23 Şub 2024

Marry My Husband / Kore Dizisi


Marry My Husband dizisi Seong So Jak'ın (성소작) yazdığı "Marry My Husband" (내 남편과 결혼해줘) adlı web romanından uyarlanmıştır. TVN Kanalında yayınlanan dizi 16 bölümden oluşuyor.

Marry My Husband Konusu: 

Kang Ji Won, Park Min Hwan ile evlidir ancak evlilikleri Min Hwan'ın bencilliği ve talepkar annesi nedeniyle sorunludur. Ji Won ailenin geçimini sağlayan kişi olurken, Min Hwan işsiz ve borçludur. Ji Won ayrıca tüm ev işlerini de kendisi yapıyor. Bir gün Ji Won, kanser olduğu ve fazla ömrünün kalmadığı yıkıcı haberini alır. İşleri daha da kötüleştirmek için kocası ve yakın arkadaşı Jung Soo Min'in ilişkisini yakalar. Kocasının elinde trajik ölümüyle sonuçlanan fiziksel bir mücadele başlar. Aniden geçmişte, 10 yıl önce, Min Hwan'la çıktığı dönemde uyanır. Hayatını değiştirmeye kararlı olan Soo Min'i Min Hwan'la evlendirmeye karar verir. Bu sırada iş yerinde Ji Won ile aynı departmanda şef olarak görev yapan Yoo Ji Hyeok'un ona karşı hisleri vardır ve yavaş yavaş bunları açığa çıkarmaya başlar. Aynı zamanda bir sırrı da barındırıyor.

Marry My Husband Oyuncuları: 

Park Min Young dizide, başkalarına karşı sabırlı olmayı çok iyi bilen bir kadın olan Kang Ji Won rolünü üstleniyor. Daha önce Sungkyunkwan Scandal, City Hunter, Glory Jane, Healer, Remember: War of Son, Queen For Seven Days,  What's Wrong With Secretary Kim, Her Private Life, When the Weather is Fine, Forecasting Love and Weather, Love in Contract dizilerinde izledim.  Tüm hayatını zorluklara katlanarak geçirir. Buna rağmen kocası onu en yakın arkadaşıyla aldatır. Üstelik Kang Ji Won'a kanser teşhisi konur. Fazla ömrünün kalmadığını öğrendiğinde kocasının ilişkisi için kanıtlar arar. Bu sırada kocası tarafından trajik bir şekilde öldürülür. Aniden 10 yıl önce, Min Hwan'la çıktığı dönemde uyanır. Böylece hayatını değiştirmek için elinden geleni yapar.

Na In Woo dizide, Ji Won'la aynı departmanda şef olarak görev yapan Yoo Ji Hyeok karakterini canlandırıyor. Daha önce Golden Pouch, Cleaning Up,  The Golden Spoon (konuk oyuncu) dizilerinde izledim.  Kang Ji Won'a karşı olan hisleri yavaş yavaş açığa çıkar. Marry My Husband dizisinde oyunculukları baz alacak olursam aşırı donuk buldum. Genel olarak bu dizinin enerjisine uyumlanamamış gibi hissettim. Başroller arasında uyum bu nedenle yok gibi g eldi bana.


Lee Yi Kyung dizide, Kang Ji Won adlı bir kadının eski kocası Park Min Hwan karakterini canlandırmaktadır. Daha önce  You're All Surrounded, My First Time, Descendants of the Sun, Mirror of the Witch, Go Back Couple, Welcome to Waikiki, Suits,  Welcome to Waikiki 2 dizilerinde izledim. Karısını, onun en iyi arkadaşı Jung Soo Min ile aldatır. Fiziksel zevklere düşkün bir adamdır. Lee Yi Kyun için izlenimlerimi biraz daha ileride belirttim.


