The Penthouses / Kore Dizisi

SBS kanalında yayınlanan The Penthouse senaristliğini  Kim Sun yönetmen koltuğunda ise Joo Dong-Min oturuyor.  Başlangıçta "Penthouse" dizisinin toplam 20 bölümden oluşması planlanmıştı. Ancak bir bölüm uzatılarak toplam 21 bölüme çıkartıldı. Dizinin hem 2. sezonu hem de 3. sezonu 12’şer bölümden oluşuyor.

The Penthouses War in Life Konusu:

100 katlı lüks bir çatı katı dairesi olan Hera Palace sakinlerinin pek çok sırrı ve gizli hırsları var. Zengin bir ailenin çocuğu olarak doğan Sim Su Ryeon, çatı katı dairesinin kraliçesidir. Konutun baş donnası Cheon Seo Jin, her şeyi kızına vermek için elinden geleni yapıyor. Oh Yoon Hee fakir bir aileden geliyor ama çatı katının kraliçesi, onun gözünde başarının zirvesi olarak yüksek sosyeteye girmeye çalışıyor. Seul'ün en imrenilen çatı katında zenginlik, güç ve prestij için bir savaş başlıyor.

The Penthouses Oyuncuları:

Lee Ji Ah dizide 'Penthouse'un kraliçesi olarak adlandırılan Sim Soo Ryeon karakterini canlandırıyor. Daha önce Athena: Goddess of War dizisinde izlemiştim. Varlıklı bir ailede dünyaya gelmiştir ve hiçbir zaman maddi sıkıntı çekmemiştir. Zarif ve ağırbaşlı birisidir.

Uhm Ki Joon dizide Sim Soo Ryeon’un Lee Ji Ah kocası olan Joo Dan-Ta karakterini canlandırıyor. Daha önce Dream High, Masked Prosecutor, Nightmare High, Defendant, I'm Not a Robot, Little Women dizilerinde izledim.Bir gayrimenkul yatırım firmasının yöneticisidir ve alanında tam bir dâhidir.

Kim Young Dae dizide Joo Seok Hoon karakterini canlandırıyor. Extraordinary You,When the Weather is Fine, Sh**ting Stars, The Forbidden Marriage dizilerinde izledim.

Han Ki Hyun; dizide Joo Seok Kyung karakterini canlandırıyor. Daha önce  Cheer Up (2022) dizisinde izledim.

Kim So Yeon dizide 'Penthouse' sakinlerinden biri olan Cheon Seo-Jin karakterini canlandırıyor. Daha önce IRIS, Athena: Goddess of War, IRIS 2,  Two Weeks, In Need of Romance 3, High-End Crush dizilerinde izledim. Varlıklı bir ailede dünyaya gelmiştir. Gösterişli, kibirli ve aşırı derecede hırslı birisidir.

Yoon Jong Hoon dizide Cheon Seo Jin’in kocası olan Ha Yoon Cheol karakterini canlandırıyor. Monstar, Reply 1994,  Emergency Couple , Misaeng, Hello, My Twenties!, The King in Love , Come and Hug Me, Extraordinary You, Find Me in Your Memory, Sh**ting Stars dizilerinde izledim. Çalıştığı hastanende VIP bölümünün baş cerrahıdır. Bir erkeğin zenginliğe ve güce sahip olması gerektiğine inan hırslı birisidir.

Choi Ye Bin, daha önce Ha Eun Byeol karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı.

Eugene dizide elit kesime dâhil olabilmek için her şeyi yapmayı göze alan Oh Yoon Hee karakterini canlandırıyor. Eski S.E.S. grubu üyelerinden. Fakir bir ailede dünyaya gelmiştir ve hayatını maddi zorluklarla geçirmiştir. Yapabildiği her türlü işte çalışmıştır. Ayrıca, çocuklarının başarılı birer hayatı olabilmesi için elinden gelen her şeyi yapmaya çalışmaktadır. Elit kesime girebilirse, çocuklarının hayatta başarılı olma şanslarının daha yüksek olduğunu düşünmektedir.

Kim Hyun Soo dizide Bae Ro Na karakterini canlandırıyor. Net dizide sevmediğim tek karakter.

Shin Eun Kyung dizide 'Penthouse' sakinlerinden biri olan Kang Ma-Ri karakterini canlandırıyor.  Daha önce Oh My Ghost, The Village: Achiara's Secret, The Last Empress dizilerinde izledim. Yakın zamanda, bir servete sahibi olmuştur ve gizlice çifte bir hayat sürmektedir.

Jin Ji Hee dizide Yoo Je Ni karakterini canlandırıyor. izlediğim ilk yapımı.

