10 Oca 2024

Tale of the Nine Tailed 2020 / Kore Dizisi


Dizi, dokuz kuyruklu bir tilki (kore mitolojisinde geçen efsanevi bir yaratık) ile bir insanın etrafında dönmektedir. Bir programın yapım yönetmeni olan Nam Ji-A (Jo Bo-Ah), şehirlerinde yaşayan dokuz kuyruklu bir tilkinin (Lee Dong-Wook) varlığını öğrenir ve programına çıkartmak için onun peşine düşer.

Dizinin Karakterleri:

Lee Dong Wook dizide dokuz kuyruklu bir tilki (gumiho) olan Lee Yeon karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Hotel King, Blade Man, Bubble Gum, Goblin, Life, Strangers From Hell dizilerinde izledim. Bir zamanlar, Kore’deki Baekdudaegan sıradağlarında yaşamaktaydı ve orayı yönetmekle görevliydi. Şimdi, bu dünya ile ruhlar dünyası arasında bir çeşit kamu görevlisi olarak çalışmaktadır. İşi, yaşayanların dünyasını rahatsız edenlerin geride bıraktığı kargaşayı temizlemektir. Yüksek bir zekâya ve olağanüstü atletik bir yapıya sahiptir. Ancak kendini beğenmiş birisidir ve görevlerini yerine getirirken aşırı güç kullanma eğilimindedir. Sonunda Lee Dong Wook'un yeniden fantastik bir rol oynadığını görmek çoğu dizi izleyiciyi ekranlara bağladı. Goblin dizisinden sonra izlemek keyif verdi.

Jo Bo Ah dizide 'Şehrin Efsanelerini Bul' adlı bir programın yapım yönetmeni olan Nam Ji-A karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Surplus Princess, All About My Mom, Monster, Sweet Stranger and Me, Temperature of Love, Goodbye to Goodbye, My Strange Hero, Destined with You dizilerinde izledim. Dışarıdan bakınca sıradan bir yönetmen gibi görünse de, meslektaşları ona 'cesur kadın' lakabını takmıştır. Programına içerik oluşturmak için dini bir kültün içine cesurca dalacak ve perili bir eve heyecanla girecek kadar korkusuz birisidir. Son derece rekabetçidir. Bilardo, arcade ve atış vb. oyunlarında oldukça iyidir. Bir gün, şehrinde dokuz kuyruklu bir tilki (Lee Dong-Wook) olduğunu duyar ve onun peşine düşer.


Kim Beom dizide Lee Yeon’un Lee Dong-Wook üvey erkek kardeşi olan Lee Rang karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Boys Over Flowers, That Winter, The Wind Blows, Hidden Identity dizilerinde izledim. Uzun zaman sonra ekranlara bu diziylTe döndü. tehlikeli dokuz kuyruklu tilki (gumiho) olarak bilinmektedir. Zaman zaman, insanlara isteklerini yerine getirmek için vaatlerde bulunup onları baştan çıkartır ve sonunda onlara büyük bir bedel ödettirir.

Tale of the Nine Tailed ortalama bir fantastik dizi olma kriterlerini sunmakla beraber iyi bir oyuncu kadrosu kadrosuna sahip. Senaryo, ilk bölümden itibaren Lee Yeon'un yeniden insan olmayı umutsuzca arzulayan ve geçmişinin duygusal yaralarının üstesinden gelmesini konu alan ilgi çekici olay örgüsünden oluşmakta. Fakat senaryonun eksikliklerine gelecek olursak;

Dikkat, spolier içerir.

Lee Yeon ve Ji Ah arasındaki romantizm eksik geldi. En azından birbirlerini neden bu kadar sevdiklerinin temeli eksikti. Birbirilerine aşık olmaları çok hızlı gelişti o kısımlar genişletilebilri diye düşünüyorum. Elbette Ji Ah, Yeon tarafından kurtarılmıştı ve bunun için minnettar olabilirdi, ama anne ve babasını doğaüstü yaratıklar yüzünden kaybettiğinde neden bir tilkiyi/insan olmayanı sevmeye bu kadar açıktı? Onlara karşı nefret beslemez miydi? Başlangıçtaki "güçlü kız" tanımlamasından çıkıp birdenbire anne ve babasını kurtarmaktan başka tek kaygısı aşka dönüştü. 