Song Ha Yoon dizide, Kang Ji Won'un en yakın arkadaşı olmasına rağmen içten içe onu kıskanan ve sahip olduğu her şeyi almak isteyen Jung Soo Min karakterini canlandırıyor. Dagha önce Fight for My Way dizinde izlemiştim. Kang Ji Won'un kocasıyla yakınlaşır ve birçok sinsi plan yapar. Marry My Husband  dizinde oyunculuk olarak kazanını kesinlikle Song Ha Yoon oldu. Sergilediği oyunculuk kesinlikle harikaydı. Uzun zamandır bu kötülükte çığır açmış bir karakter izlememiştim.



Lee Gi Kwang dizide, lisedeki ilk ve karşılıksız aşkı Kang Ji Won'u asla unutamayan Baek Eun Ho karakterini canlandırıyor. Önceleri Beast şimdilerde Highlight grubu 2.nesil üyesi olara bilenler bilir. Daha önce Monster, Circle: Two Worlds Connected dizilerinde izledim. Kang Ji Won, ikinci kez bir şans yakalayarak zamanda geri gittiğinde onunla tekrar karşılaşır. Kendi gibi naif ama güzel bir karakter ile karşı karşıyayız.



Bundan sonrası spolier içerir

Marry My Husband sadece geçmişe dönüp size haksızlık edenlerden intikam almakla ilgili değil; intikamın yanı sıra kendinizi iyileştirmeyi, kendinizi bulmayı ve romantizmi birleştiriyor. Dizide gerek kahramanlar gerek düşmanlar derin bir derinlikle, titizlikle işlenmiş. Düşmanlar birçok bölümde dikkatleri üzerine çekerek, karakterleri tam bir delilik sergiliyordu. Onları diğerlerinden ayıran şey, sarsılmaz tutarlılıkları diyebilirim. Düşmanların son dakikada değiştiği pek çok diziden farklı olarak bu karakterler, her bölümde daha da artan kötü doğalarına sadık kalıyor. Bu da diziyi daha çok ekrana kitliyor.

Marry My Husband üç karakter etrafında dönüyor: Ana kahraman Kang Jiwon ve ana düşmanlar Sumin ve Park Minhwan. Kang Jiwon'un karakteri karmaşık bir şekilde geliştirildi, dizi boyunca önemli ölçüde kişisel gelişim sergiledi ve bu oldukça tatmin edici oldu. Geçmiş travmalardan kaynaklı kusurları ve güvensizlikleri, karakterine derinlik kattı. Park Min Young'un Kang Jiwon'u canlandırması olağanüstüydü. Tek hoşlanmadığım In Woo ve Park Min Young arasındaki uyum. İkisinin uyumsuz olduğunu düşünüyorum. 

Sumin şüphesiz çok uzun süre hatırlanacak ikonik bir kötü kadın karakter olacak. Jiwon'a karşı yoğun bir takıntısı olan psikopat karakter diyebiliriz. Her bölümde kötülüğü yeni seviyelerine tırmanıyor. O hepimizin nefret etmeyi sevdiği türden bir karakter. Onun o sualtı sahnesi sonsuza kadar ikonik kalacak. Bu karakteri harika bir şekilde canlandırdığı için Song Ha Yoon'un bundan sonraki dizileri kesin başrol olur. Bu rolüyle şüphesiz tüm ödül almalı diye düşünüyorum. Park Min Young'un romantik sahnelerinden pek hoşlanmasam da, Kang Ji Won'un yenilmiş, öfkeli, ölmekte olan bir insan kabuğundan kendine güvenen, azimli ve güçlü bir kadına uzanan kişisel yolculuğuyla harika bir iş çıkardığını düşünüyorum. Acısını hissettim, hayal kırıklığını hissettim, korkusunu hissettim ama aynı zamanda attığı her olumlu adımın tatminini ve zafer duygusunu da hissettim.

