Doctors / Kore Dizisi

SBS kanalının bu sene reytinglerden birinci sırada final yapan dizi Doctors. Başrollerini Park Shin Hye ve Kim Rae Won paylaşıyor. Dizinin senaristliğini Can We Get Married ve High Society tanıdığımız Ha Myung Hee yaparken, yönetmenliğini ise efsane dizi My Love From a Star dizisinde tanıdığımız Oh Choong Hwan yapmaktadır Dizinin konusu ise Yoo Hye Jung'un hayatı gençken çok zor geçmiştir.Mücadelede çok iyidir ama aynı zamanda da çok çalışkan birisidir.Zor durumları aştıktan sonra o şimdi bir doktor olmuştur.

Park Shin Hye dizide Yoo Hye Jung karakterini canlandırıyor. You're Beautiful, Heartstrings, Flower Boy Next Boy, The Heirs, Pinocchio, Entertainer, dizilerinden hatırlarsınız. Yoo Hye Jung, zor bir çocukluk geçirmesinden kaynaklı serseri bir kişiliğe sahip olduğu lise yıllarında, babası onu babaannesinin yanında yaşaması için bırakır.  Daha doğrusu hayatından kovar. Hayatında ilk defa babaannesinin ona davranışları sayesinde hayatında ilk defa değerli olduğunu hisseden Hye Jung kendine çeki düzen vererek liseye geri döner. Sınıf öğretmeni Hong Ji Hong sayesinde kendindeki cevheri fark eder. Başarılı bir beyin cerrahı olur. Park Shin Hye'nin olgunlaştığı bir rolde izlemek fazlasıyla keyif verdi.

Kim Rae Won; dizide Hong Ji Hong karakterini canlandırıyor. İtiraf ediyorum daha önce hiçbir yapımı izlemedim. Doctors bir ilk oldu. Aslında başarılı bir beyin cerrahı olan Ji Hong masada kalan ilk hastasının ardından kariyerine ara vermiştir. O süreçte öğretmenlik yapan Hong Ji Hong'un yolu sorunlu öğrenci Yoo Hye Jung ile kesişir. O yolundan şaşmayan, başarılı ve dost canlısı bir yapıya sahiptir. Sıcak kanlı oluşundan kaynaklı sorunlar yaşayacaktır. Kim Rae Won samimiyetini rolüne öyle bir yansıtarak oynamış ki izlerken gerçekten sizin gözünüz içine bakarak tebessüm ediyor zannediyorsunuz.

Lee Sung Kyung, dizide Jin Seo Woo karakterini canlandırıyor. It's Ok, That's Love, Cheese In the Trap dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Jin Seo Woo, Yoo Hye Jung'un lise yıllarından arkadaşıdır. Sınıfın zeki ve başarılı öğrencisidir. Hye Jung'un ders çalışmasına yardımcı olmuştur. Aynı zaman Hong öğretmene karşı tek taraflı sevgi beslemektedir. Hong Öğretmenin Hye Jung ile yakınlaşmasıyla aralarındaki arkadaşlık bağı son bulur. Yıllar sonra aynı hastanede beyin cerrahı görev alırlar.

Yoon Kyung Sang; dizide Jung Yoo Do karakterini canlandırıyor. Faith, Gap Dong, Pinocchio, The Time We Were Not In Love, Six Flying Dragons dizilerinde izledim. Canlandırdığı efsane rolü Moo Yul karakteriydi. Ailesinin sahip olduğu hastanenin yönetiminde bulunmamak için başka bir hastanede başarılı beyin cerrahı olarak görev yapar. Yoo Hye Jung ve Jin Seo Woo'nun üstüdür. Jung Yoo Do, aklına geleni hemen söyleyen bir kişiliğe sahiptir. Dizinin 2.adam sendromuna sokacak olan karakteri. Kore dizilerinde ikinci erkek karakteri sevmek ender görülen bir durumdur. Fakat Jung Yoo Do yıkıp geçti bu durumu. 

Park Shin Hye'nin canlandırdığı karakterin güçlü, güzel ve zeki bir kadın olması çok hoşuma gitti. Alışılagelmiş Park Shin Hye karakterlerinden farklıydı. Shin Hye dizideki asi inatçı hiç bir şey umrunda olmayan boş vermiş serseri bir tipken ardından doktor olma süreci (pek gösterilmesi de), eskisine göre daha çok duygularına belli eden kapı arkalarında ağlamamayı bırakan başlayan, aşkı yaşayan, kırılgan olsa da o sert mizacından taviz vermeyen ve kimseye muhtaç olmayan güçlü Hye Jung karakterini çok sevdim .Durum böyle olunca Park Shin Hye'nin oyunculuğuna ön yargıyla yaklaşanların da kalbini fethetmiş oldu. Kim Rae Won izlediğim ilk yapımı olduğunu az önce dile getirdim. Ne yalan söyleyeyim ona karşı biraz önyargıım vardı. Sebebi ise, Park Shin Hye ile aralarındaki yaş farkıydı. Oyunculuğu ve mimikleriyle aradaki yaş farkını hissetmedim.  Yoon Kyung Sang'a gelecek olursak. Six Flying Dragons'da öyle bir oyunculuk sergiledi ki üzerine bir daha çıkar mı bilmiyorum ama romantik-komedi türünde yer alsa efsane işler başaracağını düşünüyorum. Klasik ikinci erkek sendromu yaşamadı. Kıza olan aşkından yataklara düşmemesi, onu seçmedi diye tavır almaması, onların aşkına saygı duyması ve Yoo Hye Jung ona karşı bir şey hissetmemesine rağmen onu sevmeye ve korumaya çalışması harika düşünülmüştü. Lee Sung Kyung'u It's Ok, Thats Love ve Cheese In the Trap dizilerinde ki rollerinin aksine daha ılımlıydı. Bazen acaba izlediğimiz o rolleri bu kız mı canlandırıyor sorusunu bile aklıma getirmedim değil. Seo Woo karakteriyle daha kötü olacağını tahmin ederken tam tersiydi aslında, iyi de oldu. Çok ağır şeyler yapıp sonra ilişkilerin bir bakıma düzelmesi hoş olmazdı bu da değişikti ikinci bayan olarak gereğinden fazla abartı değildi ama hep dedim biraz daha ön planda olmasını onunda sert görüntüsünü başarılı olmasını göstermeleri güzel olurdu.

