23 May 2016

En Sevdiğim Solo Çıkışlar



Bu ara solo çıkışlar oldukça dikkat çekiyor. Jung Eun Ji, Tiffany, Jessica, Nam Woo Hyun solo çıkışlarını gerçekleştirdi.
Jung Eun Ji solo çıkışını Dream adlı albümüyle gerçekleştirdi. Eun Ji bu albümü babasına ithaf etti. Mini albümün çıkış şarkısı ise Hopefully Sky. Şarkının teması Eun Ji'nin yurt dışında çalışan babasına özlemini konu alıyor. Klibinde bu temayı harika bir şekilde ekranlara yansıtmakla kalmamış, o hissi yakalamışlar. Şarkının sözlerinde beni en çok etkileyen kısım; "En büyük gökyüzü var ya, işte sen benim gökyüzümsün" diyor babası için. Albümde yer alan diğer şarkılarında içeriği babasına yazıldığını hatırlatmak isterim. Ballad tarzında bir albüm olduğu için dinlerken duygulandıracak. Gurbette olanlara evindeymiş hissi uyandıracak duygusal şarkılarla dolu bir albüm olmuş. Jung Eun Ji sever biri olarak çok başarılı olmasını istiyorum.

Girls Generetion grubunun Teayeon'dan sonraki ikinci solo çıkışı nihayet Tiffany gerçekleştirdi. "I Just Wanna Dance" mini albümü altı parçadan oluşuyor. Albüme adını verdiği I Just Wanna Dance şarkısının klibini yayınladı. Şarkıda seksenli yılların etkisi ile tempolu pop şarkısı olarak karşımıza çıktı. Tiffany'nin klibinde ve şarkının performansında dans ediyor. Yalnız şarkıda yüksek notalara mükemmel şekilde çıkıyor. Dans edip şarkı söylemek zor sanat olmasına rağmen şarkıcı iyi iş çıkardı.


Infinite grubunun kadife sesi Nam Woohyun ilk solo mini albümü "Write" ile çıkışını gerçekleştirdi. Albüm genel olarak slov tarzda olmasıyla birlikte çıkış şarkısı "Nodding" benim gözümde en iyi ballad şarkısı özelliğini taşıyor. Woohyun sesiyle yüreklere dokunuyor. Woohyun'un albümdeki bütün şarkılar kaliteli. That Person ve Gravity şarkısını aşırı beğendim.
Write albümünü dinlemek için; TIKLA

Girls Generetion grubunun eski üyesi Jessica, "With You J" ilk solo albümünün "Fly" şarkısıyla çıkışını gerçekleştirdi. Bu albüm gruptan ayrılışı üzerinden iki yıla yakın zaman geçmesinden sonra kpop sektöründeki ilk faaliyeti oldu. Albümün çıkış şarkısı "Fly" beklediğimden çok çok iyi çıktı. Ayrıca Jessica'ya bu şarkıda rapçi Fabolous eşlik ediyor. Albümün geri kalan beş şarkı en az çıkış şarkısı kadar kaliteli. 

Jessica Fly şarkısının dışında Love Me The Same şarkısını da kliplendirdi.
Albümü dinlemek için; TIKLA

26 Ara 2014

Hi! School Love On / Kore Dizisi


Bu senenin en sevimli dizisi Hi School! Love On oldu. Her hafta birer bölüm yayınlanarak daha da merakta bıraktırdı kendini. İlk bir kaç bölümü izledikten sonra final yapmasını bekledim ve kaldığım yerden devam ettim. Bu diziyi sevmemde ki yegane sebep Infinite'den Woohyun ve Sung Yeol'un başrolde olmasıydı. 
Lee Seul Bi insanların hayatlarını kurtarmakla görevli bir melektir. Bir gün Woohyun intahar etmekte olan bir kızı kurtarırken çatıdan düştüğünü görür görmez kurtarır. Fakat ortada bir sorun vardır melek olan Seul Bi insana dönüşür. İnsanlargibi acı, mutluluk, hüzün gibi duyguları hissetmeye başlar. İnsanların olduğu dünyada kimsesi olmadığı içinde WooHyun'la yapışık ikiz gibi dolaşır.. İnsanlar gibi yaşamaya başlayan Seul Bi; 
meleklikten vazgeçip insan olmaya karar verir.. Dizinin konusu "My Girlfriend Gumiho" andırıyor. 


