20 Mar 2017

Beautiful Gong Shim / Kore Dizisi

Beautiful Gong Shim dizisinin konusu, iki kız kardeşlerden büyüğü güzellik de dahil istediği her şeye sahipken küçük kardeşin ise sahip olduğu tek şey sıcacık kalbidir. Erkeklerden biriyse çatı katında bir dairede yaşarken diğeri ise varlıklı bir aileden gelmektedir. Dizi bu dört kişinin çevresinde dönmektedir.Dizinin senaristi daha önce Lee Hee-Myung Rooftop Prince ve The Girl Who Sees Smells dizilerinde çalışırken yönetmeni ise Beak Soo Chan The Girl Who Sees Smells dizisinden hatırlayacaksınız.

Namgung Min; dizide Dan Tae karakterini canlandırıyor. Daha önce Can You Hear My Heart,I Need Romance 3,  My Secret HotelThe Girl Who Sees SmellsRemember, Doctors dizilerinde izledim. Dan Tea fazlasıyla kibar, dost canlısı  eski bir mahkumdur. Hapisten çıktıktan sonra insan haklarını savunan bir avukat haline gelir.  Namgung Min'i sonunda başrol olarak izledik. Son yıllarda rol aldığı bütün dizilerde ikinci karakter olarak karşımıza çıktı. Özlemle başrol olmasını bekledim diyebilirim. Namgung Min kendini kanıtlamış bir aktör. İstediğinde romantik istediğinde seri katil istediğinde saf birine dönüşebiliyor. Aktörler arasında oyunculuğunu en çok beğendiğim oyuncu.

Girls Day grubundan Minah dizide Gong Shim karakterini canlandırıyor. Minah Master Sun dizisinden bir bölüm kadar oynadı. Onun dışında izlediğim ilk dizisi. Gong Shim; sıcak kanlı, çalışkan, iki çocuklu ailenin küçük kızı. Stresten saçları döküldüğü için peruk takmaktadır. Kadrolu olarak bir işte çalışmak ister fakat görünüşü ve tarzı yüzünden bir türlü istediği yerler de iş bulamaz.Onun yerine bir sürü yarı zamanlı işte çalışır. Bu konular yüzünden sürekli ailesinden baskı yer. Ablasıyla kıyaslanır.


On Joo Wan; dizide Suk Joon Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Surplus Princess, The Time We Were Not In Love, The Village: Achiara's Secret dizilerinde izledim. Zengin bir ailenin tek varisidir. İyi aile çocuğu olarak karşımıza çıkıyor. Gong Shim ve Dan Tae ile ayrı zamanlarda tesadüfi olarak karşılaşıyor bir süre sonra arkadaş oluyor. Kendisi başarılı bir iş adamıdır. Kendini sürekli büyükannesine kanıtlama derdindedir.



Seo Hyo Rim; dizide Gong Mi karakterini canlandırıyor. Daha önce Sungkyunkwan ScandalMe Too, Flower!That Winter, The Wind Blows, Master Sun dizilerinden izledim. Gong Mi; Gong Shim'in sürekli kıyaslandığı avukat ablasıdır. Ailenin başarılı ve güzel diye yatırım yaptığı çocuğudur. O sebeple fazlasıyla kibirli biri haline dönüşmüştür. Seo Hyo Rin sürekli arkadan bir şeyler çeviren rollerin kadını gibi. Görünüşü ve canlandırdığı karakterler ona birebir oturuyor. Bu sebeple yadırgamıyorsunuz izlerken.


Son yapımlarından kötü adam karakteriyle izlediğimiz Namgung Min, şeker mi şeker, tatlı mı tatlı bir karakterle karşımızdaydı. Onun Minah ile olan uyumuna bayıldım. Aralarındaki uyum rollerine yandığı için ortaya iki samimi oyunculuk çıktı. Özellikle birbirleriyle olan atışmaları, şaşkın hallerini izlemek oldukça keyifliydi. On Joo Wan her zamanki sevimliliğini oyunculuğuna güzel yedirmiş. Ortalarda melek bir çocuk gibi dolaştı durdu. Onun Mihah ile olan uyumu güzeldi güzel olmasına ama  Namgung Min ile uyumu kesinlikle daha iyiydi.

