8 Nis 2016

Sm Station Şarkıları


Sm Entertainment kendi bünyesinde bir çok düet projesiyle ses getirdi. Bu kez Lee Soo Man'ın yeni projelerinden biri SM STATİON. Şirket içinde bulunan sanatçılar ile başka şirketlere bağlı sanatçılar arasında gerçekleşecek düet projesi. 3 Şubat tarihinden itibaren bir hafta arayla cuma günleri yeni şarkılarla karşımıza çıkmaya başladılar. 
SM Station'un ilk geri dönüşü  3 Şubat tarihinde Girls Generetion grubunun naif sesi Taeyeon'dan oldu. Sanatçı "Rain" şarkısını tek olarak seslendirdi. Harika bir sese sahip olduğunu bilmeyen yok.
Sm Station projesinin 19 Şubat talihlisi EXO'nun güzel sesi D.O ve Yoo Young Jin'in seslendirmesiyle "Tell Me (What is Love)" oldu. Yoo Young Kin paçayı oluşturup sözlerini yazarken D.O'nun vokaliyle mükemmel bir denge oluşturmuşlar. Şarkının türü Slow Jam. Klip ise düetin yapım aşaması ve seslendirme anlarının fotoğraflarıyla süslenmiş.
Sm Station projesinin 26 şubat talihlisi Yoon Mi Rae oldu. Düet yayınlanmadan hemen önce şarkıcı Descendants of  The Sun dizinde seslendirdiği şarkıyla kendinden oldukça söz ettirdi. Şarkının yazarı Yoon Mi Rae-Matthew Tishler olurken yapımcılığını  Kenzie gerçekleştirdi Videoda, şarkının kayıt edildiği andaki kamera arkası görünüyor. 
4 Mart tarihinde SM Station iş birliği bu sefer Red Velvet grubundan Wendy ve Eric Nam arasında gerçekleşti. Her ikisinin sesini çok sevdiğim için sevdiğim düetler arasında yerini aldı. Şarkıları "Spring Love" ile güzel uyum sağladıklarını düşünüyorum. Kliplerini izlerken eğlendikleri her hallerinden belli oluyor.
Sm Station projesinde 11 Mart tarihinde Girls Generetioon'un görseli olarak bilinen YoonA'nın ilk solosu olan "Deoksugung Stonewall Walkway" şarkısında ona 10cm eşlik edecek. Romantik sözleri olan şarkıda akustik gitar ve piyano ile beraber tatlı bir melodiyle insanı dinlendiren bir şakıyla karşımıza çıktılar. Romantik sözler demişken, hikayesi bir efsanede türetilme. Her hangi bir çift bu geçitten yürürse sonunda ayrılmasıyla alakalı. Yani çift orayı beraber yürür ise sonsuza kadar beraber kalacağını anlatıyor. Çok sevimli bir şarkı olarak kayıtlara geçildi. Yonna ise sesiyle netizenleri alt ettiği için mutluyum.

Sm Station projesinin 18 Mart düeti Shinee grubunun solisti Jonghyun ve Heritage arasında gerçekleşti. Jonghyun'un içinde bulunduğu hiçbir şarkının kötü olduğuna rastlamadım. "Your Voice" şarkısıyla yine hayal kırıklığı yaşatmadı. Caz ve R&B tarzında olan şarkıya vokallerin  duygu yüklü sesleriyle kalpleri hoplatacak. Şarkıya klip çekimi gerçekleşmedi.
Sm Station projesinin 25 Mart şarkısı ise f(x) grubundan Amber'dan geldi. Amber'in seslendirdiği "Borders" şarkısı çıktığı gibi şarkı listelerinde üst sıralara yükseldi. Amber arka planda tekrar eden piyano sesiyle vokal ve rap konusunda hünerlerini ortaya seriyor. Bu kızı seviyorum. 
Sm Station projesinin 1 Nisan düeti ise solo bir düet ile gerçekleşti. Bu düetin isimleri ise; Piyanoda Moon Jung Jae flüt Kim II Ji 1"Regrets and Resolutions"perfrmansıyla düet ile karşımıza çıktılar. Dinlerken bir müzikaldeymiş hissi uyandırdı.


