20 Tem 2017

Suspicious Partner / Kore Dizisi


Dizi, üzerinde kalan katil damgasını temizleyebilmek için gerçek katilin peşine düşen Eun Bong Hee ve ona yardım eden No Ji Wook'un  etrafında dönmektedir. Çok geçmeden ikili bu kovalamacanın içinde birbirine aşık olur. 
Dizi çekilirken düzenlemesi normal 1 saate göre yapılmış. Ama Kore yayın politikaları değişti galiba ve reklamlara kısıtlama geldi. O yüzden bölümün yarısında uzun bir reklam arası verip, bunu da 2 bölüm olarak düzeltmişle. ama çok alakasız bir yerde kesmişler. Bizim Türkiye'de de 7 dakika reklam verip, sonra program başlamış gibi yapıp fragman tarzı birşey verip, tekrar 7 dakikalık reklam veriliyor. Onun gibi sanırım. Durum böyle olunca 30dk'dan 40 bölüm sizlerle.

Ji Chang Wook; dizide No JiWook karakterini canlandırıyor. Daha önce Healer, Emperess Ki, K2 dizilerinde izledim. No Ji Wook yetenekli bir avukat olarak görevine devam etmektedir. Eskiden bir savcıydı. O savcıyken kendini Eun Bong-Hee (Nam Ji-Hyun) ile bir davanın içinde bulur ve savcılığı bırakarak avukat olur. Bununla birlikte çocukken yaşadığı bir travmanın etkileri ile boğuşmaktadır. Ji Chang Wook askere gitmeden önce oynadığı son yapım oldu. Güzel bir seçim yaptığını doğrular nitelikte bir diziydi.
Nam Ji Hyun; dizide Eun Bong Hee karakterini canlandırıyor. Angel Eyes, What Happens to My Family?, Shopping King Louie dizilerinde izledim.  Dizide eski bir tekvando sporcusu ve adli bir stajyer olan Eun Bong Hee iyi bir avukat olabilmek için sıkı bir şekilde çalışmaktadır. O, dışarıdan bakınca saf ve narin birisi gibi görünse de kendini savunabilecek birisidir. Bir gün, kendisini bir cinayet davasının şüphelisi olarak bulur. Kendini aklamak ve adını temize çıkarmak için hedef koyar. Nam Ji Hyun sessiz ve derinden gelen bir oyuncu. Şu zamana kadar izlediğim dizilerde ki partnerleri Kang Ha Neul, Park Hyung Sik, Seo In Guk ve şimdide Ji Chang Wook daha kimler olacak aşırı merak içindeyim. 
Choi Tae Joon; dizide Ji Eun Hyuk karakterini canlandırıyor. Adolescence Medley, The Girl Who Sees SmellsMissing Nine dizilerinde izledim. No Ji Wook’un çocukluk arkadaşıdır ve birbirlerini kardeş gibi görmektedir. İkisinin geçmişte yaşadığı kötü bir olaydan dolayı ayrı düşmüşlerdir. Eun Hyuk başarılı bir avukattır. Ji Wook'un da peşini bırakmamaktadır. En son Missing Nine dizisinde izlediği Tae Joon oyunculuk konusunda sağlam ve emin adımlarla ilerliyor. Avukat Ji kahkahasını özleyeceğim. Tae Joon'u Missing 9'dakilere kök söktürsende burada bağrıma bastım seni.
İlgili resim
HelloVenus grubundan Nara; dizide Cha Yoo Jung karakterini canlandırıyor. Hello Venus grubundan tanıdığım Nara'yı daha önce Cunning Single Lady, Enternatier dizileride konuk olarak izlemedim. Onunda ilk ciddi işi. Dizide Savcı Cha karakterini canlandırıyor. Aynı zamanda sonradan ortaya çıkan Ji Wook'un eski kız arkadaşı olarak karşımıza çıkıyor. Ayrıca yurtdışında eğitim almış bir savcıdır. Nara'nın ilk ciddi yapımı olmasına rağmen savcı karakteriyle iyi bir iş çıkardığını düşünüyorum. İzlediğimde ilk dizisi olabileceği aklıma bile gelmedi. Başarılıydı.

Dong Ha; dizide Jung Hyun Soo karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı oldu. Fakat son olmayacak. Aksiyon, suç, dram veya romantik-komediyi hakkını veren oyunculardan olabilir. Emin adımlarla geliyor.
suspicious partner Dong Ha gif ile ilgili görsel sonucu

Ji Chang Wook askere gitmeden evvel güzel bir diziye imzasını attı. Nam Ji Hyun ile uyumunu beğendim. En son uyumunu beğendiğim çift Weightlifting Fairy Kim Bok-Joo dizisinden Lee Sung Kyung  ve Nam Joo Hyuk idi. Açık konuşmak gerekirse Ji Chang Wook ve Nam Ji Hyun arasında bu kadar iyi uyum olacağını düşünmemiştim. Farklı bir şekilde ikisinin kimyası hoşuma gitti. Burada küçük bir parantez açmak istiyorum. Nam Ji Hyun diğer yapımlarına göre bu dizide çok güzel geldi gözüme. Bir de dizi için çalıştıkları stilist kesinlikle seçimleriyle çok başarılıydı. Senaryo gereği Ji Chang Wook ve Choi Tae Joon arasında soğuk rüzgarlar olduğu için bir bromance yakalayamadık. Aslında sonlara doğru yakalanabilirdi. Eğer bu da olsa zirveyi kesinlikle zorlardı. 

Bana öyle bakma anlayacaklar şarkısını kendilerine armağan ediyorum.

Genel anlamda bende diziyi güzel ve başarılı buldum. Ben hep diyorum bir dizinin başarılı olmasında başroller etkilidir fakat götüren kesinlikle yardımcı karakterlerdir. Oyuncular çok iyiydi. Ama bazı oyuncular önümüzdeki dönemde daha da parlayacaklar. Çok teklif alacaklar gibi. Kimler mi? Birincisi Dong Ha. Bence bu dizinin en dikkat çekici ismiydi. Çok başarılı buldum. Önümüzdeki dönem en fazla dizi/film teklifi alacak oyunculardan biri olarak görüyorum. İkinci adayım da. Savcı Cha rolündeki Na Ra.  Bu oyuncunun da önünün açık olduğunu düşünüyorum. Oyunculuk tecrübesine bakarak onu da başarılı buldum. Çok teklif alacağını düşünüyorum. Ve tabi ki usta oyuncumuz Dok Wa Lee. Gerçekten çok çok iyi bir oyuncu. Onu seyrederken yüzümde tebessüm hiç eksik olmadı. İyi ve kötü karakterlerin hakkını veren en sevdiğim oyunculardan biri. Her zaman kötü rollerde görmeye alıştığımız başkan Byun'u  neredeyse her bölüm şimdi bir yamuk yapacak diye bekledim yapmadı. Ters köşe oldum :)

Başkan Byun'un toplantıları kaynatmasını özlemle hatırlayacağım.

Dikkat: Spolier var

Hyun Soo'nun işin içinde olduğunu bir şekilde çünkü kızın kaçtığı anın görüntüsü aklına gelmişti. Orada bulunmasa bu sahne aklında canlanmazdı diye düşünmüştüm. Tecavüz etse katilleri öldürme gibi bir girişimde bulunmazdı. O zaman susmak zorunda ve izlemek zorunda kalmış ve bunu asla ve asla hazmedememiş. Vicdanı ve kıza olan aşkı yüzünden orada olmadığına inandırmış kendini ve bu gerçeği aslında yok etmek için bir şekilde intikam olaylarına soyunmuş. Bu arada hayatta kalan son tecavüzcünün de sanki sadece ufak bir hırsızlık vakasıymış gibi bu kadar rahat bir şekilde tecavüz ettiğini söylemesi beni inanılmaz sinir etti. Yahu insan bir vicdan azabı çeker.. Ne biliyim bir yüzü kızarır, bakışlarını utancından kaçırır. Dipnot: Ben kötü iyi fark etmez her karaktere bir yerden sonra üzülüyorum. Aynı katile bir ara üzüldüğüm gibi. Ama bir şey vardı fark ettiğim. Hyung Soo bizim Savcı No'yu bir insan olarak sevdi. Eğer katil olmasaydı aralarında iyi bir arkadaşlık gelişebilirdi. Avukat No'yu bence içten içe taktir ediyordu çünkü adam onu katil olduğu halde serbest kalmasına neden olduğu için bu işi örtbas etmek yerine bu olayın üzerine gitti. Ama bir yandan tabi ki onu yakalamaya çalışmasına da sinir oldu ama her halükarda bence savcı No'ya karşı bir sempati besliyordu, sadece gözü dönünce işte bazı şeylere imza attı.