Hem konu hem işleniş bakımından klasik Güney Kore dizisi olmasına rağmen sonuna kadar zevkle izledim Dizi resmen ilk bölümler neşe kaynağı gibiydi. Sonlara doğru kendi tekrar eden klişelere yerini bıraktı. Özellikle finali sevmedim. Tamam klasik kdramalar gibiydi de bu kadarı da fazla klasikti. Sevgili senaristin yazacak bir şeyi kalmamış anladığım kadarıyla meşhur son bölüm klişesiyle bitireyim diyerek final yapmış. 
Dan Tae'nin 1 yıl hiçbirşey yapmadan, telefon bile etmeden başkalarına dahi Gong Shim'i sormadan hayatını geçirmesi başlı başına saçmalık, mantıksızlık. Bu mu sevgi yani? Kız dayanamayıp açıkça sorduğunda bile sadece "üzgünüm" diyebildi. Senaryonun saçmalıklarından biriydi. Dizi 16 bölüm olsa olurdu. 20 bölüm yapacak kadar derin bir konuya sahip değildi. Hele ki senarist bütün olayları son bölümde çözecekti madem 16 bölüm kafiydi.

Dan Tae ile Gong Shim'in aşkları ise aşırı tatlıydı. Diziyi izlerken aşırı doz tatlı almış gibi hissettim. Evet, sürekli romantizm yoktu dizide ama gerçeklerin açığa çıkma süreciyle iyi harmanlaşmış bir aşk vardı. Diziyi götüren başrollerin uyumu oldu diyebilirim. Sadece abla Gong Min'in dizideki işlevselliğini biliyorduk. Fakat senarist fazla geride tuttu diyebilirim. Fazla sönüktü.

Dizinin müziklerine gelecek olursam, Dizinin başrol oyuncusu Minah'ın sesinden "My First Kiss",  Choi Sang Yeob "My Face Is Burning" Din Din&Juniel "Look So Pretty" Wheesung "Again" Coffeeboy "Found" Jang Woo Ram "Love Cells" şarkıları benim dikkatimi çekenler.

Albümü dinlemek için; TIKLA

İlk 10 bölümü özellikle başrollerin harika uyumu, diyalogları ve sahneleriyle mükemmel hatta yer yer gülme krizlerine sokan, geri kalan 10 bölümü ise çoğunlukla sıkıcılaşan, klişelerle ve saçma sapan yanlış anlaşılmalarla uzatılan ama yine iki başrol oyuncusunun hatırına izlemeye devam edilen bir dizi oldu benim için.

Dizi için puanım 6,5/10

7 Eki 2015

Yong Pal


SBS kanalının bu sene içerisinde yapmış olduğu en iyi projelerden biri Yong Pal. Bir işin içinde Joo Won var ise o işin kötü olma olasılığı bir hayli düşük. Yayınlandığı esnada reyting sıralamasında iyi bir başlangıç yaparak ipleri eline almayı başardı. Özellikle ülkeler arası reytingleri salladığını söylemeliyim.

