28 Eyl 2017

Uncontrollably Fond / Kore Dizisi


KBS kanalında 2016 yılında yayınlanan Uncontrollably Fond dizisi 20 bölümden oluşuyor. Dizinin senaristliğini Sorry, I Love You, A Love to Kill, Thank You, The Innocent Man (Nice Guy) Wonderful Days dizilerinin efsanevi senaristi Lee Kyoung Hee yaparken, yönetmen koltuğunda Park Hyun Suk oturmaktadır. Dizi ağır dram içerir. 
Konusuna gelecek olursak, Shin Joon Youngve No Eul  ayrılığı daha çocukken tatmış kalpleri kırık iki küçük çocuk. Shin Joon Young şimdilerin en iyi aktör ve şarkıcısı aynı zamanda fazlasıyla zeki ve çekici biridir. No Eul ise belgesel yapımcılığı yapmaktadır. Dürüstlükten daha çok paraya önem vermek ile birlikte, ondan daha üst seviyedeki insanlara yalakalık yapmaktan da çekinmeyen biridir. Yıllar sonra iki yetişkin birey olarak tekrar karşılaşırlar

Kim Woo Bin; dizide Shin Joon Young karakterini canlandırıyor. Daha önce Gentleman's DignityTo The Beautiful YouSchool 2013, The Heirs dizilerinde Runway Cop, Friend, The Great Legacy, Twenty filmlerinde izledim. Kore'nin en hit Hallyu starlarından biridir ve aynı zamanda oldukça kibirli ve dik kafalıdır. Hayali bir star olmak olmamasına rağmen 5 yıl önce hayatını değiştiren bir olay yasar. İleride bir yetişkin olarak yönetmen No Eul ile tekrar yolları kesişir. Jun Yeong için o, unutulmaz bir kadındır. Kim Woo Bin, girdiği her rolün üstesinden gelen ender aktörlerden biri.

Bae Suzy; dizide No Eul karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Dream HighBigGu Family BookMy Love From the Star (konuk oyuncu) olarak izledim. Oldukça yüzsüz bir kızdir. Fakat bu yüzsüzlüğü yasadığı iki talihsiz kaza sonrasında hayatının yönünü 180 derece değiştirerek kazanabilmiştir ve paraya bağımlı hale gelmiştir. 28 yaşina bastığında, Jun Yeong ile tekrar karşılaşır.

Lim Ju Hwan, dizide Choi Ji Tae karakterini canlandırıyor. Daha önce Boys Over Flowers, Shine or Go Crazy, Oh My GhostThe Bride of Habaek dizilerinde izledim. Onun karakteri dünya da bugüne kadar görülmemiş, iyi görünümlü, eğitimli, kişilikli, görgü sahibi ve ailesi ile "mükemmel adam"dır. O, çok nazik, tatlı, sevecen ve yardımsever birisidir. O, ilk kez No Eul ile tanıştığında onun için sadece kendini üzgün hissetmiş ve onun için kendini suçlamıştır. Bu yüzden de kendi kimliğini gizlemiş ve onun etrafında kalmıştır. Zaman geçtikçe No Eul’a aşık olur ve buna rağmen ondan duygularını gizler. Ancak Shin Jun-Yeong’un tekrar ortaya çıkmasından sonra artık hiçbir şey yapmadan durmayacaktır.
Lim Ju Eun, dizide Yoon Jung Eun karakterini canlandırıyor. Daha önce HeirsEmpress Ki dizilerinde izledim. "KJ Kozmetik”in Takım Müdürü olan Yoon Jung Eun'un babası başkanlık için güçlü bir aday olarak gösterilmektedir. Onun karakteri, kraliyet ailesinden gelmektedir ve nesiller boyunca ailesi başkanlık yapmıştır. Bir gün, sarhoş bir şekilde araba kullanırken birine çarpar ve olay yerinden kaçar. Babasının gücü sayesinde de olayın üstü kapatılır. Her şeye sahip olsa da istediği tek bir şey vardır; Choi Ji Tae  ile evlenmek. Ama onun gerçekte No Eul’a aşık olduğunu anlar ve duyduğu kıskançlık ile No Eul’a kötü şeyler yapmayı planlar.


Kim Woo Bin'in oyunculuğuna gelirsek ben karakterden, umutsuzluk, kırgınlık, kızgınlık, hayal kırıklığı, çaresizlik gibi birçok duyguyu aldım özellikle;'Bir seferliğine olay çıkarmadan öl.' bir yıl ömrü olduğunu öğrenmiş kabullenemeyen, çaresiz ve kimsesiz durumdaki Jun Yeong'un gözyaşları sessiz haykırışını simgeledi. Evet bu çok fazla karakterin ölümcül hastalığının oluşu klişenin klişesi fakat senaristimiz kim ? Lee Kyoung Hee bu senarist daha önce neler yazdı neler... Kim Woo Bin'in bu rolle oyunculukta nirvana yaptığını da söyleyebilirim. Eminim ki kendisini muazzam projelerde göreceğiz bundan sonra. Ses tonu, bakışı, ağlaması, boyu posu kısacası adam her şeyiyle kusursuz.

