3 May 2024

The Escape of the Seven / Kore Dizisi

The Escape of the Seven SBS kanalında yayınlanan dizi 17 bölümden oluşuyor.Senarist Kim Sun Ok yaparken yönetmen koltuğunda ise Joo Dong Min oturuyor.

Penthouse serisini sevenler buraya :)

The Escape of the Seven: War for Survival Konusu:

Yüzü olmayan bir mobil platform patronu, bir dizi yapım şirketi CEO'su, eski bir gangster, idol özentisi, kadın doğum doktoru, eğlence CEO'su ve okuldaki sanat öğretmeninin ortak noktası nedir? Bu 7 kişinin hepsi hararetli bir kayıp kız vakasına karıştı. Kaderlerinden kaçıp gerçeğin peşinde koşarken kendilerini bu intikam masalının içinde sırların, yalanların ve arzuların ortasında bulurlar.

The Escape of the Seven: War for Survival Karakterleri

  • Uhm Ki Joon dizide, Güney Kore'deki en büyük mobil platform şirketinin yöneticisi Matthew Lee karakterini canlandırıyor. Daha önce  Dream High, The Man in the Mask, Defendant, Penthouse 1-2-3, Little Women   dizilerinde izledim. Aslında perdenin arkasında kalan gizemli bir figürdür ve gerçekte kim olduğunu sadece birkaç kişi biliyordur. Ancak karıştığı gizemli dava kimliğinin ifşa olmasına neden olur.

  • Hwang Jung Eum dizide, bir drama yapım şirketinin CEO'su olan Geum Ra-Hee rolünü üstleniyor. Daha önce Can You Hear My Heart , Kill Me, Heal Me, Shse Was Pretty, Lucky Romance, The Undateables  dizilerinde izledim. İşinde oldukça iyi ve agresiftir. Hayatta en çok paraya ve başarıya değer veren birisi olarak her yolu dener. Büyük bir miras alabilmek için 15 yıl önce terk ettiği kızını bulmaya çalışır.
  • Lee Joon dizide, eskiden bir gangster olan Min Do Hyeok'u canlandırıyor. Daha önce IRIS 2, Gabdong: The Serial Killer, Mr Baek, My Father is Strange dizilerinde izledim. Hayatına dair herhangi bir amacı ve hayali yoktur. Ayrıca birçok kez ihanetle karşı karşıya kalmıştır çünkü insanlara çok çabuk güvenen birisidir.
  • Lee Yoo Bi dizide, arkadaşlarının hayran kaldığı bir güzelliğe sahip olan Han Mo Ne karakterini canlandırıyor. Daha önce The Innocent Man,  Gu Family Book, Pinocchio , Scholar Who Walks the Night,18 Again dizlerinde izledim. Zengin bir ailesi vardır ve idol olmak istemektedir. Mükemmel görünen hayatına rağmen sürekli olarak yalan söylemektedir. Hayatı yalanlarla oludu
  • Shin Eun Kyung; dizide Cha Ju Ran karakterini canlandırıyor. Oh My Ghost, The Village: Achiara's Secret Penthouse 1-2-3 dizilerinde izledim.
  • Yoon Jong Hoon dizide Yang Jong Hoon karakterini canlandırıyor. Reply 1994, Emergency Couple , Misaeng, Hello, My Twenties!, The King in Love , Come and Hug Me, Extraordinary You, Find Me in Your Memory, Sh**ting Stars, Penthouse 1-2-3 dizilerinde izledim.
  • Jo Yoon He dizide Go Myung Ji karakterini canlandırıyor. The Producers, The King's Face, Nine: 9 Times Time Travel dizilerinde izledim.
  • Joo Jae Yun dizide Nam Chul Woo karakterini canlandırıyor. Gentleman's Dignity, Full House Take 2, Empress Ki, Let's Eat 2, Descendants of the Sun,Defendant, Save Me, Mad Dog, Wok of Love, SKY Castle, The Penthouse 2, Alchemy of Souls, Alchemy of Souls: Light and Shadow dizilerinde izledim.

Bir genç kız, yedi kötü karakterin karıştığı bir olay sonucunda dünyadan kaybolur. Bu yedi kişinin arasında, onlardan çok daha tehlikeli birinin varlığı da mevcuttur. Kaotik, teknoloji meraklısı kötü adamlar arasında büyük bir savaş patlak verir. Dizi, ilk bölümden itibaren çılgın ve mantıksız bir tempoyla ilerler, giderek daha da çılgınlaşarak devam eder. Karakterler hem zeki hem de aptal özellikleriyle donatılmıştır; her an kalp krizi geçirebilir veya yüksek sesle çığlık atabilirler. İzleyici, inançlarını sürekli olarak askıya alması gereken bu dramatik seriyi izlerken kendini bulur.

Bu dizi, birçok yönden kesinlikle sevimsiz, problemli ve acımasız olsa da hızlı tempolu ilerleyişi ve eğlenceli yapısıyla dikkat çeker. Aynı zamanda abartılı oyunculuk ve gerçekçi olmayan olay örgüsüyle de komik bir hava yaratır. Örneğin, Uhm Ki Joon'un karakterinin ortaya çıkmasıyla birlikte her şeyin renkli ve parlak olması tuhaf görünür. Karakterlerin kostümleri de Cadılar Bayramı partisini anımsatır. Ayrıca, dizi Mission Impossible ve Penthouse tarzında sahnelerle doludur.

Makjang türüne ek olarak, bu dizi insan doğasının çirkin yanını sahtekâr, yozlaşmış ve fırsatçı karakterler üzerinden cesurca gözler önüne serer. Gerçeklikten kaçmak isteyenler için benzersiz ve heyecan verici bir deneyim sunar.

Hikayenin karmaşıklığı geleneksel kalıpları zorlarken, senaristin cesur yorumu inkar edilemez bir şekilde öne çıkar. Basit bir olay örgüsü arayanlar için belki uygun değildir ancak sürükleyici fantezi ve sıra dışı sürprizler arayanlar için bu dizi kesinlikle izlenmeye değerdir. İnsan doğasının karanlık yönlerine benzersiz ve adrenalin dolu bir yolculuk sunar.

