22 Eyl 2013

49 Days / Kore Dizisi

Benim için yeri ayrı olan bu diziyi anlatmaya neresinden başlasam bilmiyorum. Nedeni ise bu dizinin etkisinden uzun süre kurtulamamış olmam. Öncelikle dizinin konusu, kurgusu ve oyuncuların sergiledikleri roller oldukça samimi ve güzeldi. Dizinin konusu şu şekilde; Shin Ji Nişanlısıyla evlenme planları yaparken bir trafik kazasında ağır yaralanarak komaya girer. Ruh bekçisi ona 49 günlük son bir şans sayılabilecek bir ömrü ona verir ama bir şart vardır, onun yüzünden incinen üç kişiyi bulmaktır. Tabi bunu yapabilmesi için birinin bedenini yarı zamanlı olarak kullanmak zorundadır... 


Nam Gyu Ri/ Shin Ji Hyun

Shin Ji varlıklı bvir ailenin tek çocuğudur. Saf, temiz, kimse için kötü düşünmeyen herkesi kendi gibi sanan  melek diyebileceğimiz bir kişiliğe sahip. Etrafta olup bitenin farkına bile varamamış olmasının pişmalığını komaya girip ruhuyla etrafta dolaşırken anlayacak Shin Ji 'nin hareketleri, konuşması bir de o koşması yok mu çok tatlıydı.Ruh Bekçisi ile konuşmalarına çok gülüyordum..

Lee Yo Won/ Song Ki Kyung

Song Ki Kyung bir gün intahara kalkışır ve bir kazaya sebep olur. O kazada Shin Ji zamansız olarak komaya girer. Zamansız diyorum çünkü aslında ölüm zamanı daha gelmediği için. İlk başlarda bu kadın neden etrafta depresif bir şekilde dolaşıyor, kimseyle konuşmuyor derken ilerleyen bölümlerde nedenini anlamış bulundum. Zaten 10. bölüme kadar durağan ilerlerken sonrasında gerek bu kızın hikayesi gerek Shin Ji'nin hikesi diziyi unutulmaz yapmayı başardı bana göre.
Jung Il Woo/ Son Yi Soo (RUH BEKÇİSİ)

İşte başlarda bahsettiğimiz ruh bekçisi. Onun görevi ölümden sonra ruhların yollarını bulabilmesi için onlara rehberlik etmesi. Shin Ji ile de bu yüzden tanışmışlardır. Ruh bekçimiz biraz kendini beğenmiştir. Shin Ji ile aralarında ki dialogları dizinin en çok güldüğüm sahnleriydi. İlk başlar da neden o kadar genç yaşta olduğunu öldüğünü merak etmiştim. Sonradan anlaşıldı ki aslında Son Ki Kyung o halde olmasına sebep olan kişi, çok sevdiği erkek arkadaşıydı. 
Şu bakış varya işte orda aslında az çok dizinin nereye gideceğini belli etti desem doğru olur.Hiçbir şey hatırlamayan ruh bekçisi bile burdan sonra duygularının farkına varacak olması nedenini tam anlamasa da Shin Jinin olayları çözmesi ile gerçekler ortaya çıkacak..

Jo Hyun Jae/Han Kang

Shin Ji'nin liseden arkadaşı ve ilk aşkıdır. İlk başlarda yalnız, karamsar ve içine kapanık biri olarak görünmüş olsa da ilerleyen bölümlerde onun da aslında hiç de öyle olmadığını görüyoruz. Shin ji'i unutamamıştır. Kızımız komaya girdikten sonra Song Ki Kyung'un bedenine girdikten sonra onun için işler daha bir karmaşık bir hal almaya başlamıştır. 




Bae Soo Bın/Kang Mın Ho

Shin ji'nin nişanlısı olur kendisi. Zor bir çocukluk geçirmiştir.Han Kang kardeş diyebileciği ir arkadaşlığı vardır.Hırsı ve azmi sayesinde bir çok şeyi başarmıştır. Bu hırsı onun bir çok yapmasına sebep olmuş mesela Shin Ji aslında parası için ona yaklaştığı gibi. Adam o kadar iyi oynamış ki 2 yıl boyunca hiçbir şey belli etmemiş. Gerçi bizim unnide biraz saf olduğundan farkedememiş dönen bütün oyunları.




