9 Haz 2015

The Night Watchman / Kore Dizisi


Çocukluğumdan beri tarihi çok sevdiğimden olacak dizi ya da filmlerin teması tarihi olunca severek izliyorum. Güney Kore tarihi dizileri Jeseon dönemini anlatmakta oldukça popüler. Bir de tarihin içine fantastik öğeler giriyorsa izlemeye değer diye düşünüyorum. Ben özelikle ilk bölümler aşırı sevdim. Sonlara doğru biraz gizemi kaçsa da izlemeye değer tarihi dizilerden diyebilirim.
Dizinin ilk bölümlerinde ana karaktler olan Lee Rin'in Kral olan babasının başına gelenler ve ölümüne sebep veren efsanevi olaylarla başlıyor. Prens Lee Rim yataklara düşüyor. Yaşaması için tek şans bir bitki. Mago kabilesini bulmak için yolları deviriyor. Aslında kral için sonun başlangıcı oldu diyelim. Çiceği buluyor fakat Sadam'ın Şadamı tehdit etmesiyle Kralın içine kötü ruhlar giriyor. Dünya iyisi kral yerine kötülerin kötü çıkıyor. Kral Hyeong karakterini Choi Wong Young canlandırıyor. Heirs, 3 Days, Kill Me Heal Me gibi dizilerden tanıdığımız tecrübeli oyuncuya Kral rolü pek bi yakışmış.
Jung Il Woo; Prens Lee Rin karakterini canlandırıyor. My Fair Lady, 49 Days, Flower Boy Ramyun Shop, The Moon Embracing The Sun, Golden Rainbow yapımlarından tanıyoruz. Tarihi, dram ve romantik-komedi türlerinin hakkında gelen aktörlerden. Her yapımının tadı damağımda kalmıştır. Jung IL Woo'nun kendine has mimikleri, şımarıkları onu diğer aktörlerden ayıran özelliği. Prens Lee Rin karakterine gelecek olursak; vahşi ve isyankar yönetimiyle güvensizliğini ve kalbinde ki derin yarayı saklayan bir prenstir. Küçük yaşta yaşadığı kazandan hayatleti görebilme yetisine sahip olmuştur Fakat bu durumda pek memnun değildir böyle bir yeteneği olduğunu kimseye belli etmez. 

TVXQ grubundan Jung Yun Ho; Moo Seok karakterini canlandırmaktadır. İzlediğim ilk dizi fakat asla son olmayacak. Oyunculuğuna bayıldım. Dizi yayınlandığı zamanlarda bir çok otoritenin oyunculuğunu beğendiğini ve kendini geliştirdiğine dair haberler okumuştum. Aslında bi cevher varmış meğerse. Moo Seok karakteri Prens Kisan'ın kral olduktan sonra ona hizmet eden sadık korumasıdır. En katı dövüş sanatları eğitimiyle büyümüş, Chosun'un en iyi kılıç ustasıdır. Hayat felsefesi; "Az laf çok iş" Uzaktan uzağa sever sadece. Kral Kisan tarafından verilen bir görev yüzünden Presn Lee Rin ile yakınlaşır, özel koruması olur. Chosun'da tesadüf eseri karşılaştığı Do Ha'ya yardım eder. Buz tutan kabi Do Ha'ya aşık olmuştur. Kalbinde ellerinde büyüdüğü başbakanın kızı Soo  Ryeon vardır. Fakat buz tutan kabi Do Ha'yı gördükten sonra erimeye başlamıştır. Fakat koruması olduğu Prens'in ona olan hislerini bildiği için kendini uzak tutmak zorundadır.

Go Sung Hee; Do Ha karakterini canlandırmaktadır. Bu diziden önce izlerken sıkıldığım Miss Korea adlı dizide yer almıştı. Orda kısa süreli izleme fırsatı bulmuştum fakat oyunculuğuna dair gözlemlerimi bu diziye göre yapacağım. Oyunculuğundan çok tatmin olmadım. Fakat iyi oyuncularla karşı karşıya geldiği için kendini geliştireceğini düşünüyorum.  Do Ha karakteri; nesillere Beak Do dağlarındaki ruhların enerjisini koruyan Ma Go kabilesinin sıcak kalpli, merhametli varisidir. Kabilesinden gelen yetenekle  hem tabiatla hem de insanlarla iletişim kurabiliyor. Hayaletleri görebiliyor. Onun tek amacı ortadan kaybolan ablasının izini bulmaktır. Şimdi ki Seol zaman ki Chosun'a gelir. Kader bir şekilde Moo Seok ve Lee Rin ile karşı karşı getirir. Senaryonun cilveleri diyelim. 

Seo Ye Ji; Dizide Park Soo Ryeon karakterini canlandırmaktadır. İzlediğim ilk yapımı. Onunda oynadığı içinci yapım. Bu diziyle oyunculuk kariyerine güzel bir giriş yaptığını düşünüyorum. Park Soo Ryeon, başbakanın kızıdır. Babasının konumundan dolayı oldukça güçlü bir karaktere sahiptir. Onun tek hayali Pres Lee Rin'in eşi olabilmektir. Fakat; Prensin kalbi Do Ha için atmaktadır. Bu yüzdem  kasabalarına gelen bu kızdan nefret etmektedir. Lee Rin'i elde edeceğim diye asiller asili Soo Ryeon cadıya dönüşecek. Kötülük üstüne kötülük yapacak.  Neyse ki hatasının farkına varacak herkes özüne döner tezinin canlı örneği olacak.
Kim Sung Oh; Sadam karakterini canlandırıyor. Secret Garden, Inspring Generetion dizilerinde izledim. Şu aralar Warm and Cozy dizisinde yer alıyor. Fakat izlediğim en iyi yapımı kesinlikle The Night Watchman dizisi. Karakter oyunculuğu yapmak zordur. Hele ki kötü karakterin içine girebilmek, hissettirebilmek daha zordur. Sadam gördüğüm en kötü karakterler arasında ilk üçte. Gu Family Book'un Gwang Woong'u, Hotel King'in Lee Joong Goo'sundan sonra izlediğim en kötü karakter. Onun tek hayali Immogi adındaki efsanevi bir yaratık ile dünyayı kontrol etmektir. Sadam'ın bu uğurda yapmayacağı kötülük yoktur. Onun en büyük düşmanları ise gece bekçileridir.


Kim Heung Soo; Kral Kisan karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk dizisi. Aslında velihat Prens kardeşi Lee Rin idi. Onun küçük yaşta yaşadığı olay yüzünden saraydan uzaklaştırılmıştır. Yerine Kisan geçmiştir. Dizinin bahtsız bedevisi. Medyum Sadam'ın kendi amacı için kullandığı bir kral haline dönüştü. Oyunculuğunu çok beğendim. Deli kral rolünün üstesinden geldi.

