İlk sezon gençlik dizisi izlenimi vermişti fakat beklenmedik şekilde kabuğunu kırdı. Gençleri dünyaya yolladıklarında, birbirleri arasındaki iktidar mücadelesi ve değişimleri önemliydi. Daha sonra ise gruplar arasındaki iktidar mücadelesine tanık olduk. 3. sezonun özeti olarak; şimşekler eşliğindeki hiç iyiye işaret etmeyen bir duman bulutunun Polis’e yaklaştığı, sürpriz ve yepyeni sahne ile sonlandı. Yani yeryüzü karşı saldırıya geçiyor. Bu yenilemez bir düşman. “Bunu nasıl durduracağız?” dedirterek gelmiyor. “Nasıl hayatta kalacağız?” dedirtiyor. Artık yeteri kadar yaşam gemisi yok. Düşünce olarak 1. sezona geri dönüş gibi aynı mantık aslında. Dünya artık Ark.
3. sezonda mücadele ettikleri ALIE güncellemesinden sonra artık onun karakterini Raven üstlendi. O bir evrim geçirdi desek yeridir. Raven kesinlikle bu dizinin beyni. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri. Dizinin başrol oyuncusu olmayı hiçbir açıdan hak etmediğini düşündüğümüz Clarke, nightblood avantajını flame’i taşıyarak elde etmek istedi. Böylece herkesi kontrol edip barış sağlayacağını düşündü ancak annesinin onu ele vermesiyle başarısız oldu. Umarız bu macera orada son bulur ve ilerleyen sezonlarda Clarke’ın liderlik mücadelesiyle geçen bölümlerini izlemeyiz. Merak ettiğim kavuşmalardan biri de; Bellamy ile Octavia yeniden bir araya geldiklerinde farklı iki insan göreceğimiz kesin. İki kardeşin birbirlerini gördüklerinde yaşanacak duygusallığı tahmin edebiliyorum.
3. sezonda mücadele ettikleri ALIE güncellemesinden sonra artık onun karakterini Raven üstlendi. O bir evrim geçirdi desek yeridir. Raven kesinlikle bu dizinin beyni. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri. Dizinin başrol oyuncusu olmayı hiçbir açıdan hak etmediğini düşündüğümüz Clarke, nightblood avantajını flame’i taşıyarak elde etmek istedi. Böylece herkesi kontrol edip barış sağlayacağını düşündü ancak annesinin onu ele vermesiyle başarısız oldu. Umarız bu macera orada son bulur ve ilerleyen sezonlarda Clarke’ın liderlik mücadelesiyle geçen bölümlerini izlemeyiz. Merak ettiğim kavuşmalardan biri de; Bellamy ile Octavia yeniden bir araya geldiklerinde farklı iki insan göreceğimiz kesin. İki kardeşin birbirlerini gördüklerinde yaşanacak duygusallığı tahmin edebiliyorum.
3. Sezon finalinde ölüp ölmedikleri belli olmayan Roan ile Indra, 4. sezonda geri dönmeleri isabet oldu. Hatta Zach McGowan (Roan) artık düzenli oyuncu kadrosunda olacağı da bu sayede açığa kavuşmuş oldu. Düzenli kadroya dahil olan oyunculardan biri de; Echo karakterini canlandıran Tasya Teles beşinci sezon kadrosunda olacağı açıklanırken Jaha karakterini canlandıran Isaiah Washington'un ise kadrodan çıktığı duyuruldu.
Orjinal senaryoya göre Jasper karakterinin birinci sezonun ilk bölümünde ölmesi gerekiyordu. Fakat yapımcı Jason Rothenberg, Devon Bostick'in oyunculuğunu sevdiğinden bu fikirden vazgeçmiştir. Aynı şekilde 3x16'da son sahnede verilen kısımda, aslında Jasper'ın ihtihar sahnesi olması gerekiyordu. Hatta o sahne bile çekilmişti. Fakat bu fikir dördüncü sezona ertelendi. Ne yazık ki bu sezon oyuncuya veda ettik. Aslında Jasper karakteri ilk iki sezon çok iyiyken son iki sezon çizdiği karakter olmamıştı.
Bu ikilinin dostluğunu özleyeceğiz.
