21 Oca 2015

It's Ok, That's Love / Kore Dizisi


2014'ün izlediğim en iyi yapımlarından biriyle daha karşınızdayım. Güney Kore dramaları arasında ilk psikiyatrist dizisi olan It's Ok That's Love uzun yıllar türünün en iyisi olarak kdrama sektöründe yer alacak diye düşünüyorum. Dizi yayınlandığı dönemde bir çok kişi tarafından gerek oyuncuları gerek konusu gerek müzikleriyle sevilip, sayıldı.. Dizinin konusundan oyunculardan bahsederek bahsetmek istiyorum.

Gong Hyo Jin; Ji Hea Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Pasta dizisiyle tanıyıp, Master Sun dizisinde ki karakteriyle sevmiş ve It's Ok That's Love dizisiyle gönlüme taht kurmuştur. En sevdiğim aktirstlerden biri. Girdiği her karakterin hakkını sonuna kadar veriyor. Bu sebeple tarzını seviyorum. It's Ok, This is Love dizisinde Hae Soo; üniversite hastahanesinin psikiyatr kliniğinde uzman doktor olarak görev yapmakta. Küçük yaştayken ablasıyla birlikte, annesini başka bir adamla yakalaması sonucunda birlikte olduğu erkekler konusunda "yakınlaşamama" sendromuna girmiştir. Çocukluğunda yaşadığı bu olay sonucu tramva yaşayan Hae Soo doktor olmasına rağmen kendisini tedavi edemez. "Kelin ilacı olsa" misali..
Zo In Sung; Jang Jae Yeol karakterini canlandırıyor. That Winter, The Wind Blows dizisinde ilk kez izledim. O diziyi izlediğimde ve yazdığımda dile getirdiğim gibi "bir erkeğe ağlamak bu kadar yakışır". Bu sözümün hala arkasındayım. Sadece iki dizisini izlemiş olmama rağmen gözümde ki en iyi aktörlerden biri. Önceleri aşk romanı yazan sonrasında polisiye/gerilim türünde roman yazmaya devam eden ünlü bir yazardır. Hobi olsun diye djllik yapmaktadır. Kendine has sırları vardır. Fakat bu sırlar hakkında bilgi vermeyeceğim zira verdiğim takdirde izlediğinizde bir anlamı olmayacaktır. Jae Yeol ve Hae Soo'nun yollarının kesişme noktası ikisinin aynı programa katılmış olmalarıdır. Bu programda psikolojik tramvalar hakkında fikir ayrılığına düşerler. Fakat, çapkın yazar boş durur mu? Psikiyatrist Hae Soo'ya yanaşmak için elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Hae Soo, Soo Kwang ve Dong Min ile kendini aynı evde yaşıyor bulacak. Aslında hikayenin komik bölümleriydi. Bu iki oyuncunun performansı ise kendine hayran bıraktıracak kadar iyilerdi. 
Usta oyuncu Sung Dong II; Jo Dong Min karakterini canlandırıyor. Bu jenerasyon aktörler arasında en sevdiğim. İzlediğim her yapımında farklı rollerle insanı hayretler içinde bırakıyor. My Girl Friend is Gumiho, IRIS 2,  Reply 1997, Reply 1994, Gap Dong ve daha niceleri. It's Ok, That's Love dizisinde ki oyunculuğuyla kendini bir kez daha sevdirdi. Hae Soo ve Park Soo Kwang ile aynı evi paylaşıyor.Ünivertsite hastanesinin Psikiyatri Kliniğinin en başarılı doktorlarından. Çözmediği vak'a yok. İlgisini en çok çeken olay ise; Jang Jae Yeol'un abisi Jang Jae Bom olduğunu düşünüyorum. 
Lee Kwang Soo; Park Soo Kwang karakterini canladırıyor. İzlediğim tek dizisi Nice Guy. Fakat daimi izleyicisi olduğum Running Man'in Asya Prensini yakından takip ediyorum. Soo Kwang rolüne gelecek olursak; dizide Hae Soo'nun ev arkadaşıdır. Evin en küçük olmasının yanı sıra Troutte sendromuna sahip, ailesi tarafından reddedilmiş biridir. Nedir bu troutte sendromu? diye soracak olursanız. Anlatayım; tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketler veya sesler içeren tiklerle karakterize edilen nörolojik veya nörokimyasal kalıtsal bir rahatsızlıktır.  Troutte sendormu daha çok müstehcen veya küfürlü sözlerin uygun olmayan ortamlarda söylenmesi ile karakterize edilen nadir ve garip bir sendromdur. Kwang Soo ise bu sendroma dair mimiklerini oldukça iyi kullanmakla birlikte harika bir oyunculuk sergiledi.

