It's Ok, Roommate / Kore Program

Roommate'nin Lee Dong Wook, Se Ho, Chanyeol, Shin Sung Woo, Nana,Park Bom, Ga Yeon, Lee So Ra, Park Min Woo, Seo Kang Joon ve Hong Soo Hyun'un yer aldığı ilk sezonunda bahsetmiştim. Roommate; adı üstünde oda arkadaşları demek. Ünlülerin hayatlarını birde kameralar önünde izlesek demişler bu programı tasarlamışlar. İlk sezon tek kelimeyle; HARİKAYDI! İlkler her zaman güzeldir, unutulmaz algısından dolayı ikinci sezonun nasıl olacağı konusunda endişeliydim. İlk sezonda yer alan ünlülerin ikinci sezonda yer almayacağı tek tek ilan edilmeye başladıkça, "Sende mi Brütüs?" diyerek kaygılandım. Shin Sung Woo'nun anaç, So Hyun olgun, So Ra'nın endişeli, Chanyeol'ün ve Ga Yeon'un saygısı ve Bom'un kendine has tavırları (izleyenler beni anlamıştır, izlemeyen kesim onu tanıdıkça anlayacaksınız) olmadan nasıl olur merak uyandırıcıydı. B

Roommate 1'den ayrılan aile üyeleri; Sung Woo, Soo Hyun, Lee So Ra, Park Chanyeol, Ga Yeon, Park Bom
Chanyeol: "Biz bir aile olduğumuzu hissettim. Ben onların kardeşi gibi bana davranışları o kadar minnettarım ki, paylaştığımızı anıları unutmak mümkün olmayacak"
Hong So Hyun: "Ben onları unutmayacağım, yeni üyelerle daha iyi anıları olmasını umuyorum."
Shin Sung Wo: "Shin Omma olarak yaşamak eğlenceliydi."
Ga Yeon: "Showda bulunduğum için herkese teşekkür ederim."

İşte Roommate 2'nin yeni aile üyeleri

Dong Wook, Se Ho, Kang Joon, Min Woo, Nana ise ikinci sezonda yer alacaklarını açıkladılar. Benim en çok merak ettiğim ise; eve yeni gelen ünlülerin ya da idollerin oluşturacağı sinerjinin nasıl olacağıydı. Yeni aile üyelerini tanıyalım;

Birinci aile üyesi; Japon aktör solda ki; Ryohei Otoni 1980'li aktör. Japon ve Güney Kore sinemasında yer alıyor. Uzun süredir Güney Kore'de yaşamakta. Aslına bakarsanız aileye katılan üyeler arasında bilgi sahibi olmadığım tek kişi. Kore Drama ödüllerinde Küresel Aktör ödülünün sahibi oldu. İki aile üyesi;  efsane grup G.O.D. 1969 doğumlu Joon Park. G.O.D grubunun en büyük üyesidir. Bir insanın hiç mi yaşam enerjisi düşmez. Onu ilk izleyenler tarzını yadırgayabilir. Fakat katıldığı programları ya da grup üyeleriyle olan dialoglarına göz gezdirirse yadırgamazsınız. Seveceğinize eminim.

Üçüncü aile üyesi 1994 doğumlu Kara grubunun çiceği burnunda üyesi Heo Youngji. Kara grubundan ayrılmasının ardından yapılan seçmelerle yerine gelen üyedir. Grubunun maknesidir. Gülünce ağzını açması dışında şeker bir kıza benziyor. Eve ilk geldiğinde aile üyelerine aldığı hediyelerle gönüllere taht kurdu. Ayrıca Kore davulunu çok güzel çalıyor. Gün geçtikçe kendini sevdiren idollerden biri olacağına inanıyorum. Dördüncü aile üyesi 1986 doğumlu ünlü komedyen Lee Guk Joo. Bir insanın her konuşması yaptığı her hareket komik olur mu? Oluyormuş! Se Ho ile yakın arkadaşlarmış. Se Ho ile ortalığın tozunu attıracaklarını düşünüyorum. Geçenlerde EXO'nun 90:2014 programına konuk oldu. Kilolarından şikayet edip bu kadar güzel dans eden kimse olamaz. Yeni sezonda Roommate sevenleri çok güldürecek. Uykudan uyanış şekline dikkat! Beşinci aile üyesi ve Roommate'nin güzel kızı Nana. Onun hakkında ki detaylı bilgileri Roommate adlı postum da görebilirsiniz. Nana, benim adıma ilk sezona damgasını vuran aile üyelerinden biri oldu. SeHo ile aralarında ki sinerjiyi izleyicilere yansıttıklarını düşünüyorum. Nana'nın Song So Hyun'un ardından yeni oda arkadaşlarıyla nasıl olacak merak içindeyim. Daa ilk bölümü izlemiş olmama rağmen Nana biraz durgun geldi. 

Altıncı aile üyesi 1989 doğumlu Girls Generetion üyesi Sunny. Chanyeol gidince SMTown şirketi yerine Sunny göndermiş gibi oldu. SM'den olsun taştan olsun derim. 8 yıldır Kpop piyasasının içinde ve dj yapan idollerden biri. Onun en çok sevdiğim özelliği olgun oluşu. Roommate'de ailesine güzel şeyler katacağına inanıyorum. Onun oda arkdaşı ve yedinci aile üyesi 1964 doğumlu Bae Jong Ok. Ailenin en büyük üyesi. Shin Omma gibi olur mu bilinmez ama anaç yapısı olduğunu daha ilk bölümden gösterdi. Jang Ok, drama That Winter, The Wind Blows dizisinde izlemiştim. Roommate evine giriş yaptığı an herkesin hazır ola geçmesi beni çok şaşırttı. Saygı budur dedim içimden. Sunny ile oda arkadaşı olması da mutlu etti. Chanyeol ve Shin omma seviyesinde bir samimiyet gördüm.

Ailenin geri kalan 8,9,10. üyesi Roommate'nin ilk sezonundan tanıyorsunuz.Park Min Woo, Se Ho ve Dong Wook.. Roommatenin ilk sezonundan bilgileri alabilirsiniz. Geçen sezon aynı odayı paylaşan Seho ve Dong Wook bu sene aralarına Park Min Woo'yu dahil ettiler. Hepsinin odası değişti, yer yatağında yatan üç adet erkek çok sevimlilerdi. Se Ho zaten bildiğimiz gibi. Min Woo'yu biraz sessiz gördüm. Gerçi yapım ekibi bir çok yeri montajda çıkarmış. İlk iki bölüm daha çok yeni gelen aile üyelerinin üzerine gidilmiş. Umarım ileri ki bölümlerde normale döner. 

Dizinin geri kalan iki üyesi. 1994 doğumlu Hong Kong'lu GOT7 üyesi Jackson. İkinci sezonun çatlak aile üyesi Jackson. Ailenin çatlak ve bir o kadar komik üyesi. Eskirim ve uzak doğu sporlarında oldukça iyi. Yemek yemeğe çok düşkün. Güney Kore kültürünün yavaş yavaş içine girmiş. Utangaç kişiliğine rağmen ikinci sezonda ses getirecek aile üyelerinden biri olacağını düşünüyorum. İzleyince bana hak vereceksiniz. Ailenin son üyesi; Seo Kang Joon. Çicek kardeşlerin (park min woo) bu sezon ayrı odalarda kalacağını öğrendiğimde üzüldüm. Fakat Jackson ve Kang Joon kimyaları uyacak gibi duruyor. 

Roommate'nin ikinci sezonda adı It's Ok, Roommate olarak değiştirildi. İlk sezonun aile üyelerini özleyecek olsam da her şeyin tadı ayrıdır diyerek yeni aile üyelerini izlemenin keyfi güzel olacak diye düşünüyorum. Tek isteğim ilk sezonun aile üyelerinin geri planda kalmaması. Umarım sizde seversiniz.

VIXX 2.Mini Albüm ile geri Döndü!

VIXX grubu şarkılarını en az üyeleri sevdiğim gibi severim. Grup üyeleri Mnet',n Mydol programında oylarla seçilen kişiler. Kısaca Stajyerlikten, çıkış yapacakları döneme kadar yakından takip ettiğim üyeler desem yeridir. Grup olma yolunda çetin yollardan geçtiler. Kpop bildiğiniz gibi büyük bir sektör. Ayakta kalabilmek çıkış yapmaktan daha zor. VIXX bu konuda müziğiyle kendini kanıtlama yolunda emin adımlarla ilerlediğini düşündüğüm gruplardan.

Şirketleri tarafından Eylül sonundaVIXX'in geri dönüş yapacağı açıklandı.  Grubun resmi sitesinde ve fan cafede 1 Ekim günü ikinci mini albümleri için dinlendirici ve gizemli teaser yayınlandı. Grubun lideri N'nin huzur veren sesi "Gelecek, imkanlar. Henüz gösterilmeyen kişilikler. 14 Ekim 2014 VIXX'in ikinci mi albümü. VIXX bir ihtmali daha göstercek" diyor.

