2014'ün izlediğim en iyi yapımlarından biriyle daha karşınızdayım. Güney Kore dramaları arasında ilk psikiyatrist dizisi olan It's Ok That's Love uzun yıllar türünün en iyisi olarak kdrama sektöründe yer alacak diye düşünüyorum. Dizi yayınlandığı dönemde bir çok kişi tarafından gerek oyuncuları gerek konusu gerek müzikleriyle sevilip, sayıldı.. Dizinin konusundan oyunculardan bahsederek bahsetmek istiyorum.
Gong Hyo Jin; Ji Hea Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Pasta dizisiyle tanıyıp, Master Sun dizisinde ki karakteriyle sevmiş ve It's Ok That's Love dizisiyle gönlüme taht kurmuştur. En sevdiğim aktirstlerden biri. Girdiği her karakterin hakkını sonuna kadar veriyor. Bu sebeple tarzını seviyorum. It's Ok, This is Love dizisinde Hae Soo; üniversite hastahanesinin psikiyatr kliniğinde uzman doktor olarak görev yapmakta. Küçük yaştayken ablasıyla birlikte, annesini başka bir adamla yakalaması sonucunda birlikte olduğu erkekler konusunda "yakınlaşamama" sendromuna girmiştir. Çocukluğunda yaşadığı bu olay sonucu tramva yaşayan Hae Soo doktor olmasına rağmen kendisini tedavi edemez. "Kelin ilacı olsa" misali..
Zo In Sung; Jang Jae Yeol karakterini canlandırıyor. That Winter, The Wind Blows dizisinde ilk kez izledim. O diziyi izlediğimde ve yazdığımda dile getirdiğim gibi "bir erkeğe ağlamak bu kadar yakışır". Bu sözümün hala arkasındayım. Sadece iki dizisini izlemiş olmama rağmen gözümde ki en iyi aktörlerden biri. Önceleri aşk romanı yazan sonrasında polisiye/gerilim türünde roman yazmaya devam eden ünlü bir yazardır. Hobi olsun diye djllik yapmaktadır. Kendine has sırları vardır. Fakat bu sırlar hakkında bilgi vermeyeceğim zira verdiğim takdirde izlediğinizde bir anlamı olmayacaktır. Jae Yeol ve Hae Soo'nun yollarının kesişme noktası ikisinin aynı programa katılmış olmalarıdır. Bu programda psikolojik tramvalar hakkında fikir ayrılığına düşerler. Fakat, çapkın yazar boş durur mu? Psikiyatrist Hae Soo'ya yanaşmak için elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Hae Soo, Soo Kwang ve Dong Min ile kendini aynı evde yaşıyor bulacak. Aslında hikayenin komik bölümleriydi. Bu iki oyuncunun performansı ise kendine hayran bıraktıracak kadar iyilerdi.
Usta oyuncu Sung Dong II; Jo Dong Min karakterini canlandırıyor. Bu jenerasyon aktörler arasında en sevdiğim. İzlediğim her yapımında farklı rollerle insanı hayretler içinde bırakıyor. My Girl Friend is Gumiho, IRIS 2, Reply 1997, Reply 1994, Gap Dong ve daha niceleri. It's Ok, That's Love dizisinde ki oyunculuğuyla kendini bir kez daha sevdirdi. Hae Soo ve Park Soo Kwang ile aynı evi paylaşıyor.Ünivertsite hastanesinin Psikiyatri Kliniğinin en başarılı doktorlarından. Çözmediği vak'a yok. İlgisini en çok çeken olay ise; Jang Jae Yeol'un abisi Jang Jae Bom olduğunu düşünüyorum.
Lee Kwang Soo; Park Soo Kwang karakterini canladırıyor. İzlediğim tek dizisi Nice Guy. Fakat daimi izleyicisi olduğum Running Man'in Asya Prensini yakından takip ediyorum. Soo Kwang rolüne gelecek olursak; dizide Hae Soo'nun ev arkadaşıdır. Evin en küçük olmasının yanı sıra Troutte sendromuna sahip, ailesi tarafından reddedilmiş biridir. Nedir bu troutte sendromu? diye soracak olursanız. Anlatayım; tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketler veya sesler içeren tiklerle karakterize edilen nörolojik veya nörokimyasal kalıtsal bir rahatsızlıktır. Troutte sendormu daha çok müstehcen veya küfürlü sözlerin uygun olmayan ortamlarda söylenmesi ile karakterize edilen nadir ve garip bir sendromdur. Kwang Soo ise bu sendroma dair mimiklerini oldukça iyi kullanmakla birlikte harika bir oyunculuk sergiledi.