Seo Ji Hye/Shin Eun Jung

Shin Ji'nin en yakın arkadaşıdır. Onun babasının şirketinde sekreter olarak çalışmaktadır. Zeki olmasının yanında bencil bir kişiliktir kendisi. Bu kız ilk başlarda ne kadar soğuk ve yapmacık desem de sonradan ne haltlar karıştırdığı çıktı meydana. Evet evet Min Ho ile ilişkisi vardır hemde çok uzun bir süredir. Shin Ji büyük bir ihanet etmiştir hemde para için... Bu kızın oynadığı karatere az sövmedim diziyi izlerken hey gidi günler hey.. ama sonlarına doğru insan olduğunu hatırlaması güzel olmuştu
Evet şimdi dizinin unutamadığım beni en çok etkilediği bölümlere gelelim.. Diziye ilk başlarken nasıl ilerleyeceği konusunda tedirgin olmuştum. Çünkü ilk on bölüm tamamiyle durağan geçti ama kurgusunun iyi oluşundan kesinlikle izlettirmeyi başardı. Eun Jung ve Min Ho arasındaki ilişkiyi ile birlikte Shin ailesine ait şirketi iflas etme çabalarını başkasının bedenine girerek engellemesi üzerine geçti bahsettiğim bu ilk on bölüm.. ikinci on bölümde ise olanlar oldu. Hüngür hüngür ağlatan sahneler mi desem yoksa beni güldüren sahneler mi desem bilemedim.
Han Kangın, Shin Jinin ruhunun unninin bedeninde olduğunu ince ayrıntılarla çözmesi ile ona yardım ederken bilhassa ona olan aşkınıda sessiz sedaasız yaşaması falan derinden etkiledi. Shin Ji bunun farkına vardıktan sonra unninin bedeninde iken Han Kangın ücüncü bir kişi gibi konuşup aslında shin jiye seslendiğini anlatamaya calısktıkalarını o şekilde belli etmesi falan çok güzel kurgulanmış.
Uninin bedeninin kullanıldığını farkına vardıktan sonra yavaş yavaş Shin Jinn ruhunu görmesi ile korkmaya başlar ve terk etmeye çalışırken trende Shin Jinin ona yalvarıp sadece 10 günü kaldığını sadece o zamana kadar sabretmesini söylediğinde çok ağladım resmen o anı yaşadım.
Min Honun da Shin Jinin ruhunu olduğunu anladığında ki tavırları ve hırslanışı gelde beni öldür dercesineydi. Bir insan hiç mi pes etmez arkadaş deli etti beni neyse ki sonlarına doğru o da Eun Jun gibi farkına vardır. Bu adamın bir annesi ile olan sahnesinde çok etkilendim yalan yok.
Gel gelelim ruh bekçimize Jung II Woonun tartışmasız en iyi oyunculuğuydu. Song Ki Kyun un onun ölümünden sonra bu hale geldiğini öğrendikten sonra ki o gözleri dolu dolu halleri her an ağlatacakmış gibi bekledim resmen.. Olayın bütün içeri  Shin Ji nin de olayı çözmesiyle bütün işler değişti.  5 yıl boyunca yarım kalan işini tamamlamak için ruh bekçiliği yaptı ve görevi son bulduğunda aslında yarım kalan işi Song Ki Kyung olduğunu anlaşıldı. Ruh bekçisinin ölüm şekli nasıl öldüğü çok trajikti. Hele o kanlar içinde ki o an ne oynamış oppa.. Gel gelelim o son göreve.. Ruh bekçisi insan kılığında unniye gözüktüğünde 2 günü beraber geçirdiler ama bir sorun vardı aslında ruh bekçiliği görevi bitmişti ve onu unutması gerektiğini ona anlattı bir de orda ağladım.. işte sahne..



Shin Ji ona verilen  günlük şansı tam vazgeçmişken 3 damla gözyaşını biriktirdi ve yaşama ger döndü o da son bölümde ortaya çıkıyor ki aslında  10 gün daha ailesine veda etmek için uyandırıldı. O on gün boyunca 49 gün yaşadıkalarını hatırlamıyormuş gibi yaptı ama bir unni anladı.. O da vefat etti onu uğurlayan ruh bekçisi ile son bakışmaları tekrar kavuşacaklarının aslında o da göstergesiydi..
Kimsesiz olan unni annesinin hep onu terkettiğini biliyordu yaşamı boyunca öyle olmadığı ortaya çıktı ve aslında o aile yıllar önce kızlarını kaybeden ve haber alamayan Shin ailesi idi evet Shin Jinin ablasıydı unni.. Bir kızlarını kaybettiler ama bir kızlarına kavuştu aile.. 
Bu dizi hakkında söylenecek çok şey var ihanet, sevgi, hırs, ölüm... hepsini bir arada iyi kurguladıkları için dizilerimin arasında ilk sırada..Benden bu kadar aklımda kalanlarla bir şeyler karamaya çalıştım. Kendinize iyi bakın..

16 Eyl 2013

Flower Boy Ramyun Shop / Kore Dizisi


Ben bu diziyi kesinlikle sevdim. Diziyi izlemeden önce yorumları okuduğumda açıkcası çok acımasızlarına da denk geldiğimden olacak ki ön yargılı başladım. Dizinin enerjisi ve arada bir olan saçmalıklarına rağmen beni içine çekmeyi başarabilmişti.

Lee Chung Ah/Yung Eun Bi

Dizimizin as kızı, 80'lerin düşünce yapısıyla yaşayan yeni neslin anlayışını hala bensiyemeyen bir öğretmen adayı. Öğretmen olabilmek için bizim Kpss gibi bir sınava hazırlanmakta onun tek hedefi sırtını devlete yaslayabilmektir. Eun Bi karakterine çok güldüm. Özellikle ev arkadaşından aldığı taktikleri uygularken ki hallerine, bakışlarına, o elini alnına koyup kibar bir kızmış gibi konuşmalarını izlerken çok eğlendim. Eski voleybolcu kolları çok güçlü özellikle servis ve yumruk atarken daha da iyi anlaşılıyor :) Cha Chi Soo ile tanışmalarından sonra ki olaylar silsilesi oldukça komik..