Bir dizinin kadrosu ne kadar güzel olursa olsun birbirleriyle olan uyumunu izleyenlere yansıtmıyorsa o iş çok fazla başarı sağlayamaz. It's Ok, That's Love dizisinin başarısının altında yatan en büyük pay, oyuncuların birbirleriyle olan uyumu sonrasında senaryo, müzik geliyor diye düşünüyorum. 
Dizi boyunca güleceğiniz bu tarz bir çok sahneyle karşılaşacaksınız.
Jae Yeol ve Kang Woo arasında ki iletişimi iki oyuncu o kadar iyi yansıttı ki; dizinin kopma noktalarından ilkiydi..
EXO'nun güçlü solisti D.O; dizide Han Kang Woo karakterini canlandırıyor. D.O'nun gerçek anlamda oynadığı ilk dizi. Aslında daha önce To The Beautiful You dizisinde sınıfta yer alan sahnelerin bir çoğunda repliği olmadan görünüyor. Bu sebeple gerçek anlamda ilk dizisi olduğunu dile getirdim. İlk oyunculuğu olmasına rağmen bir çok idole nazaran harika oyunculuk sergiledi. Müzik piyasası dışında oyunculukta da varım dedi. Kang Woo lise öğrencisidir. Tek hayali yazar olur annesini, babasının elinden kurtarmaktır. Bu yüzden kendine rol model seçtiği Jae Yeol'un peşini asla bırakmaz. 

 Güney Kore dizilerini ele alırsak bu türde çekilen ilk yapım. Gerçi tam emin değilim. Senaryonun çok iyi olduğunu düşünsem de ufak tefek mantık hataları da yok değildi. Fakat çok göze batmadı.Dizinin ilk yarısı olaylar ve olayların sıralanışı hızlı bir şekilde ilerlerken dizinin son yarısından sonra olaylar sadece tek bir konu üzerinde işlenmeye başlandı. Benim için her iki tarafta etkileyiciydi. İlk bölümler yazar ve psikiyatrist kızımız arasında ki aşk ve kızın yaşadığı tramvanın çözümlenmesi etkileyiciydi. Fakat beni en çok etkileyen olay dizinin ikinci yarısı oldu. Buradan sonrasını izlemeyen arkadaşları okumasa daha iyi olur. Hae Yoo'nun Jang Yeol'ün şizofren olduğunu öğrendiği ve hastane süreci tam bir dram tadındaydı. In Sung ve D.O'nun vedalaşma sahnesi oldukça trajikti. İkisine hayran kaldım.
Dizinin afişleri çok güzel. Yazımın başında paylaştığım afiş aslında bir çok şeyi anlatıyor. İlk başlarda neden bu şekilde diye düşünmüş olsam da dizi bittikten sonra taşlar bende yerine oturdu.  Psikolojik türdü çekilmiş bir dizinin afişi de böyle olmalı demekten kendimi alıkoyamadım. Zira aslında afiş bir çok şeyi anlatıyormuş.Dizinin finali tatmin ediciydi. Aslında insanlara verdiği"psikolojik sorunları olan insanları dışlamayın" mesaj kesinlikle yerine geldi diye düşünüyorum. 
Dizide küçük ama güzel ayrıntılarda yakalamadım değil hani. Ev ahalisini Running Man izlerken görmek.. Güzel ve hoş ironilerden biriydi. 

Kendi açımdan bakınca dizinin senaryosu ve oyunculukları dışında şarkıları da efsaneydi. . EXO'yu severim. Grupta Chen ve D.O'nun sesini ayrı severim. Dizinin ilk ost'u Chen "Best Luck" oldu. Sevdiğim kız gruplarından Davichi "It's Alright This is Love" dinlediğim en duygu yüklü şarkı. Her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Bir de Cursh feat Punch "Sleepless Night" Sunboat "Little Suns" Yoon Mi Rae "I Love You" dinleyip sevdiğim şarkılar. Diziyi sevdiğim kadar şarkılarını da sevdim.
Dizinin tanıtım toplantısında dikkatimi çeken en güzel fotoğraf karesi.En sevdiğim afişte ki duruş sıralamasıyla sahnedeki sıralamanın sıralamasıyla birlikte yakalanan bu kare çok hoşuma gitti