Suzy'nin eski yapımlarını göz önünde bulundurursak oldukça başarılıydı. Sarhoş olduğu sahne ve patronlarına sevimlilik yaptığı sahneler birazcık fazla olsa da öyle yerden yere vurulacak türde değildi ben keyif aldım. Suzy'nin ses tonu sebebiyle bazı sahneler acaba mı? yani pek olmadı ? diye düşündürebilir seyirciyi pes etmeyin. Çokta rahatsız edici değil bence netizenler kızı eleştirecek bir şey bulamadı o yüzden buradan yürüyelim dediler deyip geçelim konuyu.   

Jin Kyung; dizide Shin Young Ok karakterini canlandırıyor. Daha önce The Innocent ManGu Family Book, Wonderful Days, It's Ok, This is LovePinocchio, Blood,  The Time We Were Not In LoveOh My Venus, Local Hero dizilerinde izledim. Bu dizide Shin Joon Young'un annesini canlandırıyor. Savcı olmayıp oyuncu olduğu için oğlunu red eden bir anne. 

Ben bu senaristin acıyı, sevgiyi, duyguları yansıtışını seviyorum. Dramın dibine vursa da, sürekli şu ölümcül hastalık klişesini kullansa da, mutsuz son yapsa da seviyorsunuz bir süre sonra. Kaç senarist duyguları bu kadar güzel hissettirebiliyor ki... Kaç senarist içimize tabii caizse öküz oturtabiliyor ki... Kar yağışını, kışı, yağmuru, soğuğu da benim gibi çok seviyor belli. Zaten duygu yoğunluğu oluşturmak adına karlı ortamlar birebir. Şahsen ben hemen tav oluyorum öyle ortamlara. Her izlediğim dizisinde beni derinden etkiledi, duygulandırdı senarist. Bu dizisine gelecek olursak; daha önceki yapımlarının çizgisinin dışına çıkmamış senarist. Hepsinden bir parça almış. Ölümcül hastalık, çocuğunun varlığından habersiz bir ebeveyn, aynı kıza aşık olan abi-kardeş, haksızlığa uğrayıp ölen bir aile üyesi, birbirleri için bir çok fedakarlık yapacak sürekli acı çeken bir çift. Hepsi bilindik, hepsi tanıdık ama bundan şikayetçi miyim tabii ki hayır. Zaten senaristin "neyi" değil "nasıl" anlattığına bakıyorum ben, onun sevdiğim yanı bu.

Senarist daha önceki yapımlarında yaptığı gibi konuyu erkek karakter üzerinden daha çok sunuyor bize. Onun bakış açısı, onun duyguları, onun iç sesleriyle. Kızın hikayesini daha yüzeysel ve hızlı geçiyor. Gerek Misa, gerek A Love to Kill, gerek Nice Guy hatta Wonderful Days bile yine bu şekilde ilerliyordu. Açıkçası bi bayan olarak erkek gözünden işlenmesi hoşuma gidiyor benim de. Hele iç sesler en sevdiğim anlatım şeklidir.

Senaristin diğer yapımlarındaki gibi bu dizide de; müzikleriyle, mekan seçimiyle, durgun ve sakin havasıyla, senaryonun işlenişiyle, yaşattığı duygu yoğunluğuyla aradığım şeyi bulacakmışım gibi geliyor bana. Umarım ilerleyen bölümlerde bu düşüncemde haklı çıkarım. Zira dizi şu anda "Sadede geleceğim, az sabredin." der gibiydi.Unutmadan ekleyeyim senaristin replik seçimleri, cümleleri çok hoş oluyor gerçekten. Misa'daki unutulmaz replikler en büyük kanıtı bunun. Nice Guy çevirirken de bayılmıştım cümlelerine.
Bu dizide de bizi etkileyecek sözler kullanacaktır eminim. Nitekim iki bölüm sonundaki beni büyüleyen o karlı sahnede ilk dokunaklı replik geldi...
"Bu kızın Eul olması imkansız.
Eul olamaz.
Kesinlikle benim Eul'um değil."

Hikayenin başlangıcının ikilinin yeniden karşılaşması şeklinde oluşu hoşuma gitti.. Bu ikili neler yaşadı da ilişkileri bu hali aldı karakterlerin şu an ki durumlarının sebebi ne? Jun Yeong'un ailesi ile olan durumu ve kızın paraya olan ihtiyacı... Hayattan nasıl bir darbe aldı da bu kız böyle yaşamak zorunda kaldı? ilk bölümde seyircinin merak olgusuyla dizinin içine girmesini sağladı.

Bundan sonraki bilgilerin içerinde spolier vardır.

Karakterler nasıl yazıldıysa onu oynuyor oyuncular. Eul karakterini bize gayet iyi yansıttı bence Suzy. Yerine o, bu olsaydı demeniz saçma. En muhteşem oyuncuyu koyun, sevmiyorsaniz yine sevmez, sıkıcı bulurdunuz. Dizi bu kadar izlendiyse Woo Bin ve Suzy'nin etkisi çok çok büyük, Suzy olmasaydı daha başarılı olurdu tarzı söylemler komik ve yersiz. Dizi ile ilgili illa bir suçlayacak birini arıyorsanız senaristi suclayın beklentilerinizi karşılamadığı için, oyuncuları değil. Final bölümünde bu tarz yorumlar görmek garip yani, eleştirinin de mantıklı olanı makbul. Ben diziyi de oyuncu kadrosunu da oldukça kaliteli buldum, son iki bölüm senaryo da nirvanaya ulaştı diyebilirim.

