22 Şub 2017

The Legend of the Blue Sea / Kore Dizisi

Kore'nin ilk tarihi hikaye kitabındaki denizkızı hikayesinden alınan motiflerin mevcut olduğu fantastik-romantik dizidir. Joseon dönemindeki bu kitapta, gerçek bir karakter olan Kim Dam Nyeong'un balıkçıların yakaladığı deniz kızlarını ve adamlarını tekrar denize salması anlatılmaktadır. Dizide ise dünyadaki son denizkızı dahi bir dolandırıcı ile tanışır. Denizkızı bundan sonra karada hayatta kalma savaşı verecektir.Tarih öncesinde birbirini tanıyıp aşık olan eski savcı günümüzde nitelikli bir dolandırıcı olan Hae Joon Jae  ile her daim deniz kızı olup da eski adı Se-Hwa yeni adı Sim Cheong  her dönem tekerrür eden imkansız aşkları ve sürekli tekrar eden lanetli kaderlerinin günümüzdeki reenkarne hallerini anlatan bir dizi.


Jun Ji Hyun; dizide Sim Chang/Sea Hwa karakterlerini canlandırıyor. Daha önce My Love From the Star dizisinde, My Sassy Girl ve Assassination filmlerinde izledim My Love From the Star dizisiyle gönlümün sahibi olan aktirist oldu. Sim Chang dizide bir karaya çıkmış, aşık bir deniz kızını canlandırıyor. Sim Chang deniz kızı olarak yaşadığı için karaya çıktığında insanlara dair alışkanlıklara aşina değil. Kara çıktığında karşılaştığı ilk insan Heo Joon Jae oluyor. Jun Ji Hyun beni bir kez daha hayal kırıklığına uğratmadı. Sayesinde epey güldüm. Polis arabasında çıkardığı sesler. Karakolda peçete kutusundan mendil çekerken ki çoşkusu ve o bakışları... Harika bir oyunculuk sergiliyor. Trafik lambasına beklerken kırmızı ışığa bakıp orada ki duruşu taklit etmesi... Mağazada kabinden elbise başında çıkması...Yemek yerken ki o halleri güldürdü. Sayesinde ilk bölümler keyifli dakikalar geçirdim. Boşuna sevmiyorum seni Jun Ji Hyun!

Lee Min Ho; dizide Heo Joon-Jae / Dam Ryung karakterlerini canlandırıyor. Daha önce Boys Over FlowersPersonal TasteCity Hunter, Faith, The Heirs dizilerinde Gangnam Blues filminde izledim. Günümüzde canlandırdığı Heo Joon Jae karakteri dolandırıcı, Joseon Dönemi'nde karakteri Dam Ryung ise validir. Heo Joon Jae iki arkadaşıyla beraber dolandırıcılık yaparak geçimlerini sağlamaktadır. Bir gün kaldığı otel odasında gizemli bir kadınla karşılaşır. Çaresiz, hiçbir şey bilmeyen bu kadına yardım eder. Tabi ki bir çıkar doğrultusunda. Joon Jae, Lee Min Ho'nun canlandırdığı karakterlerin karması gibiydi. Lee Min Ho'yu seviyorum. İyi bir oyuncu oynadığı dizilerdeki karakterlerin hakkını veriyor.Fakat sevimli ve romantik erkek rollerini daha iyi canlandırdığını düşünüyorum.
İlgili resim
Lee Hee Joon; dizide Jo Nam-Doo karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı. Dizide dolandırıcığı Heo Joon Jae'ye öğreten, Joon Jae evini terk ettiğinde sokakta ona sahip çıkan abisi. Ekibin komik ama zeki üyesi. Birazdan sömüren taraf diyebilirim. Lee Hee Joon; rolünün içine girdi. İzledikçe zıpır bir dolandırıcı hissiyatına sahi,p oluyorsunuz.