Bir dizinin kadrosu ne kadar güzel olursa olsun birbirleriyle olan uyumunu izleyenlere yansıtmıyorsa o iş çok fazla başarı sağlayamaz. It's Ok, That's Love dizisinin başarısının altında yatan en büyük pay, oyuncuların birbirleriyle olan uyumu sonrasında senaryo, müzik geliyor diye düşünüyorum.
Dizi boyunca güleceğiniz bu tarz bir çok sahneyle karşılaşacaksınız.
Jae Yeol ve Kang Woo arasında ki iletişimi iki oyuncu o kadar iyi yansıttı ki; dizinin kopma noktalarından ilkiydi..
EXO'nun güçlü solisti D.O; dizide Han Kang Woo karakterini canlandırıyor. D.O'nun gerçek anlamda oynadığı ilk dizi. Aslında daha önce To The Beautiful You dizisinde sınıfta yer alan sahnelerin bir çoğunda repliği olmadan görünüyor. Bu sebeple gerçek anlamda ilk dizisi olduğunu dile getirdim. İlk oyunculuğu olmasına rağmen bir çok idole nazaran harika oyunculuk sergiledi. Müzik piyasası dışında oyunculukta da varım dedi. Kang Woo lise öğrencisidir. Tek hayali yazar olur annesini, babasının elinden kurtarmaktır. Bu yüzden kendine rol model seçtiği Jae Yeol'un peşini asla bırakmaz.
Güney Kore dizilerini ele alırsak bu türde çekilen ilk yapım. Gerçi tam emin değilim. Senaryonun çok iyi olduğunu düşünsem de ufak tefek mantık hataları da yok değildi. Fakat çok göze batmadı.Dizinin ilk yarısı olaylar ve olayların sıralanışı hızlı bir şekilde ilerlerken dizinin son yarısından sonra olaylar sadece tek bir konu üzerinde işlenmeye başlandı. Benim için her iki tarafta etkileyiciydi. İlk bölümler yazar ve psikiyatrist kızımız arasında ki aşk ve kızın yaşadığı tramvanın çözümlenmesi etkileyiciydi. Fakat beni en çok etkileyen olay dizinin ikinci yarısı oldu. Buradan sonrasını izlemeyen arkadaşları okumasa daha iyi olur. Hae Yoo'nun Jang Yeol'ün şizofren olduğunu öğrendiği ve hastane süreci tam bir dram tadındaydı. In Sung ve D.O'nun vedalaşma sahnesi oldukça trajikti. İkisine hayran kaldım.
Dizinin afişleri çok güzel. Yazımın başında paylaştığım afiş aslında bir çok şeyi anlatıyor. İlk başlarda neden bu şekilde diye düşünmüş olsam da dizi bittikten sonra taşlar bende yerine oturdu. Psikolojik türdü çekilmiş bir dizinin afişi de böyle olmalı demekten kendimi alıkoyamadım. Zira aslında afiş bir çok şeyi anlatıyormuş.Dizinin finali tatmin ediciydi. Aslında insanlara verdiği"psikolojik sorunları olan insanları dışlamayın" mesaj kesinlikle yerine geldi diye düşünüyorum.
Dizide küçük ama güzel ayrıntılarda yakalamadım değil hani. Ev ahalisini Running Man izlerken görmek.. Güzel ve hoş ironilerden biriydi.
Kendi açımdan bakınca dizinin senaryosu ve oyunculukları dışında şarkıları da efsaneydi. . EXO'yu severim. Grupta Chen ve D.O'nun sesini ayrı severim. Dizinin ilk ost'u Chen "Best Luck" oldu. Sevdiğim kız gruplarından Davichi "It's Alright This is Love" dinlediğim en duygu yüklü şarkı. Her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Bir de Cursh feat Punch "Sleepless Night" Sunboat "Little Suns" Yoon Mi Rae "I Love You" dinleyip sevdiğim şarkılar. Diziyi sevdiğim kadar şarkılarını da sevdim.
Dizinin tanıtım toplantısında dikkatimi çeken en güzel fotoğraf karesi.En sevdiğim afişte ki duruş sıralamasıyla sahnedeki sıralamanın sıralamasıyla birlikte yakalanan bu kare çok hoşuma gitti