Senarist diziyi 24 bölüm yerine 20 bölümde tamamlasa daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Çünkü izlerken son 5-6 bölüm geçmek bilmedi. Bu konuda yapılan en büyük hata ise, her şeyin erken ortaya çıkması oldu. Dizinin içinde ki gizemi koruyamadılar, çabuk bitirdiler.
Diziyle alakalı bir diğer sıkıntı ise; Do Ha karakterinin sürekli yakalanıp kurtulması. Her seferinde başlı başına saçmalık olarak göründü. Bu şekilde dizinin ilk bölümlerde ki ciddiyetini kaybetti. 
Prensin şımarık halinden sıyrılıp sorumluluk sahibi birine dönüşmesi, Lee Rin, Do Ha ve Mo Seok'un bir araya gelip hayalet avlamaları güzeldi. Arada senaryoda kopmalar yaşanmış olsa da son bölümlere kadar güzel gidiyordu.  
Oyunculuklara gelecek olursak; Yun Ho'nun ve Sadam'ın oyunculuğuna bayıldım. Oyunculukları konusunda harika performans ortaya koydular. Sadam karakteri kötü karakterin kitabını yazabilir. İzlerken korktuğum anlar olmadı değil.
Yunho'nun dövüş sanatları ve kılıç kullanmada ki meziyetine bayıldım.
Kılıç kullanırken bir insan asil olabilir mi? OLABİLİR!

Uçan tekme böyle atılır, net!
Dizinin müziklerine bayıldım. Özellikle Sadam ortaya çıktığında çalan enstürmantal müzik korkutucuydu. Bir yerden Sadam çıkıp gelecekmiş hissi uyandırdı. E.D.E.N "A New Hope"  E.D.E.N "Come to Me" G.NA"Password" Beast Yoseob& 4 Minute Gayoon "Wish" güzel şarkılar. 
Ben Jung İl Woo ve Yunho'yu sevdiğim için severek izledim. Senaryoda ki bir kaç yüzünden diziyi izlemeyi bırakmadı. Pişman mıyım? ASLA! Fantastik ve tarihi oluşu yeterdi. Tarihi dizi izlemek isteyenler için güzel seçenek derim.

8 Haz 2015

Divergent

Veronica Roth'un en çok satanlar listesinden inmeyen Divergnet (2011), Insurgent (2012) ve Allegiant (2013) üçleme serisinden uyarlanan film, ilk romanı temel alıyor.

2014 yapımı filmin yönetmenliğini Neil Burger yapmaktadır.

IMDB puanı: 7.9


Filmin çekimleri serinin devam edeceği gerçeği nedeniyle de bir hayli zor geçmiş Setin kurulması, senaryonun yazılması ve oyuncuların yönlendirilmesi aşamasında hikayenin devamında neler yaşanacağına sürekli dikkat edilmiştir. Bir farklı ayrıntı ise; filmin çekimleri esnasında serinin üçücü kitabı henüz yazılmamış ve yönetmen Burger, bu süreç içinde her şeyi yazara danışarak hareket etmiştir.

Toplumlar kendi aralarında dürüstlük, fedakarlık,cesurluk, dostluk ve bilgelik olarak 5 ayrı topluluğa ayrılmıştır. Amaç; Her topluluk kendi üzerine düşen görevi layığıyla yerine getirip huzurlu bir genel toplum oluşturup, mutlu bir yaşam alanı sağlamaktır. Her çocuk ailesinin topluluğunda yetişmiş dahi olsa bir serum yardımıyla zihinsel teste tabii tutuluyor. Zihinlerinde ise hangi topluluğa ait olduklarını öğreniyorlar. Fakat bu demek değil ki; her genç ait olduğu topluma girmek zorunda. Tabi ki; değil her toplumda olduğu gibi seçme hakkına sahipler. Fakat şöyle bir dezavantaj söz konusu; uyum sağlayamaz ya da seçtikleri topluluk onları redderse; hiç bir topluluğa sahip olmadan hayatlarına devam ederler. Ailelerinin yanlarına dahi dönemezler.  Bu da toplumda hoş karşılanmayan bir durum. 

Topluluklar arasında "uyumsuz" olarak adlandırılan daha doğrusu kabul görmeyen topluluklarda söz konusu. Bunun sebebi ise; farklı düşünce yapıları, yaratıcılıkları.. Özellikle bilgelik adı verilen topluluk tarafından avlanıyorlar. Çünkü; uyumsuzun yaratıcı düşüncesi onlarında üstünde oldukları için kabullenmiyorlar. 


Beatris Prior başka bir isimle Tris rolünde Shailene Woodley oynuyor. Cesurluk topluluğunu seçen Tris bir uyumsuzdur. Testte uyumsuz olduğu ortaya çıkmasına rağmen bir şekilde ört pas edilmiştir. Bundan sonraki olaylarda Tris iki farklı görev üstleniyor. Film bu unsurların üzerinde gidiyor. Kitabın filme aktarılması güzel ve akıcı işlenmiş. Kendi izlettiriyor. Hem dramı hem aksiyonu bir arada yaşadığımız bir yapım. Beklediğimden daha başarılı olduğunu söyleyebilirim. Seri filmleri sevdiğimden olacak başlamadan önce tedirgin olsam bile film bittiğinde bir an önce ikincisi gelsin diye bekliyorum. Görsel efektler hoş olmuş

Shailene Woodley son zamanlarda yayınlanan popüler filmlerin kahramanı diyebilirim. Özellikle The Fault In Our Stars'da ki performansıyla hayranlık uyandırmıştı. Sonrasında bu filmle de zirveye çıktı benim için. The Amazing Spider-Man 2 Jane karakteri için adı geçiyordu hala aynı mı pek bi bilgim yok tabi. Four karakteriyle  Theo James canlandırıyor. Filmde cesurluk topluluğunun liderlerinden. Bi nevi Tris ile aynı kaderi paylaşıyor. Oyunculuğunu açık konuşmak gerekirse pek beğenmedim.

Filmde dikkat çeken güzel bir ayrıntıda The Fault In Our Stars filminde rol arkadaşı Ansel Elgort Tris'in kardeşi rolünde görüyoruz. İlk film olduğu için mi bilmiyorum ama pek fazla yer almıyor yapımda. Kardeşinin aksine bilgelik topluluğunu seçmiştir. Filmde bir başka güzel ayrıntı ise; yılların eskitemediği Kate Winslet'in biraz daha ağır kadın rolüyle kadroda yer alması hoş olmuş.

