31 Mar 2017

Mirror of the Witch / Kore Dizisi


Genç bir adam olan Heo Jun(Yoon Shi Yoon)ve bir prenses olarak doğan ama bir cadı olan Seo Ri’nin(Kim Sae Ron)hikayesi anlatılmaktadır.Seo Ri’nin annesi Kraliçe Sim çocuk sahibi olamamaktadır.Çocuk sahibi olmasına yardımcı olması için kraliçe bir şamana gider.Şaman Hong Joo’nun kara büyüsü sayesinde Kraliçe Sim bir oğlan ve bir kız olmak üzere ikiz çocuk doğurmayı başarır.İkizlerden kız olan Seo Ri bir lanet altıda doğar ve dağların derinliklerine terk edilir.Orada Heo Jun ile karşılaşır.
  • Yoon Si Yoon; dizide Heo Jun karakterini canlandırıyor. Daha önce Me Too, Flower!Flower Boy Next DoorThe Prime Minister and I dizilerinde izledim. Heo Jun, cariye çocuğu olduğu için toplumda hor görülür. O yüzden kendi kimliğini gizleyerek işlerini halletmiştir. O zeki ve yetenekli biridir. 
  • Kim Sae Ron; dizide Yeon Hee / Seo Ri karakterini canlandırıyor. Daha önce Can You Hear My Heart, Fashion King, I Miss YouHi! School - Love On dizilerinde izledim. Lanetli bir cadı olan Seo Ri aslında bir Yeon Hee adında bir prensestir. Doğumunda yaşanan olaylar sonucunda lanetlendiği için cadı olan bir dağda yaşamaktadır. 
  • Lee Sung Jae; dizide Choi Hyun Seo karakterini canlandırıyor. Daha önce Gu Family Book, The Suspicious Housekeeper, Warm and Cozy, Jealousy Incarnate Kraliyet ailesinin vazgeçtiği lanetlenmiş prensesi herkesten gizleyerek koruması altına alır.
  • Kwak Si Yang; dizide Poon Yeong karakterini canlandırıyor. Daha önce Persevere, Goo Hae-Ra, Oh My Ghost dizilerinde izledim.  Choi Hyun Seo'nun oğludur. Kralın yakın korumasıdır. Seo Ri'nin yıllarca abisi bildiği kişidir. 
  • Senarist Tangled animasyonundan esinlenmiş heralde. Çocukla kızın ilk karşılaşmaları hemen hemen aynıydı. Heo Jun çevresini keşfederken ansızın prensesin tavayla kafasına vurup bayıltması çocuk kendine geldiğinde kızı görememesi yüzünü saklaması görünce de biraz etkilenmesi o tava mevzusu animasyonun esprilerinden biriydi. Dışarı çıkamaması prensesin saraydan uzaklaştırılıp başkasının büyütmesi doğum gününde sarayın orada halkın gökyüzüne fener uçurması kızın bu fenerle hayran olması birde bunu falan görünce daha da emin oldum.
  • Yoon Si Yoon 'a eşlik eden aktirstin Kim Sae Ron olmamasını dilerdim. Aktör küçük duruyor olabilir anlarım ama karşısındaki kişide 18 yaşında olsada çocuk gibi duran bir aktrist olmamalıydı. Dizinin konusu ne kadar başarılı olursa olsun aradaki uyum olmadı mı olmuyor. 
  • Dizi 20 bölüm. Bana kalırsa 16 bölümle bitebilirdi.
  • Dizide ki efektler, sesler kesinlikle başarılıydı. Özelikle bazı sahnelerdeki sesler fazlasıyla ürkütücüydü. 
  • Lush "Love" Lim Jeong Hee "Month" ChoA &Crayon Pop "Always" ostlar dizide dikkatimi çeken şarkılar oldu.
  • Dizinin üzücü olaylarından biri Dong Rae karşımıza çıkan Choi Sung Won, lösemi teşhisi ile diziyi bırakmak zorunda kaldı. Choi Sung Won'u Reply 1988'i izleyenler çok yakından tanır. Umarım bir an önce sağlığına kavuşur.
  • Ben diziyi Yoon Si Yoon için izledim. Askerden sonraki ilk yapımı olduğu için sabırsızla bekledim. Oyuncular arası uyumdan dolayı dizinin içine giremedim. Zira benim tarihi dizi sevdiğimi yakından takip edenler bilir. İzlediğime pişman mıyım? Değilim. Bununla birlikte çokta etkilendiğim söylenemez. Senarist elindeki bu konuyu farklı oyuncularla değerlendirmiş olsaydı dizi daha başka yerlere gelirdi. İzleyenlerde bir etki yaratmış olabilir bende yaratmadı fakat yinede şans verdim. Umarım siz beğenirsiniz.
Dizi için puanım; 6/10