İşinde başarılı bir cerrah olan Kim Tae Hyun kardeşinin diyaliz hastası olmasından kaynaklı tedavi masrafları sebebiyetiyle bir hayli paraya ihtiyacı vardır. Daha fazla para kazanmak için ücret karşılığı özel olarak hastaları tedavi etmekte. Bu hastalar paralarını ödediği müddetçe onların  suçlu olup olmadığını umursamaz. Bir gün çalıştığı hastanenin özel katında yatan büyük bir şiketin varisi olan Han Yeo Jin ile karşılaşır. Onun özel doktoru olarak görev alırken, onun acılı geçmişi ile savaşması konusunda yardımcı olur. Dizi, hanet, entrika ve aşk dolu konusuyla merak uyandırıyor.
Joo Won; dizi de Kim Tae Hyun karakterini canlandırıyor. Bridal Mask, 7th Grade Civil Servant, Good Doctor, Cantabile Tomorrow dizileriyle hafızalarımıza yer etti. Güney Kore'nin tartışmasız en iyi aktörlerin biri. Hanshin hastanesinde 3 yıldır çalışan genel cerrah olarak görev yapan Kim Tae Hyun, girdiği ameliyatları başarılı bir şekilde tamamlayarak son derece yetenekli bir cerrahtır. Borçlarını ödeyebilmek için suçlu olsun olmasın zengin hastaların evlerine giderek doktorluk yapmaya başlar. Bu tür insanlarla çalışırken polislerin peşine düşmesiyle binbir çeşit sorunla karşı karşıya kalır. Kim Tae Hyun çocukluğunda yaşadığı acıları çevresine gülücükler saçarak gizlemektedir. Hayatında değer verdiği tek insan kardeşidir. Onun için yapmayacağı hiçbir şey yoktur.
Kim Tae Hee; dizide Han Yeo Jin karakterini canlandırmaktadır. IRIS ve Jang Ok Jung, Living by Love dizilerinden hafızalarda yer ederken aynı zamanda Bi Rain'in sevgilisi olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Dizide büyük bir şirketin varisi olan Han Yeo Jin karakterinin hakkını veriyor. Gençlik zamanlarında ailesinin büyük rakibi olan Daejoon Grubunun büyük oğluyla yaşadığı yasak aşk yüzünden geçirdikleri trafik kazasında çok sevdiği adamı kaybeder. Bu acıya dayanamayıp babasının gözlerinin önünde yüksek bir binanın penceresinden kendini aşağıya atarak başlayan bir hikayesi var. Yaşamasına rağmen bitkisel hayattaymış gibi 3 yıl boyunca uyutulan Han Yeo Jin'in şansı, özel doktoru olarak atanan Kim Tae Hyun'un hayatına girmesiyle değişmeye başlar. 
Jo Hyun Jae dizide Han Doo Joon karakterini canlandırıyor. Efsane dizi 49 Days izleyenler onu yakından tanır. Han Yeo Jin'in anne farklı babası bir olan abisi. Daha çocuk yaştayken kardeşine düşkün olmasına rağmen babası tarafından hor görülen, sevgisiz olarak büyüyen bir adam. Han Yeo Jin, annesinin tarafından zengin olduğu için şirketin varisi sadece kız kardeş olarak gösterildiği için hep bir intikam, kıskançlık güdüleriyle hareket eden bir adam görüyoruz. İzlediğim en acımasız kötü karakterlerden biri diyebilirim. 
Chae Jung Ahn; dizide Lee Chae Young karakterini canlandırıyor. Coffee Prince ve The Prime Minister and I dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Chae Young karakteri ise Han Doo Joon'un eşini canlandırıyor. Kocasına karşı tek bir sevgi zerresi bile beslemeyen bu kadın dizi boyunca ne yapacak kimin tarafında olacak gibi sorulara neden oluyor. Keza ne yapacağı şahsen merak konusuydu. Saf eş rolünün arkasına sığınıp herkesin kuyusunu kazmakta üstüne yok. Oyunculuğunu ve girdiği karakterin hakkını verdiğini düşünüyorum.

Joo Won'un oyunculuğunu tartışmasız çok severim. Her rolün hakkını sonuna kadar veren aktörlerin başında geliyor. İçinde yer aldığı her yapımı yukarıya taşımayı başaran oyuncu Yong Pal dizisi ile bir kez daha kendini gösterdi. Her şeyi bir kenara bıraktım dram sahnelerini yaşayarak oynadığını söyleyebilirim. Kim Tae Hee'nin oyunculuğuna ise ba-yıl-dım. İlk bölümler saf, temiz bir kızın duygularını son bölümlerde ise gözünü intikam bürümüş bakışlarıyla duygu yoğunluğunu izleyiciye yansıttığını düşünüyorum.

Ana karakterler kadar yardımcı karakterlerin diziyi bir üst seviyeye taşıdıkları da yadsınamaz bir gerçek.
Baş hemşire rollerinde gördüğümüz Oh Na Ra ve bir çok dizide karşımıza çıkan yılların oyuncusu Kim Mi Kyung. Bu kadının oynadığı her dizi farklı ve güzel oluyor.

Han Yeo Jin'in doktoru rolünde izlediğimiz Jung Woong In tecrübesini unutmamak lazım. I Can Hear Voice, Emperess Ki, Pinnochio, Endless Love gibi dizilerden hatırlayabilirsiniz. Kötü ve iyi arasında gidip gelen bir doktorun hikayesine tanık olacaksınız.