Jung II Woo / Cha Chi Soo

Amerika'da öğrenim görürken Kore'ye geri döner. Dizimizin zengin el bebek gül bebek büyümüş zengin çocuğu. Bunun yanı sıra kibirli,kendini beğenmiş, göz kırparak ya da bakışlarıyla kızları tavlayabilen bir kişilik. Eun Bi'ye rastlayana kadar tabi ilk başlarda ona duyduğu hislerin aşk olup olmadığını hatta hayatında böyle bir duygu ile karşılaşmadığı için ne yapadığını bilemediği sahneler çok güzeldi. Aslında çok duygusal bunu belli etmemek için kendini kibirli gösterdiği de aşikar.  


Lee Ki Woo/Choi Kang Hyuk

Bu kadar uzun boylu bi Koreli görmemiştim. Eun Bi'nin babası ölmeden önce kızını Kang Hyuk'a emanet eder hatta bunu vasiyetinde bile bile yazmıştır. Ee çocukta bunları gördükten sonra Eun bi'ye sürekli karıcığım diye seslenir. Bir süre sonra çok itici gelmeye başlamıştı. Bu ikinci adamımızla as adamımızın arasında bi bağlantı vardır bunun için çok fazla bilgi vermeyeceğim. 


 
Park Min Woo/Kim Ba Wool

Eun Bi'ye unni diyerek etrafta dolaşan ve her bir saçma hareketinde Eun Bi'den şaplağı yiyen bir diğer çiçek erkeğimiz. Cha Chi Soo ile aynı sınıfta olan,ona hareketlerinden dolayı uyuz olur. Eun Bi unnisinin yanında görünce daha çok çıldıran çocukcağızımız. Bir de aşık olduğu kız vardır ki tam bir cadı. Neyse ki o da normale dönecek sonralarında.

Jo Yoon Woo/Woo Hyun Woo

Cha Chi Soo'nun yakın arkadaşıdır kendisi. Babası işlerinden dolayı onu terketmiştir ve bütün borçlar onun üzerine kalmıştır. Cha Chi Soo'nun yardımını da kabul etmez o yüzden Kalacak yere ihtiyacı olduğundan Çiçek erkeklerimizin ramyun dükkanında işe başlar. Kesinlikle çok sevimli suratı ve gülüşü var. Cha Chi Soo'nun aşık olduğunu anlayan ilk kişi diyebiliriz. Dizinin ilerleyen bölümlerinde Baa Wool ile dostluğu ve birbirleriyle atışmlarını daha da seveceksiniz.
Benim dizide bir de güldüğüm iki insan vardı Cha Chi Soo'nun babası ve sekreteri. Babasının oğlunun üzerine titremesi ve onadan başkasına baba dediğini duyunca çizgi film karakteri bile olsa onunla yarışması falan oldukça komikti. 


İlk defa bir dizi hakkında spolier vermeme kararı aldım sadece izleyin ve görün diyorum..

11 Eyl 2013

Goong / Kore Dizisi



Bu diziyi TRT sayesinde bilmeyen yoktur diye düşünüyorum. Verildiği tarihlerde oldukça ses getirmişti. Fakat ben o zamanlar izlemedim nedeni ise; Türkçe dublaj dizileri sevmediğimden kaynaklı. TRT zamanında izlesem kesinlikle beğenmeyebilir ya da beni bu kadar içine çekemezdi diyebilirim. Saray yaşantısının günümüze uyarlanmasını güzel bir şekilde ekrana getirmiş bizim Koreliler. Entrika ve taht kavgasının bol olduğu fakat bi o kadarda romantik sahnelerin olduğu güzel yapım. Dizinin OST'larını sevenlerden biriyim :)
Chae Kyung orta sınıf bir ailenin kızıdır. Bir gün aynı liseye gittiği velihat prensle evleneceğini öğrenir. İlk başlarda buna karşı gelmiş olsa da ailesinin içinde bulunduğu borçtan onları kurtarmak için bu evliliği kabul eder. Chae Kyung'un prens ile evlenip saraya girmesiyle başlayanlar olaylar silsilesini anlatan güzel bir dizi.
Chae Kyung karakteri, neşeli hep hayalleri ile var olan bir kızdır. Saray hayatına uyum sağlamakta ilk başta zorluk çekmesine rağmen elinden gelenin fazlasını yapmaya başladı. Yalnız saraya güzel bir hava kattığı kesindi.  Velihat prens Lee Shin'in kalbini bile yumuşattı. Prens prens olalı hiç bu kadar mutlu olmamıştır heralde.
Velihat prensimiz Lee Shin; Bu karakteri ilk başlarda pek sevememiştim o da çok somurtkan oluşundan kaynaklıydı. Sonra düşündükçe ve izledikçe adam zaten prens olarak yetiştirilmiş tabi ki kasıntı bir tip olup insanlarla mesafesi olacak. Gerçi Hyorin'i ilk başlarda kendisine benzettiği için evlenme teklifi etmiş olsada reddildi. Ben o kızı sevdiğini pek düşünmemiştim. Saraya gelen velihat prensesimizi tanıdıkça ondan farklı oluşundan sürekli onu güldürmesinden dolayı ona aşık olacağı zaten belliydi. Onu özellikle Yul'dan kıskandığı sahneler, Kyung'u bi anda kolundan tutup içeri sokmaları falan harikaydı. Zaten her dizide nedense bu gerçekleşiyor zaten..
Bir diğer prensimiz Yul. Bu çocuk nasıl tatlı nasıl düzgün bir çocuktu. Hep annesi yüzünden saraydan uzaklaşmak zorunda kaldı son bölümde. Ben aslında Chae Kyung Yul ile birlikte olmasını isterdim yani olsa neden oldu demezdim. Ne de güzel sevdi prensesimizi :( Hep onun yanında oldu. Sonra baktıki bizim Lee Shin'de aşık olmuş en sonunda olmayacak şey için çaba sarfetmesine gerek duymadı ve annesi ne halt işlediyse her şeyi üstüne aldı.. Son sahnedeki annesiyle onun iç sesi çok duygulandırmıştı..
Hyorin bu kızı anlayamadım gitti. Prens ona ilk evlenme teklifi etti ideallerim var dedi red etti. Sonra baktı okullardan Chae Kyung ile evlendi. Prensle yakınlaşmalar olunca bir anda onu tekrar istemeye başladı.. Ne sinir olmuştum neyse ki o Yul kadar geç anlamasa da düşmüştü yakasından ikisinde gerçi sonradan Chae Kyung'u anlamaya başlamıştı ya neyse :)
Lee Shin'in bir prens olarak Chae Kyung'un evinde kaldı bölüm çok gülmüştüm hayatında ilk defa bir aile yaşantısı görmüştü bizim velihat prens.. Ağladığım bölüm ise itiraf ediyorum Prensesin, Lee Shin'in götürülmek için arabayla giderken arkasından koştuğu andı. Nasılda sarılmışlardı.. Yul'da etkilenmiş olacak ki basın toplantısıyla yapılan herseyin onun hatası olduğunu açıkladı.. Halbuki hersey annesi yüzündendi biraz da Chae Kyung'a duyduğu aşktan dolayıdı... 
İzlemeyen varsa mutlaka izleyin derim eğlenceli bir yapım..