17 Tem 2014

#mim Benim Çiftlerim

Renli Tırtıl 'ın mimlediği yazısıyla güne başladım. Öğrendiğimden beri düşünüyorum acaba kimleri aynı yapım içinde görmek isterim diye. İşin içine girdikçe bir sürü çift düşündüm.  O zaman başlayalım :)
  • Yoon Eun Hye ve Zo In Sung.. İkisini dizi projesinde birlikte görmeyi çok isterim. Fakat görmek istediğim dizinin türü kesinlikle dram olmalı. Yoon Eun Hye Missing You, Zo In Sung ise Winter Blows The Wind Blows dizilerinde ki oyunculuklarıyla bana kattıkları duyguları hatırladım da kesinlikle harika bir iş ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.
  • Ha Ji Won ve Gong Yoo.. İkisininde kesinlikle bir projede yer almasını istiyorumÖyle romantik komedi falan olmayacak, aksiyon-polisiye olacak. İşte o zaman bu iki çiftimiz reytingleri altüst eder diye düşünüyorum. İkisini daha önce birlikte düşünmemiştim. Fakat bir kaç gün önce Ha Ji Won bir röportajında, Gong Yoo'nun beraber oynamak istediği oyunculardan biri olduğunu dile getirmişti.. Düşündüğümde, harika olur!
  • Park Shin Hye ve Lee Jong Suk.. Fotoğraf çekimlerinde birbirleriyle partner oldular fakat ikisini herhangi bir yapımda izleme fırsatım bulamadık.Okul temalı konular hariç romantik komedi türünde bizi şaşırtmasını istediğim çiftlerden sadece biri. 
  • Shin Min Ah ve Kim Woo Bin.. Bir derginin çekimlerinde gördüm ikisini. Uyumları aşırı beğenmiştim. Forum sitesinde arkadaşlarla muhabbet ettiğimiz vakit de dile getirmiştim. İkisini dizi ya da film projesinde birlikte görmek istiyorum diye.. Shin Min Ah'ın masum güzelliğiyle Kim Woo Bin'in erkeksi bakışlarını göz önünde bulundurursak neden olmasın diye düşünüyorum. 

Aslında daha bir sürü çift çıkarırdım birlikte dizilerde filmlerde görmek istediğim fakat biraz daha devam edersem işin içinden çıkamayacağımı fark ettim. Hazırlarken eğlendiğim bir mim oldu. Kim düşünüp yaptıysa ellerine sağlık. Beni mimleyen Renkli Tırtıl'a teşekkür ederim. Düda'nın Feneri, Çelen'in Sazı sizlerin çiftlerini de bekliyorum..

