15 Ara 2016

Train to Busan


Uzun zamandır yoğunluğumdan dolayı dizi veya film izlemeye vaktim olmuyordu. Fakat bugün o eşiği geçip sonunda dün izlemeye fırsat bulduğum Train to Busan filmiyle geri döndüm. Film vizyona girmeden önce film hakkında bir çok haber okudum. Açık konuşmak gerekirse filmin başrollerinde Gong Yoo ve Ma Dong Seok'un olacağını öğrendiğimden anda beklentimi çok yüksek tuttum. Train to Busan filminin senartistliğini ve yönetmenliğini Yeon Sang Ho yaptı. Filmin konusu; Yıkıcı bir virüs Güney Kore’yi etkisi altına alır. Bu sırada Seul’den Busan’a gitmekte olan trendeki yolcular hayatta kalma mücadelesi verir.

Film gişede rekorlar kırdı, festivallerde gösterildi ve herkesin takdirini kazandı. Durum böyle olunca bizdeki beklenti de tavan yaptı.Yönetmenin kalitesi, büyüğünden küçüğüne oyuncuların yeteneği, araya sıkıştırdıkları dramatik ögeler filme bağlanmanıza vesile oluyor.

Güney Koreliler bir zombi filmine el atmamıştı ona da el attılar iyi ki de attılar. World Z, Ölümcül Deney vs. bu türdeki bütün zombi filmlerini unutun çünkü bu film başka onlar kadar efektif kurgusal değil ama bu türe bile adamlar duygularını katmışlar. Bir zombi filminde duygulanma oranı yada ağlama ihtimali nedir? Bazı filmler vardır boğazınıza bir yumru gibi gelip dayanır, içinizden bir parça kopar gider, zihniniz allak bullak olur bir süre kendinize gelemezsiniz. Şimdi zombili filmde ne alaka diyeceksiniz ki ben bu tarz filmlerden gram etkilenmem ama bu Güney Koreli arkadaşlar yine rahat durmamış dramı sıkıştırmışlar araya İşte bu film o yüzden farklı bu tarz G.Kore filmlerinin reklamı yapılmıyor ülkemizde pek bilinmiyor benim gibi Güney kore sinema, dizi sektörünü seven veya araştırıp didikleyen izleyiciler ancak izleyebiliyor. 

Mantık hataları yok mu?
Var. 
Kurguda sıkıntı yok mu ? 
Var.
Senaryo çok mu iyi? 
Değil. 

Önemli olan bu türde bile duygusal olarak bir şeyler verebilmesi ve izleyiciyi etkileyebilmesi.Film oldukça heyecanlı ilerliyor öyle ki durup düşünmeye vakit bırakmıyor. Kızıyorsunuz, gülüyorsunuz, ağlıyorsunuz, korkuyorsunuz yaşayabilecek tüm duyguları yaşıyorsunuz. Film bu gerilim dolu anların yanı sıra ailede bitmeyen sevgi, kazanılan dostlara olan bağlılık ve verilen sözlere olan aşinalığı içeriyor. Kalite kokan bir film olduğunu söyleyebilirim. . Konunun bütünlüğü öyle bir güzel korunmuş ki sağlam olmasının temeli buraya bağlanıyor. Trenden bir türlü kaçışın olamaması ve arda gelen mantıklı fikirler filmi "Film" yapan etken oluyor. Bu dramın önünde duran asla bitmeyen bir aksiyon var tabi ki. Hollywood'un elbet harika zombi konulu filmleri var. "Ben Efsaneyim, Dünya Savaşı Z, 28 gün Sonra, 28 Hafta Sonra..." Fakat bu Güney Kore yapımının da en iyiler arasına girmesi gerektiğini düşünmekteyim. 


Gong Yoo'nun oynadığı yapımlar arasında şu ana kadar en iyisi Train of Busan oldu.  Böyle kaliteli yapımlarda yer alması onun adına harika olur. Bu filmle beraber yerini sağlamlaştırdı. Şu anda Goblin dizisinde oynuyor. Dizi hakkında bir çok olumlu yoruma denk geliyorum. Filmde ki oyunculuğunu beğendim. Özellikle finalde sergilediği oyunculuk harikaydı. Dizide Kim So Ahn, Gong Yoo'nun kızını canlandırıyor. Güney Kore'de çocuk oyuncuların sergilediği oyunculuklar bir çok aktör ve aktiristler daha iyi. Filmi izlediğinizde bana hak vereceksiniz. Ma Dong Seok'un daha çok dövüşlü dizi ve filmlerde izlemek istiyorum. Filmde genç oyuncular Cho Woo Sik ve Wonder Girls grubundan Ahn So Hee'de yer alıyor.