Yasal Uyarı: Bundan sonrası ki iki paragraf spolier içerebilir.
16 bölüm olması gereken dizi 18 bölüm olarak tamamlandı. Olay örgüsünü çözülmesi açısından yerinde ve doğru bir karar diyebiliriz. Senarist Jang Hyeok Rin'in ikinci çalışması olmasına rağmen konu olarak iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. Bir çok kişi Kim Tae Hyun'un dizi boyunca Yong Pal kalmasını istediğine dair yorumlar okudum. Fakat, Kim Tae Hyun, Yong Pal olarak mutlu değildi. Bu işi kardeşinin tedavi masrafları uğruna ne kadar heyecanlı bir iş dahi olsa mecbur kaldığı için yapıyordu sevdiği için değil. Yani Yong Pal, damda. İlk başlarda ki Yong Pal sadece kardeşini kurtarmak isteyen bir doktor iken sonrasında idealist bir doktor gibi küçük bir klinik açıp, fakir olanlardan para almayan, yurtta çocukları tedavi eden, düşmanlarını affedebilen yani insanlığı ve vicdanıyla işini yapan bir doktor oldu sadece. Beyaz ile siyah arasında beyaz olmayı tercih etti.

Dizinin ilk bölümleri Yong Pal ağırlıklı devam ederken sonrasında Han Yeo Jin'in intikam ve güç savaşına döndü. Özellikle dizinin başlarında Kim Tae Hee "rolü gereği" sadece yattı gibi yorumlara denk geldiğimde açıkçası üzüldüm. Dizin temasında intikam var bunun olabilmesi içinde bir şeylerin gerçekleşmesi gerekiyordu. Senaristin bu açıdan kurgusunu beğendim. Özellikle Han Yeo Jin uyuduğu sahnelerde iç sesinin yansıtmaları yerinde olmuş. Dizinin ikinci yarısından sonra  ibre  Han Yeo Jin ve Han Doo Joon arasında ki güç savaşına döndüğünden olacak aşk biraz geri planda kaldı. İntikam soğuk yenen bir yemek misali herkesten tek tek hesabını sorduğu entrika dolu bölümlerle finale doğru ilerledi.

Dizinin genel gidişatını göz önünde bulunduracak olursak final biraz sönük kaldı. Bu söylediğim yanlış anlaşılmasın kötü değildi. Aksine bütün sorular cevaplarını buldu. Fakat farklı bitiriş yapabilirlerdi. Joo Won'un oynadığı Bridal Mask dizisindeki aksiyon ile Good Doctor'daki duygusallığı ve finali karışımı gibi geldi bana. İzleyenler ne düşünür bilmiyorum ama fikirlerini merak ediyorum. Aldığı %20 reytingle bu yılın en iyi dizisi olarak şimdiden konuşuluyor. İzlemeyenlerin Joo Won ve Kim Tae Hee'nin iyi oyunculuklarını kaçıracağı, izleyenlerin de arşivlerinde "güzel diziydi" diyeceği bu diziyi tavsiye ediyorum.

Dizinin müziklerine gelecek olursam; benim için efsane olan ostlardan birine imza atan BEAST grubunun üyesi ve söz yazarı Yong Jun Hyung ve 4minute grubunun kadife sesi Gayoon'un düeti "Nightmare" şarkısı oldu. Ballad şarkıların kralı K.Will seslendirdiği "Come to me", The One "To My Love" Park Hye Soo "Only Remember me" Jung In "Actually I'm" şarkıları benim dikkatimi çekenler oldu. Ama dizi yayınlanırken Westlife grubunun en sevdiğim şarkısı "Angel" kullanmaları aşırı mutlu etti.