Bu zamana kadar oğluna onca lafı söyleyen bendim sanki.Ben oğluma istediğimi söylerim ama başkasına laf söylettirmem hesabı. Şimdi oğluna iyi davranmaya başlıyorsun diye seni affettik sanma, bunca zaman hiç yoktan ona neler çektirdiğini de unutmaz bu izleyici... 

Uzun zamandır böyle ağladığımı hatırlamıyorum. Bu dizi ilk yarıda bırakmak zorunda olduğum diziydi, 7.bölümünden sonraydı sanırım. O sıralar dram izleyecek durumda değildim. Bu sebeple bıraktım. Yaklaşık 15 gün önce başladım ve bugün sonunda bitirdim. Aşırı dram yüklüydü ki bu konusundan bile belli oluyor ama yine de insanın kalbini böyle sevgiyle ısıtan ama o ölüm hissiyle yakan bir diziydi.

İyisiyle kötüsüyle bir diziyi daha bitirdik. Ne kadar ağlasam da olabilecek en gerçekçi sondu ve özellikle bitiş sahnesini sevdim. Karakterlerin hayatlarında neler olacağı hayal gücümüze kalmış. Eul karakterini çoğu kişi sevilmese de ben çok sevdim, hayatın içinden gelen bir karakterdi. Dizi boyunca da çok çekti. Buruk da olsa sonunda gülümsemesi beni mutlu etti.Umursamaz olarak adlandıranlar olmuş ama hayır, bu güçlü olduğu gösteriyor. Acı dolu bir gülüştü (gözlerinde görebilirsiniz), buruktu ama hayatın devam ettiğini de gösterdi bize. Joon Young'ın kendisinden istediği gibi mutlu yaşıyor Eul. Ona kavuşacağı günü bekliyor. Sözünü tutuyor: "Yarın da görüşelim". 

Suzy "Ring My Bell"  Kim Woobin "Picture In My HeadKim NaYoung "Say Goodbye" Kim Bumsoo "I Love You" Hyolin "I Miss You" New Empire "A Little Braver"  Midnight Youth "Golden Love" New Empire "ACROSS THE OCEANS" Wendy x Seulgi  "Don't Push" Junggigo "Only You".. Her dramanın şarkıları güzel oluyor. O an o sahnenin büyüsünü izleyiciye bir şekilde yansıtıyorlar. Fakat bu dizinin şarkıları çok başkaydı. Albümde yer alan bütün şarkıları dinlemeniz için tavsiye ediyorum.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Başından sonuna kadar keyifle izledim. Çok güzel bir diziydi. Son iki bölüm çok ağlattı beni Sadece ortalarda bir iki bölüm yavan geçmiş olabilir fakat sonlara doğru toparladı ve çok da güzel bitti. Çok alışmıştım bu diziye, ne çabuk da bitti. Bölümleri izlerken zaman nasıl geçmiş anlamadım. Bir dram izlemeye hazır değilseniz lütfen diziyi kapatın ve başka bir şeyler izleyin. Senaryo da oyuncular da çok güzel ve kaliteli olmasının yanı sıra dramla alıp veremediğiniz yoksa bu diziyi eleştirmez sonuna kadar izlersiniz seveceğinize garanti veriyorum. Fakat dram sevmiyorsanız sakın yaklaşmayın zira ağır dram içerir.

Dram sever biri olduğum için
Diziye için puanım; 10/10

29 Haz 2015

Twenty

Twenty filminin senaristliğini ve yönetmenliği başarılı isim olan Lee Byung Hun üstlendi. Onun kaleminden çıkan diğer yapımlar; Sunny, Love Forecast, T.O.P'ın son filmi olan Tazza: The Hidden Card.

IMDB puanı: 7.6

Film,Lise yıllarından bu yana  arkadaş olan Choi Ho (Kim Woo Bin), Dong Woo (Lee Joon Ho) ve Gyung Jae (Kang Ha Neul) 'nin 20 yaşlarında ki serüvenlerini konu alıyor. Gençliğin verdiği tecrübesizlikler, aralarında ki arkadaşlık bağı, arkadaşlıkları, çapkınlıkları gibi bir çok öğeyi içinde barından gençlik filmi. 

Choi Ho; güzel bir kız arkadaşa (Jung Min Soo) sahip olsa dahi gözü hep dışarıdadır. Hayata dair pek bir amaca sahip olmadığından ne istediğini bilmez. Ta ki bir kaza sonucu tanıştığı Eun Hye (Jung Joo Yeon) ile karşılaşana kadar. 

Dong Woo; Hayata dair tek amacı çizgi roman sanatçısı olmaktır. Ailesinin şirketi iflas etmiş, babası terk etmiştir. Yaşadıkları maddi zorluklar yüzünden birden fazla yarı zamanlı işte çalışıp ailesine ve okul masraflarını karşılamaktadır. Onun en büyük destekçileri arkadaşları ve So Hee (Lee Yoo Bi)'dir.