Ayrıca Hollywood  filmi uyarlayacak. "Train to Busan" filminin birincil yatırımcısı, NEW Şirketi bu konu ile ilgili, "Çeşitli uluslararası yapımlarda büyük başarılar elde etmiş olan en iyi Fransız film stüdyosu Gaumont'la işbirliği yapmaktan dolayı mutluluk duyuyorum. Bu fırsat sayesinde, Kore filmlerinin uluslararası izleyicilerle daha fazla buluşmasını umut ediyorum.” dedi.Gaumont şirketinden bir delege, 69. Cannes Film Festivali’nde izledikleri "Train to Busan" filmine âşık olduklarını ve benzersizliği ile Amerikan sinemaseverlerini büyüleyeceğini belirtti. Yapılan Antlaşma dün gerçekleştiği için henüz filmin Amerikan uyarlaması hakkında (filmin adı, gösterim tarihi vb.) herhangi bir bilgi verilmedi.

Bir filmi film yapa unsurlardan biri de müzikleri Bu yapımın da müzikleri güzeldi. Bir kriz anında insanların birbirlerine nasıl davrandığını gerçekçi şekilde göstermiş, dram-aksiyonu güzel harmanlamış, Bir kaç mantık hatası vardı tabi ki ama izleyin derim heyecanı yüksekte tutmayı başarıyor.

Filmin için puanım; 8,5/10

7 Nis 2015

Heart To Heart/ Kore Dizisi


Son zamanlarda Güney Kore dizi sektöründe psikolojik vak'aların türünde diziler revaçta. It's Ok, That's Love dizisinin başlattığı bu akıma tutulan yapımlardan biri de "Heart to Heart" dizisi. TVN kanalı dizi yaparda kötü olur mu? Tabi ki olmaz! Kaliteli her işin arkasına mutlaka isimlerini yazdırıyorlar. Dizi 16 bölümden oluşuyor. Senaristliğini Coffee Prince dizisinden hatırladığımız Lee Jung Ah yaparken yönetmenliğini ise yine aynı diziden hatırladığımız Lee Yoon Jung yapıyor. Heart to Heart dizisi sosyal anksiyete bozukluğu ve onu tedavi eden psikiyatrist arasında ki komik bi o kadar dramatik hikayeyi konu alıyor. Bu türün diğer örneklerinden konu olarak basit kalsa da size yaşattığı samimiyet duygusunun içinde bulacaksınız kendinizi.
Choi Gang Hee; Cho Hong Do karakterine hayat veriyor. Daha önce Protect The Boss ve 7th Grade Civil Servant dizilerinde izleme fırsatı bulmuştum. Oyunculuk bakımında pasif bulduğum aktirstlerden biri olmasına rağmen Heart to Heart dizisiyle oyunculuğunu geliştirdiğini görebiliyoruz. Cho Hong Do karakteri; sosyal anksiyete bozukluğuna sahiptir. Sosyal ortama girdiğinde ya da insanlar etkileşim halinde olduğunda yüzünde kızarıklık meydana geliyor. Dış dünyayla bütün bağlantısını büyükannesi sağlamıştır. Onun vefatından sonra bütün işlerini kendi yapmak zorunda kalmıştır. Meraklı bir kişiliğe sahip olduğundan öğrenmek istediği her şeyi kitaplar ve internet aracığıyla sağlamıştır. Büyükannesinin ölümünden sonra çalışmak zorundadır. Kendi görüntüsünü gizlemek için büyükannesinin kılığına girer onun adını kullanır. Zengin bir ailenin yanında hizmetçi olarak yarı zamanlı olarak çalışır. Onun en büyük hayali platonik olarak aşık olduğu polis memuru Jang Doo Soo ile evlenmektir. Rahatsızlığı dolayısıyla karşısına çıkamaz ama her gün aralıksız yemek hazırlar, evinin önüne bırakır. Sakin sakin bir hayat yaşarken iyileşmeye karar verir.. 
Chun Jung Myung; Ko Yi Seok karakterini canlandırıyor. Aktörün izlediğim ilk yapımı. Heart to Heart dizisinde ki performansını gördükten sonra diğer yapımlarına bakmaya karar verdim. Ko Yi Seok zengin bir ailenin tek oğludur. Aile şirketinde çalışmak yerine Psikiyarist olmayı tercih etmiştir. Çapkın kişiliğinin yanı sıra biraz da farklı bir doktortur. Fakat genç psikiyaristinde geçmişinde yaşadığı acı hatıralardan kaynaklanan psikolojik sorunları mevcuttur. Hastaları çok konuştuğunda farkında olmadan dikkat dağınıklı yaşamaktadır. Chun Jung Myung'un oyunculuğuna dair bilgim olmadığını dile getirmiştim. Fakat Heart to Heart çerçevesinde ele aldığımızda harika performans ortaya çıktığını söyleyebilirim. Oyunculuğunda hissettiğim ilk duygu kesinlikle, samimiyet oldu..
Lee Jae Yoon; Jang Doo Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Golden Rainbow dizisinde izlemiştim. Doo Soo başarılı polis memurudur. Her akşam evinin önüne yemek bırakan Cho Hong Do'ya olan ilgisi geçmişe dayanmaktadır. Ona platonik olarak aşık bu kıza karşı hislerini merak içinde bekledim. Lee Jae Yoon oyunculuğu Golden Rainbow dizisinden bu yana geliştiğini söyleyebilirim.
Wonders Girl grubunu üyesi Ahn So Hee; Ko Yi Seok'un kız kardeşi Ko Se Ro karakterini canlandırıyor. Aile içi anlaşmazlıklar yüzünden Amerika'da büyüyen büyüen Se Ro okulu bırakma kararı alıp oyunculuk kariyerine başlamayı planlamıştır.Ahn So Hee'nin Wonder Girls üyesi olması dışında pek bilgiye sahip değilim. İlk dizi oyunculuğunu Heart to Heart dizisiyle gerçekleştirmiş. Bir çok oyuncuya göre iyi işler yapacağını düşünüyorum.

