10 Şub 2014

The Primer Minister and I / Kore Dizi



"The Primer Minister and I" yayınlamadan önce bir çok kez dizi hakkında bloğum da bilgilere yer vermiştim.. Yoon Si Yoon sevdiğim için başlamasını dört gözle bekliyordum.Beklediğine değdi mi peki? Evet değdi. Güney Kore'nin alışılagelmiş zengin kız fakir oğlan, kızların erkek kılığına girmesi ve anlaşmalı evliliklerle alakalı konuların bol bol işlediği dramalara sahip olduğunu Kdrama severler bilir. Bu dizimizin alışılagelmiş konusu ise; anlaşmalı evlilik ve bununla gelen olaylar silsilesini anlatıyor. 

SmTown gruplarına, oyuncularına, şarkıcılarına olan düşkünlüğüm aldı başına gidiyor. SNSD'nin güzel kızı Im Yoon Ah'ın dizide oynayacağını duyduktan sonra Yoon Si Yoon'un da kadroya katıldığını öğrenince heyecanım kat kat artmıştı. Yoon Ah Love Rain'de oynadığı Ha Na rolünün aksine güldüren karakteri canlandıyor. Oynadığı Nam Da Jung; magazin servisinde başbakanın özel hayatıyla alakalı bilgi toplamaya çalışan bir muhabirdir. Annesini küçük yaşta kaybetmiş babası Alzheımer hastasıdır. Babasının tek isteği ölmeden kızının evlendiğini görmesidir.  Lee Beom Soo; başbakan Kwon Yool rolünü canlandırıyor. Kwon Yool karısını trafik kazasında kaybetmiş üç çocuklu bekar bir babadır. İdealleri olan başkaban çocuklarını bu süre zaafında ihmal eden bir babadır. Yoon Si Yoon; Kang In Ho rolünü canlandırmaktır. In Ho başbakanın yardımcısı, başdanışmanı olan In Ho'nun hayatıyla alakalı sırlar vardır.. Yoon Si Yoon eski dizilerini göz önünde bulundurursak hatta çok değil 2013'ün başlarında Park Shin Hye ile rol aldığı Flower Boy Next Door halinden eser yok aşırı zayıfladığı bu gözlerden kaçmadı. Chae Jung Ah; Seo Hye Joo rolünü canlandırıyor. Sert mizaca sahip olan bu kadın içten içe başbakanı sevmekte.Chae Jung Ah daha önce Dream High'de öğretmen rolünde izlemişti. Ryu Jin; çocukların dayısı başbakanın has düşmanı Park Joon Ki rolünü canlandırıyor. Dizinin üç küçük veleti vardı ki hepsi birbirinden sevimli. Woo Ri (Choi Su-Han), Na Ra (Jeon Min Seo) ve küçük Man Se'miz (Lee Do Hyun). Ön plana çıkan Man Se oldu. Çok sevdiği ajummasının ona ekmek almasıyla başladı ona olan küçük aşkı. Choi Sun Han'ın büyüyüp hyungları gibi güzel yerlere geleceği oynadığı çocuk rolüyle gösterdiği aşikar. Lee Do Hyun çocuk karakterler arasında en sevdiklerim arasında yer aldı. Hele onun "ajumma" deyişi yok mu, al mıncıkla öp o derece şeker.
.

İzlerken gülme krizlerine girdiğim ara ara duygulandığım bir çok duyguyu içinde bu dizinin en çok güldüren tarafını sevdim. Yoon Ah'ın oyunculuğu konusunda çok yol kat ettiğini fark edeceksiniz. Yoon Si Yoon'u ilk kez ikinci rolde olmasına alışamasam da onun da kendine göre nedenlerden dolayı mutlu olduğunu görmek sevdim. Lee Beom Soo'u izlediğim ilk yapım oldu.Doğruyu söylemek gerekirse endişelerim vardı. Yoon Ah ile aralarında ki yaş farkından dolay rollerini nasıl olacağını dair. Fakat izledikçe endişelerim yerini zevke bıraktı.. Rooftop Prince, The Moon That Embarce The Sun, Runnig Man'in yakışıklı oyuncusu Lee Min Ho'yu biraz daha görebilsek güzel olurdu.