Kendinize iyi bakın :)


Yoon Eun Hye/Chae Kyung


Joo Ji Hoon / Lee Shin


Kım Jung Hoon / Lee Yul


Song Ji Hyo / Hyo Rin

10 Eyl 2013

Lee Min Ho ve Park Shin Hye Yeni Dizisi "Heirs"


Bilindiği üzere Lee Min Ho ve Park Shin Hye bu yılın ikinci yarısında yeni bir dramada yer alacağı açıklanmıştı. Bu dramanın yazarı ise Secret Garden, Gentlemen's  Dignity senoryalarının yazarı Kım Eun Sook'dur. Shin Hye çocuksu bir rol oynayacak Lee Min Ho ise çekici erkek  "Kim Tan" adında izleyici karşısına geçecek, ilk fotoğraflar yayınlanmaya başlandı bile :) 

 





Dizinin trailer

Güncelleme: Park Shi Hye'nin de dizi çekiminden fotoğrafları yayınlanmaya başlandı.









You Have Fallen For Me / Kore Dizisi

Bu diziyi You're Beautiful dizisini izledikten sonra izleme fırsatı yakayabildim. İki başrol oyuncusunu farklı bir yapımda bir araya gelmiş olarak görmek mutlu etti beni.. You're Beautıful'da ki az çok içim buruk olmuştu.  Belki de Jung Jong Hwa ve Park Shin Hye olan sempatimden olabilir. Bu sefer kısaca karakterlerden bahsetmek istiyorum.
Jung Jong Hwa/ Lee Shin
Uygulamalı müzik gitar üzerine eğitim görmektedir. The Stupid adlı grubun gitaristi ve sahibidir. Gitar çalmak onun için bir hayat amacıdır bu özelliği babasından gelmektedir. Lee Shin'in peşinden ünlü olduğundan bir çok kız vardır. Fakat o dans hocasından hoşlanmaktır. Onun için sorundur ki karşılık alamaz. Bu yüzden çok acı çeker gelin görün ki iddaa üzerine hayatına bir anda giren Kyu Won ilerleyen zamanlarda yakınlaşmaya başlar...

Park Shin Hye /Kyu Won
Geleneksel müzik alanında eğitim görmektedir. Gayegum denilen müzik aletini çalmakta oldukça başarılıdır. Ailesinde dünyanın 3 pansori sanatçısı bulunan Lee DOng Jin torunudur. Biraz asosyal büyümüş bir kız olmasından kpop gruplarını çevresinde olup biteni pek bilmez. Yönetmen Suk ve Lee Shin ile tanıştıktan sonra işler değişir. Lee Shin ile iddaaya girer bu kaybeder 100 gün boyunca onun kölesi olur. O ne isterse yapmak zorunda olduğundan bir süre sonra buna alışır herşeyi kendiliğinden yapmaya başlar. Sonrasında ondan hoşlandığının farkına varır olaylar olaylar olaylar :)
Song Chang-eui/ Kım Suk Hyun
Üniversitede yapılacak olan gösterinin sevimli yönetmenidir. Genç yaşında olmasına rağmen Brodway'de çalıştıktan sonra Kore'ye dönüş yapar. Seul sanat akademisinin 100. yıl gösterisinin yönetmeni olur. Geldiği akedemide bir sorun vardır onun için eski sevgilisin dans öğretmenliği yaptığı okuldur. İlk başlarda bu yönetmenin Kyu Won'dan hoşlandığını düşünsem de eski aşkını lee Shinden kıskanınca derin bir oh çekmiştim:

So E Hyun/Jung Yoon Soo

Hem genç hem de çok güzel bir dans öğretmeni. Bu kadını izlerken resmen asillik akıyor her tarafından dediğime eminim:) Üniversite zamanında Suk ile büyük bir aşk yaşamış hayalleri gerçekleştirmek için onu terk etmiştir. Bir kaç sonra yıl ayak bileğinden sakatlandığından Kore'ye geri döner. Kendisine aşık Lee Shin'den kendini sorumlu hissetse de yinede onu bir erkek gibi değilde kardeş gibi görmesi mantıklıydı.. Suk ile birlikte olmalarına sevinmiştim İçten içe Kyu Won'u Yönetmenden kıskandığı çok belliydi..
Park Shin Hye hem beğeniyorum hem seviyorum bence çok sevimli, duru bir güzelliği var. Bu diziyi sevmemde ki bir başka amaç ise Jung Jong Hwa'nın oynuyor olmasıydı. Kyu Won'a karşı duyduğu kıskançlık,sevgi aşkı güzel ifade ettiğini düşünüyorum.  Bir de BOF'da Ji Hoo karakteri vardı ki ne güzel sevmişti.. işte Lee Shin karakteri bana sevgili olana kadar bu duyguyu verebilmişti.
Güzel bölümlerde vardı, mesela Lee shin dans öğretmeninden beklediği cevabı alamayınca gözleri dolu dolu o yağmurda yürümesi onun peşinden Kyu Won gitmesi bir gitar dükkanın orada ellerini yağmura uzatmaları falan çok hoştu(bence). Bir diğeri de Kyu Won babasının ölüm haberini aldıktan sonra yağmurda yürümüş yine aynı dükkanın önünde ağlaya ağlaya durduğu sahneydi. Onun için endişelenen Kyu Won peşinden gidip oraya vardığında tam ona gidecekken dans öğretmeninin Lee Shin'e sarılıp teselli ettiğini gördüğündeki o an güzeldi. Sonrasın da kızımı yataklara düşmüştü ertesi gün okula gitmeyince Lee Shin, onu aramaya geldiğini öğrenmişti. Aslında bu taş kalpliymiş gibi görünen çocuğun kalbini yumuşatmaya başlamıştı..
Kyu Won'un bundan sonraki kararı Lee Shin'i unutmak istemesiydi, bunu ona dile getirdiğinde üzülmüştüm ama birazda iyi olmuştu..Bizim çocuk ondan sonra hoşlanmaya başlamıştı.. 100. yıl gösterisi için kampa gittiklerinde bir akşam ikisi yıldızların kaydığında dilek tutmalarından bahsederken Lee Shin kendi dileğini "benim dileğim senin benden tekrar hoşlanman" olurdu demesiyle bir şeyler başladığını gösterdi bizlere
Anlam veremediğim iki şey vardı biri Lee Shin'in bir burkulma ile kolundan ameliyat olması ve bunu Kyu Won'dan saklaması bir diğeri ise anlamsız finaliydi..

Görüşmek üzere, hep mutlu olun:)

9 Eyl 2013

Love Rain / Kore Dizisi

                       
        "Love Rain" bu dizi bir tek beni mi böyle etkiledi bilinmez ama bazı bölümlerde gözyaşı bile döktüm. İki farklı aşkı anlatan güzel bir Kdrama olmuş. 1970'ler de yağmurlu bir günde birbirine aşık olan fakat araya giren etkenler yüzünden kavuşamayan bir çift 2012 yılında ekrar yağmurlu bir günde karşılaşır. Onların birbirlerine aşk dolu bakışlarını izlerken böyle de aşklar var mı dedirtirtti..
Bir de başka bir çiftimiz var ki; onların geçtikleri imtihan bile beni benden aldı. Aşka inanmayan bir erkek düşünün 3 saniye içinde her kızı tavlayabilecek güvene sahip.. Bir kız çıkar karşısına bir bakmıştır ki ona aşık olmuş: Bu çiftimizin birbirine kavuşabilmesi için arada ki tek engel anne ve babalarının birbirlerine aşık olması...İşte ben hangileri birbirine kavuşacak derken bazen kendimi ağlarken bile buldum..

 Dizi ilk başta 1970'ler de geçen aşkı anlatıyor. Üniversitede resim bölümde okuyan In Ha'nın aile sağlığında okuyan Yoon Hee'ye 3 saniye içinde aşık olmasıyla başlıyor hikaye. İlk beş bölüm sadece bu aşkı anlatıyor durağan geçmiş olsa da sağlam bir temel oluşturdular. 3 yakın arkadaş, karizmatik, çapkın dj her kızı tavlayabileceğini düşünen karizmatik genç Lee Dong Wook, Sevdiği kızdan başkasının portresini çizmem diyen In Ha ve onların asla doymak nedir bilmeyen dostları Kim Chang Mo.. Yoon Hee saf, temiz oluşundan mıdır bilinmez Dong Wook ona karşı olan sevgisini bile geri çeviremiyor. In Ha'dan hoşlanmasına rağmen.. Neyse ki In Ha ile bir araya geldiğini düşünürken bizim kızın hastalığı, Çocuğun askere gitmesi derken araya uzun yıllar giriyor, birbirlerinin izlerini kaybediyorlar.