26 Ara 2014

Hi! School Love On / Kore Dizisi


Bu senenin en sevimli dizisi Hi School! Love On oldu. Her hafta birer bölüm yayınlanarak daha da merakta bıraktırdı kendini. İlk bir kaç bölümü izledikten sonra final yapmasını bekledim ve kaldığım yerden devam ettim. Bu diziyi sevmemde ki yegane sebep Infinite'den Woohyun ve Sung Yeol'un başrolde olmasıydı. 
Lee Seul Bi insanların hayatlarını kurtarmakla görevli bir melektir. Bir gün Woohyun intahar etmekte olan bir kızı kurtarırken çatıdan düştüğünü görür görmez kurtarır. Fakat ortada bir sorun vardır melek olan Seul Bi insana dönüşür. İnsanlargibi acı, mutluluk, hüzün gibi duyguları hissetmeye başlar. İnsanların olduğu dünyada kimsesi olmadığı içinde WooHyun'la yapışık ikiz gibi dolaşır.. İnsanlar gibi yaşamaya başlayan Seul Bi; 
meleklikten vazgeçip insan olmaya karar verir.. Dizinin konusu "My Girlfriend Gumiho" andırıyor. 


Lee Seul Bi karakterini 2000 doğumlu Kim Sae Ron canalndırıyor. Can You Hear My Heart dizisini izleyenler Woo Ri karakterinin çocukluğunu canlandırdığını hatırlar. Ona dair hatırladığım en net "Oppa opaa" diye etrafta dolaşmasıydı. Infinite'den WooHyun ve Sung Yeol aynı dizide oynayacaklar haberleri yayınlandığında sıralarda rol arkadaşlarının Kim Sae Ron kesinleştiğinde ilk tepkim "Yok artık!" olmuştu. Bende oluşan bu tepki "yaş farkından" dolayıydı. Dizide ki rolüne gelecek olursam; Seul Bi karakterini başarıyla canlandırdığını düşünüyorum. Melek olmaktan vazgeçip insan olmaya karar verdi. İnsan olduktan sonra bile bu halinden hiç vazgeçmedi. Ona kötülük yapana iyilikle yaklaştı. Tam melekti melek.. 
Infinite grubunun ana vokalisti Shin Woo HyunDizide karakter Nam Woo Hyun. Diziyi izlediğim sıralarda "1991'li  Woo Hyun nasıl 2000'li biriyle oynuyor, şaşırtıcı!" şeklinde bir çok yorum karşılaşmıştım. Ben de yaş farkından dolayı diziye başladığımda ön yargılıydım. Fakat yanlış düşündüğümün farkına kısa zamanda vardım. Infinite'yi takip edenler bilir. Woo Hyun ve Sung Yeol grubun en çocuksu ve en komik üyeleri. Dizide ki karakterine oldukça yansıtmış Woo Hyun. Biraz karakterden söz edelim. Woohyun'u annesi küçük yaşta terk etmiş, babası sahiplenmemiştir. Onu bu yaşa kadar getiren kişi ise Büyük annesidir. Büyük annesinin pirinç keki dükkanıyla geçimlerini sağlıyorlar.. Bir gün küçük ailelerine Seul Bi'de katılınca olaylar olaylar..Woo Hyun'un ilk dizi değil fakat ilk başrolü. Dizide rol yapıyor fakat daha çok kendi gibi davrandığını söyleyebilirim.. Sung Yeol ile olan karakterlerine daha sonra değineceğim.
Infinite grubunun neşe kaynağı 1991'li Lee Sung Yeol; dizide Hwang Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Grubun en sevdiğim üyelerinden biri. Ortamda Sung Yeol varsa gülmek garanti derim. "This Is Infinite" programında bunu bolca görmüş bulunduk. Sung Yeol'ün de ilk dizisi değil fakat ilk başrolü. Oynadığı Sung Yeol karakteri ise bazen kendi gibi olsa da bazen de kendisinden oldukça farklı biri haline gelebiliyor. Soğuk kişiliğine büründüğü tavrında çok karizmatik olabiliyor. Sung Yeol anne babasının ayrılmasından dolayı her ikisinde tepkilidir. Bir de bunun üzerine babası başka bir kadın ile evlenmiş. İşte burada devreye Sung Yeol'ün soğuk ama sevgiye aç kişiliği devreye giriyor. Seul Bi ile karşılaşma anı ise tipik kore dizilerinden fırlamış bir sahneydi. Woo Hyun ve Seul Bi ile yolları aynı okula gitmeleriyle kesişecektir.
Çok net; rol değil. Gerçek hayatlarında bile bu şekilde eğleniyorlar.
En alıcı sahnelerden biriydi. Sung Yeol ve Woohyun'un dostluğunun tohumlarının attığı yerlerden biri
(Fakat; senelerdir birlikte aynı evi paylaşan bu iki çocuk için aslında rolden daha fazlasıydı)
Seul Bi yorulmasın diye girdikleri tripler. 
Dizi de dostluklar, arkadaşlıklar, ihanet ve aşk işlenmiş. Lise temalı dizilerde olduğu gibiydi her şey ne fazlası vardı ne azı. Fakat benim için tek sorun başrollerin yaş farkı oldu. Göze batmayacak gibi değildi.Buna rağmen Sae Ron sevimli halleri bu durumu örtmeyi başarıyordu. Tabi bazı ifadeleri ise yapmacık olmasa daha iyi olurdu, genel olarak iyiydi.Woohyun ile Seul Bi arasında aşk yaş farkı dışında göze batmıyordu. Aksine; çocuğun girdiği kıskançlık krizleri ve kendini övdüğü sahneler daha izlenebilir hal olmasına neden oluyor.