23 Eyl 2016

Scholar Who Walks The Night / Kore Dizisi


2012 yılında web çizgi romanı olan dizinin orjinal yazarları Jo Joo He, Han Seung Hee yaparken senaristliğini ise Jang Hyun Joo yapmaktadır. Yönetmen koltuğunda daha önce The Moon Embracing The Sun dizisininde yönetmenliğini yapan Lee Sung Joon oturuyor. Dizi 2015 yılında yayımlandı. 20 bölümden oluşan tarihi dizidir.
Güç ve hırsın insanların gözünü canavar gibi bürüdüğü bir dönemde asil bir aile inanılmaz bir komplonun kurbanı olur. Ailenin kızı Yang Sun erkek kılığına girerek kitap satıcılığı yapmaya başlar. Yine günün geceye devrildiği bir günde Yang Sun yaşına göre oldukça entelektüel kişiliğe sahip bir adam ile rastlaşır. Lakin devir iyi bir devir değildir. Siyaseti yönlendiren asiller arasında çekişmeler yaşanmakta bu da halkı ister istemez rahatsız etmektedir Gece vakti yaşanan bazı olayalar da halk arasında kulaktan kulağa dolaşan bir hikayenin doğmasına neden olur. Saray otoritesinin sarsılması için bu olaylara vahşi hayvanların sebebiyet verdiğini söyler anacak kötülüğün en büyüğün sarayın içine çoktan girmiştir bile.

Lee Joon Gi (Lee Jun Ki); dizide Kim Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Daha önce Arang and The Magistrate, Two Weeks dizilerini izleyenler oradan hatırlayabilir. Kim Sung Yeol karakteri kendini prense adamış, yakında sevdiği kadınla evlenecek olan yakışıklı bir bilgindir. Fakat kaderleri buna izin vermedi hem kendini adadığı efendisini hemde sevdiği kadını bir vampir yüzünden kaybetti. Kaderi ise onun vampire dönüşmesine yol açar. 120 yıl boyunca kendini bu konu için suçlar Lee Joon Gi tarihi dizilere oldukça yakışan bir aktör. Özellikle Kore'nin geleneksel kıyafeti olan Hanbok'un içinde karizmasına karizma katıyor.  Çok fazla yapımını izlemediğim halde oyunculuğunu fazlasıyla beğendiğim aktörler arasında yerini alıyor. Bir çok vampir dizisinden bildiğimiz üzere soğuk ve sessiz takılan tipler olurlar. Lee Joon Gi bu ruh halini ekrana çok iyi yansıttığı düşüncesindeyim.


Lee Yoo Bi; dizide Yang Sang karakterini canlandırıyor. Nice Guy, Gu Family Book, Pinnocchio dizilerinden hatırlarsınız. Lee Yoo Bi dizide 21 yaşındaki bir asilzadenin kızı Jo Yang Sun karakterini canlandırmaktadır. Zeki ve neşeli bir karaktere sahiptir. Ailesini geçindirmek için erkek kılığına girerek kitap satmaktadır. Lee Yoo Bi ilk başrol olarak çıkışını bu diziyle gerçekleştirmiş oldu. Kore dizisi sektörünü yakından takip edenler bilir. Sektörde kızların erkek kılığına girdiği bir çok yapım yer alıyor. Lee Yoo Bi girdiği her rolün hakkını verdiği düşüncesindeyim. Erkek kılığına giren en iyi aktristlerden biri diyebilirim. Özellikle sevimli hareketleri ve mimikleri rolüne iyi bir şekilde giydirdiğini düşünüyorum.


TVXQ grubunun üyesi Shim Chang Min; dizide Prens Lee Yeon karakterini canlandırmaktadır. Paradise Punch ve Mimi dizilerinde izleme fırsatı buldum. Lee Yeon karakterine geçmeden önce top sakal dizideki kişiliğine çok yakışmıştı. Hayatı dolu dizgin yaşayan bir Prens gibi görünüyor olsa da babasının ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak için pençelerini çıkarır. Fakat amacını gerçekleştirmek adına gizli ve derinden gitmeyi tercih eder. ChanMin'in sevilesi efendi kralardan biri oldu. Canlandırdığı karakteri sevdim.




Lee Soo Hyuk, dizide Gwi karakterini canlandırıyor. Oyuncuyu daha önce King of High School Life Conduct, Valid Love, Local Hero ve son olarak Lucky Romance dizisinde izleme fırsatı buldum. Gwi, görünüşüyle kendine hayran bırakan bir vampirdir. İnsanların dünyasında gizli bir hükümdardır. Vampir oluşunun gücünü insanların üzerinde sonuna kadar kullanan bir karakterdir. Onun kötü biri olmasının temeline sevgisizlik yatmaktadır. Gwi karakterine hayat veren Lee Soo Hyuk hakkında iki kelam edeyim. Bir çok kişiye nazaran Lee Soo Hyuk'un oyunculuğunu ve kendisini seviyorum. Girdiği rolün hakkını veren aktörlerden biri. İyi veya kötü olsun her karaktere uyum sağlamayı başarıyor. Bunun üstüne  izlerken gerçekten iyi veya kötü biriymiş hissini yaşatıyor.

Lee So Eun;  dizide iki karaktere hayat veriyor. İlk bölümlerde 150 sene öncesindeki Kim Sung Yeol'ün ölen nişanlısı Lee Myeong Hee, 150 sene sonra Lee Yeon'un nişanlısı soylu bir ailenin kızı olan Hye Ryeong karakterlerine hayat vermektedir. Hye Ryeong soylu oluşunun vermiş olduğu şıklıkla beraber soğuk bir karakterdir. Kim So Eun'u ilk Boys Over Flower sonrasında We Got Married programında izleme fırsatı yakaladım. Programda izlerken aşırı sevmiştim. Lee So Eun'un romantik komedilerde yer almasını daha çok istiyorum. Soğuk karakterler onun güzel suratına ters geliyor. Tabi bu demek olmuyor ki oyunculuğu kötü aksine ben kendi gibi olduğu rollere daha çok yakıştırıyorum. Kraliçe olduktan sonraki süreç rolünü daha çok sevdim. Asil bir görünüşe sahip olduğu için kraliçe rolü de fazlasıyla yakıştı.

Dizi yayınlandığı zamanlarda başlayıp başlamama konusunda kararsız kalmıştım. İlk beş bölümü zar zor izledim. Bırakmak istesem de sevdiğim oyuncuların hatırına devam ettim. Gwi karakteriyle Lee Soo Hyuk ve Sung Yeol karakteriyle Lee Jun Ki'nin performansının hakkını vermek adına devam ettim. Kendi adıma dizinin ilk yarısı sıkıcıydı. Fakat ikinci yarısı için aynısını şeyi düşünmüyorum. Aksine bir sonraki bölümde ne olacak düşüncesiyle final yaptım.

Lee Jun Ki ve Lee Yoo Bi arasındaki uyumunu beğenmeyen bir kesim vardı. Fakat ben aralarındaki uyumu aksine beğendim. Lee Jun Ki'nin canlandırdığı Kim Sung Yeol, Yang Sun'ı çok başka sevdi. İzlerken onun duyduğu aşkı hissetmenizi sağladı. Bu sebeple Jun Ki'nin girdiği her rolünün hakkını veriyor olması, onu daha çok sevmeme sebep oluyor. Lee Soo Hyuk'a gelecek olursam günden güne kendini geliştiriyor. Her yapımında farklı rollerde yer alıyor. Kötü olan birini canlandırmak oldukça zor. Lee Soo Hyuk'un bir kötü karakter nasıl olunur gösterdi. Dizinin öne çıkan karakteri varsa o da kesinlikle Gwi'ydi

Dizinin konusundan çok müzikleri de harikaydı. Beast "Without You" BTOB grubundan Yook Sung Jae "Love You Again" Jang Jae In "Secret Paradise" G.NA "Don't Cry" benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.

