12 Mar 2015

The 100 // 1.Sezon


Öncelikle dizisinin konusundan kısaca bahsedeceğim..97 Yıl önce nükleer saldırısı sonrasıı dünyanın büyük bir kısmı yok olmuş bir çok medeniyet çökmüştür. Hayatta kalan 12 farklı ulustan, toplam 400 kişi ise dünyayı terk etmiştir. Yıllar içinde uzayda "Ark" adlı uzay gemisinde 3 nesil yetiştirmiştir ve insan sayısı 4000'e kadar çıkmıştır. Ark denilen bi geminin yönetimi nüfus kontrolünü ellerinde tutabilmeleri için sert uygulamalarla dolu bir düzen sağlamışlardır. Yaşam kaynakları tükenme noktasına gelmiştir. Ark'ın yöneticileri bir araya gelip hayatta kalma hesapları yaparlar. Hepsinin ortak düşüncesi Dünya'ya dönmektir Fakat Dünya'nın halen yaşanabilir olup olmadığı hakkında bilgileri yoktur. Bunu test etmek için 100 adet mahkum genç insanı Dünya'ya gönderirler.Bu çocukların kimi Ark ile bağlantısını koparmak, kimi hükümetin verdiği görevi yerine getirmek ister. Bu sebeplerden dolayı kendi aralarında ayrışmalar oluşur.. Fakat kısa süre içinde birbirlerine kenetlenen ve iş birliği yapan gençler ortaya çıkar.

Clarke; karakterini Eliza Taylor canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı. Dizinin ilk bölümleri soğuk tavırlarıyla ön plana çıkıyor. Koloniden gelen bu çocuklara hükümet tarafından verilen görev yerine getirme bilincinde olan kızımız. Fakat soğuk tavırları bir süre sonra yerini yaşam mücadelesine kaptırmış savaş veren bir kıza dönüşecek.. Doğru söylemek gerekirse dizi oyuncuları arasında ısınamadığım tek karakter. Gerçi biraz da oynadığı karakterden kaynaklı olabilir. Dizi boyunca hiç gülerken görmedim. 


Bellamy Blake karakterini ise Bob Morley canlandırıyor. 100 çocuk arasında olmayan dünyaya gönderilen gemiye gizlice giren suçlulardan biri. Onun tek amacı kardeşi Octivia'yı korumaktır. Dizini başlarında lider olma çabaları beni çileden çıkarsa da 1. sezonun sonlarına doğru sevdiğim karakter haline geldi. Octivia'ya olan düşkünlüğüne bayılıyorum. Bellamy'nin hırslı karakteri hoşuma gidiyor. 1. sezonun ilk başlarında  lider tavırları insanı çileden çıkaracak raddeye getirse de sezon ortasından sonra efsane Bellamy olarak karşımıza çıkıyor. Şahsen ben 2. sezonda ki Bellamy'e hayran kaldım.


Octavia Blake karakterini güzel oyuncu Marie Avgeropoulos canlandırıyor. Bellamy'nin korumaya çalıştığı biricik kardeşi. 100 kişi arasında suçu olmayan tek çocuk. Sebebi; Kolonin katı kuralları var demiştim. Her aile sadece bir çocuğa sahip olam zorunluluğu olduğundan annesi yıllarca kızını dairesinde ki gizli bir odada sakladı. Ortaya çıkınca da mahkum oldu. Octivia hovarda, vurdum duymaz karakter gibi görünse de bölümler ilerledikçe onda ki cevherler birer birer ortaya çıkmaya başlayacak.

Finn Colins karakterini Thomas Mcdonell canlandırıyor. Finn'in dünya da çizdiği yol diğer arkadaşlarına göre daha farklı onun amacı dünyalılar-Ark'lar arasında barışı sağlayabilmek. Finn ile Clarke arasında duygusal yakınlaşma dizinin ilk bölümden kendini hissettirdi. Bilim kurgu dizisinde aşk üçgeni olması kadar bir şey olamaz heralde bu sebeple Finn'in ilk başlarda yaşadığı kafa karışıklığına sinir olan bir tek ben olmamıştır diye düşünüyorum. Thomas Mcdonnell bence dizide geri planda kalan oyunculardan biri diye düşünüyorum. 2. sezonda öldürü ir darbe var ki dillere destan.. 