Sm Station projesinin 8 Nisan düeti EXO'nun harika sesi Chen ve rapçi Heize'nin sesinden "Lil'l Something" şarkısı oldu. Sm Entertainment, Vibe'dan Ryu Jae Hyun tarafından yazılan düet şarkısının klibi yayımlandı. Klipte göreceğiniz üzere bir defilenin sahne arkasındaki aşkı konu alıyor.Onu yüz kişi arasına sokun hepsine tek tek şarkı söyletin hiçbirini görmeyeyim çok rahat Chen'in sesini ayırt edebilirim. Sesinin tınısı çok farklı ve yüksek notalara rahatlıkla çıktığı için olacak etkileyici bir sese sahip. Bu sebeple  Chen'in sesini sevmemek mümkün değil. 

Sm Station projesinde şu zamana kadar yayımlanan bütün şarkılarını sizlerle paylaştığım. Şarkılar her cuma yayımlanmaya devam edecek.

15 Eki 2015

Hello Monster / Kore Dizisi


Hello Monster, cinayet suçlarında uzmanlaşmış bu konuda Amerika ve Güney Kore'de ki üniversitelerde eğitim veren Lee Hyeon, kendini polis teşkilatının Özel Soruşturma Ekibinin içimde bulur. Özel soruşturma ekibininde yer alan Cha Ji An'ın ısrarları üzerine ekibe dahil olan Lee Hyeon zeki ve kıvrak zekasıyla davaların çözülmesi konusunda büyük yardımları dokunacaktır. Konusundan anlaşılacağı üzerine fazlasıyla polisiye biraz dram biraz psikolojik temalı Hello Monster diğer bir adıyla I Remember You kendi türünün örnekleri arasında 2015'in en iyi yapımlarından biri olduğunu kanıtladı. Dizinin yazarlığını Protect the Boss dizisinin de senaristliğini yapmış olan Kwon Ki Young yaparken yönetmenliğini ise No Sang Hoon üstlenmiştir.

Lee Hyun'un küçüklüğünü Hong Hyun Teak kardeşi Min'in küçüklüğünü ise Hong Eun Teak canlandırıyor. Bu yaşta kestikleri rolü düşünecek olursak geleceğin parlak oyuncu adayları olarak kendilerini gösterdiler. Özellikle Lee Hyeon rolünde ki Hyun Teak yaşına rağmen bakışları ve mimikleriyle mükemmele yakın oyunculuk sergiledi.

Güney Kore'de "idollerden oyuncu çıkmaz" gibi saçma bir ön yargı söz konusuyken Lee Joon, Eun Ji, Dujun, Sung Jae, Yoochun gibi sayabileceğim bir sürü idol bulabilirim. Oyunculuğa yavaş ve emin adımlarla adımını atmış olan Exo'nun güzel sesi D.O (Do Kyung Soo) onlardan biri. It's Ok, That's Love performansının ardından ardı ardına film anlaşmaları yapıldığını belirtmekte fayda var. Hello Monster dizisinde D.O Lee Joon Young isimli psikopatı canlandırıyor. Bakışlar ve mimikler arası geçişlerde oyunculuğuyla göz doldurdu. Bu psikopatın davasına Lee Hyeon'un babası baktığı için tesadüf eseri karşılaştığı Lee Hyeon'un Lee Joon Young'a söylediği sır doğrultusunda senaryonun şekillendiğini dizinin finaline doğru anlaşılıyor.

Seo In Guk; Dizide Lee Hyun karakterini canlandırıyor. Love Rain, Reply 1997, Master Sun, Reply 1994 (konuk oyuncu), King of High School Lide Conduct, Oh My Ghost (konuk oyuncu) dizilerinde No Breating filmlerinde hafızalarımıza yer etti. Lee Hyun, suç psikolojisi üzerine eğitim almış ve öğretim görevlisi olarak hayatını idame ettirmekte. New York şehrinde suç soruşturmasında danışman olarak göre alırken kendine gelen gizemli e-posta ile Güney Kore'de Özel Soruşturma Ekibine dahil olur. Dahi bir çocuk olmasından dolayı suç mahalli analizi etmekte oldukça yeteneklidir. Çocukluğunda yaşadığı tramva sonucu bir çok anısı hatırlamamaktadır. Aslında onun Güney Kore'ye dönmesinde ki amaç, farklıdır. 