Lee Seul Bi karakterini 2000 doğumlu Kim Sae Ron canalndırıyor. Can You Hear My Heart dizisini izleyenler Woo Ri karakterinin çocukluğunu canlandırdığını hatırlar. Ona dair hatırladığım en net "Oppa opaa" diye etrafta dolaşmasıydı. Infinite'den WooHyun ve Sung Yeol aynı dizide oynayacaklar haberleri yayınlandığında sıralarda rol arkadaşlarının Kim Sae Ron kesinleştiğinde ilk tepkim "Yok artık!" olmuştu. Bende oluşan bu tepki "yaş farkından" dolayıydı. Dizide ki rolüne gelecek olursam; Seul Bi karakterini başarıyla canlandırdığını düşünüyorum. Melek olmaktan vazgeçip insan olmaya karar verdi. İnsan olduktan sonra bile bu halinden hiç vazgeçmedi. Ona kötülük yapana iyilikle yaklaştı. Tam melekti melek.. 
Infinite grubunun ana vokalisti Shin Woo HyunDizide karakter Nam Woo Hyun. Diziyi izlediğim sıralarda "1991'li  Woo Hyun nasıl 2000'li biriyle oynuyor, şaşırtıcı!" şeklinde bir çok yorum karşılaşmıştım. Ben de yaş farkından dolayı diziye başladığımda ön yargılıydım. Fakat yanlış düşündüğümün farkına kısa zamanda vardım. Infinite'yi takip edenler bilir. Woo Hyun ve Sung Yeol grubun en çocuksu ve en komik üyeleri. Dizide ki karakterine oldukça yansıtmış Woo Hyun. Biraz karakterden söz edelim. Woohyun'u annesi küçük yaşta terk etmiş, babası sahiplenmemiştir. Onu bu yaşa kadar getiren kişi ise Büyük annesidir. Büyük annesinin pirinç keki dükkanıyla geçimlerini sağlıyorlar.. Bir gün küçük ailelerine Seul Bi'de katılınca olaylar olaylar..Woo Hyun'un ilk dizi değil fakat ilk başrolü. Dizide rol yapıyor fakat daha çok kendi gibi davrandığını söyleyebilirim.. Sung Yeol ile olan karakterlerine daha sonra değineceğim.
Infinite grubunun neşe kaynağı 1991'li Lee Sung Yeol; dizide Hwang Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Grubun en sevdiğim üyelerinden biri. Ortamda Sung Yeol varsa gülmek garanti derim. "This Is Infinite" programında bunu bolca görmüş bulunduk. Sung Yeol'ün de ilk dizisi değil fakat ilk başrolü. Oynadığı Sung Yeol karakteri ise bazen kendi gibi olsa da bazen de kendisinden oldukça farklı biri haline gelebiliyor. Soğuk kişiliğine büründüğü tavrında çok karizmatik olabiliyor. Sung Yeol anne babasının ayrılmasından dolayı her ikisinde tepkilidir. Bir de bunun üzerine babası başka bir kadın ile evlenmiş. İşte burada devreye Sung Yeol'ün soğuk ama sevgiye aç kişiliği devreye giriyor. Seul Bi ile karşılaşma anı ise tipik kore dizilerinden fırlamış bir sahneydi. Woo Hyun ve Seul Bi ile yolları aynı okula gitmeleriyle kesişecektir.
Çok net; rol değil. Gerçek hayatlarında bile bu şekilde eğleniyorlar.
En alıcı sahnelerden biriydi. Sung Yeol ve Woohyun'un dostluğunun tohumlarının attığı yerlerden biri
(Fakat; senelerdir birlikte aynı evi paylaşan bu iki çocuk için aslında rolden daha fazlasıydı)
Seul Bi yorulmasın diye girdikleri tripler. 
Dizi de dostluklar, arkadaşlıklar, ihanet ve aşk işlenmiş. Lise temalı dizilerde olduğu gibiydi her şey ne fazlası vardı ne azı. Fakat benim için tek sorun başrollerin yaş farkı oldu. Göze batmayacak gibi değildi.Buna rağmen Sae Ron sevimli halleri bu durumu örtmeyi başarıyordu. Tabi bazı ifadeleri ise yapmacık olmasa daha iyi olurdu, genel olarak iyiydi.Woohyun ile Seul Bi arasında aşk yaş farkı dışında göze batmıyordu. Aksine; çocuğun girdiği kıskançlık krizleri ve kendini övdüğü sahneler daha izlenebilir hal olmasına neden oluyor.