Bong Tae Gyu dizide 'Penthouse' sakinlerinden biri olan Lee Kyu-Jin karakterini canlandırıyor. izlediğim ilk yapımıdır. Ebeveynleri yargıç-avukat olan zengin bir ailenin tek çocuğudur. Tam bir ana kuzusudur. Bir hukuk firmasında avukat olarak çalışmaktadır.

Yoon Joo Hee dizide Lee Kyu-Jin’in  eşi olan Go Sang-A karakterini canlandırıyor. D-Day, D-Day dizilerinde izledim. Eskiden bir spiker olarak çalışmaktaydı.

Lee Tae Vin, dizide Lee Min Hyeok karakterini canlandırmaktadır. Myteen grubundan tanınıyor. İzlediğim ilk yapımı.

The Penthouse' toplam 3 sezon olması planlanan bir SBS drama dizisidir. Dizi, 'Hera Palace' adlı lüks bir apartman dairesinde yaşayan sosyete insanlarının hayatlarına odaklanıyor. Sosyal statülerini korumak için her şeyi yaparlar; bu birisini öldürmeleri anlamına gelse bile.

The Penthouses ne anlatıyor?

Öncelikle senaryodan bahsedelim. The Penthouse'un ilk sezonu bir cinayet gizemine, bir intikam planına odaklanıyor ve karakter çeşitliliğini izleyiciyle buluşturuyor. İyi bir intikam planı ve bir cinayet gizemini izlemek eğlenceli, ancak bu dizi 'iyi yapılmış' kategorisine giriyor mu? Tartışılır. Mantık olarak düşünürseniz bu konuda eksik. Dizide ortaya çıkan pek çok çatışmalar için yazarın hikayeye daha fazla sağduyu ve mantık uygulaması durumunda hızla çözülebilirdi. Fakat iyi yanı ise olay örgüsünün sık sık değişmesi ve öngörülemeyen durumlar kesinlikle olumsuz durumları telafi ediyor. 

Karakterlere gelecek olursak,  Penthouse birçok açıdan 2018'in hit dizisi Sky Castle'a benziyor. Fakat dizi karakterleri kötülük konusunda Sky Castle önüne geçiyor. The Penthouse'daki bir karakterin daha da kötü olamayacağını düşünürsünüz ama sonra karakterin çok daha kötü ve bir noktada delirmiş olduğunu görürsüz. The Penthouse karakterlerinin çoğunda pek fazla ahlak anlayışı yok. Karakterleri tarttığınızda sakın iyi taraflarını aramaya çalışmayın bulmakta zorlanabilirsiniz. 

Kabul etmeniz gereken bir şey var ki, bu dizideki hiçbir karakterin gerçekten bir gelişimi yok. Sizce bu kötü bir şey mi? Bu nasıl bir izleyici olduğunuza bağlı. Şimdi siz de ortalama 10 karakterden 9'unun rezil olduğu 21 bölümlük bir şeyi nasıl izleyebileceğinizi düşünüyorsunuz? Kötü karakterler ve onların çılgın hareketleri bu diziyi öngörülemez, çılgın ve son derece bağımlılık yapıyor. Size hissettireceği nefrete rağmen kendinizi diğer bölümü beklerken buluyorsunuz.

Beni rahatsız eden tek şey çocukların alt konusuydu. Aslında bu başlı başına bir alt olay örgüsü değildi, çünkü çocuklar tüm olay örgüsünde önemli bir rol oynadılar. Ben "Yetişkinlerin dünyasında" geçen ana olay örgüsünden farklı olduğunu hissettim. Özellikle çocukların kendi aralarındaki etkileşimler ayrı bir hikaye gibi geldi. Ve bu kısımdaki senaryo çok zayıf kaldı. Çocukların konuları üzerinden ilerlenecek ise aslında alt hikayenin daha etkileyici olmasını beklerdim. Bazı karakterler mantıklı değildi özellikle Ro Na bu yüzden izlemesi zordu.

Pent

Albümü dinlemek için TIKLA

The Penthouses önerir misiniz?

Genel olarak 'The Penthouse'un ilk sezonu için puanım 10 üzerinden 8 gayet iyi. 8 benim için oldukça yüksek bir puan, peki bu diziyi tavsiye eder miyim? Tavsiye ederim. Ancak kişisel olarak bunun, daha önce de belirttiğim gibi, ne tür bir izleyici olduğunuza bağlı olduğuna inanıyorum. Ya bu dizinin çılgınlığını sevip kucaklayacaksınız ya da ilk 3 bölümden daha fazla tahammül edemeyeceksiniz. Ama sonuçta şu soru kalıyor: 3 sezona değer mi? Bu aynı zamanda sana da bağlı ama kişisel olarak ben üç sezonu da izledim. 