Günümüzü yani 2012 yılına geldiğimizde ise; Ha Na adındaki kız bahçıvanlık eğitimi almış öğrenci değişimi ile Japonya'da okuyan burdaykende annesinin ilk aşkı olan IN HA'yı bulmak için uğraşırken bir gün trenden inerken Seo Joon (ın ha'nın oğlu olur kendisi ama kız bunu bilmez) çarpışır ve telefonları karışır. Kız telefonu geri almak için uğraşırken bu Seo Joon ise tam bir vurdum duymaz, kendini beğenmiş, her kızı 3 saniye içinde tavlayabilecek potansiyele sahip çok iyi bir fotoğrafçı olan biri. Hemen verir mi kıza telefonu ? Tabi ki de hayır.. Kız sonunda ona ulaşır ve telefonda gördüğü kar fotoğraflarını çektiği yere götürmesini ister. Ondan sonra telefonu ona verirceğini dile getirir. Diamond Snow (Elmas Kar) izlemeye getirir. Efsaneye kim bunu birlikte izlerse birbirlerine aşık olurmuş derken bu aşkın hikayeside burdan başlıyor. Buna inanmayan bir genç bir bakmışki günler geçtikçe Ha Na'ya aşık olur sürekli onu düşünür derken Kore'ye dönerler arada belli bir zaman geçer. Karşılaşırlar, birbirlerine aşık olurlar.. Bu süre zaafında dram ötesinde şeyler yaşnır. Mesala Ha Na annesinin hep ilk aşkına kavuşmasını ister. İlk zamanlar Seo Joon'un babası olduğunu bilmez öğrendikten sonra işler çok değişir. Hele bir sahne vardı ki; anne, babaları ve Seo Joon, Ha Na sırf annesi için birbirleriyle tanıştıklarını bile belli edemediler. Sonrasında Ha Na'nın dışarıda Joon'a sarılması çok duygulandırdı. Aşkının sonuna kadar arkasında oldu Joon vazgeçmek istediğinde bile başaramadı. Çünkü o da In Ha Gibi seviyordu. Ee babası sonuçta.. O sarılma sahnesinde meğersem In Ha görmüş oğlunun ve Ha Na'nın acı çektiğini gördükçe daha çok vicdan azabı çekmeye başladı tabi.. Annesinden sırf oğlu da aynı acıları cekmesin diye ayrılıverdi... Dizinin sadece ana karakterlerini bu şekilde anlatamak istedim sonuna değinmicem ki okuğunuz takdirde diziyi izlerseniz zevk alabilesiniz..

Dizinin diğer karakterlerinin hepsini tek tek ele almayacağım. Sadece dizinin genç doktoru iyi bir dost ama gizliden gizliye Ha Na'ya aşık olduğunu düşünsemde bunu hiç belli etmeden çizgisini bozmadan hep yanında oldu. Onun gülüşü ve şaşkınlarını izlemek bana kesinlikle bu drama hikayesi içinde keyif veren taraftı desem yalan olmaz. Kız kardeşi için pek aynı duyguları besleyemiyorum keza elimde olsa bi kaşık suda boğabilirdim. Bu kızımız Faith'de ki kraliçe rolündeki kadın idi...

Dizi için puanım; 8,9/10

5 Eyl 2013

You're Beautıful / Kore Dizisi


Kore'nin ünlü gruplarından A.N.JELL; 3 popüler üyesinin yanına sesi güzel olan Go Mi Nam adında 4.bir kişi katılır. Dizinin bütün olaylar silsilesi bu üyenin katılması ile başlar. Rahibe olmak isteyen Go Mi Nyu.. Bir menajer onu görmeye gelir ve ikiz kardeşi Go Mi Nam'ın sadece 1 aylığına yerine geçmesini ister. Çünkü Go Mi Nam göz kapaklarından ameliyat olmuştur. Kardeşi için menajerin teklifini kabul eder. Anjell grubundan bahsetmek gerekirse;
Jang Geun Suk/Hwang Tea Kyung

Anjell grubunun solisti, lideridir. Grubun en popüler üyesi olup aynı zamanda huysuz, kendini beğenmiş, titiz bir kişiliğe sahiptir. Saç modeli ve dudak hareketlerini diziyi izlerken farketmemek mümkün değil. İlk başlarda dudak hareketlerine anlam veremesem de ona farklı bir hava kattığını fark ettim. Dizi de Go Mi Nam ile aralarında duygusal yakınlaşma olduğu zamanlarda daha çok sevmeye başladım oynadığı karakteri..

Park Shin Hye/ Go Mi Nam - Go Mi Nyu

Yukarıda bahsettiğim gibi ikiz kardeşinin yerine erkek kılığında geçerek gruba dahil olmuştur. Bu süre içinde diğer grup üyeleri ile aynı evde yaşamaya başlar. 