Çok doğru :)

Kim Min Suk; dizide Choi Kang Soo karakterini canlandırıyor. Shut Up Flower Boy Band, Hi School Love On, Who Are You: School 2015, Descendants of the Sun dizilerinde izledim. Choi Kang Soo, İntern olmuş bir doktoru canlandırıyor. Dizi boyunca sevimli halleriyle güldürdü. Kim Min Suk sessiz ve derinden oyunculuğunu konuşturarak geliyor. Uzun zamandır bir dizide ağladığımı bilmem ama Kang So karakteriyle harikalar yaratacağı bir oyunculuğa imzasını atacak Kim Min Suk.

 Ji Soo dizide Kim Soo Chul karkaterini canlandırıyor. Angry Mom, Cheer Up!,Page Turner dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Ji Soo oyuncu kadrosunda yer alan ama ara ara gözüken oyunculardan. Yoo Hye Jung'u lise yıllarından tanıyan o zamanlar ona aşık bir erkektir. Yıllarca ona hayran olmasına rağmen aralarındaki ilişki dostça kalabilmiştir. 

Bu dizi bu senenin güzel dizileri arasında yerini aldı Fakat efsane dizilerim arasına giremedi ne yazık ki. Bunun nedeni ise bu sene çok daha farklı ve değişik senaryonun arka arkaya gelmesi oldu. Dizi türünü ele aldığımda gerçekten konu ve kadrosuyla güzeldi. Olay örgüsü, oyuncuların birbirleriyle uyumu, konuk oyuncuların diziye kattığı güzellik yapımı güzel yapmaya yetiyor. Dizi güzel başladı hem de herkesin beklediğinden farklı heyecanlı hastaneye girdikleri anda ve sonrasında durağan geçti. Senaryosunda net açıklık getirilmeyen  şeyler vardı. Mesela Hye Jung'un nasıl doktor olduğu, o süreçte neler geçirdiğiyle alakalı durumlara yer verilmeliydi.

Her bölümü heyecanla izledim açıkçası. Sıkıcı diyenleri bilmiyorum kendi zevkleri ancak diziden bir çok şey öğrendim ve hiç sıkılmadım. İlk olarak hırsın her şeyi yaptırabileceğini, dikkatli olundukça her şeyin gerçekleşebileceğini, daha sonrasında kinin ne kadar saçma bir şey olduğunu öğretti. Herkesin zayıf noktaları olduğunu içlerinde bi yerde iyi biri olduğunu bu yüzden kini nefreti intikamı bırakıp mutlu olmaya bakmamız gerektiğine dair güzel öğretiler yer aldı. 

Dizinin yan karakterleri başroller kadar harikaydı. Kim Gang Hyun, Beak Sung Hyun, Jo Hyun Sik ve Min Suk dizinin ayrılmayan ekibi. Her fırsatta bir araya gelip birbirlerinin arkasını kollayan dostlar. Bir araya geldilerse mutlaka güldürecek konuşmalara denk geliyorsunuz.

Jung Yoon Do'nun amcası rolünde izlediğimiz Lee Sun Ho'yu ekranda her gördüğümde VIXX grubunun üyesi Hong Bin'i görür gibi oluyordum. İnsan insana bu kadar benzer. 

Dizinin kadrosu da konuk oyuncuları da efsaneydi. Bir kere iki çocuk babası olarak Namgung Min'i izlemek aşırı keyif verdi. Seri katil, aşık, soğuk, sıcak kanlı her karakterin içinde izledim. Bir babayı canlandırması aşırı yakışmıştır. Özellikle yaşadığı çaresizliği izlerken kendim yaşamış gibi hissettim.

Lee Sang Yeob dizinin konuk oyuncuları arasındaydı. Bu adama hayranlığım her geçen gün artıyor. Dizide aldığı role fazlasıyla yakışmıştı.

Dizi müzikleri de pek bi güzeldi. Jung Yup "It's Love" Younha "Sunflowers" Park Yongin&Kwon Soonil "NoWay" Jun Ho "You're Prrety" şarkıları benim dikkatimi çeken şarkılar oldu. 

Albümü dinle; TIKLA

Konunun işleniş şeklini sevdim. Bir taraftan baktığında bu dizi bir başarı ve azmin öyküsü. Büyükanneye duyulan sevgi ve ona ne olduğunu öğrenme azmi harika bir doktor yaratıyor. Ama aynı zamanda bu dizi iki insan arasında gelişen aşkı da çok güzel dile getirdi. Öyle ayak kaydıran, dolaplar çeviren üçüncü.insanlar olmadan iki kişinin aşkı öğrenme, birbirlerinin hayatlarında yer almanın duygusunu öğrendi. 20 bölüm boyunca yavaş yavaş sindire sindire anlatıldı. Arada hasta hikayeleri, hastane ile ilgili yönetim savaşları, bir iki yan karakter olayı da sığdırıldı. Bazen durağan ilerlese dizinin hikayesi tatmin ediciydi.