Lee Dong Wook, bir Azrail gibi ciddi ve düzgün bir siyah şapka takmak yerine, kurnaz kişiliğinin bir parçası olarak yeni boyalı kumral kızıl saçları ve parlak renkli takım elbiseleri giyerek yeni karakteri Lee Yeon'a adım atıyor. Dong Wook'un performansında inkar edilemez bir şekilde Dong Wook olduğu gerçeğini inkar etmek mümkün değil. Lee Yeon rolündeki alaycılık, komik zeka ve öfke odaklı ambiyansın karışımıyla, bu gizemli karakteri onun yerine başka birinin oynadığını hayal etmek zor. Dong Wook'a benzer bir şekilde Jo Bo-ah, kadın başrol Nam Jiah rolünde, yürekli zekası ve dizide akılcı ve zeki bir kadın başrolü canlandırabilme yeteneğiyle şaşırtıcı derecede mükemmeldi. Sevdiğim kadın oyunculardan biri

Lee Rang'ın erkek kardeşiyle ilişkisi bu dizideki en iyi kısımdı, yavaş yavaş düzelen gergin ilişkileri ve elden geçirilen karakter gelişimi gerçekten iyi yapılmıştı. Açıkçası romantizm olayını bırakıp bu ilişkiye odaklanabilirlerdi ve drama çok daha iyi olurdu. Lee Yeon ve Lee Rang'ın etkileşimlerini görmek bir lütuftu. Yoo-Ri ve Shin-Joo çok sevimli ve yavaş yavaş yanan bir çiftti, her bölüm beni etkiledi ve onları ne kadar çok birlikte görürseniz o kadar iyi görünüyorlardı. Bu dizinin güçlü noktası ve izlemeyi gerçekten daha ilginç kılan şey, tüm bu iyi işlenmiş alt senaryolar ve karakterler olsaydı, onlar olmasaydı diziyi izlemeyi uzun zaman önce bırakırdım.

Dizinin müzikleri için albümü dinlemek için; TIKLA

Özetlemek gerekirse, bu dizinin inişleri çıkışları vardı. İyi bir potansiyele sahipti bunun neden ise Kim Bum ve Lee Dong Wook. Çünkü bazı sahneler Rang ve Yeon arasındaki bazı sahneler oldukça duygusaldı. Oyuncular ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyor ve siz bundan biraz keyif alabilseniz de, Dokuz Kuyruklu Hikayesi başarılı olamıyor ve diğer birçok genel fantastik drama gibi belirsizliğe sürükleniyor.

17 Eki 2016

Hidden Identity / Kore Dizisi


Bir işin içinde TVN kanalı varsa orada kalite mutlaka vardır. 2015 yılı yapımlarından biri olan Hidden Identity dizisine başlama sebeplerinden biri kanalı diğer bir sebebi Kim Bum gibi oyuncunun farklı bir rolde izlemek içindi. Polisiye türüne kesinlikle yakıştığını düşünüyorum. 

Cha Kun Woo polis akedemisini en üst sırada ve sadece iki yılda bitirmiş, son derece yetenekli bir dedektiftir. Mezuniyetinin ardından iki yıl deniz kuvvetlerinde (özel deniz tugayı olan SEAL birliğinde) askerliğini yapıp tamamlar ve sonrasında son derece saygın bir tim olan Şiddet Suçlarını Araştırma Ekibine (5. ekip) dahil olur.5. ekip herhangi bir polisin girebileceği bir birlik değildir. Sadece özel dedektifleri barındırır ve gizli olarak çalışırlar. Ekip en ürkütücü ve tehlikeli suçluları yakalamakla görevlidir.