Jang Na Ra; dizide Cha Ji Ahn karakterini canlandırıyor. School 2013, Fated To Love Me, Mr Beak dizilerinden hafızamız da yer etti. Merkez Polis Teşkilatının Özel Soruşturma Ekibinin üyesi olan Cha Ji An, babasının ölümünün ardında yer alan gerçekleri çözmek için polis olmuştur. Onun saf görünümünün ardında fazlasıyla derin bir hikaye olduğunu ilk bölümlerden anlaşılıyor. İşini iyi yapan Cha Ji An her olaya balıklama dalan kendini olayların merkezinde bulan bir polistir. Yemediği dayak kalmadı.

Dizinin oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığı sıralarda Seo In Guk ve Jang Na Ra'nın aynı proje içinde yer alacağını öğrendiğimde "yaş farkından dolayı acaba mı?" diyen kesimin aksine fazlasıyla sevinmiştim. Jang Na Ra yaşını gösteren biri olmadığından dolayı benim için herhangi bir sorun teşkil etmedi. Zira; Seo In Guk'un yaşı da çok küçük değil. Oyuncuların canlandırdığı Lee Hyun ve Cha Ji An arasında ki uyumu sevdim.Seo In Guk'u oyunculuğunu göz önünde bulundursak Reply 1997 dizisinden beri sıkı takip ediyorum. Her projesinde karakterlerinin üzerine biraz daha ekliyor. Ortaya harika bir oyunculuk çıkıyor. Jang Na Ra'nın oyunculuğunu ise çok naif buluyor. İnsanda daha çok izleme isteği uyandırıyor. Naifliğinden dolayı olacak Cha Ji An karakteriyle ilk başlarda polis olarak nasıl olacak gibi ön yargım olmadı değil. Fakat bölümler ilerledikçe oyunculuğunu daha fazla sevdim.
Özel Soruşturma Ekibi
Genç oyuncular Kim Jae Young; Blade Man dizisinden,  Son Seung Won'u Healer dizisinin gençlik dönemlerinden, Min Sung Wook'u Pinocchio, 3 Days, The Prime Minister and I dizilerinden, Lee Chun Hee ise Master Sun dizisinden hatırlayabilirsiniz.

Güney Kore aktörleri arasında oyunculuğunu en çok sevdiğim oyuncu Chio Won Young. Heirs, The Nightwatch Man, 3 Days, Kill Me Heal Me hafızamıza yer eden dizileri. Canlandırdığı her karakter birbirinden farklı. I Remember You dizisinde Lee Joon Ho karakterini canlandırıyor. Adli tıp takımlarının laboratuarında uzmanlaşmış yurtdışı kaynaklı bir şirketin bilim adamıdır. Emniyetle olan bağlantısı sayesinde özel delillere ve devam eden tüm suç soruşturmalarını görebilecek konumdadır. Fazlasıyla zeki bir adamdır. Bu karakterini çok sevdim. İzleyenler ve izlemek isteyenler bana hak verecekler.


Park Bo Gum; dizide Jung Sun Ho karakterini canlandırıyor. Cantabile Tomorrow ve Bridal Mask dizilerinden hatırlayacaksınız. Oyunculuğunu sevdiğim bir aktör daha. Fakat I Remember You dizisinde sergilediği oyunculukla kendinden fazlasıyla söz ettirdi.  Onun karakteri, güçlü ve savunmacı bir avukattır. Ancak müvekkilliğini yaptığı insanlar fazlasıyla acımasızdırlar. Durum böyle olunca Özel Soruşturma Ekibiyle karşı karşıya gelecekleri bir çok dava yüzünden karşı karşıya gelecekler.
Yasal Uyarı: Diziyi izlememiş olanlar kesinlikle okumasın! Bundan sonrası spolier içeriyor.
I Remember You kurgusunda efsane dizi Dexter'ı izler gördüğümüz inkar edilemez bir gerçek. Dex, abisiyle beraber annesinin ölümüne tanık olmuş sonrasında abisini kaybetmiş yıllar sonra onunla seri katil olarak karşılaşmıştı. Bu yüzden fazlasıyla Dexter havası sezdiğim için senaristin Dex hayranı olduğunu tahmin etmek güç değil. Dizinin kurgusu ve olay örgüsünün çözüm süreci izleyici ekrana kilitledi. Dizinin ilk bölümlerini dikkatli izlerseniz daha 2 ya da 3. bölümde karakterleri çözebiliyorsunuz. Özellikle Park Bo Gum'un seri katil olarak canlandırdığı karakter bazen şeytansı bazen de meleğimsi gülümsemesiyle oluşan mimik geçişlerine ba-yıl-dım.  Dizi bütün karakterleri bir yana temeli abi-kardeş ilişkisi üzerineydi. Min'in buz gibi olan bakışlarının ardından aslında  çocukluğundan beri abisine olan düşkünlüğü, yıllar boyunca ona gönderdiği mesajların abisine ulaştığını sanıp ona içten içe kızması ve Min'in aslında abisinin sevgisine muhtaç olmasıydı. İki kardeşin sahneleri gerçekten çok duygusal olmasıyla beraber Lee Hyeon'un çaresizliğiyle duvarlarla örülü kardeşinin karşısında nasıl savunmasız olduğuna tanık olduk. 