Cinderella and Four Knights / Kore Dizisi

Eun Ha Won ölen annesinin isteğini gerçekleştirmek için öğretmen olmak istemektedir. Üvey annesi ve üvey kz kardeşi tarafından korkunç bir hayat yaşamaktadır. Kendi ayakları üzerinde durmak için bir çok yarı zamanlı işte çalışır. Bir gün Haneul grubu başkanından yüklü bir maaş karşılığında 3 ay Sky House konağında çalışması ve ona verdiği görevleri yapmasını ister. Annesine verdiği sözü tutabilmek adına üniversiteye gitmek için para biriktiren Eun Ha Won bu teklifi kabul eder. Haneul Grubunun üçüncü nesil varisleri olan Kang Hyun Min, Kang Ji Woon, Kang Seo Woo ve baş sekreter Lee Yoon Sung ile Sky House'da yaşamaya başlar.Dizi Cinderellawa Nemyungui Kisa adlı romandan uyarlanmıştır.

Jung Il Woo dizide Kang Ji Woon karakterini canlandırıyor. Daha önce 49 Days, Flower Boy Ramen Shop, The Moon Embracing The Sun, Golden Rainbow, Diary of A Night Watchman, High-end Crush dizilerinden hatırlayacaksınız. Haneul Grubu varislerinden olan Kang kuzenlerin iki numarası olarak karşımıza çıkıyor. Annesini küçük yaşta kaybeden yıllar sonra dedesinin ona ulaşmasının ardından, Haneul grubunun varislerinden biri olarak hayatına devam etmek zorunda kalıyor. Kang kuzenler arasındaki gerilimin ana karakterlerinden biri olarak karşımıza çıkıyor. 

Ahn  Jae Hyun dizide Kang Hyun Min karakterini canlandırıyor. Daha önce You My Love the Star, You're All Surrounded ve Blood dizilerinde izledim. Ahn Jae Hyun geleceği parlak aktörlerden. Kang Hyun Min, Haneul Grubun varislerinden olup Kang kuzenlerin büyüğüdür. Ailenin içinde büyüyen tek torun olduğundan para içinde büyümüştür. Bu sebeple elde etmek istediği her şeye sahip olan birine dönüşmüştür. Aynı zamanda Hyun Min çapkın olmasının yanı sıra kendisini her kızın düşlediği beyaz atlı prens olarak görür. Tabi ki böyle düşünen herkesin karşına sert bir kaya mutlaka denk gelmiştir. Kimseyi umursamayan yapısının altında derin yaralar olduğunu daha ilk bölümden anlamak güç değil.
Cnblue grubunun üyesi Lee Jung Shin; dizide Kang Seo Woo karakterini canlandırıyor. Lee Jung Shin'in bir çok dizide yer almasına rağmen izlediğim ilk yapımı. İlk fırsatta eski dizilerini izleyeceğim. Kang Seo Woo, Haneul Grubunun bir diğer varisi. Kang kuzenlerin en küçüğüdür. Dizide reel hayatındaki gibi bir idol ve söz yazarına hayat veriyor. Kang kuzenlerin arasında en uysal olan kesinlikle Seo Woo.

Park So Dam, dizide Eun Ha Won karakterini canlandırıyor. Because It's The First Time, Beautiful

Mind dizisinde izledim. Park So Dam'ın duru bir güzelliği var. Eun Ha Won karakteri akıllı, tuttuğunu koparan lise öğrencisidir. Annesini küçük yaşta kaybetmiş babasıda başka bir kadınla evlenmiştir. Üvey annesi ve kız kardeşi yüzünden korkunç bir ev hayatı sürmektedir. Üniversiteye gidebilmek için bir çok yarı zamanlı işte çalışmaktadır. Haneul Grubunun başkanı red edemeyeceği bir teklif sunar. Bu teklif başkanın okul giderlerini karşılaması karşılığında "Sky House" adlı konakta kalması ve verdiği görevleri yerine getirmesidir.

A Pink grubunun güzel yüzü Son Na Eun, dizide Park Hye Ji karakterini canlandırıyor. Daha önce Second Time Twenty Years Old dizisinde izlemiştim. Park Hye Ji, tutkulu bir moda tasarımcısıdır. Çok güzel olmasının yanı sıra dışa dönük bir yapısı var. Kang Hyun Min'in çocukluk arkadaşı olup birbirlerinin ilk aşkıdır. Naeun'u APink'ten dolayı çok severim. Fazlasıyla güzel olmasına rağmen oyunculuğunu bu dizide sevemedim.

Kang Kuzenler

 Kang Hyun Min ve Eun Ha Won arasındaki uyum  izleyenleri ilk bölümden diziye bağlayan en büyük etken oldu. İkisinin arasındaki uyumdan dizi boyunca keyif aldım. Dizide daha çok bölümleri olsun istedim. 

Kang Ji Woon ve Eun Ha Won arasındaki uyumu sevdim. İlk bölümler Ji Woon'un sergilediği davranışlar fazlasıyla sinir bozucuydu. İlk bir kaç bölüm kıza karşı kullandığı tek diyalog "defol" demesiydi. Bir süre sonra Jung Il Woo'yu sever biri olarak nasıl böyle bir role girer diye düşünmeden duramadım. Fakat bu durumun aşılmasının ardında Ji Woon ve Ha Won arasında tatlı bir uyum son bölümlere doğru kendini sevdirdi.

Kang Seo Woo ve Eun Ha Won arasındaki uyum harikaydı. Ji Woon ve Hyun Min'e nazaran sıcak ve temiz bir kalbe sahip Seo Woo bu yönünü Ha Won'a karşı kullanmaktan çekinmedi. Aralarındaki arkadaşlık bir süre sonra tek taraflı aşka dönüşürken birbirlerine hissettirmeden doğru yolu bulmaları dizinin en güzel ayrıntılardan biriydi. 