Geri dönüşlerden bahsederken yapılan promosyonun öneminden bir çok kez söz ettim. VIXX bu konuda en azından benim dikkatimi çeken geri dönüş gerçekleştirdi. Mistik,esrarengiz ve anlamı pek anlaşılmayan teaser fotoğrafları(üstten ikinci link) yayınlandı. Resmin üzerinde "Let Me Free" (beni serbest bırak) Anlayacağınız bir süre bayağı gizemli takıldı bizim çocuklar.

Grubunun ikinci mini ERROR albümünde "Intro", "Error", "After Dark", "Youth Hurts","Time Machine"ve "What U Waiting For" şarkılarından oluşuyor.  Error şarkısının enstrümantel versiyonu yer alıyor. Ggrubun rapçisi olarak bildiğimiz Ravi söz yazımında fazlasıyla katkısı var. Çıkış şarkıları Error'un ra kısımları ona ait. Bir tek sözlerle yetinmedi "What U Waiting For" şarkısının bestesini hazırladı. 

Her sabah VIXX ile alakalı promosyon haberlerine uyanır olmuştum. En çok beğendiğim teaser fotoğraflarından biri Hongbin'in güzel yüzünün kullanıldığı yapboz açıkçası o andan sonra daha çok merak uyandırdı. Ardından albümün kapak fotoğrafı ve üyelerin fotoğrafları yayınlandı.
 Lider N ve Hongbin tanıtım fotoğrafları

HYUK-LEO-RAVİ-KEN ait tanıtım fotoğrafları

Fotoğraflarda üyelerin derilerinde mental kalıntıların görülüyor. Tanıtım, fotoğraflarını ve yapbozu düşününde biraz fantastik hava katılması iyi düşünülmüş. Grubun her üyesinin havalı görünmesini kim düşündüyse başaralı bir iş yaptığını düşünüyorum. Fotoğraflar yayınlandıktan sonra tanıtım videosunun yolunu gözledik. Error şarkısı basit bir piyano melodisiyle başlayan şarkı birden duygusal bir patlama yaşıyor tabi bunda üyelerin huzur veren sesleri eşlik ediyor.  Görsel öğelerde sanatsal şekilde düzenlenmiş. Hikayenin "sonra" kısmı siyah beyaz renkle gösterilirken "önce" kısmında daha sıcak renklere yer verilerek kendi içinde tezatlık katılmış. Hongbin diyorum başka bir şey demiyorum. Oyunculuğunu ne kadar geliştirdiğini fark ettim. KARA grubundan Youngji'nin yer aldığınu söylemeyi unutmayalım.
VIXX'in beklenen "Error" klibi yayınaldı.Güçlü performansları ve şarkılarıyla tanınan VIXX, yine güçlü bir şarkıyla geri dönüşünü yaptı.Yavaş bir me
lodinin ardında şarkının birden ritmi artıyor., ritmiyle beraber şarkı çoştukça çoşuyor.  Kliplerinde farklı konsept uygulayan grup bu sefer cybrog olarak karşımıza çıktı. Acıları göz ardı etmek için robotlaştırıp geride sadece kalbini bırakan bir adamın öyküsünü ele alıyor. Klibinin yönetmenliğini Zanybros Won Ki Hong tarafından yönetildi.
O zaman VER ÇOŞKUYU!

Albümün tamamnı dinlemek isteyenler için; TIKLA

Surplus Princess / Kore Dizisi

Surplus Princess, 10 bölümden oluşan dizi deniz kızı Ha Ni'nin insan olma yolundaki maceralarını konu alıyor. 100 gün içinde gerçek aşkı bulamazsa baloncuklarla birilikte yok olacaktır. Dizinin konusu MyGrilfriend Gumiho'yu andırsa bile arasında dağlar kadar fark olduğunu söyleyebilirim. Zira 14 bölüm olarak yayınlanacak dizi apar topar 10 bölüme indirilmiş. Dizinin finalinde çıkan "Geri döneceğiz" yazısı gelecek yaz ikinci sezonun olacağının işareti.
Genele yaydığımızda eğlenceli, komik, saçmalıklarla dolu ve diğer dizilere bol göndermeler yapan dizi, final bölümünde MyGrilfriend Gumiho, Heirs yanlış hatırlamıyorsam 2. bölümde Man Of Stasrs dizilerine göndermeler yaptığını bir tek ben fark etmemişimdir.
Dizi bir anda 10 bölüme düşünce öyle bir final yapıldı ki rezalet. 9 bölüm boyunca Shi Kyung peşinde koşup onunla birlikte olmak için insan olmayı tercih eden deniz kızı Ha Ni, bir anda ev arkadaşı Hyun Myung'a aşık olduğunu fark çok saçmaydı. Her ne kadar ikinci sezonun çekileceğini ima etseler bile inanılmaz kötü bir final yaptığını düşünüyorum.
Dizinin bir diğer sorunu ise yan rollerin çok fazla üzerinde durulması oldu. Senarist fantastik konulu dizi yapacağım deyip genele yaymaya çalıştığında ortaya ne olduğunu anlamadığımız bir final çıkar(amadı)dı.
Açık konuşmak gerekirse ne yazacağımı bilemediğim bir dizi oldu desem yeridir. Oyuncuların harcandığını düşündüğüm bir senaryo, ışık hızıyla bitirilmiş bir final ve hayal kırıklığının bol olduğu bir dizi. İzlemezseniz bir şey kaybetmezsiniz düşüncesindeyim

EXO'dan Luhan Ayrılışı

EXO'dan Krıs'ın ayrılışının şokunu yeni yeni atlatılmasına rağmen şimdide Luhan'ın ayrılışı şok etkisi yarattı. Luhan'ın SMTown konserine katılmamasının ardından ortaya "Acaba Luhan ayrılacak mı?" dedikoduları aldı başını gitti. Bir çok haber kaynağına göre Luhan'da  Hangeng ve Kris'in davalarına bakan hukuk firması tarafından yürütüldüğüne dair haberler yapıldı. Yaşanan bu olayın ardından gözler SMTown şirketine çevrildi ve açıklama yapıldı.

"Avukatlarımızda biri aracılığıyla Luhan'ın dava açtığını öğrendik.

Şu anda şok olmuş durumdayız çünkü dava, sağlık durumundan dolayı, grup aktivitilerinden ziyade Çin'de bireysel aktivitelerine odaklanmak istediğini dile getirmesinin ardından, programlarını istediği doğrultusunda yeniden düzenlediğimiz bir zamana denk geldi.

Aynı Kris davasında olduğu gibi, grupla beraber kazandığı popülerliğin ardından ortada hiçbir ciddi sebep yokken aynı bahaneler ve aynı avukatlarla açılan bir dava. Bu davaları aynı kefeye koyuyoruz çünkü hepsindeki sebep, kişilerin kendi çıkarlarını şirketleriyle ve grup arkadaşlarıyla olan anlaşmasından, üstün görmesinden kaynaklanıyor. Şirket olarak bu olayın arkasında başka birilerinin olduğunu düşünüyoruz.

Bu tarz durumlada, konunun uzmanlarıyla ve Çin'de dahil olmak üzere yurtdışındaki ortaklarımızşa beraber gereken neyse yapacağız.

Bu arada EXO'nun gelecek aktivitelerin hepsi planlandığı gibi devam edecektir."

Benim bu açıklamadan anladığım Luhan'ın gidişinin arkasında Çin'de ki şirketlerin olduğu ve birilerinin onun aklına girmiş olabileceği. SMTown Luhan'ın şirketten aktivitelerinin tekrar düzenlemesinin istediği sırada dava açması hiç mantıklı gelmiyor. Hem yorulduklarından yakınıp hem de aktivitlerinin az olmasından yakınıyorsa bu nasıl bir iş demez mi insan ?! 

Bu tür ayrılma skandallarının ardından SMTown'nun yapmış olduğu hatalardan dolayı bir anda şirkette yüklenmeler olacaktır. Öncelikle şirketin bu ayrılma olayının bilmediğine inanmak saçmalık olur. Neden? derseniz, Smtown konserine katılmayışın ardından hasta olduğu söylentileri dolaşırken ayrılık haberleri almış başını gidiyorken şirketin bu olayın bilmemesi mantıklı olmaz değil mi?  Fakat açıklama da dikkat çekmek istediğim bir husus var. SM açıklamasında Luhan'ı suçlamıyor. Açık açık Çin'deki büyük şirketlerin aklını çeldiğini kanaatinde. O yüzden bu durumda SM suçlamak haksızlık olur diye düşünenlerdenim.  Yani, Luhan ayrılık kararı vermek yerine Sulli gibi ara verebilir ya da SM şirketinin onun kişisel aktivitelerine ağırlık vermesini bekleyebilirdi. Bu sebepten iki tarafı suçlu bulmak yerine ikisininde hataları olduğunu kabul edip olacakları izlemek daha mantıklı değil mi?  İki tarafında çelişkili olduğunu düşünüyorum. 

Kpop sektöründe şirketlerin idollerle imzaladıkları sözleşmelerin köle sözleşmesi gibi olduğunu zaten biliyoruz. JYJ'nin SmTown şirketine başkaldırışı da bundan değil miydi?