Cha Ji An'ın hikayesi de en az Lee Hyeon ve Min gibiydi. Hep bir umut söz konusuydu. Umud etmek, beklemek, bazen en kötü ihtimali düşünürken, bazen korktuğunun olmayacağını umud etmek.. Cha Ji An'ın 20yıllık umudu, beklentisi bir gecede yok oldu ve sonunda babasının ölümü ile yüzleşmesi de güzel ayrıntılardan biriydi.  Dizinin içinde zerre romantizm yer almıyor, hiçbir sevgi sözcüğü yok ama Cha Ji An ve Lee Hyeon arasında olan sahneler bildiğiniz aşk dolu. Lee Hyeon'un gülümsemesini saklaması, ona yavaş yavaş yaklaşıp dibine girmemesi, saçını okşaması, elini tutması o kadar ince işlenmiş ki izlerken keyif almamak mümkün değil.

İlk bölümden beri senaristin Lee Joon Young hakkında izleyiciye vurgu yaptığı kısım aslında dizinin en çok hoşuma giden bölümlerden biriydi. Hasta ruhlu Lee Joon Young'un aslında yaşayan bir ölü olduğu gerçeği, annesinin ona nasıl hamile kaldığı, doğduktan sonra gördüğü eziyet, nabzının fark edilmemesi, sahte kimlikle yaşaması ve finalde ki sonu.. Lee Joon Young, dünya da varlığı olmayan biri demeye getiren senaristin enteresan bir bir mesajlarından biriydi.

Benim en çok merak ettiğim olay senaristin finalde olay örgüsünü  "Acaba beklentimi karşılayabilecek miydi?" gibi soruların zihnimde dolaşması oldu. Fakat finalini izlediğimde yukarı tükürsen bıyık aşağı tükürsen sakal misali bir durumda olan senarist yapabileceğinin en iyisini yaptı finalde. Kötü karakterlerimiz ya ölecekti ya da hapse girecekti. Eğer bu ihtimaller üzerinde ilerleseydi diğer dizilerden ayıran o ufak denge bozulacaktı.Bu sebeple finalin ucunu açık bırakması hoşuma gitti. Durum böyle olunca  "Acaba ikinci sezon gelir mi?" sorusu akıllara yer etti. Eğer ikinci sezon gelirse güzel olacağı kanaatindeyim.

Dizinin şarkıları konusu ve oyucular kadar güzeldi. Dear Cloud "Remember" Hong Dae Kwang "It's Show" Ben "Hug Me" Lim Kim "Who Are You" Shin yong Jae "I See You" şarkıları zirveye oynayacak şarkılar. I Remember You, gerek kurgusu gerek oyunculuklarla göz doldurdu. İzlemek isteyenlerin vakit kaybetmeden izlemesi kanaatindeyim.
Dizi için puanım; 10/10

21 Oca 2015

It's Ok, That's Love / Kore Dizisi


2014'ün izlediğim en iyi yapımlarından biriyle daha karşınızdayım. Güney Kore dramaları arasında ilk psikiyatrist dizisi olan It's Ok That's Love uzun yıllar türünün en iyisi olarak kdrama sektöründe yer alacak diye düşünüyorum. Dizi yayınlandığı dönemde bir çok kişi tarafından gerek oyuncuları gerek konusu gerek müzikleriyle sevilip, sayıldı.. Dizinin konusundan oyunculardan bahsederek bahsetmek istiyorum.