The 100 4. sezon 4. bölüm, Buz halkı liderinin Gök halkına savaş ilan etmesini konu edindi. O sırada Polis’te bulunan Octavia Blake, bu savaş ilanını kendi halkına haber vermek istedi. Ancak bir uçurumun kenarında yakalandı ve dövüşü kaybetti. Karnından yaralanan Octavia oldukça yüksek bir mesafeden nehre düştü. Herkes Octavia’nın öldüğünü düşünüyordu. Buraya kadar her şey çok güzel. Dizi dünyasının klişeleri arasında giren epik sahnelerde, ana karakterler genellikle ölümcül darbeler alır ve bir şekilde ölümden kurtulmayı başarırlar. İzleyici de bunu istiyor zaten. Fakat Octavia’nın nasıl kurtulduğuna dair gösterilen sahnede büyük bir gönderme vardı. Yüzüklerin Efendisi’nde uçurumdan düşen Aragorn nasıl kurtulduysa, Octavia Blake de aynı şekilde kurtuldu Yani; Aragorn’un atı Brego, kıyıya sürüklenen baygın durumdaki Aragorn’u uyandırıyor ve onu sırtına alarak hayatını kurtarıyordu. Octavia’nın atı Helios ise yine baygın durumdaki Octavia’yı uyandırıyor ve sırtına çıkmasını sağlayarak ölümden dönmesini sağlıyor. İki sahnenin neredeyse birbirinin aynısı olduğunu söylemek mümkün. O epik sahnede, Aragorn atın eyerini tek eliyle nasıl kavrıyorsa, Octavia da birebir aynı hareketi gerçekleştiriyor. Dizinin orjinal bir konuya sahip olduğu, fakat sahne ve diyalogların başka dizilerden esinlenerek oluşturulduğu yönünde eleştiriler geliyordu. Krallıklar, haneler ve klanların Game of Thrones’un konusuna benzer bir şekilde yaratılması ve son olarak bu Lotr göndermesiyle, The 100 ‘esinlenme’ konusunda boyut atladı diyebiliriz.
5.ölümünde pek dikkate alınmayan ama beşinci sezonunun konusu bakımından önemli bir ayrıntıyı fark ederek sizlerle paylaşmak istedim. Final sahnesinde gördüğümüz ELIGIUS markası ve altındaki 'suçlu' ibaresi Jackson ve Abby'nin araştırmaları arasında bulduğu bilgiyle örtüşüyor. Bu yüzdendir ki, gelecek sezon tahminlerini daha sağlıklı yapabiliriz. Gel gelelim Eligius Corp.'a. Önemli şirket isimlerinden birisidir. Bu şirket uzay madenciliği yapar ve dünyada suç işlemiş idam mahkumları burada işçi olarak çalıştırılır. Uzayda maden bulabildikleri her yere giderek çalışırlar. Tabi o kadar uzun süre uzay radyasyonuna maruz kalan bedenleri çok zarar görmesin diye Nightblood icat edilmiş ve bilimsel olarak bu kara kan onlar için yapılmış. neyse bu insanlar dünyadaki nükleer felaket yaşandığında dünyayla bağları kopmuş. kendi kaderlerine terk edilmiş. Zaten o sırada bunları düşünecek de insan kalmamış. 3. sezondaydı sanırım. 100 kusur yıl önce yaşanan nükleer felaket sırasında Becca bu insanlarla iletişimin koptuğunu not almış ve Raven bunu monitörde görmüştü. Monty ve Jasper a anlatıyordu. Hatta Nightblood (karakan); Becca tarafından ilk bu şirket için üretilmiş. uzayda geçirilecek uzun surelerde hem uykuda hem de asteroid kuşağında çalışırken madencilerin solar radyasyondan korunmaları için üretilmiş.İşte 4. sezonun son sahnesinde gelen insanlar bunlardır ve muhtemelen idam mahkumları bir şekilde geminin yönetimini ele geçirmiş ve kendilerine yeni bir dünya yaratmışlar. 5. sezonda da bu insanların kötülükleriyle geçen bir sezon izleyeceğiz gibi duruyor. vahşi bir topluluk olacaklarını düşünüyorum, çünkü idam mahkumu onlarca insandan bahsediyoruz. Şimdi bunlar Skykru , bizimkiler de Grounder oldular mantık olarak.
Sezon finalinde gördüğümüz küçük kız, Clarke'ın biyolojik kızı değil ama beşinci sezonda, Clarke için çok önemli olduğu belli. Maddiekanına sahip, 5 yıldır Clarke ile beraber olduğu belli. Ayrıca anne-kız gibi olacakları sinyalini de final sahnesinde sinyalini verdiler.
Gelecek sezonda Bellamy, Raven, Monty ve diğerlerinin ne yapmış olduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Onların hikayesini çok merak ediyorum. Her sezon bir kısır döngüye giriyormuş gibi görünüp sezon finalinde "yok artık" nidalarıyla başka bir yöne çekilen bir dizi The 100.. 4.sezon finali ile "acaba" dedirtti. Yine klişeye mi saracaklar yoksa şahane bir 5.sezon mu gelecek, merakla bekliyorum.
Sezon finalinde gördüğümüz küçük kız, Clarke'ın biyolojik kızı değil ama beşinci sezonda, Clarke için çok önemli olduğu belli. Maddiekanına sahip, 5 yıldır Clarke ile beraber olduğu belli. Ayrıca anne-kız gibi olacakları sinyalini de final sahnesinde sinyalini verdiler.
Gelecek sezonda Bellamy, Raven, Monty ve diğerlerinin ne yapmış olduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Onların hikayesini çok merak ediyorum. Her sezon bir kısır döngüye giriyormuş gibi görünüp sezon finalinde "yok artık" nidalarıyla başka bir yöne çekilen bir dizi The 100.. 4.sezon finali ile "acaba" dedirtti. Yine klişeye mi saracaklar yoksa şahane bir 5.sezon mu gelecek, merakla bekliyorum.