Gyung Jae; üniversite birinci sınıf öğrencisidir. Hayata dair en büyük amacı büyük bir şirkette yönetici olarak çalışmaktır. 

Jung Min So; üç arkadaşın lisede aşık olduğu arkadaşlarıdır.

Lee Yoo Bi; Gyung Jae'nin kardeşidir. Dong Woo gibi çizgi roman sanatçısı olmak için hazırlanmaktadır. Dong Wo'ya aşıktır.

Çok fazla belirgin bir son olmasına gerek yok zaten gençlik yıllarının zor ve anlamsız yere geçen çabalarını anlatan bir film. Sonuç olarak askere gitmeleri ile çılgın gençlik zamanları sona eriyor. Gayet açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Güney Kore sinema sektöründe ki bir çok filme nazaran iyi bile diyebilirim.

Oyunculukları beğendim. Kim Woo Bin ve Kang Ha Neul benim gözümde oyunculuğunu günden güne geliştiren aktörler arasında hızla ilerlemekte Joon Ho'nun oyunculuğu kliplerde izlediğim kadarını biliyordum. İzlediğim ilk yapımı. Oyunculuk bakımında üstesinden geldiğini düşünüyorum.

Gençlik temalı bir film olduğu için beklentim çok yüksek değildi Fakat filmde sevdiğim oyuncular yer aldığı için beklediğim filmlerden biriydi. Ben izlerken sadece keyif aldım. Fakat fragmanına aldanıp komedi bir yapım beklemeyin. Filmin içinde yer alan bir bir kaç komik sahne olduğunu söyleyebilirim. Bu sebepleri göz önünde bulundurursak çerez filmlerden biri olarak izleyebilirsiniz. 

Filmin müzikleri Junho ve Lee Yu Bi'nin seslendirdiği "Cupid's Arrow" Sweet Sorrow&Kim Woo Bin "Twenty" şarkılarını dinlerken eğleneceğinizi umuyorum.

Fragman için; TIKLA
Filmin afişlerini de beğendim.

17 Tem 2014

#mim Benim Çiftlerim

Renli Tırtıl 'ın mimlediği yazısıyla güne başladım. Öğrendiğimden beri düşünüyorum acaba kimleri aynı yapım içinde görmek isterim diye. İşin içine girdikçe bir sürü çift düşündüm.  O zaman başlayalım :)
  • Yoon Eun Hye ve Zo In Sung.. İkisini dizi projesinde birlikte görmeyi çok isterim. Fakat görmek istediğim dizinin türü kesinlikle dram olmalı. Yoon Eun Hye Missing You, Zo In Sung ise Winter Blows The Wind Blows dizilerinde ki oyunculuklarıyla bana kattıkları duyguları hatırladım da kesinlikle harika bir iş ortaya çıkacaktır diye düşünüyorum.
  • Ha Ji Won ve Gong Yoo.. İkisininde kesinlikle bir projede yer almasını istiyorumÖyle romantik komedi falan olmayacak, aksiyon-polisiye olacak. İşte o zaman bu iki çiftimiz reytingleri altüst eder diye düşünüyorum. İkisini daha önce birlikte düşünmemiştim. Fakat bir kaç gün önce Ha Ji Won bir röportajında, Gong Yoo'nun beraber oynamak istediği oyunculardan biri olduğunu dile getirmişti.. Düşündüğümde, harika olur!
  • Park Shin Hye ve Lee Jong Suk.. Fotoğraf çekimlerinde birbirleriyle partner oldular fakat ikisini herhangi bir yapımda izleme fırsatım bulamadık.Okul temalı konular hariç romantik komedi türünde bizi şaşırtmasını istediğim çiftlerden sadece biri. 
  • Shin Min Ah ve Kim Woo Bin.. Bir derginin çekimlerinde gördüm ikisini. Uyumları aşırı beğenmiştim. Forum sitesinde arkadaşlarla muhabbet ettiğimiz vakit de dile getirmiştim. İkisini dizi ya da film projesinde birlikte görmek istiyorum diye.. Shin Min Ah'ın masum güzelliğiyle Kim Woo Bin'in erkeksi bakışlarını göz önünde bulundurursak neden olmasın diye düşünüyorum. 

Aslında daha bir sürü çift çıkarırdım birlikte dizilerde filmlerde görmek istediğim fakat biraz daha devam edersem işin içinden çıkamayacağımı fark ettim. Hazırlarken eğlendiğim bir mim oldu. Kim düşünüp yaptıysa ellerine sağlık. Beni mimleyen Renkli Tırtıl'a teşekkür ederim. Düda'nın Feneri, Çelen'in Sazı sizlerin çiftlerini de bekliyorum..

