17 Tem 2019

One Spring Night / Kore Dizisi



MBC ve Netflix kanalında yayınlanan One Spring Night dizisi 32 bölümden oluşuyor. Her bölüm 35dakika sürüyor. Dizinin senaristliğini Kim Eun yapıyor. Yönetmen koltuğunda ise An Pan Seok oturuyor. An Pan Seok'u Secret Affair, Heard It Through the Grapevine ve Something in the Rain dizilerini izleyen tarzını bilir. One Spring Night dizinin oyuncu kadrosu hemen hemen Something in the Rain kadrosuyla aynı diyebilirim.

Dizi, hayatındaki mutluluğu ön planda tutmaya çalışan Lee Jung In  ile bekar bir baba olan Yoo Ji Ho’nun arasındaki aşk hikâyesini konu almaktadır. Her ikisininde tanışması beklenmedik olur. Belki de sadece bahar gelmiştir ve her şey mümkündür.


Han Ji Min; dizide Lee Jung In karakterini canlandırıyor. Rooftop Prince, Hyde Jekyll, Me, Familiar Wife, The Light in Your Eyes  dizilerinde izledimLe jung In, bir kütüphanecidir ailesinden bağımsız tek başına yaşamaktadır. Han Ji Min enteresan bir kadın. İzlediğim rollerden biride mi onu yakışmaz. Her biri birbirinden farklı karakterler ve hepsini başarıyla canlandırdığı kanısındayım. Onun rollerine bayıldım!  Birde minyon oluşunun verdiği avantajdan ötürü beraber rol aldığı aktörlerle uyumluydu.


Jung Hae In; dizide Yoo Ji Ho karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Bride of the Century, Blood, Reply 1988, White Nights,  Goblin, While You Were SleepingPrison PlaybookSomething in the Rain dizilerinde izledim. Ji Ho bekar bir baba, eczacı ve sıcak kalpli birisidir. Jung Hae In Prison Playbook sonrasında ilk başrolünü Something in the Rain dizisinde aldı. Oradaki karakterinden sonra böyle bir karakteri için hiç yabancılık çekmedim. Bu tarz diziler ona yakışıyor.


Kim Joon Han, dizide Kwon Ki Seok karakterini canlandırıyor. Daha önce Prison Playbook ve The Time dizilerinde izledim. Kwon Ki Seok, Lee Jung In'in uzun zamandır erkek arkadaşıdır. Zengin bir aileye sahiptir. Bir bankada bölüm başkanı olarak çalışmaktadır ve kariyerinde oldukça başarılıdır. Onuna ailesinden bir tek babası var ve statü gereki Lee Jung In'i gelini olarak istememiştir. Joon Han yavaş yavaş dikkat çekmeye başlayan aktörlerden biri. Dizide en çok rolünün hakkını kim verdi? derseniz. Kesinlikle Kim Joon Han derim.


Bu dizi en çok neyi sevdin?

Sakinliğini, doğallığını, duygusunu, dramı, samimiyeti, arkadaşlık ve kardeşlik bağını..

Bu dizide en çok neyi sevmedin?

Aldatılmışlık ve terk edilen tarafın yüzsüzlüğü. Kızların babasını. En büyük kız kardeşin eşini.


Sessiz sakin gözüken, sonbahar tadında bir diziydi. Diziyi her izlediğimde  Something in the Rain aklıma geldi durdu. Yönetmen aynı olunca aynı tadı yakalayabildim. Hayatın içinden bir konu. Her herkesin yaşayabileceği duygu karmaşası. İşte bu duygu karmaşasını ekrana çok güzel taşıdılar. En güzeli ise iki ana karakter çok güzel sevdi. Terk edilen Ki Seok ise sevdiğini zannetti ama sevgiyi başaramadı. Onun sevgisi hırsa döndü. Alışkanlık olan ilişkisini bir üst seviyeye taşıyamadı.

Jung Jae In, Something in the Rain dizisinde "Duyguyu en iyi yansıtan oyuncu" ödülü verilmişti. Net olarak ödülün hakkını vermeye devam ediyor. Prison Playbook diziden psikopat gibi görünen bir karakteri de başarıyla canlandırmıştı. Fakat bu dizide bambaşkaydı. Bir baba olarak izledik onu. Hem de bekar bir baba. Kendinin önünde tuttuğu minik oğlu ve o. Onların öyküsüne sonrada dahil olan bir kadın. Ne kadar zor değil mi toplumda bekar baba olmak? Ön yargıları.. 