Jung Yong Hwa/Kang Shin Woo

Grubun en nazik üyesidir. Go Mi Nam'ın kız olduğunu ilk günde fark eder. Onu sürekli koruyup kollar, yakalanmaması için elinde geldiğince yardım eder. Fakat onun böyle bir fedakarlık yaptığını Go Mi Nam bilmez. Zaman geçtikçe ona aşık olmaya başlar.  Kız olduğu ortaya çıktıktan sonra

Lee Hong Ki / Jeremy

Dizinin güler yüzlü, muzip, sevecen bir o kadar sevimli üyesidir. Go Mi Nam yüzünden çok çekmiştir. Çekmiştir dediğime bakmayın aslında en çok güldüğüm sahneler onun sürekli yanlış anladığı anlardı. Go Mi Nam'ın erkek olduğunu düşündüğünden grup üyelerinin ona karşı bu kadar samimi olmasını anlayamıyordu hatta onların gay olduklarını bile düşündü :) Kız olduğunu öğrendiği zamandan sonra ona daha yakın davranır ona aşık olur. Aşkına karşılık alamaz.. Ona açıldığı zaman ki sahnede ağlaması beni bitirmişti onunla beraber ağladım desem yalan olmaz..
Benim açıkcası en sevdiğim karakter Jeremy idi. 
Şu zamana kadar o kadar Kore dizisi izledim Go Mi Nam kadar safını görmedim. Kang Shin Woo ona aşkını sürekli verdiği örneklerle anlattı, hadi onu da geçtim kız olduğunu anladığını bile belli etti bu kadar mı saf olur bi insan, gereksizdi.. 
En çok güldüğüm sahnelerden biri de Go Mi Nam'ın aşkı ile duygu patlaması yaşadığında yanında Hwang Tea Kyung olduğunda manajerinin ona öğrettiği gibi burnunu geriye doğru iterek durur bunu göre Tea Kyung ona domuz tavşan adını koyar.. Annesiz büyüyen Hwang Tea Kyung ve bu yüzden duygularını her daim bastırdığını anlaşılıyor. İşin  kötü tarafı annesi onu bir adam için terketmiştir ve bu adam Go Mi Nam'ın babasıdır... ( küçük ayrıntılar hakkında bilgi vermeyeceğim.. )
Shin Woo karakteri konusunda sonuna kadar aşkı için sürekli mücadele etti yani en sonunda Hwang Tea Kyung'u sevdiğini bildiği halde aslında en baştan beri kız olduğunu anladığını ve ona aşık olduğunu dile getirmiştir o gün yine red cevabı alır ..
Hwang Tea Kyung annesinin Go Mi Nam'ın babası için terketmediğini öğrenir daha doğrusu babasının, onun annesi için bir şey hissetmediğini verilen şarkının aslında Go Mi Nam'ın annesi için olduğunu öğrendikten sonra daha çok pişmanlık duyar.. Çünkü Go Mi Nam'dan ayrılmıştır..
ikiz kardeşi yerine döndükten sonra grupta Tea Kyung hariç hepsi ile vedalaşır ve uzaklara gider..  Ama dizi mutlu son ile bitti.. Her Kore dizisinde olduğu gibi final yine vasattı benim için.. Güzel olan tek şey ise konserde söylediği ilk şarkıyı Go Mi Nyu için söylemiş ve herkesin içinde ona aşkını itiraf ettive bitti.. En azından birazda sonunu kapatabilirlerdi..
Benim sevdiğim diziler arasında yer aldı. En çok özleyeceğim karakter ise Jeremy :)

Kendinize iyi bakın :)



4 Eyl 2013

Secret Garden / Kore Dizisi


Bu dizi bir çok düşünce ile beni benden alanlardan biri. Sadece başroller arasında geçen bir hikaye olsa da diğer oyuncuların performansları da akıllarda kalmadı desem yalan olur. Ayrıca şimdi bunu söylemeden geçemicem ama ilk defa bir kore dizi için "off bu nasıl final" demedim en azından tatminkar bıraktılar.

Hyun Bın / Kım Joo-Won

Zengin bir ailenin oğlu, Amerika'da eğitimini görmüş bir çok yabancı dil bilen, her fırsatta kendini öven, kendini beğenmiş, kibirli ve insanlara tepeden bakan bir kişilik. Yalnız bu şekilde anlatınca çok itici bir adam gibi gelmiş olsa da dizide bu karakteri çok sevdim. Gil Ra Im'i ilk gördüğünde aşık olmasıyla beraber bir kez olsun vazgeçmedi. Çünkü Gıl Ra Im onun çevresindeki kadınlardan oldukça farklı. Kım Joo Won'un ise bu konuyla alakalı dizide ki replikleri çok komikti. Mesela;
Gıl Ra Im'i gördükten sonra sürekli onu düşünüp yanında hayalini gördüğü anda "Ali Baba'nın bir çiftliği var" diyerek kendi dikkatini dağıtması, yaptığı her jestin ardından "Bir cemiyet lideri böyle davranır" demesi.. Ayrıca üzerinde sık sık gördüğümüz parlak eşofmanı için "bu sıradan bir eşofman değil İtalya'da ünlü bir tasarımcı üzerinde ki pulları teker teker işledi"demesi.. Bu replikleri dizi boyunca çok duyduk ve beni bir çok kez güldürdü..