Falling for Innocence / Kore Dizisi

Falling for Innocence dizisi romantik-komedi türünde izlediğim en eğlenceli dizilerden biri.  Lafı çok uzatmadan dizinin konusundan bahsedelim. Büyük bir şirketin başkanı olan babasını 25 yıl önce kaybeden Kang Min Ho, intikam dışında bütün duygularını bir kenara atmış taş kalpli bir adama dönüşmüştür. Hayatta onun için tek hedef; babasının ölümünü fırsat bilip şirketi devralan amcasından geri almak. Ancak kalbi bu intikam senfonisi nihayetine ermeden genç yaşta yarı yolda bırakır. Acil, kalp nakli gerekmektedir. Kaderin cilvesine bakın hele! Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan kalp nakli olur. Nakilin ardından tuhaf bir şekilde kişiliği değişmiş başka bir gibi hissetmeye başlamıştır. Mantığı ve kalbi arasında sıkışıp kalan Kang Min Ho; şirket içinde sekreterlik yapan Soon Jung'a ilgi duymaya başlar ve sebebini merak eder ve olaylar bundan sonra başlar.

Jung Kyung Ho; dizide Kang Min Ho karakterini canlandırıyor. Cruel City dizisinde ki rolüyle gönülleri fetheden Jung Kyung Ho, Falling for Innnocence dizisiyle bir kez daha gönülleri fethetti. Genç oyuncu Kang Min Ho karakterinin içine çok iyi girebildi. Harika oyunculuk sergiledi. Min Ho, çocukluğundan beri duyduğu intikam yüzünden taş kalpli birine dönüşmüştür. Şirketi ele geçirmek için yapacağı kötülük yoktur. Duyduğu intikam yüzünden kalbi yorgun düşmüştür. Kalp yetmezliğinden, kalp nakli beklemektedir. Beyin ölümü gerçekleşen bir hastadan nakil gerçekleşir. Kişiliği, duyguları, tavırları değişmiştir. 

Kim So Yeon; Kim Soo Jung karakterini canlandırıyor. IRIS, IRIS 2, Two Weeks, I Need Romance 3

dizilerinde izleme fırsatım olmuştu. Romantik-komedi ve aksiyon dizilerinde kendisini başarılı buluyorum. Kim Soon Jung karakteri Kang Min Ho'nun ele geçirmek istediği şirketin başkan sekreteridir. Çocukluk aşkı Dong Wook ile mutlu bir hayat sürmektedir. Ta ki; Dong Wook'un ani ölümüne kadar. Fakat sonrasında gelişen olaylar ile Soon Jung için bir çok eskisi gibi olmayacaktır.

Yoon Hyun Min; Lee Joon Hee karakterini canlandırıyor. Inspiring Generation, Witch's Romance, Discovery of Love, Cruel City dizilerinde izledim. Oyunculuğunu romantik-komedi türü dizilerinde iyi çocuk oyunculuğunu daha çok seviyorum. Ha! yanlış anlaşılmasın aksiyon yapımlarında daha başarılı buluyorum. Fakat kötü çocuk olmasın! Lee Joon Hee,  Kim Soo Jung ile çocukluk arkadaşıdır. Çocukluğundan beri ona aşıktır.

Cruel City'nin candostları aynı kadın için düşman olursa adlı çalışm

YAKIŞMADI!

Jin Go; dizide Ma Dong Wook karakterini canlandırıyor. Kim Soon Jung ile çocukluklarından beri berabe, Joon Hee ile de çocukluğundan beri arkadaştır. Başarılı bir dedektiftir. Üzerinde çalıştığı bir olayı araştırırken kim vurduya gider. Bir araba çarpar ve olay yerinden kaçar.  Kang Min Ho'ya beklediği kalp ona aittir!

Kang Min Ho'ya yapılan kalp naklinin ardından davranışları,duygularının ve kişiliği değişmiş,  Dong Wook'un aşık olduğu kadına karşı duygusal hisler beslemeye başlamıştır. Bu tür olaylar gerçekleşirken bana direkt Canan Tan'ın  "En Son Yürekler Ölür" romanını anımsattı. Kitapla birebir aynı olmasa bile, çıkış temasının benzerliğinden dolayı, kitabı okuyan bir çok kişinin aklına geldiğini düşünüyorum.
Kalp nakli olan kişilerde ameliyattan sonra kişiliklerinde bazı değişiklikler olabileceği tıp tarafından doğrulansa da cellular memory/hücresel bellek hipotezi bu dizide ki kadar kişilik aktarımına yol açabilecek güçte değil. Tarih boyunca kalp aşkın sembolü olarak görülse de biliyoruz ki seven kalp değil, beyindir. Bu açıdan birazcık fantastik geldi diyelim.