Dizide sevmediğim tek çift Ahn Jae Hyun ve Naeun arasındaki uyumdu. Jae Hyun'un canlandırdığı Hyun Min; kendini beğenmiş, burnu havada, soğuk bir karakter. Naeun'un canlandırdığı Hye Ji; çocukluğundan beri Hyun Min'e kör kütük aşık, senelerce onu bekleyen aslında renkli bir karakter. Buraya kadar her şey normal gelebilir. Fakat izlerken Naeun'da ne yazık ki o aşkı ve renkli havasını sezemedim. Oyunculuğu fazla donuk olduğundan Ahn Jae Hyun ile uyumu yakalayamadı. Bu sebeple aralarındaki aşk pek inandırıcı gelmedi. bir heyecan yoktu.

Cho Min; dizide Haneul grubu sekreteri ve Kang kuzenlerden sorumlu kişi Lee Sung Yoon karakterini canlandırıyor. Daha önce Yong Pal dizisinde izlemiştim. Lee Sung Yoon fazlasıyla karizmatik bir karakter. Dizi boyunca güldüğünü görmek zor. Fakat finaldeki o güldüğü sahne yok mu üzerine şiirler yazdırabilir. Senaristin Lee Sung Yoon üzerinde oluşturmaya çalıştığı küçük çaplı saçmalığı görmezden geliyorum. Genel olarak ele alınca Lee Sung Yoon karakteri en az Kang kuzenler kadar dikkat çekiciydi. 

Cindirella and Four Knights dizisini senaryosundan çok kadrosu için izledim diyebilirim. Böyle efsane kadroyu bir arada görmek her zaman nasip olmaz. Beni bilen bilir Jung Il Woo'nun oyunculuğu çok severim. Hiçbir yapımını kaçırmadım. Romantik-komedilerde daha çok görmek istediğimi daha her fırsatta dile getiriyorum. Jung Il Woo beni yine yanıltmadı. Kang Ji Woon karakteriyle ilk bölümlerde "Defol" kelimesinden nefret ettirse de sonrasında büründüğü rolün hakkını sonuna kadar verdi. Ahn Jae Hyun aşırı yakışıklı oluşu ve soluk teninin ona kattığı imajla, kendini beğenmiş, çapkın bir o kadar duygularını içinde yaşayan bir karakteri çok iyi yansıttı.  You My Love the Star, You're All Surrounded ve Blood dizilerini düşünecek olursam kendini bulduğu dizi Cindirella and Four Knights derim. Cnblue grubundan tanıdığım ilk kez bir yapımda izlediğim Lee Jung Shin, canlandırdığı Kang Seo Woo karakterini sevmeyen bir kişi dahi çıkmaz diye düşünüyorum. Müzikle uğraştığını düşünürsek naif bir karaktere sahip olduğu için Seo Woo'yu sevdim. Park So Dam'ın çok fazla yapımını izlemedim. Doğal bir havası olmasıyla birlikte kiminle partner olursa olsun uyum sağlıyor.

Dizinin ilk bölümlerini izlediğimde senaryonun birbirlerine karşı hiçbir sevgi beslemeyen Kang kuzenler Eun Ha Won'un eve gelmesiyle aldığı görevlerin sonucunda birbirleriyle yakınlaşmalarını daha çok izlemek isterdim. Her ne kadar son üç bölüm yer vermiş olsalar da senaryo konusunda en büyük eksiklerden biriydi. 

Dizinin çekildiği mekanlar görülmeye değer değil miydi?
Bir çok mekanı daha önceki dizilerde izlediğim için yabancı bile gelmedi diyebilirim. Mesela SKy House diye adlandırılan evi daha önce Cruel City'de görmüş, fazlasıyla dikkatimi çekmişti.
Deniz manzaralı havuz teması bana Santoriniyi hatırlattı. 

Bu rüzgar panelinin olduğu mekanı daha önce Yong Pal dizisinde gördüğümü hatırlıyorum.

The Girls Who Sees Smells dzisini izleyenler bu akvaryumu yakında hatırlayabilir. YooChun ve Kim So Hyun'un abi kardeş olarak zaman geçirdikleri akvaryumun önü :)

Dizinin müzikleri kendisinden daha güzeldi desem abartmış olmam. Yetenekli BTOB bebeklerimin seslenirdiği "For You" Rapini sevdiğim Jessi "My Romeo" Gfriend Sin B&Si Jin "Confession" B1A4 grubundan CNU "How to Find Love" ZIA "Only One" A Pink Bo Mi "Without You" YOUNHA "I Believe" DickPunks "You Pour a Star" Green Cacao "If I Meet You Again Someday"  şarkılar bu senenin en iyilerine aday. Lee Jung Shin dizide bir çok şarkıyı seslendirdi onlar; "If I Meet You Again Someday", Confession ve Stars Fall On You".

Cinderella and Four Knights; senaryo açısında fazla beklenti içine girilmeden tatlı ve sevimli oyuncuları için izlenecek orta seviyede bir romantik komedi. Konusu itibariyle daha fazla genç kesime hitap ediyor. Masal konsepti olarak ekrana geldiğinden dolayı sonuna kadar o şekilde gitti. Konu olarak klişe bulanlar olabilir ya da senaryoyu seven doyurucu bulan olabilir. Kendimce diziyi tanımlamam gerekirse masal gibi başlayıp masal gibi bitti. Bir masalda mantık aranmaz.Duygu olarak yoğun hisler beklemezseniz, beklentinizi biraz daha düşük tutarsanız oyuncuları için izlenebilecek bir dizi.