Ha Ji Won/Gil Ra Im

Gıl Ra Im annesiz büyümüş, 17 yaşındayken itfaiyeci babasını kazada birisini hayatını kurtarırken ölmüş. Daha sonrasında yalnız ve fakir olarak büyümüş. Hayatını dublörlük yaparak kazanan güçlü, gururlu, güler yüzlü tatlı bir kız. Gıl Ra Im'in de dizide komik replik ve davranışları vardı. Mesala; Kım Joon Wo'ya kızdığında "Ölmek mi istiyorsun" diyerek ayağına vurması, Yine çok kızdığında "5. kaburgan 6. olsun mu?" demesi ile Kım Joon Won'un dikkatini çekmiştir..

Yoon Sang-Hyun/ Oska

Kım Joon Won'un kuzeni. Çok zengin bir ailenin oğlu olmasına rağmen şirkette çalışmak yerine şarkı söylemeyi seçmiştir. Hatta Kpop sektörünün ünlü şarkıcılarındandır. Yaşı 34 olmasından dolayı popüleritesi düşmeye başlamıştır. Sesinin kötü olmasına rağmen onu seven fanları olduğu için daha çok işlerine asılmaya başlayan şeker gibi bir abi. Çapkın bir kişiliğe sahip olmasına rağmen yıllar önce ayrıldığı Seul'ü unutamamıştır gelin görün ki bir anda Seul ortaya çıkar. Oska ilk başlarda çevresinde görmekten hoşnut olmasa da zaman geçtikçe onunla nasıl ayrıldığını hatırlar ve yine aşık olur. Ayrıca Oska iyi bir arkadaş ve Gıl Ra Im'i sürekli koruyup, kollamıştır. 

Kim Sarang/ Yoon Seul

Zengin bir ailenin güzel kızı Seul. Ailesinin zorlaması ile Kım Joon Won ile görücü usulü görüşür. Başkan, Seul'e yüz vermez fakat biraz ısrarcı davranır fakat sonradan amacının Oska'nın etrafında olmak olduğunu dizinin ilerleyen bölümlerde anlamaya başladık ve aşkları da tatlıya bağlanır..
Kım Joon Won'un kocaman arazi üzerine yapılan bir gölet karşısındaki evi çok güzeldi. Çevresi camla çevrili olan bu evin bir tarafının sadece kitaplarla çevrili olması ve kar yağdığında ki görüntü oldukça hoş duruyordu. Gıl Ra ım'i camdan dışarı bakarak düşündüğü bölümler vardı.. Devasa kitaplığı gördüğünde Gıl Ra Im kocaman kitaplığı olan bir ev gördüğünü ve böyle kitaplığa sahip olmak istediğini söyleyerek Kım Joon Won'un okuduğu kitapları okumaya başlar. Dizidede Alis Harikalar Diyarından alıntıları sıkça duyacaksınız..


Az çok fantastik olan dizimizde Gıl Ra Im ile Kım Joon Won ilk kez ruhları değiştiklerindeki halleri görülmeye değerdi. Kım Joon Won'un kendisi gibi olması için Gıl Ra Im'e yaptığı baskılar ve onun bedenindeyken yaptığı muziplikler çok komikti. 
Kım Joon Won o kadar aşık ki Action School'un kampa gittiklerinden onların peşinden gidip bütün ekibin olduğu evde yerde yatan Gıl Ra Im'in yanında türlü şekillere giren Kım Joon Won'u öyle görmek çok eğlenceliydi. 
Fakir kız olan Gıl Ra Im'i isteyemen bir anne düşünün neler yapabilir. Elinden geleni ardına koymayan bu kadın kızımızı çok üzer. Joon Won'dan uzak durmaya başlayan kızımız duygularına söz geçiremeyip Loel'in yılbaşı partisine onu görmeye gider. Oska ile karşılaşır ve onu görmeden gitmemesini söyleyerek onu bir güzel süsler. Kım Joon Won  beklediği cevabını o gün veren kızımız, birbilerinin çekimlerine dayanmayıp bütün cemiyetin karşısında öpüşmeye başlarlar ve cemiyet tarafından uzun süre dillerden düşmeyecek bir sahne idi. 
Dublör olarak rol aldığı bir sahnede kaza geçiren Gıl Ra Im'i öyle görmeye dayanamayan Kım Joon Won önce bir mektup yazar sonrasında Gıl Ra Im'in bedenini alıp yağmur yağan yere gidip ruhlarını değiştirir. (bunu çok kimse yapmaz) 
Bu adam bu kadını kendi canını ona verecek kadar sevmesi, ikisininde ruhları değiştiğinde rüyalarında gördükleri ve aslında sihirlerinin Gizli Bahçe değilde Gıl Ra Im'in babasının kızına iyilik için yaptığı bir sihir olduğunu anladığımız sahne.. Ben ağlamıştım bu sahnelerde..
Sonrasında gelen mutlu son.. İlk başta dediğim gibi izlediğim Kore dizileri arasında en azından beni tatmin eden bir son ile son bulması güzeldi..