20 Mar 2018

Introvert Boss / Kore Dizisi




Başrollerinde Yeon Woo-Jin ve Park Hye-Soo’nun rol aldığı "Introvert Boss" dizisinin 7 dakika 6 saniyelik uzun fragmanı yayımlandı. Dizi, Ro Woon’un  yeni çalışmaya başladığı şirketin esrarengiz CEO’sunun gerçekte kim olduğunu araştırmaya başlaması ile gelişen olayları konu almaktadır. 

Sensitive Boss Konusu Eun Hwan Ki  bir halka ilişkiler şirketinde CEO’dur, ancak fazlasıyla utangaçtır. Kişiliğinden dolayı, çalışanları bile onu doğru düzgün tanımazlar. Chae Ro Woon, Eun Hwan Ki’nin şirketinde çalışıyordur. Fazlasıyla enerjik ve işinde çabucak tanınan birisidir. Fakat ilgisini çeken tek kişi CEO Eun Hwan Ki’dir. Eun Hwan Ki’nin gerçek kimliğini ortaya çıkarmayı planlıyordur.


Yeon Woo Jin, dizide Eun Hwan Ki karakterini canlandırıyor. Daha önce Arang and the Magistrate, When a Man Loves, Secret Love, Marriage Not Dating, Divorce Lawyer in Love dizilerinde izledim. Halkla ilişkiler şirketinde CEO olarak çalışan Eun Hwan Ki oldukça utangaç birisidir. Böyle olmak için sebepleri var. Bundan dolayı Hwan Ki'nin çalışanları bile onun nasıl biri olduğunu bilmemektedir.


Park Hye Soo, dizide Chae Ro Wan karakterini canlandırıyor. Daha önce Yong-Pal ve Age of Youth dizisinde izledim. Eun Hwan Ki’nin şirketinde yeni çalışmaya başlayan Chae Ro Woon, çok enerjiktir ve işinde de takdir toplayan birisidir. Ancak, şimdilerde onun tek bir ilgi alanı vardır o da şirketin CEO’su Eun Hwan-Ki’dir. Chae Ro-Woon artık Eun Hwan-Ki’nin gerçekten nasıl bir insan olduğunu bilmeyi kafasına koymuştur. Park Hye Soo'yu bundan önce bir dizide izlemiştim orada sessiz çekingen bir karakteri canlandırıyordu o yüzden bu dizide ki karakterini ilk biraz garip geldi. Ama çok tatlı bir kız bu yüzden hemen ısındım bu karakterede. 

Yoon Park dizide Kang Woo-Il karakterini canlandırıyor. Daha önce Good Doctor, What Happens to My Family?, Discovery of Love, Come Back Mister,  Age of Youth Age of Youth 2 dizilerinde izledim. Dizide Eun Hwan Ki'nin üniversiteden arkadaşı aynı zamanda yüzünü göstermediği zamanlarda onun işleriyle ilgilenmektedir. Yoon Park son yıllarda çok fazla dizide izlediğim oyunculardan biri. Her rolün hakkını veriyor. Fakat en çok soğuk roller ona yakışıyor diye düşünmekteyim.

Kong Seung Yeon, dizide Eun Yi-Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce My Lovely Girl, Heard It Through the Grapevine, Six Flying Dragons, Circle: Two Worlds Connected dizilerinde izledim. Yi Soo Eun Hwan Ki'nin kız kardeşidir ve Kang Woo Il'i seviyor olmasıyla birlikte onunla evlenecektir. Sevdiği erkek yüzünden böyle davrandığını sanıyordum ve kızıyordum fakat ailesi yüzünden olduğunu öğrenince üzüldüm. Gerçekten kötü bir anne babaydı. Sonunda babasının kendisini düzeltmesine sevindim.

  • Another Oh Hae Young dizisindeki çılgın abla ile Marriage Not Dating'den çılgın arkadaşın da olması güzel, senarist ve yönetmen bazı oyuncularından vazgeçememiş. Bütün çılgınlar bir araya toplanmış.

