22 Eyl 2017

The Bride of Habaek / Kore Dizisi


TVN dizisinin yapımlarından biri olan  The Bride of Habaek kdrama tarihinin en düşük reytingini aldı. TVN dizilerinden beklenmeyecek bir son diyebilirim. Dizinin konusu; Bu dizi, Su Tanrısı Habaek'e ( Nam Joo Hyuk) adak olarak sunulup onun kölesi haline gelen  Doktor Yoon So Ah'ın (Shin Se Kyung) yaşadıklarını anlatmaktadır. 

"Ben ortanca çiçeklerinin Kralıyım,
suların efendisiyim, senin efendinim, Ha Baek’im."
Nam Joo Hyuk dizide Habaek karakterini canlandırıyor. Daha önce Surplus PrincessWho Are You: School 2015Cheese in the Trap, Moon Lovers: Scarlet Heart RyeoWeightlifting Fairy Kim Bok-Joo dizilerinde izledim. Suların efendisi (tanrısı) Ha Baek karakteri, dünyaya geldiğinde güçlerini kaybederek geldi. Nam Joo Hyuk, sevdiğim gelecek gördüğüm genç aktörler arasında. Kişisel oyunculuğu fazlasıyla iyi olan oyuncunun karakter seçimini ne yazık ki sevemedim. Ona bu tür rol pek gitmemiş diyebilirim.


 "Diğer insanların ne durumda olduklarına
bakmak için bile vaktim yok."
Shin Se Kyung, dizide So Ah karakterini canlandırıyor. Daha önce When a Man Loves, Fashion King, Blade Man, The Girl Who Sees SmellsSix Flying Dragondizilerinde izledim. psikiyatrist olan So Ah,  küçükken babasının yardımseverliğe olan aşırı sevgisinden dolayı maddi açıdan zorluk yaşamıştır. İşleri kötüye gitmektedir. Six Flying Dragons dizisinden sonra daha iyi bir diziyle ekrana dönebilirdi.



İlgili resim
"Yapılan her hareket beraberinde
her zaman bir sonuç doğurur."


Lim Ju Hwan, dizide Hoo Ye karakterini canlandırıyor. Daha önce Boys Over Flowers, Oh My Ghost, Uncontrollably Fond  dizilerinde izledim.  bir tatil beldesinin CEO’u olan Hoo Ye çevresindeki insanlardan farklı olan So Ah’a aşık olur. Lim Ju Hwan'ı daha iyi rollerde görmek istiyorum. Kötü karakter oynamak zordur. Fakat Ju Hwan bunu başaran ender oyunculardan biri. Bana kalırsa dizinin öne çıkan ismi kesinlikle kendisiydi. Bundan sonra onun daha güçlü yapımlarda izlemek istiyorum.






"Kim önümde durmaya cüret eder?!"


Krystal, dizide Moo Ra karakterini canlandırıyor. Daha önce  The Heirs, My Lovely Girl, The Legend of the Blue Sea (konuk oyuncu) dizilerinde izledim. dizide olağanüstü bir varlık olan ve yüzlerce yıldır insanlar arasında yaşayan Moo Ra , şimdi bir oyuncu olarak hayatını sürdürmektedir. Onun karakteri Ha Baek’i tek taraflı olarak sevmektedir ve So-Ah’dan ise nefret etmektedir. Krystal aşırı güzel olmasıyla beraber soğuk ve sıcak karakterlerde iyi iş çıkardığını düşünüyorum.




Sadece ortanca çiçeğinin efendileri birlikte mi oynar?
Gerçekten yalnız birisi miyim?"

Gong Myung dizide Bi Ryum karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Entertainer, Drinking Solo, Hwajung dizilerinde izledim. Rüzgârın efendisi olan B Ryum karakterini canlandırmaktadır. O, Moo Ra’ya tek taraflı bir aşk beslemektedir. Bu dizi bir de kendisine yaradı diyebilirim. Dizi boyunca sevdirdi kendini.






Dizide yer alan oyuncuların her birini severim. Oyunculuklarını da başarılı bulmakla beraber Shin Se Kyung'un Six Flying Dragon dizisinden sonra oyunculuğu sevmeye başladım. O dizinin ardından seçtiği yapım yanlıştı. Nam Joo Hyuk ile uyumunu ne yazık ki sevemedim. Bir eksiklik söz konusuydu. Bunların aksine Krystal ve Gong Myung arasındaki uyuma bayıldım. Krystal'in oyunculuğunu sevmekle beraber rolüne uygundu fakat onu daha iyi yapımlarda görmeyi tercih ediyorum. Hoo Ye karakter derinliği ve hikayenin gidişatı açısından bakarsak bence adam gizli başroldü. Esas kızla yollarını kesiştiren çok fazla bağ kurgulanmış, ek olarak SEO'nun varoluş sancıları, geçtiği ıstıraplı yollar falan bunlar hep ana karaktere yüklenen dramlar olur normalde. Bence böylesine derin işlenmemeli ya da her karakter böyle derin işlenmeliydi.

So Ah ve Heaberk arasında şu sahneyi görünce efsane film Romea ve Julliet de ki akvaryum sahnesi aklına gelen tek benimdir heralde 


Kdrama sektörünün şu zamana kadar ki en düşük reyting alan dizisi olarak tarihe adını yazdırdı. Böyle olmasındaki sebep ise gerçek konunun Goblin dizisini geçecek derecede olması şeklinde yorumlara denk geldim. Şahsen  mangasını bilen biri olarak bu yorum çok mantıklı. Çünkü dizinin ismini duyunca çok şaşırmıştım. Bride of the Ha Baek pek çoğunuzun bildiği gibi tarihi bir manga (çizgi roman). İçerisinde inanılmaz tarihi ve mitolojik öğeler barındıran her sayfası bir sanat eseri olan bir manga üstelik. Bunu nasıl dizi yapacaklar en az 60-70 bölüm sürer derken, dizi yayınlanmaya başladı. Üstelik çok da sevilen oyuncularla çekilmişti. Ama ne görelim, Kore'nin belki de en ünlü tarihi çizgi romanından uyarlanmış bu dizinin çizgi romanla hiçbir alakası yoktu. Dahası çizgi romanın yüksek seviyedeki edebi değerinden bir nebze olsun nasiplenmemişti. Pardon da o zaman ne diye bu diziyi Bride of the Ha Baek diye çekiyorsunuz? Madem çizgi romandan alacağınız tek öğe karakterlerin isimleri olacaktı, o zaman başka isimlerle özgün bir senaryo yazsaydınız. Gerçekten o muhteşem eserin hikaye örgüsüne, karakter detaylarına, mitolojik kurgusuna, özgün hikayesine yazık oldu. Çizgi romanı okuyan herhangi birisi, bu diziye bi taraflarıyla güler, "Ayol siz ne yaptınız?" diye. Yani bir de akıllarınca çizgi romandan da bir şeyler katalım demişler iyice ellerine yüzlerine bulaştırmışlar. 