Lee kardeşlerin en küçüğü Jae In sen nasıl tatlı bir kardeşsin öyle. Ablasının şiddet gördüğüne tanık olduğunda ne de güzel yakasından tuttuğu gibi kovdu evden eniştesini. Çok dizinin en hakkaniyetli karakteriydi. Hovarda gibi gözüküyor ama ailesine düşkün küçük bir kız çocuğundan farklı değildi.
 

 Lee Jung In'in babası dizi boyunca seni hiç sevmedim. Hiç!

Dizinin konusu bir yana müzikleri de harikaydı. Rachael Yamagata "No Direction" Oscar Dunbar "Spring Rain" Rachael Yamagata "Is It You" Rachael Yamagata "We Could Still Be Happy" Carla Bruni "Spring Waltz" dizi kadar naif şarkılar..

Sonbahar geldiğinde eline kahveni al ve izle. Çünkü o baharın renklerini hissedebileceğiniz bir yapım. Karmaşıklık yok aksine naif bir dizi. Sevgi ve hırsın bir arada olduğu harika bir yapım. Ben izlerken her bir karakterin içine girdim.  Hepsinden kendime bir pay buldum. Umarım sizinde seveceğiniz bir yapım olur.



Dizi için puanım; 10/10

24 Nis 2015

Hyde Jekyll, Me / Kore Dizisi


Psikolojik-fantastik tür olan Hyde Jekyll, Me diziyle karşınızdayım. Dizinin adı ve konusu yayınlandığı an; aklıma direkt Robert Louis Stevenson  1886 yılında yayımladığı kısa romanı Dr. Jekyll and Mr Hyde geldi. Kısa bir bilginin ardından dizi hakkında görüşlerime geçeceğim. Benim romanı okuma fırsatım olmadı fakat filmini izlemiştim. Film kişilik bölünmesi üzerine Londrada yaşayan saygın biri olan Dr Jekyll'nin zaman zaman şevhet düşkünü bir Mr. Hyde'a dönüşmesi olayını gözlemlemesi anlatılmaktadır. İki farklı kişiliğin, iyinin ve kötünün çatışmasını anlatmakta. Bugüne kadar onlarca müzik albümü, televizyon dizisi, müzikal, bilgisayar oyunu ve çizgi romana ilham veren bir eser. Durum böyle olunca Güney Kore gibi dizi sektörü gelişmiş bir ülke, neden böyle bir yapım bizim ülkemizde yer almasın deyip, işe koyulmuşlar.


Hyun Bin, aynı beden içinde iki farklı karakteri canlandırıyor. Bunlardan biri  Goo Seo Jin. Wonderland şirketinin üçüncü nesilden tek varisi, ailesinin tek oğludur. Küçük yaşta yaşadığı talihsiz travma sonucu kişilik bozukluğu yaşamaktadır. Bu nedenle spor yapmak ve şirkete gitmek dışında dışarıya çıkmaz, içki içmez, eğlenmez. Kısaca asosyal, katı ve soğuktur. Aşk ve evliliğe asla inanmıyor.  

Hyun Bin, aynı beden içinde canlandırdığı bir diğer karakter ise Robin. Seo Jin'in yaşadığı tramva sonucu ortaya çıkmıştır. Hayatta istediği şeyi elde edebilmek için sonuna kadar savaşabilecek cesur, korkusuz, sıcak, nazik ve hayat dolu bir karakter. Ayrıca Seo Jin'in aksine muhteşem gülüşü her daim ortaya çıkarmaktan  eksik kalmıyor. Ünlü çizgi roman yazarıdır.