Dizinin en güzel ikilisi; anne sevgisi görmeyen Man Se'nin ajummasına düşkünlüğü onların dizinin en sevimli ikilisi yapmasam olmaz. 

Na Ra'nın ilk aşkı olarak diziye konuk olan Suho'nun ilk oyunculuk deneyimini şahit olduk. İnanıyorum ki güzel yüzüyle güzel yerlere gelecek. Keşke daha fazla görebilseydik.
EXO'nun lideri Suho
Yılın en kıskanç ajumması. 

Diziden yakındığım tek şey; varlığıyla yokluğu bir olan en gereksiz muhabirlerimiz oldu. Tamam dizide varlar ama çok aktif olamadılar ben senaryo açısından onlardan çok şey bekliyordum. Yine de Lee Min Ho'yu görmek güzeldi :)

Aralarında ki anlaşmalı evliliğin aşka dönüştüğü, çocukların ajumma dedikleri Nam Da Jung'u ve hatta hasta olan babasını büyükbabaları gibi kabullenmeleri , Şef Kang'ın aşkının karşılıksız oluşu, Şef Seo'nun yıllarca başbakana duyduğu aşk senaryoya aktarış biçimi ne fazla ne az, dozundaydı.Dizinin finali hakkında büyük beklentiler içine girmeyin. Güzel bitmiş olsa bile beklediğimden sönük bir son ile veda etti. Dizinin oyuncuların sıcaklığının dışında ostlarıda güzeldi. Yoo Gun "I love you to death" Shinee'nin yakışıklısı Teamnin "Steps" seslendirdi. Benim favorim Ost'um Yoo Gun'un seslendirdiği şarkı oldu.

Dizinin konusu, oyuncularından çok ses getiren olay ise dizi setini ziyaret eden idoller oldu. SHINee'den MinHo ve Girls Generition (SNSD) kızları arkadaşları YoonAh'yı ziyaret ettiler. Suho konuk oyuncu oldu daha ne olsun.

Dizinin kendime adıma en güzel karesi

9 Eyl 2013

Love Rain / Kore Dizisi

                       
        "Love Rain" bu dizi bir tek beni mi böyle etkiledi bilinmez ama bazı bölümlerde gözyaşı bile döktüm. İki farklı aşkı anlatan güzel bir Kdrama olmuş. 1970'ler de yağmurlu bir günde birbirine aşık olan fakat araya giren etkenler yüzünden kavuşamayan bir çift 2012 yılında ekrar yağmurlu bir günde karşılaşır. Onların birbirlerine aşk dolu bakışlarını izlerken böyle de aşklar var mı dedirtirtti..
Bir de başka bir çiftimiz var ki; onların geçtikleri imtihan bile beni benden aldı. Aşka inanmayan bir erkek düşünün 3 saniye içinde her kızı tavlayabilecek güvene sahip.. Bir kız çıkar karşısına bir bakmıştır ki ona aşık olmuş: Bu çiftimizin birbirine kavuşabilmesi için arada ki tek engel anne ve babalarının birbirlerine aşık olması...İşte ben hangileri birbirine kavuşacak derken bazen kendimi ağlarken bile buldum..