Konusu farklı diziler çok severim ki o sebeple bu diziden beklentim yüksekti ama sanki dizide her şey baştan kurgulanmamıştı da akışına göre bir şeyler eklenip çıkarılmıştı. Bir bütünlük yoktu, akıcılık konusunda başarılı değildi. Bazı şeyler zorlama gibi olmuş. Konu güzeldi aslında ama dediğim gibi işleniş bana güzel gelmedi. Kadro aslında çok güzel ama aralarındaki uyum donuktu ve samimi gelmedi. Bazı yerler epey komikti, güzeldi. Habaek'in habire çok yüce ve güçlü olduğundan bahsettiler ama gösterdikleri sadece sevdiği kızdan yediği ihanet ve dünyaya gelince güçlerini kaybeden biri. İlk bölümlerde kızı kurtarış sahneleri çok havalıydı ama onunla kaldı. Kötü yorumlara rağmen iyi olacağını düşündüm ama gerçekten çok durağandı güçlerini kullanmadılar bile sadece kız binadan düşerken Habaek'in kurtardığı sahne güzeldi. Daha fantastik daha heycanlı şeyler bekliyordum gerçekten aşırı durağandı. İlk bölümleri ortalamaydı ama sonlara doğru gerçekten sıkılmaya başlamıştım yine de final sahnesi iyiydi.

Dizide güzel bulduğum en güzel detay Hebeak'in her akşam kızı sokakta beklemesiydi. Hoş güzel bir sahne olarak hafızama kazındı.


Dizinin müziklerini çok sevdim. Savina&Drones "Glass Bridge"  Lucia "Without You" Junggigo "Reminds Me of" Kassy "The Day I Dream" Kim EZ "Pop Pop" Yang Da Il "The Reason Why" şarkı listemde yerlerini aldılar.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Şimdi arkadaşlar eğer fantastik konulu dizileri seviyorsanız diziye başlayın derim. Ama başlamadan önce şunu aklınızda tutun bu dizinin Goblin ile bir alakası yok. Hatta ve hatta dizinin kendi mangası ile bile alakası yok . Sadece mangadan esinlenip farklı senaryolu bir şeyler yaratmış senarist. Fantastik dizi sever biri olarak bu türde izlediğim diziler arasında ortalama oldu. Ben oyuncuları sevdiğim için izlediğim bir dizi oldu.

Dizi için puanım; 5

23 Oca 2017

Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo / Kore Dizisi


SBS son zamanlarda güzel dizilere imza atmaya başladı. Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo onlardan bir tanesi. Dizi Çin dizisinden uyarlama. Mantık aynı fakat içerik farklı. Kore tarihini, Goryeo'nun kuruluş yıllarını ele alarak kurgulanmış. Zaten iki dizide de farklı tarihlerde geçiyor. Goryeo 918–1392; Çin dizisi ise Quing Dynasty 1644–1912 yıllarında ele alınıyor. Senaristleğini Joo Yoon Young yaparken yönetmen koltuğunda IRIS, That Winter, The Wind Blows It's Ok, This is Love gibi dizileriyle bilinen Kim Kyu Tae oturuyor.

Hikaye, Goryeo rejiminin erken dönemlerinde geçmektedir. Modern çağda yaşayan 25 yaşındaki Hae Soo (IU) tam güneş tutulması yaşandığı sırada zamanda geri gitmek suretiyle kendini Goryeo devrinde bulur ve Wang Hanesi'nin prensleri arasındaki çatışmalar ve mücadeleler arasında kapana kısılır. Orada diğer insanların korkudan titremesine sebep olan Wang So'ye âşık olacaktır.

Bundan sonrası ağır spolier içerir.

"O, güneş olmak istemedi ancak parlıyordu"
Lee Joon Ki (Junki); dizide Taejo'nun 4.oğlu olan Wang So'yu canlandırıyor. Daha önce Arang and the Magistrate, Two WeeksScholar Who Walks the Night ve She Was Pretty(konuk oyuncu) dizilerinde izledim. 4. Prens olan Wang So,  buz gibi soğuk bir kişiliğe sahiptir. O, dikkatleri üzerine çekmek istemeyen birisidir fakat doğduğu ayrıcalıklardan dolayı bu imkansızdır. Annesinin yüzünden kral Taejo onu  4. Prensin  böyle olmasının sebebi anne ve babası tarafından sevilmiyor olması. Korkutucu olmasının sebebi insanların yüzündeki yara yüzünden ona acımalarındansa korkmalarını tercih ediyor. Anne babaları tarafından sevilmeyen çocuklar mutsuz, hırçın olur ve dikkat çekmek isterler. Wang So yu izlerken öyle birini gördüm. Lee Joon Ki'nin oyunculuğunu her zaman beğendiğimi dile getiriyorum. Özellikle tarihi dizileri fazlasıyla yaktığını düşünen kesimdeyim. Geleneksel kıyafetler herkesin üzerinde hoş duruyor fakat Joon ki'de bir başka duruyor. Dövüş sanatlarındaki marifetlerini de göz önünde bulundurursak dizideki kılıç ve dövüş sahneleri göz dolduruyordu.

Eğer bu hiçbir şeyin değişmeyeceği anlamına
 geliyorsa yaşamak istiyorum


IU; dizide şimdiki zamanda yaşarken geçmişe giden Hae Soo karakterini canlandırmaktadır.  Daha önce Dream High ve Pretty Boy dizilerinde izledim. Güneş tutulması olduğu sırada suya düşmesiyle geçmişe gider.  Wang Wook'un eşi Hae'nin kuzeni olarak rekarne olmuştur. Bir anda kendini 9 yakışıklı prensin arasında bulmuştur. Diziye başlarken IU'nun oyunculuğuna dair bir çok kötü yorum okudum. Ben IU'nun oyunculuğunu sevimli bulanlardanım. Evet çok başarılı oyunculuğu yok ama sevimliliğinin vermiş olduğu enerjiyle o açığı kapattığını düşünüyorum. Netizenlerin abarttığı kadar kötü bir oyunculuğu yok. Lee Joon Ki'de dediğim gibi geleneksel kıyafetlerle güzelliğine güzellik katarak görsel bir şölen sergilediler.8. prensimiz aşkı için eşine yalvarmaya bile gitmiş.ee Hae Soo bu girmediği kalp huzur vermediği hayat yok gibi tüm prensler ona hayran ..bu hayranlık onun samimiyetinden,cesaretinden ve kararlılığından geliyor..ve onlara her bölüm yeni yheni kelimeler öğrettiğinde çocukların halerine kopuyorum 

"Aşk ve güç, ikisi de yüreğindedir."