17 Ara 2013

The Heirs / Kore Dizisi


2013 yılının en iyi dizilerinden biri olacağı daha tanıtımlar başladığında tahmin ediyordum. Zira Lee Min Hoo, Park Shin Hye, Kim Woo Bin, Choi Jin Huk gibi başarılı oyuncuların kadrosunda yer aldığı bir dizinin kötü olmasını beklemek acımasızlık olur. Dizinin kadrosunun geniş oluşunun dışında senaristin Kim Eun Sook olması en azından benim açımdan " Bu dizi yılın draması" olur dedirten olay diyebilirim. Neden böyle düşündüğüme gelirsek; Secret Garden, Gentleman's Dignity gibi dramalara imza atan bu kadının kötü bir iş yapacağını düşünmek saçma olur. Dizinin konusu; Zengin  varislerin girdikleri rekabeti anlatıyor. Ana karakter; Cha Eun Sang, annesi İmparatorluk grubunun sahibi olduğu evde kahyalık yapan kadının kızı ve kendisini de fakirlikten kurtulamayacak biri olarak gören bir kız ..Kim Tan; annesi İmparatorluk grubunun başkanının sevgilisi olan ve bir yanı tutkulu bir yanı karanlık gibi görünen tacı giyip giymeyeceği aşikar varis... annesi küçük yaşta terk etmiş, egosu yüksek babası ile yaşamak zorunda olan Choi Young Do.. Büyük miraslara sahip olmak gerektiğinde o kadar kolay olmayacak onlar için. Bazen babaları ile bazen abileriyle edecekleri rekabet onları genç yaşında olgunlaştıracak bir serüven Mirasçılar dizisi..

İlk bölüm başladığında oyuncuların tanıtımları bu şekilde gerçekleşti.
Lee Min Ho- Kim Tan (Empire Group mirasçısı)
Park Shin Hye-Cha Eun Sang (Yoksulluğun mirasçısı)
Kim Woo Bin- Choi Young Do (İşletme Yönetimi Mirasçısı)
Jung Soo Jung (Kristal)- Lee Bo Na ( Menkul Kıymetler Mirasçısı)
Kang Min Hyuk-Yoon Chan Young (Entellektüel Mirasçı)
Kim Ji Won- Rachel (İşletme Yönetimi Mirasçısı)
Park Hyung Sik-Jo Myung Soo - Kang Ha Neul- Lee Hyo Shin ( Onur Mirasçısı)

Eun Sang'ın annesi için yapmayacağı şey yoktur. Kahya olan ajummanın konuşma engeli bulunduğundan toplum arasında annesi ile işaret diliyle konuşurken baş başa olduklarında ise yazışarak anlaşıyorlar. Daha 18 yaşında olan Cha Eun Sang annesinin zengin bir ailenin yanında hizmetçi gibi çalışmasından hoşnut olmasa da şartları ne yazık ki değiştirebilecek bir güce sahip değil. Her ne kadar neşeli ve güçlü bir kız gibi duruyor olsa bile kalbinin derinliklerinde herkese küsmüş kırgın bir yanı var Amerika'da olan ablasının zengin bir adam ile evleneceğini, annesinin ablası için hazırladığı parayı teslim etmek için Amerika'ya gitme şansını havada karada kapmasıyla olaylar zinciri baş gösteriyor..Onun asıl amacı Kore'ye dönmemektir. Aslında işlerin hiç de beklediği gibi olmadığını farkına vardığını görünce iş işten geçmiş olur kendi adına...

Kim Tan için Kore'den gelen bu kız gizemli gelir, birazda onun yüzünden absürt olaylar yaşar. Fasülye tozunun ne olduğunu bilmediği polisin onu uyuşturucu madde sanıp pasaportuna el konması  ile Kim Tan ile yolları kesişir... Kim Tan'ın Amerika'da yaşıyor olması tamamıyla ailesi tarafından sürgünde olmasında kaynaklı  İlk gördüğü anda aşık oldu. Dizinin başından sonuna kadar takdir ettim Tan'ı. Hiç vazgeçmedi, duyguları değişmedi. İlk nasıl aşık olduysa sonuna kadar öyle devam etti sevgisi. Amerika'da Eun Sang'ın deyimiyle "Bir yaz gecesi rüyası" gibiydi her şey.

Kim Tan'ın yıllardır sürgünde olduğu Amerika'dan dönüşüne, abisi ne tepki verecek, babası ne diyecek oluşlarına aldırış etmeden hayatına devam etmesi gibi..
İlk etkilendiğim an.. Nİye dinliyordun diye Eun Sang'a sorar. Tehlikedeysen üçe kadar sayıp seninle beraber koşacaktım cevabına karşılık "öyleyse neden yapmadın izlediğin süre boyunca tehlikedeydim" cevabını vermesine çok etkilenmişti. Keza o an Tan, abisi ile konuşuyordu.
Kim Tan Amerika'ya gelen abisini görmeye gidince dönüşte araba bozulur. Eun Sang ile aralarında ki komik diyalog


Eun Sang Amerika'dan Kore'ye dönebilemesi için yardım eden en yakın arkadaşı
Chan Young..
 Nişan sadece gösteriş amaçlıydı. Çünkü Kim Tan gayri meşru bir çocuk olduğundan babası için Rachel sadece garantiydi.. Dizinin buzlar kraliçesi..  Dizinin sonuna kadar mimiklerini kullanmadan tamamlaması iyi oyuncu olduğunu gösterse de ben sevemedim bu karakteri..Nişanının bozulması falan derken bir kez ağladığını gördüm o da ilerleyen annesinin nişanı bozmasıyla oldu.

