19 Nis 2018

Prison Playbook / Kore Dizisi


TVN kanalının bir efsanesi daha dizi listemde en baş sıralara yerleşti. Reply 1988, Reply 1994, Reply 1997 dizilerinin yönetmeninden de bu beklenirdi. Bu afişten böyle bir dizi çıkabileceğini kim tahmin ederdi ki? Cidden izlemeye karar verirken baya kararsızdım, kara mizah denince bayağı kara bekliyordum ve sevdiğim oyuncular olunca izlemeden duramadım. Bir baş yapıtla karşılaştım. Oyuncuların her biri harikaydı. Kötü karakter olarak atfettiğimiz oyuncuları iyi rollerde görmek çok keyifliydi. Artık kötü rollerde oynarlarken nefret edebilir miyim bilmiyorum.

Bir dizinin bu kadar çok karaktere yer verdiğine çok az tanık oluruz. Hemen hemen her karakterin hikayesine bir şekilde dokunduk. Bunda dizinin bölüm süresinin büyüklüğünün etkisi var tabi ki. Her haliyle hepsi birer başroldu kesinlikle.Kıyıdan köşeden izlediğim oyunculara genel çerçeveden bakmak ve bundan sonraki projelerini izlerken buradaki karakterlerini anımsamak gerçekten zevkli olacak. Dizide çok fazla karakter olduğu için her birine yer veremeyebilirim. Fakat bana dokunan oyunculara yer vereceğim.

Bundan sonra spolier içerir.
Kim Je Hyuk karakterini Park Hae Soo canlandırıyor. Daha önce Six Flying Dragons, The Legend of the Blue Sea, The Liar and His Love dizilerinde izledim. Kim Jae Hyuk başarılı bir beysbol oyuncusudur. Kardeşine tecavüz etmeye çalışan birini öldürmesiyle hapise giriyor. Neyse ki Sorunsuz bir şekilde çıktı da sahada görebildik, bir ara dedim gerçekten gözünü kararttı her şeyi bırakıyor galiba ve haksız da sayılmazdı ne yazık ki, yoktan yere insanın damarına bastı o pislik,Müebbet ortaya çıkıp öldürdüğünde yine çok içlendim, teşekkürü çok içtendi ve yaptığı şey paha biçilemez bir şey olmasına rağmen senin için en azından bunu yapabildim dedi Kim Jae Hyuk'un verdiği röportajda herkese tek tek(birini unutmadı herhalde di mi?) teşekkür etmesi de benim için çok anlamlıydı, özel timin şefine varana kadar özenle ve vefa ile teşekkür etti ben de yüzlerindeki o gülumsemeleri gördüm ya cidden  mutluluk sebebi.
Jung Kyung Ho; dizide Lee Joon Ho karakterini canlandırıyor. Daha önce Sorry, I Love You, Cruel City, Endless Love, Fall in Love with Soon-JungOne More Happy EndingMissing Nine, High-End Crush dizilerinde izledim. Teğmen Lee ile olarak karşımıza çıkan başarılı aktör hiç kuşkusuz en iyi karakterlerinden birine hayat verdi. Eski bir beysbol oyuncusu olan Joon Ho bir olay sonucu beysbolu bırakmak zorunda kalmıştır. Kim Je Hyuk ile kardeş gibi yakın büyümüş ve beysbol oynamışlardır. Lee Joon Hoo tuttuğunu koparan her işi başaran bir karakterdir. Onların yolları yıllar sonra hapishanede kesişti. Kim Je Hyuk'un tekrardan sahalara dönebilmesinde büyük etken olmuştur.
Han Yang yani nam- değer keş. Bu karakteri  Lee Kyu-Hyung canlandırıyor. Daha önce Goblin dizisinde izledim. Kyu Hyung müzikal oyuncusu. Bu karakteri onun dışında kimse canlandıramazdı sanırım. Dizi boyunca en çok izlemekten keyif aldığım karakterlerden biriydi. Hayal kırıklığım ve üzüntüm öyle derindi ki ağlayamadım hatta ilk etapta algılayamadım bile. Aklımdan türlü  düşünceler geçti  "Acaba hapse girmeden önceki yakalanışını mı gösteriyorlar" dedim ama "Hayır", Polis arabası geçerken Ji Won yani sevgilisi hala restoranın önündeydi. Ve evet ilk etapta ben de neden ailesi yine de almaya gelmedi ki diye kızsam da daha doğrusu çıkıp kimse olmadığı için üzüldüğünü görünce üzülsem de bu yaptığını haklı çıkarmaz çünkü o insanları ikna eden de oydu o halimi görmenizi istemiyorum dedi, kendi iradesi olmalı her zaman birileri yanında olamayabilir, olmak zorunda da değil... Yazık oldu, iç yaktı keş.
Yüzbaşı Yoo karkaterini Jung Hae In canlandırdı. Daha önce Bride of the Century,  The Three Musketeers, Blood, White Nights,  While You Were Sleeping dizilerinde izledim. Dizinin üçüncü bölümden sonra dahil oldu. Sen güzel bir karakterdin öyle. Hem narin hem de naif. Fakat ilk başlarda göz korkutucu biriydi. O abi dedikçe ben içleniyorum, adeta nefesimi tutup onu dinliyorum.Zarfı açarken hop oturup hop kalktım. Mululuktan ağlaması çok içime dokundu. Suçsuz yere giden günlerinin hesabını soracak olması diziyi açısıan üst seviyelere çıkardı. Jung Hae In cidden sonradan keşfedilen bir aktör oldu. İlk başrolünü bundan sonraki dizisinde kaptı bile. Oysaki uzun zamandır sektörün içinde  While You Were Sleeping dizisinden sonra dikkatleri üzerine çekmeyi başardı.

