2 Oca 2015

Özledik be!

O kadar çok dizi izledim ki; bir çok artık tek düze geliyor. Bundan sebep olacak ki; bir çoğu ikinci, üçüncü vs gibi sezon onaylarını almıyorlar. Aslında bir çoğu güzel başlamış olsa bile.. 
Bi Merlin bi Fringe gibi değil tabi hiç biri.. Bunda etken senaryo mu? Oyuncular mı? diye sorsam ne düşünürdünüz?
Bence her ikisi de. Senaryo ne kadar güçlü olursa olsun oyunculardan o hissiyatı almazsak o yapımdan başarı bekleyemem. Her iki etkeni de bir arada bulunduran çok az yapım var. Bunların bir kaçı devam etmekte Game Of Thrones, The Walking Dead, The Orignals gibi... Bir çoğu da final yaptı... 
Merlin, Fringe gibi.. Ben bu diziler gibi dizileri artık göremiyorum. Resmen zirvede final yapan diziler bunlar.

Bir Merlin klasiği vardı ki; efsaneydi benim için. Ailece, Merlin ile Arthur'un maceralarını izlerdik. O ara Kral Arthur ve Merlin'e dair ne kadar efsane varsa hem okuyup hep izlemiştim.
Merlin zamanın en büyük büyücülerinden biri olmasına rağmen Arthur
bunu hiç bir zaman bilmedi Taa ki! o ana kadar.. O zamana kadar geçen sürede Arthur'un yakaladığı başarının mimarı aslında yanı başında her yere götürdüğü, görünürde uşağı olsa da  onun en yakın arkadaşı Merlin'di. Bir dizinin finaline içli içli ağladığım olmamıştır.. Özellikle son sahnede Teşekkür ettiği an! Senaristler efsaneye bağlı kalmışlardı. İzlediğim en güzel efsanevi diziydi..

Bilim kurgu türünde bir çok dizi veya film izlemişliğim var. Özellikle dizi kategorisinde "Fringe"dizisinin üzerine hala onun tadında bir bilim-kurguya denk gelmedim. Bunun en büyük sebeplerinden biri çatlak profeser Walter Bishop!

Fringe diziden öte bişeydi. İzlerken neredeyse her bölümü ağzının açık iziliyosunuz, bitince de boşluğa düşmüş gibi hissediyorsunuz. Abartmıyorum gelmiş geçmiş en iyi dizilerin başında gelir. Özellikle bilim kurgu kategorisinde yeri hala doldurulamadı.  Diziyi benim gözümde güzel yapan ilk şey; Walter Bishop karakteriyle John Noble'un kendi aşmış oyunculuğu. Öyle güzel bir oyunculuk sergilemiş ki o üzülür siz üzülürsünüz, o ağlarken ağlarsınız, o sevinince de sevinirsiniz. Dizide zengin kadro olmamasın rağmen sadece 3 ana karakter üzerinde hitleri yaşatan bir yapım. 
Hangi sezonu daha çok sevdin derseniz ilk sezon derim! Bilim-kurgunun sınırlarını zorlayıp her bölümde "yok artık" dedirtmişlerdir. Benim aklıma gelecek gelemeyecek bütün bilim-kurgu konusunu işlediler. Zaman yolculuğu, paralel evren, rüyalar boyut kavramı gibi olaylar..
Uzun lafı kısası bu efsanevi diziyi izlemediyseniz çok şey kaçırmışsınız demektir.

ÖZLEDİK BE!

7 Kas 2013

Biri dizi mi dedi ? Bölüm-2



LOST




Benim en çok sevdiğim senaristlerden biri J.J Abrams'ın yaratıcılığında ki bu dizi döneminin en çok ses getiren dizisi desem yalan olmaz. Zaten bir dizinin ya da filmin senaristi J.J Abrams ise hiç düşünmeden izlerim. Dizi hakkında kısaca bilgi vereyim. Oceanic Havayolları'nın Sidney-Los Angeles seferi yapan 815 sefer sayılı uçağı okyanus üzerinden geçerken  manyetik bir alana kapılarak büyük bir adaya düşer. Fakat önceleri sıradan, tropik ada gibi görünen kara parçasının, kazazedelerin her birinin hayatını farklı biçimde değiştireceği habersizdirler. Adada sandıklarından daha fazla mahsur olan dizinin kahramanları her gün yeni sürprizle karşılşatıkları gizemli adada hayatta kalabilmek ve ne olursa olsun bir yolunu bulup adadan kurtulmak ya da anakaraya haber ulaştırmak için mücadeleye girerler. Öte yandan hem ormanın derinliklerinden gelen "Diğer ada sakinleri" kara bir duman, silahlı bir Fransız kadın, üniformalı iskeletler, terk edilmiş ambarlar adadan kurtulmak isteyenleri bekleyen cevaplanmamış soruları anlatan güzel bir yapım. Tv dizisi dalında Altın Küre ve Emyy Ödüllü bu dizi 6 sezon sürmüştür. Teknik ekibi, hem yazar ve yapımcı kadrosuyla en çok konuşulan, üzerine en çok komplo teori ve senaryo üretilen dizi olam özelliğini bana göre hala korumakta.. Şunu da söylemeden geçemeyeceğim o dönem arkadaşlarımla deli gibi senaryo üzerine teoriler üretirdik ama hiçbirimizin beklemediği bir sonla son bulmuştu...