 Benim kızdığım konu Kris ve Luhan olayının Hangeng ile kıyaslanması. Super Junior çıkış yaptığı zaman Hangeng gruptaki tek Çin'li üyeydi bu rağmen çok çalıştı,çabaladı. Tek yabancı olduğu için kendini gösterme fırsatını SMTown ona sunmadı. Yani yazar burda diyor ki; şimdi zamanla o zaman ki şartlar ona sunulmadı. Hatta bir keresinde sahneye maskeyle bile çıkardı. Heechul o maskeyi çıkarmıştı. Bu sebepten her gruba bir Heechul lazım!!  Buna rağmen yılmadan devam etti. Kris ve Luhan'ı Hangeng ile kıyaslanması mantıksız geliyor. B

Kris, gruptan ilk ayrılan üyeydi. Hem de öyle bir zamanda çekip gitti ki herkesin tepkisine yol açtı.Grup ilk konserini vereceğini zaman gitti. Onu çok sevmeme rağmen bana göre kolayı seçti üyeleri yüz üstü bıraktı. EXO'nun tek Çin'li üyesi onlar değillerdi. Lay ve Tao'da aynı durumu çekiyorlardır kimbilir fakat ikisi de mi bıraksın.. 

 Luhan grubun geleceğinden endişelendiğine dair bir haber okudum.Doğruluğunu bilemem ama şöyledi. EXO-K 5 adet reklam teklifi alırken EXO-K neredeyse hiç teklif almamış. Luhan'ın öne sürdüğü bir diğer gerçek ise, şirketin kendilerini çok yormasıydı. Şimdi bende derim ki; hem iş isteyip hem yorgunluktan şikayet etmek ne iştir? Bu yüzden Luhan'ın bu kararında başka kişilerin parmağı olduğunun kanıtı bence. Bir de şu açıdan bakarak yorumlamak istiyorum. EXO-M biliyorsunuz ki Çin'de faaliyet gösteriyor. Bu grupta Xumin ve Chen'de yabancı gözüyle bakılıyor hiç ses etmiyorlar. EXO-K ve EXO-M olarak faaliyet göstermeyeceklerdir. Tabi SMTown yeni birilerine gruba ekleme gibi bir şey yapmazsa..  

Benim merak ettiğim üyelerin neler yapacağı? Lay dışında bir şey yazana denk gelmedim. Lay kendini benim gözümde adam gibi adam oluşuyla kanıtladı

Doğruyu söylemek gerekirse EXO'nun "We Are One" sloganı artık tarih oldu gibi geliyor. 

SM Entertainmet, Girl's Generation ve Jessica Çıkmazı

Gün geçmiyor ki SM şirketinde bir grupta sıkıntılar olmaya görsün. Super Junior Hangeng'in ayrılması TVXQ grubundan Jae Joong, Jansu ve YooChun'la yıllarca süren dava süreci, EXO'nun bu yılın başında yaşadığı Kris'in ayrılması ve f(x) grubundan  Sulli'nin promosyonlarına ara vermesi gibi sorunlarla karşı karşıya kalırken şimdi de Girls Generation'dan Jessica'nın çıkarılması dünya yankı uyandırdı. Resmi açıklamaları okuyana kadar bu konu hakkında yorum yapmadım. Fakat Netizenler ve Avrupada bulunan Soneler tarafından oldukça ilginç ama bir o kadar kızdığım yorumlara rastlamadım değil. Bir sone değilim! Fakat her ne kadar SM şirketine böyle durumlarda kızmış olsam da şirkette yer alan gruplar benim gözümde her zaman farklı yerdedir. Jessica'nın birlikteği yüzünden üstün gidilmesi kadar saçma bir yorum olamaz. Sonuçta artık belirli bir yaşa geldiler tabi ki ilişkileri olacak belki evlenecekler idol olmaları mutlu bir hayat sürmeyecekleri anlamına gelmiyor önce bunda bir anlaşalım. Hayran olunca bu ihtimalleri göz ardı etmek olmaz diye düşünen taraftayım. 

Jessica'nın gönderilmesi konusunda internette iki ihtimal olduğu söylentileri dolaşıyor. Bunlardan birincisi; Jessica'nın yarattığı markası Blanc'ı, faaliyet içinde olduğu Girl's Generetion grubundan üstün tuttuğu bir diğer ihtimal ise birlikte olduğu Tyler Kwon ile evleneceği haberleriydi. Ben keşke ikincisi olsaydı diye düşünmedim değil..

Öncelikle bugün itibariyle Jessica Weibo hesabından mektup şekilde açıklama yayınlandı; 

"Merhaba, ben Jessica.

29 Eylülde ajansımdan Girls' Generation'dan ayrılacağım haberini aldım ve şok halimi ve kırılmış kalbimi saklayamıyorum, bu yüzden hislerimi paylaşmaya buraya geldim.
Bir Girls' Generation üyesi olarak, her zaman Girls' Generation'ın aktivitelerini kendi iş ve özel hayatımdan üstün tuttum. Fakat grup için verdiğim emeklerden sonra ajans gruptan ayrılmamı istedi.
Uzun süredir ilgimi çeken markamı oluştururken, hazırlıklarla ilgili defalarca SM'e ve üyelerime danıştım ve anlayışlı olmalarını istedim.
BLANC'ı kurduğum Ağustosun başına kadar SM ile anlaşma yaptım ve izin aldım, hatta üyeler de beni tebrik etti.
Fakat Eylül ayının başında, markanın kurulmasından sadece 1 ay sonra, üyeler birden düşüncelerini değiştirdi ve bir toplantı yaptık, herhangi bir gerekçe olmadan ya Blanc'ı bırakmamı ya da Girls' Generation'dan ayrılmamı istediler.
Ajanstan izin aldığımı ve asla Girls' Generation aktivitelerini ihmal etmediğimi belirttim. Markamı kurduktan yalnızca bir ay sonra iş partnerimle olan kontratım sebebiyle markadan çekilemeyeceğimi söyledim.
Blanc ve Girls Generation arasında seçim yapmamın haksızlık olduğu konusunda onlara yalvardım. Bir Girls' Generation üyesi olmak hayatımda başıma gelen en güzel şeydi ve asla çıkmayı düşünmedim.
Şok olmuştum, 16 Eylülde ajansın CEO'suyla görüştüm ve yeniden bana izin verdiklerini onayladım.
Fakat 29 Eylülde Girls' Generation'dan ayrılmam istendi. Bunun sebebiyle 30 Eylülde Çinde gerçekleşen hayran buluşmasına katılamadım ve bundan sonraki tüm Girls' Generation aktivitelerinden de dışlanmış durumdayım.
Ajansım ve 15 yılımı birlikte geçirdiğim üyelerim, tüm hırsımı ve emeğimi verdiğim Girls' Generation'dan yalnızca kendi şirketimi kurdum diye ayrılmamı istedi ve bu yüzden çok canım yanıyor, üzüntümü saklayamıyorum.
Hayranları endişelendirdiğim için de özür dilerim. Bu benim hayal ettiğim durum değildi, lütfen anlayın. Her zaman Girls’ Generation'a değer verdim ve bu böyle kalmaya devam edecek. Beni sevdiğiniz ve desteklediğiniz için teşekkür ederim.

İyi dileklerimle,
Jessica"

Jessica'nun resmi açıklaması bu şekilde. Bunun üzerine birlikte olduğu Tyler Kwon evlilik dedikodularının gerçeği yansıtmadığını belirten bir açıklamanın ardından "Dayan! Gerçekler ortaya çıkacak, biz senin arkandayız." tarzında mesajı yayınlandı. Jessica bilinçli olarak gruptan markasını üstün tutsa ya da evlenecek olsa neden daha geçen aylarda sözleşme yenilesin ki? İnsan bunları düşünmüyor değil. Böyle dışlanma kötü.

"Merhaba, Jessica'nın Weibo'sunda bugün yazılan sözleri açıklayacağız.

Bu ilkbaharda, kişisel bir sebepten dolayı SNSD bir albüm daha yayınladıktan sonra Jessica grup promosyonlarına son vereceğini söyledi. 

Bu ani bildiriye rağmen ajans ve SNSD üyeleri, SNSD'nin promosyonlarının en iyi şekilde ilerleyebilmesi için bir çözüm bulmaya çalıştı.

Fakat tartışmalar ve birbiriyle uymayan önceliklerin arasında Jessica moda markasını açtı. Bunun sebebiyle tartışmaalr devam etmesine rağmen takım bir arada duramayacak hale geldi.

Bu sebeple ajans SNSD'nin aktivitelerine 8 üye olarak devam etme kararını tahmin edilen süreden önce almak zorunda kaldı. Bunu ne zaman açıklayalım diye düşünüyorken Jessica bu sözleri internete yazdı.

Şuandan itibaren ajansımız 8 üyeli SNSD'yi ve Jessica'nın bireysel aktivitelerini desteklemeye devam edecektir."

Yani Jessica şirketten ayrılmadı, gruptan ayrıldı."

