10 Tem 2018

One Way Trip




One Way Trip 2016 yılının filmlerinden. Başrollerinde Ji Soo, EXO'dan Suho, Reply 1988 ile gönlümüze taht kuran Ryoo Joon Yeol ve School 2017'nin uslanmaz çocuğu Kim Hee Chan yer alıyor. Choi Jeonh Yeol hem senaristliğini hem de yönetmenliğini yapmaktadır. Baştan söyleyeyim oyuncular gerçekten iyiydi ve sağlam bir şekilde rollerini gerçekleştirdiler. Senaryonun mesajı güzel olmasına rağmen kurgusu güzel değildi. Fakat konusu itibariyle tam bir dram filmi diyebilirim.

Birbirlerine delicesine düşkün olan dört arkadaşın yaşadıkları olaylar ve çaresizlikler sebebiyle, sözde o çok güçlü bağlarının paramparça oluşunu güzel bir şekilde izleyiciye aktarmışlar. Dikkatimi çeken başka bir konu ise dizilerde gördüğümüz o süslü dedektifçilik oynayan polislerin gerçekle hiçbir alakası olmayışını çok doğru bir şekilde yansıtmalarıydı. abartılı film ve dizilerde gördüğümüz dünyayı daha güzel bir yere çevirmek isteyen mesleğine ölümüne bağımlı polisler, haksızlık ve kötülük gördüğü her olaya burnunu sokup kahraman olan yakışıklı aktörler... demek istediğim bu film her şeyden öte her şeye o kadar gerçekçi yaklaşmış ki. başarılı bir yapım olmuş.

Filmin sonunda kendi kendinize "dostluk neydi?" sorusunu sorarken bulacağınız, derin anlamı olan bir filmdi. şu sıralar bir şeyleri sorgulatan birçok film izliyorum. izlediğim filmler genelde psikolojik filmler olduğundan, kendimi sorguluyorum her gün. ama çok önemli bir şeyi atlamışım film seçerken, arkadaşlık. güven. dostluk; gençlik hevesiyle beraber eğlenip çılgınlıklar yapmak mı? yoksa yaşadığın en kötü anda, içinde boğulduğun o düşüncelerin ve çaresizliğin içinde bile olsan, kendini boğulmaktan kurtarmak uğruna dostundan vazgeçmek mi?

Filmde hayatımızı kuşatan birçok acı-pis gerçeklere değinildi. Herkesin de farkettiği gibi en çok hissettiğiniz o, güçsüzleşince, baş sıkışınca nasıl canavarlaştığımız. Nasıl yalancı ve çıkarcı varlıklara dönüştüğümüz. En çok dikkatimi çeken şeylerden bir tanesi d, her zaman dizilerde gördüğümüz o uğraşmalı, çetrefilli ve maceralı soruşturmaların aslında çoğu zaman yalan olduğu. Soruşturma? Kim uğraşacak ki şimdi onunla? Bu veletler için o kadar uğraşsalar ne kazanacak bu memurlar? Zaten büyük bir ajans da dava çabuk kapansın diye baskı yapıyor. Ne yapabilirler ki yani? Yolla gitsin. En kolayından bir hikaye yaz gitsin. Soruşturulursa aylar hatta yıl boyunca bile sürebilir. Ne gerek var? İnsan "Ben olsaydım ne yapardım?" diye düşünüyor. Gerçekten. Biz olsaydık ne yapardık? O şiddeti durdurur muyduk? Açıkça ifade verir miydik? Ya da soruşturma için rütbemizi tehlikeye atar mıydık? Adaletin, gerçeklerin peşinden koşar mıydık hakikaten?

En çok içimi acıtan replik 'Ben askerdeyken bir şey olursa arkadaşlarım gelir. Telaşlanma.' oldu sanırım. Ne arkadaşlık ama, değil mi? Young Bi'den hiç beklenmeyecek bir durumdu bence bu yaptıkları. Ama hayat işte, korku insana neler yaptırmıyor.

Arkadaşlar anlamasını bilene gerçekten derin ve gerçek hayatı anlatan bir filmdi bence. Konusunu üstün körü takip ettiğim sırf oyuncular için izlediğim bir yapım olacaktı.İzledikten sonra konusu gerçekten farklı geldi. Filmin en büyük dezavantajı senaryosunun kötü kurgulanmış olmasıydı. Fakat içinde vermiş oldu mesajdan ötürü pek de umursamadım açıkçası.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Düşüncelerinizi lütfen benimle paylaşın..