Kang Ha Neul; dizide Taejo'nun 8.oğlu olan Wang Wook karakterini canlandırıyor. To The Beautiful You, Monstar, The Heirs Angel Eyes, Misaeng dizilerinde izledim. O, prens Wang So ile aynı babadan ama farklı annelerden dünya gelmiştir. Onun karakteri, edebiyatta ve dövüş sanatlarında yetenekli olduğu kadar da sekizinci oğul olmasına rağmen tahtın varisi olma gibi bir arzusu olduğunu görmemek imkansız. Dizinin ilk bölümleri aşırı sevdiğim şartlardan dolayı bile olsa değiştiği için sinirlendiğim karakterlerden biri oldu kendisi Rengi belli etme konusunda donuk mimiklerine hayran kalmamak elde değil. Kısacası Kang Ha Neul oyunculuğunu konuşturduğu bir yapıma daha imzasını attı. İkinci adam ya da oyuncuların gençlik yıllarını izlemek yerine onu artık başrolde görmek istiyorum. İzlerken dramın dibine vurmak istiyoruz.










"Onun hayali Goryeo’nun kralı olmak"


Hong Jong Hyun;dizide Kral Taejo'nun 3.oğlu Wang Yoo karakterini canlandırıyor. Daha önce Her Lovely Heels dizisinde izledim. Wang So ile aynı anneden dünyaya gelmiştir. Kraliçe olan annesi onu çok küçük yaşından itibaren bir kral olması için eğitmiştir. Bu durum onun kibirli ve hırslı biri olmasına sebep olmuştur.  Gel gelelim fasülyenin faydalarına. Dizi boyunca rengi en net şekilde beli eden karakter. Hareketleri, konuşmalarıyla açık açık "Ben kral olacağım" diyordu. O yüzden kötü bile olsa dizideki en dürüst karakterdi. Sırf annesi onu sevsin diye her dediğine peki diyen bir Prens. Ne yazık ki annesinin gölgesinden kurtulamadı. Hong Jong Hyun çiçek oğlan gibi olduğu bir dizide izlemiştim. Fakat sert yüz hatları ve mimikleriyle kesinlikle kötü karakter oyunculuğuna adını altın harflerle yazdırabilir. Kesinlikle düşünmeli.




Haylaz bir genç kan.

EXO üyesi Beakhyun; dizide Kral Taejo'nun 10.oğlu Wang Eun'u canlandırmaktadır. Oyunculuk çıkışını bu diziyle gerçekleştirdi. Wang Eun karakteri diğer prenslerin aksine şaka yapmaktan hoşlanan haylaz kişiliği vardır. Tahta gözü olmayan Prensi vatana ihanet suçundan öldüren 3.Prense ne desem bilmiyorum. Bıraksaydın çocuk, eşiyle mutlu mesut yaşasaydı. Eun'un en komik halleri Hae Soo'ya aşkını itiraf sahneleriydi. Beakhyun, çok iyi oynadı. Sevecen halleriyle bizi güldüren sonrasında da hunharca ağlatan bir karaktere can verdi.Diziyi izleyip Eun karakterini çok sevmeyen yoktur. Bu yeterli bence oyunculuğunun iyi mi kötü mü olmasını göstermesi açısından. Beakhyun'u bir çok dizide görmek istiyorum.

Derinliği ve zarafeti ile


Nam Jo Hyuk dizide Kral Taejo'nun 13.oğlu Wang Wook'u başka bir deyişle Beak Ah'ı canlandırıyor. Daha önce Surplus Princess Who Are You: School 2015 Cheese in the Trap dizilerinde izledim. Diğer prenslerin aksine sanata karşı doğuştan yeteneklidir. Wang So'nun en çok güvendiği kardeşidir. Taht kavgaları arasında kimsenin arkasından iş çevirmeyen iki prensten biriydi. Diğeri tabi ki Eun'du. Onun tek iş çevirdiği kişi Woo Hee oldu. Beak Ah bir de Hae Soo ile yakın arkadaş olmayı başaran biri olmayı başardı. Son anına kadar kararlarından hep ona destek çıktı. Nam Jo Hyuk büyük bir çıkış yakalayacağını önceki dizilerinde dile getirdim diye hatırlıyorum. Her girdiği role kendinden bir şeyler katmayı ihmal etmiyor. Onun hamurunda aktörlük var. Korelilerin bir tabiri var ya "Çiçek oğlan" tam da öyle .
Her zaman kardeşlerinin genci
Ji Soo dizide Kral TaeJo'nun 14.oğlu Wang Jung'u canlandırmaktadır. Aynı zamanda prenslerin en küçüğüdür. Wang So ve Wang Yo ile aynı anneden dünyaya gelmiştir. Daha önce ; Angry Mom, Cheer Up!Page TurnerDoctors, Fantastic dizilerinde izledim. Yaramaz bir kişiliğe sahip olmasının yanında savaş sanatlarına ilgilisi oldukça fazladır ve bu konuda oldukça yeteneklidir. Wang Jung kötü kraliçe ve kötü ağabeyinin dolduruşları arasında temiz kalmayı başaran bir Prens.  Hae Soo ona ilk sarıldığında, kalbi ilk kez onun için attı. Onun tek derdi Hae Soo'nun mutlu olmasıydı. Onunla arasındaki mesafeyi sevmesine rağmen her zaman korudu. Aralarında en şanslısı da oydu. Sevdiği kadın yanındaydı. Onun çocuğuna sahipti. Tutunacak tek dalı oydu. Ji Soo son yılların aranan oyuncusu. Bundan sonraki yapımlarda onu başrol görmek istiyorum.




Kalbimi istiyorsun?
İstediğiniz kadar gümüş alın.


Yoon Sun Woo dizide Kral Tae Joo'nun 9.oğlu Wang Won'u canlandırmaktadır. İzlediğim ilk yapımı. Wang Won'un annesini ailesi sayesinde çok zengindir.Prensler arasında en iyi anlaştığı ve sözünden çıkmadığı kişi Wang Yo'dur. Dizide karakter olarak sevmediğim tek Prens. Çünkü bir duruşu yok. Sürekli birilerinin arkasından iş çeviren her an herkesi satabilecek potansiyele sahip.Prens Won sadık bir insan olmadığı sürekli ikili oynamasının cezasını aldı. Bunun sonunda da hak ettiği ceza ona kesildi. Hae Soo'nun ''Bir gün Chae Ryung yüzünden çok pişman olacaksınız'' lafı da gerçek oldu. Ölmeden önce kızın ona ne hissettiğini bilerek öldü. Üzülmedim.
Ben kraliçe olacağım.
Eğer olamazsam o zaman
kim Majestelerini koruyacak?


Kang Ha Na dizide Kral Taejo'nun kızını yani prenses Hwangbo Yeon-Hwa karakterini canlandırıyor. Mirror of the Witch dizisinde izlemiştim. Wang Wook ile aynı anneden dünyaya gelmiştir.Abisinin aksine oldukça hırslı birisidir. Onun en büyük planı kraliçe olmaktır. Kralın onca çocuğu arasında en fettan olanı Prenses çıktı. Kraliçe olacak diye kötülüklerin en sağlamlarını yaptı. Kendi öz abisini sattı. Oysaki, o ölmesin diye sevdiği kadından vazgeçmişti. Wook "besle kargayı oysun gözünü" sözünün net en büyük örneği oldu. Kang Ha Na; geleceği parlak oyuncular arasında yerini alır. Bu tür karakter rollerinin hakkını vereceği kanaatindeyim. 