Filmin soundtrack şarkıları da hoşuma gitti. Ellie Goulding "Beating Heart" M83 "I Need You" oldu.

Filmin fragmanı için; TIKLA

Falling for Innocence / Kore Dizisi

Falling for Innocence dizisi romantik-komedi türünde izlediğim en eğlenceli dizilerden biri.  Lafı çok uzatmadan dizinin konusundan bahsedelim. Büyük bir şirketin başkanı olan babasını 25 yıl önce kaybeden Kang Min Ho, intikam dışında bütün duygularını bir kenara atmış taş kalpli bir adama dönüşmüştür. Hayatta onun için tek hedef; babasının ölümünü fırsat bilip şirketi devralan amcasından geri almak. Ancak kalbi bu intikam senfonisi nihayetine ermeden genç yaşta yarı yolda bırakır. Acil, kalp nakli gerekmektedir. Kaderin cilvesine bakın hele! Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan kalp nakli olur. Nakilin ardından tuhaf bir şekilde kişiliği değişmiş başka bir gibi hissetmeye başlamıştır. Mantığı ve kalbi arasında sıkışıp kalan Kang Min Ho; şirket içinde sekreterlik yapan Soon Jung'a ilgi duymaya başlar ve sebebini merak eder ve olaylar bundan sonra başlar.

Jung Kyung Ho; dizide Kang Min Ho karakterini canlandırıyor. Cruel City dizisinde ki rolüyle gönülleri fetheden Jung Kyung Ho, Falling for Innnocence dizisiyle bir kez daha gönülleri fethetti. Genç oyuncu Kang Min Ho karakterinin içine çok iyi girebildi. Harika oyunculuk sergiledi. Min Ho, çocukluğundan beri duyduğu intikam yüzünden taş kalpli birine dönüşmüştür. Şirketi ele geçirmek için yapacağı kötülük yoktur. Duyduğu intikam yüzünden kalbi yorgun düşmüştür. Kalp yetmezliğinden, kalp nakli beklemektedir. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakil gerçekleşir. Kişiliği, duyguları, tavırları değişmiştir. 
Kim So Yeon; Kim Soo Jung karakterini canlandırıyor. IRIS, IRIS 2, Two Weeks, I Need Romance 3
dizilerinde izleme fırsatım olmuştu. Romantik-komedi ve aksiyon dizilerinde kendisini başarılı buluyorum. Kim Soon Jung karakteri Kang Min Ho'nun ele geçirmek istediği şirketin başkan sekreteridir. Çocukluk aşkı Dong Wook ile mutlu bir hayat sürmektedir. Ta ki; Dong Wook'un ani ölümüne kadar. Fakat sonrasında gelişen olaylar ile Soon Jung için bir çok eskisi gibi olmayacaktır.

Yoon Hyun Min; Lee Joon Hee karakterini canlandırıyor. Inspiring Generation, Witch's Romance, Discovery of Love, Cruel City dizilerinde izledim. Oyunculuğunu romantik-komedi türü dizilerinde iyi çocuk oyunculuğunu daha çok seviyorum. Ha! yanlış anlaşılmasın aksiyon yapımlarında daha başarılı buluyorum. Fakat kötü çocuk olmasın! Lee Joon Hee,  Kim Soo Jung ile çocukluk arkadaşıdır. Çocukluğundan beri ona aşıktır.
Cruel City'nin candostları aynı kadın için düşman olursa adlı çalışm
YAKIŞMADI!
Jin Go; dizide Ma Dong Wook karakterini canlandırıyor. Kim Soon Jung ile çocukluklarından beri berabe, Joon Hee ile de çocukluğundan beri arkadaştır. Başarılı bir dedektiftir. Üzerinde çalıştığı bir olayı araştırırken kim vurduya gider. Bir araba çarpar ve olay yerinden kaçar.  Kang Min Ho'ya beklediği kalp ona aittir!
Kang Min Ho'ya yapılan kalp naklinin ardından davranışları,duygularının ve kişiliği değişmiş,  Dong Wook'un aşık olduğu kadına karşı duygusal hisler beslemeye başlamıştır. Bu tür olaylar gerçekleşirken bana direkt Canan Tan'ın  "En Son Yürekler Ölür" romanını anımsattı. Kitapla birebir aynı olmasa bile, çıkış temasının benzerliğinden dolayı, kitabı okuyan bir çok kişinin aklına geldiğini düşünüyorum.
Kalp nakli olan kişilerde ameliyattan sonra kişiliklerinde bazı değişiklikler olabileceği tıp tarafından doğrulansa da cellular memory/hücresel bellek hipotezi bu dizide ki kadar kişilik aktarımına yol açabilecek güçte değil. Tarih boyunca kalp aşkın sembolü olarak görülse de biliyoruz ki seven kalp değil, beyindir. Bu açıdan birazcık fantastik geldi diyelim.
Lolipoplar önemli :)

Dizi izlerken keyif aldığım için çok sevdim. Bu şekilde düşünmemde ki en büyük pay sahibi Jung Kyung Ho. Cruel City ile taçlandırdığı oyunculuğunu bu diziyle zirveye çıkardığını düşünüyorum. Abartmıyorum izlerken bana hak vereceksiniz. Kang Min Ho karaterini hissederek oynadığını düşünüyorum. Kill Me Heal Me dizisinde Ji Sung'ın oyunculuğu bir yana ondan sonra, "işte budur" dediğim bir oyunculuk sergiledi Kyung Ho. İşin güzel yanı iste Cruel City dizisinde ki canını vereceği can dostu Yoon Hyun Min'in bu dizide azılı düşmanı olması kaderin cilvesi diyelim. Onları bir daha düşman yapmayın senaristler! 

Dizide iki güzel aşkı izledik. İlki; Kim Soon Jung  ve Ma Dong Wook arasında ki aşk. Dedektim Ma'nın evlenme teklifini ettiği sahne harikaydı. İkisinin verdiği enerjiyi aşırı sevdim. Çocukluktan buna gelen o sevgi izlerken bile hissettirdiler. İkincisi ise Kim Soon Jung ve Kang Min Ho ile olan aşk. Kang Min Ho'nun duygularını fark ettiği ve fark ettikten sonra ki hallerini izlerken çok eğlendim. Kısa süreli yaşadığı ayrılığın acısıyla her gördüğü çiftlere yaptıkları efsaneydi! Jung Kyung Ho ruhunu koydu ortaya.

Sürükleyici, heyecanlı, içinde fazlasıyla aşkı barındıran, kahkahanın eksik olmadığı, masal tadında hikayesiyle Heart to Heart dizisinde hissettiğim gibi samimiyetin dibine kadar işlendiği, iyilerin kötü kötülerin iyi olduğu; dengelerin her an değiştiği bir yapım Falling for Inoncence. Oyuncuların sergiledikleri efsane rol becerilerini unutmamak gerek. Anlayacağınız dizide hüzün, heyecan ve kahhaha bir an olsun eksik kalmadı.