CROSS GENE grubunun lideri Shin Won Ho; dizide Tae-O karakterini canlandırıyor. Daha önce Big dizisinde izledim. Ekibin en küçüğü hem de hacker'ı. Tae O'nun bir kaç bölüm sesini kullanmadan sadece mimikleriyle rolünün hakkını verdi. Onun içten içe Sim Chang'a duyduğu hayranlık ve tatlı tatlı kıskanması şirindi. Gözlükleri ve kulaklıklarıyla bir diziyi bitirdi diyebilirim. Won Ho'yu ilk Big dizisinde izledim. O zaman da oyunculuğu sevimli bulmuş, dizi camiasında daha çok görmek istemiştim. Bu dizi onun miladı oldu diyebilir miyiz? Daha çok ekranlarda görmeyi diliyorum.
The Legend of the Blue Sea dizisinde Jun Ji Hyun ve Lee Min Hoo'nun oynayacağını öğrendiğimden beri merakla bekledim. Dizinin senaristi My Love From the Star'a imzasını atmış olan Park Ji Eun olurken yönetmen koltuğuna City Hunter Master's Sun Doctor Stranger dizilerin yönetmeni Jin Hyeok oturdu. İnanılmaz güzel, heyecanlı ve farklı başlayan diziyi finale doğru biraz sıkıcı hale getirdi sevgili senarist. Ortalara doğru nasıl başladığını unutturacak kadar sıradanlaşan bir dizi. Buna en büyük etken senaryonun tamamen klişelerden örülü olması. Aslında fantastik, özgün ve ilgi çekici bir hikaye gibi görünse de hiçbir sürprizi ya da albenisi yok. Geçmiş ve geleceği bağlamak sıkça kullanılan bir teknik ama bu seride tamamen içi boş ve manasız olarak kaldı. Durum böyle olunca devreye oyuncuların hatırı devreye girdi.  

Bu kadın her türlü karakterin hakkını veriyor. 
Çokta sevimli oluyor.

Gülme krizine girdiğim iki sahneden sadece ikisi

Lee Min Ho'yu severim bütün dizilerini izledim. Fakat beklentimi yüksek tutmamı sağlayan oyuncu Jun Ji Hyun oldu. Kendisi her zamanki gibi beni yanıltmadı. Lee Min Ho, şu zamana kadar canlandırdığı bütün rollerin karışımı bir karakterle karşımızdaydı. Oyunculuğu hakkında çok fazla olumsuz yoruma denk geldim.Bununla birlikte oyunculuğu beni rahatsız etmedi. Her zaman ki Lee Min Ho idi. İlk bölüm resmen Sim Chang karakteri ortalığı silip süpürdü. Özellikle  mimikleriyle, bakışlarıyla ve oyunculuğu gerçekleştirdi. Konuşmamasına bile bir süre sonra alıştım. Çünkü kadın mimikleri ve beden diliyle derdini en güzel şekilde anlattı. Lee Min Ho'nun canlandırdığı Heo Joon Jae karakteri biraz oturmamıştı. Özellikle kılıktan kılığa giren bir dolandırıcıyı oynuyorsan çok daha parlak bir oyunculuk sergilemek gerekirdi. Başarılı oyuncu burada sönük kaldı diyebilirim. Bu sebeple diziyi ayakta tutan Lee Min Ho değil Jun Ji Hyun'un oyunculuğu oldu. 


GOT7 grubunun üyesi Jinyoung dizide Lee Min Ho'nun gençliğini canlandırıyor. Dream High 2, When a Man Loves ve My Love Eun Dong dizilerinde izledim. Özellikle My Love Eun Dong dizisinin ilk 4 bölümünde canlandırdığı karakter sayesinde diziye başlamıştım. The Legend of the Blue Sea dizisinde daha çok yer almasını isterdim. Duygularını çok güzel izleyiciye yansıtıyor. İyi bir oyuncu yetişiyor.