Choi Moo Sung, dizide Kim Min Chul karakterini canlandırıyor. Daha önce Cruel CityEmpress Ki, Heart to Heart,  Awl, Reply 1988Uncontrollably FondWeightlifting Fairy Kim Bok-Joo, Lookout dizilerinde izledim. Kim Chul hapis hayatına başlamadan önce kabadayı olarak anılıyormuş. Yolu bir şekilde hapishaneye düşüyor. Ömür boyu mühebbet ceza alıyor. Kim Je Hyuk'un başka hapishaneye transferinin ardından karşımıza yanlış hatırlamıyorsam ya 3 ya da 4.bölümde çıkıyor. İlk izlenimde yeni düşman sen misin dedirtse de yılların vermiş olduğu yorgunlukla uysal biri haline dönmüştür.

Park Ho San dizide Kaist karakterini canlandırıyor. Daha önce Liar Game, Wanted, Defendant dizilerinde izledim. Onunda yolu bir şekilde hapishaneye düşüyor. Adamda kafa zehir gibi çalışıyor ama bir türlü normal çalışmıyor. Onunla Han Yang ile olan kapışmalarını izlemek aşırı keyif verdi. Hele aldatıldığını öğrendiği o bölüm gülmekten öldüm. Bu adamın tiplemeleri ve konuşma tarzına bayıldım.
Kang Seung Yoon; dizide Jean Valjean karakterini canlandırıyor. Seung Yoon Winner grubunun lideri. Uzun metrajlı ilk kez bir dizide yer aldı. Onunda yolu bir şekilde hapishaneye düşüyor. Kim Min Chul'a baba diye diye dolaştı. Aslında diziden ayrılmasına çok üzülmüştüm. En azından kendini hangi konuda yetiştireceğini bularak ayrıldı ama ne bileyim dizi boyunca yer alsa olurdu. Tabi gitmeden önce Kim Min Chul'a bir kazık attı ama sonradan kendini toparlaması mutlu etti. Kang Seung Yoon dizide Busanlı bir genç olarak aksanı efsaneydi. Kendisi reelde deBusanlı olduğu için pek zorlanmadı. 
Jung Woong In; dizide Teğmen Paeng karakterini canlandırıyor. Daha önce I Can Hear Your Voice, Empress Ki, Pinocchio, My Sassy Girl  dizilerde izledim. Teğmen Paeng, cidden belki de hakkında yorum yapamayacağım tek karakter, çok katmanlı, çok derinlikli, muhteşem bir adam. Muhteşem bir detay.