 Dizide canımı sıkan olaylardan biriyse ilk 10 bölüm melek gibi olan çocuk Sung Yeol'ü bir anda çekilmez, ihanet eden, kötü bi çocuk haline dönüştürmüş olmaları. O ara senaristler farklı bir şey deneyelim dediler heralde. İşte bunu anlamıyorum. Her şey normal giderken neden çocuğu kötü yaptınız ki?  Kız başından beri insan olmayı WooHyun için istemiş siz bunu yansıtmışsınız. Ne diye çocuğu bu ikisinin arasına sokmaya çalışıyorsunuz ki, SAÇMA! Sadece iki resim geriye gidin, o hallerinden sonra çizdikleri imaj kesinlikle fiyaskoydu. Bunun sebepleri tabi ki de vardı. Fakat bunu kötülük yapmadan çözülebilirdi diye düşünüyorum.
Ben Sung Yeol'ün soğuk ve vurdumduymaz halleri gördükçe daha çok sinirlendim. Neyse ki dizinin son iki bölümü az da olsa toparladılar. Sung Yeol'ü istediğimiz kıvama getirdiler. Bu konuya ayrıca değinicem.
Bu kadar güzel ağlama be çocuk!
Dizinin yan karakterleri, olmazsa olmazları. İki kişi hariç her birine ayrı ayrı hem uyuz oldum hem sevdim. Nefret bile doldum. Arkadaş bu Güney Kore'de ki okul ortamları böyle mi?! diye düşünmeden alıkoyamıyor insan. Dizinin olmazsa olmazları; erkeklerden oluşan üç kişi bir olup gözüne kestirdikleri kişi döver de döver. Kızlardan oluşan ekipte okulda dedikodu çıkarır ya da kendi menfaatleri dışında yaşanan olaylarda kızı düşman bellerler. Fakat hepsinin ortak noktası okula yeni geleni gözlerine kestirmek. Bu konu; şu ana kadar izlediğim Güney Kore gençlik dizilerinde fazlasıyla yer alıyor. Hi School Love On dizisi de aynı bu şekilde ilerliyor. Kötü karakterde ki çocuklar melek gibi oluyor.

Kim Young Jae; Choi Jae Suk okulun bir numaralı serserisi. Çok zengin olmasına rağmen sevgi ve ilgi görmeyen bir çocuk. Sung Yeol ile ortaokulda çok yakın arkadaşlarmış. Sonradan araları falan bozulmuş. Fakat bir tek ona bir tek ona sataşmıyor. Nedenini dizi boyunca merak etmiştim. Sebebini son bölümlere doğru öğrenmiş bulunduk. 

Choi Soo Rin; Etik dersi hocası Sung Yeol'ün üvey annesi An Ji Hye Dizinin bana kalırsa kilit ismi. Çok fazla bir şey söylememek adına bu kadını tanıtmaktan kaçındım. Ama bu bilgi burada bir dursun.