Hyun Bin'i uzun bir aradan sonra ekranlarda görmek mutlu etti. Secret Garden sonra ekranlarda görememiştik onu. Dört sene boyunca neredeydi bu adam diye merak edenlere, 22 aylık askerlik görevini yerine yetirdi. 2014 yılında "The Fatal Encounter" filmiyle sinema dünyasına, 2015 yılında "Hyde Jekyll, Me" dizisiyle geri dönüşü yaptı. Hyun Bin'in oyunculuğunu beğendim. Aynı beden içinde iki farklı karakteri canlandırmak zor iş. Katı, düşüncesiz, soğuk bir adam iken; düşünceli, nazik ve sıcakkanlı karaktere dönüşümler meziyet ister. Goo Seo Jin ve Robin arasında ki geçişlerden ötürü başarılı buldum Gerçi ilk bölümde Hyun Bin'in performansı çok yüksek değildi fakat sonrasında olay örgüsü çözümlenmeye başladıkça ivme tavan yaptı. Tabi bu konuda Hyun Bin'in oyunculuk tecrübesini es geçmemek lazım. Goo Seo Jin ve Robin arasında kurallar olması, birbirlerinin yaşam alanlarına müdahale etmemeleri, kişilik bölünmesi konusuna farklı bir hava kattı diye düşünüyorum.
Han Ji Min; dizide Jang Ha Na karakterini canlandırdı. Wonderland tema parkında (oyun parkı) yer alan sirkin işletmecisidir.Bu sirk ailesinden ona kalan sorumluluktur. Ailesinde yadigar kalan sirkin kapatılmaması için bağlı olduğu şirket Wonderland'in başkanı Goo Seo Jin ile karşı karşıya gelecektir. Tanımaya değer ve tanıdıkça bağımlılık yapan, mücadeleci ve bi o kadar duygusal karaktere sahiptir. Han Ji Min'in Rooftop Prince dizisinden sonra ekranlarda ki ilk dizisi. Hyde Jekyll, Me dizisinden önce, Hyun Bin ile  "The Fatal Encounter"  filminde rol aldılar. Han Ji Min sevdiğim oyunculardan biri.Fakat; Hyde Jekyll, Me dizisinde ki oyunculuğunu vasat buldum. Onun yer aldığı bir çok sahneyi sıkılarak izledim diyebilirim. Aynı bedende iki farklı insan arasında kaldığınızı düşünsenize, ne zor seçim. 

Aynı beden içinde farklı kişilik aynı kadına aşık olursa?
Jang Ha Na-Goo Seo Jin

Jang Ha Na-Robin

Sung Joon; Dizinin hipnoterapist olan Yoon Tae Joon karakterini canlandırıyor. Oldum olası Sung Joon'un oyunculuğu beğenirim. Her rolün hakkını verecek kapasiteye sahip olduğunu Hyde Jekyll, Me dizisinde gösterdi. İlk bölümden son bölüme kadar yer aldığı her sahne de başarılıydı. Sung Joon izlemek isteyenler için;  Lie To Me, Shut Up Flower Boy Band, Can We Get Married, Gu Family Book, I Need Romance 3, Discovery Of Love dizilerine göz atabilirler.


Girls Day grubunun güzel üyesi Hyeri; dizide Min Woo Jung karakterini canlandırıyor. Robin karakteri onun lisede ki ilk aşkıdır.  Aynı zamanda Robinin hayran kulübünün başkandır. Hyeri'nin oyunculuğu gelişirse efsane biri haline dönüşebilir.
Dizinin senaristinden çok yönetmeninin çıkardığı işi daha çok beğendim. Çektiği mekanlar, renkler, parlak ışıklar, akvaryum kullanarak, izlerken sizi masal diyarında dolanıyormuş hissi vermeyi başardı. O dönem içinde bulunan mevsim öğelerini de iyi değerlendirdi. Hyde Jeklly, Me; ilk bölümünde yer alan goril sahnesi olmasaydı daha kalite başlangıç yapabilirdi. Gereksiz aksiyon yarattılar. Ortada çözülmesi gereken olayların çözülme sırası, işlenişi başarılıydı. 
Hyde Jekyll, Me; Kill Me, Heal Me dizisiyle aynı dönemde yayımlandığı ve her iki dizide kişilik bölünmesi temasına sahip olduğundan haliyle karşılaştırmalar yapıldı. Özellikle iki başrol oyuncusu arasında ki karşılaştırılmayı normal buluyorum. Fakat iki farklı konu iki farklı rol tabi ki biri diğerine göre daha iyi olacak bu da insanlara göre değişebilir. Zevk meselesi. Benim düşüncem;  Ji sung; rolünü adeta yaşadı, yaşattı. Hyun Bin ise; oyunculuğuyla aynı bedende iki farklı kişilik yarattı. İzlerken karakterleri ayıramadık. Bence ikisi de birbirinden bağımsız iki rol.
Dizinin şarkılarına gelecek olursak; Dizinin efsane ilk 3 şarkısı;  Beak Ji Young "Because Of You".Park Boram "Falling", Yoo Hyun Sang "Embrace" Diğeleri ise; Epitone Project&Lucia "Maybe" Kim Bom Soo "Only You". Diziyi genel olarak ele alırsak ben sevdim. Konusu, oyuncular ve Hyun Bin için izlenir. 