Şeklinde açıklamanın ardından görülüyor ki SM şirketinin yarattığı problemden çok grup arası anlaşmazlık yaşandığı apaçık. Ben iki tarafıda yerine göre haklı buluyorum. Jessica her zaman idol kalacak diye bir şey yok. Tabi ki iş kurabilecek. Fakat SM şirketi bu olayda kötü polisi Girl's Generetion kızlarına kestiğini düşünmüyor değilim. Sonuçta 15 sene birlikte yaşamış bu kızların bir marka içinde birbirlerine düşeceğini pek sanmıyorum. SM büyük bir şirket bunun sorun olacağını kavrayamamış mı? SAÇMA! Arada başka olaylar olduğu açık. Sadece dürüst değiller. Kızlar üzülüyor, hayran buluşmasında Seoyeon ağladığını gördüm. Sonuçta az buz zaman değil 15 yıl.. Girl's Generation güçlü vokalini kaybetti! Bu olayda yalan söyleyenin SM olduğunu düşünen tarafım. Doğruluk varsa da çarpıtıldığını hissediyorum. JYJ'ye yaptıklarını, Kris'in bir anda gitme kararı ve Hangeng'in gidişlerini düşünürsek SM şirketinin yaptığı bir şey vardır diye düşünmüyor değilim. Bilemiyorum dediğim gibi herkesin kendine göre haklı yönleri var gibi.

Benim en çok merak ettiğim olaylardan biride Krystal'ın nasıl bir ruh halinde olacağıydı. Krytal'a bayan idoller arasında ayrı bir sempatim olduğu doğru. Bu yüzden bu konu hakkında umarım bir sorun yaşamaz. Cidden üzülürüm. Benim gibi düşünen çok olduğu içindir.Jessica'nın kardeşi Krystal'in temsilcilerinden birinin açıklamasına göre "Çok büyük üzüntü yaşamadı çünkü ablası ve SM-SNSD arasında ki çatışmayı zaten biliyordu. Tabi ki endişeleniyoruz ama büyük bir sorun yok. Kystal özel hayatını işe taşımayan biri ve şarkıcı olarak promosyon yapmaya devam etmek istiyor. Zaten en başından beri ablasından ayrı promosyon yapıyordu, sorun olmayacaktır." en azından bu tarafın çok fazla etkilenmesini istemiyorum. Netizenlerin yorumlarını görmezden gelmek en iyi diyerek, Sonelere sabır diliyorum.

Triangle / Kore Dizi

Dram dizilerine karşı zaafım olduğunu önceki yazılarımda mutlaka dile getirmişimdir. Ardı ardına pek fazla izlemesem de ayda bir izlemeye çalışırım. Bu yıl yayınlanan diziler arasında izlediğim ilk dram dizisi Triangle oldu sanırım. Şu an izlediysem de hatırlamıyor gibiyim. Gerek konusu gerek oyuncu kadrosuyla ilgimi üzerinde toplamama sebep oldu. Dram dizilerini yayınlandığı zamanlarda izlemeyi tercih etmiyorum. Sebebi ise, merak uyandırdığı için, Dizi; abalarını kaybetmiş üç kardeşin olumsuz şartlar sonucu birbirinden ayrı düşmelerini konu alıyor. 20 yıl boyunca birbirlerinden haberleri olmadan birbirlerinden tamamiyle farklı dünyalarda büyürler. Bir süre sonra 

Lee Bom Soo; Jang Dong Soo karakterini canlandırıyor. Üç kardeşin en büyüğü. Biri bebek diğeri küçük bir çocuk olan kardeşlerini yetimhanede bırakmak zorunda kalan geri döndüğünde iki kardeşinden iz bulamayan Dong Soo kardeşlerini bulabilmek ve madenci babasının öldürüldüğünü düşündüğü  için polis olmuştur.. 

JYJ grubu üyesi Kim Jae Joong; Jang Dong Cheol ve yetimhaneden ayrıldıktan sonra Heo Young Dal karakterine hayat vermiştir.  Üç kardeşin ortancası. İşsiz, güçsüz, ne yaptığı belli olmayan çapkın Young Dal tam bir  kumar bağımlısıdır. Yer altı dünyasının iyi ya da kötü anlamında aranan adamıdır, net! İntikam uğruna çirkinleşeceği zamanlar olsa da doğru yolu bulmak için çabalayacak bir adamdır. 

ZE:A gurubu üyesi Siwan; Jang Dong Woo ve Yoon Yang Ha karakterine hayat veriyor. Kumarhane zenginlerinden bir ailenin evlatlık olduğu tek varisidir. Üvey babası tarafından sevgi görmeden büyümüş bir üvey evlat.Yakın çevresinde "dost" diyebileceği hiç kimse olmamasından kardeşler arasında en çok üzüldüğüm Yang Ha oldu. 

Beak Jin Hee; Oh Jung Hee rolünü canlandırıyor. Anne babasını kaybetmiş. Büyükannesi ve kardeşlerinin sorumluluğunu tek başına alan bir genç kız. Tek hedefi başarılı bir kurpiyer olmak.Ona aşık iki adam biri kumarhane sahibi biri kumarbaz. Onun gönlü yalnızca Young Dal'a ait. Birbirlerine ilk görüşte aşık oluyorlar. Yang Ha'nın platonik aşkına karşılık dahi vermedi. 

Diziyi genel hatlarıyla ele alacak olursam bir kaç olay örgüsü dışında beğenim. İlk bir kaç bölüm  hikayenin olay örgüsü hakkında ve ana karakterler hakkında özet geçtiğinden sıkılma olanağınız çok yüksek olabilir. Ben derim ki, sabredin bırakmadan izleyin. Belli bir süre sonra peşi sıra izlemek için kendinizi zorlayabilirsiniz. Üç kardeşi canlandıran oyuncuların hepsini farklı yapımlarda izlemiş olduğumdan her biri rolünün üstesinden geldi diye düşünüyorum. Özellikle serseri kılığında izlediğimiz Jae Joong oyunculuk konusunda kendini bir hayli aşmış. Kore dizi ödüllerinde en iyi erkek oyuncu ödülünün sahibi oldu. Kim Beom Soo daha önce The Prime Minister and I dizisinde başbakan olarak izlemiştim. İlk kez o dizide izlemiştim sevimli bir suratı olduğundan bu dizide olgun abi karakteri oldukça yakışmış. Siwan'ı The Moon Embracing The Sun dizisi ve Waiting For You filminde izlemiştim. Siwan'ın o zamanlar oyunculuk konusunda çok iyi işler yapacağını düşünüyordum. Triangle dizisinde ki Yang Ha karakterine ara sıra kızsam da genel manada sevdim. Hatta sevmenin dışında üzüldüm. Zengin, rahat bir çocukluk geçirmiş olsa da karakterler arasında sevgisiz büyüyen bir tek o olmuş. Senaristlere en kızdığım olay örgüsü Yang Ha karakteri üzerine fazla dram işlemeleri. Neden böyle düşündün zaten dram temalı dizi değil mi ? diye düşünebilirsiniz. Aynen öyle FAKAT, karakterler üzerine eşit dağılımda dram yüklemesi yapılabilirdi.

Young Dal konusunda sadece,  Jung Hee'nin büyükannesinin ailesi hakkında sorularının ardına, merak ettiği geçmişi hatırlamak istemesi üzerine hipnoz yöntemiyle çocukluğuna dair hatıraları anımsamaya başlaması mantıklıydı. Fakat neden çocukluğuna dair ismi ve hatıraları hatırlamadığını hala anlamış değilim. Ya senaristlerde ya bende sorun var bilemedim. Fakat Dong Soo ve Young Dal'ın kavuşma anı derinden yarayacak bir andı.

Sabuk kentinde Young Dal ve çetesi olaran bilinen bu üçlüyü benim gibi sizde seveceksiniz.

Young Dal'ın alacağı intikam ve kazanacağı başarının en büyük mimarları desem yeridir. 

Dizide hoşuma giden olaylardan biri; Senaristlerin Young Dal Ve Jung He arasında ki aşkı çok fazla uzatmamış, olmaları. Dallandırıp budaklamadan sonucu bağlamaları konusunda iyi iş başardılar. Jung Hee'ye platonik olarak aşık olan ikinci adam olan Yang Ha'ya duygularının başından sonuna kadar bu konuda ki fikrinin net olması. İki adam arasında kalmaması görmek istediğim hareketlerden biri olurdu. Böyle bir dram dizisine yakışmazdı. Karşılık alamayn Yang Ha'nın sinirlendiği her sahne yapma Siwan demeden alıkoyamıyorsunuz kendinizi.

Siwan'ın Soğuk ve donuk bakışların dışında bu sinirli halleri ona pek gitmemiş.

Bu an beni en çok çileden çıkaran olay Young Dal, kardeşine onları kabul etmesi konusunda son uyarışı olduğu sahne. Yang Hanın içi içi yemesine rağmen tek bir kelime etmemesi beni çileden çıkardı.

Dizinin en heyecanlı bölümleri hiç kuşkusuz kumar masasında geçen anlardı. Çünkü sonucun ne olduğunu kestiremiyorsunuz. Young Dal ve Yang Ha'nın kumar masasında olan düellosu izlemeye değer. Birbirlerine olan düşmanlıklarını izledikçe "Durun siz kardeşsiniz" diyesi geliyor insanı. Senaristlerin bu konuda abarttığını düşünüyorum. Öyle uzattılar ki bu konuyu 24 bölüm olacak diziyi 26 bölümde bitirme kararı aldılar. Hiç bir konuyu havada bırakmak istemediklerine dair açıklama yapıldı.