Sizce de bakışları bile büyümemiş mi?
  • Cha Gun Woo karakterini Kim Bum  canlandırıyor. Boys Over Flowers, Stay With Me, The Winter The Wind Blows dizilerinden hatırlayacaksınız. Oyuncunun önceki dizilerini düşünecek olursam kendisini büyüdüğünü görebilirsiniz. Cha Gun Woo karakteriyle Gülümsemeyen yüzü, çatık kaşları, ağzından cımbızla alınan sözler; karakteri şu ana kadar izlediklerimizden fazlasıyla farklıydı. Cha Gun Woo önce sevdiğini daha sonra partnerini kaybeden bir polis memuru.Ortağını vuran adamı öldürünce meslekten uzaklaştırılır. Her şeyden elini ayağını çekmişken kendilerine 5.Ekip adını veren bir gurubun içinde bulur kendini. 
  • Jang Moo Won karakterini Park Sung Woong canlandırıyor. Bridak Mask ve Remember dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Yeri geldiğinde kötü yeri geldiğinde pamuk gibi bir karaktere bürünüyor. Karakter oyuncusu dediğimiz türden Jang Moo Won 5. Ekip denilen bölümünün lideridir. 
  • 5. Ekip üyelerini Min Joo karakteriyle Yoon Si Yi, Tae Pyoung karakteriyle Lee Wong Jung, Tae In karakteriyle Kim Tae Hoon ve Deok Hoo karakteriyle Kim Hyun Sung canlandırıyor.
  • Dizinin tek kadın oyuncusu Yoon Si Yi polisiye türünden yer alan en iyi kadın oyuncu olarak kayıtlara geçti 
  • Hidden Identity; daha önce TVN kanalında yayınlanan Misaeng dizisinin rekorunu egale etmiştir. Yayınalnadığı dönemde kanalın en çok izlenen yapımı olarak kayıtlara geçmiştir. 
  • Benim diziyi izlememde ki en büyük etkenlerden biri, İzlenme oranın Misaeng dizisini bile geçmiş olmasıydı. İkinci etken türünün polisiye olmasıydı. 
  • Peki Misaeng dizisinden iyi miydi? şeklinde bir soru duyar gibi oldum. Misaeng ve Hidden Identity dizisi arasında dağlar kadar fark var. En başta iki dizi farklı türlere sahip. He bunların arasında seçim yap derseniz kesinlikle Misaeng derim. İş hayatının teoriden ziyade pratikteki gerçeklerini yalın bir dille, gerçekçi konuları ele alarak efsane bir senaryo ortaya koyuldu. Bu sebeple dizinin verdiği mesajlar okullarda ders konusu olacak nitelikteydi. 
  • Polisiye türlerini ele alacak olursak kurgu ve oyunculuklar harikaydı.
  • Diziyi izleyecek olanlar şimdiden uyarıyorum. Dizi polisiye temalı olduğundan dizide aşk yok. Olmaması diziyi daha da izlenir kılmış.
  • Dizinin çok fazla müziği yoktu. Woosung Geon "Light of Darkness", I.D "Sei" Mad Soul Child "It's Over" şarkıları benim dikkatimi çeken şarkılarıydı.
Dizi için puanım; 9/10

