Kendimi Güney Kore dizi ve filmlerine verdiğim bu zamanlarda iki güzel yapımla ara vermiş bulundum. Bunlardan biri "Herkül: Efsane Başlıyor" ve bir diğeri ise geçen cuma vizyona giren "Bir Küçük Eylül Meselesi" oldu. Uzun süredir Türk sineması izlemiyordum. En son Beren Saat ve Uğur Yücelin "Benim Dünyam" filmiydi.Sinemaya girdiğim zaman beklentimi yüksek tutmadım.. Temiz, çekilmiş, dürüst bir işle karşılaştım desem yalan olmaz. Bu küçük hikaye, müzikle, sevinçle,hüzünle ve Bozcaada ile süslenmiş. Kurgusuna ruhunu işleyebilen yapıtları seviyorum.. Bizim meşhur "Ezel" dizisinin senaristi Kerem Deren'nin kaleminden çıkan filmi aynı zamanda yönetmiş. İlk denemesi olmasına rağmen başarılıydı. Görüntü yönetmeni iki çift lafım var. onun kamerasından dökülen sahneleri görünce insan herşeyi bırakıp Bozcaada'ya yerleşesi geliyor.
Engin Akyürek, Zeynep Farah Abdullah, Ceren Moray ve Serra Keskin'nin bulunduğu oyuncu kadrısunun hakkını yememek gerek. Hepsi birbirinden güzel rollerini izleyiciye yansıttılar. Film için pek bilgi vermek istemiyorum. Fakat tesadüfler insanları bir araya getirir, zıt karakterler birbirini çeker,tüm bunlar malum nerede, ne zaman bilinmez.Denk gelmesi zordur bu yüzden aşk mucizedir!
Engin Akyürek, Zeynep Farah Abdullah, Ceren Moray ve Serra Keskin'nin bulunduğu oyuncu kadrısunun hakkını yememek gerek. Hepsi birbirinden güzel rollerini izleyiciye yansıttılar. Film için pek bilgi vermek istemiyorum. Fakat tesadüfler insanları bir araya getirir, zıt karakterler birbirini çeker,tüm bunlar malum nerede, ne zaman bilinmez.Denk gelmesi zordur bu yüzden aşk mucizedir!