Jasper Jordan karakterini Devon Bostick canlandırıyor. Ark'da ailesi nesiller boyunca eczacı olarak çalışmakta. Bu sebeple ilaçlar konusunda arkadaşlarına yardımı dokunmuştur.Dizide samimi bulduğum iki karakterden Jasper'ın en sevdiğim özelliği cesareti. Her olayda korkmasına rağmen kendini öne atarak cesaretini göstermesi takdire şayan durumlardan biriydi. Durum böyle olunca ben kahramanın şeklinde havaya girmesi de normal tabi ki. Monty üzme Jasper, bozuşuruz canım!

Monty Green karakterini Güney Kore asıllı Christopher Larkin canlandırıyor. Aarkta ailesi nesiller boyu mühendis olarak çalışmıştır. Dizide samimi bulduğum ikinci karakter. Jasper ile olan arkadaşlıklarını sevmemek mümkün değil. İyi, kötü her olayda birbirlerini kollamaları güzel. Monty 1. sezonda pek fazla görünmedi. Buna rağmen sevdirdi kendi. Bozulmayan karakterlerden biri. Güney Kore oyuncu diye kayırıyor olabilirim ne de olsa kan çekiyor.
Güzel ona her olayın ardından Monty ve Jasper'ın yaptığı meşhur hareketi

John Murphy karakterini Richard Harmon canlandırıyor. Genç oyuncular olarak tanıdığım tek oyuncu. Daha önce :Kanada yapımı Continuum dizisinde izlemiştim. Murphy ilk bölümler herkese kök söktüren kötü çocuk. Hatta bir bölüm "Murphy Kanunları" temasında geçti. O bölümü izleyenler ne düşünür bilmiyorum fakat ne kadar kötü olursa olsun haksızlık yaptıklarını düşünüyorum.1. sezon içinde feleğin çemberinden geçen en zor şartlarda ayakta kalan tek karakter diye düşünüyorum.


Raven Reyes karakterini Lindsey Morgan canlandırıyor. Bu kız tam bir mühendislik dehası olarak yer alıyor dizide. Ark'tan ayrılmasının tek sebebi sevgilisi Finn. Ailesinden kimse hayatta olmadığı için ailesi olarak bildiği sevgisili Finn için yapamayacağı hiç bir şey yok. Bu dizinin kızları cesaretleri konusunda erkeklerden bi tık önde desem kimse itiraz etmez diye düşünüyorum. Dizide ilk gördüğümde bu kız kesin sıkıntı çıkarır diye düşünmüştüm fakat yanıldım. 





Oyuncuların kısa tanıtımının ardından senaryoyu ele alalım. Senaryo bilim kurgu temalı olmasına rağmen bilime dair birinci sezonda pek bir şeye rast gelmedim. 1. sezonun büyük bir kısmı gençlik dizisi havasında geçtiği için Kurgu ilk bölümler fazla parçalanmış diye düşünüyorum. Fakat senarist birinci sezonun sonlarına doğru ve ikinci sezonun şu aralar yayınlanan bölümlerine kadar kendini toparladı. Yine kurgusal bakımda eksikler olsa da kendini izlettirmeyi başardığını düşünüyorum. Bir tek ben bu şekilde düşünmemiş olacağım ki dizi 3.sezon onayı bile aldı. 
1.sezonun ilk bölümleri durağan geçiyor gibi görünse de sakın bırakmayın ortalarından sonra kendini toparlayıp sürükleyici bir hal alıyor. 2011 yılında Terra Nova dizi vardı. 1 sezon yayınlanmış 2.sezon onayı alamamıştı. Bu insanlar diziden anlamıyor der konuya devam ederim. The 100 dizisinde yer yer Terra Nova havası sezmedim değil. 
Genel olarak dizi kendini izlettiriyor hatta sevdiriyor bile. Ben 2. sezonu 1. sezona göre daha çok sevdim. Diziyi izlerken senaristin olaylar karşısında ters köşe yapmasından dolayı ikinci sezon daha akıcı geldi. Uzun soluklu dizileri izlediğim vakit ilk sezonu genelde diziyi anlama amaçlı düşünüyorum. Sonrası zaten The 100 dizisinde konular peşi sıra  işlenmiş oluyor.
Dizinin müzikleri harika. Ben aşırı sevdim. 2.bölümde yayınlanan "Can't Preted by Tom Odell" şarkı listemde yeri almış bulunmakta. Diziyi takip etmeye devam edeceğim.