Deniz kızı Sim Chang'ın bayan süklüm püklüm olmaması ve katilin karşısındaki güçlü duruşu, dizide Jun Ji Hyun'nun sokak tayfasını izlemek en çok hoşuma giden yönleri oldu.  Yalnız bu Sim Chang karakteri bana bir önceki dizisindeki karakteri hatırlattı. Sadece uzaylıya olan aşkından sonra deniz kızına dönüşmüş gibiydi :)
Lee Min Ho'nun dizilerini yakından takip edenler bilir. 
Heirs dizisinde buna benzer bir sahne mevcut.
Toplu saça karşıyız :)


Dizinin yıldızlar geçidi gibi. Konuk oyuncularında hakkını yememek lazım

Juyn Ji Hyun'un My Sassy Girl filmindeki partneri Cha Tae Hyun.

The Heirs dizisinde annesi rolünde izlediğimiz Kim Sung Ryoung.


Lee Min Ho'nun The Heirs dizisinden birlikte rol aldığı Krystal.

The King 2hearts ve Oh My Ghost dizilerinde izlediği başarılı oyuncu  Cho Jung Seok

Surplus Princess, Discovery of Love, Oh My Ghost, Weightlifting Fairy Kim Bok Joo, Splash Splash Love dizilerinden izlediğim Kim Seul Gi.

Jun Ji HYun'un My Love From the Star dizisinde birlikte rol aldığı arkadaşı Hong Jin Kyung.

Ben dizinin müzikleri beğendim. Lyn  "Love Story" Yoon Mirae "A World That Is You" Jung Yup "Lean On You" Lee Sun Hee "Wind Flower" Sung Si Kyung "Someday, Somewhere" Ken- VIXX "Fool" CoffeeBoy "Why Would I Do This" Se Jeong (gugudan)- If Only  benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Lee Min Ho ve Jun Ji Hyun ikisi de çok iyi oyuncular. Senaryo sıradan ve yetersiz gelsede onlar sayesinde bu kadar reyting oldu şimdi kimse inkar etmesin. Yani bu ikilinin fan kitlesinin hakkı  ödenmez. 20 bölüm bu senaryo için çok fazlaydı. 16 bölüm gayet ideal olurdu. İki oyuncu zaten kendini izlettiriyor.Boş zamanlarınızda sizi güldürüp hüzünlendirecek tatlı bir dizi izlemek istiyorsanız, kaçırmadan izleyin. 

Dizi için puanım; 6/10

5 Mar 2014

You Who Came From the Stars / Kore Dizisi

Fantastik konu barındıran her dizi başımın tacıdır, tabi saçma olmadığı sürece. Amerikan dizileri arasında Fringe final yaptığından beri onun ayarında hala bir dizi izleyemedim. Fakat gel gör ki bitişine onun kadar üzüldüğüm, aynı oyuncularla bölümleri daha fazla olsaydı dediğim, seve seve arşivime eklediğim dizi My Love From The Star..