Dizinin finaline doğru başroller ve yan karakterler arasındaki bütün gelişmelerin cevapları birer birer ortaya çıktı. Fakat öyle bi olay oldu ki finalde tekrar ne gerek var demeden alıkoyamadım kendimi. Bu konu dışında final beklediğimden iyiydi. Daha kötü finallere denk gelmişliğimiz var. Yalnız finalde yüzümü güldüren bir kişi var ki o da Sung Yeol. Bir kaç bölüm önce insanlara kök söktüren çocuk gitti yerine "çiçek oğlan" imajıyla karşımıza çıktı. Bazı ipuçları vermemek için konuyu kısa kesip dizinin şarkılarına geçiyorum.  Öncelikle söylemden geçemicem dizide çok güzel OST'lar yer alıyor. Infinite F "My Heart Is Beating", Afternight Project "For You", Crayon Pop "C'mon C'mon" Junggigo feat Minwoo "Too Good" (En sevdiklerimden biri), LeL.&Linzy "What My Heart Wants Say You" efsane şarkılarla sona erdi.
Woo Hyun için aslında kendini oynadığını yazımın başında dile getirmiştim. Eğlenmeyi çok sevdiği için her bir fırsatı kaçırmadan yaparDiziden bi görüntü. Bu görüntüyü görür görmez aklıma;
This Is Infinite programın ilk bölümlerinde oynadıkları bu oyun geldi :) İzleyenler eminim benim gibi düşünmüşlerdir.

Hi! School Love On / Kore Dizisi


Bu senenin en sevimli dizisi Hi School! Love On oldu. Her hafta birer bölüm yayınlanarak daha da merakta bıraktırdı kendini. İlk bir kaç bölümü izledikten sonra final yapmasını bekledim ve kaldığım yerden devam ettim. Bu diziyi sevmemde ki yegane sebep Infinite'den Woohyun ve Sung Yeol'un başrolde olmasıydı. 
Lee Seul Bi insanların hayatlarını kurtarmakla görevli bir melektir. Bir gün Woohyun intahar etmekte olan bir kızı kurtarırken çatıdan düştüğünü görür görmez kurtarır. Fakat ortada bir sorun vardır melek olan Seul Bi insana dönüşür. İnsanlargibi acı, mutluluk, hüzün gibi duyguları hissetmeye başlar. İnsanların olduğu dünyada kimsesi olmadığı içinde WooHyun'la yapışık ikiz gibi dolaşır.. İnsanlar gibi yaşamaya başlayan Seul Bi; 
meleklikten vazgeçip insan olmaya karar verir.. Dizinin konusu "My Girlfriend Gumiho" andırıyor. 