  • Öncelikle dizi stres yapıp, üzüleceğiniz türde değil. Genelde dizilerde geçmiş olayla ilgili kısa kesitler verilerek geçiliyor fakat bunda geçmiş zaman için bölüm ayırmışlar bu benim çok hoşuma gitti kafamda hiç soru işareti kalmadan her şeyi anladım.

  • Pek bir beklentim olmadan ve diğer dizilerin bölümlerini beklerken izlemeye başladığım bir diziydi. Hwan Ki karakteri dikkatimi çeken unsurlardan biri oldu. Güney Kore dizileri için söyleyebilirim ki, böyle sorunları olan karakterler genelde dizilerde var olmuyor. Olanlar da trajik geçmişleriyle, dram filmlerine yakışan koyu tonlardaki sahnelerle, kendilerine dair kötü düşünceleriyle ve özgüven eksiklikleriyle seyirciye sunuluyorlar. Burada ise o kadar derin psikolojik bir bakış açısı yok, aksine komedi ile birleştirip yüzeysel ve izleyeni ruhen yormayan bir şekilde aktarılmış içine kapanıklığı. Bu çok hoşuma gitti

  • Ro Woon ise, daha agresif ve dışadönük bir kişiliğe sahip, ama o kadar çok Geum Jan Di gördüm ki artık bu tarz karakterler beni pek şaşırtmıyor. Yine de insanları etkilemeyi ve istediğinin peşinden koşmasını bilen bir kız olması hoşuma gitti. Umarım kişiliğini ilerleyen bölümlerde değiştirmezler. Özellikle Hwan Ki'yi arabasıyla kovaladığı sahnede, arabasına binmeden önce yerdeki paraları topladığında tamam bunu da sevdim dedim.
  • Kızların babası Chae Won Sang karakaterini Lee Han-Wi canlandırıyor. Baba rolü çok yakışmış. Babacan bir havası olduğu için olabilir sanırım.
  • Hwan Ki'nin eski sevgilisini ilk gördüğüm bölümde ileride de göreceğimizi düşünmüştüm ve bunu hiç istememiştim, kötü bir karekter olacağını düşünüyordum ama bir karakter bu kadar mı tatlı olur ya. Çok açık sözlü ve komikti.Kim Gyo Ri çok güzeldi. Giyiniş tarzı olsun makyajı olsun çok güzel bir kızdı. Her çıktığında çok güzel ve tatlı biri olduğunu düşündüm.
  • Dizi müzikleri Sandeul (B1A4) "One More Step" Ben "Memory" Park Boram"Isn't She Lovely" Kim EZ "Because Of You" Park Si Hwan "Round In Circles" Ryu Ji Hyun "You". Yalnız müzikleri aşırı güzel kesinlikle dinlemelisiniz.
Albümü dinlemek için; TIKLA

  • Dizinin sonu bence güzel bitti. Aklımda keşke küçük atışmalarını görmesek güzel anlarını izlesek diye geçirdim fakat sonra düşününce böyle gerçekçi bir şekilde yapmaları daha hoşuma gitti. Sonuçta ikisi de birbiririne zıt karekterler. Çoğu kişinin aklına anlaşamayacakları gelmiştir ama böyle bir sonla buna rağmen nasıl güzel idare ettiklerini izlemiş olduk. Boş zamanlarda eğlenerek izlenilebilir dizi güldürür. Fakat çok fazla bir şey beklemeyin.
Dizi için puanım; 6,9/10

6 Mar 2018

Elveda The Vampire Diares!


Ergenlik döneminde izlemeye başladığım üzerine 8 sene geçen dizilerden biriydi. Yakın zamanda diziyi bitirdim. Bir buçuk sene zarfında yavaş yavaş izledim. Her şeye rağmen güzel bir diziydi.