Hyun Soo'nun cezasının neden bu kadar ağır olduğunu. Suçlu ne kadar hatırlamasa da öldürdüğü kişiler de farklı bir davanın suçlusu olsa da aynı muameleyi görü. Bu cezada indirim yapma sebebi olamaz. Ne olursa olsun öldürdüğü kişiler de insandı. Zaten aksinin öngörülmesi durumunda bu hukuk devleti ilkesine ters olur. Cezayı devletin yargı organları verebilir. Bununla birlikte hiç suçu olmayan insanlardan sırf suçu açığa çıkacak diye Şefi öldürmeye teşebbüs etti ve Wook'u ağır yaraladı. Görgü tanığı diye birini öldürdü. Bunları yapmasına rağmen mahkemede hiçbir pişmanlık göstermedi, hala bunu bir hak olarak gördü. Böyle bir insanın toplumdan soyutlanması gerektiği de açıktı. Bir çok seri cinayet ve cinayete teşebbüs vardı. Farklı bir cezanın verilmesi abes olurdu. Ama şöyle bir şey olsaydı. Kişi adam öldürseydi ve bundan pişmanlık duysaydı, iyi hal gösterseydi ( bir çok şart var bunlara tek tek bakılıyor, bunlar ceza kanunlarında yazıyor ) cezasında indirim olabilirdi. 

Şef Bang ve Avukat Ji'nin olaylara verdiği tepkiler dizinin neşesiydi.

Dizinin en çok sevdiğim unsurlardan biri Eun Hyuk ve Bong Hee'nin birbirleriyle olan iletişimleri. Bir bromance yakalanamadı ama  yakın arkadaş kategorisinde uyumunu en çok beğendiğim çift diyebilirim. 
İzlerken çok keyif aldım.

Dizi müzikleri; Jung Hyun Soo Ver.  NELL " The Memory Of That DayMONSTA X grubundan KIHYUN "I've Got A FeelingSEENROOT "Why You?"  BUMKEY "Breathing All  O.WHEN "How To SayCheeze "How About You"  benim dikkatimi çeken şarkılar oldu. Albümün tamamını dinlemek isteyenler aşağıdaki linke tıklayabilir. 

Albümü dinle; TIKLA

Güzel bir yapımdı.İlişkide araya saçma sapan karakterler girmedi. 2. kız olayını fazla katmamışlardı. Aksiyon ve polisiyenin arasına komediyi çok güzel sıkıştırmışlar. Final güzel ama bana çok yetersiz geldi. O kadar bölümdür katilin peşinden koştular, ben en azından Bong Hee'nin katille yüzleşmesini isterdim. Uzun lafın kısası adliyede geçen dizileri cinayet olayların sırrını çözen avukat ve savcıları seviyorsanız az biraz dram olsun içinde ama çok sıkmasın, çok güzel bir aşk barındıran, ikinci kadının can sıkmadığı, diziye heyecan katan şeyin bir suçlunun maskesinin düşürülme çabası olan bir dizi izlemek istiyorsanız, doğru yerdesiniz. 

Dizi için puanım; 10/10

Shopping King Louie / Kore Dizisi


Dizi, Kang Ji Sung, nam-ı diğer Louis ile Ko Bok Sil arasındaki ilişkiyi konu edinecektir. Louis zengin bir aileden gelmektedir. Burnundan kıl aldırmayan alışverişkolik bir kişidir. Fakat ne yazık ki elim bir kaza sonucu hafızasını kaybetmiştir. Ko Bok Sil ise adeta kanatsız bir melek misali iyi kalpli bir taşra kızıdır. Louis, gerçek aşkın ne olduğunu Ko Bok Sil ile tanıştıktan sonra öğrenecektir. 


Seo In Guk; dizide Louis / Kang Ji-Sung karakterlerini canlandırıyor. Daha önce Love Rain, Reply 1997Master's Sun, Reply 1994King of High School Life ConductHello MonsterOh My Ghost (konuk), She Was Pretty (konuk), Squad 38 dizilerinde izledim. Zengin bir aileden gelen ve Avrupa’da tek başına büyümüş olan Louis diğer bir adı ile Kang Ji Sung kibirli ve alışveriş takıntısı olan birisidir. Bir gün, hafızasını kaybeder ve kendi karakteri ile tamamen zıt biri olan Ko Bok Sil ile karşılaşır ve gerçek aşkın ne demek olduğunu Hayatın zorluklarını daha iyi anlar. Seo In Guk'un oynadığı son polisiye dizilerden sonra böyle sevimli bir dizide izlemek benim için çok ayrı bir keyifti. 

Nam Ji Hyun; dizide Ko Bok-Sil karakterini canlandırıyor. Daha önce Angel Eyes ve What Happens to My Family?  dizilerinde izledim. Bir dağ köyünde dünyaya gelen Ko Bok-Sil parlak bir kişiliğe sahip melek gibi birisidir. Kardeşinin kaybolmasıyla şehre gelen  Bok Sil'in yolu Kang Ji Sung ile kesişir. Nam Ji Hyun'un ilk keşfettiğim dizi Angel Eyes dizisinde ilk dört bölümde karakterlerin gençliği canlandırdığı zamandı. O yazımda belirttiğim üzere ana karakterlerden daha iyi performans sergilemişti. Yıllar geçtikçe canlandırdığı karakterleri pek bir sever oldum.
Yoon Sang Hyun; dizide  Cha Joong-Won yani nam-ı değer Mr Cha karakterini canlandırıyor. Daha önce Secret GardenI Can Hear Your Voice dizilerinde izledim. Online alışveriş mağazasının müdürü olan Cha Joong-Won karizmatik ve iş kolik birisidir. Müdür Cha fazla ön planda olmasa da giyimi ile dizide "ben burdayım" diyordu. Yoon Sang Hyun çok iyi bir oyuncu üzerine bir şey söylenemez sanırım.


Dizide olacaklar tahmin edilebilir cinstendi  ama bu beni hiç rahatsız etmedi. Bugün neden Kore dizilerini sevdiğimi bir kere daha anladım. Bu dizilerde  hayal dünyasındaki masumiyeti çok iyi işliyorlar. Hayal dünyaları geniş ve iyilik ile dünyanın iyi bir yere geleceğini düşünen insanlar olarak belki de bunları bulamadığımız için bu dizileri çok seviyoruz. Bugün kimse kimseye güvenmezken sırf kardeşini bulmak için yanına oğlanı alması dizi gereği bile olsa uzak bir gerçek. Çünkü kimse kimseye güvenmiyor. Dizideki tüm oyuncular ve atmosfer gerçek dünyada görmek isteyip, göremediğimiz unsurlar. Ego yok, aşağılama yok Affetmek var, sevgi var. Biz bunları çok aradığımız için dizileri bu kadar seviyoruz.

Bu zamana kadar Seo In Guk hiçbir yapımını kaçırmayan (bir tarihi dizisini izlemedim) bir takipçisi olarak Reply 1997 dizisinden sonra en çok beğendiğim dizisi, en çok beğendiğim karakteri ve en çok beğendiğim çifti oldu. Tabii bir Reply 1997 değil ama baya baya yaklaşmış bence.  Seo In Guk ve NAm Ji Hyun'un dizideki uyumunu sevdim. Fazlasıyla uyumluydular. Louis karakterini Seo In Guk'tan başkası canlandırsaydı diziden bu kadar keyif alamazdım. Onun sevimliliği, mimikleri, konuşma tarzına kadar uyumlu bir karaktere hayat verdi. Bu sebeple aşırı sevdim.
Çok sevimli, uyumlu tatlı çift


Senaristin dünyanın keşmekeşliğinden sıkılıp pozitif bir dizi yazdığını düşünüyorum. Herkesin ortak noktası, beceriksiz kötülerin bile sevimli oluşuydu. Çılgın büyükanne bile dize gelip vicdanın sesini dinledi ya daha ne olsun. Böyle güzel dizilere talebin neden az olduğunu merak edenler için söylüyorum; ilk dizinin konusunu okuduğumda ilgimi çekmemişti. Bazen konular o kadar diziden farklı veya eksik yazılıyor ki  bu da diziler için handikap oluyor.

Hiçbir kötünün aslında kötü olamayacak kadar beceriksiz olması dizide en sevdiğim yanlarındandı. Entrika tadı verdi ama uzatmadı sıkmadı. Kötüler bile gerçekten kotu değildi. Ayrıca şu çocuklukta tanışma kısmı da bence etkileyiciydi. Tahmin ettik ama bunu Bok Sil'in öğrenme şekli çok özel ve güzeldi.  Değişen tüketim alışkanlıkları ve bunda internetin rolü üzerine, içerisinde aşk ve komedi ile tatlandırılan güzel bir diziydi. Kapitalizmi hem eleştiren hem de olmazsa olmaza getiren bir senaryo. Karakterler ve hikaye biraz masalsıydı.