Albümü dinlemek için; TIKLA

İlk bölüm sıkılsanız dahi bırakmayın sonrasında güzel bölümlere tanık olarak final yapıyorsunuz.Tarihi diziler arasında en iyiler arasına giremez. Ancak izlenebilir diziler arasında yer alabilecek yapımlardan biri olarak düşünebilirsiniz.

Dizinin ilk bölümü velihat prens olarak karşımıza çıkan Hyun Woo'nun hakkını teslim etmek lazım. 

Dizi için puanım; 7,5

29 Haz 2015

Twenty

Twenty filminin senaristliğini ve yönetmenliği başarılı isim olan Lee Byung Hun üstlendi. Onun kaleminden çıkan diğer yapımlar; Sunny, Love Forecast, T.O.P'ın son filmi olan Tazza: The Hidden Card.

IMDB puanı: 7.6

Film,Lise yıllarından bu yana  arkadaş olan Choi Ho (Kim Woo Bin), Dong Woo (Lee Joon Ho) ve Gyung Jae (Kang Ha Neul) 'nin 20 yaşlarında ki serüvenlerini konu alıyor. Gençliğin verdiği tecrübesizlikler, aralarında ki arkadaşlık bağı, arkadaşlıkları, çapkınlıkları gibi bir çok öğeyi içinde barından gençlik filmi. 

Choi Ho; güzel bir kız arkadaşa (Jung Min Soo) sahip olsa dahi gözü hep dışarıdadır. Hayata dair pek bir amaca sahip olmadığından ne istediğini bilmez. Ta ki bir kaza sonucu tanıştığı Eun Hye (Jung Joo Yeon) ile karşılaşana kadar. 

Dong Woo; Hayata dair tek amacı çizgi roman sanatçısı olmaktır. Ailesinin şirketi iflas etmiş, babası terk etmiştir. Yaşadıkları maddi zorluklar yüzünden birden fazla yarı zamanlı işte çalışıp ailesine ve okul masraflarını karşılamaktadır. Onun en büyük destekçileri arkadaşları ve So Hee (Lee Yoo Bi)'dir.

Gyung Jae; üniversite birinci sınıf öğrencisidir. Hayata dair en büyük amacı büyük bir şirkette yönetici olarak çalışmaktır. 

Jung Min So; üç arkadaşın lisede aşık olduğu arkadaşlarıdır.

Lee Yoo Bi; Gyung Jae'nin kardeşidir. Dong Woo gibi çizgi roman sanatçısı olmak için hazırlanmaktadır. Dong Wo'ya aşıktır.

Çok fazla belirgin bir son olmasına gerek yok zaten gençlik yıllarının zor ve anlamsız yere geçen çabalarını anlatan bir film. Sonuç olarak askere gitmeleri ile çılgın gençlik zamanları sona eriyor. Gayet açıklayıcı olduğunu düşünüyorum. Güney Kore sinema sektöründe ki bir çok filme nazaran iyi bile diyebilirim.

Oyunculukları beğendim. Kim Woo Bin ve Kang Ha Neul benim gözümde oyunculuğunu günden güne geliştiren aktörler arasında hızla ilerlemekte Joon Ho'nun oyunculuğu kliplerde izlediğim kadarını biliyordum. İzlediğim ilk yapımı. Oyunculuk bakımında üstesinden geldiğini düşünüyorum.

Gençlik temalı bir film olduğu için beklentim çok yüksek değildi Fakat filmde sevdiğim oyuncular yer aldığı için beklediğim filmlerden biriydi. Ben izlerken sadece keyif aldım. Fakat fragmanına aldanıp komedi bir yapım beklemeyin. Filmin içinde yer alan bir bir kaç komik sahne olduğunu söyleyebilirim. Bu sebepleri göz önünde bulundurursak çerez filmlerden biri olarak izleyebilirsiniz. 

Filmin müzikleri Junho ve Lee Yu Bi'nin seslendirdiği "Cupid's Arrow" Sweet Sorrow&Kim Woo Bin "Twenty" şarkılarını dinlerken eğleneceğinizi umuyorum.

Fragman için; TIKLA
Filmin afişlerini de beğendim.

29 Oca 2015

Pinocchio / Kore Dizisi

Bir kaç ay önce "Benim çiftlerim" adlı konuda mimlenmiştim. Birlikte görmek istediğim çiftleri değerlendirmiş en çok izlemek istediğim çiftlerden biri Park Shin Hye ve Lee Jong Suk olduğu o yazımda paylaşmıştım. Üzerinden çok zaman geçmeden "Pinocchio" dizisi için ikisine teklif gittiğini öğrendiğimden çok sevinmiştim. Dizide birbirleriyle olan uyumlarını göz önünde bulundurursak doğru bir seçim yaptığımın farkına varmam uzun sürmedi.. Pinocchio dizisinin konusunda bir göz atalım.. Eeee hadi o zaman..




Dizinin ilk bölümleri senaryonun temelini oluşturan hikayeyle başlıyor. Günümüzde ise; iki yayın şirketi arasında ki rekabetin dışında doğru ya da yalan haber yapan kanalların yaşadığı iyi ya da kötü sorunlar üzerine geçiyor. Dizi iki dönem olarak geçiyor. İlk bölümler Ki Ha Myung ve ailesinin trajik şekilde yok oluşuna tanık olurken gelişme ve sonuç bölümlerinde ise bu olaylar üzerine harika bir kurguyla karşı karşıya kalıyoruz.

Ki Ha Myung ve Ki Jae Myung kardeşlerin babalarıyla çekildikleri son fotoğraf.. Durumu şu şekilde özetlemek gerekirse; Ki Ha Myung ve Ki Jae Myung mutlu bir ailenin zeki çocuklarıdır. Babaları Ki Ho Sang çocuklarıyla her fırsatta övünen başarılı itfaiye şefi olan bir babadır. Yanan bir fabrikaya ekibiyle müdahale ederken fabrikanın sahibi içeride iki kişi olduğunu ve kurtarılmayı beklediklerini söyler. Bütün ekip yanan fabrikaya girdiler. Fakat bu onların son olayıydı bir daha hiç biri dışarı çıkamadı.
Ki Ho Sang karakterini; Jung In Gın canlandırıyor. Bir çok dizide yan karakter olarak tanıyoruz kendisini..
Pinokyo sendromu olan bir adam Ki Ho Sang'ın canlı olarak gördüğünü ifade vermesiyle yayın istasyonlarına gün doğuyor, ailenin evinin önünü muhabirlerden geçilmez oluyor. Ki Ho Sang için asılsız iddialar ortaya atılıyor. Ailenin trajik hikayesi işte o zaman başlıyor.. 
Jin Kyung; Song Cha Ok karakterini canlandırıyor. Nice Guy, Gu Family Book, Its Ok, That's love gibi popüler dizilerde rol aldı. Song Cha Ok; O yılların başarılı muhabiridir. Ki Ha Myung ve ailesinin üzerine yapmış olduğu haberden dolayı fabrika yangınında ölen itfaiyicilerin şefleri Ki Ho Sang sorumlu tutulur, ailesini toplumdan dışlanır. Bu duruma dayanamayan  anneleri Ki Ha Myung'un yanına alarak intihar eder. Fakat Ki Ha Myung'u onu evlatlık alacak Choi  Gong Pil bulur. 