Park Minhwan gerçekten berbat bir koca olarak tasvir ediliyor. Bu karakteri başka bir oyuncu canlandırsaydı sinir bozucu olabilirdi ama Lee Yi Kyung'un Park Minhwan'ı kötü kişiliğiyle komik bir şekilde canlandırması onu eğlenceli bulmamak imkansız. Sahneleri kesinlikle çok komik ve karakterinin bitiş şekli hem tatmin hem de üzüntüyü aynı anda yaşatıyor. Bu üç karakter şüphesiz tüm gösteriyi sırtlarında taşıdı.

Bu karakterlerin yanı sıra Jihyuk, Huiyeon, Baek Eunho, Yang Juran gibi sevimli ve sevimli karakterler de vardı. Her biri diziyi eşit derecede unutulmaz yaptı diyebilirim.

Ancak Yura tek sıkıntı olarak göze çarpıyordu, karakteri baştan sona sürekli olarak sinir bozucuydu. Tek şikayetim onun yerine Huiyeon ve Eun Ho'nun aşk hikayesini geliştirebilirlerdi. Yine de dizinin son bölümdeki gelişimi göz önüne alındığında, son olanların ortaya çıkmasında katalizör olarak çok önemli bir rol oynadığı görülüyor

Film müziği, sinematografi ve prodüksiyon kalitesi olağanüstüydü. Fon müziği ve OST'ler uygundu, sinematografi taze ve görsel olarak hoş.

Kelley McRae " The Journey" Kim So Yeon (김소연) "Wounds Of Time"

Albümü dinlemek için; TIKLA

Genel olarak son derece eğlenceliydi ve sinir bozucu oldu ama yine de eğlenceliydi. Sona yaklaştıkça dibe vurdu ve neredeyse beni düşürüyordu, tekrar yüksek bir notla bitirdi. Güzel bir intikam izlemek isteyenler için harika bir öneri.

Dizi için puanım; 8/10

21 Tem 2017

Fight for My Way / Kore Dizisi


Okul günlerinde Ko Dong Man Park Seo Joon Taekwondo'ya katılmıştır. Şimdiyse bir yandan sözleşmeli bir işçi olarak çalışarak geçimini sağlıyor bir yandan da UFC ünvanını kazanmaya çalışıyordur. Bu arada Choi Ae Ra bir sunucu olmayı ümit etmiş ancak bu hayalinden vazgeçmiştir.Şu an bir mağazanın danışma bölümünde çalışmaktadır. Ko Dong Man ve Choi Ae Ra çocukluklarından beridir çok iyi arkadaşlardır. Sürekli olarak birbirleriyle dalga geçip kavga etseler de başka birisi onları aşağılayacak olursa anında birbirlerini savunmaya geçmektedirler. Bu ilişkiyi anlamsal, üçüncü sınıf karışımı, çekişmeli ve romantik olarak adlandırmaktadırlar. Gün geçtikçe bu anlamsal ilişkileri yeni bir romantizme doğru çiçek açacaktır. 

Park Seo Joon; dizide Ko Dong Man karakterini canlandırıyor. Daha önce  Dream High 2, A Witch's RomanceKill Me, Heal MeShe Was Pretty, Hwarang dizilerinde izledim. Lise günleri hayatının altın çağı olan bir sözleşmeli çalışandır. Tekvando kıyafeti içinde yıldız bir atlet olarak okul koridorlarını arşınladığı günleri sevgiyle hatırlamaktadır. Gün gelir içindeki tekvando aşkını hatırlar ve yeniden denemek için tüm cesaretini toplayarak profesyonel bir dövüşçü olmak için yeniden UFC ligine katılır. Hayatın önüne çıkardığı zorluklara direnen hayatının iplerini elinde tutan ferahlatıcı şekilde olumlu bir insandır.  

Kim Ji Won; dizide Choi Ae Ra karakterini canlandırmaktadır. Daha önce To The Beautiful You, HeirsHidden IdentityDescendants of the Sun dizilerinde izledim. Bir mağazanın danışma bölümünde çalışan TV sunucusu olmak için vakti zamanında büyük hayaller beslemiş bir müşteri hizmetleri temsilcisidir. Her sene ulusal sunuculuk yarışmasına girmekte ve her seferinde de başarısız olmaktadır. Ancak kendi ayakları üstünde durmayı bilen birisidir ve mücadeleci bir ruha sahiptir. Onun bu mücadeleci ruhu onu fazlasıyla zeki ve korkusuz yapmaktadır.