Senarist gerçekten ilmek ilmek işledi her şeyi, övecek söz bulamıyorum. En son Memur Paeng'in bölümlerdir merak ettiğimiz soruyu sorup "Teğmen Na'nın bir geçmişi mi var da bu hale gelip" demesi ve "yok be hep böyleydi" cevabını almasıysa senaristin bizi ufakça çimdiklemesi gibiydi. Zira dizi boyunca ilk görüşte sevemeyeceğimiz bazı karakterleri geçmişleri sayesinde sevdik, gerçek hayatta yüzüne bakmayacağımız insanlarla empati kurduk falan. Ama senarist dedi ki gerçek dünya her zaman da böyle değildir, bazıları öyle oldukları için öyledirler ve çiçekli bahçenizin yollarında koşmuyorsunuz. Dönüp dolaşıp şuna geliyorum ki, iyi ki bu diziyi izleme kararı almışım, zira harika bir diziydi. 

Senaryo hayat dersi veren, güldüren, ağlatan türdendi. Min Chul ajusshinin kel olan adam o hücreye geldiğinde sırf onu korkutmak için yıllardır kullanmadığı ganpe pençelerini çıkarması mesela, ya da Jae Hyuk'un hiç bir şeye tav olmayıp arkadaşlarına zarar gelince o sapık herife kızması, gerektiği yerde salak gevzek gerektiği yerde akıllı uslu birisinin olması. Teğmen Peangın serseri deyip durması ama aslında sevgi sözü olarak kullanması daha bahsetmediğim onlarca ayrıntı içeriyor.

İnsana ruhu olduğunu hissettiren, mutlaka ve mutlaka izlenmesi gereken, insanı çok daha derinlere inerek ruhumuza dokuna bir dizi. Tanımlayacak kelimeleri tam olarak bulamıyorum. Sözcüklere sığdırılamayacağını söylememe gerek yok sanırım. My Life adlı OST'yi dinlerken hem şöyle bir durup kendimize, hayatımıza bakıp memnuniyet duyuyoruz.

Joon Ho, Je Hyuk'un kız kardeşiyle cidden çok hoş bir ilişki içindeydi. İkisi de çocukluk aşkına geri dönmüş oldu. Je Hyuk'a ilişkilerini haber veriş şekli de çok komikti iyi buldu yerini. Kaist'i ve Doktor Ko'yu göremedik, bekledim durdum ama yok. Jean Valjean Min Chu'u almaya gelmiş o kadar duygulandım ki, belki de içeride adama o pisliği yapmasaydı bu kadar vefalı olmayacaktı, sonuçtan memnunum ama keşke görebilseydik çok isterdim. Flashbackleri de ayrı güzeldi. İnsan anladıkça, geçmişlerini tanık oldukça dizinin içine daha rahat giriyor. Şef Nanın flashbackini senaristin final bölümüne saklaması da beni ayrı güldürttü. Normal hapishane dizilerinde gardiyanların hayatına hiç değinilmez ama burada çoğunun hayatını biliyoruz ve bu beni çok mutlu ediyor. Bir hikayeyi 2 taraftan da dinlemek gibi. Müzik efektleri harikuladeydi. Tam diyorsun aa duygusal müzik çalıyor demekki üzgün bi şey olacak sonra bi anda o müziği kesip olayı mizaha çeviriyorlar. Daha bunun gibi onlarca sahne vardı ne kadar düşünülmüş bir dizi olduğunu gösteren.

Müdürü de çok seviyorum dongseng dongseng diye dolaşması çok güzeldi. Kim Jae Hyuk hyung dedikçe nasıl hoşuna gidiyor resmen kendinden geçiyordu. Şef Na'yı her şeye rağmen sevdim, zaman zaman kızdırsa da son bölümde özellikle kuralcılığını daha net gördük ve bir açıdan cidden eğlenceliydi.