13 May 2014

That Winter The Wind Blows / Kore Dizisi


Dram dizilerini neden bu kadar çok seviyorum bilmiyorum. İzlerken ciddi anlamda keyif alıyorum. Yayınladığı tarihte diziyle bir çok kez karşılamama rağmen izlemek bu zamana nasip oldu. Konu itibariyle basit olduğunu düşünebileceğin bir dizi olabilir. En azından ilk başlardan bana öyle gelmişti. Fakat gerek olayların zincirleme biçimde sıralanışı, merak bırakışı ve çekimlerin yapıldığı ortamın da sizi buram buram diziye çekeceğini göz önünde tutarsak izlerken pişman olmayacağınız bir yapım.
 Oh Soo, Cheongdam'da en yakın arkadaşı hatta kardeşi diyebileceğim Park Jin Sung ile beraber  kumarbaz olarak hayatını sürdüren, sevdiği kadını kaybettikten sonra onun kız kardeşi Moon Hee Sun'a abi gibi olan bir adamdır. Ailesi onu daha bebek yaşlarda onu terk etmiş yetimhanede büyümüş ismi dahi yetimhane müdürü koymuştur.Bir de onunla aynı isime sahip ev arkadaşı kadersiz Oh Soo vardır ki o kadar sevimli bir şeydi ki Aslında zengin bir ailenin çocuğu olduğunu sürekli dile getiriyordu fakat kimse kaale almıyordu. .
Oh Young; büyük bir şirketin varisidir yalnız o da Oh Soo gibi hatta ondan daha fazla zorluklara katlanmıştır. Zengin bir kızın ne zorluğu olur diye düşünebilirsiniz.Küçük yaşta beyninde ki tümör yüzünden görme yetisini kaybetmiştir. Annesinden ve abisinden küçük yaşta ayrılmak zorunda kalmıştır. Çevresinde olan bir tane insana bile güvenmez. Babası bir süre önce vefat edince şirketin sekreterine Oh Young için abisini bulmasını vasiyet eder.
Oh Soo'nun birde baş belası, bir mafya babasının sevgilisi Jin So Ra kafayı bizim çocuğa takmıştır. Başına bütün belaları bu kadın açar. Dizi boyunca kendisinden lanet ettim.Başına açtığı iş yüzünden Oh Young gerçek abisinin o gün öldü ve yerine bizim Oh Soo geçmiştir..
Bir oyunun aşka dönüştüğü mükemmel bir yapım..Oh Young'u tanımaya başladıktan sonra onunda aslında kendisi gibi yalnız, yorgun ve terk edilmiş olduğuydu. İşte aşk bundan sonra başlar, hayattan aldıkları yaraları nasıl saracaklarının bütün cevabı dizide.
Bir iki not düşmeden geçemeyeceğim. Bu senenin en güzel ağlayan ve güzel giyinen aktörlerinden biri Oh Soo karakterini canlandıran Zo In Sung. Nasıl güzel rol kesmektir. Kör birine karşı sırf ağladığını hissetmesin diye kendini sıkması boncuk boncuk gözyaşlarını dönmesi, müthiş! Hele o giyim tarzına bayıldım. Özellikle giymiş olduğu pantolonları ve paltoları moda dergilerinden fırlamış gibi üzerinde güzel taşıdı. Oh Youg karakterini canlandıran Song Hye Kyo kendinisi Full House dizisini izleyenler iyi hatırlar. Drama dizilerinde sağır, sakat, hafızasını kaybetmiş hatta kör rolünü canlandıran bir çok oyuncu izlemişliğim var. Fakat hiç biri Hye Kyo'nun canlandırdığının heralde üzerine çıkamaz diye düşünüyorum. En azından şimdilik yok ileride ne olur bilinmez tabi Neredeyse onu gerçekten görme yetisi olmayan biri olarak görmeye başlayacaktım.Kısaca ikisinin oyunculuğu aldı başını gitti.
Park Jin Sung karakteriyle dizide Kim Bum'u izleyeceksiniz. Boys Over Flowers'un F4'ü ile zirveye çıktıktab sonra The Woman Who Married Three Time gibi gereksiz bir dizide izlemiş olsam da ona olan sevgi bağım hala sürmekte. O bebeksi suratını, gülüşünü, mimiklerini bolca izlediğimiz dizide bir de sinirli hallerini göreceksiniz ki o halini bile yadırgamadım o surata. Kim Bum'a en çok yakışan saçı kesinlikle kızıl saçlı haliydi. Moon Hee Sun karakteriniş Jung Eun Ji canlandırıyor. Reply 1997 dizisininden hasta olduğum A Pink dinlememe sebep olan kişi. Ben bu kızı aşırı seviyorum. Bir insan bu kadar mı sevimli rol yapar resmen her gördüğümde sevesim geliyor. Bu dizide Kim Bum'la çok güzel uyum sağlamışlar. Dizide ki karakteri Oh Soo'nun ölen sevgilisinin kız kardeşi olarak yer alıyor. Çocuğun Ölmüş ablasına ihanet ettiğini anladığı bildiğin burnunda getiriyor tam da Eun Ji'den beklediğim performanslar. İkisinin aşkına da bayıldım.
Dizinin öğrendiğim kadarıyla Japon versiyonu da varmış. "Ai Nante Irane Yo, Natsu" ben Japon dizilerine daha kendimi veremedim. O yüzden dizi hakkında pek bir bilgim yok. Bildiğim bir şey var ki Japon dizileri uyarlamalarının Kore'de çokça olduğu..
Benim için en güzel ayrıntı bu dizide şu sıralar askerlik yapan Yesung'un seslendirdiği "Gray Paper" şarkısı.Dizi yayınladığı zamanlarda haberi almış diziyi izlemeden şarkıyı bağrıma bastım. Bir çok kişinin sesini severim AMA Yesung ayrı be.. Onun sesi insanı ne dediğini bilmeden bile ağlatır.. Bu konuda bayanlarda tek geçtiğim SNSD'den Taeyeon'u tek geçerim. Onunda dizide seslendirdiği "Only One" şarkısı var. Ben Taeyeon için Ostların Kraliçesi diyorum. The One seslendirdiği "The Winter Story" şarkının başlangıcı her ne kadar Titanic filminin müziğini andırıyor olsa bile dinlemeye değer bir diğer Ostlardan biri.. Yalnız bu arkadaşın sesini 2AM'den Changmin'in sesine aşırı benzettim. Özellikle şarkının çıkışlarında :)
Dizi hakkında pek fazla bilgi verme gereksinimde bulunmadım. Sebebi dizinin gizemli oluşunu bozmamak.