Albümü dinlemek isteyenler; TIKLA

22 Ara 2014

7th Grade Civil Servant / Kore Dizisi


7st Grade Civil Servant; komedi-aksiyon türünün örneklerinden biri. NIS adlı gizli servisinin olmazsa olmaz ajanları. Eğitim aldıkları dönemde birbirleriyle didişmeleri yüzünden almadıkları ceza kalmıyor. Özellikle eğitim zamanları gülme krizine girdim. Dizide dramda yer alıyor. Fakat ben bu bölümü seneryoda gereksiz buldum. Bu iki ajanın komik ama güzel aşkına tanık olacaksınız.
Erkek başrol oyuncusu Moon Joo Won; Han Gil  Roo karakterine hayat veriyor. Good Doctor ve Cantabile Tomorrow dizisinde ki rollerinden tam anlamıyla farklı bir Joo Won karşımızda. Zengin bir ailenin tek çocuğudur. Durum böyle olunca annesi tarafında el bebek büyütülmesine rağmen asi kişiliğinden ödün vermemiştir. Onun tek hayali küçük yaşta izleyip hayran olduğu James Bond gibi ajan olmaktır. Annesinin ısrarları üzerine görücü usulu randevularına çıkar. İstemediği için kızları kaçırmak için elinden geleni yapar. Fakat bir kişi hariç onun kişiliğinde, parasında, tipinde gözü olmayan biri...
Choi Gang Hee; Kim Seo Wan karakterini canlandırıyor. İlk kez Protect The Boss dizisinde izlemiştim. Uzun zaman önce izlediğim için sanırım hala hakkında bir şey yazmadım. Her neyse orada ki rol arkadaşı Ji Sung ile aralarında bir uyum vardır. Fakat; Joo Won ile aynı uyumu içinde olmadığını bunun sebebinin aralarında ki yaş farkı diye düşünüyorum. Biraz soğuk bir oyunculuk sergilediğini bir tek düşünmüyorum sanırım. Kim Seo Wan; hayatı boyunca yarı zamanlı işlerde çalıştığı için her koreli gibi devlet sınavlarına giriyor. Görücü usulü randevuya para için katılıyor. Fakat bu randevu onun hayatında büyük değişikliklere sebep olacak..
2PM grubunun maknesi Chansung; Kong Do Ha karakterine hayat verdi. 2PM'i senelerdir takip ettiğim için Chansung'u ayrı severim. Onu böyle ciddi bir rolde izlemek keyif verdi.İkinci başrol erkek oyuncumuz  Do Ha; Seo Wan'ı ilk görüşte sevdi. Hatta o kadar çok sevdi ki onu deli gibi seven Sumi'nin ona olan aşkın görmezden geldi. Çok sinir bozucuydu.Bunun dışında idollerin oyunculukları genelde beğenilmez. Fakat Chansung oyunculuğun ender yakıştığı kişilerden biri olduğunu kanımca gösterdi.


Kim Min Seo; Sun Mi karakterini canlandırıyor.Good Doctor dizisinde izlemiştim. Bu dizide aşırı sevimliydi. Do Ha'nın kız versiyonu. Onun Seo Wan'a olan aşkına  rağmen bıkmadı, usanmadı onu sevmekten. Karşılarına çıkan olumsuzluklara rağmen vazgeçmedi. Sevgiliymiş gibi yaptığı tripler tatlı niyetineydi.. belki bu sebeplerden ötürü daha çok sevdim SunMi karakterini. Fakat bir ayrıntıyı söylemezsem yapamayacağım. Ajan eğitimi aldıklarında her seferinde Seo Wan'a sürekli sataşması ve ardından ondan küçük olduğunu söylediği o an çok güzeldi. İzlerken güzeleksiniz garanti veriyorum.
Buraya kadar her şey romantik-komedi tadında olan bölümüydü. Özellikle ilk bölümlerde Joo Won'un güldüren taraflarını görmek iyi geldi. Oyunculuk konusunda girdiği her rolün hakkın veren oyuncuları her zaman sevmişimdir. Bana o duyguyu yaşatıyorsa yeterlidir. Joo Won'da hem güldüren hem ağlatan oyunculardan. Bu dizide daha çok güldüren tarafını görüyoruz. Bu halini sevsem de diğer yönlerini izlemek daha çok keyif veriyor. Dizinin romantik-komedi tarafına aksiyon eklemiş senaristler. Bu aksiyon daha çok bir intikamı konu alıyor. Küçük yaşta ailesini kaybeden üç çocuğun NIS ajanlarından yardım istemesi üzerine onlara sırtlarını dönen bütün ajanlardan intikam almalarına kurulu senaryo. Uzun yıllar Güney Kore'den uzak kalana üç kardeşin ülkelerine geri dönmesiyle başlıyor. Daha mücadelenin başında abilerini kaybediyorlar..
JJ karakterini; Im Yoon Ho.. Mi Rae karakterini; Kim Soo Hyun canlandırıyor. Bu iki oyuncuyu ilk kez izliyorum. Onları finale doğru her şey açığa çıktığı kesmiş oldukları rolleriyle daha çok sevdim. 