Gong Hyo Jin; Ji Hea Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Pasta dizisiyle tanıyıp, Master Sun dizisinde ki karakteriyle sevmiş ve It's Ok That's Love dizisiyle gönlüme taht kurmuştur. En sevdiğim aktirstlerden biri. Girdiği her karakterin hakkını sonuna kadar veriyor. Bu sebeple tarzını seviyorum. It's Ok, This is Love dizisinde Hae Soo; üniversite hastahanesinin psikiyatr kliniğinde uzman doktor olarak görev yapmakta. Küçük yaştayken ablasıyla birlikte, annesini başka bir adamla yakalaması sonucunda birlikte olduğu erkekler konusunda "yakınlaşamama" sendromuna girmiştir. Çocukluğunda yaşadığı bu olay sonucu tramva yaşayan Hae Soo doktor olmasına rağmen kendisini tedavi edemez. "Kelin ilacı olsa" misali..
Zo In Sung; Jang Jae Yeol karakterini canlandırıyor. That Winter, The Wind Blows dizisinde ilk kez izledim. O diziyi izlediğimde ve yazdığımda dile getirdiğim gibi "bir erkeğe ağlamak bu kadar yakışır". Bu sözümün hala arkasındayım. Sadece iki dizisini izlemiş olmama rağmen gözümde ki en iyi aktörlerden biri. Önceleri aşk romanı yazan sonrasında polisiye/gerilim türünde roman yazmaya devam eden ünlü bir yazardır. Hobi olsun diye djllik yapmaktadır. Kendine has sırları vardır. Fakat bu sırlar hakkında bilgi vermeyeceğim zira verdiğim takdirde izlediğinizde bir anlamı olmayacaktır. Jae Yeol ve Hae Soo'nun yollarının kesişme noktası ikisinin aynı programa katılmış olmalarıdır. Bu programda psikolojik tramvalar hakkında fikir ayrılığına düşerler. Fakat, çapkın yazar boş durur mu? Psikiyatrist Hae Soo'ya yanaşmak için elinden gelenin fazlasını yapacaktır. Hae Soo, Soo Kwang ve Dong Min ile kendini aynı evde yaşıyor bulacak. Aslında hikayenin komik bölümleriydi. Bu iki oyuncunun performansı ise kendine hayran bıraktıracak kadar iyilerdi. 
Usta oyuncu Sung Dong II; Jo Dong Min karakterini canlandırıyor. Bu jenerasyon aktörler arasında en sevdiğim. İzlediğim her yapımında farklı rollerle insanı hayretler içinde bırakıyor. My Girl Friend is Gumiho, IRIS 2,  Reply 1997, Reply 1994, Gap Dong ve daha niceleri. It's Ok, That's Love dizisinde ki oyunculuğuyla kendini bir kez daha sevdirdi. Hae Soo ve Park Soo Kwang ile aynı evi paylaşıyor.Ünivertsite hastanesinin Psikiyatri Kliniğinin en başarılı doktorlarından. Çözmediği vak'a yok. İlgisini en çok çeken olay ise; Jang Jae Yeol'un abisi Jang Jae Bom olduğunu düşünüyorum. 
Lee Kwang Soo; Park Soo Kwang karakterini canladırıyor. İzlediğim tek dizisi Nice Guy. Fakat daimi izleyicisi olduğum Running Man'in Asya Prensini yakından takip ediyorum. Soo Kwang rolüne gelecek olursak; dizide Hae Soo'nun ev arkadaşıdır. Evin en küçük olmasının yanı sıra Troutte sendromuna sahip, ailesi tarafından reddedilmiş biridir. Nedir bu troutte sendromu? diye soracak olursanız. Anlatayım; tekrar tekrar meydana gelen istemsiz, hızlı, ani hareketler veya sesler içeren tiklerle karakterize edilen nörolojik veya nörokimyasal kalıtsal bir rahatsızlıktır.  Troutte sendormu daha çok müstehcen veya küfürlü sözlerin uygun olmayan ortamlarda söylenmesi ile karakterize edilen nadir ve garip bir sendromdur. Kwang Soo ise bu sendroma dair mimiklerini oldukça iyi kullanmakla birlikte harika bir oyunculuk sergiledi.

