldular.

Diziyi izlemek isteyenlere önerim; İZLEYİN. Çünkü bu dizi de sende varsın. Annen, kardeşin, arkadaşların hatta komşuların da var. Öylesine içten öylesine dostane. Her bölüm ayrı bir mesaj içeren bu dizide, eğer 80'li dönemlerde yaşamışsanız nerede o eski günler şekilde düşündürür,  80'ler de yaşamamış biriysen şayet keşke o dönemlerde yaşama şansımız olsaymış şeklinde zamana yakınırken bulursunuz kendinizi. Her yaşa her kesime hitap eden, zaman zaman gözyaşı sebebi, kimi zaman gülmekten karnınızı ağrıtan, bazen derin düşüncelere daldıran bazen de umudunu asla kaybetme diye bas bas bağıran bir serinin içinde olacaksınız. Teknoloji çağının içinde gençliğini geçiren biri olarak nerede o analog çağında ki aşklar diyerek şiddetle önerdiğim bu dizi hayatınıza çok şey katacak.

Dizinin müzikleri kendi kadar harikaydı. Feel Kim "Youth" Oh Hyuk "A Little Girl" Park Boram "Hyehwadong" Kihyun "As time goes time" Girls Day Sojin "Everyday with You"
Albümü dinlemek için; TIKLA

Reply 1997: istediğim gibi ilerleyen bir seri ve istediğim çift
Reply 1994: En çok güldüğüm hatta serinin komedi bakımından birincisi.
Reply 1988: Aile ortamı ve komşuluk ilişkilerini izlerken ağladım, serinin bu konuda en iyisi

Dizi için puanım; 10/10