23 May 2016

Inside Out- Ters Yüz


Gerilmiş bir yay hissiyatı içinde izlediğim, Disney ve Pixar'ın ortak yapımı olan Inside Out (Ters Yüz)'un orjinal fikri Pete Docter'a ait. Animasyonun senaristliğini Michael Arndt yaparken yönetmenliğini ise, Ronaldo Del Carmen üstlendi.

Riley için hayat babasının San Francisco'da yeni bir işe başlamasıyla baştan aşağı değişir. Çocukluğunu geçirdiği şehri geride bırakan Riley'ı yaşamında; yeni ev, okul ve arkadaşlar beklemektedir.

Küçük Riley böyle bir değişime hazır mı?

Doğumundan bu yana  Riley'nin zihnindeki duygular bu beklenmedik değişiklikle karşı karşıya kalınca ne gibi tepkiler verecek?

Bunlar gibi biriken soruların cevabını bir bütün olarak 95 dakika sonunda alacağınız harika bir animasyon sizlerle.

Filmin yapım sürecinde Riley karakteri için yazarlar 27 farklı duygu üzerinde çalışmış ve sonunda beş duyguya Neşe, üzüntü, nefret, korku ve öfke'de kara kılmış. Filmin yapım süresi ise beş buçuk yıl kadar sürmüş. Bir sürü detaya özenle hazırlanılmış olan filmi.


Benim filmde beğendiğim iki nokta var.

Birincisi, üzüntünün resmedilişi. Hep biraz tembeli core memory olarak adlandırılan anılara dokunmaktan kendini alamayan ve onları mutsuz yapan ama çok da iyi niyetli olması Üzgün olmanın aslında bize nasıl hissettirdiği, bizim davranışlarımıza nasıl yön verdiği harika aktarılmış. Bazen üzülüyoruz ve yaşadığımız her şey korkunç geliyor. Yatağımızda sadece uyumak istemiyor muyuz? Bunun bize çoğu zaman iyi geldiği, ağlayınca çok daha rahatladığımız olmuyor mu? Hele bir de mutluluğun tadına hep mutsuz günlerden sonra daha iyi varmıyor muyuz?

İkinci sevdiğim noktada karakterlerimizi oluşturan adalar. Hepimizin eminim çok değer verdiği kişiliğimizi şekillendiren bizi biz yapan devasa adımlarımız var. Bunlar arkadaş, aile dürüstlük adaları da olabilir. Film boyunca adalar grileşip yıkıldığı anda nasıl davranacağını bilemeyen Riley gibi değil miyiz bizlerde? Ne çok gemiler yakıldı.


Bu iki ayrıntı haricinde süpürge ile önemsiz gözüken anıların temizlenmesi, hayali arkadaş, bilinçaltının resmedilişi muhteşem olmuş. Neşelinin sürekli mutlu olmak için kendini parçalaması pek bir umut vericiydi. Bing Bong'un veda ettiği sahne gerçekten hüzünlüydü. Filmin en güzel bölümlerden biri yaratılan beş duygunun muhteşem biçimde karakterleştirilmesi.

Bir animasyonun ötesinde, normal bir filmde işlenecek alt metinlerin ve mesajların verildiği komple bir yapım izledim. Aslında herkesin hayatında temel aldığı neşeli olma zorunluluğunu açığa seriyor. Hayatımızın temelinde sanki her anımızda  neşeli olmak zorundaymışız gibi davranmamızı eleştiriyorlar ve bunların sonunda diyorlar ki; önemli olan duygularının özgürlüğü, gizlemekten sakın korkma! Çünkü var olacak neşe kaynağı, bir üzüntü kaynaklı da çıkabilir. İşte tam burada öyle bir evren çizilmiş ki, genci yaşlısı herkesi düşündürecek nitelikte.

Bilinç altı, rüya, hafızalar, hayaller ve daha birçok şeyi mükemmel şekilde dizayn etmişler. Üzüntü karakteri yaratılan diğer duygu tipleri içerinde en tatlısıydı.  Bu da üzüntülerimize yaklaşma biçimimiz bakımında bize biraz daha yakın tutulmasından kaynaklanıyor.

Pixar ve Walt Disney ortaklığıyla birlikte harika bir iş ortaya çıkmış. Teknik açıdan kusur aramak neredeyse sıfıra yakın olmasıyla birlikte, normal şartlarda kalitesiz olduğu için dublaj olarak bir yapımı izlemek işkence gibi gelse de filmin Türkçe dublajı başarılı ve kusursuza yakındı diyebilirim. Üzüntü Gupse Özay, Neşe Aysun Topar, Korku Murat Şen, Öfke Ercan Şimşek, Nefret Suzan Acun, Bing Bong Engin Alkan seslendirdi. 

Inside Out filminde sorunların üstesinden gelebilmek için üzüntüye de ihtiyaç duyulabileceği mesajıyla birlikte, bazı hatıralar bizi çok mutlu etseler bile geçmişte bırakmak zorunda olduğumuzun mesajını dibine kadar alacağınız bu filmi kesinlikle izleyin, izlettirin.