Görüntü yönetmenini canı gönülden tebrik ediyorum. Renk uyumunu o kadar güzel yakalamış ki, insanın huzur bulmasına neden oluyor.


Dizinin müziklerine gelecek olursam; MONSTA X "The Tigrt Moth" , MONSTA X "The Tigrt Moth"(Acoustic Ver.), JUNIEL "The Time" SunBee "Hello" GFRIEND'den UMJI "The Way" Kim So Hee "Navigation" Gyepy "Slowly" şarkılarını tavsiye ediyorum.

Sonunda "iyiler" ve "iyiliğin" kazandığı bu dizide yarı masalsı bir dünya resmedildi. Dizinin başlarında gerçek dünyayı göstermeyi de ihmal etmedi senarist. Sevginin, aşkın en saf masum halini izledik.Zaman zaman gözleri dolduracak duygusal sahneleri de olan bu diziyi çoğunlukla gülümseyerek ve gülerek izledim. Bazen klişe sahneleri olsa da yine de hiç sıkılmadım .Hayatta en değerli hediyenin de sevdiklerimizle geçirdiğimiz ve ne yazık ki zamanla unutulan anılarımız olduğunun da altı çizildi. Ölen Koboshi'yi unutamadığı için oyuncak köpeğine sarılıp uyuyan saf ve sevgi dolu kocaman çocuğumuzu özleyeceğiz. Ses efektleri de dahil müziklerin geneli de iyiydi. Cha Joong Won karakteri sıra dışı kıyafetleri ile hiç eleştiri almadı, çünkü bir şeyler veren, dolu, samimi, güzel bir diziydi ve bu tür detaylar önemsenmedi. O kadar güzeldi ki bence gerçekten güzel bi kurgu vardı. Her şey yerli yerindeydi. Aşkları sadakatleri birbirlerine güvenleri o kadar güzeldi ki bu tarz şeyler gerçekte olmayacak gibi, masalsıydı. Louie gibi şımarık ve bir o kadar da insana değer vereni, Bok Sil kadar yardım sever, büyükanne gibi insan ayırmayanı ve parada gözü olmayanı bulamayacağız. Dizi resmen benim için bu üçlüyle döndü. Onlarla ağlayıp güldüm, onlarla aynı duyguları yaşadım. Zaman zaman kötülere üzüldüm. Buradaki kötüler, kötünün iyisi gibi toz pembeliği siz düşünün. Hala izlemeyen varsa şiddetle tavsiye ediyorum. Sıradan bir konusuna karşın en içten dizilerden biriydi.

Dizi için puanım; 8,9/10

18 Tem 2017

Sevdiğim Kdrama Müzikleri (Ost) / Bölüm 1

Kore dizileri denilince akla ilk gelen; oyuncular, senaryosu ve müzikleri. Diziler hakkındaki yorumlarımı oluşturduğumda bu üçünden bahsetmeyi ihmal etmiyorum. Hiç kuşkusuz dizilerin bu kadar ön plana çıkmasındaki sebeplerden biride kesinlikle müzikleri. Dizi bittikten aylar hatta yıllar sonra bile şarkıları dinlenmeye devam ediyor. Benimde hafızamda yer etmiş bu şarkılardan oluşan listenin ilk bölümü sizlerle.


  • 2014 yılında yayınlanan başrollerini Jun Ji Hyun ve Kim Soo Hyun'un paylaştığı romantik-fanstastik dizi My Love from the Star döneminin en çok ses getiren dizilerinden biri oldu. Reyting rekorlarını altüst ederken aynı zamanda senaryosunu fahiş fiyata Çin'e satılmasıyla büyük ses getirdi. Senaryo ve oyuncuların yakaladığı başarıların yanı sıra Lyn seslendirdiği My Destiny şarkısı bir çok ödüle layık görüldü. 

Lyn - My Destiny


  • 2015 yılından yayınlanan başrollerinde Ji Sung, Hwang Jung Eum ve Park Seo Joon'un paylaştığı dizi Kill Me, Heal Me dizisi döneminin en çok ses getiren dizisi olmayı başardı. Burada en büyük katkıyı hiç kuşkusuz Ji Sung'un mükemmelin üstünde sergilediği oyunculuğu oldu. Bu ayrıntıların yanında dizi akıllarda bu şarkıyla yer etti. 

Jang Jae In Feat.NaShow -Auditory Hallucination


  • 2014 sonunda başlayan 2015 yılında yayınlanan sevilen dizilerinden biri olan, başrollerini Ji Chang Wook ve Park Min-Young'un paylaştığı Healer dizisinin şarkılarını unutmamak gerek. 
Ben - You

Just - Because Of You

  • 2016 yılından yayınlanan başrolerini Song Joong Ki,  Song Hye-Kyo, Jin Goo ve Kim Ji Won'un paylaştığı Descendants of the Sun  geçen seneye en çok damgasını vuran dizi oldu. Bir asker ve doktorun aşkını konu alan aynı zamanda ikinci çiftin imkansız aşkına tanık olduğumuz dizinin şarkıları en az konusu ve oyuncuları kadar ses getirdi diyebilirim. Dizinin bütün şarkılarını tavsiye ederim. DAVICHI - This LoveK.will - Talk Love t Yoonmirae - ALWAYS ILyn- With YouSG WANNABE - By My Side


Gummy - You Are My Everything



Chen&Punch Everytime

2017 yılında yayınlanan başrollerinde Gong Yoo, Kim Go Eun, Lee Dong Wook ve Yoo In Na yer alan, reyting rekorları kıran Goblin dizisinin şarkılarını es geçmemek lazım. Lasse Lindh'in Hush şarkısını dizide kullanmış olmaları ayrıca mutlu etti.

Sam Kim -Who Are You

Crush -Beautiful 
  • 2017 yılından yayınlanan geçtiğimiz günlerde final yapan, başrolerinde Yoo Ah In, Lim Soo Jung ve Ko Gyung Pyo yer alan Chicago Typewriter dizisinin müzikleri kendi adıma bu senenin şu zamanına kadar en iyisiydi. Dizinin hikayesi derinlemesine etkiyi şarkının verdiği duyguyla sağladı diyebilirim. Dinlerken karakterleri özlediğimi fark ettim.

SG WANNABE -Writing Our Stories

SALTNPAPER - Satellite 


Kevin Oh - Be My Light


  • 2008 yılında yayınlanan Lee Min Ho, Gu Hye Seo, Kim Hyun Joong, Kim Bum, Kim Jun gibi isimlerin yer aldığı bir çok kişinin Kore Dizisi serüvenine başladığı  Boys Over Flowers dizisinin şarkıları da dizi kadar ün salmıştır.

SS501- Because I’m Stupid

SHINee - Stand By Me 

T-Max- Paradise

  • 2012 yılında yayınlanan SNSD grubundan Yoona ve Jang Geun Suk'un başrollerini paylaştığı Love Rain dizisinin sevilen şarkısı. Dizide iki dönem aşka tanık oluyorsunuz. 

Yozoh- Again and Again



  • 2010 yılından yayınlanan başrollerini Hyun Bin ve Ha Ji Won'un paylaştığı Secret Garden adlı dizinin efsane iki şarkısı listede yer almazsa olmazdı. Secret Garden, üzerinden 7 yıl geçmesine rağmen özlemle andığım dizilerden biri. Beak Ji Young'un güzel sesinden That Woman

Baek Ji Young - That Woman


  • Chen’in sesinden bu güzel şarkı bizi 2015 yılından yayınlanan  Jo In Sung ve Gong Hyo Jin’in başrolde oynadığı romantik dizi It's Ok, That's Love geri götürüyor. Psikolojik unsurları barından bu diziyi izlemeyenlere tavsiye ediyorum. 

Chen - Best Luck



  • 2016 yılında yayınlanan başrollerinde; Lee Joon Gi, IU, Kang Ha Neul, Hong Jong Hyun, Nam Joo Hyuk, Baekhyun, Ji Soo, Yoon Sun Woo'nun yer aldığığı Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo tarihi dizisinin kadrosu kadar şarkıları da ses getirdi diyebilirim.
 Im Hae Sun -  Will Be Back (dizide ilk duyduğumda ağladığım şarkılardan biridir)

TAEYEON - All With You



  • 2013 yılında yayımlanan başrollerinden Lee Min Ho, Kim Woo Bin ve Park Hye Shin'in yer aldığı Heirs dizisinin şarkıları da kadro kadar harikaydı.
Lee Hong Ki -  I'm Saying 




29 Haz 2017

Father I'll Take Care of You / Kore Dizisi


Bu dizi, çocuklarını büyüttükten 20 küsur yıl sonra emekli hayatına başlamak için heyecanlanan yaşlı bir çiftin etrafında dönmektedir. Aşk dolu evleri yetişkin çocukları döndüğünde alt üst olur. 4 kardeş aile bağlarının gücünü öğrenir. Tüm bunların ortasında, intikam entrikası dönebilir.