IU'nun sırf şu bölümdeki oyunculuğu bile yeterliydi. 
Küçük Görsel

Wang So'nun aski çok başkaydı. Başta "bir daha yanıma yaklaşma,seni öldürürürüm" diyen adam ne güzel sevdi Soo'yu Hae Soo; Wang So'nun yapayalnız, acılarla, kırgınlıklarla dolu dünyasına ilk ve tek dahil olan insan oldu. Onu dinleyen,onu düşünen, nasihat veren, onun için endişelenen, ona yardim eden, ondan korkmayan ilk insan oldu.Hae Soo, bu yaptığı bu davranışların adını "arkadaşlı" koydu Wang So "Ben sevginin o dediğin türlerinin hiç birini tatmadım. İster sevgi olsun, ister arkadaşlık hepsi ayni kapıya çıkıyor benim için" diyerek noktayı koydu. Tüm hayatı boyunca yalnızlık içinde yaşayan bu insanın tek varı yoğu bu kız oldu. Zamanla ve yavaş yavaş, ince ince aşık oldu 4.Prens...Endişelendi ve endişesini gözleriyle anlattı hep. Krallığı bile bir kenara atıp Hae Soo varsa onunla çıkıp gideceğini söyledi. Sevdiği kız suçlanmasın,ona bir şey olmasın diye 3 bardak zehir içti. Herkes sevdiği için bir şeylerden vazgeçer. Wang So canından vazgeçti sonra onun için ölümden vazgeçti.Tam iyileşmeden kızın yanına koştu. Soo idama götürülürlerken kılıcıyla engel olmaya çalıştı. Ve hiç bir prens kralın korkusundan kızın yanına yaklaşamazken bir tek o kol kanat gerdi. Onun yanında oldu. Hiçbir şeyi düşünmeden sadece ve sessiz sedasız yanında oldu...
Wang So güzel sevdi.

Wook'un aşkı ilk bölümler eşine rağmen göz doldursa da benim istediğim aşk değildi. İlk fırsatta arkasını dönmüş gibi olsa da aslında Wang Wook çok zor durumda kaldığı için böyle davranmak zorunda kaldı. Eğer kız kardeşininde işin içinde olduğu ortaya çıkarsa hain ilan edilecekler ve belki de ailecek öldürülecekler. Wang WooK un kaybedecek çok şeyi vardı. Wang WooK'un kızı gerçekten sevdiğini düşünüyordum. Prensler arasında taht hırsı yok olmayan tek kişiydi dizinin başlarında..Tabi biz senarist ne yönde yazarsa o yöne doğru bakış açımızı değiştirmek zorunda kalıyoruz.  Dizinin bir çok romantik sahnesi Wook ve Soo arasında geçtiğini düşünüyorum. Karısı öldüğünde aslında ben onu seviyormuşum diyerek tekrar Soo'nun peşinde olması gibi ayrıntılar olmasa daha hoş olurdu gibi geliyor.

Dizinin hiç kuşkusuz en asil kadını 4.Prensin eşi ve  Hae Soo'nun kuzeni olan Lady Hae'ydi. Ona kızı gibi baktı sahiplendi. Çocuğu olmamasına rağmen ona bir anne şefkati gösterdi. Onu hiç sevmeyen bir eş ile hep ilgilendi. Buna rağmen çizgisini bozmadı. Wang Wook' ise eşini kaybedene kadar onu sevdiğinin farkında değildi. Onu kaybettiği gün ben aslında onu seviyormuşum demesine rağmen bir kaç gün içinde unutması bence senaryonun gereksiz oyunlarından biriydi. Lady Hae oda gariban ta başından hiç eşinden sevgi görmedi, zorunlu bir evlilikti ama oda yinede sevdi, hep eşini düşündü eşi için yapmiyacak hiç birşey yoktu. öyleki eşinin başkasını sevdiğini anladığını ramen ses etmedi o yetmedi sırf eşi mutlu olsun diye sevdiğine kavuşmasi için yollar açtı şükür ömrü vefa etmedi o görüntüleri görmeye. Ne kadar sevsede çok zor olurdu be sevdiğini başkasiula baş göz etmek. Şu son sahne iç parçalayan cinsten..

Taht kavgaları için şu kardeşliği bitirdiniz be, vicdansızlar!

Saray hanımı Oh çok asil bir karakterdi zamanında kendi çocuğunu kaybetmişliğin verdiği acıyı biraz olsun Hae Soo'yu sahiplenerek giderdi sanki ve bir anne şefkati ile de onun yerine ölmeyi göze aldı. Keşke ölmeseydi ..Lady Oh kralın kimbilir kaç eşi arasında onun gönlüne taht kuran tek kadın. Nedimesi olarak neler çekti kralın kaç eşini onun için hazırladı ama yinede sevdi, çocuğundan ettiler yinede sevdi çok sevdiki o kadar acıya , izdiraba, kraliçenin işkencelerine dayandı pes etmedi (birileri gibi başını alıp gitmedi😒😒) sonuç kendisi gibi olmasını istemediği Hae Soo için feda etti

Wang Jung, canım benim. Mantıklı düşünemese de iyi çocuktu, Soo'yu sevse de ne başına dert oldu, ne üzdü, ne sıkıntı çıkardı, uzaktan sevdi ve sadece bekledi. Evlendikten sonra da ona iyi bakması, hâlâ arkadaşız merak etme demesi ve tabi en sonunda Hae Soo öldükten sonra Baek Ha'ya onu sevdiğini söylemesi, ağlaması, kıza hayattayken zaten kavuşamadı, aşkı ciddiye alınmadı üstüne bir de küllerini bile elinden aldılar.Dizinin güzel seven adamlarından biriydi Prenslerin en küçüğüydü.


1000 yıl öncesinin Kore'sinde devletin sürdürebilirliği adı altında bu günün deyimiyle ensest evlilik varsa bizim tarihimizde de 'Devletin Bekası' (devamlılığı) için pek çok cinayet işlenmiştir ki bu günün bakış açısıyla kabullenemeyiz ama olmuştur ve gerçektir. Birazcık tarihimizi okuyanlar Kanuninin öz evladını öldürttüğünü bilir.Bu gelenek Kardeş katli Fatihten başlayarak devam edip gitmiştir (taht üzerinde hak iddia eder diye özellikle kardeşler kan akıtılmadan boğdurulmuştur) ta ki hanedanın en yaşlı üyesi tahta çıkar kuralı getirilene dek. Doğudan Batıya her monarşinin tarihinde böyle kara sayfalar vardır. İğneyi başkasına batırırken çuvaldızı da kendimize batıralım ve olayları tarihi bağlamından koparmayalım. Adamlar tarihi gerçekleri dizilerinde kurgulamışlardı, bunu tartışmak dünyanın en saçma olayı.  Prensese gelince,küçüklüğünden beri veliaht olan yarı-kardeşlerinden biriyle evlenmeye programlanmışsa, soylular arasında ensest diye bir kavram yoksa, abisini kardeş değil de erkek olarak görebilecektir haliyle.
Bu günün mantığıyla ne taht uğruna işlenen cinayetleri ne de bu tür kardeşler arası evlilikleri onaylamamız mümkün değil ama gerçekler tarihte yerini almış, ne yazık ki bu durum böyle..