11 Kas 2013

Rooftop Prince / Kore Dizisi


2012 yılı yapımları arasında izlerken en çok güldüğüm, sinirlendiğim ve zaman zaman ağladığım bir dizi Rooftop Prince. Uzun zaman önce olmasına rağmen hala neden bu diziyi yazmadığımı düşündüm ve hemen bloğumun başına geçtim. 


Dizinin konusu;  Joseon'da velihat prens olan Lee Gak; Velihat prensesin gizemli ölümünü araştırırken Lee Gak ve adamları Joseon döneminden günümüz Seul'üne 300 yıl sonrasına zamanda yolculuk yapıyor. Park Ha'nın evine düşmsiyle hikaye başlıyor. Prens ve onun üç adamını döneminin kıyafetleri içinde evinde görünce neye uğradığını şaşırıyor. İlk başta bunun komik bir şaka olduğunu düşünse de ilk başta onları başından savan sonrasın da olayın ciddiyetini anladıktan sonra evine alıyor. 

Man Bo - Lee Gak(velihat prens)- Yong Sul- Chi San

Bu dört adamın Joseon döneminde yaşadığı hayat ile günümüzde insanların yaşadığı hayatın farklı olduğunu anlamaları geç olmadı allahtan. Benim dizi adına en çok güldüğüm olaylardan biri, günümüze adapte olma anlarıydı. İzlediğim dönemde gülme sesimle evi ayağa kaldırıyordum o derece. Park Ha'nın Bu adapte sürecini öğretmesi çok eğlenceliydi. Park Ha, evine düştüklerinde çok aç olduğu için onlara pilavlı omlet hazırlar onu yeme tarzları efendime söyleyeyim ardında tvden gelen sese ok atmları, pilav makinasından gelen sese susturun şunu diye bağırmları evin altını üstüne getirmelerine ilk kahkahamı atmıştım. Dönem kıyafetlerinden kurtulmaları için aynı eşofmanın 4 farklı renkte alması ve onlara çöpten kıyafet seçmesi, Hele bir sahne vardı ki hala aklıma geldikçe gülüyorum. Prensin yanında ki o üç şapşal Park Ha'nın kamyonetinde hep arkada duruyor olduklarından arabaya arkaya binin diyen prensi dinleyerek arkaya geçerler. Arabaya binen prensin arkada onları göremeyince inip bagajda onları görmesine uzun bir süre güldüm. Diş fırçalamayı, trafik ışıklarını ve alafranga tuvaleti nasıl kullanacaklarını öğrenmeleri kısaca bu adapte sürecine kahkahalarla tanık olmak çok güzeldi :)