Küçük bir itirafla dizi hakkında ki düşüncelerime başlıyorum. Yüzlerce dizi film izledim. İlk kez bir yapım hakkında yanıldım. Heart to Heart dizisinin beni; duygusal, şaşırtıcı, merak uyandıran, sürükleyici, kimi zaman gerçeklerle bağdaşan kimi zaman masalsı dünyanın içine soktu diyebilirim. Diğer psikolojik vak'alarını işleyen dizileri göz önünde bulundurursak konu olarak basit kaldı diyebilirim. Fakat;  Tabiri caizse Ko Yi Suk karakteriyle Chun Jung Myung resmen döktürdü. Dizinin sonları yaklaştıkca sergilediği rol, insanı hayretler içierinde bırakacak seviyedeydi. Oynadığı sosyal anksiyete bozukluğunu canlandırması beklediğimden iyi olduğu için Choi Gang Hee'nin oyunculuğuna karşı olan ön yargılarımda son bulmuş oldu.  Dizide güleceğiniz sahneler haricince ağlamaktan içinizin şişeceği sahnelerde mevcut. Komedi sahneler daha fazla tabi ki.

Diziyi izleyecekler için uyarım spolier verebilirim. Dizi konusunda eleştirim senaristin sağ gösterip sol vurmak istemesi. Dizinin ilk bölümleri eğlenceli, komik bir şekilde devam ederken drama bağlamaları şaşırtmadı. Son zamanlarda Güney Kore dizi sektöründe komedi sonrası dram moda oldu. Senarist Lee Junh Ah'da bu modaya uyanlardan biri oldu ne yazık ki. Dram yapıyorsun madem biraz kısa tut o kadar uzatmanın manası yoktu. Çünkü senarist hikayenin içinde ki dramı öyle bir hale getirdi ki resmen insanın duygu dünyasını sarsacak kıvama getirdiler. İşte bu yüzden dramın uzaması mantıksız geldi.
,
Her şey bir kenarada dizinin içinde ki şarkılar efsane! Sahnelerin arasında çalan her şarkı birbirinden güzel. Fakat benim için iki şarkı harikaydı. Tearliner feat Zitten "Love Lies" Low "End Project" seslendirdiği şarkıları dizinin içinde bir çok kez duyacaksınız. İzlerken hem sözleri hem verdiği duyguyla sahnelere kapılıp gideceksiniz. Umarım sevdiğiniz bir yapım olur. İyi seyirler