Dizi için puanım; 7,5/10

18 Şub 2014

The Woman Who Still Wants to Marry / Kore Dizisi


Çok uzun zaman önce izleyip de pişman olduğum hatta taslaklarda yarım yamalak bıraktığım dizi. Kim Bum Boys Over Flowers  ile  yarattığı karizmayı bu diziyle yerle bir ettiklerini düşünüyorum  30'lu yaşları geçmiş kadınların evlenmek için çırpınmalarını anlatan sevimli bir konu olsa da Kim Bum gibi çocuğun kendinden 11 yaş büyük ajumma denecek yaşta ki kadınla aşk yaşaması özellikle görünüş olarak hiç olmamış. Yayınladığı zamanlarda Güney Kore halkı da benim gibi düşünmüş olmalılar ki reyting sıralamasında bile yer almayıp kısa kesmişler diziyi.Açıkçası hem sıkıcı hem de yarım yarım bıraktım diziyi. Kim kiminle beraber kim mutlu olmuş olmamış bilmiyorum.

Yanlış anlaşılmasın dizinin konusu ilgi çekici olabilir.30 yaş sendromunu yaşan bir çok bayan elbette ki vardır. Ne bileyim o kadar yabancı dizi film izliyorum heralde bu kadar sıkıldığım diziye pek rastlamamışdır. Bir yerlerden yakalarım diye düşünsem diziyi yarım bırakmıştım. Aktirstler iyi oyuncular olabilir. Bana göre bu diziyle büyük vakit kaybı yaşamışlar. Özellikle Kim Bum'a yakıştıramadığım için sevmedim. Dizide bir ara kendinden 11 yaş büyük sevgilisine büyük göstermek için saçını griye boyamasını anlamadım. Yönetmen  hiç mi göremedi öyle bir sevimli surata o saç rengini yapsa bile fark etmeyeceğini :)

Dizi için söyleyeceğim tek güzel şey ise; Ostları onun dışında ne yazık ki diziye dair pek güzel düşüncelere sahip olamadım. 

12 Ağu 2013

Boys Over Flowers / Kore Dizisi








  • Lee Min Hoo / "Goo Jun Pyo" 


  •   
    • Kim Hyun Joong / Yoon Ji Hoo

    • Kim Bum / So Yi Jung




    • Kim Joon / Song Woo Bin



    • Koo Hye Sun / Geum Jandi


    F4/Geum Jan Jandi

    Dizinin oyuncularını görsel olarak tanıttığıma göre konusuna geçmeden önce yıllar öncesinde izlediğim ilk dizi olması sebebi ile BOF'un bende ki yeri farklıdır. Blog yazmaya karar verdiğim için unutamadığım bir dizi ile başlamakta fayda olacağını düşündüm. 
    Dizinin konusu bizim Türk dizilerinde sıkça rastladığımız "Fakir kız zengin oğlan" halleri ile geçiyor. Fakat izlediğim zamanlarda duygu yoğunluğu konusunda Koreli oyunculardan bu kadar etkileneceğim  hiç aklıma gelmezdi. Özellikle de Ji Hoo karakterini oynayan Kim Hyun Joon başarılı performansı ile diziyi zirveye taşıdığını düşünüyorum. Tabi Jandi ve Goo Jun Pyo karakterlerinin yeri gelince güldürüp bir anda ağlatması da ayrı güzellikle bu dizinin Kore versiyonu daha çok ses getirdiği anlaşılıyor.


    Jandi Kore'nin en ünlü okuluna girmeye hak kazanıyor. Bu okulda F4 olarak bilinen Kore'nin seçkin ailelerinin çocuklarından oluşan bir gruptur. Bu arkadaşların ünü sadece okul içinde değil okul dışında da üne sahipler. Okulda onlara ters yapanların vay haline !
    Tabi ki esas kızımız Jandi bunlara boğun eğer mi? ASLA!!! :)
    Grubun ve okulun lideri Jun Pyo fazla acımasız ve vurdumduymaz Jandiye etmediğini bırakmıyor. Esas kızımız pes eder mi? ETMEZ!! F4'ün bu türlü eziyetlerine dayanabilen ilk kişi olduğundan hem F4'ün hem de Jun Pyo'nun dikkatini çekiyor. 