Lolipoplar önemli :)

Dizi izlerken keyif aldığım için çok sevdim. Bu şekilde düşünmemde ki en büyük pay sahibi Jung Kyung Ho. Cruel City ile taçlandırdığı oyunculuğunu bu diziyle zirveye çıkardığını düşünüyorum. Abartmıyorum izlerken bana hak vereceksiniz. Kang Min Ho karaterini hissederek oynadığını düşünüyorum. Kill Me Heal Me dizisinde Ji Sung'ın oyunculuğu bir yana ondan sonra, "işte budur" dediğim bir oyunculuk sergiledi Kyung Ho. İşin güzel yanı iste Cruel City dizisinde ki canını vereceği can dostu Yoon Hyun Min'in bu dizide azılı düşmanı olması kaderin cilvesi diyelim. Onları bir daha düşman yapmayın senaristler! 

Dizide iki güzel aşkı izledik. İlki; Kim Soon Jung  ve Ma Dong Wook arasında ki aşk. Dedektim Ma'nın evlenme teklifini ettiği sahne harikaydı. İkisinin verdiği enerjiyi aşırı sevdim. Çocukluktan buna gelen o sevgi izlerken bile hissettirdiler. İkincisi ise Kim Soon Jung ve Kang Min Ho ile olan aşk. Kang Min Ho'nun duygularını fark ettiği ve fark ettikten sonra ki hallerini izlerken çok eğlendim. Kısa süreli yaşadığı ayrılığın acısıyla her gördüğü çiftlere yaptıkları efsaneydi! Jung Kyung Ho ruhunu koydu ortaya.

Sürükleyici, heyecanlı, içinde fazlasıyla aşkı barındıran, kahkahanın eksik olmadığı, masal tadında hikayesiyle Heart to Heart dizisinde hissettiğim gibi samimiyetin dibine kadar işlendiği, iyilerin kötü kötülerin iyi olduğu; dengelerin her an değiştiği bir yapım Falling for Inoncence. Oyuncuların sergiledikleri efsane rol becerilerini unutmamak gerek. Anlayacağınız dizide hüzün, heyecan ve kahhaha bir an olsun eksik kalmadı.

Olay örgüsünü yine final bölümde çözümlemiş olsalar da senaristler beklediğim şekilde sonlandırdıkları için selamlıyorum.Dizinin müziklerine gelecek olursak; Lee Young Hoon "Hope Is Not a Dream" Davink "Paradise" Yoon Duk Won "Madly" benim sevdikleri. 

Albümü dinlemek isteyenler için; TIKLA

"Çünkü bu hayat aşkı ertelemek için kısa"

Dizinin özeti; net!

Two Weeks/ Kore Dizisi

Two Weeks 2013 yılında yayınlan Güney Kore dizilerinden. Konu hem dokunaklı hem macera dolu. Hayatının baharından sevdiği kadından ayrılmak zorunda kalan, yıllar sonra o kadından lösemi hastası çocuğu olduğunu öğrenen Jang Tae San'ın ibretlik kaçışını ele alıyor.  Bu tür dizileri yayınlandığı dönemde izlemek yerine final yaptıktan sonra izlemeyi tercih ederim. Malum; bölümlerin bittiği andan itibaren bir hafta beklemek zorunda kalırsınız. 

Lee Joon Gi; Dizinin ana karakteri Jang Tae San karakterini canlandırıyor. İlk izlediğim yapımı Arang and the Magistrate dizisi. Two Weeks ile kendisinin oyunculuğunu sevmemek mümkün değil. Jang Tae San; annesini küçük yaşta kaybetmiş, genç yaşta hayatın zorluklarıyla karşılaşmış bir karakter. Bir gün işlemediği bir suçla ile itham edilir. İki hafta boyunca kaçak olarak yaşamak zorunda kalan şanssız bir adamdır. Jang Tae San'ın, dünya da en sevdiği kişinin hayatını kurtarmak ve suçsuzluğunu ispatlamak için sadece iki haftası vardır.. Lee Joon Gi'nin oyunculuğuna laf yok. Özellikle "baba" karakterinin hakkını verdiğini düşünüyorum. Güney Kore dizi sektörü oldukça geniş fakat iyi oyuncular ender. Two Weeks dizisiyle görüyoruz ki Lee Joon Gi rolünün hakkını sonuna kadar verdi.