 Ahn Jae Hong, dizide Kim Joo-Man karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Reply 1988 ve The Legend of the Blue Sea (konuk) izledim. Dörtlünün sözde "beyni"dir. Evden alışveriş sitesinde kalıcı bir iş edinmiştir. Altı senelik kız arkadaşı olan Baek Seol Hee'ye   sadıktır ancak aşkı  içim sınava tabii tutulacak bir genç adam. Ahn Jae Hong, Reply 1988 dizisindeki karakterini sevmekle beraber onu bir yapımda görmeyi çok istemiştim. Güzel bir diziyle geri dönüş yaptı. 


Song Ha Yoon; dizide Baek Seol Hee karakterini canlandırıyor. Daha önce GOT7 grubunun internette yayınlanan Dream Knight adlı mini dizisinde izledim. Jokbal (Baharatlar ve soya sosuyla pişirilen et paçasından oluşan bir Kore yemeği) dükkanında çalışan grubun masum ve garip kızıdır. Altı senedir tüm hayatı Joo Man'ın etrafında dönmektedir. Onun iyi niyeti her zaman başına iş açmaktadır. Song Ha Yoon bir sonraki projesinde başrol olur mu bilmem ama o yolda ilerliyor diyebilirim.


İlk bölümden bu yana bölümler su gibi akıp gitti, biraz bölümler çoğalsın da öyle izleyeyim demiştim fakat her hafta yeni bölüm geldiğini görünce kendimi tutamayıp güncel olarak özledim diziyi. Dizideki dörtlünün her biri için ayrı bir hikaye biçmişler, bununla kalmamış dizideki kötü olarak nitelendirdiğimiz insanların hayatlarına da kendi pencerelerinden bakabilmemizi sağlamışlar final bölümüyle, kesinlikle önereceğim bir dizi oldu.

Park Seo Joon'u en son Hwarang dizisinde Go Ara'yla izledim ve iki oyuncunun kimyasını beğenmediğimi dizinin yazından dile getirmiştim. Bu sebeple Park Seo Joon'un bir sonraki yapımı kendime adıma önemliydi. Ya çıkış yakalayacak ya da durağan bir şekilde yoluna devam edecekti. Ji Won ile olan uyumu sayesinde tekrardan özlediğimiz Park Seo Joon'u izledik.Bunun dışında dizide canlandırığı Dong Man karakterinin hakkını fazlasıyla verdi. Sporcu birini canlandırmak zor zanaat. İzlerken  gerçek bir sporcuymuş hissini izleyicilere veriyor. Bu da başarılı oyuncu için olumlu unsurlardan biri. 

Park Ji Won'un sanırım canlandıramayacağı karakter yok. En son Descendants Of The Sun'da komutan rolünden, Heirs'de buzlar kraliçesi edasında olan soğuk bir karakteri canlandıran güzel oyuncu, Fight for My Way dizisiyle ise bu iki karaktere zıt denebilecek bir role imzasını attı. Özellikle Descendants Of The Sun dizisinde Jin Goo ile yakaladığı uyumuyla zirveyi zorlarken bir sonraki dizisinde nasıl olacağını kendi adıma merak konusuydu. Canlandırdığı Ae Ra karakterinin içine öyle bir girmiş ki bir önceki rolleri bile aklınıza gelmeyecek, kendinizi bu kız hep böyleydi şeklinde düşünürken bulabilirsiniz. Oyunculuğuna kısaca Ba-yıl-dım.