 Dizide canımı sıkan olaylardan biriyse ilk 10 bölüm melek gibi olan çocuk Sung Yeol'ü bir anda çekilmez, ihanet eden, kötü bi çocuk haline dönüştürmüş olmaları. O ara senaristler farklı bir şey deneyelim dediler heralde. İşte bunu anlamıyorum. Her şey normal giderken neden çocuğu kötü yaptınız ki?  Kız başından beri insan olmayı WooHyun için istemiş siz bunu yansıtmışsınız. Ne diye çocuğu bu ikisinin arasına sokmaya çalışıyorsunuz ki, SAÇMA! Sadece iki resim geriye gidin, o hallerinden sonra çizdikleri imaj kesinlikle fiyaskoydu. Bunun sebepleri tabi ki de vardı. Fakat bunu kötülük yapmadan çözülebilirdi diye düşünüyorum.
Ben Sung Yeol'ün soğuk ve vurdumduymaz halleri gördükçe daha çok sinirlendim. Neyse ki dizinin son iki bölümü az da olsa toparladılar. Sung Yeol'ü istediğimiz kıvama getirdiler. Bu konuya ayrıca değinicem.
Bu kadar güzel ağlama be çocuk!
Dizinin yan karakterleri, olmazsa olmazları. İki kişi hariç her birine ayrı ayrı hem uyuz oldum hem sevdim. Nefret bile doldum. Arkadaş bu Güney Kore'de ki okul ortamları böyle mi?! diye düşünmeden alıkoyamıyor insan. Dizinin olmazsa olmazları; erkeklerden oluşan üç kişi bir olup gözüne kestirdikleri kişi döver de döver. Kızlardan oluşan ekipte okulda dedikodu çıkarır ya da kendi menfaatleri dışında yaşanan olaylarda kızı düşman bellerler. Fakat hepsinin ortak noktası okula yeni geleni gözlerine kestirmek. Bu konu; şu ana kadar izlediğim Güney Kore gençlik dizilerinde fazlasıyla yer alıyor. Hi School Love On dizisi de aynı bu şekilde ilerliyor. Kötü karakterde ki çocuklar melek gibi oluyor.