Kim Jae Won dizide bir yatırım şirketinin CEO’su ve bir apartman şantiyesinin yöneticisi olan Lee Hyun Woo karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Can You Hear My Heart, May Queen, Scandal: A Shocking and Wrongful Incident dizilerinde izledim.  Yıllar önce kaybolan kardeşini arayan, babasının intiharından sorumlu kişilerden intikam alma ateşiyle yanıp tutuşan biridir. Kim Jae Won, uzun soluklu dizilerin aktörü. Hwajung dizisini en kısa zamanda izlemeyi planlıyorum. Daha önce tarihi dizide izlemediğim için performansını merak ediyorum.

Park Eun Bin dizide yazar yardımcısı olan Oh Dong Hee karakterini canlandırmaktadır. Daha önce  Age of Youth dizisinde izledim. O iyi niyetli olduğundan dolayı çalıştığı yerde kıdemliler tarafından köle gibi çalıştırılmaktadır. Dong Hee'nin  hayali iyi bir senarist olarak hayatını sürdürüp büyükannesiyle mutlu mesut yaşamaktır. 

Lee Tae Hwan dizide bir eğlence şirketinde yönetici olarak çalışan Han Sung Joon karakterini canlandırmaktadır. Daha önce King of High School Life ConductPride and PrejudiceW dizilerinde izledim.
Onun işi Asya’da ki diğer ülkelerinden gelen TV dizilerinin senaryolarını okumaktır. Han ailesinin en küçük oğludur. Başarılı olduğu kadar sadık bir karaktere sahiptir.

Lee Soo Kyung dizide gezi yazarı, şarkıcı, söz yazarı, gitarist, kafe sahibi ve radyo programlarına senaryo yazmak gibi birden fazla işi olan Han Jung Eun karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Let's Eat dizisinde izledim.

Lee Seung Joon; dizide Han Sung Hoon karakterini canlandırıyor. Daha önce Nine: Nine Times Time Travel, Secret Love MisaengHyde Jekyll, Me,  Madame Antoine, Descendants of the Sun dizilerinde izledim. Gan Sung Hoon, Han ailesinin en büyük oğludur. Başarılı bir gazeteciyken ansızın işinden çıkarılır. Zor zamanlar geçirir. 

Kim Sun Young; dizide Seo Hye Joo karakterini canlandırıyor. Daha önce Hotel King, Reply 1988 dizilerinde izledim. Sung Young, Seung Joon'un eşidir. Han ailesinin çilekeş büyük gelinidir. Başarılı bir iş kadınıdır. 

Hwang Dong Joo; dizide Han Sung Sik karakterini canlandırıyor. Daha önce Doctor Stranger dizisinde izledim. Han ailesinin ortanca oğludur. Başarılı bir avukattır. O, lüksü hayatı seven bir adamdır.

Shin Dong Mi; dizide Kang Hee Sook karakterini canlandırıyor. Daha önce Ex-Girlfriend Club, Hello MonsterShe Was PrettyCinderella and Four Knights, K2 dizilerinde izledim. Sung Sik'in eşidir. Han ailesinin ortanca gelinidir. O mükemmeliyetçi bir yapıya sahiptir.

  • Dizi 49 bölümden oluşuyor. Her bölüm yaklaşıl bir saat civarında. 
  • Diziyi izlememin tek sebebi kdrama dünyasının en harika sesli adamı, melodramların 1 numaralı yakışıklısı ilk göz ağrılarımdan biri olan Kim Jae Won için başladım. 
  • Eğer aile dizisini izlemeyi seviyorsanız mutlaka başlamanızı tavsiye ediyorum. Benim için tatlı bir diziydi. Ailenin ne demek olduğunu çok güzel bir şekilde anlatan dizilerden biri. Aile dizileri genelde uzun soluklu olduğu için bir süre sonra izlerken o ailenin parçası gibi oluyorsunuz. 
  • Dizi ağlattı, güldürdü, heyecanlandırdı, ders verdi, aşkı hissettirdi. Kısaca her şeyi hissettirdi izleyicilere, en çok hissettirdiği duygu kesinlikle kızgınlıktı. 
  • Dizi boyunca çok ifrit olduğum karakterler oldu ancak dizinin sonuna doğru hepsini sevdim hepsinin kendince haklı sebeplerinin olabileceğini anladım. Bir insanın kötü biri olmasının sadece kendi suçu olmadığını onu bu duruma getirenlerinde suçlu olduğunu anladım. Han ailesinin kızı hariç tabi ki. Kadının rolü adeta nasıl nefret edilebilir bir insan olunur bunun üzerineydi. Hala aklıma gelen o gereksiz cevapları o saçma sapan tepkileri beni adeta çileden çıkardı.
  • En sevdiğim karakterden ortanca yenge Hee Seok oldu. Kadında öyle bir azim vardı ki çocuklardan bir şahaser yarattı. İlk bölümler bu kadın çıldırmış olmalı diye düşünsem de amacı ve yapmaya çalıştığı şeyi saygıyla karşıladım.
  • Hyun Woo ve Jeong eun ikilisini destekledim çift oldu. Çiftin kimyası dizi boyunca kendini belli etti.
  • Dizi güzel olmasına güzeldi ama ben diğer aile dizileriyle kıyaslayarak finalinin kısa diziler gibi sıkıştırma bir final oluşunu sevmedim. Bir bölümde neredeyse herkes aklı başına geldi, kötüler yaptıklarını fark etti pişman oldu. Bu kısımların daha önce olmasını ve mutlu anları daha çok izlemeyi isterdim. Bunun dışında diziden gayet memnun kaldım. Her aile dizisinde olduğu gibi onlardan biri gibi hissettim kendimi.
Dizinin müzikleri; MONSTAX grubundan Kihyun "It's not sad" Mose "With the Sad Look"  Jang Hee Young  "Can’t Love AgainYeoeun "My Love" benim dikkatimi çeken şarkılar oldu. Romantik-komedi, aksiyon, suç gibi dizileri izlemekten sıkıldıysanız. Father I'll Take Care Of You gibi aile dizisi tamda size en uygun olan yapım. Umarım beğeneceğiniz bir dizi olur. Sevgiyle kalın.

The 100 // 4.Sezon


İlk sezon gençlik dizisi izlenimi vermişti fakat beklenmedik şekilde kabuğunu kırdı. Gençleri dünyaya yolladıklarında, birbirleri arasındaki iktidar mücadelesi ve değişimleri önemliydi. Daha sonra ise gruplar arasındaki iktidar mücadelesine tanık olduk. 3. sezonun özeti olarak;  şimşekler eşliğindeki hiç iyiye işaret etmeyen bir duman bulutunun Polis’e yaklaştığı, sürpriz ve yepyeni sahne ile sonlandı. Yani yeryüzü karşı saldırıya geçiyor. Bu yenilemez bir düşman. “Bunu nasıl durduracağız?” dedirterek gelmiyor. “Nasıl hayatta kalacağız?” dedirtiyor. Artık yeteri kadar yaşam gemisi yok. Düşünce olarak 1. sezona geri dönüş gibi aynı mantık aslında. Dünya artık Ark.

3. sezonda mücadele ettikleri  ALIE güncellemesinden sonra artık onun karakterini Raven üstlendi. O bir evrim geçirdi desek yeridir. Raven kesinlikle bu dizinin beyni. Dizide ki en sevdiğim karakterlerden biri. Dizinin başrol oyuncusu olmayı hiçbir açıdan hak etmediğini düşündüğümüz Clarke, nightblood avantajını flame’i taşıyarak elde etmek istedi. Böylece herkesi kontrol edip barış sağlayacağını düşündü ancak annesinin onu ele vermesiyle başarısız oldu. Umarız bu macera orada son bulur ve ilerleyen sezonlarda Clarke’ın liderlik mücadelesiyle geçen bölümlerini izlemeyiz. Merak ettiğim kavuşmalardan biri de; Bellamy ile Octavia yeniden bir araya geldiklerinde farklı iki insan göreceğimiz kesin. İki kardeşin birbirlerini gördüklerinde yaşanacak duygusallığı tahmin edebiliyorum.

3. Sezon finalinde ölüp ölmedikleri belli olmayan Roan ile Indra, 4. sezonda geri dönmeleri isabet oldu. Hatta Zach McGowan (Roan) artık düzenli oyuncu kadrosunda olacağı da bu sayede açığa kavuşmuş oldu. Düzenli kadroya dahil olan oyunculardan biri de; Echo karakterini canlandıran Tasya Teles beşinci sezon kadrosunda olacağı açıklanırken Jaha karakterini canlandıran Isaiah Washington'un ise kadrodan çıktığı duyuruldu.