Dizinin finaline gelecek olursak;

Jung'un neden Hae Soo'nun el yazısı yüzünden mektupları kendi el yazısıyla değiştirdiğini anlamayanlar için kısaca açıklayayım. Kral, fermanları kendisi yazar ve sonra da kraliyet mührünü basar. Elinizde kralın el yazısını taklit edebilecek birinin olduğunu düşünsenize... Ülkeyi ele geçirmek isteyen ya da kraliyet emirlerini lehine kullanmayı düşünen art niyetli insanlar bunun için Hae Soo'yu kullanmaktan çekinmeyeceklerdi. Jung'un önüne geçmeye çalıştığı şey de buydu. Çünkü kralın el yazısını taklit etmek o dönemlerde suç olarak kabul ediliyor.Jung'un hata ettiği nokta mektubu kendi adıyla göndermek oldu. Eğer mektupta Hae Soo'nun adı yazsaydı olay çok daha farklı neticelenebilirdiki So'yla yüzleşirlerken Jung'un da yaptığı hatanın farkına vardığını görebiliyoruz.
Wang So ile kızının karşılaşmasında acaba Wang So küçük kızın kendisinden olduğunu anladı mı diye şüpheye düşenler olmuş. Evet, anladı. Hatta o an Hae Soo'nun neden onu bırakıp gittiğini de anladı. Muhtemelen Wang So'nun bunca yıldır kafasında oturtamadığı tek nokta buydu ve alması gereken cevabı da Jung'dan aldı. Bugüne kadar Hae Soo'nun her dileğini yerine getirdiği için bu dileğini de karşılıksız bırakmadı ve belki de onu mutlu edebilecek son şeyden de kızlarının iyiliği için vazgeçti. Sonuçta kendisi görmeyecek olsa bile bir yerlerde Hae Soo'dan bir parçanın yaşadığını bilmek Wang So'ya az da olsa bir teselli olmuştur.
Baek Ah ile Wook'un kızının karşılaşması biraz kafaları karıştırmış ve Woo Hee ile bağlantı kurulamamış. Wook'un kızı Baek Ah'nın gelecekteki eşi arkadaşlar. Dizide de muhtemelen Woo Hee'nin reenkarnasyonu gibi gösterilmeye çalışılmış. Sanırım ikisinin oğlu ilerde tahta çıkıyor. Bununla ilgili bir yazı okumuştum ama aklımda ancak bu kadarı kalmış.
Wang So ve Wook'un Hae Soo'nun yokluğunda fark etmeden birbirlerine tutunduklarını gördük. Nasıl oluyor o iş derseniz, şöyle izah edeyim. Sevdiğiniz biri artık bu dünyada olmadığında, onun da sevdiği birilerinin olduğunu hatırlayarak teselli bulursunuz. Sevdiğiniz kişinin bir zamanlar yanı başınızda olduğunun kanıtıdır bu. Wook'un merakla So'nun saltanatını takip edişi ve yaptığı işlerle içten içe gururlanışı ya da Baek Ah, Wook'un öldüğünü söylediğinde So'nun yüzünde beliren acı dolu ifade bunun bir kanıtı. Her ikisinin de içleri soğumuş, her ikisi de Hae Soo'nun gidişinin acısını birbirlerinden başka kimsenin anlayamayacağını fark etmiş. Bir şekilde sözsüz bir kader ortaklığı yapmışlar aslında. En çok içime oturan sahnelerden biri de bu oldu o yüzden.
Wang So ve Hae Soo'nun gelecekte karşılaştıkları sahne kesilmiş. Aslında böyle bir sahnenin var olduğu hem LJG hem de Jisoo tarafından onaylandı. Artık DVD'lerden mi öğreniriz yoksa bir özel bölüm gelir mi orası meçhul. Ama karşılaşmalarını muhtemelen göreceğiz.

Hae Soo'nun şarkısını duyduğumda ağladım, Wang So'nun Hae Soo'nun ölüm haberini aldığında "Benden bu kadar çok nefret ediyor olamaz değil mi?" deyişine ağladım, Jung'un küllerle bir başına oturuşuna ağladım, Wang So'nun küllere sarılıp yaralı bir kurt gibi inlemesine ağladım ama en çok da Hae Soo'nun Wang So'yu yapayalnız bıraktığını fark ettiğindeki pişmanlığına ağladım. Kim ne derse desin bana göre dört dörtlük bir dizi oldu Scarlet Heart. Eksikleri gözüme batmadı, aksine o eksiklerle daha da çok sevdim sanki. Finalin üzerinden bir hafta geçti ama hala duygulanmadan dizinin müziklerini dinleyemiyorum. Bu dizi kalbimde öyle bir yer etti ki, kolay kolay kimse yerini dolduramayacak bu gidişle. Bir ihtimal yeni sezon gelirse azıcık teselli bulurum ama o da pek mümkün görünmüyor. Yine de pozitif düşünelim ki gerçek olsun.Gerçi yeni sezon olmasa da dizinin sonu beni tatmin etti açıkçası, mutlu anları döndürüp döndürüp izlesem bana yeter.

Z.Hera diziside Park Soon Deok karakterini canlandırıyor.Bir güzel sevende 10.Prensesi çocukluğundan beri seven, generalin savaşçı kızı. Muradına eriyor ermesine Eun'un eşi oluyor. Hiç bir zaman çocukluk aşkından vazgeçmedi.Sevilmedi ama o pes etmedi  hep sevdi hep sevdi. Kocasının gönlü başkasındaydı yine sevdi. okadar sevdik sevgisi eşine de geçti:Bir güzelde o sevdi. Onun için kendini feda etti. Mutlu etti, mutlu oldu.
En acısı generalin kızının ölümünün ardından çektiği acı. Güçlü kudretli bir komutan ama tek kızını bile koruyamıyor. Bu da aslında makam mevki sahibi olmanın bile bazen hiçbir anlamı olmadığını gösteriyor. Böyle olacağını bilseydim ona mani olurdum. Gerçi bunun olacağını bilse bile yolundan dönmezdi o. Soon Deok'um öyle bir kızdı işte. Neyse o ve değişmek nedir bilmeyen.

Girl Generetion grubunun güzel sesi Seohyun Woo Hee karakteriyle karşımıza çıktı. Woo Hee karakteri hakkında pek bilgi vermek istemiyorum. Dizideki gizemini çok sevdiğim için. Onur bir Prenses. Beak Ah ile sonsuza kadar mutlu olsunlar isterdim.