Do Min Joon kendi uzay aracıyla seyahat ederken dünyaya inen sonrasında 400 sene boyunca insanlar arasında yaşamak zorunda kalan uzaylı kardeşimiz. Geldiği yere dönebilmesi için yıldızların her hareketini izleyediği için bir gün ansızın 3 ay sonra görünecek olan yıldız sayesinde yaşadığı yere dönecektir. Do Min Joo (Kim Soo Hyun) İlk kez geldiği dünya da yaklaşık 400 sene boyunca genç ve yakışıklı bir şekilde hayatını sürdürmüştür. Sesleri algılaması, gözlerinin keskin olması, bazı olayları görebilmesi ve hızlı bir şekilde hareket etmesi bir uzaylıdan beklediğimiz hareketler olduğu için şaşırmadım. Fakat bana göre en güzel ve özel olanı ışınlanması ve zamanı bir kaç saniye bile olsa durdurabilmesi..Uzaylımızın dünyadaki insanların yaşamlarına ayak uydurmaktan başka çaresi yoktur. 400 sene kadar yaşayan bir adamın sürekli aynı mesleği yapmasını bekleyemeyiz tabi. Şu an ki mesleği ise üniversitede öğretim görevlisi olmasıdır. Yaşlanmadığı için her 10 yılda bir sahte ölüm belgesiyle hayattan silinip yeni bir kimlik ve işler ile hayatına devam eder. Aşk konusunda; insanların arasında dört asırdır yaşadığından olsa gerek kıskançlık, merak, cinsel arzular, sahiplenme, sempati gibi duyguları aşk sanarak yanlış anladığına inanır. Ta ki Cheon Son Yi hayatına dahil olana kadar. Onun dışında gelişen olaylar yüzünden ilk kez bir kadına olan gerçek aşkı başlar. Bu durumda bizim atalarımızın söylediği bir söz gelir aklıma sizde bilirsiniz; "Büyük lokma ye büyük söz konuşma" .. Cheon Song Yi (Gianna Jun) 28 yaşında zirvede ki aktris, ulusun perisi onun değişiyle "o bir yıldız". Öğrenim hayatı boyunca her zaman film setlerinde olduğundan gerçek bir eğitim alamamıştır. Yıldız olmanın verdiği rehavet sayesinde şımarıklığında vazgeçmemiştir. Tek başına kaldığında kırılgan, yalnız, sevgiye muhtaçtır.  Song Yi gerçek aşkı aradığından olsa her seferinde Lee Hwi Kyung'u red ediyor. Ailesinin dağılmasına sebep olan bir üne kavuşmuş ama bütün ailesinin yükünü kendini tek başına üstlenmiştir. Do Min Joon karşısına çıkana kadar hayatı bu şekilde geçip gidiyordu. Ona hayran olan erkeklerin aksine onu sürekli red eden, onu görmezlikten gelen bu adam ilgisini çekmiştir... Lee Hwi Kyung; 28 yaşında S&C grubun küçük oğlu. Ortaokul yıllarından beri kapak modelliği yapan Song Yi'ye ilk görüşte aşık olur. Hatta babasına o yaşlarda yalvar yakar şirketin reklam modeli yapar. Gel gör ki bizim kız birazcık odun olduğundan teşekkür dahi etmez. Hwi Kyung kendini kabul ettirebilmek için sürekli peşinde dolaşır, onun için herşey yapar yeri geldiğinde bile küçük düşer ama ona karşı sevgisi azalmaz. Hatta ona karşı olan aşkından onun için yanıup tutuşan Yoo Se Mi'nin sevgisini fark edemez. Bu kızımız silk başlarda kafasını vur ekmeğini al tarzında zarif, narin, kendinden emin duruşu, entellektüel standartlarda Cheoın Son Yi'den üstün olmasına rağmen hep onun gölgesinde kalmıştır. Ortaokul yıllarında Hwi Kyung arkadaşlarıyla Se Mi'nin sınıfına gelir, ilk görüşte aşık olur. Song Yi ile çok yakın arkadaş olmalarına rağmen o zamandan beri içten içe en büyük rakibiydi. Hem işleri hem sevdiği adamın onu sevmesinden ötürü kıskançlığı dostluğunun önüne geçmiştir. En yakın arkadaşını özlediği zamanlarda bile...
Do Min Joon Joseon dönemindeyken dünyada kaldığında bir Seo adında daha 15'inde dul kalan küçük bir kızla karşılaşıyor.Eski dönemlerde bir kız için dul kalmak insanların gözünde ayıplanacak durum olduğundan ailesi bile kızını öldürmek için uğraşır. Annesinin yardımıyla kaçarlar. Do Min Joon bu kıza üzülür  yardım eder. Bir gün kızı öldürürler. 
Sonsuza kadar durdurmak istediğim bir an var..
Sevdiğim kişinin öldüğü an.
Çaresiz kaldığım o an..
Asırlar sonrasına geldiğimizde bundan 15 yıl öncesine Do Min Joon'un cerrahlık yaptığı dönemlerde yolda yürürken bir kızı görür asırlar önce kurtarmaya çalıştığı kız Seo'ya benzer. O esnada koşan kıza tır çarpacakken zamanı durdurur Song Yi'yi kurtarır ortadan kaybolur. Birbilerinin izlerini kaybederler. Kadere bakın siz yıllar sonra birbirlerine komşu olurlar farkında olmadan..
Bir kere dizinin kurgusunu çok sevdim. Do Min Joon (kim soo hyun) girmediği kılık kalmamış. Oyunculuğu ile aslında girdiği kılıkların üstesinden geldiğini düşünüyorum Eminim ki benim gibi düşünen bir çok kişi vardır. Song Yi karakterini canlandıran Gianna Jun harikalar yarattı. Do Min Joon'a aşık olduğunu fark ettiği, onu kıskandığı, şımarıklığı, yaptığı her an güldürdü. 
Do Min Joon yaşlanmayacağını öğrendikten
sonra girdiği stres ve ortaya çıkan Song Yi :)
Song Yi'nin aşk için çaresiz kaldığı zamanları :)