Ahn Jae Hong 1988 dizisinde izleyip bayıldığım biricik oyunculardan biri. Buradaki karakterini bir sevdim bir sevmedim. Karakteri çok güzel canlandırdı ona lafım yok Joo Man'ı sevmedim. 6 yıldır bir kadınla beraber mutlu bir hayatı varken, seviyor olmasına da rağmen kafasının karışması hoşuma gitmeyen detaylardan biriydi. Küçük mutluluklarla yetinmek istemiyordu lakin Seol Hee elinden uçup gidince değerini bildi. Song Ha Yoon ilk kez uzun metrajlı bir dizide izledim. Onun o güzelliğinin yanında naif bir melek oluşuna bayıldım. Ahn Jae Hong ile olan uyumu hoştu. Beğendim. Uzun bir ilişkide olabilecek sorunları ve güzellikleri iyi bir şekilde canlandırdılar.

Küçük Görsel

Uyarı: Spolier içerir.


Çok güzel başladı, çok güzel de bitti. Hiç yormadan, sıkmadan kendini izlettirdi. Senaryo şahane, oyuncular şahane, oyuncuların birbiriyle olan uyumu daha şahane. Dizi nasıl başladı nasıl bitti anlamadım zaman su gibi akıp gitti. Bununla birlikte dizinin ortalarına doğru ritmi azaldı durağanlaştı. Son bölümlerde tekrar ilk bölümlerdeki hızını yakaladı.
Şundan bahsetmezsem olmaz Dong Man yıllardır tekvando hayalleriyle yaşamış hatta kız kardeşini kurtarayım diye o yaşında kendinden vazgeçmiş bırakın da biraz özgür olsun bir kes kez olsun hayallerini yaşasın değil mi? Ae ra'ya hak veriyordum hep sonuçta kim sevdiğinin dayak yemesini ister ki ama bunu tatlı tatlı hafif sitemkar bir şekilde yapıyordu bu hiç olmadı sonuçta Dong Man'nın bildiği tek şey tekvando. Hayatta herkese bir yetenek verilmiş bunun farkında olup onla yaşayıp mutlu olabilen maalesef bir azınlık var. Çocuğa tek bildiği şeyi bırakıp hayatı boyunca sevmediği mutsuz olacağı bir işi yapma dayatması çok saçma..

Dizide güzel yerlere parmak bastılar. Seol Hee oldu kanatları kırık melek. En başından beri çok sevmeme rağmen neden bu kadar fedakâr, neden bu kadar sevgi dolu, neden dişlerini göstererek kendisine ait olanı korumuyor diye sınırsız iyiliğine sinirleniyordum. Bölümlerin birinde Ae Ra ile o kadar güzel konuştu ki. Anne olmak istiyorum dedi. Hedefi tam da buydu. Oysa ki 21.yy kadını kariyer odaklı ve materyalist bir noktaya sürükledi oysa bir kadının olabileceği en yüce özel şey anneliktir. Güzel bir noktaya parmak bastı senarist.

O değilde Park Seo Joon'a ağlamak yakışıyormuş :)
Küçük Görsel


Dizinin müziklerine gelecek olursam;  BTOB(Seo Eun Kwang,Lim Hyun Sik,Yook Sung Jae)  "Ambiguous"Kassy  "Good Morning Ryu Ji Hyun "Night Is Gone, AgainCha Yeoul "I Miss U"  Arieband "Dumbhead"

Albümü dinlemek için; TIKLA

Ne fazla ne eksik çok güzel bitti son bölümlerdeki küçük dram dokunuşunu, şaşırtıcı hareketliliği de çok sevdim, devam etseydi de izlerdim orası ayrı. Dizinin yapmacıklıktan uzak gerçek hayat tadında olması, oyunculukların muhteşemliği ve samimiyetleri, bize duyguları tamamen hissettirmeleri, birbirleriyle uyumu o kadar güzeldi ki ilk bölümden beni içine çekti, asla sıkmadan diğer bölümü sabırsızlıkla beklememe neden oldu bu her dizinin yakalayabildiği bir sinerji değil o yüzden diziyi izleyebildiğim için çok mutluyum.