Olay örgüsünü yine final bölümde çözümlemiş olsalar da senaristler beklediğim şekilde sonlandırdıkları için selamlıyorum.Dizinin müziklerine gelecek olursak; Lee Young Hoon "Hope Is Not a Dream" Davink "Paradise" Yoon Duk Won "Madly" benim sevdikleri. 

Albümü dinlemek isteyenler için; TIKLA

"Çünkü bu hayat aşkı ertelemek için kısa"
Dizinin özeti; net!

25 May 2015

The Girl Who Sees Smells / Kore Dizisi



The Girl Who Sees Smells başka bir adıyla Sensory Couple. Dizinin senaristliğini My Fair Lady ve Rooftop Prince gibi başarılı dizilerin senaristliği yapımış olan Lee Hee Myung yaparken yönetmenliği Beak Soo Chan yapıyor.
Barkod cinayet davasında ki kör nokta..  iki ayrı cinayet, bir katil ve görgü tanığı
Choi Eun Seol "barkod" adı verilen cinayet davasında aileni kaybetmiştir. Ailesini öldüren katille yüz yüze gelmiş mucizevi şekilde kurtulmuştur. Aynı gün içinde Choi Moo Gak ailesinden ona yadigar kalan tek varlığı, biricik kardeşi Choi Eun Seol'u ortada herhangi bir sebep yokken, acil serviste cinayete kurban verdiğini öğrenir. Kardeşinin neden öldürüldüğüne anlam veremeden yıllarını geçirirken, acıya dair hisleri kaybolur. Onun tek amacı kardeşinin katilini yakalamak için akvaryumda ki işini bırakıp polis olmak ve cinayet masasına geçmektir.

JYJ grubunun yakışıklı üyesi Park Yoochun; Dizide Choi Moo Gak karakterini canlandırıyor. Sungkyunkwan Scandal,.Rooftop Prince, Missing You ve son olaral Three Days dizilerinde izledim. Canlandırdığı her rol ile ödüllerin sahibi oldu. Bir çok otorite tarafından oyunculuğu kabul gördü. Choi Moo Gak karakteri ise; hayatta ki tek varlığı Choi Eun Seol'un BARKOT seri cinayet davasında ki ölümünün ardından Moo Gak öyle bir tramvaya girer ki 20 gün boyunca ne uyur ne yemek yer. Bu olay üzerine bir anda hislerini kaybeder. Yaşadığı süre boyunca bir amacı vardır. Cinayet soruşturmasını yürüten dedektif olmak ve kardeşinin katilini yakalamak. 

Shin Se Kyung; Dizide iki ayrı isimde aynı kişiyi canlandırıyor. Oh Cho Rim ve Choi Eun Seol. Bir çok dizisine rast geldim fakat izlemedim. Choi Eun Seol bir gün okuldan döndüğünde evde annesi ve babasının  kanlı bedenine ve katiline rastlar. Büyük şok geçirir. Katille yüz yüze gelir bir fırsatını yakalar ve kaçar. Katille yaşadığı kovalamaca sonucunda  araba çarpar.6 komada kalır ve geçmiş Oh Cho Rim olarak devam eder.  Fakat Cho Rim'in komadan uyandıktan sonra fantastik bir güce sahip olmuştur. 3 yıl boyunca bu gücüyle yaşamayı öğrenmiş, hayatına devam etmiştir. Artık onun tek hayali komedyen olmaktır.

Park Yoo Chun'un izlediğim dizilerini göz önünde bulundurursak Sensory Couple dizisiyle oyunculuk kariyerinde üst sıralara çıktığını düşünüyorum. Bir çok otorite tarafından oyunculuğu kabul gördü. Özellikle  tiyatro sahnesinde canlandırdığı karakterle, beklemediğim performansa imza attı. Müzik dışında oyunculuk kariyerinde zirveye yükseldiğini düşünüyorum. Özellikle girdiği tiplemeler, kestiği rol bütün övgüleri almaya layık olduğunun göstergesi diye düşünüyorum. Shin Se Kyung hakkında pek fazla bilgim yok. Dizinin başlarında Running Man'e katıldığı bölüm dışında her hangi bir yapımını izlemek nasip olmadı. İzleyenlerden bildiğim kadarıyla oyunculuğu, bu diziyle iyi yol kat ettiği yönünde. 
Park Yoo Chun ve Shin Se Kyung dizide ki uyumuna gelecek olursak Healer dizisinde ki  Jung Hoo ve Young Shin ikilisinden sonra birlikte izlerken keyif aldığım ikinci çift Cho Rim ve Choi Moo Gak oldu. Hayatlarında ki dramdan çok keyifli yönlerini ortaya koydular. 



Namgung Min; dizide Kwon Jae Hee canlandırıyor. Can You My Heart, I Need Romance 3, My Secret Hotel dizilerinde ikinci adam olarak izledim. Onu o kadar ikinci karakter olarak benimsedim ki ana karakter olarak oynadığı dizileri izlemeye elim varmıyor.Kız arkadaşının barkod cinayetine kurban gitmesiyle karşımıza çıkıyor Şef Kwon.  Herkese fazlasıyla kibar, dünyaca ünlenmiş ve etrafa tatlı tatlı gülücükler saçan karakteri canlandırıyor. Namgung Min.
Yoon Jin Seo; dizide Yeomi Mi Gyung karakterini canlandırıyor. Jin Seo; Heirs'ın ilk bölümlerden Cha Eun Seol'un ablası rolünden hatırlayanlar olabilir. Dedektif Yeom Mi; 31 yaşında hayatını barkod seri cinayet davasını çözmek için adamış seçkin bir polistir. Onun uzmanlık alanı insan profilini çok iyi çözümleyebilmesi. Barkod cinayetlerinin üzerine Moo Gak'ın girmek istediği cinayet masasına atanır. Onun çabasını ve tecrübesini gördükten sonra barkod davasına atar.

Cinayet masası dedektifleri rolünde  Dedektif Ki (Jo Hee Bong)  ve Dedektif Yeh (Choi Tae Joon) ekrana her geldiklerinde performanslarına hayran kaldım. Silah tutuşları, nöbetleri, kapı dinlemelerine gelene kadar her yaptıkları olay ve her atışmaları komik.
Jo Hee Bong-Choi Tae Joon

Senaryoda ki seri cinayet kurgusunun içine kokuyu görebilme gibi fantastik öğenin işleniş biçimi güzel düşünülmüş. Fakat beni izlerken konu bakımından dizinin ilk yarısında ki kurgu hoşuma gitti fakat sonrası için aynı fikirde değilim. 