Song Yi benim için bu dizide bir tık öne çıktı. Gianna Jun harikalar yaratmış derken bunları kast etmiştim. Herkes iyi günlerinden yayında olanların kötü günlerinden yanında olacaklarını düşünür. Fakat işler reelde de dizilerde de hep aynıdır. En yakınlarından yersin darbeyi. Bu dizide o yakın Se Mi (Yoo In Na).. Onu canlandıran Yoon In Ha'yı severim, rolünün hakkını verdiğini düşünüyorum. Gerek Hwi Kyung duyduğu aşk yüzünden gerek Song Yi ile içten içe hissettiği yarıştan ötürü onun yerine geçti. Se Mi kızgınlığım üzüntümün önüne geçti. Song Yi'nin başına gelenleri fırsata dönüştürmüştür. Eski arkadaşı olduğundan onun hayatından nasıl çıkarabilird, nasıl terk edebilirdi onun yaptığı gibi o da ona gizlice destek olacaktı. Hwi Kyung'a açılmasına rağmen karşılık göremeyince bizim kız daha fazla hırçın davranışlar sergilese bile en azından kendi kişiliğini daha da küçültmedi en çok buna sevindim.
Hani diziler ikinci adam ne kadar iyi olursa olsun mecbur kötü olan tipler vardır. Lee Hwi Kyung'un ilk başta öyle olacağını düşündüğüm için pişmanım. Neden düşündüğün derseniz? Çocuk yaşta denebilecek zamanda beri Song Yi'yi seviyor olmasından. Senarist düşüncelerimi yıktı. İyi ki de yıkmış. Kim Soo Hyun ve Gianna Jun'un canlandırdığı karakterler kadar büyüdü benim için. Song Yi aşık olduğu kadından çok çocukluk arkadaşıydı. Abisinin onu öldürmeye çalıştığını öğrendiğinde akıl dolu planıyla onu yakalanmasını sağladığında benim gözümde dev adam oldu..O Yüzden sevdim de sevdim Hwi Kyung'umuzu :)
Her dizinin iyi rolleri olacağı gibi bir de kötü karakterleri olmalı. Kötü karakter tiplemesi olarak Gu Family Book'da ki Joo Kwan Woong ve I Hears Your Voice'da ki Min Joon Gook karakterleri şimdiye kadar izlediklerim arasında en kötü karakter oyuncularıydı. Onlar kadar kötü olan biri varsa o da Lee Hwi Kyung'un abisi Lee Jae Kyung (Shin Sung Rok) Kendi amaçları uğruna yapmacağı kötülük yoktur. Onunla yıllarca birlikte olduğu karısını akıl hastanesinde kilitli tutmak,oyuncu sevgilisi insanlara birlikte olduklarını açıklayacağını söylediğinde gözünü bile kırpmadan öldürmek gibi. Song Yi'ye kafayı takar onu öldürmek için türlü türlü oyunlar yapar. Song Yi'ye neden taktı? Lee Hwi Kyung'un sevdiği kadını neden öldürmek istiyor derseniz, izleyin derim. İzleyenler için yorumlarını bekliyorum:)