Lee Seul Bi karakterini 2000 doğumlu Kim Sae Ron canalndırıyor. Can You Hear My Heart dizisini izleyenler Woo Ri karakterinin çocukluğunu canlandırdığını hatırlar. Ona dair hatırladığım en net "Oppa opaa" diye etrafta dolaşmasıydı. Infinite'den WooHyun ve Sung Yeol aynı dizide oynayacaklar haberleri yayınlandığında sıralarda rol arkadaşlarının Kim Sae Ron kesinleştiğinde ilk tepkim "Yok artık!" olmuştu. Bende oluşan bu tepki "yaş farkından" dolayıydı. Dizide ki rolüne gelecek olursam; Seul Bi karakterini başarıyla canlandırdığını düşünüyorum. Melek olmaktan vazgeçip insan olmaya karar verdi. İnsan olduktan sonra bile bu halinden hiç vazgeçmedi. Ona kötülük yapana iyilikle yaklaştı. Tam melekti melek.. 
Infinite grubunun ana vokalisti Shin Woo HyunDizide karakter Nam Woo Hyun. Diziyi izlediğim sıralarda "1991'li  Woo Hyun nasıl 2000'li biriyle oynuyor, şaşırtıcı!" şeklinde bir çok yorum karşılaşmıştım. Ben de yaş farkından dolayı diziye başladığımda ön yargılıydım. Fakat yanlış düşündüğümün farkına kısa zamanda vardım. Infinite'yi takip edenler bilir. Woo Hyun ve Sung Yeol grubun en çocuksu ve en komik üyeleri. Dizide ki karakterine oldukça yansıtmış Woo Hyun. Biraz karakterden söz edelim. Woohyun'u annesi küçük yaşta terk etmiş, babası sahiplenmemiştir. Onu bu yaşa kadar getiren kişi ise Büyük annesidir. Büyük annesinin pirinç keki dükkanıyla geçimlerini sağlıyorlar.. Bir gün küçük ailelerine Seul Bi'de katılınca olaylar olaylar..Woo Hyun'un ilk dizi değil fakat ilk başrolü. Dizide rol yapıyor fakat daha çok kendi gibi davrandığını söyleyebilirim.. Sung Yeol ile olan karakterlerine daha sonra değineceğim.
Infinite grubunun neşe kaynağı 1991'li Lee Sung Yeol; dizide Hwang Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Grubun en sevdiğim üyelerinden biri. Ortamda Sung Yeol varsa gülmek garanti derim. "This Is Infinite" programında bunu bolca görmüş bulunduk. Sung Yeol'ün de ilk dizisi değil fakat ilk başrolü. Oynadığı Sung Yeol karakteri ise bazen kendi gibi olsa da bazen de kendisinden oldukça farklı biri haline gelebiliyor. Soğuk kişiliğine büründüğü tavrında çok karizmatik olabiliyor. Sung Yeol anne babasının ayrılmasından dolayı her ikisinde tepkilidir. Bir de bunun üzerine babası başka bir kadın ile evlenmiş. İşte burada devreye Sung Yeol'ün soğuk ama sevgiye aç kişiliği devreye giriyor. Seul Bi ile karşılaşma anı ise tipik kore dizilerinden fırlamış bir sahneydi. Woo Hyun ve Seul Bi ile yolları aynı okula gitmeleriyle kesişecektir.
Çok net; rol değil. Gerçek hayatlarında bile bu şekilde eğleniyorlar.
En alıcı sahnelerden biriydi. Sung Yeol ve Woohyun'un dostluğunun tohumlarının attığı yerlerden biri
(Fakat; senelerdir birlikte aynı evi paylaşan bu iki çocuk için aslında rolden daha fazlasıydı)
Seul Bi yorulmasın diye girdikleri tripler. 
Dizi de dostluklar, arkadaşlıklar, ihanet ve aşk işlenmiş. Lise temalı dizilerde olduğu gibiydi her şey ne fazlası vardı ne azı. Fakat benim için tek sorun başrollerin yaş farkı oldu. Göze batmayacak gibi değildi.Buna rağmen Sae Ron sevimli halleri bu durumu örtmeyi başarıyordu. Tabi bazı ifadeleri ise yapmacık olmasa daha iyi olurdu, genel olarak iyiydi.Woohyun ile Seul Bi arasında aşk yaş farkı dışında göze batmıyordu. Aksine; çocuğun girdiği kıskançlık krizleri ve kendini övdüğü sahneler daha izlenebilir hal olmasına neden oluyor.