Tüm sezonlar için spolier içerir. 
  • 1.sezon vampire dönüşenler, bu sürece alışmaya çalışanlar, katherine merakı ile geçti. Stefan ve Elena'nın aşkını izledik.
  • 2. sezon Katherine karakterinin diziye girmesi ile yaptığı kötülükleri, cici kızımız Caroline'nin vampire dönüşümünü alışma sürecini izledik.
  • 3. sezon kurtadam kavramı daha doğrusu vampir kurtadam kavramı diziye dahil oldu ve korkulu kötümüz klaus'u (can paremiz) izledik. Kardeşi Rebekah da diziye dahil oldu.
  • 4. sezon Elena'nın vampire dönüşmesi ile dizi başladı. Daha sonra vampirliğin biraz olsun değiştirdiği Elena'nın Damon ile olan aşkını izledik. Orjinal ailemiz de bu sezon diziden ayrılıp, kendi dizilerine başladılar. (bkz: the orginalis)
  • 5. sezon ise kızlarımız Bonnie, Elena ve Caroline' ı üniversitede izledik. Elena ve Stefan'ın görsel ikizleri diziye hakimdi. Silas adındaki Stefan'ın görsel ikizi olan kötü karakteri de alt ettiler
  • 6. sezon da Alaric ve karısı Jo ile ilgili, bir takım olaylar oldu. İkiz büyücüler ve ailelerinin diziye katılması ile Kai adında tatlış bir psikopat tanıdık. Finalde Elena diziden ayrıldı, Damon ve Bonnie bilinmez bir evrene gittiler.
  • 7. sezon boyunca deli bir kadın olan avcıyı izledik, sürekli Stefan'ı kovaladı durdu. Stefan her zamanki gibi Damon için fedakarlık yaparken yine başına iş aldı anlayacağınız.
  • 8.sezon şeytanla boğuştular, cehennemi patlattılar. Bonnie, Enzo aşkına şahit olduk. Dizi güzel bir final ile bitti. tüm iyi karakterler huzura kavuştu.
Hadi karakterleri de değerlendirelim;

Stefan; sen nasıl bir insansın yahu. hiç bir zaman iyi niyetinden, insanlıktan ödün vermedi. Ara sıra kötülük yaptığı zamanlar oldu fakat, her seferinde birilerine iyilik yapmak adına buna dönüştü. Defalarca eziyet gördü, tabuta konuldu, göle atıldı. Kardeşini her şeyden çok sevdi. Bence dizinin en başından en sonuna kadar hep elena'yı sevdi. Caroline ile birlikte iken bile kalbinin bir köşesinde sakladı. Bunu nerden anlıyoruz? Son sezon Damon, Elena'nın cesedini yakmıştı ya hani, o zaman verdiği tepkiden Elena'yı hala ne kadar sevdiğini düşündüm. Canım benim finalde insana dönüşüp, yine birileri için kendini feda ederek öldü. isterdim ki o da yaşasın, evlensin, çocuk sahibi falan olsun ama olmadı.

Damon; adamın dibi denilecek adamlardandı. Kardeşi için her şeyi yaptı. Elenayı büyük bir tutku ile sevdi. Deli dolu halleri, her olayda en cesur vampir olarak öne atılması ile gönüllere taht kurdu.

Elena  çok iyi niyetliydi. Keşke çıkmasaydı diziden ne bileyim onsuz biraz yavan oldu. Çoğu zaman saflık dercesinde iyi niyetliydi iki kardeş arasında kaldı. Arkadaşları için her zaman her şeyi göze aldı.

Bonnie; dokuz canlı cadı. Kaç kere öldü, kaç kere dirildi. Kah cehennem kapısı oldun, kah psişik oldun. Başına gelmeyen kalmadı. En sonunda aşkı buldun dedik, o da öldü. Damon ile dostluğu güzeldi. Diziyi sevdiren karakterlerden biriydi benim için.

Caroline; koca bir iç çektim. Şu dizide görmek istediğim sahnelerden biri Klaus ile birlikte olmandı. Dizide Klaus hariç herkesle aşk yaşasa da tatlı bir karakterdi. Hep başkaları için yaşadı. Muradına erdi anne oldu. Sırf iyi biri olmak uğruna hep fedakarlık yaptı.

Alaric; kah hoca oldu kah orjinal vampir oldu. Evlat sahibi olana kadar iyi biriydi fakat sezon finalinde çocukları için Damon' u yani bir zamanlar biricik kankası olan Damon'u elleri ile öldürünce gözümden düştü. bir de gitti Caroline'a aşık oldu. Olmadı bu...