Park Ha Sun; Dizide Jang Tae San'ın ilk ve son aşkı, kızının annesi Seo In Hye karakterini canlandırıyor. Park Ha Sun'u daha önce Three Days ve şu sıralar izlediğim Temptation dizisinden tanımaktayız. Seo In Hye'nin kızının hastalığından dolayı yüzüne bile bakmayacağı eski sevgilisi Jang Tae San'dan yardım istemesi dizinin başlangıç noktası oluyor. Olaylar bir süre sonra karmaşık bir hal alacaktır. Park Ha Sun'un kadar izlediğim yapımlarını da göz önünde bulundurursak oyunculuğunu vasatın üstünde buluyorum. In Hye karakterinin içine giremediği gözden kaçmıyor. Kızı hasta olan bir anneyi canlandıran bir oyuncu o  duyguyu hissettirmeli diye düşünüyorum.

Lee Chae Mi; Seo Soo Jin karakterini canlandırdı. Daha önce Golden Rainbow, Lovers Of Music, It's Ok, That's Love, The Night Watchman, Age Ending İn Nine Boy dizilerinde rol aldı. Bu ufaklık, küçük boyuna rağmen büyük oyunculuk sergiledi. O bitmek bilmeyen gülüşüyle ekrana kitledi. Kiminle karşılıklı oynadıysa üst seviyede oyunculuk sergiledi. Çocuk oyuncular arasında geleceği parlak olanlardan. 

Lee Joon Gi-Lee Chae Mi; baba-kız rollerinin hakkını verdiler.  Jang Tae San'nın kızını yaşatabilmek için döktüğü gözyaşı, çektiği sıkıntı, verdiği mücadelede tek dayanağı kızın hayaliydi.

Dizinin ana karakterleri kadar, yardımcı karakterlerde kendinden söz ettiriyor. Dizide savcı Park Jae Kyung rolünde izlediğimiz, Kim So Yeon'un aksiyon-macera türlerinde başarısını IRIS serisini izleyenler hatırlar. Two Weeks dizisinde ki savcı rolü onun için biçilmiş kaftan. Fakat romantik-komedi türünde ki başarısını da göz ardı etmemek lazım. Bakınız: I Need Romance 3. Savcı Park Jae Kyung'un tek bir amacı vardır. Babasının ölümüne sebep olduğunu düşündüğü  kişilerden adaletin önünde intikam almaktır. 

Seo In Hye'nin nişanlısı dedektif Im Seung Wo karakterini, Ryu Soo Young canlandırıyor. Two Weeks, karakterleri arasında en çaresiz, en suçsuzu. Seo Soo Jin'in sağlığına kavuşması ve sevdiği kadınla mutlu, mesut yaşamaktır. Kim Chae Mi küçük yaşına rağmen sergilediği dev oyunculukla, Ryu Soo Young'un tecrübesi bir araya geldiğinde ortaya çıkacak işi siz düşünün.. 

16 bölümden oluşan dizinin yönetmen koltuğunda Son Hyun Suk ve Choi Jun Kyung yer alırken, senaryosunu  So Hyun Kyung yapmıştır.. 

Dizinin senaryosunu başarılı buldum. İlk bölümde başlayan heyecanı son bölüme kadar hissediyorsunuz. "Acaba bundan sonra ne olacak?" sorusunu olay örgüsü çözülene kadar bir kaç defa kendinize soracaksınız. İyiler ve kötüler arasında ki savaşın karşılıklı ataklarıyla, heyecanı üst noktaya hissedeceksiniz. Bir çok dizide olduğu gibi mantık hatalarına rastlıyoruz. Fakat, senaryoda ki gel gitler sayesinde göz ardı edilebiliyor. Senarist aksiyon ve duygusal öğeleri birbirinden bağımsız bir o kadar dozunda kullandığından dolayı seyir zevki yerinde bir yapım ile karşı karşıya kalıyorsunuz. Ayrıca senaryo da geçmiş ile gelecek arasında ki bağıntıyı dozunda bırakmış senarist.
Oyuncuların birbirleriyle uyumunu sevdim.  Chae Mi'nin başrol oyuncularıyla olan uyumunu en iyisiydi. Benim dizi hakkında olumsuz tek düşüncem Park Ha Sun'un yapay oyunculuğu oldu. Bunun dışında senaryo dozundaydı.

"Nell Run" Lee Bo Kyung "Heart Hit", Yoo Seung Woo "The Day You Come", Ahn Ye Seul "Love Leaves" şarkıları dizinin dikkat çeken şarkıları.Bir babanın kızının geleceği için kendi adını temize çıkarmak ve onun yaşaması için verdiği mücadeleyi izlemek isteyenler için ideal yapım.

IRIS / Kore Dizisi

Hep dram hep romantik-komedi nereye kadar. Biraz heyecan olsun dedim aksiyon dizilerine sardım. Uzun süredir dizi postu yayınlamıyorum bunun sebebi; IRIS serisini bitirmiş olmam. İlk seri 2009 yılında yayınlandı. Bir kere baştan uyaralım öyle çok fazla aşk meşk beklemeyin. Bu tür dizilerde aksiyon ve gizem daha baskın. Fakat aksiyon türünden hoşlanmayan biri izler mi? diye düşünürseniz Bence;  IRIS serisi bu tür dizileri bile sevdirebilecek kapasite bir yapım. İzlediğim en kalite yapımlardan. İşin güzel tarafı ikincisi yapım  birincisine katarak daha iyi bir iş çıkarmışlar, Net söylüyorum, BAYILDIM!