Kim Young Jae; Choi Jae Suk okulun bir numaralı serserisi. Çok zengin olmasına rağmen sevgi ve ilgi görmeyen bir çocuk. Sung Yeol ile ortaokulda çok yakın arkadaşlarmış. Sonradan araları falan bozulmuş. Fakat bir tek ona bir tek ona sataşmıyor. Nedenini dizi boyunca merak etmiştim. Sebebini son bölümlere doğru öğrenmiş bulunduk. 

Choi Soo Rin; Etik dersi hocası Sung Yeol'ün üvey annesi An Ji Hye Dizinin bana kalırsa kilit ismi. Çok fazla bir şey söylememek adına bu kadını tanıtmaktan kaçındım. Ama bu bilgi burada bir dursun.


Dizinin finaline doğru başroller ve yan karakterler arasındaki bütün gelişmelerin cevapları birer birer ortaya çıktı. Fakat öyle bi olay oldu ki finalde tekrar ne gerek var demeden alıkoyamadım kendimi. Bu konu dışında final beklediğimden iyiydi. Daha kötü finallere denk gelmişliğimiz var. Yalnız finalde yüzümü güldüren bir kişi var ki o da Sung Yeol. Bir kaç bölüm önce insanlara kök söktüren çocuk gitti yerine "çiçek oğlan" imajıyla karşımıza çıktı. Bazı ipuçları vermemek için konuyu kısa kesip dizinin şarkılarına geçiyorum.  Öncelikle söylemden geçemicem dizide çok güzel OST'lar yer alıyor. Infinite F "My Heart Is Beating", Afternight Project "For You", Crayon Pop "C'mon C'mon" Junggigo feat Minwoo "Too Good" (En sevdiklerimden biri), LeL.&Linzy "What My Heart Wants Say You" efsane şarkılarla sona erdi.
Woo Hyun için aslında kendini oynadığını yazımın başında dile getirmiştim. Eğlenmeyi çok sevdiği için her bir fırsatı kaçırmadan yaparDiziden bi görüntü. Bu görüntüyü görür görmez aklıma;
This Is Infinite programın ilk bölümlerinde oynadıkları bu oyun geldi :) İzleyenler eminim benim gibi düşünmüşlerdir.

Hi! School Love On / Kore Dizisi


Bu senenin en sevimli dizisi Hi School! Love On oldu. Her hafta birer bölüm yayınlanarak daha da merakta bıraktırdı kendini. İlk bir kaç bölümü izledikten sonra final yapmasını bekledim ve kaldığım yerden devam ettim. Bu diziyi sevmemde ki yegane sebep Infinite'den Woohyun ve Sung Yeol'un başrolde olmasıydı. 
Lee Seul Bi insanların hayatlarını kurtarmakla görevli bir melektir. Bir gün Woohyun intahar etmekte olan bir kızı kurtarırken çatıdan düştüğünü görür görmez kurtarır. Fakat ortada bir sorun vardır melek olan Seul Bi insana dönüşür. İnsanlargibi acı, mutluluk, hüzün gibi duyguları hissetmeye başlar. İnsanların olduğu dünyada kimsesi olmadığı içinde WooHyun'la yapışık ikiz gibi dolaşır.. İnsanlar gibi yaşamaya başlayan Seul Bi; 
meleklikten vazgeçip insan olmaya karar verir.. Dizinin konusu "My Girlfriend Gumiho" andırıyor. 