Jeremy; bir girdi diziye bir çıktı. Bonnie ile sevgili oldu, avcı oldu, öldü. Onu geri getireceğim diye Bonnie neler yaptı da geri getirdi. Elena kardeşi ölünce sinir krizinden evini bile yaktı.

Matt; Elena'nın ilk aşkı olarak gördük. Bazen iyi bazen bir kötü, değişik bir karakterdi. Hep insan olarak kaldı. vampirleri istemiyoruz diyerek dizinin sonlarına doğru vampirler ile uğraştı. He birde Mistic Fall kasabasının şefi oldu.

Klaus; gönlümün efendisi. Dizinin başrolü olsaydı ve Stefan ile sırt sırta verip bir de Damon'u da katılsaydı bir 8 sezon daha giderdi. Benim dizide en sevdiğim karakter oldu.

Tyler; Caroline'nın ilk aşkı. Kurtadam oldu sonra da hybrid. Alfa oldu derken bi ara gitti diziden. Caroline onu uzun bir süre sevdi ve bekledi. Fakat buna değmedi. En son tekrar insan olarak ayrıldı diziden. Ara ara geldi gitti.

Enzo; açıkçası bu karakteri harcadılar. Dizide damon'un kankası idi. Fakat vampirlere olan bağlılığı onu uzun bir süre kemik kadro ile arasını açtı. Pek sevilen bir karakter değildi. İsterdim ki başrollerimiz ile birlik olsun, her kötülüğe beraber karşı gelsinler. Ne yazık ki olmadı.

Kai; bir sosyapat ne kadar tatlı olabilirse o kadar tatlı idi. En başından en sonuna kadar dizide olmalıydı. Erken gitti. Hatta ben Bonnie ile olması taraftarıydım.



Final bölümünde Stefan ve Damon kardeşlerin vedalaşması, Caroline'ın yaşayıp yaşamadığını bile bilmeden Stefan'a seni seviyorum diye sesli mesaj göndermesi ve Stefan'ın Caroline'ı duyması, Stefan'ın kendini feda etmesi, öldükten sonra Lexi'nin onu karşılaması, Matt'in ve babasının Vicki'yle vedalaşması, ölmüş büyükannesinin elinden tutup Bonnie'ye yardım etmesi, Enzo'nun ruhunun hep onunla birlikte olması, Jo'nun Alaric'i ve ikizlerini görmesi ve daha bir sürü detay.. Açıkçası hepsini ağlaya ağlaya izledim. İlk sezondan itibaren tüm kadroyu kısa kısa da olsa mutlu bir şekilde göstermeleri, Klaus'un mektup sahnesi, Elena'nın öldükten sonra ailesine kavuşması ve yine herkes öldükten sonra Damon'ın stefan'ın kapısını çalıp tekrar "hello brother" demesi çok çok çok güzel olmuş. 

Caroline ve Klaus'u The Original dizisinde izlemek istiyorum.


8 sezon boyunca bir sürü kişi diziye girdi ayrıldı. Genel olarak insana fantastik dizileri sevdiren bir çok karakter barındırıyordu. Her ne kadar 3 ve 4. sezon gibi köken vampirlerin olduğu sağlam sezondan sonra şartları zorlasa da 8 sene sonunda, sanırım artık benim için de büyüdüğümü hissettiren dizi.

5 Mar 2018

Jugglers / Kore Dizisi


Dizi, bir ofisteki tüm işleri yapmaya istekli olan bir kadın (Baek Jin-Hee) ile her şeyi kendi yapmak isteyen bir patronun (Choi Daniel) etrafında dönmektedir. Dizinin yönetmen koltuğunda "Cheer Up!" ve "Beyond the Clouds" dizilerinin yönetmenliğini ve "Secret", "Spy" ve "Five Children" dizilerinin yapımcılığını yapan Kim Jung-Hyun oturmaktadır.


Baek Jin Hee, dizide Jwa Yoon Yi karakterini canlandırıyor. Daha önce Empress KiTrianglePride and Prejudice, My Daughter, Geum Sa-Wol, Missing Nine dizilerinde izledim. Beş yıldır bir yönetici asistanı olarak çalışan Jwa Yoon Yi, parlak bir kişiliğe sahiptir. İşininde fazlasıyla özverili ve itaatkâr birisidir. Yönetici asistanlığı görevini layıkıyla yerine getirmektedir.Gözü kara olduğu için tuttuğu her işi koparak bir karakterdir. Bir işi yapıyorsa mutlaka sonuna kadar tamamlar. Beak Jin Hee'ye bu tür karakterler pek bir yakışıyor.