Lee Jong Suk; Ki Ha Myung ve Choi Dal Po karakterine hayat veriyor. Jong Suk daha önce Secret Garden, School 2013, I Can Hear Voice, Doctor Stranger dizilerinde, As One, No Breathing, Hot Young Bloods filmlerinden hatırlıyoruz. Oynadığı her rolün üzerine katarak emin adımlarla ilerliyor. Ki Ha Myung babasının ortadan kaybolduğunu, annesinin öldüğünü ve abisinin onu terk ettiğini düşünerek  o hayatına dair her şeyi annesiyle intihar ettiği gün geride bıraktı. Onu denizden bulan Choi Gong Pil, zamanında denizde boğulan oğlu Choi Dal Po'nun yerine koydu ve evlatlık aldı.. Gördüğü hiç bir şeyi unutmayan bir hafızaya sahip. Çok zeki olmasına rağmen çocukluk ve gençlik dönemlerinde kimseye belli etmeden yaşamıştır. Choi Dal Po'nun bir de abisi görünümlü kardeşi ve yeğeni vardır. Yeğeni Cho In Na'ya çocukluğundan veri aşıktır. Fakat bunu kendine dahi itiraf edemez. Onun için en büyük sorun ise; Ki Ha Myung iken yaptığı haberler üzerine ailesinin dağılmasına sebep olan "Song Cha Ok" In Na'nın öz annesidir.. Dal Po'nun sakladığı sırrın ağırlığı bu aile için nelere mal olacaktır kim bilir...
Park Shin Hye; Choi In Ha karakterini canlandırıyor. Goong S, You're Beautiful, Heartstrings, Flower Boys Next Door, The Heirs dizilerinde, Miracle In Cell No:7 filminde izledim. Park Shin Hye'nin oyunculuğu bir çok kişinin aksine beğeniyorum. Sebebi; oynadığı rollerin bir çoğu donuk karakterler olduğu için. Choi In Ha karakteriyle oyunculuğu konusunda bir çok engeli aştığını düşünüyorum. Üniversite mezunu olmasına rağmen bir türlü düzenli işle giremeyen bir karakterdir. Onun tek hayali annesi gibi başarılı "muhabir" olmaktır. In Ha için bunun olması zahmetlidir. Kendisi pinokyo sendromuna sahiptir. Pinokyo sendromu senaristin uydurduğu bir hastalıktır, gerçek değildir öncelikle bunu bilmenizde yarar var. Pinokyo sendromuna sahip kişiler "yalan" söyleyemez. Söylediği an hıçkırık tutar. Bu durum ise; In Ha'nın muhabir olmasında büyük sorun teşkil etmektedir. Park Shin Hye'nin oyunculuk konusunda kendini bulduğunu düşündüğüm bir karakteri canlandırdı.
Dizi de bir çok romantik sahne mevcut. Bana en ilginç gelen bu sahne oldu.

Bir çok duyguyu içinde barındıran dizinin sevilmesinde etkenlerden biri kesinliklle aralarında ki çekim gücü. In Ha bir pinokyo sendromuna sahip birinin nasıl muhabir olacağını, Dal Po gerçek ailesinin hikayesinde ki yalanları ortaya çıkararak nasıl dürüst muhabir olacağını konu alıyor

Kim Young Kwang; Seo Bum Jo karakterini canlandırıyor. Love Rain, Can We Get Married, Secret Love, Age Ending In Nine Boy dizilerinde Runway Cup ve Hot Young Bloods filmlerinde izledim. Mimiklerini son derece iyi kullanabilen aktörlerden biri.  In Ha bilmese de 14 yıl boyunca onun yanında olmuştur. Song Cha Ok'un telefonu bir şekilde Bum Jo'nun eline geçmiştir. In Ha'nın 14 yıl boyunca annesine attığı mesajların karşılığını kendi vermiştir. Bu süre boyunca In Ha'ya karşı duyguları oluşmuştur. Zengin bir ailenin tek varisi olmasına rağmen onun için muhabir olmaya karar vermiştir. Seo Bum Jo karakterinin kibarlığı, aşkı, annesine olan düşkünlüğü, hayranlık derecesinde iyiydi.

Lee Yoo Bi; dizide Yoon Yoo Rae canlandırıyor. Nice Guy diziyle bağrıma bastığım Gu Family Book'ta ki rolüyle sevdiğim Pinocchio Yoo Rae karkteriyle özdeşleştirdiğim oyunculardan. Geleceği parlak oyuncuları arasında olacağını belli ediyor. Yoo Rae; meraklı, her yerde kulağı olan muhabirlerden. Özel bir toplantı varsa bilin ki Yoo Rae kulağını dayamış dinliyordur. Onda ki güldüğüm özelliklerinden biri "herkesin ona aşık" tavrı. Yoo Bi'nin kısacık saçlarıyla ona en çok yakıştırdığım rol bu oldu. Bir de BEAST'in "No More" şarkısının klibinde ki sevimliliğini unutmamak gerek. 
Byung He Bong; Dizide Ki Myung'u evlatlık alan yıllarca ona gözü gibi bakan babası; Choi Gong Pil karakterine hayat veriyor. Dal Po olarak 14 yıl onun yanında yaşadı. Gerçekler gün yüzüne çıktığında en çok o sarsılsa da gözü gibi  büyüttüğü oğlundan asla vazgeçmedi. Büyük usta Byung Hee Bong daha önce My Grilfriend is Gumiho'da ki dede rolünden hatırlarsınız.. 
Choi Dal Pong karakterini Shin Jung Geun canlandırıyor.Dizi de en çok güldüğüm oyuncu oldu. Dal Po'nun In Ha'ya olan hislerini anladığı ve bunlar üzerine kurduğu hayaller harika ötesiydi. İlk başta kabullenmese de kızına ondan başkasını mutlu edemeyeceğini de iyi bilen bir baba. Ailenin hem annesi hem babası hem abisi hem çocuğu oldu.. 
Dizi her ne kadar iki yayın şirketi arasında ki rekabeti anlatıyor olsa bile; içinde barındırdığı Ki Ha Myung hikayesi yaşanabilecek en kötü trajedilerden biriydi. İki kardeş birbirinden habersiz 14 yıl yaşadılar. Ki Jae Myung küçük kardeşini öldü, Ki Ha Myung abisinin onları terk ettiğini bildi. İki kardeş bu acımasız hayatta kendi kimliğinden vazgeçerek yaşadı. Biri güzel bir ailenin yanında bi tarafı buruk diğeri ise tek başına hayatta kalarak intikam duygusuyla sürdürdü hayatını.. 