Dizinin müzikleri harikaydı. EXO-CBX "For You"  "Ost Kraliçesi Taeyeon "All With You" " Locco&Punch "Say Yes" I.O.I "I Love You, I Remember You" Baek A Yeon "A Lot Like Love" EPIK HIGH&Lee Hi  " Can You Hear My Heart " Lee Hi "My Love" "Sun Hae Im "Will Be Back" SG Wannabe "I Confess" Jung Seung-Hwan "Wind" DAVICHI "Forgetting You" şarkılarını sizler için seçtim.

Albümü dinlemek için; TIKLA

İlk bölümler genel olarak eğlenceli olsa da sonra öyle bir drama bağlıyor ki bir daha çıkamıyorsunuz dramın içinden, bundan daha üzücüsü olamaz, bundan daha fazla ağlayamam diyorsunuz, sonraki bölümde daha çok ağlarken buluyorsunuz kendinizi. Fakat tavsiyem final de dahil dram olan bir dizi olsa da dram sevmeyenler için bile izlenmesi gereken bir dizi. Çok etkileneceksiniz, diziyi tüm benliğinizle hissedeceksiniz, yaşayacaksınız..

Dizi için puanım; 9/10

21 Mar 2016

Cheese in the Trap / Kore Dizisi


Cheese ın the Trap, Güney Kore'de oldukça popüler olan webtoondan uyarlama dizi olarak TVN kanalında ekranlara geldi. Geçmiş yazılarımı takip edenler bilir TVN kanalının şu zamana kadar yayınlayıp kötü diyebileceğim bir yapım olmadı lakin bu diziyle beraber sarsıntı yaşadım diyebilirim nedenlerini birazdan açıklayacağım. 

Dizinin webtoon yazarı Soon Ggi, senaristi Kim Han Hee olurken yönetmen koltuğunda Heart to Heart dizisinin yönetmeni Lee Yoon Jung oturmaktadır. Dizinin konusuna geçmeden önce diziyle eş zamanlı olarak webtoon devam ediyordu. Bu bilgiyi cepte tutun birazdan bu konuyla alakalı detaylı bilgilendirme yapacağım.

Dizinin konusu aslında bir çok gençlik dizisinde izlediğimiz senaryolardan farklı değil. Ailesinden hiçbir destek almadan okumaya çalışan başarılı bir üniversite öğrencisi Hong Seol ile okulun yakışıklı, gizemli ve zeki öğrencisi Yoo Jung arasında geçen bir hikaye.

Dizinin oyuncu kadrosu gençlik temalı dizi olduğundan oldukça geniş tutulmuş. 
Yer alan ana karakterler ile yan karakterler aşağıdaki gibidir.

Park Hae Jin'i daha önce My Love From the Star, Doctor Stranger ve Bad Guys dizisinde izledim. Park Hae Jin'i izlediğim yapımlarında aşık bir adamı, soğuk bir doktoru ve seri katili başarılı bir şekilde canlandırdığını göz önünde tutarsak karakter oyuncu statüsünde ilk üçte yer alabilecek seviyede diyebilirim. Abartmıyorum, Bad Guys dizisini izlemenizi öneririm. O zaman ne demek istediğimi göreceksiniz. Cheese in the Trap dizisinde ise Yoo Jung'u canlandırıyor. Büyük bir şirketin tek varisi olmasına rağmen bunu okulda sır gibi saklayan Yoo Jung aslında hislerini belli etmeden müthiş rol yapan bir karakter. Onun melek yüzünün altında sır gibi sakladığı bir dünya var. Bunu görebilen tek kişi ise Hong Seol. Kim Goo Eun'un oyunculuğu hakkında çok şey okumuş olmakla beraber daha önce hiçbir yapımını izlemedim. Bununla birlikte sergilemiş olduğu oyunculuğuna BAYILDIM. Hong Seol, kılık kıyafeti, saç stili olsun, konuşma tarzı kendine münhasır bir karakter olarak karşımıza çıktı. İyi niyetli olmasının yanı sıra oldukça başarılı bir öğrencidir. Ailesi erkek kardeşi Amerika'da okutmak istemesi üzerine kendinden fazlasıyla fedakarlıklar yapmıştır. Bir tek ailesi değil çevresindeki insanlarda bu şekilde iyi niyetini su istimal ediyor.Hong Seol için dönüm noktası ise Yoo Jung ile karşılaşmasıyla başlar. 5upsire aktör-idol grubunun lideri  Seo Kang Joon'u daha önce The Suspicious Housekeeper, RoommateCunning Single Lady, What's Happens to Family dizisinde izledim. Genç neslin en parlak oyuncusu olmasıyla birlikte ikinci adam rollerinden, başrole terfi ettirilmeli. Beak In Ho'nun vurdum duymaz, serseri biri olarak çıkıyor karşımıza. Vurdum duymaz görüntüsünün altında sıcak bir kalbinin olduğunu çok geçmeden anlaşılıyor. Jung Yoo'nun gerçek kişiliğinin çözülmesi, Beak In Ho'nun ortaya çıkması başlıyor. Seo Kang Joon'un canlandırdığı bir çok rolün aksine serseri gibi yaşamak ona yakışmış. Lee Sung Kyung'u It's Ok That's Love dizisini izleyen hatırlayabilirler. Oradaki rolün benzerini Beak In Ha karakterinde görebilirsiniz. Beak In Ho'nun ablası olarak karşımıza çıkıyor. Kardeşinin olduğu gibi onunda Yoo Jung ile bir geçmişi var. Bu kızın dizide niçin var olduğunu açıklamak istemiyorum. Zira ciddi spolier vereceğimi düşünüyorum. Lee Sung Kyung cidden o kadar sinir bozucu bir karakteri canlandırdı ki bi ara kızdan gerçekten nefret ettim. Mimikleri, bakışları, konuşma tarzı falan gerçekten nefret ettim.

 Yoo Jung&Hong Seol
Hong Seol&Beak In Ha

Uyarı:  Burdan sonrası spolier içeriyor.

İlk iki bölümü izledikten sonra beklemeye karar verdiğimi hatırlıyorum. İlk beş bölüm kendi adıma efsaneydi. Dizi fazla gündelik yaşamdan hikayeler ile doluydu. Klasik kore dramalarının aksine müthiş entrikalar, muhteşem kötü karakterler, iyilik meleği saf başrol kızımızda yoktu. Hong Seol'ün tepkileri, düşünceleri, üniversitedeki arkadaşlıkları olabildiğince gerçekçi olaylardan oluşuyor. Saf ve kötü karakterlerin olmaması dizinin daha akıcı ilerlemesi beklentiyi yüksek tuttu. 