13 May 2014

That Winter The Wind Blows / Kore Dizisi


Dram dizilerini neden bu kadar çok seviyorum bilmiyorum. İzlerken ciddi anlamda keyif alıyorum. Yayınladığı tarihte diziyle bir çok kez karşılamama rağmen izlemek bu zamana nasip oldu. Konu itibariyle basit olduğunu düşünebileceğin bir dizi olabilir. En azından ilk başlardan bana öyle gelmişti. Fakat gerek olayların zincirleme biçimde sıralanışı, merak bırakışı ve çekimlerin yapıldığı ortamın da sizi buram buram diziye çekeceğini göz önünde tutarsak izlerken pişman olmayacağınız bir yapım.
 Oh Soo, Cheongdam'da en yakın arkadaşı hatta kardeşi diyebileceğim Park Jin Sung ile beraber  kumarbaz olarak hayatını sürdüren, sevdiği kadını kaybettikten sonra onun kız kardeşi Moon Hee Sun'a abi gibi olan bir adamdır. Ailesi onu daha bebek yaşlarda onu terk etmiş yetimhanede büyümüş ismi dahi yetimhane müdürü koymuştur.Bir de onunla aynı isime sahip ev arkadaşı kadersiz Oh Soo vardır ki o kadar sevimli bir şeydi ki Aslında zengin bir ailenin çocuğu olduğunu sürekli dile getiriyordu fakat kimse kaale almıyordu. .
Oh Young; büyük bir şirketin varisidir yalnız o da Oh Soo gibi hatta ondan daha fazla zorluklara katlanmıştır. Zengin bir kızın ne zorluğu olur diye düşünebilirsiniz.Küçük yaşta beyninde ki tümör yüzünden görme yetisini kaybetmiştir. Annesinden ve abisinden küçük yaşta ayrılmak zorunda kalmıştır. Çevresinde olan bir tane insana bile güvenmez. Babası bir süre önce vefat edince şirketin sekreterine Oh Young için abisini bulmasını vasiyet eder.
Oh Soo'nun birde baş belası, bir mafya babasının sevgilisi Jin So Ra kafayı bizim çocuğa takmıştır. Başına bütün belaları bu kadın açar. Dizi boyunca kendisinden lanet ettim.Başına açtığı iş yüzünden Oh Young gerçek abisinin o gün öldü ve yerine bizim Oh Soo geçmiştir..
Bir oyunun aşka dönüştüğü mükemmel bir yapım..Oh Young'u tanımaya başladıktan sonra onunda aslında kendisi gibi yalnız, yorgun ve terk edilmiş olduğuydu. İşte aşk bundan sonra başlar, hayattan aldıkları yaraları nasıl saracaklarının bütün cevabı dizide.
Bir iki not düşmeden geçemeyeceğim. Bu senenin en güzel ağlayan ve güzel giyinen aktörlerinden biri Oh Soo karakterini canlandıran Zo In Sung. Nasıl güzel rol kesmektir. Kör birine karşı sırf ağladığını hissetmesin diye kendini sıkması boncuk boncuk gözyaşlarını dönmesi, müthiş! Hele o giyim tarzına bayıldım. Özellikle giymiş olduğu pantolonları ve paltoları moda dergilerinden fırlamış gibi üzerinde güzel taşıdı. Oh Youg karakterini canlandıran Song Hye Kyo kendinisi Full House dizisini izleyenler iyi hatırlar. Drama dizilerinde sağır, sakat, hafızasını kaybetmiş hatta kör rolünü canlandıran bir çok oyuncu izlemişliğim var. Fakat hiç biri Hye Kyo'nun canlandırdığının heralde üzerine çıkamaz diye düşünüyorum. En azından şimdilik yok ileride ne olur bilinmez tabi Neredeyse onu gerçekten görme yetisi olmayan biri olarak görmeye başlayacaktım.Kısaca ikisinin oyunculuğu aldı başını gitti.
Park Jin Sung karakteriyle dizide Kim Bum'u izleyeceksiniz. Boys Over Flowers'un F4'ü ile zirveye çıktıktab sonra The Woman Who Married Three Time gibi gereksiz bir dizide izlemiş olsam da ona olan sevgi bağım hala sürmekte. O bebeksi suratını, gülüşünü, mimiklerini bolca izlediğimiz dizide bir de sinirli hallerini göreceksiniz ki o halini bile yadırgamadım o surata. Kim Bum'a en çok yakışan saçı kesinlikle kızıl saçlı haliydi. Moon Hee Sun karakteriniş Jung Eun Ji canlandırıyor. Reply 1997 dizisininden hasta olduğum A Pink dinlememe sebep olan kişi. Ben bu kızı aşırı seviyorum. Bir insan bu kadar mı sevimli rol yapar resmen her gördüğümde sevesim geliyor. Bu dizide Kim Bum'la çok güzel uyum sağlamışlar. Dizide ki karakteri Oh Soo'nun ölen sevgilisinin kız kardeşi olarak yer alıyor. Çocuğun Ölmüş ablasına ihanet ettiğini anladığı bildiğin burnunda getiriyor tam da Eun Ji'den beklediğim performanslar. İkisinin aşkına da bayıldım.
Dizinin öğrendiğim kadarıyla Japon versiyonu da varmış. "Ai Nante Irane Yo, Natsu" ben Japon dizilerine daha kendimi veremedim. O yüzden dizi hakkında pek bir bilgim yok. Bildiğim bir şey var ki Japon dizileri uyarlamalarının Kore'de çokça olduğu..
Benim için en güzel ayrıntı bu dizide şu sıralar askerlik yapan Yesung'un seslendirdiği "Gray Paper" şarkısı.Dizi yayınladığı zamanlarda haberi almış diziyi izlemeden şarkıyı bağrıma bastım. Bir çok kişinin sesini severim AMA Yesung ayrı be.. Onun sesi insanı ne dediğini bilmeden bile ağlatır.. Bu konuda bayanlarda tek geçtiğim SNSD'den Taeyeon'u tek geçerim. Onunda dizide seslendirdiği "Only One" şarkısı var. Ben Taeyeon için Ostların Kraliçesi diyorum. The One seslendirdiği "The Winter Story" şarkının başlangıcı her ne kadar Titanic filminin müziğini andırıyor olsa bile dinlemeye değer bir diğer Ostlardan biri.. Yalnız bu arkadaşın sesini 2AM'den Changmin'in sesine aşırı benzettim. Özellikle şarkının çıkışlarında :)
Dizi hakkında pek fazla bilgi verme gereksinimde bulunmadım. Sebebi dizinin gizemli oluşunu bozmamak.

Dizi için puanım; 7,5/10