Yoon Gun Sang; Ki Jae Myung karakterrini canlandırdı. Faith dizinde ki askerlerden birinde rol aldı. Dizi de üzüldüğüm tek karakter. Senaryo bu konuda daha farklı olsa güzel olurdu diye düşünüyorum. Sebebi; İki kardeşten biri güzel şekilde hayatını sürdürürken diğeri için işlerin öyle olmaması kötüydü. Zaten yıllarca intikam duygusunun verdiği hissiyatla yaşamış bir çocuğu keşke kardeşini bulduktan sonra daha farklı şekilde yansıtılması düşüncesindeyim.
Lee Pil Mo; Hwang Gyo Dong karakterine hayat verdi. Emergency Couple dizisinde doktor Gook karakteriyle bir çok kişinin hayranı olmasına sebep oldu. Dizide YGN yayın şirketinin yöneticilerinden. Takımında Ki Ha Myung ve Yoo Rae yer alıyor. Kendine has rahatlığıyla haberleri yansıtma şekline bayıldım. 14 yıl önce yaşanan fabrika yangını olayında muhabir olarak görev yapmıştır. O olayın mağduru stajtyeri Ki Ha Myung olması onun yapacağı her olayda yanında olması güzsel davranıştı.
Kaptan Hwang karkaterinin biraz geri planda yer aldığını düşünüyorum. Bir çok olayın sonuca bağlanıyor olması finale doğru yaşadığı duygu yoğunluğunun sonuca varılamamış olması kötüydü.
Dizinin ilk bölümleri In Ha ve Dal Po'nun sınıfa arkadaşı olarak karşımıza çıkan Lee Joo Seung dizinin ilerleyen bölümlerinde 4 çocuk babası bir polis An Chan Soo olarak karşımıza çıkıyor. In Ha ve Dal Po muhabir olarak atandığı karakolda tekrardan bir araya geliyorlar. 
Kim Hae Sook; dizide Seo Bum Jo'nun annesi olarak karşımıza çıkıyor. Oğluna hasta derecesine düşkün bir anne. Aynı zamanda yayın şirketlerinden birinin büyük ortaklarından biridir. Oğlu ne isterse onu yapabilecek kapasitede bir kadın. Kim Hae Sook; I Can Hear Voice'de ki karakteriyle kendine hayran bırakan usta oyunculardan daha sonra Hotel King ve Marriage Not Daiting dizilerinde takibimde oldu.
Senaryonun en güzel tarafı dramın yanında komediyi uzak tutmamış olmaları. Beni en çok güldüren Rakip yayın şirketinin seminerine birbirinden habersiz izlemeye gidip karşılaşmaları oldu. Kendilerini kamufle etme çabaları takdire şayan..
En çok dikkatimi çeken iki yayın şirketinin doğru haber ve yalan haber arasında ki farklar oldu  Bi taraf doğruluktan vazgeçip "izleyici mutlu haber" görmek ister saçmalığıyla yoluna devam ederse ne olur. Diğer taraf ise insanlar mutlu olacak diye doğru haber yapmaktan kaçınan haberciler olmak yerine "haberin doğruluğu" üzerine yayına yapmaktan kaçınmadı. Bu konuda verilebilecek en güzel cevap ise; izleyenler bilir Ki Ha Myung'un örneklemesi oldu. Senaristlerin;  yayın şirketlerinin nasıl gündem değiştirmek için başka haberler öne sürdüğü konusunda ki ısrarları güzeldi. Bir tek bizim ülkemizde yaşanmıyormuş demek ki.
Park Shin Hye'nin rol aldığı karakterleri düşünecek olursak her hangi bir yerde uyuma alışkanlığından vazgeçmemiş anlaşılan
Pinocchio :)
Dizinin finali güzel miydi? Güzeldi! Yeterli miydi? Değildi! Gelişen olaylar bütün olayların çözüme ulaşmış olması, ana karakterlerin bir sene sonra nerelerde olduğunu görmemize rağmen  Yoo Rae, Kaptan Hwang, Ki Jae Myung gibi önemli karakterleri konusunda çözüm yayınlanmamış olması kendime adıma hayal kırıklığı oldu. Bu demek olmuyor ki final kötüydü. Hayır, değildi. Sadece bu konularla ilişkili eksikler olduğunu düşünüyorum.
Her dizide olduğu gibi Park Hye Shin'in sesinden " Love Is Like A Snow" Roy Kim "Pinocchio", Younha "Passionate to me" ballad şarkılarının kralı K.Will "Only Person" Tiger J.K feat Punch "First Love" Zion T "Kiss Me" gibi şarkılar ağıma katılan şarkılar oldu. 

6 May 2014

Gu Family Book / Kore Dizisi


Gu Family Book dramasını daha önce izlememe rağmen; The Kings Hearts 'i bitirdikten sonra Lee Seung Ki' yi tekrardan izleme gereksinimi duydum. İyi ki izlemişim ilk izlediğimde kaçırdığım bir çok ayrıntıyı kaçırdığımı fark ettim.. Dönem dizileri konusunda ki hassasiyetimi bir çok yazımda belirtmişimdir. Tarihi dramaya bir de fantastik kurgu eklenince oyuncular ve senaryo daha bir sevilesi  bir hal alıyor.. 