Kardeş gibi büyümüş iki arkadaşın NSS adına çalışmasıyla başlar. Nedi bu NSS derseniz? Güney Kore'nin Ulusal Güvenlik servisi oluşum hem hükümetten hem halktan gizlenmektedir. Bu iki yakın arkadaş NSS için seçildiklerinde zorlu aşamalardan geçiyorlar. Askerlikten ajanlığa terfi eden Kim Hyung Joon (Lee Byung Hun) ve Jin Sa Woo (Jong Jun Hoo) bir de NSS oluşumun içinden aynı aşık oluyorlar. Bu kıza yani Choi Seung Hee'ye aşık oluyorlar. Bu kızı Kim Tae Hee canlandırıyor. NSS'in bir amacı olmalı değil mi? Bu kötünde kötüsü IRIS adından terör örgütü ile mücadele içine girecekler. Nedir bu IRIS? Para ve gücü elinde tutabilmek için politik olsun olmasın savşa ve barıştan faydalanmak için kurulmuş bir örgüt.

Güney ve Kuzey Kore arasında yıllarca süren savaşı ve düşmanlığı bilmeyen yoktur. Dizi de bu konuyu yüzeysel olarak ele almış. IRIS ise bu iki ülkenin barış görüşmelerini engellemek adına yapmadıkları kötülük kalmıyor. Bu serinin anlatmak istediği mevzu sadece bundan ibaret. IRIS gibi dünyada Amerika başta olmak üzere bir çok ülkenin gerek ekonomik gerek politik açıdan Kuzey ve Güney'in birleşmesinden yana olmayacağını biliyoruz.

 Dizinin başrollerinin dışında yan karakterlerde efsaneydi. Kim Seun Woo; Kim Young Chul, Kim So Yeon ve BigBang'in yakışıklı üyesi T.O.P. yer alıyor. Yan rollerde ki demirbaşlar ikinci eride karşımıza çıkıyor. Seung Woo ve Kim Seo Yeon Kuzey Kore'nin ajanı olarak karşımıza çıkıyor bu seride en çok sevdiğim oyuncular desem yeridir. Fakat; T.O.P. oynadığı katil rolüyle kendine oyunculuk konusunda büyük işler başardığını net görüyorsunuz.

Dizide kendi çıkarları uğruna arkadaşını mı sırtından vuran, ülkesini mi satan fakat hepsine sorsanız ülkesi için yapıyor bunları. İyi diye bildiğiniz kişinin kötü yada kötü bildiğiniz kişinin kötününde kötüsü bir insan olduğunu göreceksiniz. Bu sebeple IRIS diziside olacak olaylarher an sizi şaşırtabilir. En azından benim tepkilerim "Hadi ordan sende mi? Yok artık bu kadarı da olmaz? Bu adam kesin iyidir. Oha bunu nasıl yaparsın!" gibi tepkilerle izlediğim için baştan uyarıyorum sizleri.

Güney Kore dizileri olur da efsane şarkıları olmaz mı? Dizi'de T.O.P oynarda BigBang olmaz mı "Hallelujah" kadife sesli Kim Tae Woo; "Dreaming Dream" Shin Seung Hun "Love Of Irıs" benim favori şarkılarım. Gizem dolu serinin ilk draması bu şekilde..  Keyifli bir şekilde izlemeniz açısından elimden geldiğince ana bilgilerin dışına çıkmak istemedim. Umarım seveceğiniz bir seri olur. Bu diziyle başlangıcı yaptığım gibi ikinci dramaya başladım..

I Need Romance 3 / Kore Dizisi

I Need Romance serisinin güzel olan tarafı oyuncuların ve konunun her seride değişiyor olması. Bu da seriden oluşan yapımları sevmeyen kesim için cazip geliyor. Bende bir değişiklik yaparak nasıl olsa birbiriyle bağlantılı değil diyerek sondan başladım. Romantik-komedi türünde olmasına rağmen aynı türe ait yapımlardan farklıkları da var. Serinin yayınlanan son dizinin konusu; Joo Wan'ın annesi Shin Joo Yeon'a ev almasında yardım etmesine yardımcı olmuştur. Joo Wan'a bakıcılık yapmışlardır. İkisinin arasında 6 yaş olduğundan aslında bizim esas oğlan bizim esas kızın elinde büyümüş gibi bir şey oluyor. Joo Wan 9 yaşına gelene kadar birlikte büyürler ve Joo Wan çocukluk aşkı olan(o an tek taraflı) Shing Shing'den uzaklaşmak zorunda kalır, ailesiyle ABD'ye taşınırlar. Yıllar sonra Güney Kore'ye ünlü bir dj ve yapımcı olarak geri döner. Shin Joo Yeon'un annesinin minnettarlığını göstermek istemesi üzerine Joo Wan,  Shing Shing'le aynı evde yaşamaya başlar.. 