İçerde

Dizi okulun mezuniyet töreniyle başlamaktadır. Sarp’ın daha önce kaçırılan kardeşi Umut daha sonraki adıyla Mert’de aynı polis okulunda eğitim görmektedir. Mert hayatında giren Melek’in sayesinde sokaklardan kurtulmuş ve polis okuluna başlamıştır. Sarp ve Umut’un babalarının yıllar önce işlemediği bir suç yüzünden ellerine kelepçe takılarak götürülmesine tanıklık etmeleri hayatlarında yaşadıkları büyük trajedilerden biri olmuştur. Babalarının hapse atılmasından sonra Umut’un kaçırılması iki kardeş arasındaki bağı tamamen koparmasa da yıllar sonra her ikisi de polis olmayı seçerek aynı okulda birbirlerinden habersiz bir şekilde buluşmuşlardır. Polis Akademisi’nin mezuniyet töreni geldiğinde ise Sarp’ın hocası Yusuf Kaya, Sarp’ın babasının kötü niyetli oyunlarını gözler önüne sererek meydan okur. Okuldan atılacağını son anda öğrenen Sarp ise hocasına törende silah çekmiş ve daha sonra hapse girmiştir. Sarp’ı savunmaya gelen avukat zamanında kardeşi Mert’e yardım eden Melek’tir ve ünlü mafya babası Celal Doğan'ın manevi kızıdır. Sarp’ın hapse girmesiyle Mert artık ikinci plandadır ve daha da göz önündedir. Hapisten çıkan Sarp ise kötü niyetli adamların en güvendiği isimlerden biri haline gelmiştir.

Çağatay Ulusoy ve Aras Bulut İynemli iki kardeşi canlandırıyor. Her iki oyunculuğunun deli tarafını  izleyecek olmak mutlu etti. Aras'ın bu yönünü daha önceki yapımlarda tanık olsak da Çağatay Ulusoy'un bu denli iyi olabileceğini tahmin etmiyordum. Beni şaşırttı. Medcezir dizisinde yakın bir karakteri canlandırmıştı dediğinizi duyar gibiyim. Evet canlandırdı fakat daha çok o yönünü törpüledi o dizide. Sarp karakteri yaşadığı olumsuzluklar, içinde bulunduğu durum ve kardeşinin yaşıyor olabileceği ihtimaliyle beraber psikopat bir kişiliğe sahip oluşu fazlasıyla iyi düşünülmüş. Ara Bulut İynemli oynadığı ilk yapımdan bu yana kendini bir çok kez ispatlamış bir oyuncu. Canlandırdığı Mert karakteri üzerine harika oturmuş.

Çetin Tekindor dizide Celal Doğan isimli bir mafya babasına hayat veriyor. Bir yapımda Çetin Tekindor varsa o diziyi hiç düşünmeden izlerim. Üstadın canlandırdığı, alışık olduğumuz iyi karakterlerin aksine kötü bir mafya babasını canlandırıyor. Celal, görüp göreceğimiz en kötü karakter olmaya şimdilik aday. Sarp ve Mert ilişkisinin kilit ismi. 

Ahmet Uğurlu, Organize Şubenin Müdürü Yusuf Kaya olarak karşımızda. Sözde Sarp'ın hayatını karartan, Mert'in müdürü olan Yusuf'un yirmi senedir tek derdi Celal Doğan'ın kirli işlerini ortaya çıkarmaktır. Bunun için Sarp ile kurdukları plan ne kadar başarılı olacak, izleyip göreceğiz.

My Love Eun Dong / Kore Dizisi

2015 yılının dikkat çeken yapımlarından biri olan My Love Eung Dong dizisinin senaristi Beak Mi Kyeong yaparken yönetmen koltuğunda Lee Tae Gon oturuyor. Dizi saf bir aşk için 20 yıl bekleyen bir adamın hikayesini konu alıyor. Bu hikaye; 17 yaşında olan Park Hyun Soo yağmurlu bir günde motosikletiyle sonucu kendinden dört yaş küçük Ji Eun Dong'a çarpıyor. Park Hyun Soo; anne, baba ve kız kardeşiyle normal bir hayat yaşarken Ji Eun Dong büyükannesiyle beraber zor bir hayat yaşamaktadır. Küçük kızın hayatındaki zorluklarla tanık olan genç Hyun Soo ona yardım etmeye başlar. Günden güne büyüyen arkadaşlıkları masum bir aşka dönüşmüştür. Hem Eun Dong hem Hyun Soo bu durumu dile getirmeyi tercih etmezler. 

10'lu yaşlarını canlandıran oyuncular GOT7 grubunun naif sesi JR nam-ı değer Park Jin Young. Daha önce Dream High 2 ve When a Man Loves dizilerinde izlemiştim. Oyuncu yönünü gösterdiği, harikalar yarattığı dizi kesinlikle My Love Eun Dong oldu. İzleyiciyi ilk bölümden sevmesinde büyük rol oynadı. Şahsen ben Jin Young'un oyunculuğu ve yaşattığı duygu sayesinde diziyi izlemeye karar verdim. Ji Eun Dong ise Lee Ja In canlandırdı. İlk yapımı olan küçük oyuncu girdiği rolün hakkını verdiği kanaatindeyim.

Park Hyun Soo'nun  20'li yaşını canlandıran oyuncu Beak Sung Hyun daha önce Big, IRIS 2, Adolescence Medley, Melody Of Love, Doctors dizilerinde izleme fırsatı yakaladım.  Eun Dong karakterinin 20'li yaşlarını canlandıran oyuncu  Yoon So Hee oldu. Oyuncuyu daha önce Let's Eat ve Marrige not Dating dizilerinde izleme fırsatı yakaladım. İki oyuncununda birbiriyle olan uyumu görülme değer. Birbiriyle etkileşime geçtikleri her an rollerinin dışında birbirlerine karşı hisleri olduğu duygusunu yaşattılar.