Song Yi'nin asi kardeşi Cheon Yoon Jae(Ahn Jae Hyun). Ablasının ünlü biri olmasından pek hoşnut değildir. İlk başlarda ara ara asi çocuk olarak dizide yer alsa da onun bu asi hallerini dizinin sonlarına doğru yerini sevimli haller içinde olması senaristin sağ gösterip sol vurması derim. Açıkcası ben Do Min Joon'a karşı çıkar diye bekliyordum. Aksine Do Min Joon hayranı biri oldu çıktı :)) 
Abla kardeşin Do Min Joon'u paylaşmadıklarıda bir gerçek. 
Herkesten bahsetmişken Do Min Joon'un dünyada ki sırrını bilen yakın dostu Av. Jang Young Mok 'dan bahsetmeden olmaz. Yıllarca Do Min Joon'a dostluk yapan bir zamanlar onun kadarken yıllar geçtikçe yaşlı bir adam Av. Jang'ın dostuna bağlılığı sevdim. Özellikle Song Yi'nin annesi Do Min Joon'a kızdığı zamanlarda babasıymış gibi onu korumasına arada ki diyaloglara gülmekten ölüyordum her seferinde.. Hava girip Do Min Joon'u azarlaması falan benim gözümde harika detaylardı. :)
Bok Ja dizide ara ara görünse de onun her defasında yakışıklı
bir erkek gördüğünde saçlarının uçuşması, tepkileri hayalleri
 güzel düşünlmüş :)
Şu ekibi de unutmamak gerek. Dizide ara ara kaşımıza çıkan tespitleriyle beni güldüren
üçlü.. 
Song Yi ve Do Min Joon'un birbirlerine olan aşklarını izledikçe etkilenmemek elde değildi. Song Yi gibi erkeklerin peşinden koştuğu yıldızın uzaylı dostumuza aşık olduğu her dakika güldüm. Aşkını itiraf ettiği dakikalarda bile güldürdü. Onun bir uzaylı olduğunu öğrendiğinde,Do Min Joon'un gitme vakti geldiğinde, red edildiğinde..her seferinde çoğalarak sevdi.. Do Min Joon evine döndüğünde aslında ait olduğu yerin "dünya" değilde "Song Yi'nin dünyası" olduğunu anladığı her dakika onun yanına dönebilmek için görünğp kaybolması sevdim.. Açıkçası son bölümde hüzünlendiğim çok sahne oldu. Song Yi'nin çevresinde ki herkese onu bana anlatın dediği an bende ipler koptu.. Dizinin son bölümlerine yaklaştıkça hüzünlenmiştim. Yazımın başında bahsetmiştim. Fringe final yaptığı zamanlarda böyle hüzünlendiğimi hatırlıyorum. Dizinin yönetmeni; ikinci sezonun çekilebileceğini dile getirmiş. Umarım olmaz. Her şey tadında güzel...
En çok bahsetmekten hoşlandığım kısıma geldik. Dizinin Ostları... Hyorlyn "Love From The Star" ve "Good Bye" sevdiklerimden..Ballad şarkıların  kralı K.Will'in seslendirdiği "Like a star" Huh gak " Tears falling like today" benim dinlerken hüzünlendiğim şarkılar.. Umarım sizde dinler, seversiniz.. İyi Seyirler şimdiden..