Yasal Uyarı: Bundan sonrası ki iki paragraf spolier içerir. 

Senaryonun ilk yarısında; barkod cinayetinin işlenişi, kurgulanması, karakterlerin bir araya gelmesi, şüpheliler derken izlerken merak uyandırdı. Oh Cho Rim'in kokuyu görebilme yeteneğini Dedektif Choi'yle cinayet davalarını çözmesinde yardımcı olması eğlenceli bir haldeyken bir anda bıçak gibi kesip dizinin ikinci yarısından sonra bu yeteneği unutmuş olmaları eksikliğini hissettirdi. Neyse ki son iki bölümü bu konu üzerine  komik ve etki şekilde bağlamaları o eksikliği giderdi. Dizide ki mantık hataları Şu şekilde, Oh Cho Rim'in kokuları yağmur yağdığında göremediği. Bir süre yolun izini sürüyorlar yağmur yağıyor ve arama duruyor. Arkadaş sen polissin cinayet masasına bakıyorsun baksana etrafa! Bunun gibi bir kaç olay daha var. Senaryonun gelişme bölümden daha çok yaşandı hatalar.

Kim derdi ki dizilerin karizmatik ikinci adamı Namgung Min seri katil olacak diye. Seri katil tiplemesine hem bu kadar uzak hem bu kadar yakın olabilecek bir karakteri canlandırmak her baba yiğidin harcı değil. Saniyeler içinde yüzünde ki mimiklerinin kontrolünü eline geçirmesi işte buna yılların oyunculuğu diyelim. 

Dizide bir çok kez rastladığımız ve soyadını telafuz bile edemediğim 
Elena'yı unutmamış olmaları çok güzel :)
Dizi de bir çok kez karşımıza çıkan eğlenceli sahneler
HAYALLER ve GERÇEKLER
Hayaller
Gerçekler

Güney Kore dizilerinin finallerini göz önünde bulundurursak bir çok yapıma göre iyi bir final izlettirdi.Soruların bir çoğunun cevabını verdiklerini düşünüyorum. Başrol karakterlerin seri cinayet davası sonrasında çizecekleri yol haritasının bile cevabını işlediler. Bu tür yaklaşımlar kore dizilerinde pek rast gelmediğimiz olaylar.

Dizinin şarkılarına gelecek olursak; Topp Doog&Yano "Just More 5 Minutes", Sweet Sorrow "You're My Everything" Acourve "Honey" Kim Na Young "Ordinary Farewell" The Max "Because Of You" Jemini "I'll pray everyday" şarkılarını seveceğinizi düşünüyorum.

The Girl Who Sees Smells dizisini izleyelim mi ? derseniz. Size cevabım; YooChun ve Namgung Min oyunculukları için izleyin derim. Ben izlerken özellikle ilk bölümlerde çok eğlendim. Sonrasında oluşan mantık hatalarını görmezden gelerek keyfini çıkardım.

Kim So Hyun; Park Yoo Chun'un ölen kardeşi rolünde görüyoruz. Bu kızı seviyorum!

23 May 2015

Cruel City / Kore Dizisi


Cruel City; 2013 yılında yayınlandı. 20 bölümden oluşuyor. Aksiyon ve gizem üzerine kurulmuş senaryosuyla dikkat çekiyor. Dizinin yönetmenliğini Lee Jung Hyun, senaristliğini ise; Yoo Sung Yeol yapmaktadır.

Konusu; Uyuşturucu mafyasıyla mücadele etmek için oluşturulan özel timin mafya ile mücadelesini konu alıyor. Fakat özel tim mafya içinde ki üyeleri yakalamak isterken; örgüt içindede iktidar mücadelesi söz konusu. Dizide güç dengeleri bir çok kez değişiyor. Scale, Mett Kim (kırk canı var), Kim Pong, Safari  ve örgütün başı Başkan Jo derken hepsinin gücüne bir çok kez görüyoruz.

Dizi içinde kullanılan ve yaşanılan iktidar kavgasını en iyi özetleyen söz;

 “Kanunsuz insanlar onları öldürebilecek kişilere saygı duyup itaat ederler.”

Jung Kyung Ho; dizide Jung Shi Hyun karakterini başka bir deyişle Doktor'un Oğlunu canlandırıyor. Kendisini tanımama rağmen izlediğim ilk yapımı. Doktor'un Oğlu bu konuma gelene kadar bir çok zorluklarla karşı karşı kalmıştır. Annesini küçük yaşta kaybetmiş, yetimhanede büyümüştür. Uyuşturucu kartellerinin ipliğini dışarı çıkarmak için mücadele edecek. Fakat bu mücadeleyi kendisi dışında sadece bir kişi biliyor olacak. Örgütün içinde bulunan herkes aslında Doktor'un Oğlu olarak bilinen bu adamın örgütün liderinin başını ezip en tepeye çıkmak istediğini düşünecek (!) Bu yolda masum
Lee Jae Yoon, Uyuşturucu kartellerini yakalamak için kurulan özel timin başında ki dedektif  Ji Hyung Mi karakterini canlandırıyor. Cruel City dizisinden sonra rol aldığı Golden Rainbow, Witch's Romance ve Heart to Heart dizilerinde izledim. Dedektif rolü çok yakışıyor. Ji Hyung Mi, özel timde yer alan sevdiği kadın, dedektif Lee Kyung Mi ile beraberdir. Babası sözü geçen bir savcıdır. Fakat onun dedektif olmasını hatta narkotiğin başında olmasını istememiştir. Özel Tim'in görevi örgütün bütün üyelerini ele geçirmektir. Fakat Dedektif Ji'nin bir süre sonra tek hedefi Doktorun Oğlu olmuştur. Öyle bir senaryo oluşturmuş ki senarist bütün oklar bir anda Doktorun Oğluna dönmektedir.

Nam Gyuri, Han Soo Min karakterini canlandırıyor.Efsane dizi 49 Days dizisinde güzel performansıyla göz doldurmuştu.Yetimhanede ona ablalık yapan sonrasında himayesine alan özel tim dedektiflerinden Lee Kyung Mi ile beraber yaşamaktadır. Her zaman ablası gibi polis olmak tek hayaliydi. Polis oldu olmasına fakat onu bu süreç içinde zorlu görevler bekliyor olacak. Fakat dizide rolüne yakıştırmadığım tek bir kişiydi malesef. İzlerken hak vereceğinizi umuyorum.