Dizinin iyi adam kısmından bahsetmişken çete kısmından bahsetmezsem olmaz. Dizinin ana karakterleri dışından yan rol karakterlerine fazlasıyla yer verilmiş.Young Dal serseri şekilde takılırken ona arkasını dönen kumarhane sahipleri, çete başlarının  sadece bir tanesi hariç onun kabullenmelerine güzel yer verilmiş. İzlerken fark edeceksiniz.

Dizide ara ara görünen T-ara grubunun üyesi olan Ji Yeon'u ara ara görmek güzeldi.

Her dizi tanıtımının ardından şarkılarından bahsetmezsem olmaz. En çok sesini duymak istediğim Jae Joong'un "But I" şarkısını seslendirmesi çok mutlu etti. Sesini sevdiğim solistlerden Aliee'nin "Day by day" şarkısına bayıldım. Ji Yeon&Shorry J "Kiss and Cry" şarkıları bende iz bırakan ostlar oldu. Sizinde seveceğinizi düşünüyorum.

Okuma; Spolier içerir.

Dizide her konu sonuca bağlanmış olsa da finalde Yang Ha'nın öldürülmesi kadar saçma bir şey olamaz. Dizi hakkında düşüncelerimi belirtirken dediğim gibi ana karakterlerden sadece birinin üzerine dram konusunda bu kadar yüklenmemeleri gerekirdi. Bir kere bile dizide mutlu göremedik çocuğu. Dizi olay örgüsünü anlatırken iyi başlasa da senaristlerin üç kardeş arasındaki bağı geride bırakıp intikam olayına fazla yüklenmeleri konusunda yolundan sapmaları bu oyuncu kadrosuna yakışmadı. Bu yüzden Yang Ha'nın sonunda ölmesi gibi saçmalık falan dizinin finaline yakışmadı. Dediğim gibi genel olarak güzel bir dizi.. En azından Jae Joong, Siwan ve Lee Beom Soo için izlenir.

Dizide ciddi ciddi takılan bu oyuncuların set arkası çekildiği fotoğraflar 

ayrı güzel değil mi sizce de ?

The Maze Runner

Dylan O'Brien'in başrolünü oynayacağını öğrendiğimden beri uzun zamandır beklediğim filmlerden biri "The Maze Runner" bizimkilerin deyişiyle "Labirent: Ölümcül Kaçış" 19 Eylül'de vizyona girdi.

Fantastik-bilimkurgu çeşitlemelerinin yazarlarından biri olan James Dashner genç okuyucularına yönelik yazdığı kitap üçlemesinden ilki olan The Maze Runner'ın beyaz perdeye uyarlanmış hali. FYönetmenliğini ve senaristliğini görsel efekt alanındaki deneyimi ile tanınan Wes Bal'ın üstlendiği filmin genç oyuncu kadrosu ise;Teen Wolf'un Stiles karakterini canlandıran Dylan O'Brien, Aml Ameen, Will Poulter, Kaya Scodelario, Thomas Brodie Sangster, Ki Hong Lee, Jacob Latimore, Blake Cooper gibi pek çok isim yer alıyor.  Amerikan yapımı bir filmde bile bilmeden koreli bir aktöre rast gelebiliyorum tabi ki. Ki Hong Lee Kore asıllı Amerikalı oyunculardan.  O zaman biraz filmde bahsedelim

 Film, Thomas bir asansör aracılığıyla bilinçsiz bir halde geldiği daha doğrusu getirildiği Kayran adında bir bölgede özlerini açmasıyla başlıyor. Geçmişe dair hiçbir şey hatırlamayan kahramanımız bu bölgede kader dostlarıyla karşılaşır. Thomas'da tıpkı onlar gibi "Buraya neden getirildim?" sorusunun cevabını aramaktadır.  Bölgenin etrafını saran Labirent gerçeğiyle yüzleşiyor.Sadece koşucuların girebildiği bu labirentin ise hem içinde hem dışında bazı kurallar var Karlan'a gelen ilk kişi olan Alby'den bu yana zaman içerisinde şekillenmiş kurallar bunlar ve tahmin edileceği gibi Thomas gelir ortalığı karıştırana kadar kimsenin bu kuralları sorgulama zahmetine girmeden kabullendiği kurallardır.. Sonrası tipik seçilmiş klişeleri, asilikten ve asaletten taviz vermeyen Thomas'ın yasak diye karşısına dikilen her şeyi didiklemesi, bu yasakların o kadar tehlikeli olmadığını keşfetme süreci ve nihayetinde hem kendisinden hem de diğer Kayran sakinlerinden büyük bir öz veriyle gizlenen o karanlık gerçekle yüzleşmesini mantıklı olay örgüsüyle servis ediyor senaristler. Sürpriz olmadan, risk olmadan çekilmiş bu filmin albenisi yüksek..

Serinin ilk filmi yeni fikirler türetmek dışında fantastik türünün temiz örneklerinden biri olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim. İlk film daha çok üçlemeye yayılan hikayeyi tanıtma konusunda da oldukça basit adımlar atıyor. Daha doğrusu öz ve yalın anlatımı sinema perdesinde görüyoruz.

Son yıllarda karşımıza çıkan fantastik filmler gibi klişelere bol bol rastladığımız film Fantastik tema filmlerin klişelerine benim gibi barışık olan izleyiciler için lezzetli bir genç işi bilim kurgu örneklerinden biri. Filmin yönetmeni Wes Ball'In ilk yönetmenlik denemesinde sınıfı geçmesini sağlasa da; devam halkasında atılacak olan daha cesur adımlarla hafızalarda uzun vadeli yer edinecek bir üçlemenin doğması işten bile değil. Filmin sonu, bir yandan devam filminde ortaya etkileyici şeylerin çıkaracağının garantisi diyelim. Sonuç olarak Açlık oyunları tarzı aksiyon-bilimkurgu filmlerini seviyorsanız "The Maze Runner" uygun bir seçim..

Runway Cop

İşlerimin yoğunluğundan dolayı bu ara dizi izleyemiyorum. Durum böyle olunca en iyisi beni bağlamayacak uzun soluklu dizilerden ziyade film izlemek en iyisi dedim bir kaç gün önce. İlk gözüme çarpan filmi açtım. 2012 yapımı başrollerini Kang Ji Hwan ve  Sung Yu Ri'nin paylaştığı  Lee Soo Hyuk, Kim Young Kwang,Shin Min Chul'un onlara eşlik ettiği filmlerden biri. Filiminde afişinden anlayacağınız gibi komedi türünde. Bir anda Kang  Ji Hwan gibi yakışıklı bir aktörü Recep İvedik gibi karşınızda görünce şaşırmayın. Gerçi ben ilk başlarda pek bi yadırgadım.Fakat filmi izlemeye devam ettikçe eğlendirdi beni. Diyeceğim o ki çok fazla bir şey beklemeyin izlerken sadece eğlenmek adına izleyebilirsiniz. 

Dedektif Cha (Kang Ji Hwan) etrafına garip kokular salan başarılı bir dedektiftir. Özel bir operasyonu çözmek için model görünümüne bürünmesi gerekmektedir. Afişte göründüğü üzere Dedektif Cha için bu durum hiç kolay olmayacaktır. Bu konuda ona ünlü bir tasarımcı olan Go Young Jae liderlik yapacaktır.

Zayıflamak için uğraşan bir insanın dramı :)

.

Ünlü bir manken olan Kim Sun Ho'nun yabancı bir madde sattığını düşündükleri için peşine düşeceklerdir. Kin Sun Ho karakterini Lee So Hyuk canlandırıyor. Podyumlardan oyunculuğa geçmiş aktörlerden biri. 2014 yılında yayınlanan King Of  High School dizisinde ki oyunculuğuyla beni kendine hayran bırakmıştı. İlk başrol rolü geldi bu diziden sonra. Bu çocuğun tepkisiz halleri dışında güldüğü sahnelere rastlamak oldukça düşük.. 

Han Seung Wo karakterini Kim Young Kwang canlandırıyor. Fiziğini beğendiğim aktörlerden biri. Dedektif Cha podyumda yürüyüşü öğretmek adına girdiği çilelere aşırı güldüm. Can We Get Married ve Love Rain dizilerinde izlemiştim

Podyumların tozunu attırıp sonrasında oyunculuğun dibine vurmuş Kim Woo Bin'i de dizide o müthiş fiziğiyle podyumda konuk  olarak görmek güzel.

Kang Ji Hwan Lie To Me dizisi dışında oynadığı film ya da dizisini hiç izlemedim. Orada ki asil kişiliğinin tam tersi bir role bürünmesi iyi bir oyuncu olduğunun göstergesi. Çünkü, en zor icra edilen oyunculuk komedi. İnsanları güldürebilmek, eğlendirmek hiç kolay değildi. Kang Ji Hwan oyunculuk konusunda gözümde farklı bir yere oturdu. Kısa zaman için dizilerini izlemeyi planlarımın arasına ekledim. Diyeceğim o ki eğlenmek adına izleyebileceğiniz filmlerden biri.. 