 Dizide canımı sıkan olaylardan biriyse ilk 10 bölüm melek gibi olan çocuk Sung Yeol'ü bir anda çekilmez, ihanet eden, kötü bi çocuk haline dönüştürmüş olmaları. O ara senaristler farklı bir şey deneyelim dediler heralde. İşte bunu anlamıyorum. Her şey normal giderken neden çocuğu kötü yaptınız ki?  Kız başından beri insan olmayı WooHyun için istemiş siz bunu yansıtmışsınız. Ne diye çocuğu bu ikisinin arasına sokmaya çalışıyorsunuz ki, SAÇMA! Sadece iki resim geriye gidin, o hallerinden sonra çizdikleri imaj kesinlikle fiyaskoydu. Bunun sebepleri tabi ki de vardı. Fakat bunu kötülük yapmadan çözülebilirdi diye düşünüyorum.
Ben Sung Yeol'ün soğuk ve vurdumduymaz halleri gördükçe daha çok sinirlendim. Neyse ki dizinin son iki bölümü az da olsa toparladılar. Sung Yeol'ü istediğimiz kıvama getirdiler. Bu konuya ayrıca değinicem.
Bu kadar güzel ağlama be çocuk!
Dizinin yan karakterleri, olmazsa olmazları. İki kişi hariç her birine ayrı ayrı hem uyuz oldum hem sevdim. Nefret bile doldum. Arkadaş bu Güney Kore'de ki okul ortamları böyle mi?! diye düşünmeden alıkoyamıyor insan. Dizinin olmazsa olmazları; erkeklerden oluşan üç kişi bir olup gözüne kestirdikleri kişi döver de döver. Kızlardan oluşan ekipte okulda dedikodu çıkarır ya da kendi menfaatleri dışında yaşanan olaylarda kızı düşman bellerler. Fakat hepsinin ortak noktası okula yeni geleni gözlerine kestirmek. Bu konu; şu ana kadar izlediğim Güney Kore gençlik dizilerinde fazlasıyla yer alıyor. Hi School Love On dizisi de aynı bu şekilde ilerliyor. Kötü karakterde ki çocuklar melek gibi oluyor.

Kim Young Jae; Choi Jae Suk okulun bir numaralı serserisi. Çok zengin olmasına rağmen sevgi ve ilgi görmeyen bir çocuk. Sung Yeol ile ortaokulda çok yakın arkadaşlarmış. Sonradan araları falan bozulmuş. Fakat bir tek ona bir tek ona sataşmıyor. Nedenini dizi boyunca merak etmiştim. Sebebini son bölümlere doğru öğrenmiş bulunduk. 

Choi Soo Rin; Etik dersi hocası Sung Yeol'ün üvey annesi An Ji Hye Dizinin bana kalırsa kilit ismi. Çok fazla bir şey söylememek adına bu kadını tanıtmaktan kaçındım. Ama bu bilgi burada bir dursun.


Dizinin finaline doğru başroller ve yan karakterler arasındaki bütün gelişmelerin cevapları birer birer ortaya çıktı. Fakat öyle bi olay oldu ki finalde tekrar ne gerek var demeden alıkoyamadım kendimi. Bu konu dışında final beklediğimden iyiydi. Daha kötü finallere denk gelmişliğimiz var. Yalnız finalde yüzümü güldüren bir kişi var ki o da Sung Yeol. Bir kaç bölüm önce insanlara kök söktüren çocuk gitti yerine "çiçek oğlan" imajıyla karşımıza çıktı. Bazı ipuçları vermemek için konuyu kısa kesip dizinin şarkılarına geçiyorum.  Öncelikle söylemden geçemicem dizide çok güzel OST'lar yer alıyor. Infinite F "My Heart Is Beating", Afternight Project "For You", Crayon Pop "C'mon C'mon" Junggigo feat Minwoo "Too Good" (En sevdiklerimden biri), LeL.&Linzy "What My Heart Wants Say You" efsane şarkılarla sona erdi.
Woo Hyun için aslında kendini oynadığını yazımın başında dile getirmiştim. Eğlenmeyi çok sevdiği için her bir fırsatı kaçırmadan yaparDiziden bi görüntü. Bu görüntüyü görür görmez aklıma;
This Is Infinite programın ilk bölümlerinde oynadıkları bu oyun geldi :) İzleyenler eminim benim gibi düşünmüşlerdir.