Orjinal senaryoya göre Jasper karakterinin birinci sezonun ilk bölümünde ölmesi gerekiyordu. Fakat yapımcı Jason Rothenberg, Devon Bostick'in oyunculuğunu sevdiğinden bu fikirden vazgeçmiştir. Aynı şekilde 3x16'da son sahnede verilen kısımda, aslında Jasper'ın ihtihar sahnesi olması gerekiyordu. Hatta o sahne bile çekilmişti. Fakat bu fikir dördüncü sezona ertelendi. Ne yazık ki bu sezon oyuncuya veda ettik. Aslında Jasper karakteri ilk iki sezon çok iyiyken son iki sezon çizdiği karakter olmamıştı.
Bu ikilinin dostluğunu özleyeceğiz.


The 100 4. sezon 4. bölüm, Buz halkı liderinin Gök halkına savaş ilan etmesini konu edindi. O sırada Polis’te bulunan Octavia Blake, bu savaş ilanını kendi halkına haber vermek istedi. Ancak bir uçurumun kenarında yakalandı ve dövüşü kaybetti. Karnından yaralanan Octavia oldukça yüksek bir mesafeden nehre düştü. Herkes Octavia’nın öldüğünü düşünüyordu. Buraya kadar her şey çok güzel. Dizi dünyasının klişeleri arasında giren epik sahnelerde, ana karakterler genellikle ölümcül darbeler alır ve bir şekilde ölümden kurtulmayı başarırlar. İzleyici de bunu istiyor zaten. Fakat Octavia’nın nasıl kurtulduğuna dair gösterilen sahnede büyük bir gönderme vardı. Yüzüklerin Efendisi’nde uçurumdan düşen Aragorn nasıl kurtulduysa, Octavia Blake de aynı şekilde kurtuldu Yani; Aragorn’un atı Brego, kıyıya sürüklenen baygın durumdaki Aragorn’u uyandırıyor ve onu sırtına alarak hayatını kurtarıyordu. Octavia’nın atı Helios ise yine baygın durumdaki Octavia’yı uyandırıyor ve sırtına çıkmasını sağlayarak ölümden dönmesini sağlıyor. İki sahnenin neredeyse birbirinin aynısı olduğunu söylemek mümkün. O epik sahnede, Aragorn atın eyerini tek eliyle nasıl kavrıyorsa, Octavia da birebir aynı hareketi gerçekleştiriyor. Dizinin orjinal bir konuya sahip olduğu, fakat sahne ve diyalogların başka dizilerden esinlenerek oluşturulduğu yönünde eleştiriler geliyordu. Krallıklar, haneler ve klanların Game of Thrones’un konusuna benzer bir şekilde yaratılması ve son olarak bu Lotr göndermesiyle, The 100 ‘esinlenme’ konusunda boyut atladı diyebiliriz.

5.ölümünde pek dikkate alınmayan ama beşinci sezonunun konusu bakımından önemli bir ayrıntıyı fark ederek sizlerle paylaşmak istedim. Final sahnesinde gördüğümüz ELIGIUS markası ve altındaki 'suçlu' ibaresi Jackson ve Abby'nin araştırmaları arasında bulduğu bilgiyle örtüşüyor. Bu yüzdendir ki, gelecek sezon tahminlerini daha sağlıklı yapabiliriz. Gel gelelim Eligius Corp.'a. Önemli şirket isimlerinden birisidir. Bu şirket uzay madenciliği yapar ve dünyada suç işlemiş idam mahkumları burada işçi olarak çalıştırılır. Uzayda maden bulabildikleri her yere giderek çalışırlar. Tabi o kadar uzun süre uzay radyasyonuna maruz kalan bedenleri çok zarar görmesin diye Nightblood icat edilmiş ve bilimsel olarak bu kara kan onlar için yapılmış. neyse bu insanlar dünyadaki nükleer felaket yaşandığında dünyayla bağları kopmuş. kendi kaderlerine terk edilmiş. Zaten o sırada bunları düşünecek de insan kalmamış. 3. sezondaydı sanırım. 100 kusur yıl önce yaşanan nükleer felaket sırasında Becca bu insanlarla iletişimin koptuğunu not almış ve Raven bunu monitörde görmüştü. Monty ve Jasper a anlatıyordu.  Hatta Nightblood (karakan); Becca tarafından ilk bu şirket için üretilmiş. uzayda geçirilecek uzun surelerde hem uykuda hem de asteroid kuşağında çalışırken madencilerin solar radyasyondan korunmaları için üretilmiş.İşte 4. sezonun son sahnesinde gelen insanlar bunlardır ve muhtemelen idam mahkumları bir şekilde geminin yönetimini ele geçirmiş ve kendilerine yeni bir dünya yaratmışlar. 5. sezonda da bu insanların kötülükleriyle geçen bir sezon izleyeceğiz gibi duruyor. vahşi bir topluluk olacaklarını düşünüyorum, çünkü idam mahkumu onlarca insandan bahsediyoruz. Şimdi bunlar Skykru , bizimkiler de Grounder oldular mantık olarak.

Sezon finalinde gördüğümüz küçük kız, Clarke'ın biyolojik kızı değil ama beşinci sezonda, Clarke için çok önemli olduğu belli. Maddiekanına sahip, 5 yıldır Clarke ile beraber olduğu belli. Ayrıca anne-kız gibi olacakları sinyalini de final sahnesinde sinyalini verdiler.

Gelecek sezonda Bellamy, Raven, Monty ve diğerlerinin ne yapmış olduğunu gördüğünüzde çok şaşıracaksınız. Onların hikayesini çok merak ediyorum. Her sezon bir kısır döngüye giriyormuş gibi görünüp sezon finalinde "yok artık" nidalarıyla başka bir yöne çekilen bir dizi The 100.. 4.sezon finali ile "acaba" dedirtti. Yine klişeye mi saracaklar yoksa şahane bir 5.sezon mu gelecek, merakla bekliyorum.

23 Haz 2017

Oh My Venus / Kore Dizisi



2015 yılında KBS2 kanalında yayınlanan Oh My Venus dizisinin senaristi Kim Eun Ji olurken yönetmen koltuğunda Kim Hyung Suk ve Lee Na Jeong oturuyor.Dizi, çocukluk zamanından kalma bazı psikolojik yararlardan dolayı zor zamanlar geçiren inanılmaz derecede mükemmel kişisel antrenör Kim Young-Ho (So Ji-Sub) ve aşırı kiloları ile başı dertte olan ilk aşkını bir takıntı haline getirmiş Kang Joo-Eun (Shin Min-A) arasındaki gelişen romantik ilişkiyi anlatmaktadır.

So Ji Sub; dizide Kim Young Ho karakterini canlandırıyor. Daha önce I'm Sorry, I love you, Master Sun ve Warm and Cozy dizisinde konuk oyuncu olarak izledim. 2 yıl ara verdiği dizi sektörüne Oh My Venus ile geri dönüş yaptı. Kim Young Ho karakteri;  Hollywood yıldızlarına kişisel antrenörlük yapan Young Ho canlandırmaktadır. Onun karakteri, zengin bir aileden gelmesine rağmen çocukken ağır yaralar aldı. Şimdi ise sabrı ve inatçılığı ile problemlerinin üstesinden gelmektedir. So Ji Sub oyunculuğunu tek bir kelimeyle açıklayabilirim; mükemmel! 


Shin Min Ah; dizide Kang Joo Eun karakterini canlandırıyor. Daha önce My Girlfriend; Gumiho, Arang and the Magistrate dizilerinde My Love, My Bride filminde izledim. 3 yıl ara verdiği dizi sektörüne Oh My Venus dizisiyle dönüş yaptı. 33 yaşındaki bir avukat olan Kang Joo Eun, küçükken yaşadığı yer olan DaeGu’nun Venüsü olarak adlandırılan olağanüstü güzellikte bir kızdır. O ailesine maddi destekte bulunmak için çok mücadeleler vermiştir. Şimdi ise onun başı aşırı kilosu ile derttedir. Shin Min A, eski dizilerine göre oyunculuğunu zirveye çıkarmış diyebilirim. Bir de her aktristin harcı değil, kilolu bir karaktere girip canlandırmak. Büyük özgüven ister. Shin  Min A bunu başarıyla gerçekleştirdi. Harikaydı!

Jung Gyu Woon, dizide  Im Woo-Sik karakterini canlandırıyor. Daha önce God's Gift ve Birth of a Beauty dizilerinde izledim. Im Woo Sik, milli bir yüzücüyü canlandırıyor. Aynı zamanda Kang Joo Eun'un 15 yıldır birlikte olduğu sevgilisidir. Jung Gyu Woon izlediğim yapımlarında ya aldatıyor ya da en yakın arkadaş için sevgilisini terk eden karakterleri canlandırdı. Acilen başka dizilerini izleyip gözümdeki imajını değiştirmem gerek. 