 Kim Sung Cheol, dizide Beobja karakterini canlandırdı. İlk çıkışıydı. İlk olmasına rağmen güzel bir oyunculuk sergiledi. Dizinin ilk bölümlerinde diziden çıktı ama sonra geri geldi. Uçan kuştan haberi vardı. Je Hyuk'a gerçekten bir kardeş oldu. Annesinin ameliyatının yapılmasına isimsiz yardım etti. Bizim çocuk bunu öğrenince hayatta "umut" diye bir şeyin olduğunu farkına vardı. Hayatını doğru yaşamaya başladı. Je Hyuk'a gerçekten bir kardeş oldu dedim ya, he finalde senarist bunu bizlere gösterdi. Çünkü içeriden görüştüğü bir tek o vardı. 

Je Hyuk ilk gittiği hapishanede yaşadıklarından sonra beysbolda harikalar yaratmış olan sol kolunu kullanamadı.Yeniden antremana başladıktan sonra kolunun o hale gelmesine olmasına sebep olan kişi bulunduğu yer ve odasına transfer edilirse onu korumaya geçen oda arkadaşlarının bu hallerine bayıldım. Hem güldüm hem eğlendim. Özellikle Hang Yang'ın uykudan uyanıp kulağında kulaklık varmış gibi koruma şekline girmesi efsane müthiş bir detaydı.

Bir de bu sahne var ki evlere şenlik. Göz korkutmak için girdikleri bu haller cidden harika detaylardı. Kaist'in Yüzbaşı Yoo'ya beni bekleyecektin erken davrandın diyerek tepki vermesi falan çok güldürdü.

Malum uyuşturucuyu binbir zorlukla bırakınca çıktığında sevgilisi ve ailesi onu dört gözle kapılarda beklerken tekrardan uyuşturucu içerken yakalanması bende büyük şok etkisi yaratmıştı. Han Yang karakterini canlandıran  Lee Kyu Hyung'a karakterinin sonu neden böyle oldu diye sorulmuş. O da; 

"Açıkçası daha dizinin ortasındayken Haerongie'nin nasıl bir sonla yüzleşeceğini biliyordum. Yönetmen bana, karakterin hapisten çıkar çıkmaz uyuşturucuya geri döneceğini söylemişti. Song Ji Won ile ayrılmasından sebep mi diye merak ettim. Ama hikaye öyle ilerlemiyor. Senaryoyu okuduğumda çok şaşırdım. Yönetmen uyuşturucu sabıkalıları hakkında uzun araştırmalar ve görüşmeler yaptığını söyledi. Haerongie'nin sonunu gerçekleri sergilemek için bu şekilde yaptı. Hatta şöyle bir laf varmış, bir uyuşturucu sabıkalısı hapisten çıkar çıkmaz ilk önce ailesi erken davranıp onu (uyuşturucu tacirlerinden) kaçırmalıdır." bu ders niteliğinde bir karakter oldu. 

Sanırım son iki bölümün en falsolu hareketi keş oldu sanırım.. Hiçbir spoiler yemeden bölümleri izlediğimden küçük çapta bir şok yaşadım diyebilirim. 15.bölümde yaşanan durum finale kadar kendini hissettirdi kendi açımdan.. Sahnesine iki farklı noktadan bakabilirim Birincisi;Keş kesinlikle koğuş arkadaşlarından ve gardiyanlardan destek alıyordu. Uzun süre kullanmamasının sebebi buydu. Gülerek dışarı çıktığında aslında ne kadar yalnız kaldığını hissetti. Özellikle kapıdan çıktığında gelme demesine rağmen onu ısrarla kapıda bekleyen babasını ve sevgilisini görmek istedi.İkincisi; Sahnenin kuruluş amacını anlayamadım. Bir ara Altın Vuruş yapacağını düşündüm ama bir anda polisin onu yakalaması çok havada kaldı.. Uyuşturucuyu kullanan yakalandı ama satan kişi gülüyor..Senarist bu durumu neden böyle havada bıraktı anlamışıtım Ta ki karaktere hayat veren aktörün dediklerini okuyana kadar.