    Jandi her türlü eziyete katlanmaya çalışırken okulun içinde bi yer bulur kendine kimsenin bilmediği fakat orası F4'ün duygusal üyesi Ji Hoo'nun yalnız kalıp kemanını çaldığı yerdir. Bir çok kez karşılaşırlar. Ji Hoo  Jandi'yi eziyetlerden kurtarır. Jandi içten içe ondan hoşlanmaya başlar. Yalnız Jii Hoo ilk aşkı " Min Seo Hyun "dan başkasını düşünemez.  Jandi ona karşı hislerini göz ardı edip Ji Hoo'yu  ilk aşkının peşinden koşmasın da ona cesaretlendirir. Hava alanında Jandi'ye teşekkür ettiği sahne etkileyiciydi ve tabi ki özellikle Ji Hoo'nun gülüşü de :) Tabi orada yapamaz geri döner....

    Jandi ve Ji Hoo arasında bunlar yaşanırken; Jun Pyo boş durur mu tabi ki de durmaz. Jandi'den hoşlanmaya başlar. Onu etkilemek için türlü yollara başvurur. Jandi'yi kolay etkileyemez o kadar eziyet etti ki kıza nefret etmesi çok normal:) 
    Jun Pyo sürekli jesler yapmaya başlar. F4, Jandi ve yakın arkadaşı Jun Pyo'nun sahibi olduğu adaya tatile giderler. Bütün kartlarını açık oynamaya başlar. Çok uğraştı çocuk cok :) bir akşam Jandi Ji Hoo'nun yanına gider orada romantik anlar yaşarlar. Jun Pyo bunları görür gururuna yediremez bi yanda en yakın arkadaşı diğer yanda hoşlandığı kız... Döndükten sonra Ji Hoo ve Jandi bir gece çıkmaya başlarlar fakar gel gör ki bizim esas kız sürekli Jun Pyo'yu düşünür sürekli onunla yaptıkları aklına gelmeye başlar. Tabi güzel sahneler yer alıyor bu anlattıklarımın arasında ben hem hüzünlenip hem eğlenmiştim izlerken :) Ji Hoo ile arkadaş kalan Jandi; Jun Pyo ile arasını düzeltir. Bu kadar rahatlık hayra alamet mi ? Tabi ki de değil.. 
    Jun Pyo'nun cadı annesi ortaya çıkar ve Jandi ile ilişkilerini öğrenir, yapmadığı eziyet kalmaz. Bu arada Jun Pyo'nun babasının ölüm haberi gelir. İşlerin başına geçen Jun Pyo Macao'ya gitmek zorunda kalır. Jandi'ye onu beklemesini söyler; 6 ay boyunca Jandi ve F4 ile bağlantısı kesiyor :(
    Jandi; F4'ün yardımı ile Macao'ya gider orada Jun Pyo ile karşılaşır fakar onu görmez gelir esas oğlan.... 
    En çok etkilendiğim sahnelerden biri ise; Jun Pyo'nun Jandi ile ayrılık sahnesiydi. Jandi'ye Bir daha karşısına çıkmamasını söyler orada Jandi gözyaşlarına boğulur ve bir süre sonra Kore'ye dönen Jandi kendi işlerine geri döner onun yanında hep destekcisi olan Ji Hoo vardır. 
    Bir gün Jun Pyo Kore'ye geri döner ve doğum günü partisi verirler. Cadı annesi Jun Pyo'nun nişanladığını ilan eder. Jandi; kız ile de arkadaş olur fakat kıza Jun Pyo ile olan ilişkisini anlatmaz. Jun Pyo evlenmek istemez  aklında jandi'den başkası yoktur. Nişanlısı gerçeği anlar fakat Jun Pyo aşık olduğu için bunu dile getirmez. Evlilik günü kız Jandi ve Jun Pyo'ya kıyamaz evlenmekten vazgeçer.  
    Finale doğru güzel sürprizlerde var onları dile getirmiyim izlerken siz görün :)


    Bu dizinin Japon versiyonunu da izledim fakat duygu bana verebilen kesinlikle Kore versiyonu oldu. Özellikle Kim Hyung Jung'un oyunculuğunu bence zirveye çıkardığı dizi kesinlikle "Boys Over Flowers" net. 
    İzlediğim ilk Kore dizi olmasından ötürü bende ki yeri hep farklı olacak bana Kore'yi insanlarını ve daha çok dizilerini sevdiren güzel insanların oyunculuğu oldu..

    Tavsiyem; Kore dizilerine  ön yargılı yaklaşmayın sonra benim gibi pişman olursunuz.