Yoon Hyun Min; dizide Kim Hyun Soo karakterini canlandırıyor. Inspiring Generetion, Witch's Romance, Dıscovery of Love dizilerinde izledim. Yoon Hyun Min'in oyunculuğu harika. İzlediğim dizilerin her birinde farklı rollerin içinde olduğu için her karakteri rahatlıkla canlandırabilen bir oyuncu. Soo karakteri mafya içinde yapılanmış, Doktorun Oğlunun en yakın adamı, kardeşi, dostu. Onun için hayatını feda edebilecek derecede birbirlerini koruyorlar. İkisinin arasında ki dostluğun temelinin atıldığı hikaye ve sonrası izlemeye değer olduğunu düşünüyorum.
Kim Yu Mi; Dizide Lee Jin Sook karakterini canlandırıyor. İzlediğim tek yapımı. Jung Shi Hyun annesinin en yakın arkadaşı. Annesinin ölümünden sonra Shi Hyun'u bi nevi o sahiplendi her anında yanında oldu. Sürekli korudu, kolladı. Jin Sook da Doktorun oğlunun her daim yanında oldu Soo gibi. Fakat elinde büyümüş birine bir şey hissediyor olması gerçekçi gelmedi. Bu ayrıntı dışında , tavırları, soğukkanlı oluşu girdiği karakter içinde harika işler yaptığını düşünüyorum.

Choi Moon Sung; dizide Moon Duk Bae karakterini canlandırıyor. Nam-ı değer Safari! Emperes Ki ve Heart to Heart dizilerinde izledim. Moon Sung'un dizide gördüğüm an işte bu dizi olur dedim. Zira kullandığı şivey, konuşma tarzı, stili, saçlarını gördüğüm an aranan kan bulundu dedim. Safariyle efsane yarattı desek yeridir. Uyuşturucu örgütünün içinde ki sözü geçen üyelerden. Acımasız! Safarinin dizide sırtından bıçaklamadığı, ikili oynamadığı bir insan kalmadı. Jung Shi Hyun karakterine "Doktorun Oğlu" lakabını veren kişi. Aslında birbirlerine bu denli düşman olmalarının ardında yatan hikaye, senaristin hayal gücünü  hayran kaldım. 
Dizi; hikayesiyle, kurguyla, işlenişi ve finaline kadar harikaydı.Senaryonun bu denli iyi olmasında ki başlıca nedenlerden biri, düşük pozisyonda ki karakterden en üst pozisyonda ki karaktere kadar her birinin kısa da olsa hikayesine yer verilmesi oldu. Başrol ve yardımcı roller arasındaki denge muazzamdı. Bu denge sayesinde seyir zevki yüksek yapım ortaya çıktı. 
Bir çok aksiyon dizi veya filmi izledim silahın en az sopanın ve bıçağın en çok kullanıldığı mafya dizisiydi.Etrafta yumruklarını silah olarak kullanan polisler dahi mevcuttu. Operasyonlar dışında silah kullandığına pek rastlamadım. İyi ve kötü adamların sürekli değişmiş olmaları. Dizide öyle bir adalet sistemi var ki polisleri resmen yerle bir etmişler.Hele savcılık resmen örgütün bir parçası gibi. Böyle adalet olmaz olsun tarzında.

Senaryonun giriş, gelişme harika işlenirken finalde bir çok olayın yarım kaldığını düşünsem de harika  izlenilebilir yapım ortaya çıkıyor. Dizinin konusu aksiyon olduğundan romantizme çok fazla yer verilmedi. Bu bir eksik mi? Bence değildi. Fakat, dizide herkesin karakteri üzerine öyle oturmuş ki sadece Han Soo Min karakterini Nam Gyuri dışında başka biri oynasa harika olurdu. 

Dizinin bir çok dövüş sahnesi kaliteliydi.Fakat bir sahne vardı ki biraz abartıya kaçtığını düşünüyorum. Doktorun Oğlunun kavag ederken ceketiyle adam dövüp bu şekilde giymesi mesela :)
Yasal Uyarı: Bundan sonra ki paragraf spolier içerebilir. 
Final hakkında bir kaç yorumum olacak. İlk ihtimal; Soo Min'in doktorun oğlu öldükten sonra gördüğü Kyung Yi ve Shi Hyun'un çocukluklarını görmesi ve sonradan kaybolması öldüğünü gösterirken, bir diğer ihtimal de son sahnede beyaz takımlı halde görülmesi ölmüş izlenimi verip  ıssız bir adam gibi hayatına devam ediyor izlenimi olarak algılanabilir. Ben şahsen ikinci ihtimali göz önünde bulundurdum. Zira göstermiş olmaları mantık dışı kalırdı.

Dizinin şarkıları efsaneydi! Benim dinlemekten keyi aldığım şarkılar;  Jo Jung Hee "Everyday", Hye Rim "Butterfly" Kim Young Jin "Wound". Dizinin müziklerini kaliteli ve seçkin bulduğumu söyleyebilirim.
Bütün albümü dinlemek isteyenler için; TIKLA

13 May 2015

Japon-Türk Yapımı "Ertuğrul"

 Ertuğrul filminin konusu Türk-Japon dostluğunun mimarı olan iki ayrı olayın sinemaya uyarlaması şeklinde olacak. Japon-Türk yapımı Ertuğrul filminin yapımcılığını Japonya tarafından Ertuğrul Film Partners, Türkiye tarafında sie Kültür ve Turizm Bakanlığı üstlenirken, uygulayıcı yapımcısı Böcek Yapım. Yönetmen koltuğuna ise; Mitsutoshi Tanaka oturuyor. Tarih danışmanlığını ise, İskender Pala yapıyor.

Filmlere bile konu olacak bu dostluk nasıl başladı diye düşünüyorsanız? 

Birinci dostluk simgesi;
Ertuğrul Fırkateyn; 1887 yılında bir Japon heyetinin İstanbul'a gelmesiyle başladı her şey. Dönemimin Osmanlı Padişahı 2. Abdülhamit'in emriyle iade-i ziyaret olarak Japonya'ya gönderilmesi kararklaştırılan Osmanlı Fırkateyni Ertuğrul, İstanbul'a dönüş yolunda fırtınaya yakalanıyor, Kashinozaki Feneri'ne yönelen gemi kayalıklara çarparak 681 kişik mürerrebatı ile birlikte sulara gömülür. Kurtulabilen sadece 69 kişidir. Onlarda Japon köylüler tarafından uzun süre misafir ediliyor. Denizden çıkarabilen 150'ye yakın naaşlar için fener yakınlarına gömülüyor. Daha sonra Türk-Japon simgesi olarak anıt dikiliyor.