Dizide özellikle bahsetmek istediğim bir oyuncu daha var. Kim Won Seok karakteriyle; Ahn Nae Sang canlandırıyor. Bir insan girdiği her rolün hakkını veren üstadlardan. Sungkyunkwan Scandal, Golden Rainbow,Protect The Boss, The Moon Embracing The Sun, May Queen, Medical Top Team, Monstar gibi dizilerde sevdiğim bütün rollerin sahibiydi kendisi. 7st Grade Civil Servant dizisnde NIS ajanalarını eğiten kıdemli ajan. Bu intikam için yemin eden çocukların azılı düşmanı haline gelmiştir. Onun için neler olacak kim bilir..

Dizinin konusu ve oyuncu seçimleri genel olarak iyiydi Yazımın başında belirttiğim gibi başrollerin birbiriyle olan uyumu olmamış. Yaş farkından mı yoksa başka bir şey mi bilemiyorum ama izlerken  Choi Gang Hee ve Joo Won arasında olması gerek aşk bana yansımadı. Bunun dışında gelişen olaylar, geçişler, dövüş sahneleri , Joo Won'un sevimli halleri ve Chansung'un ciddi tavırları dizinin izlemesi için bir sebep oluşturuyor. Fakat izlerken çok fazla bir şey beklemeden izlerseniz eminim zevk alacaksınız.
Dizinin ostları harikaydı. Her zamn olduğu gibi Joo Won dizisi için şarkı söyledi. "Don't Know How To Love" Dizide Chansung oynarda 2PM üyeleri şarkı söylemez mi Taecyeon ve kadife sesiyle Junho "Way To You" seslendirdi. Dizinin en sevdiğim şarkısı. Led Apple "I'll Be There For You" gibi şarkıları benim dikkatimi çekenler. Tabi bu biraz zevk işi. Umarım sizde benim gibi bu şarkıları seversiniz.

9 Ara 2014

Cantabile Tomorrow / Kore Dizisi

Şükür kavuşturana! Son zamanlarda yoğunluğum nedeniyle blog sayfama uğrayamadım. Neyse ki; kısa sürelik ayrılığa izlediğim en güzel müzikal dizilerinden biriyle son veriyorum. Kendi alanında tartışmasız en iyilerinden biri Cantabile Tomorrow dizisi. Dizinin son haftasını bekledim izlemek için iki günde finalini yaptım Anlayacağınız müziğe doydum.
Dizi 16 bölümden oluşuyor. Bir müzik kolejinde okuyan başarılı piyanist Cha Yoo Jın ve tuhaf olmasının yanı sıra enerjik bir müzik öğrencisi Seol Nae Il arasında geçe aşk hikayesini konu alıyor. Birbirlerine tamamiylezıt olan bu iki insan müziğe duydukları aşk ile yakınlaşmaya başlayacaklar. 
Joo Won; 1987'li yakışıklı oyuncu Cha Yoo Jin karakterine hayat veriyor. Good Doctor dizisini izleyenler bilir oyunculuğu konusunda bir çok ödülün sahibi oldu. Gelelim Cantabile Tomorrow dizisinde ki performansına. Çocukluğundan beri müzikle iç içe yaşamış hayatının odak noktası yapan bu çocuk; soğuk kişiliğe sahip, duygularını belli etmeyen ve bu sebepten hiç kimseye güvenmeyen biri haline gelmiştir. Bunun temelinde babası ve küçük yaşta yaşamış olduğu tramva yatmaktadır. Bir sabah kendisini bir çöp evde uyanmış olarak bulur. Bu ev kapı komşusu, aynı okulda piyano öğrencisi olan Seol Nae Il'den başkası değildir. Onun için hayat hiç olmadığı kadar eğlenceli ve sevgi dolu geçmeye başlayacaktır. Piyano bölümünden ayrılıp orkestra şefliğine geçmek isteyen Yoo Jin için her şey daha yeni şekillenmeye başlayacaktır. Onun için bu bölüme geçmek sancılı ve güzel olacaktır. Gerçek dostlukları, gerçek aşkı bulacaktır.