Karakterlerin 30'lu yaşlarında isimleri değişiyor. Park Hyun Soo'nun 30'lu yaşlarında ismi Ji Eun Ha oluyor. Bu rolü başarılı oyuncu Jo Jin Moo canlandırıyor. Emperess Ki dizisini izleyenler yakından tanır. Eun Dong'un 30'lu yaşlarındaki ismi Seo Jung Eun oluyor. Bu karakteri Kim Sa Rang canlandırıyor. Secret Garden dizisini izleyenler oradan hatırlayabilir. Dizinin ilk bölümlerinden sonra geri kalan bölümünü bu iki oyuncu arasında konu ilerliyor.  Jo Jin Moo'nun her Eun Dong deyişine aşık oldum mesela. Ses tonuyla aşkı ifade etmesi, o hissi yaşatmasına bayıldım.

My Love Eung Dong'daki aşk hikayesi beni diziye bağladı. Kesinlikle dizinin ilk bölümleri ve sonrasında ilk yarısı efsaneydi.  Ne var ki Kore dizilerinde ki genel bir sorun olarak ortalarda senaristlerin basiretsizliği yüzünden o heyecanı kaybediyor. My Love Eung Dong dizisi ne yazık ki onlardan biri. Dizi genel olarak çok ağır bir dizi değil. GOT7 grubunun güzel sesi Jinyoung'un oyunculuğu sayesinde dizideki aşk hikayesini merak etmeden duramadım. Kaldı ki şu zamana kadar 17 yaşında bir çocuğun kendinden dört yaş küçük bir kıza duyduğu saf aşkı daha önce hiç bir yapımda denk gelmedim. Eun Dong ve Hyun Soo arasındaki aşkın temellerini dozunda işlediklerini düşünüyorum. 

Öyle bir aşktı ki onların yaşadığı ne zamana yenik düştü sevdaları ne de karşılarında onlarca duran insana.. Sevdikleri incinmesin diye fedakarlığı en çok seven yaptı. Park Hyun Soo'nun, Ji Eun Dong'a duyduğu o derin aşkı izlerken " hala böyle derin bir aşkla yaşayan var mıdır acaba?" sorunu düşünmeden edemedim. Fakat gerçekçi olmak lazım  öyle bir zamanda yaşıyoruz ki, aşklar kelebek ömrü kadar değil mi?  Dün "o olmazsa yaşayamam" diyenler bugün başka yüreklerde misafir olması gibi ilişkilere tanık oluyoruz. Senarist bu düşüncenin aksine yıllarca aynı kadını seven, bekleyen bir adamın aşkının olabileceğine dair güzel bir hikaye izlettirdi.

Kim Tae Hoon dizide Jung Eun karakterinin eşini canlandırıyor. Nice Guy, Bad Guys, Angry Mom, Hidden Identitly, Reply 1988, One More Happy Ending dizilerinde bazen iyi bazen kötü bir rolde izlediğimiz Tae Hoo bu dizide yaptığı yanlışların bedelini ödeyen bir adamı canlandırıyor.

Dikkat! Bundan sonrası spolier içeriyor. İzlemediyseniz sakın okumayın!

Dizi Eun Dong'un hafızasının kazandığı bölümlerden sonra benim için bitti diyebilirim. Keza arada yaşanan olaylar bu kadar efsanevi bir sevgi denilebilecek aşkın karşısında komik bir takım entrikalarla durumu bağlaması kötü bir düşünceydi. Senaristin bize sunduğu bu olumsuzlukları düşünecek olursak yirmi yıllık bir aşkın yanında sorun bile denilemeyecek şeyler olmasını da düşünmesi lazımdı. Dizinin son ikinci yarısı ne yazık ki ilk yarısı kadar etki bırakmadı bende. Yaşattıkları hissiyatı da göz önünde bulundurursak, çocukluk ve gençlik yıllarını oynayan oyunculara daha çok yer vermeleri gerektiğini düşünüyorum. Tabi bu demek değil ki Jo Jin Mo ve Kim Sa Rang kötüydü. Aksine onların performansları ve uyumu olağanüstüydü. Çocukluk ve gençliklerine daha çok yer verilmesi hikayeyi daha güzel yapabilirdi.

Diziyi biraz detaylarıyla ele almak gerekirse konu farklı başlayıp farklı devam etse de final bölümünde klişe kore bir dizisine bağladı. Mesela; çiftler ayrılırlar biri yurtdışına gider diğeri yoluna devam eder. Sonra yıllar geçer biri döner tesadüf karşılaşıp uzun bakışma sonucu yürürler, dizi biter. Bu senaryo bir çok kurguda yaşanabilir fakat bu tür dram-aşk temalı dizilerde olmamalı.  Bir başka ayrıntı ise Bu kadar kuvvetli bir aşka sahip Hyun Soo yıllar sonra Eun Dong'u buldu. Evli veya çocuklu demedi yinede peşinden gitti ama son anda bırakıp yurdışına gitmesi mantıklı değildi. Madem böyle bir senaryo düşündün o vakit karakterini ilk başlarda kızın peşini bırakmayan bir şekilde çizmemesi gerekiyordu. 

Kim Yeon Soo dizide Park Hyun A karakterini canlandırıyor. Hyun Soo'nun kız kardeşi rolünde izliyoruz. Başarılı bir doktor, güzel bir anne. Onun dizideki hüzünlü aşk hikayesini hayranlıkla izledim. En az abisini hikayesi kadar farklı bir aşka tanık olacaksınız.

Kim Yoo Ri dizide Jo Se Ryong karakterini canlandırıyor. Daha önce Master Sun ve Kill Me Heal Me dizilerinde izledim. İzlediğim dizilerin hepsinde kötü bir karakteri canlandırıyor. Artık kötü rolde görmek istemiyorum. Hyun Soo yani Eun Ha'ya takıntılı bir şekilde aşık bir kadın.

Lee Won Suk "Back in the Days" Han Heejun "To Be Seen, To Be Heard" Kim Tae Hyun "Beloved Eun Dong" dikkatimi çeken şarkıları. Dizideki dezavantajlardan biride şarkılarının çok az olmasıydı.

