Sarah Jio'nun elinden kaleme alınmış benimde severek okuduğum Mart Menekşeleri, Yağmur Sonrası veBöğürtlen Kışı kitaplarının ardından bu sefer Son Kamelya ile karşısınızdayım. Bir yazarın kalemini beğendim mi bütün kitaplarını okumadan edemiyorum.
Son Kamelya, yazarın diğer kitaplarında olduğu gibi geçmiş ve gelecek arası kurguyla sizlerle. 1940 ve 2000'ler arasında mekik dokuyor.
Flora Lewis; 1940 yılında New York'ta yaşayan genç bir botanikçidir. Ailesinin tek geçim kaynağı ise fırınlarıdır. Botanikçi olan Flora kendi işini yapmak yerine ailesine yardım eden bir genç kızdır. Bir gün fırında Price adında bir adam karşısına çıkar ve ona iş teklif eder. Yapması gerek iş ise; Londora'ya gidip Livingston Köşkünde bulunan Middlebury Pembesi olarak adlandırılan kamelya türünü bulmaktır. Bunun karşılığında ailesini kurtarabilecek kazanç elde edecektir. Bu teklifi kabul eden Flora'yı neler beklecektir?
Addison Sinclair; 2000 yılında peyzaj mimarı olarak New York'ta çalışan bir kadındır. Geçmişinden gelen bir pişmalığı vardır ve kocası Rex'den gizler. Addison geçmişinden kaçmak için Rex'in ailesinin yeni aldığı köşke yaz tatili için gitmeye karar verir. Köşkün adı Livingston'dur. Zamanla içinde yer aldığı köşkün gizemini ararken bulacak kendini.
Kitabımızın iki kahramın Flora ve Addison'un kesişim noktası Livingston köşküdür.
Geçmiş ve gelecek arasında ki kurgu, geçişler, gerilim ve benzerlikler güzeldi. Bu özelliklere Sarah Jio'nun akıcı üslubunu eklersek etkileneceğiniz bir hikayenin ortasında kalacağınıza eminim. Bir çok okur, Son Kamelya kitabının final bölümünün açık kaldığını, kesin olarak bağlanmadığı düşünüyorlar. Bence durum hiç öyle değil. Dikkatli okurlarsa aslında her şey küçük bir ayrıntıda gizli. Kitabı okuyacaklar için bilgi vermek istemediğimden detaya girmiyorum.
Son Kamelya, çok güzel, insanın içini ısıtan bir roman, herkese tavsiye ediyor, keyifli okumalar diliyorum.
"Önce küçük bir tohum düşer kalbin odasına, sonra aşkla yeşerir.
Kulak verin, umudun sesini duyabiliyor musunuz? "