Shim Eun Kyung; 1994'lü oyuncu Seol Nae Il karakterine hayat veriyor. Çocukluğu piyano derslerinde hocasının baskısı yüzünden yaşadığı tramva sonucu dersleri eğlenceli hale getirecek şekilde davranmaya başlamış. Mesela; piyano çaldığı vakit notalardan çok duygularını ön plana çıkaran bir öğrenci. Bir müziği sadece dinleyerek piyano ile hayat verebiliyor. Onunda hayatı Cha Yoo Jin ile karşılaşınca değişecek. yakışıklı piyaniste ilk gördüğü anda aşık olan Nae Il, tavırları, peşinden koşması, her saniye yanında bitmesi falan ilk başta izleyicilere abartı gelse de beni rahatsız etmedi. Ben izlerken eğlendi benim için önemli olan da bu.


Seol Nae Il karakteriyle Shim Eum Kyung çok fazla eleştiri almış. Oynadığı karakter konusunda abartıyla kaçıldığı düşünmüş bir çok kişi. Fakat ben böyle düşünmeyen kişilerden biriyim. Zira; birbirine zıt iki karakterin müzik sayesinde kendilerini bulmaları dışında yaşadıkları sevginin farklı boyutlarda ele alındığını düşünüyorum. İki karakter arasında ki aşk güncel dizilerde gördüğümüz aşklardan çok farklı. Birbirlerine hayran olan bir çift. Ona her şeyiyle aşık olan bu kız da, Kimseye yan gözle bakmayan, Yoo Jin'in evine izin istemeden girip yemek yiyen ona aşık olduğu kadar müziğine de aşık bir kız gördüm ben. Yoo Jin'in Kıza bakışları ve güldüğünde ortaya çıkan gamzeleri insanın içini eritecek seviyede. Victor Hugo'nun  bir sözü var " Sevmek için güzele mi bakmalı? Çirkin bir tende güzel bir ruh kalbi bağlayamaz mı? " Yoo Jin'in hali tam da bu alıntıyla açıklanabilir. Kıza sırılsıklam, çocuklar gibi aşık oldu. Bir dediğini iki etmedi resmen.  Onun sayesinde bir çıkar olmaksızın başkalarına değer vermeyi, saygı duymayı, fedakarlık yapmayı öğrendi. En güzeli de herkesin önünde değil yan yana yürüyerek dostlarının yanında olmayı başardı. "Benim orkestram değil bu orkestrada beraberiz sözüyle" bunu kanıtladı.


Beni mutlu eden olay ikinci karakterlerin yerini bilmesiydi. Yani iyi olan kişiliklerine zarar gelmemesi oldu. Gerçi Yoo Jin'in eski sevgilisinin tavırları ara ara ortaya çıksa da o da bu iki insanın arasında giremeyeceğini anladı. O an annesine "Hani İtalya'ya yerleştiğimizde hiç bir dil bilmezken, çocukların oynadığı oyunlara bile katılmak için çabaladığım o an vardı ya işte yine zaman içindeyim" tarzında bir şeyler söylemişti. İki karakter için yapılacak en iyi benzetmeydi.

Nae Il'e aşık ikinci karakteri Lee Yoo Ho'yu Park Bo Gum canlandırdı. Joo Won ile ikinci yapımı.Ünlü çellist olan Lee Yoo Ho; Sol elinden dolayı çello çalmayı bırakmak zorunda kalacağından ısrarla ameliyat olmayı red eder. O da diğer başarılı öğrenciler gibi her insan rakibimdir mantığıyla büyümüştür. Neyse ki; o da bunu aşıyor. Yoo Jin ve Nae Il arasındaki bağı koparamayacağını anlayacaktır. Onun için ne kadar sancılı olursa olsun senarist onu kötü bir karaktere dönüştürmediği için sevindim. S orkestrasına şeflik yaptığı klasik müzikte şefliğiyle devleştiğini düşünüyorum.