Oh! My Lady / Kore Dizisi

 İzlediğim dizilerin bir kısmını hala bloğuma yazmadım. Yazacak dizi olduğunu düşününce bir an önce araya sıkıştırmam gerektiğini düşündüm. Bugünün talihli dizisi "Oh! My Lady". Super Junior hayranı olduğumu beni tanıyanlar bilir. Diziyi izlememde ki en büyük sebep Siwon'un varlığı.. Türü romantik komedi. Konusu, huysuz, kendini beğenmiş bir aktör Min Woo (Choi Siwon)'un hayatına tesadüf eseri giren Yoon Gae Hwa(Chae Rim) arasındaki olayları konu alan bir dizi.. 

Siwon'u tanıyanlar bilir yakışıklı olmasının dışında mimiklerini en iyi kullanan idollerin başında gelir. Dizide ki oyunculuğu ilk başlarda çok yavan geliyor. Hatta kaliteli yapımların ardından izlerseniz sıkıcı gelme olasılığı yüksek fakat sırf Siwon'un mimiklerini gördükten sonra katlanabileceğinizi düşünüyorum.. Min Woo karakteri şımarık bir aktör. Öyle bir şımarık ki dünya sadece onun etrafında dönüyor.. Bir gün karşısına öyle bir kadın çıka geliyor ki lafını esirgemeyen Min Woo'nun karşısına şimdiye kadar çıkan insanlardan çok farklı.. 

Yoon Gae Hwa; 35 yaşında boşanmış bir kadındır. Eski eşinin yaptıklarından dolayı erkeklere güveni olmayan ama bir o kadar saf duygulara sahiptir. Talihsiz bir şekilde işsiz kalan bu kadın hayatında ilk defa zekice davranır Min Woo'nun menajeri olur. Tabi ilk başlarda birbirlerine ters olan bu iki insan Min Woo'nun evine bırakılan küçük bir kız çocuğunun onun çocuğu olduğunu öğrenirler. Birlikte bu sırrı saklamaya karar verirler, birbirleriyle yakınlaşmalarına neden olur..

Varan 1: Siwon'un en çok kullandığı bakışlardan biri, kliplerde çokça rastlayabilirsiniz.

Varan 2: Sevimli surat bizim çocuk

Varan 3: Siwon'un mimikleri arasında en çok yakışanı tek kaş bakışı :)

Siwon'un ilk bölümlerinde ki oyunculuğu dizinin son yarısından sonra umut vermişti. Bu diziden sonra bir çok dizide rol aldı. Geçen kış Heirs'in Çin versiyonunda başrolü bile kaptı bizim çocuk. Bu dizi onun adına kırılma noktası oldu diye düşünüyorum. Daha da kendini geliştireceğini düşünüyorum.  2010'da ki hali hatırladığımda bir de şimdiye baktığımda oldukça yol kat ettiği ortada.. Bir ara oyunculuk yüzünden Super Junior M'in geri dönüş promosyonlarına katılamamıştı. Konuyu yine dağıttım sanırım :)

Tartışmasız dizinin en iyi oyuncusu.. Kim Yoo Bin, 2005 doğumlu bu bebe hiç konuşmadan yaptığı 

rolüyle beni kendine hayran bıraktı.. Şimdilerde kocaman kız oldu. En son God Gift dizisinde 

oynadı.. 

Bu kızın hem Chae Rim hemde Siwon ile kimyalarına bayıldım.. Büyümüşte küçülmüş oyuncular kategorisinde üst sıralarda her ne kadar şimdilerde koca kız olsa bile.. Min Woo doğal olarak ilk başlarda kızı olduğu kabul etmese bile sonraları kalbine girdi bizim ufaklık, tabi bunda ajummanın katkısı büyüktü..Kızını saklamak için gazetecilerden kaçarken kızı taşıma şekli beni bayağı güldürmüştü. Bir de evde kızıyla tek başına kaldıklarında bütün evi altını üstüne getirmesinin ardından kucağında uyuması pek bi güzeldi.. Minnak kızım Ya Eun'un kaybolduğu sahne ajummanın kendi ciğerinden kızını kaybetmiş gibi ağlaması benden on puan.. 

Bakışlara bakın bakışlara :)

Dizide anlam veremediğim bir çift vardı ki oldukça gereksiz gelmişlerdi. Yoo Shi Joon ile Han Jung Ah çiftinden bahsediyorum. Kadın kocasını, adamın gözüne soka soka aldattı. Bu nasıl iş böyle diye anlam veremedim. Gereksiz ayrıntılardan biriydi.. Shi Joon'un buz gibi bir karakteri oynamış oynamasına da fazla abartı geldi bana.. Dozunda bıraksalarmış iyi olurmuş aslında pek yakıştıramadım.. 

Dizinin ikinci kadını Hong Yu Ra karakterini Park Han Byul'u yer alıyor. Bu kız Min Woo'nun ilk aşkı. Kadir kıymet bilmemiş ünlendikten sonra birden çocuğun peşinden koşar olmuş. Bu kızı her gördüğümde daha çok sinir oluyordum. İkisinin tatil alışverişini izlediğinizde bana hak vereceksiniz aşırı gereksiz bir karakterdi. Hele benim minnak Ya Eun'u kaybetmesi beni deli etti.. 

Dizinin iki ostunu seneler geçmesine rağmen hala dinlerim. Biri Siwon'un sesinden "Worthless" sözleri çok hoş. Nakaratını özellikle evde bağıra bağıra söylemeyi aşırı seviyorum. Bir diğer şarkı ise Girls Generetions'un güzel sesi Sunny "Your Doll" bu şarkı Bof'un ostlarının havasında.. Tabi dizinin diğer şarkıları da güzel.  Diziyi şu zamana kadar izlememiş olanlar için önerim Siwon'u seviyorsanız izleyin.. Romantik komedi türlerinin günümüz dizilerini düşünürsek biraz alt seviyede kalabilir. Eğlenmek için izleyebilirsiniz diye düşünüyorum

Dizinin güzel sürprizlerinden biri F(x) grubundan Sulli'nin dizinin belli 

bölümlerinde görünmesi güzel ayrıntılardan

Fargo // 1. Sezon

Fx kanalının 2014'ün yeni dizisi Fargo, Coen kardeşlerin 1996 yılında çektikleri iki oscar ödülünün sahibi olan filmin konusu alıyor. Filmin izleyicilere yansıttığı kara mizah çok ses getirmişti. Kitap ve filmlerin dizilere uyarlanması konusunda genelde seçici oluyorum. Fakat izlediğim kadarıyla başarılı buldum. Ses getirecek diziler arasında yer alacağını düşünüyorum. Dizinin ilk sezonu sadece 10 bölümden oluşuyor Dizinin kadrosu Billy Bov Thornton, Allison Tolman, Colin Hanks, Martin Freeman ve Bob Odenkirk gibi ünlü oyuncuların kadroda olması bir adım öne geçirdiler.

Dizinin konusu; Lester Nygaard hayatı boyunca ezik yaşamış bir sigortacıydı. Lise aşkı ile aşk evliliği yapmış ilerleyen yıllarda eşi tarafında hor görülen bir adamdır. Lester Nygaard,  büyük bir sabır ile evliliğini sürdürmektedir., Evliliği dışındaki hayatında aynı sorunlarla karşı karşıya olmasının dışında eşi dışında başarılı kardeşi ezilen bir karakterdir. Yaşadığı talihsiz bir olay sonucu burnu kırılan hastahanede beklerken Lorne Malvo adında esrarengiz bir adamla tanışır ve Lester için olaylar da bundan sonra başlar..
Dipnot: Yaşanan olayların gerçek hikaye olduğunu sadece isimlerin değiştirildiğini bilmenizi isterim

Dizi ve filmleri şarkıları konusunda titiz olduğum için konusundan sonra ilk yaptığım iş şarkıları oluyor elbette..Dizinin tıpkı filminde olduğu gibi bir çok güzel soundtrack listesiyle baş başa kalacaksınız. Jeff Russo dizinin albümünde ki şarkıların bestelerinin sahibi. Dizinin ruhuna uygun bir çok şarkıyı dinleyeceksiniz. Dizide verilmek istenen duyguyu müzikle yaşayacaksınız. Kara mizahın şarkılarının nasıl olduğunu anlamak adına, dinlemeniz gerektiğini düşünüyorum.

Dizi; birinci sezonun bitmesinin ardından ikinci sezon onayını aldı. Yeni sezonda hikaye tamamıyla değişecek. Farklı hikaye ve farklı oyunculardan olacak. Yeni hikayenin 1979 yılında geçeceği şu an verilen bilgiler arasında...

Kıyısızlar

Bu yaz bir çok deneme kitabı okuma fırsatı yakaladım. Kahraman Tazeoğlu "Kıyısızlar" kitabı bunlardan sadece biri..

Kitabı arka yüzünde ki 

"KIYISIZLAR; kaybedenler ve yalnzıların kitabıdır. Ve her kaybedenin mutlaka söylemek istediği son bir sözü vardır. İşte o sözler "Katilime Mektuplar" olarak yer alıyor kitapta." 

yazarın bu şekilde kitabını betimlemesi hoşuma gitti.. 