Dizinin fantastik kısmından biraz bahsedelim. Bin yıldır Aile geleneği olarak Jiri dağlarının koruyucusu gumiho Gu Wol Ryung .. Vatana ihanet edildiği iddia edilen bu sebepten gisaeng evine satılan soylu Yoon Seo Hwa.. Seo Hwa giaseng evine girmeyeceğini söyleyerek karşı çıkar. Baş Giaseng (bu kadını sonradan çok sevdim) onu utanç ağacına bağlatır. Gu Wol Ryung bir gumiho olduğu için insanların yaşamlarına etki etmemesi gerektiğini bilir. Fakat eli kolu da bağlı kalmasından hoşnut değildir. Seo Hwa giaseng evinden kaçmayı başardığı bir zaman ormanın koruyucusu bir tedirginlik hisseder. Ve kaçmakta olan kıza yardım eder.. Onu kendi yaşadığı yerde saklar.. Bu kıza aşık olduğunu fark eder. Bir sorun vardır ki Seo Hwa; Wol Ryung'un bir gumiho olduğunu bilmez.. Onun için insan olmaya karar verir. Gu aile kitabına ihtiyacı vardır..
Sevgisini bu şekilde göstermeye çalışan Gu Wol Ryung :))
görüp göreceğiniz en kötü karakter
Her dramada iyiler varda kötüler olmaz mı.. Gördüğüm en kötü karakter Jo Kwan Woong.. Kadrajda göründüğünü, konuştuğu her an vurmak istediğim insan.. Kendi çıkarları uğruna her türlü pisliği yapabilecek bu adam masum insanların üzerine iftiralar atmaktan yılmadı.. (oyunculuğu o kadar iyiydi ki nefret ettim karakterinden).. Seo Hwa'nın babasından intikam olsun diye onun kızına musallat olan bi dallama :(..Tam bir kötülük timsali.. İki güzel kahramanımızın ayrılmasına sebep oldu.
sevimli değil mi ?
Ana karakterimiz; Choi Kang Chi (Lee Seung Gi); Yarı insan yarı gumiho olarak dünyaya gelir. (Seo Hwa ve Wol Ryung'un oğlu) Doğduktan sonra annesi bir sepetin için nehre bırakır.O dönemin sözü geçen soylulardan Yüzyıl Han'ın sahibi Efendi Park bulur. Kendi çocuklarından fark etmeksizin büyütür.. Lee Seung Gi'nin oyunculuğu tartışılamaz derecede iyi olduğunu bütün Kdrama severler bilir.Gumiho rolünün en çok yakıştığı oyuncusu seçiyorum. İlk dört bölüm anne ve babasının aşk hikayesini izledikten sonra çıkıyor ortaya.. Aksiyon sahnelerinde ki becerilerini bir bir gösteriyor bu yapımda. Anlayacağınız hayran bırakan oyunculuğu ile dolu dolu geçen bölümler izleyeceksiniz..Özellikle güzel partneri Suzy ile olan uyumunu duygusal sahnelerde hissetmemek mümkün değil. Suzy'nin canlandırdığı; Dam Yeol Wool karakterine gelecek olursak; ilk başta Suzy'nin oyunculuğu hakkında endişelerim olsa da SeungGiyle uyumuna bayıldım. Kendini ve oyunculuğunu ilk izlediğim dizisine göre geliştirdiği ortada..Aslında ilk karşılaşmaları; Kang Chi Yeol Wool'un daha çocuk iken  hayatını kurtardığında oluyor.Yanda ki fotoğrafa baktığımız erkek kıyafetleri içinde bile çok güzel. Erkek sanmaları da ironiydi. Ben ne kadar baksam da bu kızın erkek olduğunu düşünmezdim. Yani biraz abartı olmuş, kız olduğu zaten belli yavrumun. Unutmadan; Suzy'nin aksiyon sahnelerini sevdim. Dream High'ı izleyenler bilir. Suzy'i güzel bulmama rağmen orada ki oyunculuğunu ne kadar soğuksa Gu Family Book'da ki performansı nıbir o kadar sıcak ve samimi buldum. Belki bunda partneri Lee Seung Ki'nin etkisi büyük olabilir. Oynadığı karakterin  Kang Chi'ye koşulsuz derece sevmesinin verdiği duyguyu seyircilere iyi yansıttığını düşünüyorum. Yayınladığı tarihlerde reyting rekorlarından da anlaşılıyor.

Dizinin ana karakterleri, kötü adamı dışında kendilerinden söz ettiren oyuncuları da yok değildi hani Nice Guy'ı izleyenler bilir Kang Ma Roo'nun güzeller güzeli kardeşi rolünde ki Lee Yoo Bi; dizi de Yüzyıl Hanı sahibi Efendi Park'ın kızını canlandırıyor. Efendi Park'ın ölümüne sebep olan  Jo Kwan Woong; Seo Hwa'ya ne yaptıysa bu kıza da aynı şeyi yaptı. Park Chung Jo; Seo Hwa'ya göre daha cesur (ben buna deli cesareti derim) Baş giasengin desteğini de arkasını alarak başarabildi.. Bir diğer oyuncumuz ise; Efendi Park'ın oğlu Park Tae Soo rolünde ki Yoo Yeon Suk .. Onu izlediğim ilk yapımdı. Sonasında Reply 1994'de izleme şansını buldum.. Hani ben size dünyanın en kötü karakteri diye boşuna demiyorum. Babasının ölümünün ardından hipnoz yolu ile Kang Chi'nin öldürdüğünü beynine kazılarda çocuğun.. Melek gibi çocuğu sırf kardeşini koruyacak diye az çile çekmedi.. İçten içe Dam Yeol Wool'e karşı hissiyatı da yok değildi.. Bir diğer genç oyuncumuz ise; Lie To Me; Shut Up Flowers Boy Band, Can We Get Married dizilerinin yakışıklı genç oyuncusu Sung Joon.. Canlandırdığı karaket Dam Yeol Wool'ün yanından hiç ayrılmayan dövüş okulunun hocalarından biri olan Gon hep içten içe hanımını sever. İlk başlarda Kang Chi ile aralarında ki yakınlığa sinir olup çocuğa sürekli çıkışsa bile sevilmeyecek bir karakter değildi. O değilde konu dışı; Suzy ile Sung Joon arasında skandal haberleri vardı bu dizi yayınladığı zaman. Birlikte olduklarına dair acaba ne oldu :)

Kang Chi için kendi canını ortaya koyan dizinin generalinin söylediği her cümleyi al kitap yaz..
Bu kadar güzel nokta atışları olur. Hayat dersi verdi ..

Ne yaptın sen generalim ya :(

ne gelirse yakınlarımızdan gelmez mi?
Kang Chi yarı insan yarı gumiho olduğu öğrendiğinde ki tepkileri çok gerçekçiydi. 20 sene boyunca hayatını insan olarak yaşayan biri sinirlenince bir canavara dönüştüğünü öğreniyor. Kimse ilk başta kabullenmez böyle bir olayı.En acı ilk aşkı onu o halde görünce; Seo Hwa'nın babasına verdiği tepkinin aynısı olmasıydı.. Kang Chi babasına nazaran daha şanslıydı. Onu o haliyle kabul eden, onu gördüğünde kendini kontrol edebilen Yeol Wool.. Ben en çok rahibin "sizin kaderinizde birlikte olmak var ama olursanız ikinizden biri ölür" çıkmaz diye beklerken ikisinden birinin gerçekten ölmesi beni çok üzdü.