14 Ağu 2014

Bu Aralar Ne Dinliyorum?--2

Taeyang'ı nasıl anlatsam bilemiyorum. Big Bang üyelerine göre bir tık daha fazla sevdiğim üye Taeyang. Sesini seviyorum be öyle böyle değil çok seviyorum. Farklı bir ses tınısı var.Öyle bir solo albümü yayınladı ki sesinde ki tınıyı beğenmemek elde değil ki.  Zirveye en çok yakışan idollerden biri. Albümün tamamını dinlediğimde sevmediğim bir tane şarkı bile yer almıyor. Itunes'de yayınlandığı ilk gün indirdim böyle kaliteli şarkılar kaçmaz, kaçırılmamalı. Eyes Nose Lips şarkısını ilk dinlediğimde bana kattığı o duygu varya uzun süredir Türkçe olsun yabancı olsun dinlediğim hiçbir şarkıda hissetmediğim şeydi. Duygularımı galiba fazla bastırmışım, ortaya çıkardı hepsini..
"Eyes, Nose, Lips"
"1AM"
Canlı performansları arasında en çok sevdiğim Tablo ile "Eyes, Nose, Lips" şarkısına Inkagoya'da yaptıkları düet oldu. Ayrıca albümde G-Dragon'la birlikte yaptığı "Stay With Me" es geçmek olmaz.Albümde yer alan  "Let Go" ve "Throw Away" şarkıları en az diğerleri kadar etkileyici. Taeyang'ın sevdiğim performansları Inkagoya, M!Countdown 1AM göz atabilirsiniz.
Infinite'nin geri dönüşünü yakından takip etmeme rağmen işlerimin yoğunluğundan bir türlü kaleme alamadım. Infinite'nin hızına yetişemedim kısa zaman arayla önce "Last Romeo" sonra "Back" şarkısıyla geri dönüş yaptılar. Last Romeo şarkısı listesi Orion Weekliy Single Chart listesinde ikinci sırada yer ald Günlerdir severek dinlediğim Back şarkısı ile dünya müzik listesi Bıllboard'un birincilik sırasını bile ele geçirdi şarkı. Jeff Bengamin Bıllboard'un kpop yazarlarından olur. Infinite'nin bu güzel şarkısı ile ilgili makale dahi yazmış, sitede görünce açıkçası şaşırdım. "Back" müzik videosu en az şarkı kadar hoş olmuş, Sunggyu'nun küçük kardeşini kurtarma girişimini anlatıyor fakat şarkının hikayesi kayıp sevgilisine geri dönmek isteyen erkekler hakkında.. İki şekilde de şarkıya uyan hikayeler..  Beni kendine bağladı şarkı..
Şarkının birde Dans Performansıyla olan ikinci versiyonu yayınlandı.
Hazır Infinite grubundan söz etmişklen grubun küçük gözlü lideri  Sunggyu'nun başında söylediği solo kısım beni benden aldı. Senini beğendiğim idollerden biri.  Immortal Song 2'da "My Heart Is Like a Star" ve kendi solo albümünde seslendirdiği "I Need You"performansını da severim. 
Beast'in geri dönüşü tamamladı bitti Good Luck şarkısından dolayı kafayı sıyırmış olsam da albümünü dinledikçe bu ara dinlemekten keyif aldığım bir diğer şarkı "Sad Movie". Bu şarkının alt yapısını dizi ostlarından birine benzetiyorum günlerdir düşünüyorum bir türlü aklıma gelmedi.Ayrıca geçen ayın başlarında 2PM'in sevimli üyesi Junho solo albümünü yayınladı. Albüm tanıtımları yayınlanana kadar her video her yazıyı takip etmeme rağmen "Feel" şarkısını pek sevemedim.  
Dört gözle beklediğim geri dönüşler var, yazmam gereken bir sürü grup var. Kshowları takip etmekten bazen dizi, film izlemeye fırsatım olmuyor. Birde üstüne yoğun iş temposu eklenince ancak dinlediğim şarkıları yazma eğiliminde bulunabiliyorum. Fakat en yakın zamanda gruplarla alakalı kaldığım yerden devam.