Kaderin cilvesi mi dersiniz ne derseniz bilmiyorum. Eun Sang'ın annesinin İmparatorluk grubun evinde hizmetçi olarak çalışması kızı Amerika'ya gidince o evde Tan'ın öz annesinin yardımcısı hatta hiç konuşamamasına rağmen eli ayağı olması dizinin en güzel ayrıntılarından biri.. Eun Sang, Kore'ye dönünce o evde yaşamak zorunda kaldı kalmasına da Kim Tan'ın o evde yaşadığını sonradan öğreneceği gerçeği ve Kim Tan onu her yerde ararken aslında burnunun dibinde olması..  Zaten ileri ki bölümler için romantizm kokusu vermeye başlamıştı

 Bir de Tan'ın baba faktörü var ki o adama son bölümlere doğru az sövmedim ona. . Eun Sang ve öğretmen Jeon Hyun Joo ile görüştüklerini öğrendiğinden Öğretmenin yolunu bir şekilde kesmiş olsa da abi bu konuda babasına karşı çıkmakta pasif kaldı ne yazık ki Kim Tan o konuda çok yürekli oldu. Tam çocuklar kavuştur derken onları ayırması sanırım 16-17-18 bölümler sırf acı çekerek geçti. Onlar ağladı biz ağladık.Onlar güldü biz güldük öyle bir tablo oluştu dizi boyunca.. İkisinin birbirlerine olan aşkları zorlu bir yola girecekti.Önce Tan, Rachel ile ilgili nişanı atmaya zorlayacaktı bunun bir yolu da gayrimeşru çocuk olduğunu açıklamaktan geçecekti. Böyle bir şey yapınca baba rahat durur mu? Tabi ki de durmaz.. Önce Tan'ı zorla eve kapattırdi. Onun bu durumda kalmasına dayanmayan yardım eden kişi ise Young Do..
Kim Tan duruşu :))
 o asi hali bir anda kayboldu şu tipiyle, saç stilini değiştirmişti..
Sarılıyorsun ondan sonra tekrar özlüyorsun. Adını koyamadığın duygular yaşatıyor sana.. Nedensiz alışıyorsun. Tümüyle sevmene gerek yok parça parça sevsen yeter. Mesela; bir gün ellerini tut; sonra tekrar ellerini tur. Kimse senin gibi tutmasın ellerini.. Elmacık kemiğinin üstünden öp mesela, dudakları yokmuş gibi davran, herkesleşme.. Farklı olmaya çalışma, sadece onunla mutlu olduğunu ama onsuz da olabileceğini hissettir. Hayatta herkesin bir eyvallh hakkı vardırç Onu bu haktan mahrum et. Gitmek için değil, sevmek için benimle ol..  der gibiydi bu sahne
Eun Sang'ın Kim Tan'ı terk etmek zorunda kaldıktan işler sarpa sardı.. Acaba kavuşacaklar mı? acaba senarist bize ters köşe mi yapacak falan derken. Biz bunları düşündükçe senarist Lee Min Ho'yu ağlatmasıyla reytingler rekor kırdı..

16 bölümün son sahnesi.. Babası yüzünden Kim Tan'ı terk etmek zorunda kalan Eun Sang'ın ardında böyle ağladı. Lee Min Ho ağladı reytingler fırladı.. Youtube da özel olarak hazırlanan bir klip ile beraber izleyin.. Bu klip Kim Tan ile Eun Sang aşkını çok güzel ifade etmiş
"Birbirimizi tanımıyormuş gibi davranmalıyım"






"Lütfen tanıdığım herkesi mutlu et" 

 Bir yandan Kim Tan'ın aşkı bir yandan Young Do'nun karşılıksız aşkı.. En çok sana üzüldüm be Woo bin..
Gelişine sevmek lazım; düşünmeden... Eun Sang'ı ilk gördüğü an ki ifade..
Bir de hem Kim Tan için hem de Eun Sang için Young Do cephesi vardı ki; ilk başlarda asi kişiliği Woo Bin'e ne kadar yakışmış olsa da ona kızmadan kendimi alıkoyamadım. Zaten dizi sonrası yorumlarında bile Kim Tan ve Eun Sang konusunda haksız olduğunu dile getiriyordu. Tan'a olan kızgınlığın Amerika'ya sürgün edilmeden öncesine dayanıyor. Young Do'nun annesi onu terk etmek zorun da kalmış. Son bölüme kadar neden, niçin yok bu kadın ortada sorunun cevabını alamadık.