 İkinci dostluk simgesi;
Filmde yer alacak bir diğer olay ise; İran-Irak Savaşı'nın sürdüğü sıralarda gerçekleşti. 1985 yılında, Saddam'ın emriyle Tahran hava sahasının sivil uçaklar için bile güvenli olmayacağı açıklanır. Tüm Avrupa ülkeleri dahil olmak üzere uçak göndererek vatandaşlarını Tahrandan tahliye eder. Bir tek o süre zaafı içinde Japonya uçak gönderemez. Dönemin başbakanı Turgut Özal devreye girer ve 215 Japon vatandaşı kurtarırlar.
Filmin Japonya ayağında ki çekimleri tamamlandı. Türkiye çekimlerine başlandı. "Ertuğrul" filmi her iki ülkenin ileri gelmiş oyuncu kadrosuyla kendinden söz ettireceğe benziyor.

Türkiye'den kimler yer alıyor. Kenan Ece, Alican Yücesoy, Uğur Polat, Mehmet Özgür, Deniz Oral, Tamer Levent, Melis Babadağ. Japonya tarafından, Seiyou Kutsuna, Yui Natsukawa, Yukiyoshi Ozawa gibi Japonya'nın ileri gelen oyucuları yer alıyor.


Ertuğrul filmi iki ülkenin tarihi açısından önemli yer taran bu iki olayın yeni kuşaklara aktarılması takdire şayan. Pek çok kişi Ertuğrul Fırkateyn hakkında bilgi sahibi değil. Japon-Türk olayını tescilleyen bir olaydır. İki ülke arasında ki dostluğun tekrardan hatırlanması açısında iyi düşünülmüş projelerden biri. Japon sineması Türkiye'de çok bilinmez ama oldukça iyi işler çıkaran ülkelerden biridir. Bu yapımın bizi sinema açısında daha ileriye götüreceğini düşünüyorum. Bu yılın kasım ayında vizyona girmesi bekleniyor.

12 May 2015

The 100 // 2.sezon

The 100; Bilim-kurgu türü olmasına rağmen 1.sezonda gençlik dizisi tadında geçmesiden dolayı eleştirelere neden oldu. Eleştiriler işe yaramış olacak ki senaristler durumu ikinci sezonla birlikte toparladı. Seyir zevki yüksek bir yapım ortaya çıktı. 
Ark'tan dünyaya gönderilen 100 çocuk her ne kadar zor zamanlar yaşıyor gibi görüsenlerde aile gibi kenetlendiler birbirlerine. Yeri geldi ailelerini karşılarına aldılar, yeri geldi sevdikleri için öldüler (!) 2.sezon gerçekleştirilmesi imkansız bir kurtuluş hikayesini konu alıyor. İlk bölümle beraber dikkatimizi çeken nokta ise karakterlerin vahşi ortama uyum sağlamış olmaları. Karakterlerin bu müthiş değişimleriyle alakalı dikkatimizi Octivia çekiyor hatta " kırk yıllıdır ok atıyor, savaşıyor" izlenimlerini yüksek seviyede hissediyorsunuz. Gel gör ki; senelerini bir göz odada geçirmiş kız süper kahramandan farksız dövüşmesi ve ok atması fazlasıyla abartıya kaçtığını düşünüyorum. Fakat o naif kıza sert görünümü yakışmış mı? Yakışmış!
The-100-season-2-episode-12-Octavia
The 100 konu olarak ele aldığımızda 2.sezonda taşlar yerine oturuyor. İnsanlar ve arktan gelenlerin arasında ki savaş, nükleer savaştan etkilenen gün ışığına çıkamayan medeni (!)  dağ insanlarının iç yüzleri ve amaçları gibi bir çok sorunun cevabının çözüleceği 2.sezon dolu dolu geçiyor. 1.sezonun aksine akıl oyunları, savaş, barış, ölüm ve ihanet dolu bir sezon ile karşı karşıya kalacaksınız. Ark'takiler dünyaya iniyor. Çocuklar çil yavrusu gibi bir yerlere dağılıyor. Bir kısmı ormanda, bir kısmı dağ adamlarının elinde.
Kimdir bu dağ adamları?
Teknoloji sayesinde nükleer sızıntısından kurtulabilen,  kullandıkları teknolojiyle hayatta kalabilen insan topluluğu. İl kortaya çıktıklarında İyi mi kötü mü ? bilemiyorsunu.  Fakat, hep bit yeniği olduğunu hissediyorsunuz. Aslında amaçlarına baktığımda herkes kendi halkı için savaş veriyor. Onlarda bi bakıma haklı. Tuttuğum taraf değiller. Üzgünüm. 
Yasal Uyarı: Bundan sonrası spolier içerebilir. 
Finn and Bellamy
İlk sezona göre en çok yol kat eden karakterlerden biri de Bellamy. O lider havasında dolaşan çocuk gitti. Yerine arkadaşlarını kurtarmak için savaş veren bir çocuk geldi. Murphy ile olan düşmanlığını bile göz ardı etti
.2.sezonda dikkat çeken olaylardan biri ilk sezonda barış için uğraşan Finn'in Clarke bulacağım diye cinnet geçirmesi oldu. Bildiğin katliam yaptı. Bedelini ağır şekilde ödedi. Açık konuşmak gerekirse bu kadarını beklemiyordum. Senatristler ters köşe yaptı.
olurlarsa olsunlar kızamıyorsun. Sonuçta herkes kendi halkının iyiliği, özgürlüğü için savaşıyor. Fakat Ark çocuklarının birbirlerine olan bağlılıkları bu amacı yerle bir ediyor. Herkes bi nevi özgürlük peşinde. Söylemeden geçemeyeğim; ellerininde imkanlarla Jasper, Monty ve diğer çocukları kurtarma operasyonu kurgu bakımında beklediğimden daha iyiydi.
The-100-season-2-episode-15-Lexa12.sezon da Lexa rolüyle Alycia Debnam Carey karşımıza çıkıyor. Dünya da yaşayan insanların lideri. Lexa dişe diş, kana kan felsefesini kendine amaç bilmiş. Bizden bir gidiyorsa sizden bir gidecek hesabı. Bu en çok Clarie ve Finn adına büyük yaralara sebep olacak. Buna rağmen Clarke'in her seferinde Lexa'nın her dediğini yapması, Lexa ile kurduğu acımasız planla, masum insanların ölümüne sebep olması gibi. Ee o zaman "Nerde senin ideolojin?" sorusunu akıllara geliyor. Zira; Lexa'dan yediği son dakika ihaneti. Clarke'in aldığı en güzel darbe oldu. Hak etti!
the-100-season-2-episode-12-spoilers
Arktan dünyaya gelenler arasında en çok Murphy çekti insanlardan. Yaptığı kötülüklere rağmen iyi bir çocuk olmayı başardı. Tekrardan çocukların güvenini kazanması lazımdı. O da oldu. Murphy'nin, Jaha ile çıktığı kurtuluş yolculuğunda  bir çölü aştılar. Deniz aşırı bir bir bölgeye ulaştılar. Jaha'nın tabiriyle halkını kurtarabileceği bir yer mi? Orası muamma! 
The 100 2. sezon final bölümünün sonlarına doğru intihar videosu ortaya çıkıyor. Büyük ihtimal nükleer savaşiın başladığı yıllarda çekilen bir video. Kırmızı elbiseli bir kadının hologramı görünüyor. Ark'tan haberi olan biri. 3. sezon da  her şeyin başlangıcı olan nükleer savaşın nasıl ortaya çıktığı, nedenleri gibi bir çok sorunun cevabını bulacağımızın sinyallerini verdilerini düşünüyorum. En önemlisi, herkes kurtuldu derken kendini sorumlu tutan Clarke nereye gidiyor? 3 seznu bekleyip görelim.