Shin Joo Yeon karakterini 1980'li oyuncu Kim So Yeon canlandırıyor. İlk izlediğim yapımı I Need Romance 3 oldu. Oynadğı karakterden mi bilinmez ama aşırı sevdim. Özellikle konuşurken kullandığı mimikler rolünü daha sempatik hale getirmiş. Shin Joo Yeon en yakın arkadaşı olmak üzere hayatına girip çıkan erkek arkadaşlarından aldığı yaralarla katı, duygusuz biri olarak hayatına devam etmekte.Aşık olduğunun bile farkına varamayacak kadar farklı bir kadın haline gelmiştir. Taa ki hayatına 9 yaşındayken bıraktığı Joo Wan girene kadar. Onun için dönüm noktalarından bile haline gelecektir. Shing Shing'i ne gibi duygular bekliyor olabilir?

Joo Wan(Allen Joo) karakterini 1990'lı Sung Joon canlandırıyor. En sevdiğim aktörlerden biri. Lie To Me, Shut Up Flower Boy Band, Gu Family Book, Can We Get Married dizilerinde izlemiştim. Şu sıralar Dicovery Of  Love dizisinde boy gösteriyor. Joo Wan gibi erkekler kaldı mı? diyerek sözüme başlamak istiyorum. Shing Shing için her şey yaptı. Kdramalarda izlediğim en sadık ve en abartı karakterlerden biriydi. Sung Joon için izlenir..

Kang Tae You  karakterini Namgung Min canlandırıyor. Can You My Heart ile olan tanışıklığımız My Secret Hotel ve I need Roomance 3 ile devam etti. Güney Kore aktörleri arasında gülüşü en güzel olanlardan biri hatta ilk üçte diyebilirim. Tae Yoo çekirdekten yetişmiş başarılı bir müdür ve aşktan yüzü gülerken hayal kırıklığı yaşamış bir adam. Dizi boyunca çizgisini bozmayan ender karakterlerden biri. Başında neyse sonunda aynı karizmayla sona erdi. Namgung Min, ikinci karakter rollerinde görmek istemiyorum...

Solda Lee Jung Min karakterini Park Hyo Joo canlandırıyor. K-Kpop The Ultimate Audition ve yakın zaman Triangle dizisinde izlemiş bulunmaktayım. Lee Jung Min dizinin en uçuk karakteri. Sağda; Jung Hee Jae karakterini Yoon Seung Ah canlandırıyor. Playful Kiss, Panda and Hedgehop, The Moon Embracing The Sun dizilerinde izlemiştim. Her gördüğümde bu kız 1983'lü olamaz demekten alıkoyamıyorum. Yüzündeki saflık dizide ki rolüne de yansımış. Dizinin oyuncu seçimini kim yaptıksa tam üzerine basmış. Onun en çok sevdiğim rolü The Moon Embracing The Sun dizisinde ki Sul rolü oldu. Bu dizide Park Yoo Hwan ile uyumu aralarında ki yaş farkına rağmen hoşuma gitti. 

Lee Woo Young karakterini 1991'li Park Yoo Hwan canlandırıyor. K-Kpop The Ultimate Audition dizisinde keşfetmiştim. Kendisi JYJ grubunun üyesi ve Sungkyunhwan Scandal, Rooftop Prince Missing You, Three Days dzilerinin başrol oyuncusu Park YooChun'un öz kardeşi. Dizi izleyip abisine benzetmeyen bir Allah'ın kulu yoktur. İkiz gibiler resmen. Bazı mimikleri kesinlikle abisiyle tıpa tıp aynı. Woo Young karakteri dizinin en sevimlisiydi. Hae Jae'yi kendine aşık etmek için çok uğraştı yavrum. Neyse ki muradına erdi. Dizinin en sevimli çifti oldular..