My Love Eun Dong dizisinin bende bıraktığı etki yıllara meydan okuyan inanılmaz aşkı, mükemmel şarkıları, Jinyoung'un oyunculuğu ve tabi ki Jo Jin Moo'nun kalplere işleyen Eun Dong deyişi oldu.  Harika bir konu, güzel oyunculuklar ve 21.yüzyılda bile aşkın var olduğuna inandıran bir yapım. Her ne kadar ortalarında "işte senaristlerin bunalımı" dedirten bölümler olsa da uzun süre unutmak istemeyeceğiniz bir aşk hikayesi izlemek istiyorsanız, hiç kaçırmayın derim.

Scholar Who Walks The Night / Kore Dizisi

2012 yılında web çizgi romanı olan dizinin orjinal yazarları Jo Joo He, Han Seung Hee yaparken senaristliğini ise Jang Hyun Joo yapmaktadır. Yönetmen koltuğunda daha önce The Moon Embracing The Sun dizisininde yönetmenliğini yapan Lee Sung Joon oturuyor. Dizi 2015 yılında yayımlandı. 20 bölümden oluşan tarihi dizidir.

Güç ve hırsın insanların gözünü canavar gibi bürüdüğü bir dönemde asil bir aile inanılmaz bir komplonun kurbanı olur. Ailenin kızı Yang Sun erkek kılığına girerek kitap satıcılığı yapmaya başlar. Yine günün geceye devrildiği bir günde Yang Sun yaşına göre oldukça entelektüel kişiliğe sahip bir adam ile rastlaşır. Lakin devir iyi bir devir değildir. Siyaseti yönlendiren asiller arasında çekişmeler yaşanmakta bu da halkı ister istemez rahatsız etmektedir Gece vakti yaşanan bazı olayalar da halk arasında kulaktan kulağa dolaşan bir hikayenin doğmasına neden olur. Saray otoritesinin sarsılması için bu olaylara vahşi hayvanların sebebiyet verdiğini söyler anacak kötülüğün en büyüğün sarayın içine çoktan girmiştir bile.

Lee Joon Gi (Lee Jun Ki); dizide Kim Sung Yeol karakterini canlandırıyor. Daha önce Arang and The Magistrate, Two Weeks dizilerini izleyenler oradan hatırlayabilir. Kim Sung Yeol karakteri kendini prense adamış, yakında sevdiği kadınla evlenecek olan yakışıklı bir bilgindir. Fakat kaderleri buna izin vermedi hem kendini adadığı efendisini hemde sevdiği kadını bir vampir yüzünden kaybetti. Kaderi ise onun vampire dönüşmesine yol açar. 120 yıl boyunca kendini bu konu için suçlar Lee Joon Gi tarihi dizilere oldukça yakışan bir aktör. Özellikle Kore'nin geleneksel kıyafeti olan Hanbok'un içinde karizmasına karizma katıyor.  Çok fazla yapımını izlemediğim halde oyunculuğunu fazlasıyla beğendiğim aktörler arasında yerini alıyor. Bir çok vampir dizisinden bildiğimiz üzere soğuk ve sessiz takılan tipler olurlar. Lee Joon Gi bu ruh halini ekrana çok iyi yansıttığı düşüncesindeyim.

Lee Yoo Bi; dizide Yang Sang karakterini canlandırıyor. Nice Guy, Gu Family Book, Pinnocchio dizilerinden hatırlarsınız. Lee Yoo Bi dizide 21 yaşındaki bir asilzadenin kızı Jo Yang Sun karakterini canlandırmaktadır. Zeki ve neşeli bir karaktere sahiptir. Ailesini geçindirmek için erkek kılığına girerek kitap satmaktadır. Lee Yoo Bi ilk başrol olarak çıkışını bu diziyle gerçekleştirmiş oldu. Kore dizisi sektörünü yakından takip edenler bilir. Sektörde kızların erkek kılığına girdiği bir çok yapım yer alıyor. Lee Yoo Bi girdiği her rolün hakkını verdiği düşüncesindeyim. Erkek kılığına giren en iyi aktristlerden biri diyebilirim. Özellikle sevimli hareketleri ve mimikleri rolüne iyi bir şekilde giydirdiğini düşünüyorum.

TVXQ grubunun üyesi Shim Chang Min; dizide Prens Lee Yeon karakterini canlandırmaktadır. Paradise Punch ve Mimi dizilerinde izleme fırsatı buldum. Lee Yeon karakterine geçmeden önce top sakal dizideki kişiliğine çok yakışmıştı. Hayatı dolu dizgin yaşayan bir Prens gibi görünüyor olsa da babasının ölümünün ardındaki sır perdesini aralamak için pençelerini çıkarır. Fakat amacını gerçekleştirmek adına gizli ve derinden gitmeyi tercih eder. ChanMin'in sevilesi efendi kralardan biri oldu. Canlandırdığı karakteri sevdim.

Lee Soo Hyuk, dizide Gwi karakterini canlandırıyor. Oyuncuyu daha önce King of High School Life Conduct, Valid Love, Local Hero ve son olarak Lucky Romance dizisinde izleme fırsatı buldum. Gwi, görünüşüyle kendine hayran bırakan bir vampirdir. İnsanların dünyasında gizli bir hükümdardır. Vampir oluşunun gücünü insanların üzerinde sonuna kadar kullanan bir karakterdir. Onun kötü biri olmasının temeline sevgisizlik yatmaktadır. Gwi karakterine hayat veren Lee Soo Hyuk hakkında iki kelam edeyim. Bir çok kişiye nazaran Lee Soo Hyuk'un oyunculuğunu ve kendisini seviyorum. Girdiği rolün hakkını veren aktörlerden biri. İyi veya kötü olsun her karaktere uyum sağlamayı başarıyor. Bunun üstüne  izlerken gerçekten iyi veya kötü biriymiş hissini yaşatıyor.