Lee Seung Gi'nin yanında ki elemanı hatırlarsınız.Yerlilerden haraç keserek kötü adam olma yolunda ilerleyen bu adamla Kang Chi'nin aralarında ki kavgalar beni bitirdi. Hatta ona ihanet bile etti. İnsanların canavar diye kaçtığı bu çocuk, kötü adama insanlık dersini verdi.. Bir an da köylülerin arasında Kang Chi benim kardeşim tarzında dolaşmaya başlaması, onu sürekli koruması falan güzel ayrıntılardı..

Dizinin finali benim adıma güzel bitti. Kang Chi insan olabilmiş mi? Sorumuzun cevabını senarist güzel bir mesaj ile vermiş olması güzeldi. Belki o mesajı bir tek ben hissetmişimdir pek bilmiyorum tabi :) İnsan olmak "insan gibi yaşayabilmekten geçer"..400 kusur yıl sonra dizinin kadrosun reenkarnasyon olduğunu hepsinin bir şekilde 2013'de ki Kang Chi ile karşılaşmaları o zaman ki yaptıklarıyla benzer işler yapması güzel bir final oldu benim için..
Olmazsa olmazlarım Ostlar; her dizide en az bir tane şakıyı mutlaka indirip dinliyorum. Uzun süre sonra dinlediğimde yine o sahneleri hafızamdan geçiriyorum. Çok güzel bir duygu.. Dizi iki kuşak aşkı anlattığı için Onlardan biri Lee Sang Gon'nun ağzından My Love a Hurt.. Sözlerinde müziğinde hüzün var bir kere... Müzik videosunda Seo Hwa ve Wol Ryol arasında ki aşkı anlatıyor.. Bir diğer aşk ise 4MEN "Only You" şarkısıydı. ayrıca "Best Wishes To You" Hala dinlediğimde tüylerin diken diken olur. Bu tür şarkıları yazdıklarında ve söylediklerinde duyguyu bize yaşatmayı başarıyorlar.. Benim adıma izlediğim en güzel dizilerden biriydi.. 2 kez izlememe rağmen yine aynı duyguları yaşayabildiğim için mutluyum.. Umarım sizlerden beğenirsiniz.

Dizi için puanım;10/10

16 Eki 2013

The Innocent Man / Kore Dizisi




Bu diziyi 1 günde bitirdim, nasıl anlatacağım bilmiyorum. O kadar sürükleyiciydi ki başında kalkamadım. Resmen dramayı izledikçe yaşadım. Sinirlendiğim yerlerde sövdüm, duygusal anlarda ağladım, komik olaylarda güldüm o kadar içine aldı beni. Bir diziyi daha izlerken "bunu izlemeyi nasıl ertelersin?" sorusunu binlerce kez sordum kendime.. Bir sürü intikam dizisi veya filmi izlemişimdir bu kadar etkilendiğim olmamıştır heralde.
Kang Ma Roo diye bir çocuk var sevdiği kadının hayalleri uğruna kendi hayallerini hiçe saydı. Oysa ki tıp okuyan ve geleceği parlak olan bir öğrenciydi. Hasta ve ona muhtaç kızkardeşini bile düşünmeden sırf aşkı uğruna sevdiği kadının suçunu üstlendi. Neymiş efendim o hayalleri olmadan yaşayamazmış, öyle de bir yaşadı ki işte onca zaman bir hiç uğruna  hayallerinden, kardeşinden, özgürlüğünden vazgeçtiğini anlayan Kang Ma Roo nun intikam hikayesi..
Kang Ma Roo; tıp fakültesi 3. sınıf öğrencisidi. Çocukluk arkadaşı muhabir olan Han Jae Hee nonnasına aşıktır. Daha ilk bölümden uyuz olmuştum bu aşka, hasta olan kardeşini bırakıp şu kadının yanına gidip suçu üstüne falan alması beni deli etmedi desem yalan olacak. Hatta çıldırdım.. Neyse; hiç  temiz yürekli bu adamın aslında intikam uğruna taş yürekli birine dönüşünü hatta bunun uğruna bir insanın nasıl değişebileceğini gösterdi bize Kang Ma Roo. Kesinlikle Song Joong Ki daha önce izlediğim dizilerinden farklı bir rolle karşımızdaydı. Düşündüğüm zaman onun dışınsa heralde bu intikam hikyesini başkasının oynamasını istemezdim.Çünkü kendi bunu bize çok güzel işledi. Yalnız taş kalpli olduğu an ki bakışları, konuşması tavırlarıyla mest etti beni. Bende onunla beraber resmen intikam aldım...

Seo Eun Gi; Zengin bir ailenin hırslı kızı.Babasının ikinci evliliğinden bir kardeşi vardır ama üvey annesiden o kadar nefret ediyor ki çocuğa bile başlarda kötü davrandı. Eun Gi ise; kendini beğenmiş, hiç bir şekilde duygularını belli etmeyen, işi söz konusu ise sonuna kadar savaşan bir kadın. Babasıyla kötü gibi görünse de aslında iyi bir ilişkileri vardır. Çünkü babası da duygularını belli etmeyen kızını kendi gibi yetiştirmiş bir adam olduğu için kimseye güvenememiştir. Moon Chae Won oyunculuğuna gelecek olursak zaten sevdiğim biriydi. Bu diziyle kendini de daha fazla sevdirdi İlk başlarda ki sinir bozucu tavırları ile başına gelen olaylardan sonra ki halleri arasında dağlar kadar fark vardı. Bunun üstesinden çok iyi geldiğine inanlardanım.

Han Jae Hee; Kang Ma Roo nun uğruna bütün hayatını, hayalleri hiçe saydığı kadın. Hani kötü kalpli kadınlar olur ya bunu hakkıyla yerine getirmiş bir kadın diyebilirim. Para, mevki, ün için herşeyi yapabilecek karakterde. Bu kadına dizi boyunca hiç inanmadım. Yeri geldi Kang Ma Roo yu seviyorum söyleyip ağladığı zamanlarda bile. Çünkü; karşısında onun için hayatını verecek bu adamı kaybetme korkusundan sevdiğini düşündüm. Ayrıca bu kadın Eun Gi üvey annesidir. Hayat işte nerden nereye...
Kötü olabilecek her şey vardı bu kadında, yeri geldi kendini bile dövdü ağzını burnunu patlattı sırf Kang Ma Roo yu kendi tarafına çekebilmek için, salak kadın bir düşün bunları yaşatmışsın çocuğa inanır mı sana kimseye bile güveni kalmamış biri yer mi bunları.. Sinirlendim yine..  Mesela; Kang Ma Roo nun kardeşi Çokomuzun dediği gibi;