Lee Seul Bi karakterini 2000 doğumlu Kim Sae Ron canalndırıyor. Can You Hear My Heart dizisini izleyenler Woo Ri karakterinin çocukluğunu canlandırdığını hatırlar. Ona dair hatırladığım en net "Oppa opaa" diye etrafta dolaşmasıydı. Infinite'den WooHyun ve Sung Yeol aynı dizide oynayacaklar haberleri yayınlandığında sıralarda rol arkadaşlarının Kim Sae Ron kesinleştiğinde ilk tepkim "Yok artık!" olmuştu. Bende oluşan bu tepki "yaş farkından" dolayıydı. Dizide ki rolüne gelecek olursam; Seul Bi karakterini başarıyla canlandırdığını düşünüyorum. Melek olmaktan vazgeçip insan olmaya karar verdi. İnsan olduktan sonra bile bu halinden hiç vazgeçmedi. Ona kötülük yapana iyilikle yaklaştı. Tam melekti melek.. 
Infinite grubunun ana vokalisti Shin Woo HyunDizide karakter Nam Woo Hyun. Diziyi izlediğim sıralarda "1991'li  Woo Hyun nasıl 2000'li biriyle oynuyor, şaşırtıcı!" şeklinde bir çok yorum karşılaşmıştım. Ben de yaş farkından dolayı diziye başladığımda ön yargılıydım. Fakat yanlış düşündüğümün farkına kısa zamanda vardım. Infinite'yi takip edenler bilir. Woo Hyun ve Sung Yeol grubun en çocuksu ve en komik üyeleri. Dizide ki karakterine oldukça yansıtmış Woo Hyun. Biraz karakterden söz edelim. Woohyun'u annesi küçük yaşta terk etmiş, babası sahiplenmemiştir. Onu bu yaşa kadar getiren kişi ise Büyük annesidir. Büyük annesinin pirinç keki dükkanıyla geçimlerini sağlıyorlar.. Bir gün küçük ailelerine Seul Bi'de katılınca olaylar olaylar..Woo Hyun'un ilk dizi değil fakat ilk başrolü. Dizide rol yapıyor fakat daha çok kendi gibi davrandığını söyleyebilirim.. Sung Yeol ile olan karakterlerine daha sonra değineceğim.
Infinite grubunun neşe kaynağı 1991'li Lee Sung Yeol; dizide Hwang Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Grubun en sevdiğim üyelerinden biri. Ortamda Sung Yeol varsa gülmek garanti derim. "This Is Infinite" programında bunu bolca görmüş bulunduk. Sung Yeol'ün de ilk dizisi değil fakat ilk başrolü. Oynadığı Sung Yeol karakteri ise bazen kendi gibi olsa da bazen de kendisinden oldukça farklı biri haline gelebiliyor. Soğuk kişiliğine büründüğü tavrında çok karizmatik olabiliyor. Sung Yeol anne babasının ayrılmasından dolayı her ikisinde tepkilidir. Bir de bunun üzerine babası başka bir kadın ile evlenmiş. İşte burada devreye Sung Yeol'ün soğuk ama sevgiye aç kişiliği devreye giriyor. Seul Bi ile karşılaşma anı ise tipik kore dizilerinden fırlamış bir sahneydi. Woo Hyun ve Seul Bi ile yolları aynı okula gitmeleriyle kesişecektir.
Çok net; rol değil. Gerçek hayatlarında bile bu şekilde eğleniyorlar.
En alıcı sahnelerden biriydi. Sung Yeol ve Woohyun'un dostluğunun tohumlarının attığı yerlerden biri
(Fakat; senelerdir birlikte aynı evi paylaşan bu iki çocuk için aslında rolden daha fazlasıydı)
Seul Bi yorulmasın diye girdikleri tripler. 
Dizi de dostluklar, arkadaşlıklar, ihanet ve aşk işlenmiş. Lise temalı dizilerde olduğu gibiydi her şey ne fazlası vardı ne azı. Fakat benim için tek sorun başrollerin yaş farkı oldu. Göze batmayacak gibi değildi.Buna rağmen Sae Ron sevimli halleri bu durumu örtmeyi başarıyordu. Tabi bazı ifadeleri ise yapmacık olmasa daha iyi olurdu, genel olarak iyiydi.Woohyun ile Seul Bi arasında aşk yaş farkı dışında göze batmıyordu. Aksine; çocuğun girdiği kıskançlık krizleri ve kendini övdüğü sahneler daha izlenebilir hal olmasına neden oluyor.