Yu In Young dizide Oh Soo-Jin canlandırıyor. Daha önce Empress Ki, My Love From the Star, Mask dizilerinde izledim. Oh Soo Jin başarılı ve güzel bir avukattır. Kang Joo Eun ile eskiden çok yakın arkadaştırlar. Araları bir sebep ile bozulmuştur. Onun karakteri sözde dizinin kötü kadını. Yu In Young, bu dizide dahil izlediğim yapımlar arasında en çok beğendiğim dizisi kesinlikle Mask. Oradaki karakterin ruhunu benimseyerek harikalar yaratmıştı diyebilirim. İzlemeyenler için bol entrikalı Mask dizisini öneririm. 




Sung Hoon; dizide Jang Joon Sung karakterini canlandırıyor. Daha önce Faith ve Five Enough dizilerinde izledim. Joon Sung, başarılı bir sporcudur. Aynı zamanda Kim Young Ho'nun çalıştırdığı sporculardan biridir. Sung Hoon, Five Enough dizisinden sonra My Secret Romance dizisiyle ilk başrolünü aldı. 
Super Junior-M grubunun üyesi Henry Lau dizide Kim Ji Woong karakterini canlandırıyor. Daha önce izlediğim bir yapımı olmadı. Fakat Henry hakkında bilgilere sahibim tabi ki. Dizide rol yapmadı. Cidden katıldığı bütün programlarda böyle. İmajı bu. O yüzden onu izlerken aşırı keyif aldım :)

Bu dizi izlenmeye değer midir? Bence değer. Öyle dolu dolu bir konusu olup toplumun ihtiyacı olan mesajlar veren düşündüren bir dizi filan değil belki ama çok eğlenceli. Güldürdüğü yerler çok oldu. Bir kere So Ji Sub ve Shin Min A gibi oyuncuların dizide olmasın yeterli. Senaryo basit bile olsa izlettirebilecek potansiyele sahipler. Hiç şüphesiz bu şekilde izleyen çok oldu.

Peki neden izlenmeli?

  • Senaristin ilk yapımı. Kendini riske atmada klişe bir senaryo ile karşınızda. Klişe severler için oldukça ideal fakat sevmeyenler kitleler oyuncuları için izleyeceği bir yapım. Her halükarda izlenecek bir yapım.
  • Senaryo açısından eksiklikleri olabilir. Kişiden kişiye herkes her anı eleştirebilir. Fakat dizi o kadar sıcak ilerledi ki insan kaygı duymadan akışında izlemek epey zevkliydi. 3.kişilerin aradan girmeden iki insanın nerelerde buluşabileceğini ve mutlu olabileceğini izlemek çok güzeldi. Replikler açısından oldukça güzel söylemler vardı. Cümlelerin dozu o kadar güzeldi ki So Ji Sub ve Shin Min A'ın birlikte verdiği enerji de çok yüksekti. Konu yine başrol uyumuna gelecek ama cümleler onlarla birlikte güzeldi sanki. Yeryüzünün dışına çıkarken bizlere yaşatılan dizi zevki harikaydı.
  • Dizinin en sevdiğim kısımlarından biri, bölüm sonları ve bölüm başlangıçları oldu. şöyle ki, bilirsiniz artık türk dizilerinde sıkça kullanılan bir yöntem olarak yeni bölümlerin ilk 3-5 dakikası, önceki bölümün son 3-5 dakikasından oluşuyor.Oh My Venus’te de bu kullanılmış ancak bir farkla; aynı sahneyi izlesek de, diğer karakterin gözünden izliyoruz. Mesela Kim Young-Ho’nun ilk defa Kang Joo Eun’un gamzelerini gördüğü sahneyi ilk olarak 5. bölümün sonunda Kim Young Ho’nun gözünden izliyoruz. Daha sonra bir de aynı sahneyi 6. bölümün başında Kang Joo Eun’un gözünden izliyoruz. gerçekten ilk çekici ve farklı bir bakış açısı, çok beğendim.
  • Harikaydı, huzur doluydu, sevimliydi, ne kimse kimsenin kuyusunu kazdı, ne üzdü ne ağlattı. Aktıysa gözyaşı oda aşktan aktı. Üvey anne iyiydi, büyükanne sevecendi, dostlar, arkadaşlar can'dı. Eski sevgililer entriklar çevirmedi Yeni aşklar eskiyi aratmadı. Romantizmin, iç çekişlerin,''ah şimdi orada ben olsaydım'' deyişlerin dizisiydi. So Ji Sub usta beklettiğine değecek bir rolle dönüş yaptığı bir dizi oldu. Nefesleri kesti, nabızları hızlandırdı. Hala romantik, karizma formunu koruduğunu bir kez daha ispatladı. Shin Min Ah, güzelliği ve mükemmel oyunculuğu ile bir kez daha göz doldurdu. 
  • Dizide yer alan yardımcı karakterler Henry ve Sung Hoon diziye ayrı bir lezzet kattı. Onları izlerken keyif aldım. Senarist buradaki dengeyi de harika ayarlamış. Tebrikler.
  • Senarist romantizm ve komedi arasındaki ince çizgiyi çok güzel dengeledi. Araya duygusal sahneler serpiştirerek üst seviyeye taşıdı. Dizide güldürmeyen karakter yok neredeyse. Hiç kuşkusuz en çok ilgi gören karakter ise Ji Woong rolü ile Henry Lau. Henry, nerede olursa olsun oranın havasını değiştiriyor.
Küçük, minnacık bir eleştiri;
  • Dizinin başından beri Koç, sağlıklı kadınların seksi olduğundan bahsetti. Zayıflığın güzellik için değil, sağlık için olduğu vurgusu yapıldı. Sağlıklı beslenme, sağlıklı uyku düzeni, sağlıklı spor her şey tam bir sağlık durumunun olması içindi. Koç kaza geçirip gittiğinde bile, sporuna ve sağlığına dikkat etti. İlaçlardan kurtuldu. Sonra ne oldu. Adam bir kaç aylığına gitti ve Kang Joo Eun, ne kadar kilo verdiyse hepsini geri aldı. Bahane olarak da hamileliği sundu.Allah aşkına dizinin sonuna kadar verdiği mesajı bir anda yerle bir etti. Hamilelik sırasında 9-12 kilo alınması önerilir "sağlık açısından". Yani güzelim diziyi sonuna 5 dk daha koyacağız diye mahvedip bırakmışlar. Bu 5 dk dışında dizide kötü olan 1 saniye bile yoktu. O yüzden bu sonu affetmiş gibi yapıyorum.
Diyet yaparken ben desem yeridir :)

Dizinin müzikleri Jonghyun (SHINee ) "Beautiful Lady"   G.O.D grubunun sesine bayıldığım Kim Tae Woo & Ben  "Darling U " Kei(Lovelyz) "Love Is Like That" MIIII "It's Me" LYn & Shin Yong Jae "Such Person" Tei - "I'll Be Ther" şarkıları benim dikkatimi çekenler. Umarım beğenirsiniz. Klişe ama entrikasız aynı zamanda seyir zevki güzel bir dizi istiyorsanız izlemekten keyif alacağınız dizi Oh My Venus sizi bekler. Ben hem keyif aldım bazen sıkıldım ama oyuncuları için sevdiğim bir dizi oldu. Umarım beğeneceğiniz, keyif alacağınız az olsa sıkıntılarınızı geride bırakacağınız bir dizi olur. Sevgilerle.

Dizi için puanım; 7/10

22 Haz 2017

Missing Nine / Kore Dizisi


Dizinin senaristi Bad Guys ve 38 Task Force dizilerinden hatırlayacağımız Han Jung Hoo. Yönetmen koltuğunda ise Hotel King ve Angry Mom dizilerinden bildiğimiz Ashbun. Dizinin konusuna gelecek olursak Legend Entertainment’dan 9 kişinin bindiği özel bir uçak gizemli bir şekilde arızalanır ve bir adaya düşer. Uçaktaki 9 kişide hayattadır ancak adada mahsur kalmıştır. Aradan 4 ay geçer, uçak kazasından sağ olarak kurtulan tek kişi ve tek tanık Ra Bong-Hee (Baek Jin-Hee)’dir. Bong Hee'nin gözünden ada hayatını öğreneceğimiz bir dizi.