 Dizi ilk başta 1970'ler de geçen aşkı anlatıyor. Üniversitede resim bölümde okuyan In Ha'nın aile sağlığında okuyan Yoon Hee'ye 3 saniye içinde aşık olmasıyla başlıyor hikaye. İlk beş bölüm sadece bu aşkı anlatıyor durağan geçmiş olsa da sağlam bir temel oluşturdular. 3 yakın arkadaş, karizmatik, çapkın dj her kızı tavlayabileceğini düşünen karizmatik genç Lee Dong Wook, Sevdiği kızdan başkasının portresini çizmem diyen In Ha ve onların asla doymak nedir bilmeyen dostları Kim Chang Mo.. Yoon Hee saf, temiz oluşundan mıdır bilinmez Dong Wook ona karşı olan sevgisini bile geri çeviremiyor. In Ha'dan hoşlanmasına rağmen.. Neyse ki In Ha ile bir araya geldiğini düşünürken bizim kızın hastalığı, Çocuğun askere gitmesi derken araya uzun yıllar giriyor, birbirlerinin izlerini kaybediyorlar.


Günümüzü yani 2012 yılına geldiğimizde ise; Ha Na adındaki kız bahçıvanlık eğitimi almış öğrenci değişimi ile Japonya'da okuyan burdaykende annesinin ilk aşkı olan IN HA'yı bulmak için uğraşırken bir gün trenden inerken Seo Joon (ın ha'nın oğlu olur kendisi ama kız bunu bilmez) çarpışır ve telefonları karışır. Kız telefonu geri almak için uğraşırken bu Seo Joon ise tam bir vurdum duymaz, kendini beğenmiş, her kızı 3 saniye içinde tavlayabilecek potansiyele sahip çok iyi bir fotoğrafçı olan biri. Hemen verir mi kıza telefonu ? Tabi ki de hayır.. Kız sonunda ona ulaşır ve telefonda gördüğü kar fotoğraflarını çektiği yere götürmesini ister. Ondan sonra telefonu ona verirceğini dile getirir. Diamond Snow (Elmas Kar) izlemeye getirir. Efsaneye kim bunu birlikte izlerse birbirlerine aşık olurmuş derken bu aşkın hikayeside burdan başlıyor. Buna inanmayan bir genç bir bakmışki günler geçtikçe Ha Na'ya aşık olur sürekli onu düşünür derken Kore'ye dönerler arada belli bir zaman geçer. Karşılaşırlar, birbirlerine aşık olurlar.. Bu süre zaafında dram ötesinde şeyler yaşnır. Mesala Ha Na annesinin hep ilk aşkına kavuşmasını ister. İlk zamanlar Seo Joon'un babası olduğunu bilmez öğrendikten sonra işler çok değişir. Hele bir sahne vardı ki; anne, babaları ve Seo Joon, Ha Na sırf annesi için birbirleriyle tanıştıklarını bile belli edemediler. Sonrasında Ha Na'nın dışarıda Joon'a sarılması çok duygulandırdı. Aşkının sonuna kadar arkasında oldu Joon vazgeçmek istediğinde bile başaramadı. Çünkü o da In Ha Gibi seviyordu. Ee babası sonuçta.. O sarılma sahnesinde meğersem In Ha görmüş oğlunun ve Ha Na'nın acı çektiğini gördükçe daha çok vicdan azabı çekmeye başladı tabi.. Annesinden sırf oğlu da aynı acıları cekmesin diye ayrılıverdi... Dizinin sadece ana karakterlerini bu şekilde anlatamak istedim sonuna değinmicem ki okuğunuz takdirde diziyi izlerseniz zevk alabilesiniz..

Dizinin diğer karakterlerinin hepsini tek tek ele almayacağım. Sadece dizinin genç doktoru iyi bir dost ama gizliden gizliye Ha Na'ya aşık olduğunu düşünsemde bunu hiç belli etmeden çizgisini bozmadan hep yanında oldu. Onun gülüşü ve şaşkınlarını izlemek bana kesinlikle bu drama hikayesi içinde keyif veren taraftı desem yalan olmaz. Kız kardeşi için pek aynı duyguları besleyemiyorum keza elimde olsa bi kaşık suda boğabilirdim. Bu kızımız Faith'de ki kraliçe rolündeki kadın idi...

Dizi için puanım; 8,9/10