Young Do'nun Eun Sang'a duyduğu karşılıksız aşk onu olgunlaştırdı. Aşk ile nefret duygusu arasında çok ince bir çizgi olmasına rağmen bu kez dostluk kazandı... Kim Tan tek bir insana gayrimeşru bir çocuk olduğunu söyledi o da Young Do.. O bunu kendine çıkar olarak kullandı kimi zaman ama asla açıklamayı düşünmedi. Sadece yeltendi ama orada ki amacı sadece aşk içindi..  Bir çok dizinin ikinci adamı ya da kadını sevdiği kişiye kavuşamayınca kötü olmuştur. Young Do karakteri bana göre kötü değildi, sadece Kim Tan konusunda ona kızgındı.. Tabi acı çekmedi mi tabi ki de çekti.. Kim Tan ile Eun Sang'ın o tarifsiz ayrılığında  ben bu kızla beraber olayım deyip fırsat kollamadı. Kendi içinde bir ilişki yaşadı sevdi kendi karar verdi kendi bitirdi. Kim Woo Bin'in canlandırdığı bu karakteri Kim Tan gibi çok sevdim. İlk aşkını kazanamadan kaybetmiş aslında hayatında olabilecek en güzel şey oldu. Herkes mutlu mesut hayatına devam edecek derken Young Do gözü yaşlı bitmesin istedim.bu dizide ki performansından sonra onu başrolde görmek istiyorum. Özellikle o sert kişiliğiyle :)
Kendini ifade etme şekli bile bir faklıydı  Young Don'nun
Dizinin en efsane diyaloğu :)))))

Kim Tan ile Eun Sang'ın birlikte olduğunu öğrendikten sonra sırf Eun Sang'ı görebilmek için okulun hopörlerinden Kim Tan'ı kızdırması gibi

Young Do'nun ince espirileri :)))

Sende ilk aşkını geride bıraktın be Young Do..
Eun Sang ortadan kaybolduğunda onu bulmak için sahibi olduğu otelin sitesine onun ağızından "Young Do'nun sevgilisi" diye mesaj atması, yöneticiyi arayıp benim güzel yüzüm yine başımın bela oldu diyerek konuşması ve polise onu bulmak için başvurması.. Onu o karakolda görüp de sarılması falan iyiydi be.
hayatının rolünü oynadı..
Ortaya çıktığın için teşekkür ederim Eun Sang.. 
Dizinin sonlarına doğru dram hem Kim Tan- Eun Sang cephesinde artış gösterirken; Young Do cephesinde işler hiç de güllük gülistanlık olamadı ne yazık ki.Annesini özlediğini farkına varmaya başladığı zaman ise; Eung Sang'ı bulmak için evine gittiğinde ajummanın ona yemek hazırlaması, gözlerinden yaş aka aka o yemeği yemesi canım tak etmişti çingular. 


aslında o ilk aşkına kavuştu..
Birde bizim iki yakışıklı başrollerimizin birbirlerine girdikleri sahneler vardı ki dillere destan. Bu kavganın bir galibi yok. Sadece sevdiği kız için kavga eden iki genç, yıllarca birbirinden uzak kalmış iki dost..

Hayatımda hiç bu kadar rahat dövüşen tipler görmedim :)
sınav sıralamasında sonunculuk için yarışan ikiliyi ders çalıştırmak için yöntemler
Kim Tan, Eung Sang, Young Do ve Rachel'den (birazcık) bahsettikten sonra dizinin başından sonuna kadar en sevimli çiftinden bahsetmeden geçmek olmaz.  Lee Bo Na ve Chan Young fotoğraf karelerinde de göreceksiniz dizinin olmazsa olmaz sevimli çifti. Lee Bo Na'nın çocuksu halleri, Chan Young ile Eun Sang'ın çocukluk arkadaşı olduklarından yakın olmalarını kıskanması, Kim Tan ile eskiden sevgili olmalarına rağmen Tan'ın onu sevdiğini düşünmesi  ilk zamanlar beni yemiş bitirmiş olsa da sonraları aşırı sevmeye başladım. Özellikle ikisinin çok çok kısa ayrılığında okulun radyosunda Chan young'ı özlediğini söylediği anda Hyorin ile Eun Sang'ın mikrofonun sesini açması bütün okulun konuştuğu her şeyi duyması eğlendirdi. Lee Bo Na aslında özünde ne kadar iyi bir kız olduğunu az çok belli etmeye başlamıştı..  Eun Sang ile Kim Tan'ın ilişkileri ortaya çıkınca kızımızın onun evinde kalması karşılığında Chan Yoıung'ın sadece çocukluk fotoğrafını istemesi  saf ya çok sevdim ikisini de..

2013'ün en sevimli çift ödülünü size veriyorum

Hiyorin cephesine bakacak olursak. Dizinin bir diğer karşılıksız aşkını da öğretmenine aşık olarak o yaşadı. Kız allah için çok saf güzelliği olan bir hatun. Fakat Hyorin kardeşimizin hiç şansı yoktu ve rakibi Tan'ın abisi Kim Won olması. Yalnız işin ilginci bu aşk üçgeninde kazanan olmadı.. Hyorin'in anasına, Tan babasına uyuz olduğum kadar olmuşumdur. Ne yazık ki günümüzde özellikle sınava hazırlanan gençler için hiç de yabancı bir durum değildi yaşadıkları... Gerçi senaristin son dakika onu askere göndermesi beni üzdü. En azından Rachel ile aralarındaki o hisleri havada bırakmasaydı güzel olurdu diye düşünüyorum.
muhabbetinizi seveyim sizin
En çok güldüğüm dizinin neşe "kaynağı" Jo Myung Soo 
Dizinin hem komik hem en miskin tipi. Eminim ki benim gibi düşünen çok insan vardır. Myung Soo'nun elinden fotoğraf makinesi düşmedi. Dizide hemen hemen herkesle samimiydi ama Young Do ile daha samimiyeti gereği ona ilk aşk ile ilgili tüyolar falan vermesi beni daha çok güldürdü.. Paintbol oynadıkları bir bölüm vardı ki orda ki şebekliği yeterdi. Kim Tan ile Eun Sang'ın onun stüdyo evinde kaldıkları akşam şifreyi değiştirdiler diye sabaha kadar kapının önünde evde kim var düşüncesi ile kapıda bekleyip donması falan harikaydı..
 Myung So olurda komik bir diyalog olmaz mı diyenlere :)