Bir dizinin kadrosu ne kadar güzel olursa olsun birbirleriyle olan uyumunu izleyenlere yansıtmıyorsa o iş çok fazla başarı sağlayamaz. It's Ok, That's Love dizisinin başarısının altında yatan en büyük pay, oyuncuların birbirleriyle olan uyumu sonrasında senaryo, müzik geliyor diye düşünüyorum. 
Dizi boyunca güleceğiniz bu tarz bir çok sahneyle karşılaşacaksınız.
Jae Yeol ve Kang Woo arasında ki iletişimi iki oyuncu o kadar iyi yansıttı ki; dizinin kopma noktalarından ilkiydi..
EXO'nun güçlü solisti D.O; dizide Han Kang Woo karakterini canlandırıyor. D.O'nun gerçek anlamda oynadığı ilk dizi. Aslında daha önce To The Beautiful You dizisinde sınıfta yer alan sahnelerin bir çoğunda repliği olmadan görünüyor. Bu sebeple gerçek anlamda ilk dizisi olduğunu dile getirdim. İlk oyunculuğu olmasına rağmen bir çok idole nazaran harika oyunculuk sergiledi. Müzik piyasası dışında oyunculukta da varım dedi. Kang Woo lise öğrencisidir. Tek hayali yazar olur annesini, babasının elinden kurtarmaktır. Bu yüzden kendine rol model seçtiği Jae Yeol'un peşini asla bırakmaz. 

 Güney Kore dizilerini ele alırsak bu türde çekilen ilk yapım. Gerçi tam emin değilim. Senaryonun çok iyi olduğunu düşünsem de ufak tefek mantık hataları da yok değildi. Fakat çok göze batmadı.Dizinin ilk yarısı olaylar ve olayların sıralanışı hızlı bir şekilde ilerlerken dizinin son yarısından sonra olaylar sadece tek bir konu üzerinde işlenmeye başlandı. Benim için her iki tarafta etkileyiciydi. İlk bölümler yazar ve psikiyatrist kızımız arasında ki aşk ve kızın yaşadığı tramvanın çözümlenmesi etkileyiciydi. Fakat beni en çok etkileyen olay dizinin ikinci yarısı oldu. Buradan sonrasını izlemeyen arkadaşları okumasa daha iyi olur. Hae Yoo'nun Jang Yeol'ün şizofren olduğunu öğrendiği ve hastane süreci tam bir dram tadındaydı. In Sung ve D.O'nun vedalaşma sahnesi oldukça trajikti. İkisine hayran kaldım.
Dizinin afişleri çok güzel. Yazımın başında paylaştığım afiş aslında bir çok şeyi anlatıyor. İlk başlarda neden bu şekilde diye düşünmüş olsam da dizi bittikten sonra taşlar bende yerine oturdu.  Psikolojik türdü çekilmiş bir dizinin afişi de böyle olmalı demekten kendimi alıkoyamadım. Zira aslında afiş bir çok şeyi anlatıyormuş.Dizinin finali tatmin ediciydi. Aslında insanlara verdiği"psikolojik sorunları olan insanları dışlamayın" mesaj kesinlikle yerine geldi diye düşünüyorum. 
Dizide küçük ama güzel ayrıntılarda yakalamadım değil hani. Ev ahalisini Running Man izlerken görmek.. Güzel ve hoş ironilerden biriydi. 

Kendi açımdan bakınca dizinin senaryosu ve oyunculukları dışında şarkıları da efsaneydi. . EXO'yu severim. Grupta Chen ve D.O'nun sesini ayrı severim. Dizinin ilk ost'u Chen "Best Luck" oldu. Sevdiğim kız gruplarından Davichi "It's Alright This is Love" dinlediğim en duygu yüklü şarkı. Her dinlediğimde tüylerim diken diken oluyor. Bir de Cursh feat Punch "Sleepless Night" Sunboat "Little Suns" Yoon Mi Rae "I Love You" dinleyip sevdiğim şarkılar. Diziyi sevdiğim kadar şarkılarını da sevdim.
Dizinin tanıtım toplantısında dikkatimi çeken en güzel fotoğraf karesi.En sevdiğim afişte ki duruş sıralamasıyla sahnedeki sıralamanın sıralamasıyla birlikte yakalanan bu kare çok hoşuma gitti