Yazar-senarist arasındaki anlaşamazlık biliyorsunuz ki; webtoon'un devam etmesinden kaynaklıydı. Gerçek yazar kendi finalini gerçekleşmediği için spolier olmaması adına aynı sonun yapılmasını istememiş. Bir kere yanlışın biri burada. Sen neden devam eden webtoonu veriyorsun ya da TVN  neden çekmeye kalkıyor, saçma! Finalin açık bırakılmasındaki en büyük etken bu olduğu için bitmesi gereken güzel şekilde son buldu. Finalin aceleye geldiği, eksikler olduğu belliydi. Bununla birlikte abartıldığı kadar kötü bittiğini düşünmüyorum. Bu gözler daha kötü biten dizilere de tanık olduğundan, sıkıntı yaşamadım. Son bölümlerde gelişen olayları göz önünde tutarsak Hong Seol-Yoo Jung üç yıllık süreç içinde ayrı kalmaları gerekiyordu. 

Peki neden ayrı kalması gerekiyordu? 

Yoo Jung her ne kadar harika bir karakter dahi olsa kıza karşı saplantı derecesinde bağlıydı.  Mesela; Seol'e zarar veren herkesi saman altından su yürüterek haddini bildiriyor bu durumu ise sadece Kız ve In Ho fark ediyordu. Onun bu kadar psikopat derecesinde çevresindekilere güvensiz olması; çocukluğunda en çok değer verdiği babasının davranışları ve kardeş gibi büyüdüğü In Ho ve In Ha'nın ona ihanet ettiği düşüncesiydi. Fakat aralarındaki bağı göz önünde tutarsak Beak In Ho'yu dinlemeden onun hayatını mahvetmesi ise piskopatlığın zirvesiydi. İşte en çok bu sebeplerle bir ilişkinin sağlam temelleri olması için ayrılık şarttı. Herkes bir nevi kendini içsel bir hesaba çekti. Hatalar anlaşıldı, karşındakinin yerine koydu kendini. Yoo Jung babasının kendisine ve Beak kardeşlere yaptığı hatayı farketti. Hataların parayla tamir edilemeyeceğini, aslında en büyük, en korkunç canavarın sevgisizlik olduğunu izlemiş olduk. 

Ben zaman zaman In Ho'ya kızsam da aslında içten içe onu destekledim. Nedeni bilmediği bir sebepten Jung'un ihanetine uğradı. Piyanosu ve ablasından yıllarca vazgeçti. Bir kız çıktı karşısına hayatını düzeltmesi gerektiğini fark etti. Eli yüzünden vedalaştığı piyanosuna geri döndü. Hayatın zorluklarıyla mücadele ederken, yanındaki insanlara umut vermeyi başardı.Beak In Ho ve Hong Seol'un arasında hiçbir zaman bir şey olmasını istemedim. Hong Seol, In Ho'ya değer verdi. Ona veda ederken bile samimi ve içtendi. Kardeşinin yaptığı hatadan onu sorumlu tutmadı, veda edebildi.

In Ha'dan dizi boyunca nefret ettim. Hala da ediyorum. Fakat empati yaptığım vakit ona üzülüyorum. Daha çocuk yaşta anne ve babasız kalan iki çocuk. Onlara dayak atan bir ebeveyn. Ardından kurtarıcı olarak karşılarına çıkan Yoo Young Soo yani Yoo Jung'un babası... Beak kardeşler ve Jung'un kardeş gibi büyümesi, In Ho'nun Jung yüzünden başına gelenlerin ardından ablasını geride bırakmak zorunda kalması ve bir anda kardeş gibi büyüdüğü Jung'un ona sırt döndüğünü düşünecek olursak. Sevgiye aç bir kızın böyle hastalıklı bireye dönmesi normal geldi. Finalde In Ha'nın davranışları değişmesine rağmen iyileşmiş olması ve ona değer veren birini bulması güzeldi bence. 
Dizinin en sevimli çifti kesilikle Bo Ra ve Eun Tak idi. Özellile Bo Ra'nın ona karşıklık verememesi, içinde biriktirdiği neden çok sevimliydi.

Dizinin müziklerini beğendiğim. Seo Kang Joon'un idol grubunu 5urprise "Fill You, Erase You" Sweden Laundry "A Little More"  Tearline&Kim Go Eun "Attraction" Vanilla Acoustic "My Time with You" Cosmos Hippie "Maybe, I Like You" Kang Hyun Min "Such" şeklinde dikkatimi çeken şarkıları.



Dizi için puanım; 6,5/10

21 Haz 2015

Who Are You: School 2015 / Kore Dizisi

School serisinin bütün yapımlarını izledim. En son School 2013'ü geride bırakmışken Who Are You: School 2015 çekileceği haberini duyduğumda sevinmiştim. Oyuncu kadrosu şekillenmeye başladığında daha ilgi çekici bir hal aldı. Başrol kızımız Kim So Hyun hariç bir çoğu oyunculukta yeni çıkış yapmış oyuncular olması daha ilginç kıldı. Zira; bu konu da School serisinin yeni oyunculara "uğurlu" geldiğini düşünüyorum.  
Who Are You: School 2015 dizisi serinin diğer yapımları gibi okul içinde ve dışında ki olayları konu alıyor.  Goo Eun Byul'un okul gezisinde ortadan kaybolmasıyla hafızasını kaybeden Lee Eun Bi'nin onun yerine geçmesiyle gelişen olayları, gizli sırları ve arzuları ortaya çıkarmaya çalışırken Eun Byul olarak mı yoksa Eun Bi olarak mı kalabilecek? soru üzerinde kurgulanan dizinin içinde ki sırların cevaplarını bulacaksınız.
Kim So Hyun; Dizide ikiz kız kardeşleri kişiyi canlandırıyor. İkizlerden büyük olan Go Eun Byul; Gangnam'da yer alan Güney Kore'deki prestij sahibi olan özel bir lise olan Sekang Lisesi'nin popüler öğrencisi hemde birincisidir. Go Eun Byul; yakın arkadaşları dışında kimseyle konuşmayan bir öğrencidir. Okul gezisinde bir gece ansızın ortadan kaybolur. İkizlerin en küçüğü; Lee Eun Bi. Çocuk bakım evinde, ikiz kız kardeşi olduğunu bile bilmeden büyümüş iyi niyetli kızımız. Lee Eun Bi; okulunda dışlanmış, zorbalık gören bir öğrencidir. Bir gün bütün olanlar canına tak eder, kendini suya atar intihar eder. Fakat biri onu kurtarır(?) ve hafızasını kaybeder. Lee Eun Bi geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz.
Kim So Hyun  bir bir çok dizisinde hatırlayabilirsiniz. The Moon Embracing The Sun, Rooftop Prince, Love Rain, Missing You, Ma Boy, IRIS 2, I Can Hear Voice, The Suspicious Housekeeper, Triangle, The Girl Who Sees Smells gibi dizileri.
Nam Ju Hyuk; dizide Han Yi An karakterini canlandırıyor. Nam Ju Hyuck'un ilk çıkış yaptığı dizi Surplus Princess dizisinde yapmıştı. Ve sonrasında ilk başrolünü kaptı. Han Yi An profesyonel yüzücü. Go Eun Byul'un hem sınıf hem çocukluk arkadaşıdır. 10 yıldır ona karşı duygular beslemektedir. Go Eun Byul kaybolmadan önce onu en son görenlerden biridir.
BTOB grubunun üyesi Yook Sung Jae; dizide Gong Tae Kwang karakterini canlandırmaktadır. Reply 1994, Age Ending In Nine Boy dizisinde izleme fırsatı yakaladım. Şu sıralar A Song For You programı ile ön planda. Who Are You: School 2015 dizisinde ki oyunculuğuyla iyi yerlere geleceğinin sinyallerini verdi. Gong Tae Kwang okulun sorunlu öğrencilerinden biridir. Ö Sevgiden uzak kaldığı için iyi yönlerini sorun çıkararak kapatmaktadır. Bir nevi ailesini cezalandırmaktadır. Go Eung Byul ile aynı sınıftadır.