Oh Se Ryeong karakteri Wang Ji Won canlandırıyor. Fated Love You dizisinde izlemiştim. Ünlü ve başarılı bir modacı olan Se Ryeong, Shin Joo Yeon'un lisede ki en yakın arkadaşıydı. Taa ki Joo Yeon'un ilk aşkını elinden alana kadar. Tae Joon ile büyük bir aşk yaşamasına rağmen hep daha fazlasını kazanmak uğruna terk etmiştir. Tae Joon'un kalbinde büyük yara açmıştır. Fakat bizim kız pişman olur kürkçü dükkanına geri dönmek ister sonrasında olaylar olaylar...
Dizi hakkındaki yorumlarıma geçecek olursak; I Need Romance serisinin diğer yapımlarını ne yazık ki daha izlemedim. Hangisi daha güzel ya da değil, konusunda bir yorumum olmayacak.Aslında ilk diziden başlardım bir farklılık yapıp sondan başladım. Diziyi iki gün gibi bir vakitte bitirdim.Akıcı oluşu hoşuma gitti bu yüzden izlerken pek sıkılmadım. Ana karakterlerin dışında yardımcı rollerin üzerinde durulması hoşuma gitti. Hatta biraz daha durulsa güzel olurdu diye düşünüyorum.

Sung Joon ve Kim So Yeon'un uyumunu sevdim. Sung Joon'un oyunculuğundan mu bilinmez izlediğim diğer yapımlarında beraber oynadığı oyuncularla uyum içindeydi. Dizinin bir iki yerinde saçmalıklar gözüme batmadı değil. Mesela; Shing Shing'e isyan edecek kıvama geldim. Yaşadığı ilişkiler yüzünden duygusuz birine dönüşen bu kadın olarak hayatına devam ediyor, buraya kadar her şey normal. Fakat Joo Wan onun için neler neler yapıyor, bizim kız bir süre sonra sevgili tribine bile giriyor fakat gözünün önünde ki aşkı görememesi biraz abartı olmuş. Ne kadar kötü ilişki yaşarsan yaşa, ne kadar kadar duygusuz olursan ol, göremeyecek kadar saf olamaz bir insan. Saçma bulduğum bir diğer konu ise Tae Yoon ile Joo Yeon(shing Shing) sevgili olmasıydı. Sunbae-Hobae ilişkileri varken sevgili olmaları bana biraz saçma geldi. Çünkü bariz şekilde kalbinde derin yaralar açan Se Ryeong'u sevdiği ortadaydı. Keşke hiç böyle bi durumu karıştırmamış olsalardı. Sadece Se Ryeong-Tae Yoon ilişkileri hakkında devam etselerdi daha hoş olurdu.. 

Her halinde belliydi bizim çocuğa aşık olduğu, fark etmesi çok uzun sürdü..

Dizinin çiftlerinden Lee Woo Young ve Jung Hee Jae arasında ki uyum hepsinden güzeldi. İtirafları hepsinden komik. Mesajlaşmaları hepsinden komik. Ciddiyim, güldürüler. Özellerini bir türlü birbirleriyle konuşamadılar. Biri şaşkın diğeri ondan şaşkın. her mesajlaşmalarında şirket grubundan yazışmaları ve bunu diğerlerinin görmesi güzeldi.Dizinin bir de Jung Min tarafı var ki bu kadını sadece izleyin, sürpriz olsun.

Dizinin tartışmasız en sevimli çifti 

"Seni seviyorum" sözü sadece "Senden hoşlanıyorum"  anlamında değil,
 senin sayende yeni bir ben buldum demektir..

Choi Ro Woon; Golden Rainbow; Miracle In Cell No:7 ve Age Endining In Nine Boy (şu aralar izliyorum) dizilerinde yer aldı. Güney Kore dizilerinin en sevimli çocuk oyuncusu,net! "Büyümüşte küçülmüş çocuk" kavramının yaşayan efsanesi olarak tarihe geçebilirç Özellikle Golden Rainbow'daki oyunculuğu beni bitirmişti.. I Need Romance 3 dizisinde Joo Wan'ın küçüklüğünü canlandırdı.

Dizinin ilk iki bölümü Shin Joo Yeon'un sevgisili olarak izlediğimiz Alex Chu konuk oyuncu olarak izliyoruz. Hotel King ve Medical Top Team dizisinde görüp sevdiğim oyunculardan biri. 

Ben dizinin şarkılarını çok sevdim. Benim Mblaq grubumun kadife sesi G. O "You" , Lee Hyori " Don't Cry" Jo Jung He "Now and Forever"ve dizimizin başrol oyuncusu Sung Joon'un sesinden "Love Is Smiling" sevdiğim şarkılar .Diziyi ilk başta dediğim gibi genel olarak sevdim. Ufak tefek kendimce saçma bulduğum olaylar dışında izlemesi keyif verdi. Amerikan dizisi Sex And The City'nin Güney Kore versiyonu tarzında. Alışılagelmiş romantik komedilerin kadın erkek ilişkilerinin farklı boyutundan anlatımı. Ben severek izledim umarım sizde seversiniz.