11 May 2015

Jang Hyun Seung Solo Çıkışı!

İşlerimin yoğunluğu dolayısıyla uzun bir süredir post yazmaya fırsat bulamıyordum. Otomotiv sektöründe çalışanlar bilir sürekli bir denetim sürekli bir aksiyon mutlaka vardır. Durum böyle olunca yazılarımı aksatmak zorunda kaldım. Bu süre zaafı içinde aldığım en güzel haber ise BEAST üyesi Jang Hyun Seung'un 08.05.2015  saat 00:00 solo çıkışını yapmış olması.
Hyun Seung'un "My" isimili albümde R&B ve Hiphop tarzında 6 şarkı yer alıyor. Albümün başlık şarkısı ise "You're The First". Hyun Seung'un favori şarkısı ise Break Up With Him. 


     Beste: Black Eyed Victory (Choi Kyusong-Rado)
     Şarkı Sözü: Sam Lewis
     Aranje:  Black Eyed Victory
     Teaser

     Beste: Black Eyed Victory
     Şarkı Sözü: Black Eyed Victory- Sam Lewis-Giri Boy
     Aranje: Black Eyed Victory
     Teaser

      Beste: Black Eyed Victory
      Şarkı Sözü: Kush, Tokki
      Aranje: Black Eyed Victory
      Teaser
     Beste: Sam Lewis
     Şarkı Sözü: Sam Lewis
     Aranje: Sam Lewis, CJ
     Beste: Sam Lewis
     Şarkı Sözü: Sam Lewis, Yeyo
     Aranje: YeYo
     Teaser
     Beste: Sam Lewis
     Şarkı Sözü: Sam Lewis, CJ
     Aranje: Black Eyed Victory, Sam Lewis
     Teaser

It's Me, solo albümün tanıtım şarkısı, Groove tarzında. Ses nitekliklerini ve yoğunluğunu taşıyan bir tarz. Aynı zamanda orta tempo, nadiren hızlı tempo akınlarıyla oluşmuş bir tarz.
Solo albümün ana şarkısı olan You're The First hip hop türünde. Albümde ki favori şarkım. Canlı melodisiyle kendini dinlentiriyor.
Hyun Seung R&B, hip hop türünde olan Break Up With Him şarkısında Tokki ile düet yapıyor. Bu şarkıyla vokal yeteneğini bir kez daha ortaya çıkarmış. Aynı zamanda Hyun Seung'un albümde ki favori şarkısı olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Sexy Joke adından da anlaşılacağı üzere Hyun Seung'un olgun karakterini, espirili sözleriyle ortaya çıkardığı  şarkı.
Come Out, karşısında ki kıza güzel olduğunu anlatan itiraf şarkısı. Albümde ki favori şarkım.
I Love You şarkısı, R&B tarzında. Kişinin ayrılık sonrası yaşadığı ikilemi ele alıyor. Eski sevgiliye duyulan özlem ve nefretin bir arada olduğu şarkı.
Beast grubuna saygım ve sevgim çok büyük. Çıkış yaptıkları dönemden bu yana en çok gelişme gösteren gruplardan biri. Canlı performanslarda hem dans edip hem şarkı söyleyebilmek büyük meziyet. Sesleri zerre kaymadan, hangi ses tonuyla başladılarsa bitişe kadar aynı ses tonuyla bitirebilen ender gruplardan.Grubun ana vokalı her ne kadar Yoseob olsa da her birinin sesi ayrı ayrı güzel. Hyun Seung'un, Hyuna ile olan trobublemaker çıkışından sonra solo albüm bekliyordum. Özellikle 12:30 şarkısında Hyun Seung'un ses rengine hayran kalmıştım. O yazımda bunu dile getirdiğimi hatırlıyorum. Solo albüm gelmeli artık diye düşünüyordum. Ben albümde ki her şarkıyı sevdim. Her albümde olduğu gibi favori şarkılarım tabi ki var. Ama siz hepsini dinleyin.
You're The First video klip
 Benim gibi görsel hafızaya sahip olanlar için bir de Hyun Seung'u canlı performansını izlemeli .

9 May 2015

Doğuş Otomotiv Trafik Hayattır!


Araç kullanırken telefonla konuşmayın, hayatı susturmayın!
Çünkü Trafik Hayattır!

Hayatımızın en önemli unsuru haline gelen trafik güvenliği konusunda farkındalık yaratmayı hedefleyen ve örnek uygulamalar geliştiren Trafik Hayattır platformu iletişim faaliyetlerine ara vermeden devam ediyor. Toplumsal sorumluluk alanı içerisinde trafik güvenliğine öncelikli olarak önem veren Doğuş Otomotiv, Trafik Hayattır ile trafikte saygı kültürünü yaygınlaştırmayı hedefliyor.

Trafik güvenliği konusunda Türkiye’nin en istikrarlı kurumsal sorumluluk markası haline gelen Trafik Hayattır platformu 10 yılı aşkın süredir, çeşitli bilinçlendirme projelerini başarıyla yürütüyor.

Trafik güvenliğini ve yaya güvenliğini sağlamada en önemli unsurlardan cep telefonu kullanımına, farklı projeleriyle dikkat çeken Trafik Hayattır platformu, yeni bir animasyon yaparak ‘araba kullanırken cep telefonu ile konuşmanın’ dikkat dağınıklığına sebep olduğunu vurguluyor.

Cep telefonu kullanımı her geçen gün artıyor. Buna paralel olarak şehir içi kazalarında da artış söz konusu. Cep telefonu ile konuşmanın reaksiyonları %80 azalttığı gerçeğini göz önüne alırsak Trafik Hayattır bu konuya eğilerek doğru bir strateji uyguluyor.

Bir boomads advertorial içeriğidir.