Dizinin bir diğer kötü karaketeri Av. Ahn... Bu adam kesinlikle aşkı için her türlü kötülüğü yapabilecek karakterdeydi. Han Jae Hee nin bildiğiniz erkek versiyonuydu. Nefret tohumları attım her konuşmasında, sövdükçe sövdüm. Hele o kendine güveni yok mu beni benden aldı. Dizinin sonunda yaptığı o hareket keşke içerde çürüyip gitseydi diye bekledim resmen.. Resmen Han Jae Hee ye göre daha fazla kin doldum adama..
İyilerin yanında yani bizim tarafımızda olan Avukat Park; daha ilk bölümden Eun Gi ye olan aşkını hissettirdi bana. Hatta bizim kız onu gay olarak biliyordu. Neyse daha Teasanın başkanı yanı esas kızın babası ölmeden önce bir şeyler sezmeye başlamıştı. Ölmeden önce kızını ona "Yanında kimse olmayacak durumda bile olsa onu yalnız bırakma" diyerek emanet etti. O zaman babasının taş kalpli olmadığı sadece duygularını belli etmediğini anladım. Bu da insanmış dedim kendi kendime.. Av. Park cidden öyle yaptı son ana kadar iyi kalbini bozmadı. Eun Gi kaza geçirip hafızasını kaybettiğinde bile istese çok şeyi bozabilirdi o bunu yapmadı. Konuşmalarıyla Kang Ma Roo nun damarına bir çok kez basmış olsa da  Av. Park bile Eun Gi ye değer verdiğini anladı ve girmedi araya hatta yeri geldi Eun Gi ye Kang Ma Roo için yalan söyledi. Benim en çok takdir ettiğim davranışı ise benim sevmediğim diğer av.Ahn verdiği ibretlik ayar oldu. Ben bunu gördükten sonra işte adamım  diye resmen bağırdım :D


Dizinin bir diğer ikilisi vardı ki işte onlar diziye güzel anlar kattılar. Ma Roo nun kardeşi Çoko ve en yakın arkadaşı Jae Gi idi. Çokonun ilk aşkıydı, oppa diyerek sürekli çevresindeydi. Jae Gil bir insanın sahip olacağı dost diyebilirim. Hele bir sahne vardı ki bende onunla beraber ağladım. Hangisi mi? Kang Ma Roo nun hasta olduğunu öğrendiğinde ki hali falan içimi bitirdi nasılda yalvardı ona ameliyat olması için . Canım yaa.. Çoko ile dizinin sonunda evlenmeleri ohh be bizim kız muradına erdi sonunda demekten alıkoyamadım kendimi.. Ma Roo intikam almak için Eun Gi ye yaklaştığında yapma bunu ya falan desem de kendimi bir süre sonra böyle bir aşkı izlediğim için iyi ki onu da intikamına katmış dedim.. Eun Gi ye karşı duygularının sonradan oluştuğunu düşünmüyorum bence onu tanıdıkça daha bir sevmeye başladı onu. Bir sahne vardı yağmur yağdığında evinin önüne gelen Eun Gi duygularını onu açtığında ona sarıldığında bir şeyler oluşmaya başlamıştı... İntikam için kullanuldığını öğrendiğinde bile sevdi kızımız, oğlumuzu.. Ondan ayrılması bile çok asildi.. Ayrılığın asili mi olur diyorsunuz da oluyor, cidden oluyor. Zaten ne başladıysa ondan sonra başladı.. Babasının ölüm haberi aldığında geri dönen karşıdan gelen arabaya çarpmasıyla.. O arabanın içinde ise Ma Roo vardı..  Dizi bir anda neredeyse bir yıl ileriye gitti bütün görünüşü ile değişmiş bir Ma Ro karşımızdaydı. Bir tek görünüşü değildi hayata küsmüş kardeşini hayatını sağlama alacak kadar para toplayıp ölmek istiyordu. Yaşama sebebi kalmamış gibiydi. O büyüdüğü evden taşınmıyordu, beklediği biri vardı. Bir gün Eun Gi hafızasını kaybetmiş bir şekilde çıkageldi sekreteriyle. Herkes onun kaybolduğunu ya da öldüğünü düşünüyordu. Ma Roo onu görünce çok mutlu oldu belli etmesede çünkü ona bakışı çok farklıydı çok başkaydı izlerken hissetmemek elde değildi.. Sekreter bir tek ona güveniyordu. Bir tek ona çünkü eun gi hafızasın kaybetmeden önce ona aşıktı. Ma Roo kabul etmedi çünkü bir daha onun hayatına girip üzmek istemiyordu.. Taa ki kötü kadın Jae Hee nn onu ortadan kaldırmak için abisini Eun Gi yi kaçırdığını öğrendiğinden sonrasına kadar. İşte o zaman Eun Gi yi bu çakalların arasında bırakamazdı. Artık taşınma sırası gelmişti aslında beklediği kişi gelmişti.. Bunu Jea Gil ise şöyle dile getirdi;


Ma Roo için aslında hayat yeni başlamıştı, yaşadığını hissetmeye başlamıştı. İntikam ile yola çıksa da ilk başta çok pişman oldu. Sevdiği kadının hafızası yerine geldiğinde yine pişman olacaktı çünkü seviyordu Eun Gi yi, affetmeyecekti, gitmek zorunda kalacaktı. Bir gün uykusundan gözlerini açamadı. Rüyada olduğunu düşünüyordu, kardeşi, arkadaşı sevdiği kadın yemek yapıyor gülüyordu evin içinde. Mutluydu.. İlk defa mutluydu..
Ve o gün geldi "Eun Gi uyandı" işte o zaman Eun Gi için aşk bile yetmedi. Ma Roo ise; onun mutluluğu için kalbime gömerim giderim durumundaydı. Ama onun hedeflediği yere varabilmesi için onu yalnız bırakamazdı bu iyi adam. Hastalığı yüzünden ölüm yaklamış bile olsa kadını için savaşıyordu hala.. Maru ise "Yaşayacağım" diyordu..
Jae Hee sadece bir konuda işe yaradı. O da Eun Gi ye Ma Roo nun hastalığını söylemesi oldu... İşte dizinin son bölümünde olan beni ve eminim bir çok kişiyi etkileyen o sahne;

Beni neden mi çok etkiledi; sevmediğim o gıcık avukat Eun  Gi yi bıçaklayacakken onu farkeden Maru yu bıçakladı  baktırmadan yaptı resmen. Bizim esas oğlan ise bir şey belli etmedi. Çünkü uzun süredir beklediği bir andı onun için Eun Gi ona gelmişti. Sabredip beklediği.. Ameliyat olur hafızasını yitirse de aşk her yerde bulur onları, güzel bir sonla bitti bu drama..
Senaryonun başarısı dışında ben OST lara bayıldım. Şarkıların devreye girdiği her sahneyi izlerken yaşattı. Jansunun söylediği "  Love is like Snow" şarkısı benim favori ostlarımdan biri oldu. Bir dizi için ostlarının önemi çok başka oluyor özellikle kdramalarda.. şarkıyla beraber sahneyi oyuncukluklarıyla tamamlıyorlar.
Bir çok favori dizim olsa bile; Nice Guy benim için zirveyi zorlar artık...