  • Jung Kyung Ho; daha önce Cruel City, Endless Love, Fall in Love with Soon-JungOne More Happy Ending dizilerinde izledim. Aktörler arasında performansını en çok beğendiğim oyuncu Kyung Ho. Cruel City ile yakaladığı çıkışı sürdürmeye devam ediyor. Missing Nine dizisine başlamamdaki etkendir kendisi. Şu zamana kadar sevmediğim ya da beğenmediğim bir yapımına rastlamadım. Fakat, bu dizi biraz olmadı gibi. Oyunculuğundan yana sıkıntım olmasa da senaristin çizdiği yol haritası kesinlikle diziyi üst sıralara çıkarabilecekken alaşağı etti diyebilirim. 
  • Beak Jin HeEmpress KiTrianglePride and Prejudice dizilerinde izledim. Yeni nesil oyuncular arasında emin adımlar merdivenleri çıkmaya devam ediyor. Beak Jin He'nin oyunculuğunu bu yapıma kadar soğuk ve itici buluyordum. Oyunculuğu tek düze geliyordu. Fakat Missing Nine dizisiyle beraber bende ki imajını değiştirdi. Onu bir de romantik-komedi türü yapımlarda izlemeyi çok isterim.
  • Oh Sun SeI Miss You, Marry Him If You Dare, Age Ending in Nine Boy, Misaeng, One More Happy Ending, Entertainer dizilerinde izledim. Şu zamana kadar yan karakterlerde izlediğim halde oyunculuğunu sevdiğim aktörlerden. Bu dizide ki performansı her zaman ki gibiydi. Güzel ve sevimli. 
  • Choi Tae JoonAdolescence Medley ve The Girl Who Sees Smells dizilerinde izledim. Tae Joon, We Got Married şov programında partneri olan A Pin Grubunun minnoşu Bomi ile olan performansıyla kendinden fazlasıyla söz ettirdi. Bu program onun için bir dönüm noktası gibi oldu diyebilirim. Tae Joon'un mimikleri hem çiçek oğlan hem de kötü karakteri oynamaya aşırı müsait. O ileride müthiş bir karakter oyuncu olabilir.
  • Lee Sun Bin; Madame Antoine, Another Miss Oh, 38 Task Force dizilerinde izledim. Lee Sun Bin  ilk 38 Task Force dizisinde sergilediği oyunculuğuyla dikkatimi çekti. Lee Sun Bin polisiye-aksiyon dizilerine aşırı yakışıyor. 
  • Chanyeol; ilk projesi. Onu sadace şov progamı olan Roommate'nin 1. sezonunda izledim. Chanyeol ilk yapımı olmasına rağmen oyunculuğu başarılıydı. EXO grubunun üyelerini dizilerde daha çok görmek istiyorum. Bir çoğu farklı yapımlarla kendilerini ispatlamayı başardı. Yeol'de onlardan biri.
  • Kim Sang HoCity Hunter, Doctor Stranger, D-Day,  Lucky Romance, Let's Fight Ghost dizilerinde izledim.Yan karakterler arasında en sevdiğim oyunculardan biri. Her tür rolün üstesinden geliyor. Bu dizideki yapımcı karakteriyle iyi işler başardı.
  • Tae Han Ho; Inspiring Generation, It's Ok, This is Love, Oh My GhostSix Flying Dragons,  Entertainer dizilerinde izledim. 
  • Ryu Won; izlediğim ilk dizisi. Chanyeol gibi izlediğim ilk yapımı. Dizide sergilediği oyunculuğunu beğendim.

Senaryo iki şekilde işlendi. Biri ada hayatı diğer ise şimdi ki zaman. Diziyi götüren ada sahneleri oldu. Şimdi ki zamanı anlatan sahneler ise fazlasıyla sıkıcıydı.Senarist ada hayatını konu alarak ilerleseydi ortaya harika bir yapım çıkabilirdi. Ada sahnelerinden çok şimdiki zamanın sıkıcılığıyla ilerleyen senaryo yapımın düşük reyting almasındaki en büyük etkenlerden biri. Zira konuya giriş sahnelerini çok beğenmiştim. Gerilimin başlamasıyla hem sıkıldım hem de  mantık hatalarına sinir oldum. 

Sevgili senarist güzelim kadroyu yazdıklarıyla heba etti. Halbuki Bad Guys ve 38 Task Force gibi dizilerle efsane işler çıkarmış biri nasıl böyle bir hata yapabilir anlamış değilim.  Dizinin güzel yanları oyuncuları, replikleri ve müzikleriydi. Bunun dışında çok fazla hata vardı. Adamlar uçaktan düşüyor ölmüyor, gemi dalgalar altında kalıyor ölmüyor, Seo Joon O bıçaklanıyor ölmüyor. Bunlar gibi kusurları çıkartırsak dizi güzeldi ama eğer çıkartırsak zaten dizinin 3 4 bölümde filan vermesi gerekirdi.  Dizi başlarında Lost havası vardı, hoştu. Sonra cinayetler başlayınca bir Arka sokaklara döndü. Dizinin sonunda da Healer'a bağlayıp maskeler şapkalar havada uçuştu. Garip bir diziydi.

Dizinin müzikleri; EXO'nun güzel sesi Chen "Chen "I'm not okay " Punch "My Lonelissen Calls You" Gain "Kiss or Kill" şarkıları oldu.

Çok mükemmel olmasa da berbat diyemem. Ortalamanın altında bir diziydi. Senaryo başlarda iyiydi ama sonradan hafif sıradanlaştı. Özellikle adada geçen bölümler şimdiki hatta geçen bölümlere göre kat kat güzeldi. Ama dizinin en büyük problemi dizinin tamamen mantık hatalarından oluşmasıydı. Ölmesi gerekenler ölmüyori ölmeyenlere göre ölmemesi gerekenler ölüyor; 5 kişiyi öldürenler hapis yatmıyor, öldürdüğü insanların arkadaşlarıyla ev boyuyor eğleniyor; bir abi kardeşini öldüren katille mutlu mesut yaşıyor. Tuhaf yani. Dizinin boya sahnesi çok güzel ve süre olarak tam kararında olsa da orada Yeol'u da görsek çok güzel olurdu. 


Dizi için puanım; 4,5/10

Riverdale / 1. sezon


40'lardan beri süren bir çizgi roman serisinin, aynı zamanda o şirketin CCO'su olan ve şirketin on yıllar içinde ilk ödül alan serisinin de yazarı olan birisi tarafından yaratılmış, ve karakterleri çizgi romanlardaki alışılagelmiş hallerine inanılmaz derecede benzer ele alınan bir TV uyarlaması. Archie çizgi romanlarının ana karakterleri Archie, Betty ve Veronica'yı merkezine taşıyan dizi, küçük bir kasaba olan Riverdale'in uzaktan görünen sessiz sakin halinin altında yatan karanlığa odaklanıyor. Küçük kasaba yaşamının sürrealizmine eğilip, Riverdale’in görünen yüzündeki gariplikler ve karanlığa dalıyorsunuz.

Dizinin başyazarı olan abimiz, Roberto Aguirre-Sacasa aynı zamanda Afterlife with Archie ve Chilling Adventures of Sabrina çizgi romanlarını da yazan kişiymiş. Bu bilgiyide buraya düştükten hemen sonra karakterlerden bahsedelim. 

İlgili resim
K.J. Apa; Archie Andrews karakterini canlandırıyor.Müzik ve sporla ilgilenen Archie, bütün ilgisini müziğe vermek istiyor ve bunun için çabalıyor. Babası, Archie’nin ondan sonra şirketinin başına geçmesini istese de Archie hayallerinin peşinden gitmek için babasını ikna etmeye çalışır. Neredeyse bütün kasabayla arası iyi olan uyumlu bir görüntü çizen Archie’nin en yakın arkadaşları Jughead ve Betty’dir. Hem şarkıcı hem oyuncu olan aktörün ilk ciddi projesi. Bu diziyle beraber var olan hayran kitlesinin üzerine kat ve kat ekleyerek hayatına devam edeceği hiç şüphesiz. 

RİVErdale gif betty cooper ile ilgili görsel sonucuLili Reinhart; Betty Cooper karakterini canlandırıyor. Archie’nin çocukluk arkadaşı. Archie’ye çocukluğundan beri aşık ama ona bir türlü açılamamış. Ablası Polly, Jason’ın eski sevgilisiydi ve Jason ondan ayrıldıktan sonra rehabilitasyona yatırılmış. Bu yüzden annesinin sık sık baskısına maruz kalıyor ve ablasının boşluğunu da hissediyor. Genç oyuncuyu Surviving Jack, Miss Stevens, Not Waving but Drowning, Forever’s End  dizilerinden hatırlayabilirsiniz. İlk sezonun bitmesiyle beraber Betty Cooper karakterine ısınamadım. Lili Reinhart sanki karakteri iyi çözümlememiş gibi, içine giremiyor. Soğuk bir karakter olmamasına rağmen soğukluğunu hissettim izlerken 
İlgili resim
Camila Mendes, Veronica Lodge karakterini canlandırıyor. Zengin bir ailede yetişen Veronica babasının yolsuzluk sebebiyle hapse düşmesinden sonra annesiyle birlikte annesinin eskiden yaşadığı Riverdale kasabasına taşınıyorlar. Yaşadığı hayat değişimine uyum sağlamaya çalışıyor. İlk başta havalı şehir kızı görünümüyle gözler önüne çıksa da sonrasında kendini bulan karakter Veronica. Sonradan gelmesiyle bir anda okulun popüler kızlarından biri oluyor. Oyuncunun ilk projesi. İlk projesi olmasına rağmen yıllarda oyunculuk yapıyormuş izlenimi veriyor. Okula yeni gelen çılgın kız görünümünün altında mükemmel bir kalbe sahip. Camila Mendes karakterini iyi çözümlemiş. Başarılı bir sezonu geride bıraktı.

