8 Haz 2015

Divergent

Veronica Roth'un en çok satanlar listesinden inmeyen Divergnet (2011), Insurgent (2012) ve Allegiant (2013) üçleme serisinden uyarlanan film, ilk romanı temel alıyor.

2014 yapımı filmin yönetmenliğini Neil Burger yapmaktadır.

IMDB puanı: 7.9


Filmin çekimleri serinin devam edeceği gerçeği nedeniyle de bir hayli zor geçmiş Setin kurulması, senaryonun yazılması ve oyuncuların yönlendirilmesi aşamasında hikayenin devamında neler yaşanacağına sürekli dikkat edilmiştir. Bir farklı ayrıntı ise; filmin çekimleri esnasında serinin üçücü kitabı henüz yazılmamış ve yönetmen Burger, bu süreç içinde her şeyi yazara danışarak hareket etmiştir.

Toplumlar kendi aralarında dürüstlük, fedakarlık,cesurluk, dostluk ve bilgelik olarak 5 ayrı topluluğa ayrılmıştır. Amaç; Her topluluk kendi üzerine düşen görevi layığıyla yerine getirip huzurlu bir genel toplum oluşturup, mutlu bir yaşam alanı sağlamaktır. Her çocuk ailesinin topluluğunda yetişmiş dahi olsa bir serum yardımıyla zihinsel teste tabii tutuluyor. Zihinlerinde ise hangi topluluğa ait olduklarını öğreniyorlar. Fakat bu demek değil ki; her genç ait olduğu topluma girmek zorunda. Tabi ki; değil her toplumda olduğu gibi seçme hakkına sahipler. Fakat şöyle bir dezavantaj söz konusu; uyum sağlayamaz ya da seçtikleri topluluk onları redderse; hiç bir topluluğa sahip olmadan hayatlarına devam ederler. Ailelerinin yanlarına dahi dönemezler.  Bu da toplumda hoş karşılanmayan bir durum. 

Topluluklar arasında "uyumsuz" olarak adlandırılan daha doğrusu kabul görmeyen topluluklarda söz konusu. Bunun sebebi ise; farklı düşünce yapıları, yaratıcılıkları.. Özellikle bilgelik adı verilen topluluk tarafından avlanıyorlar. Çünkü; uyumsuzun yaratıcı düşüncesi onlarında üstünde oldukları için kabullenmiyorlar. 


Beatris Prior başka bir isimle Tris rolünde Shailene Woodley oynuyor. Cesurluk topluluğunu seçen Tris bir uyumsuzdur. Testte uyumsuz olduğu ortaya çıkmasına rağmen bir şekilde ört pas edilmiştir. Bundan sonraki olaylarda Tris iki farklı görev üstleniyor. Film bu unsurların üzerinde gidiyor. Kitabın filme aktarılması güzel ve akıcı işlenmiş. Kendi izlettiriyor. Hem dramı hem aksiyonu bir arada yaşadığımız bir yapım. Beklediğimden daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Seri filmleri sevdiğimden olacak başlamadan önce tedirgin olsam bile film bittiğinde bir an önce ikincisi gelsin diye bekliyorum. Görsel efektler hoş olmuş

Shailene Woodley son zamanlarda yayınlanan popüler filmlerin kahramanı diyebilirim. Özellikle The Fault In Our Stars'da ki performansıyla hayranlık uyandırmıştı. Sonrasında bu filmle de zirveye çıktı benim için. The Amazing Spider-Man 2 Jane karakteri için adı geçiyordu hala aynı mı pek bi bilgim yok tabi. Four karakteriyle  Theo James canlandırıyor. Filmde cesurluk topluluğunun liderlerinden. Bi nevi Tris ile aynı kaderi paylaşıyor. Oyunculuğunu açık konuşmak gerekirse pek beğenmedim.

Filmde dikkat çeken güzel bir ayrıntıda The Fault In Our Stars filminde rol arkadaşı Ansel Elgort Tris'in kardeşi rolünde görüyoruz. İlk film olduğu için mi bilmiyorum ama pek fazla yer almıyor yapımda. Kardeşinin aksine bilgelik topluluğunu seçmiştir. Filmde bir başka güzel ayrıntı ise; yılların eskitemediği Kate Winslet'in biraz daha ağır kadın rolüyle kadroda yer alması hoş olmuş.

Filmin soundtrack şarkıları da hoşuma gitti. Ellie Goulding "Beating Heart" M83 "I Need You" oldu.

Filmin fragmanı için; TIKLA

16 Tem 2014

The Fault In Our Stars

  "Aynı Yıldızın Altında".. ..John Green imzalı kitabın orjinal adı "The Foult In Our Stars" Shakespeare'nin Julius Cesar oyununda ki bir cümleye gönderme olduğunu belirterek başlamalıyım..Başına gelenleri bizlere Hazel anlatıyor.

16 yaşında ki Hazel üç yıl boyunca tiroid kanseriyle boğuşmaktadır ve akciğerlerine de sıçradığı için yanında bir oksijen tüpüyle gezmektedir. Kanserli hastalar için oluşturulan destek grubunun bir terapi seansı sırasında Agustus ile tanışır. Augustus da beyin tümörüyle savaşmış ve bu yolda bir bacağını kaybetmiştir. İki birlikte zaman geçirdikçe birbirlerine aşık olurlar. Akciğer tedavisi için hastaneye yatırılan Haazel'in yanından bir an dahi ayrılmayan Augustus, sevgilisinin çok istediği bir hayali gerçekleştirmek için onunla birlikte yola çıkar. Planlarına göre Amsterdam'a gidecek ve Hazel'in en sevdiği yazar Peter Van Houten'i bulmaya çalışacaklar.. 

Filmde ölüme, acılara olgunca bakmanın altı çizilmiş ve bu anlamda aslında çok da duygu sömürüsüne giden bir yaklaşım olduğunu söyleyemem. Fazla gerçekçi ve acıklı bir hikaye olmasına rağmen mizahın da eksik olmadığı filmi en tatlı haline sokan detay iki gencin mesajlaşmaları esnasında perdede beliren baloncuk efektleri. Başka bir yer de kullanılmamış fakat abartıya da kaçılmamış olması. Filmin gerçekçi dokusuna çocuksu hava katması filmi hoş bir hale soktuğunu söyleyebilirim..
Hazel karkterini başarılı bir şekilde Shailene Woodley canlandırırken ;Augustus karakterini  ise Ansel Elgort canlandırıyor. Bu ikilinin beraber oynadığı ikinci film  bir kaç ay önce vizyona giren Uyumsuz adlı filmde yer almışlardı. O filmi de izleme fırsatı bulmuştum.. Bu filmde birbirleriyle olan uyumlarını tek geçebilirim.
Her türlü olgun yaklaşıma rağmeni umutla hayata bağlı ve sevgiyi bilen iki gencin ölümle yüzleşmelerini izlerken yanınıza mendil bulundurmanızı öneririm. Zira birbirleriyle olan uyum ve kimyasını göz önünde bulundurursam oyuncuların hakkını teslim etmem gerek..