DEXTER 


ÖZLEYECEĞİM SENİ DEXTER MORGAN :(



Final yaptığı için yas tuttuğum iki dizinden biri Dexter. Hatta abartmıyorum, Amerikan dizilerinde sadece özlediğim iki karakter var. Biri Dexter Morgan diğeri ise Walter Bishop (Fringe). Bu ikisinin bende ki yeri çok ayrı. Hatta twitter hesabımda özlediğimde ikisine olan özlemimi dile getirdiğimde doğrudur. Birazcık Dexter'dan bahsediyim. Size şu kadarını söyleyeyim, O ince ruhlu bir katil. Miami'de yaşanan cinayetleri araştıran bir "kan" uzmanı. O dünyaya adalet sağlamak için öldürüyor. Düzenin adaletini kişisel bakışa göre sağlamak hayatta kalma amacı. Dexter işinin ehli bir seri katil hem de sosyal kişilikli bir adam portresi çizmeyi de ihmal etmiş koca yürekli adam. Kendi ahlak anlayışına göre kötüleri yeryüzünden siliyor. Dezter 2006 yılında bu zamana kadar ekranlardaydı. 7 sezon süre bu güzel dizi geçtiğimiz ay final yaptı. Emmy ve Altın Küre ödülünü aldı. Televizyon tarihinin en sıra dışı karakterlerinden birini asla unutmayacağım !! Dizinin müzikleri ve Michael C. Hall oyunculuğunu izlemediyseniz mutlaka vakit kaybetmeden izleyin arkadaşlarım...


FRİNGE 


ÜŞÜYORUZ WALTER REYİZ :(


Dexter'dan az önce bahsederken adı geçmişti Walter Bishop'un. Benim vazgeçilmez karakterlerimden biri. Hala özlediğim fırsat bulduğum ilk anda açıp tekrar izleyeceğim dizi Fringe. İzlemeyen biri varsa ilk önerdiğim yapım. Geçen sene final yaptı. O ara etkisinden kurtulamadığımdan dizi sektöründen uzak kaldım. Bir bebeğin elinden oyuncağı alınmış gibi hissetmiştim...
Hamburg- Boston seferini yapan bir uçak, tüm yolcularıyla ve mürettebatı ile bir çeşit kimyasal saldırıya maruz kalmış halde, Boston'a iniş yapar. Bu akıl almaz olayı araştırması için FBI ajanı Olivia Dunham ve John Scot tgörevlendirilir. Fakat Scott'un bir patlama sonrası girmesi aynı zamanda sevgilisi Olivia'yı harekete geçirir.Bir zamanlar hükümetin gizli deneyler için çalıştıktan sonra 17 yıl akıl hastanesine kapatılan Walter Bishop'a ulaşan Dunham, yıllar önce üstü örtülen bir dizi doğaüstü ve paranormal deneyinde yeniden canlanmasına sebep olacak. Bu sayede geleneksel bilimin açıklayamadığı vakaları incelemek üzere İÇ Güvenlik Teşkilatının üst düzey ajanlarından Phillip Broyles'in yetkisi dahilinde FBI'a bağlı bir Fringe ekibi kuruldu. Oyuncular arasında bir de Joshua Jackson'ı görüyoruz dizide Walter'ın oğlu rolünde yer almaktadır.
Bilimin gerçek anlamda içinde olduğu nadir bilim-kurgu yapımlarından biridir. Paranormal olayları ele alıyor dedim ya aklınız alamayacağı her şey bu dizide yer alıyor. Bir çok kişiye diziyi izlettirdim, başlamam diyenler bile bir süre sonra iyi ki bize söylemişsin dediler. O yüzden sizede öneriyorum izlemediyseniz kesinlikle başlayın! Aklınızın alamayacağı olaylar olacak....