Myung Soo'nun tepkisi :))))

Dizi boyunca gülmeyen Kim Woo; Kim Tan ile Eun Sang'ın aralarındaki diyaloğundan sonra böyle şapşik bir hal aldı
Kim Won'u en çok kardeşini kabul ettiğini belli ettiğinde sevdim. "Doğum günün kutlu olsun" demesi bile sonunda be demekten alıkoyamadım kendimi. Aslında küçük kardeşi "sevgi" dersi verdi. Aslında şu hayatta hiçbir şeyin para, şan, şöhret olduğunu gösterdi.. "O kızın hayatını ben mahfettim, benden ve babamdan koru hisselerimi sana vereceğim, ne istersen yapacağım demesi" abinin ona o bakışını unutamam heralde.. Küçük kardeşinin sevdiği kadın için her şeyden vazgeçmesi.. İşte orda aldı dersini. Tan'ın gösterdiği cesareti gösteremedi. Tan'ın da dediği gibi aslında onun sürgünü yalnız başına kaldığı odasıydı..


Dizinin çifti ne Kim Tan-Eun Sang ne Lee Bo Na- Chan Young dizinin tek geçeceğim çifti bu ajummalar.. Kesinlikle bu ikisini yılın çifti seçiyorum. Hele özel hizmetçisini başka hiç kimseyle paylaşamaması ardından dünür olmalı falan harikaydı.. Tan'ın annesi kocasının evini terk ettikten sonra ajumaya kavuşması falan izleyince bana hak vereceksiniz ya da izlediğinizde :)



Final ise benim adıma beklediğim gibi dolu dolu bitmesi mutlu etti. İzlediğim bir çok Güney Kore dizisine göre havada kalmayan, sonunu seyirci nereye çekerse oraya gidecek şekil de değilde; herkes için belirleyici bir son ile ekranlara veda etti..

Karakterlerimizin yaşadığı sevinç, üzüntü, acı gibi duygularını bize yansıtması için söylenen OSTlardan bahsetmemek olmaz.. Ostlar; Lee Hong Ki "I'am Saying" , Bromance "Love is" , 2AM grubunun solistlerinden Changmin'in seslendirdiği "Moment" ..  Ken ost part 3; Bromance "Ramake(two people)",  2Young "Serendipity"; Esna ost 4 ; Park Shin Hye dizi için seslendirdiği "story" Lee Min Ho'nun seslendirdiği "Painful love" Choi Jin Hyuk "Don't Look Back".. görüldüğü üzere bir tek oyunculuk yapmadılar dizinin müziklerinden eksik kalmaldılar... Söyleyen herkesin ağzına sağlık..

Lee Min Ho'nun oyunculuğu konusunda bir sürü eleştiri okudum. Ben Min Ho'nun aşırı bir fanı değilim ama oynadığı dizilerin hepsini seviyorum. Nedeni onun sıcaklığını bana oyunculuğu ile verebilmesi. O kadar acımasız eleştiriler çok saçma geliyor. İlk başlarda Heirs dizisine herkes yüksek bir beklenti ile başladı. Hem kadro son yılların en iyi kadrosuna sahip oluşu hem de senaristin şu zamana kadar çektiği bütün dizilerin zirveye ulaşmış olması.. 10 bölüme kadar yaşanan olaylar sıradan olaylar diye insan bu şekilde düşünmüş olabilir. Senaristin özelliği bu duruyor duruyor arka arkaya olayları patlatıyor. Heirs'da ikici yarıdan itibaren bana her duyguyu kattığı için mutluyum.. Gerek Myung Soo karakterine, Kim Tan- Eun Sang ilişkisine güldüm. Young Do'nun karşılıksız aşkına, annesini özlemesine, babasının vermediği sevigisizliğe, Kim Won'un kavuşamadığı aşkına, kendi hayatını feda etmesine üzüldüm.. Bana bu duyguları verebildiyse bu oyuncular bana göre bu dizinin olayı bitmiştir bendim adıma.. Bir tek benim düşüncem olduğunu düşünmüyorum. Nedeni ise; reytingler. Kore dizilerinin son yıllarda reyting rekoru kıran dizisi.. Daha ne olsun be dostlar.. Kim Woo Bin'in oyunculuğunu bu dizi ile kanıtladığını düşünüyorum.Onu başrolde aşkına kavuşan bir rolde görmek istiyorum...

En sevdiğim dizi ekibi :)

Diziye çok özendiğim için uzun sürdü yazmam.. 

Fakat bir çok ayrıntıyı atlamış olma ihtimalim çok yüksek. Umarım
beğendiğiniz bir yazı olmuştur. Şimdiden iyi seyirler..