Adapte sürecincen bahsetmişken birazda onlardan bahetmek istiyorum. Dizin en başta prensle prensesin çocuk yaşta ki evlenme sürecinden bahsediyor eş zamanlı olarak da Park Ha ve Se Na çocukluk hikayesini anlatıyor. Park Ha; öz annesi daha o bir yaşındayken terk ediyor. Babası Se Na'nın annesi ile evleniyor. 9 yaşındayken ablasının kıskançlığından dolayı onu bir kamyonetin arkasında terk ediyor. O kamyonet kaza yapınca da hafızasını yitiriyor. Küçük yaşta Amerikada bir aileye evlatlık veriyor ve uzun bir süre orda yaşıyor. Bu kadar çok acı olayı daha küçük yaşlarda yaşamasına rağmen hayata tutunmayı asla bırakmamış. Ona kötü davranan üvey ablaya rağmen hep iyi olmayı başaran bir kız Park Ha. Amerika'da bir barda çalışırken onu gören Yong Tae Yong ona gördüğü anda aşık olur. Yong Tae Yong; Kore'nin ileri gelen bir ailenin tek varisidir. Aile işleriyle alakası olmayan bir çocuktur. Onu görmeye gelen kuzenin işlerin başına geçmesini istemesiyle aralarında bir tartışma olur ,ona yumruk atan kuzeni yüzünden denize düşer ama vicdansız kuzen Yong Tae Moo onu kurtarmaz. Yong Tae Moo ; Yong Tae Moo'nun tam tersi bir yapıya sahiptir. Aslında ilk izlediğimden ne güzel kuzen bunlar desem de kendimi haksız çıkardım izlerken. Şirkette yönetici olan Tae Moo, kötü adam karakterinin dibine kadar ardında olabilecek bir karakter. Hırsları yüzünden Se Na'ya olan aşkından dolayı herşeyi yapabilecek derecede bir adam. Tae Moo Playfull Kiss'de izlemiştim. Orada ki karakteriyle tamamı ile zıt :). Se Na demişken; çocukluğunda ki kıskançlığı, para manyağı ve Park Ha'nın üvey ablasıdır. Daha küçük yaşlarda bile kıskançlığından kardeşin kaybolmasına sebep olmuştur. Kötü kadın rolünün hakkını seve seve vermiş bir kadın. Her ne kadar iyi yola gelse de finale doğru yinede sevmedim hiç bu karakteri..



Prens Lee Gak ve üç şapşal yaşadıkları dönemin 300 yıl sonrasına geldiklerinde Prensesin ölümünün gizemini çözmek için zaman yolculuğunu düşünürler.  Dizi 20 bölüm olmasına rağmen konuyu abartmadı, sıkmadı. Sonuna kadar üzerinde ki gizemi sürdürdü. Gizemi finalde çözmüş olmalarına rağmen ben bir kere bile sıkılmadan acaba ne olacak ? diye düşünmekten alıkoyamadım kendimi.

Se Na'nın Park Ha'ya neden bu kadar sevmediğini bir türlü anlayamıyordum. Kıskanç olursun, hırslı olursun da o kadar olmazsın. Bölümler ilerledikçe nefret duymaya başladım. Park Ha'nın elinde ne varsa alacağım diyerek yaşadı resmen dizi boyunca neyse ki çok bir şey yapamadı hatun. Dizinin son bölümlerinde Lee Gak'ın siz kardeşsiniz, aynı kandansınız demesiyle aklı başına geldi geç de olsa. Yine de sevemedim :( Daha bir çok sır açığa çıktı da o kadar detay vermeyeyim diyorum.

Lee Gak; Park Ha'yı sevdiğini anlaması uzun sürdü. Daha doğrusu amacının dışında olacağından kabullenmesi zor oldu. Park Ha'ya "Beni sevme" demesi finalden önce ki bölümde yok olduğu ve gözyaşlarına boğulduğu o sahne beni bitirdi, öldürdü resmen.. Bir ara inşallah finalinde rüya olarak bitirmez diye korkmadım desem yalan olur. En azından o şekilde bitirmediler. Sadece kendi adıma havada kalan bir konu var ki; Tae Yong muydu yoksa Lee Gak mıydı finalde ki ? :( Dizi genel olarak iyiydi. Tabi ki çelişkide kalınan anlar olmuş olsa da sırıtmadığını düşündüğümden çok da fazla umursamadım o kadarını..

Dizinin Ost'unda bahsetmeden geçemeyeceğim. Bütün duygusal sahnelerde bir şarkı vardı ki izleyiciyi ağla ağla sonuna kadar ağla diye düşünmüş olacaklar. Keza benim öyle oldu. Dizilerde mutlaka etkiyelen bir şarkı olmuştur onlardan biri Baek Ji Young'un güzel sesinden dinlediğimiz "After a Long Time" şarkısı. Harikaydı. 
Dizinin bir çok olayına değindim fakat içeriğinden ve gizeminden çok bahsetmedim. Umarın izledikten sonra benim gibi memnun kalırsınız :)


Ha Ji-Min /Park Ha- Bu Young

Park Yoo Chun/ Lee Gak-Yong Tae Yong


Lee Tae Sung/ Yong Tae Moo


Jung Yoo Mi/Hong Se Na-Hwa Yong

Lee Min Ho/Song Man Bo

Jung Suk Won/ Woo  Yong Sul

 Choi Woo Shik/Do Chi San