Han Yang ile yıldızı en iyi barışan hiç kuşkusuz Lee Je Hyuk oldu. Uyuşturucuyu bırakmaya çalışan Han Yang'ın her zaman yanında oldu. Bir süre sonra ona çocuğu gibi sahip çıktı. O kadar ince işlendi ki ne ara bunlar böyle oldu demekten alıkoyamadım kendimi. 

Han Yang ve Kaist dalaşlarını, her kavgada masa devrileceği için üzerindekileri alıyor gibi düşünülen ayrıntıtılar efsaneydi. Kaist ile olan dalaşlarda Hang Yang'ın yüzündeki o ayakları unutmayacağım 

İşin içinde Han Yang varsa orada mutlaka olay vardır. Önce Kaist sonra Yüzbaşı Yoo ile aralarındaki münakaşayı izlemek aşırı keyif verdi.

Bu dizide her ayrıntı gerçekçiydi. Her birimizin yaşantısında olabilecek kardeş kavgaları da onlardan biriydi.
Abi- kardeş arasındaki ilişkiye bayıldım. Hem anne hem baba hem abi olmanın güzelliğini anlatıyordu. Özellikle iki kardeş arasındaki tatlı atışmalar efsaneydi. Tam da Reply serisinin yönetmenine yakışacak şekildeydi. Reply serilerini izleyenler beni anlayacaklardır.



Bunu da burada paylaşmadan duramazdım 

O kadar duygu yüklü bir diziydi ki bir çok sahnesinde duygulanmamak elde değildi.
Özellikle Min Chul'un şartlı tahliyesi haberini beklerken duydukları heyecan harikaydı. 
Sen harika bir detaysın Teğmen Paeng..

2. sezon konuşulduğunu duydum çekilse en çok sevinenlerden biri ben olurum fakat bundan aşağısı olsun istemem aynı senaristin elinden çıkacaksa eminim daha iyi olur ki inşallah olur da izleriz biz de. Ayrıca Kore'de beğenildiği için başka senaristlerde üstünde çalışıp bu tip diziler gelebilir gelsin de iyiyse onları da izleriz ama bu dizinin bende ki yeri ayrı ilk 10 dizim arasına girdi. Ayrıca dizi %11.2 gibi yayın döneminde ulusal kanalda yayınlanan diziler için rüya denebilecek kadar başarılı bir reyting oranıyla veda etti. Dizinin yayınlandığı ülkede seyirciden gördüğü ilgi ve takdir mühim benim için. 

Eric Nam "Bravo, My Life!" WINNER Kang Seung Yoon &MINO  "The Door" (Prod. by ZICO) BewhY "OK" (Prod. by GRAY) Heize "Would Be Better" Park Boram "Like A Dream"  Wise Man"Main Title" benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Bir dizide çok fazla duygu değişimi yaşadım kolay kolay üzülmem dizileri izlerken fakat bu dizi de sesli bir şekilde kahkahalara boğulurken bir yandan üzüldüğüm için gözümden yaş geldiğini bilirim. Her türlü ters köşeye yattığımı bilirim. Kötü karakterlerin nasıl iyi, iyi bildiklerimizin nasıl kötü olduğunu bilirim. Ve her insanın bir hikayesinin olduğunu. Daha çok şey öğrendim ve gördüm evet belki bir cezaevine fazla iyimser bir diziydi ama cezaevinde çekilmesi bu diziyi farklı yaptı. Gardiyanlarından mahkumlarına ve dışarıda bekleyen sevdiklerine kadar dizide ki her karakteri sevdim. En çok da Şef Paeng'ı sevdim onun yeri ayrıydı. Müthiş bir diziydi basit ve sıradan değildi kesinlikle unutulmayacak diziler arasında pek çok şey yarım bırakıldı tam bir mutlu son değil ama kesinlikle üzgün bir son da değil. Hayatın gerçekleri çok güzel yansıtılmış. Her bir karakter ayrı ayrı değerliydi. Bu diziyi izlemediyseniz ve kararsız kaldıysanız koşun.doyulmuyor.


Dizi için puanım; 10/10