Lee So Eun;  dizide iki karaktere hayat veriyor. İlk bölümlerde 150 sene öncesindeki Kim Sung Yeol'ün ölen nişanlısı Lee Myeong Hee, 150 sene sonra Lee Yeon'un nişanlısı soylu bir ailenin kızı olan Hye Ryeong karakterlerine hayat vermektedir. Hye Ryeong soylu oluşunun vermiş olduğu şıklıkla beraber soğuk bir karakterdir. Kim So Eun'u ilk Boys Over Flower sonrasında We Got Married programında izleme fırsatı yakaladım. Programda izlerken aşırı sevmiştim. Lee So Eun'un romantik komedilerde yer almasını daha çok istiyorum. Soğuk karakterler onun güzel suratına ters geliyor. Tabi bu demek olmuyor ki oyunculuğu kötü aksine ben kendi gibi olduğu rollere daha çok yakıştırıyorum. Kraliçe olduktan sonraki süreç rolünü daha çok sevdim. Asil bir görünüşe sahip olduğu için kraliçe rolü de fazlasıyla yakıştı.

Dizi yayınlandığı zamanlarda başlayıp başlamama konusunda kararsız kalmıştım. İlk beş bölümü zar zor izledim. Bırakmak istesem de sevdiğim oyuncuların hatırına devam ettim. Gwi karakteriyle Lee Soo Hyuk ve Sung Yeol karakteriyle Lee Jun Ki'nin performansının hakkını vermek adına devam ettim. Kendi adıma dizinin ilk yarısı sıkıcıydı. Fakat ikinci yarısı için aynısını şeyi düşünmüyorum. Aksine bir sonraki bölümde ne olacak düşüncesiyle final yaptım.

Lee Jun Ki ve Lee Yoo Bi arasındaki uyumunu beğenmeyen bir kesim vardı. Fakat ben aralarındaki uyumu aksine beğendim. Lee Jun Ki'nin canlandırdığı Kim Sung Yeol, Yang Sun'ı çok başka sevdi. İzlerken onun duyduğu aşkı hissetmenizi sağladı. Bu sebeple Jun Ki'nin girdiği her rolünün hakkını veriyor olması, onu daha çok sevmeme sebep oluyor. Lee Soo Hyuk'a gelecek olursam günden güne kendini geliştiriyor. Her yapımında farklı rollerde yer alıyor. Kötü olan birini canlandırmak oldukça zor. Lee Soo Hyuk'un bir kötü karakter nasıl olunur gösterdi. Dizinin öne çıkan karakteri varsa o da kesinlikle Gwi'ydi

Dizinin konusundan çok müzikleri de harikaydı. Beast "Without You" BTOB grubundan Yook Sung Jae "Love You Again" Jang Jae In "Secret Paradise" G.NA "Don't Cry" benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.

Albümü dinlemek için; TIKLA

İlk bölüm sıkılsanız dahi bırakmayın sonrasında güzel bölümlere tanık olarak final yapıyorsunuz.Tarihi diziler arasında en iyiler arasına giremez. Ancak izlenebilir diziler arasında yer alabilecek yapımlardan biri olarak düşünebilirsiniz.

Dizinin ilk bölümü velihat prens olarak karşımıza çıkan Hyun Woo'nun hakkını teslim etmek lazım. 

Dizi için puanım; 7,5

Star Trek Beyond

Yeniden başlayan serinin 3. halkası olan Star Trek Beyond filminin yönetmenliğini bu sefer J.J Abrams'tan devralan isim Hızlı ve Öfkeli  serisinden tanıdığımız Justin Lin yapmaktadır. Ana kadroda ise Chris Pine, Zachary Quinto, Simon Pegg, Sofia Butella, Idrıs Elba gibi isimler yer alıyor.

Sonsuzluk'ta Atılgan gemisinin ve cesur mürettebatının epik yolculuğu devam ederken, mürettebat uzayın bilinmeyen derinliklerinde kendilerini ve federasyonun temsil ettiği her şeyi sınayan gizemli, yeni bir düşmanla karşılaşır. Kaptan Kirk ve ekibini yok etme tehlikesi söz konusudur. Ücra bir bölgede iletişime dair hiçbir şey yoktur.

Konu ve senaryo olarak ilk iki film kadar etkili olmasa da, görsel efekt ve aksiyon açısından çok daha iyi bir film. Özellikle Yorktown Merkez Uzay İstasyonun ilk görünüş, tanıtım sahnesi bilim kurgu tarihine geçecek kadar harika. Terk edilmiş gezegenin görüntüleri de keza öyleydi. Uzayda gerçekleşen savaş sahneleri çok sürükleyici, oyuncu kadrosu da bir o kadar iyiydi. Kendi açımdan en dikkat çekicisi "Jaylah" Filmin afişinde bile en önde olmasını filmi izleyince anlıyorsunuz. Uhura yine çok zarif, Dr Bones filmin en eğlenceli karakteri olarak karşımıza çıktı. Yönetmenin genel yapısını böyle bir filme aksettirilmesinden kaynaklanan ufak tefek rahatsızlıklar olsa da geleneksel Uzay Yolu konseptinden çok da uzaklaşmış görmedim. Her şey bir yana film boyunca Leonard Nimoy'un onurlandırılması bence filmin en güzel hareketlerinden biriydi. Ayrıca bir kaç ay önce hayatını kaybetmiş olan Anton Yelchi'i bir daha göremeyecek olmak da ayrıca hüzünlüydü. Bir ara ilk Atılgan mürettebatını gösterdiği an en etkileyici sahnelerden biriydi, özlemişiz.

JJ Abrams önderliğindeki son iki film kadar etkili değildi belki ama güzeldi, tüm seriyi izlemenizi tavsiye ederim.