Kahraman Tazeoğlu'nun okuduğum ilk kitabıdır. 

Yazarın, üslubu sade olduğu için sevdim.

Mektupların ardından yazarın şiir ve aforizmalaryla süslenmiş olması etkileyici. Kendinizi bulacağınız, hüzünleneceğiniz, ders çıkaracağınız denemelerle karşı karşıya kalacaksınız..

"Kimi yaralar kapanır "İzi" kalır, kimi yaralar kapanır "Sızı" kalır..

King of High School Life Conduct / Kore Dizisi

King Of High School Life Conduct dizisini izlemem için bir çok şey duydum. Seo In Guk onuyor diye izleme listeme almıştım fakat o kadar ısrardan dolayı izlemeye koyuldum. Lee Min Suk bir lise öğrencisidir. Aynı zamanda başarılı buz hokeyi oyuncusudur bir gün  Almanya'da yaşaya abisinin Güney Kore'den gelen bir iş teklifi üzerine ülkesine geri döneceği haberiyle sevinir. Bir akşam abisinde telefon alır başının dertte olduğunu işe başlayacağı şirkete gitmesine oymuş gibi davranmasını ister. Çünkü abi ile kardeş aralarında yaş farkı olmasına rağmen birbirlerine ikiz gibi benziyorlarmış.. O iş yerine girdikten sonra Lee Min Suk için her şey yeniden başlar, farklı bir hal alır... 

Seo In Guk'u dizide Lee Min Suk rolüyle izliyoruz. Daha önce Love Rain, Reply 1997, Master Sun, 1994(konuk oyuncu) dizilerinde ve No Breating filmini izleyenler oradan hatırlar. Lee Min Suk lise öğrencisi başarılı bir buz hokeyi öğrencisidir. Yakın arkadaşlarıyla mutlu mesut yaşamı varken bir anda kendini büyük bir şirketin pazarlama müdürü olarak bulur.. Lee Ha Na canlandırdığı Jung Soo Young karakteri ofisin ayak işlerine koşan sözleşmeli bir elemandır. Fazlasıyla saf bir karaktere sahip olmasından dolayı bir çok şeyi yanlış anlama potansiyeli çok yüksektir. Aynı şirketin müdürü Yoo Jin Woo'ya uzun süredir aşıktır, itiraf eder. İlk aşkı tarafından red edilir.. Lee Min Suk,  Soo Young red edildiğini anlar aralarında ki bir sır olarak ona yardım edecektir. Bu ara da Lee Min Suk bir süre ona aşık olacaktır.. Lise öğrencisi olan bu çocuk acaba gerçeği ona nasıl söyleyecektir?

Lee Soo Hyuk dizinin ikinci adamı Yoo Jin Woo olarak görüyoruz Soo Young'un aşık olduğu adamdır. Küçük yaşta babasının ona ve annesine yaşattıklarından dolayı insanlara güveni yoktur.İzlediğim romantik komedilerde olduğu gibi bir süre sonra farklı bulduğu bu kadını red ettiği için pişman olacaktır. Lee Soo Hyuk'u izlediğim ilk dizisi oldu. Sağolsun bana ikinci adam sendromu yaşattı. Aşırı karizmatik müdür olarak karşınızda olacak. Bıyık altı gülüşünü aşırı sevdim. Bu dizinin ardında bu çocuk kesin başrol alacağı belliydi. Dün allkpop'da okuduğum bir haber üzerine oynayacağı dizide kesinleşmiş. Dört gözle bekliyor olacağım..

Biraz dizi hakkında yorumlara geçelim. 2014'ün en çok işlenen konularından biri küçük erkek olgun bayan aşkı.. King of High School Life Conduct dizisinde de karşımızda çıkıyor. Seo In Guk Reply 1997 dramasında kendi adıma gönlümü fethetti. Oynadığı rollerde ki şapşik halleri ve yemek yeme tarzına hasta olmamak elde değil. Bu dizde bir çok yerde bu hallerini izleyeceksiniz bir bakmışsınız liseli ergen halleri bir bakmışsınız müdür olarak karşınıza çıkacak. O müdür hallerinde bile girdiği ergen tripleri beni bitirdi.. Benim anlam veremediğim mantık hatalarından biri abi kardeşin ikiz gibi benzemesi.. Çocuğun her seferinde şirketin asansöründen üstünü değilmesi gerçeğin dışındaydı.. Dizinin başrol oyuncusu Lee Ha Na'nın canlandırdığı Soo Young karakterini izlerken çıldırma raddesine geldim desem yeridir. Canlandırdığı saf halleri ve hareketleri abartı geldi hatta çok fazla abartı geldi. Diğer dizilerde olduğu gibi kızın güzelleşeceğini falan düşünenler olmuştur.Şahsen ben düşündüm. Senarist biraz ters köşe yaptı bu konuda.. Gerçi öyle bi saf halleri vardı ki bir süre sonra normalmiş gibi izliyorsunuz. Öyle saf bir kıza lise öğrencisinin ergen halleri iyiydi.. Lee Soo Hyuk ve Seo In Guk'u kapışmalarını sevdim. 

Dizinin sevdiğim üçlüsü. Lee Min Suk karakterinin liseli en yakın arkadaşları.. Aralarında ki dostluk, olaylara verdikleri tepkileri seveceksiniz. Lee Min Suk abisi yüzünden girdiği oyunda yardımları fazlasıyla dokunacak..Jo Deok Hwan karakteri  Kang Gi Young ve  Oh Tae Suk karakterini de Lee Tae Hwan'ı göreceksiniz.. Gi Young'un 83'lü olduğunu gördüğümde çok şaşırdım. Bu koreliler küçük duruyor falan diyoruz da bu kadarını bende beklemiyordum.. 

Jung Yoo Ah karaketine hayat veren Lee Yeol Eum izliyoruz. Lee Min Suk'a aşık liseli kızımız. Öyle böye değil saplantılı derecede aşık kızımız. Lee kocacığım diye etrafta dolanması falan tam yaşına yakışır şekildeydi. Yoo Ah yanı zamanda Jun Soo Young'un kız kardeşidir. Lee Min Suk yüzünden ikisinin arasında beklenmeyen sorunlar olacaktır... İpucu vermek yok :)

Seo Ing Guk'un harika bir sesi olduğunu dinleyenler bilir. Onun şarkılarını da severim. Birçok şarkı yer aldı dizide fakat benim dikkatimi çeken İki şarkı oldu bunlardan biri Seo Ing Guk'un harika bir sesi olduğunu dinleyenler bilir.  "Finding Myself", Trans Fixion "One Way" şarkıları oldu.  Diziyi genel olarak sevdim. Bir kaç mantık hatası ve başrol oyuncusunun abartılı saf halleri dışında geri kalan oyunculuklar ve konular hoş işlenmiş.. İkinci adam sendromu yaşadığım bir kaç diziden biri oldu.. Finali beklediğimden iyiydi. Komik ve eğlenceli romantik komedi seviyorsanız beklemek için bir nedeniniz yok.

Fated To Love You / Kore Dizisi

2014 yılının tartışmasız en iyi dizilerinden biri olarak aday gösterileceğine inandığım bir yapım Fated To Love You.. Dizi 2008 yılında Tayvan yapımı olarak çekilmişti. Ben izlemedim fakat izleyenlerden duyduğum kadarıyla bir çok kişi bu yapımın kore versiyonunu dört gözle bekliyormuş.  Diziyi izlememiş olanlar için  başrol oyuncusu Jang Hyuk'un canlandırdığı Gun karakteri için dile getirmek istediğim bir konu var. Davranışları ve enteresan gülüşüyle ilk başlarda itici gelebilir sadece bekleyin. İnanın adamın aşkını seveceksiniz!

Jang Hyuk az önce dediğim gibi Gun karakterini canlandırıyor. Gun ailesinin 9. neslinden gelen tek erkek varistir. Akrabalarının ve büyük annesinin evlenmesi için büyük baskıları vardır. Gun; Altı sene boyunca birlikte olduğu balerin sevgilisine evlenme teklifi etmek için provalar yapmakta olan romantik, zengin ve başarılı bir adamdır. Fakat işler Gun'un istediği şekilde olmayacaktır. Se Ra hayallerinin peşinden gider evlilikleri bir başka bahara kalmıştır. Gun;ilk başta belirttiğim gibi garip bir karaktere sahiptir. Kimi severse sevsin başkalarının yanında o  efsane gülüşünü yaparak kaba davranmaya başlayan bir adamdır.  Jang Hyuk'u izlediğim ilk dizi olduğundan bu diziyi baz olarak sevdim çok sevdim...