School serisinin en önemli karakterleri her zaman ki öğretmenler. Who Are You:School 2015 dizisinin sınıf öğretmeni Kim Joon Seok karakterini; Lee Pil Mo canlandırdı. Still, Mary Me, Emergency Couple, Pinocchio dizilerinde izleme fırsatı buldum. Dizi kadrosu yayınlandığında  Lee Pil Mo'nun öğretmen olarak yer alacağını öğrendiğimde çok sevinmiştim. Fakat, diğer serilerin aksine sınıf öğretmeni olarak bir kaç olay dışında fazla geri planda kaldığını düşünüyorum. Senaristler belli ki alışılmışın dışına çıkıp School 2015'te öğretmenleri daha ön planda tutmak istememişler.
"Öğretmen Kim'in sınıfı"
Bir tarafta; Goo Eun Byul kaybolur, Lee Eun Bi intihar eder kurtulur. Hafızasını kaybeder. Geçmişine dair hiçbir şey hatırlamaz. 

Bir tarafta Eun Byul'ün annesi kızını günlerce arar. Ümidini kaybetmeye başlamışken kızının yaşadığını, hafızasının kaybettiğini öğrenir.  

Lee Eun Bi; Goo Eun Byul olarak hayatına devam eder. Vee bir gün hafızası yerine gelir..

Kaybolan ikiz kardeş, aşk üçgeni ve orta da bir sırrın çözümü vardır. 

School 2015'te bu sefer dostluklar, arkadaşlıklar, ihanetler, zorbalıklarla beraber aşkta işlenmiş. Okul temalı dizilerde olduğu gibiydi her şey.. 
Jo Soo Hyang; dizide Eun Bi'nin eski okulunda ona zorbalık yapan intihar etmesine sebep olan Kang So Young. Okul transferini ister ve Eun Byul'un okuluna transfer olur. Eun Bi ve So Young arasında ki savaş bi sonra ki adımına geçer. Jo Soo Hyang'ın oyunculuğunu çok beğendim. Kötü karakter oyunculuğu konusunda çok iyi işler yapacağını düşünüyorum.

Sevdiğim öğretmen-öğrenci ilişkisi


Okul temalı dizileri sevdiğim için Who Are You: School 2015 dizisini beğendim.  Senaristin ilk bölümlerde işlemeye başladığı hikayenin gizemi sizi içine çekiyor. ""Acaba bundan sonra ne olacak?" sorunu sorarken buluyorsunuz kendinizi. Ara ara düşüşe geçen konuyu ani manevralarla bir üst seviyeye çıkarmayı başardıklarını düşünüyorum. Daha önce belirttiğim gibi öğretmen-öğrenci ilişkisi sınıf bazında değilde tek bir öğrenci üzerinden gittiği için bu konuda biraz eksik kaldığı nı söyleyebilirim. 

Oyuncu bazında ele aldığımda bu dizinin bir çok kazananı olduğu gibi  hepsinden bir adım önde olan Yook Song Jae idi. Age Ending In Nine Boy dizisinde ki performansından sonra canlandırmış olduğu Gong Tae Kwang karakteriyle oldukça iyi oyunculuk sergilediğini düşünüyorum. Nan Ju Hyuck'un canlandırdığı Han Yi karakterine yer yer sinir olsam da oynamış olduğu rolün hakkını sonuna kadar verdiğini düşünüyorum. Kim So Hyun çocukluğundan beri oyunculuk yaptığından olacak her rolün hakkını çok iyi verdi. Hem Eun Byul'un siniri, Eun Bi'nin saflığını aynı anda bu yaşta oynayabilmesi harikaydı. 
Sizin favori çiftiniz kim olacak, merak içindeyim.

Eun Bi- Han Yi An

Eun Bi- Gong Tae Kwang

Cha Song Joo (Kim Hee Jung) ve Lee Shi Jin (Lee Cho Hee) Lee Eun Byul'un en yakın arkadaşları.  Song Joo 'nun tek hayali ünlü biri olarak dizilerde rol almaktır. Lee Shi Jin'in ise herhangi bir hayali yoktur. Fakat ikisinin ve Eun Byul'a olan düşkünlüklerine bayıldım. Song Joo'nun hakkaniyetli tavırları çok hoşuma gitti Bir ara aslında kendini kaybedecek gibi oldu neyse ki doğruyu görmesi uzun sürmedi. Shi Jin'in ise Tae Kwang'ın ona aşık olduğunu zannederek girdiği triplere çok güldüm. Shi Jin'i canlandıran Lee Cho Hee'yi daha önce Inspiring Generetion, My Lovely Girls dizilerinde izlemiştim.

Dizide uzun süre beklediğim tablolardan biri. 
Eh be sonunda!
Dizinin finalinde iyiler iyi kalmaya kötüler dersini alarak cezasını aldılar. Tipik okul temalı dizilerde olduğu gibi. Fakat gel gör ki senariste kızgınım. Eun Bi'nin seçimi kesinlikle hoşuma gitmedi. Bu dizinin finalini de böyle kabul etmek zorunda kaldım. Genel olarak ele aldığımda tatmin edici bir dizi. Benim gibi okul temalı dizileri severler için ideal yapımlardan biri. 

Dizinin güzel olan taraflarından biri de şarkıları oldu. Benim favorilerimden biri Shinee grubundan Jonghyun ve Teamin'in seslendirdiği "That Name" bir diğeri Tiger Jk&Jinsil "Reset" şarkısıydı.  BTOB'un yakışlıklı üyesi Yook Sung Jae dizide yer alır da o güzel sesiyle şarkı söylemez mi? Tabi ki söyler! Yook Sungjae&Park Hye Soo "Love Song", Red Velet'in güzel sesi Wendy ve Yok Di Ram "Return" Beachigi&Punch "Fly With The Wind" Yoon Mi Rae "I'll Listen To What You Have To Say" Byul "Remember" Younha "Pray" şarkılarını dinlerken keyif alacağınızı düşünüyoum.

"18 yaş en çok acı çektiğimiz ve bir sürü zorluklardan geçtiğimiz bir yaş. Yine de zaman geçtikçe en mutlu zamanlarımız o zamanlardı dememizin sebebi. Birinin bize düştüğümüzde uzattığı o sıcak elin anısıdır."