Dizinin en sevdiğim karakteri Yoo Il Rak. Bu karakteri Go Gyung Pyo canlandırıyor. Daha önce Flower Boy Next Door dizisinde Park Shin Hye'nin kapı komşusu çicek çocuklardan birini canlandırmıştı. O dizide sevmiş olmama rağmen burada kendini daha fazla gösterdiğine inanıyorum. Kemal bölümü öğrencisidir. Yeni gelen maestro tarafından kurulan S Orkestrasının başkanıdır. Onun için dostluk çok önemli. Nea Il ve Yoo Jin ile kurduğu güzel dostluğa bir de Choi Min Hee (Min Do Hee) ve Ma Soo Min (Jang Se Hyun) eklenince tadında yenmedi. Orkestra başkanı olarak girdiği havalar Yoo Jin'de bile yoktu siz düşünün. O değilde Yoo Il Rak ile babasının arasında ki diyalog harikanın ötesindeydi. Güney Kore dizilerinden alıştığımız sert baba imajının dışına çıkılmış. Aksine küçük yaşta annesiz kalan çocuğuna hem anne hem baba olan Yoo Wang Sang'ın oğlunun bi dediğini iki etmemesi çok güzel düşünülmüş. Hele ilk aşkını bulan oğlunun sevgilisine kaynana edasıyla kıskanmasını gülerek izledim. İnce ve güzel ayrıntılardı.

 Hem orkestrasını hem kendini orkestra şefi olarak kanıtlayan Yoo Jin ve S Orkestrası


S orkestrası Fransz Stresemann tarafından kurulmuş artıklardan (okul yöneticilerinin oluşturduğu isim) oluşan grubun bir de büyük bir rakibi vardır, A orkestrası. Okulun köklü ailelerinin çocukları ve yeğenlerinden oluşan bu grubun öğrencileri bebek yaştab bu yana müzik eğitimi alan çocuklardır. İşte bu yüzden rakipler sağlam. Tabi orkestrada ön plana çıkan üç öğrenci vardı. Bu üç kişiden ikisinin ilk yapımı bunlardan biri Jung Si Won karakterini Bae Min Jung canlandırıyor. Bir diğeri ise; Goo Sun Jae karakteriyle 1995'li Lee Joo Hyung canlandırıyor. Ve bir çok dizide yüzünü gördüğümüz Lee Jae Yong karakterine 1991'li Joo Yoon Woo hayat veriyor. Daha önce Flower Boy Ramen Shop, Kpop The Ultimate Audition, Hotel King, The Heirs gibi dizilerde görebilirsiniz.

Franz Stersmann; ünlü orkestra şefi. Bu karakteri; Beak Yoon Sik canlandırıyor. Onun adına söylenecek çok şey var fakat yorumsuz bırakmayı tercih ediyorum. Sebebi onu izlerken çözmelisiniz..

Ben müzikleri seçilen her parçanın bölümünde ki ana duygu ile pekiştirilmesini çok sevdim sadece son vurucu parça Nae Il'in piyano da çaldığı beni pek heyecanlandırmadı. Oysa ki ilk bölümde seçilen parçalar muzzam keyif verdi. Klasik müzikten hoşnut olmayan insanları bile içine çekebilecek güçlükte olduğunu düşünüyorum. 
Joo Won'un sergilemiş olduğu oyunculuğa lafım yok. Orkestra şefliği yaptığı sahnelerde karşımda gerçek bir şef varmış hissi uyandırdı. Her oyuncunun tek tek harika işler çıkardığını düşünüyorum. Shin Eum Kyung'un rolünü yadırgamayın, izleyin. Senaristin vermek istediği mesaj farklıydı. Bunu'da 15. bölümde Yoo Jin çok güzel dile getirdi. 
"Gerçekten güzel mi yoksa güzel mi görünüyor gözüme"
Dizinin güzel olan yanlarından biri de klasikleşmiş "durun siz birlikte olamazsınız" sözünü kullanan anne-babaların olmayışıydı. Aksine Yoo Jin'in annesinin farklı bir tavrı vardı. Güzel ve hoştu.
Dizinin bir mangadan çekildiğini daha önce Japon dizi ve filmleri yer almakta. Bana kalırsa hepsi güzel. Orjinale sadık yapımları hep sevmişimdir.
İtiraf ediyorum ilk defa bir dizide ostlar ilgimi çekmedi. Klasik müziğe o kadar doydum ki dizi müziklerine ihtiyaç duymadım. Hatta bu dizinin ostu var mı diye düşünüp açıp baktığımı da itiraflarımın arasına ekleyiniz. Joo Won'un seslendirdiği "Innocente" ve Melody Day "Listen To My Heart" şarkılarını dinleminizi tavsiye ediyorum.