 Dizide canımı sıkan olaylardan biriyse ilk 10 bölüm melek gibi olan çocuk Sung Yeol'ü bir anda çekilmez, ihanet eden, kötü bi çocuk haline dönüştürmüş olmaları. O ara senaristler farklı bir şey deneyelim dediler heralde. İşte bunu anlamıyorum. Her şey normal giderken neden çocuğu kötü yaptınız ki?  Kız başından beri insan olmayı WooHyun için istemiş siz bunu yansıtmışsınız. Ne diye çocuğu bu ikisinin arasına sokmaya çalışıyorsunuz ki, SAÇMA! Sadece iki resim geriye gidin, o hallerinden sonra çizdikleri imaj kesinlikle fiyaskoydu. Bunun sebepleri tabi ki de vardı. Fakat bunu kötülük yapmadan çözülebilirdi diye düşünüyorum.
Ben Sung Yeol'ün soğuk ve vurdumduymaz halleri gördükçe daha çok sinirlendim. Neyse ki dizinin son iki bölümü az da olsa toparladılar. Sung Yeol'ü istediğimiz kıvama getirdiler. Bu konuya ayrıca değinicem.
Bu kadar güzel ağlama be çocuk!
Dizinin yan karakterleri, olmazsa olmazları. İki kişi hariç her birine ayrı ayrı hem uyuz oldum hem sevdim. Nefret bile doldum. Arkadaş bu Güney Kore'de ki okul ortamları böyle mi?! diye düşünmeden alıkoyamıyor insan. Dizinin olmazsa olmazları; erkeklerden oluşan üç kişi bir olup gözüne kestirdikleri kişi döver de döver. Kızlardan oluşan ekipte okulda dedikodu çıkarır ya da kendi menfaatleri dışında yaşanan olaylarda kızı düşman bellerler. Fakat hepsinin ortak noktası okula yeni geleni gözlerine kestirmek. Bu konu; şu ana kadar izlediğim Güney Kore gençlik dizilerinde fazlasıyla yer alıyor. Hi School Love On dizisi de aynı bu şekilde ilerliyor. Kötü karakterde ki çocuklar melek gibi oluyor.

Kim Young Jae; Choi Jae Suk okulun bir numaralı serserisi. Çok zengin olmasına rağmen sevgi ve ilgi görmeyen bir çocuk. Sung Yeol ile ortaokulda çok yakın arkadaşlarmış. Sonradan araları falan bozulmuş. Fakat bir tek ona bir tek ona sataşmıyor. Nedenini dizi boyunca merak etmiştim. Sebebini son bölümlere doğru öğrenmiş bulunduk. 

Choi Soo Rin; Etik dersi hocası Sung Yeol'ün üvey annesi An Ji Hye Dizinin bana kalırsa kilit ismi. Çok fazla bir şey söylememek adına bu kadını tanıtmaktan kaçındım. Ama bu bilgi burada bir dursun.


Dizinin finaline doğru başroller ve yan karakterler arasındaki bütün gelişmelerin cevapları birer birer ortaya çıktı. Fakat öyle bi olay oldu ki finalde tekrar ne gerek var demeden alıkoyamadım kendimi. Bu konu dışında final beklediğimden iyiydi. Daha kötü finallere denk gelmişliğimiz var. Yalnız finalde yüzümü güldüren bir kişi var ki o da Sung Yeol. Bir kaç bölüm önce insanlara kök söktüren çocuk gitti yerine "çiçek oğlan" imajıyla karşımıza çıktı. Bazı ipuçları vermemek için konuyu kısa kesip dizinin şarkılarına geçiyorum.  Öncelikle söylemden geçemicem dizide çok güzel OST'lar yer alıyor. Infinite F "My Heart Is Beating", Afternight Project "For You", Crayon Pop "C'mon C'mon" Junggigo feat Minwoo "Too Good" (En sevdiklerimden biri), LeL.&Linzy "What My Heart Wants Say You" efsane şarkılarla sona erdi.
Woo Hyun için aslında kendini oynadığını yazımın başında dile getirmiştim. Eğlenmeyi çok sevdiği için her bir fırsatı kaçırmadan yaparDiziden bi görüntü. Bu görüntüyü görür görmez aklıma;
This Is Infinite programın ilk bölümlerinde oynadıkları bu oyun geldi :) İzleyenler eminim benim gibi düşünmüşlerdir.