İlgili resim
Cole Sprouse; Jughead Jones karakterini canlandırıyor.  Gizemı seven birisi. En yakın arkadaşı Archie’dir. Onun en büyük ilgisi Jason olayı. gizliden gizliye onu araştırmaya başlıyor. Aynı zamanda okul gazetesinde de çalışıyor. Oyuncuk kariyeri çocuk oyunculuğuyla başlamış bi çok çocuk dizi ve filmlerinde yer almış. Efsane friends dizisi de bunlardan bir tanesi. Ayrıca  The Suit Life on Deck dizilerinden hatırlayabilirsiniz. Cole Sprouse'un bir de ikizi var. İlk bölümler gotik bir izlenim bıraksa da sezon finaline doğru karakter kendini buldu. İkinci sezonda öne çıkacak karakterlerden biri olacağını düşünüyorum.

Madelaine Petsch; Cheryl Blossom karakterini canlandırıyor. Jason’ın ikizi. Okulun en popüler, peşinden koşulan kızı. Bencilliğiyle ün salmış çevresindekileri önemsemeyen bir karakter. Jason’ı ölmeden önce o görmüştür. Onu songören kişidir fakat onun ölümü hakkında hiçbir bilgisi olmadığını ispatlar. İlk ciddi işi olmasına rağmen harikaydı. Cherly ailesinin baskısı zulüm gören bir karakteri canlandırıyor. Yaşadığı duyguları öyle bir bastırıyor ki sürekli yüzüne takındığı maskeyle dolaşıyor. Rolünü benimsediği her halinden belli oluyor
riVErdale gif kevin ile ilgili görsel sonucu


Casey Cott; Kevin Keller karakterini canlandırıyor. Kendisi kasabanın şerifinin oğlu oluyor. Betty’nin en yakın sırdaşı. Veronica Betty ile arkadaşlığı olunca, Kevin onunla da hemen yakın arkadaş oluyorlar. Oyuncunun ilk projesi. Bu sezon çok fazla ön planda olmasa da ikinci sezon onu daha fazla ekranda görmek isterim.




Luke Perry; Fred Andrews  karakterini canlandırıyor. Archie’nin babası. Şirketini kendisinden sonra oğluna devretmek istiyor fakat onun farklı bir alana yönelmek istemesine de karşı çıkmıyor, onu destekliyor. Oyuncuyu Beverly Hills, Body of Proff, Oz gibi dizilerden tanıyabilirsiniz. Luke Perry ne kadar yaşlanmış da olsa karizmatik duruşundan bir şey kaybetmemiş. 



Bundan sonrası spolier içerir.

İlk bölüm çok güzeldi ama çizgi romanaları okumayan, karakter ilişkilerini bilmeyenler pek sever mi bilemeyeceğim. Hani "hep günlük güneşlik eğlenceli hayat gösteren komedi çizgi romanı karakterlerinin hayatı bir anda karanlık cinayet hikayesi oluyor" diye ilerliyor dizi. Bunun normal, komik günlük güneşlik halini görmeden, bilmeden, direk karanlığa murder mystery'ye dalınca sever mi insan emin değilim

Gençlik dizisi olduğunun farkında olan ve zaman zaman bununla dalga bile geçen bir gençlik dizisi olmuş. Dizinin havası, ayarı oldukça tutarlı. Olgun konular işlese de genç ruhunu hiç kaybetmiyor. Gizemli bir cinayet üzerinden ilerliyor hikaye, fakat sürekli kafamıza kafamıza atmıyorlar bu cinayeti. Gizem doğal ve sıkıcı olmayan yollarla kendi kendine çözülüyor gibi. Bu sırada karakterlere de zaman ayırıyor ve emek harcıyorlar. Karakterler demişken neredeyse hepsine kanım ısındı. Archie'ye biraz fazla ısınmış olabilirim. 

Jughead x Betty, Archie x Veronica olarak bitirdik. Bu shipler o kadar mükemmel ki buradan sonra nasıl işleyecekleri cidden merak konusu. 10. bölümdeki parti sahnesi inanılmazdı, sonlara doğru oynadıkları oyunda içimdeki gossip girl çıldırdı resmen. Cheryl daha neler yapacak merakla bekliyorum.

Dizinin renk paleti çok hoş. O soğuk mavi atmosferde parlak kızıl kafaları görmek gözlere bayram yani. Kızıl kafa demişken ne çok kızıl var dizide farklı ve güzel. Ha bi de yaptıkları popüler kültür göndermeleri on numara. 

Dizinin müziklerini de beğendim. Yellow Claw "DJ Turn It Up"  Candy Girl "Sugar Sugar" Tove Styrke "Number One"  Johnny Jewel feat. Saoirse Ronan "Tell Me" Think Up Anger ft. Malia J. "Shout" (Tears For Fears Cover)  Dean Lewis "Waves". Şarkı seçimlerine bayıldım.

Sezon finali hiç beklemediğim gibi bitmedi. Dizide çok önemli bir yeri olan Pop’un Yeri’nde silah sesleri duyuldu, Archie’nin babası yerdeydi ve dış ses bize bunun sadece yanlış giden bir soygun olmadığını söylüyordu. Neye inanacağımızı bilemeden sezon finalinin sonuna gelmiş olduk. Pretty Little Liars izleyenler için bu diziyi sevecekleri düşünüyorum. Zira ben sevdim. İkinci sezonda görüşmek üzere.

The Miracle / Kore Dizisi


Bir mini diziyle daha karşınızdayım. Naver'de yayınlanan dizi,12 bölümden oluşuyor. Her bölüm ortalama 15 dakika sürüyor. Dizinin konusu; İki ikiz kardeşten biri olan, Kwon Si Ah (Kim Na Hyun) ünlü bir oyuncu, model ve idoldür. Kwon Si Yeon (Hong Yoon Hwa) ise kız kardeşinin iki katı ağırlığa sahiptir bu yüzden Si Yeon blog açmaya ve evden hiç ayrılmamaya karar vermiştir. Ama bir gün uyandıklarında ruhlarının değiştiğini fark ederler.

Bundan sonrası spolier içerir.

Tabi Sonamoo'yu ayrıca çıkış zamanlarından beri takip ederim. Nahyun dışında diğer üyelerin hiç dizide olmaması gerektiğini düşündüm. Nahyun içlerinde en iyi oyunculuk yapan olarak bile bir kaç noktada kötü oynadı. Üzgünüm ama diğer üyeler daha da kötüydü. Yine de öne çıkarmaları gereken üyeleri iyi seçmişler, diğer üyelerin de içinde en iyi rol yapan New Sun'dı. Hong Yoon Hwa; bilindiği üzere komediyen oyuncusu ve işin bayağı iyi. Bu diziyi izlememi sağlayan kesinlikle onun oyunculuğuydu. Özellikle Shi Ah rolüne girdiğinde onun bölümlerini büyük bir heyecanla bekledim. finalde Shi Ah ile okuldaki popüler çocuğu birlikte görmek isterdim. Madem onların hikayesi o kadardı hiç konmasaydı o çocuk hikayeye yani? Son olarak idolü oynayan çocuk Boyfriend grubundan Donghyun aslında iyi oyuncu. Ama idol olarak hiç olmamış bence. O çocuğa daha ponçik roller verilmesi gerektiğini düşünüyorum çünkü dizinin başında karizmatik takılırken hiç inandırıcı oynadığını düşünmedim ama daha sonra kıza aşık olduktan sonraki ponçik halleri güzeldi. Kendisine düzgün rol verilirse iyi oynayabileceğini gösterdi.

Sonu beğenmeyenler içinde; bence bu kısalıkta bu dizi için daha iyi bir son yapılamazdı. Dediğim gibi başta da, diziye çevrilse, daha uzun ve kaliteli bir yapım olsa yapılabilirdi daha iyi bir son ama bu şekilde bu en iyi son bence. Daha ne olacaktı ki? Yapacak bir şey olmadığı vakitlerde yaklaşık iki saatte bitirebileceğiniz bir dizi. Kötü de değildi, muhteşem de. Ama dediğim gibi senaryo geliştirilse daha güzel bir diziye dönüşebilirdi. Bu sebeple bu kadar az dakikayla ancak bu kadar olur diyor ve iyi seyirler diliyorum.

Dizi için puanım;5/10