Jang Nara; Min Young karakterine hayat verdi. School 2013 dizisinin  Jung öğretmeni olarak izleme fırsatı yakalamıştım. Oradaki başarılı hallerinin aksine Min Young karakteri akademik geçmişi ve kendini güveni olmayan çalıştığı firmada sözleşmeli olarak çalışsan sıradan bir insandır. Onun en büyük sorunu "kimseye hayır" diyememesi. Bu yüzden iş yerinde herkesin ayak işlerine koşturan bir kız haline gelmiştir. Aynı yerde çalıştığı Av Min'den hoşlanmaktadır. İş yerinde şans eseri lüks bir otelde bilet kazanır. Bu tatilden vazgeçecekken Av. Min onunla beraber gitmeyi teklif eder.. Buraya kadar her şey normal tabi.. Kaderin cilvesi mi desek ne desek bilemedim aslında Min Young için işler bundan sonra daha farklı bir hal alacaktır.

Choi Jin Hyuk bu sefer Daniel Choi karakterine hayat verdi. Daha önce Panda and Hedgehog, Gu Family Book, Heirs ve Emergency Man and Woman dizilerinde izledim.. Ev sevdiğim oyunculardan biri olur kendileri. O kadraja her girdiğinde ekrana yapışık kalma konusunda garanti veriyorum. Özellikle gülüşüne ve tarzını çok beğeniyorum.. Daniel başaralı bir tasarımcıdır. Küçük yaşta kardeşinin izini kaybetmiştir. Onun tek amacı kardeşini bulmaktır. Tesadüf eseri tanıştığı Min Young ile aralarında farklı bir iletişim doğacaktır. Onun için yeri gelecek bi dost yeri gelecek bi abi yeri gelecek sevgili olacak kanatları altına alacakrtır. Fakat Daniel için işler daha çok zor olmaya başlayacaktır. Onun güzelliği ve saflığının tesiri altına girecektir.

Wang Ji Won, Nam Se Ra karakterine hayat veriyor. Başarılı balerin olan kızımızın tek hayali uluslararası platformda sahne almaktır öyle bir durum ki evlilik teklifi alacağını bildiği halde erteleme kararı aldı. Fakat aldığı bu karar onun adına sevdiği adamı kaybetmeye kadar gidecektir. Diğer karakterler gibi döndüğünde onun için hiçbir şey istediği gibi olmayacaktır. Se Ra karakterinden izlerken pek rahatsız olmadım. Aksine döndükten sonra yaşadığı şoku ben yaşasam heralde hasta olur yataklara düşerdim..

Dizinin ana karakterlerinden bahsettikten sonra biraz dizinin konusu hakkında bilgi verelim Gerçi karakterlerden bahsederken biraz olsun dizi hakkında bilgiler araya sıkıştırdım. Dizinin kırılma anı hiç kuşkusuz Gun ile Min Young'un otelde birbirlerinden habersiz yaşadıkları o gece olacak. Sadece bir gecede iki insanın hayatı değişir mi demeyin değişiyor! Aslında benim adıma dizinin en saçma bölümü desem yeridir. Çok içine girip bilgi vermek istemiyorum fakat izleyenler beni anlayacaktır ya da siz izledikten sonra bana hak vereceksiniz. Min Young hamile kaldığında her ne kadar sevmesede Gun bebeğine ve ona sahip çıkacaktır. Evlenecekler! İşte aslında onlar için hayat tekrardan başlayacak. Konu klişe gibi görünüyor değil mi? Evet klişe! Evlenecekler birbirlerine kesin aşık olacaklar diyeceksiniz, Evet öyle olacak! Fakat garanti veriyorum, izleyeceğiniz en güzel klişe olacağına inanıyorum. Ben Gun'un Min Young'a duyduğu aşkı öyle sevdim ki; yeri geldi güldüm yeri geldi hüzünlendim. Ben duygusal bir insanım:) Hele o gülüşü yok mu ilk öyle yadırgadım ki izlemesem mi diye düşünür hale geldim. Bir de uzun saçlarını kestirsin diye umutla bekledim. Neyse ki beklediğim oldu.. Kıza aşık olduğunun farkına vardığı anlarda girdiği tripleri izlerken gülme krizlerine girebilirsiniz..

Dizide bir geçiş dönemi yer alacak bütün oyuncular için yeni baştan başlayacak. Her ne kadar insanların önüne ikinci bir şans az da olsa gelse dizilerde bu mümkün tabi ki.. İlk başta bu geçiş dönemini yadırgadım.. Ne yani her şeyi baştan mı izleyeceğiz? diye fakat sonra pişman oldum. Çünkü öyle bir aşk izledim ki bu senenin kendi nezlimde en sevdiğim çiftler arasında ilk üçte! Geçiş döneminden finaline kadar olan bölümde havada kalan bir konu olmadığına çok sevindim. Özellikle Daniel'in kardeşini bulması gibi ayrıntıları göz ardı ettim. Sebebini izlerken fark etmelisiniz. Min Young annesi ile Gun arasındaki anne oğul ilişkisine bayıldım. Gun'un anne anne diye her seferinde bizim eski türk filmlerindeki replikler aklıma gelmedi değil. Çok sevimlidirler...

En şapşal ikili==>Choi Dae Cheol ve Kim Young Hoon

Dizinin ostlarından kpop'un güçlü seslerinden Ailee "Goodbye my love" en etkileyici olanlarından biri. Jung Dongha "Destiny Sonota", VIXX'in vokalisti Ken "My Girl" şarkısı sevdiğim en hareketli ostlardan biri oldu. Ken'in sesinide severim.. Sevdiğim bir diğer hareketli ost Megan Lee "Ready For Love", A Yeon Beak "Morning Of Canon", Melody Day"You're Everything"jef Bernat "Be The One" uzun süredir ostlar konusunda üzgündüm Dizilerde bir iki şarkı dışında diğerlerini pek sevemiyordum. Fakat Fated To Love You sonunda beklediğim ostlarla geri döndü.. Sevmediğim bir tane bile yok. Hatta unuttuğum bile olabilir aralarında..Bugün dizinin ayrıntılarına pek girmedim aksine genel bir tanıtım yaptığım için üzgünüm fakat izlerken keyfim almanızı istediğim için oldu.. Umarım benim gibi severek izlersiniz.. Yorumlarınızı bekliyorum.

Andeeeee!

Kim Hyun Joong öyle bir skandala imza attı ki; katıldığı programlarda saygılı, sessiz, sakin efendi gibi görünen bu çocuktan böyle bir şey hakkında skandal çıkacağı kimsenin aklına gelmezdi heralde. Ben onun ifadesinin ne olduğunu okuyana kadar pek bir şey söylemedim. Bana göre işler ciddileşecek.

Şarkıcı ve aktör olan Kim Hyun Joong'dan şok bir haber ile sarsıldı. Dispact tarafından verilen haberde  Kim Hyun Joong'un sevgilisine şiddet uyguladığı ve genç kızın ona dava açtığına dair haberler aldı başını gitti. İlk duyduğumda pek fazla ihtimal veremedim. Hani bizim BOF ve Playfull Kiss dizisinin centilmen, düşünceli çocuk rolüyle Türk izleyicilerin kalbini fetheden çocuk mu bunu yapmış diyen bir çok kişinin var olduğuna eminim. Dispact; genç kız ile Joong 2012'den beri beraberlermiş, mayıs ayından haziran ayına kadar şiddet gördüğünü bu yüzden kaburgasının kırıldığını anlatan makale yayınladı. Bi süre sonra polis karakolu raporları doğruladı. Kız arkadaşı olduğu kanıtlandı. İddaalar bu şekilde yayınlanırken Kim Hyun Joong tarafının savunmayı ne şekilde yapacağını çok merak ettim. Konuyla ilgili çıkan haberde "Bir laf kavgası yaptığımız ve ona dair bir defa vurduğum doğru fakat geri kalanı hepsi yanlış" demiş. Ben bu demeci duyduktan sonra açıkçası aklımda türlü türlü senaryolar geçmedi değil. Çok sevdiğim bir oyuncu ve şarkıcı olmasına rağmen yaptığı bu hatayı kabullenmek zor olur. Eğer temize çıkmazsa ki zor görünüyor, kariyerine büyük darbe alacağı aşikar. Durum böyle olunca şirketi askerlik yaşı geldiğinden onu bir süre tv dünyasından uzakta tutmak için sessiz sedasız gönderecektir diye düşünüyorum.. Zira uyuşturucu konusunda skandal yaşayan Ji Joon ve kavga skandalı sonrası Kangin'in apar topar askere gitmesini göz önünde bulundurursak düşüğümüz varsayım hiçte fena değil..

Allkop sitesinde okumuştum. Oyuncu Lee Byung Hun'a koz amacıyla bir videosunu kullanarak kendisine şantaj yaptığıyla alakalı haberi allkpop ta okumuştum. O an çok ciddiye almasam da tehdit eden bayanlardan birinin GLAM grubu üyesi Dahee olduğunu öğrenince şaşırdım. Kpopla ilgilenmeyenler onu Monstar dizisinde Kim Nana rolüyle hatırlayabilir. Gizlice çektikleri video için 4,9 milyon dolar istediğine dair söylentilerde işin içinde. Gerçi kız kısme kabul etmiş yaptığını özür falan dilemek istemiş fakat sen bunu yaparken aklın nerdeydi diye sorarlar adama.. Anladığım kadarıyla adamda sütten çıkmış ak kaşık değil ama her ne olursa olsun tehditle mi halledeceksin işini be kızım. En kötüsü kendi ismine leke sürdü..