Daniel Choi dizide Nam Chi Won karakterini canlandırmaktadır. Daha önce School 2013Heart to Heart dizilerine izledim. Şirketteki video işlem bölümünün başı olan Nam Chi Won, en zor işlerin bile üstünden kalkabilen azimli bir çalışma temposuna sahiptir. Çok konuşkan birisi değildir, başkalarının ne yaptığı ile ilgilenmez ve herkese karşı soğuktur. Ancak tüm bunlara rağmen kadınlar onu çekici bulmaktadır. Genelde ciddi rollerde izlediğim Choi, ciddi tarafının yanı sıra farklı bir yönünü daha bu dizide izlemiş oldum. Romantik-komediyi iyi tutturdu gibi.
Lee Won Geun, dizide Hwang Bo Yool karakterini canlandırmaktadır. Daha önce  The Moon Embracing The Sun, Secret Door, Hyde Jekyll, MeCheer Up!A Person You May Know dizilerinde izledim. Şirketteki spor bölümünün başı olan Hwang Bo Yool, çalıştığı şirketin kurucusunun en genç torunudur ve ailenin her zaman sorun çıkaran günah keçisidir. Ailesi uygun gördüğünde onu askere göndermeye zorlamış ve kendilerine bağlayabilmek için spor bölümünün başına geçirmiştir. Bu yüzden de eline geçen her fırsatta başını belaya sokmaktadır. Bir yılda 100 sekreteri istifa ettirmeye kararlı olan Bo Yool 89. sekretere geldiğinde işler zorlaşır. Won Geun  her ne rolde oynarsa oynasın her türlü izlerim :)


Kang Hye Jung, dizide Wang Jung Ae karakterini canlandırıyor. Kendisi Epik High grubunun üyesi Tablo'nun eşi olmasıyla birlikte izlediğim ilk dizisi. 15 yıllık ev hanımlığından sonra bir şirkette yönetici asistanlığı yapmaya başlayan Wang Jung-Ae, insanların söylediği her şeye inanmak isteyecek kadar iyi kalpli olduğu için etrafındaki insanları endişelendirmektedir. Bir gün, kocası sabahın erken saatinde yürüyüşe çıkar ve bir daha da geri dönmez. Bunun üzerine uzun süre yaptığı ev hanımlığını bırakarak iş aramaya başlar. Kendini Hwang Bo Yool  yönetici asistanlığı yaparak bulur.

Cha Joo Young dizide Ma Bo-Na karakterini canlandırmaktadır. Daha önce My Unfortunate Boyfriend, Cheese in the Trap, Love in the Moonlight  dizilerinde izledim.Yoon Yi ile aynı şirkette çalışmakla birlikte en yakın arkadaşlarından biridir  Yönetici Jo Sang Moo'nun yönetici asistanlığını yapmaktadır. Jung Hye In dizide Park Kyung Rye karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Doctor StrangerHealer dizilerinde izledim. Kyung Rye Yoon Yi'nin kız kardeşidir. Onun şirketinin bulunduğu plaza kahve barı işletmektedir. Bu kızın mimiklerine bayıldım. En soldaki.

En çok güldüğüm sahnelerden biri oldu.
Bu sahneden sonra kendine idol olarak seçti :)

  • Hukuk, fantastik, polisiye geçmişli diziler derken devrelerimiz yanınca, bu dizi ilaç gibi geldi.
  • Ofis aşkları ve ofis hırsları, ofis oyunları, ofis çalışanları.vb. böyle ofis dizilerini de seviyorum. Başarı hikayeleri genelde hoşuma gidiyor.Klişeydi ama güzel bir klişe hani herkesin bildiği ama herkesin hoşuna gidecek şekilde olan klişelerden. 
  • Yönetici asistanlarının yaşamlarını anlatıyor gibi. Daha doğrusu büyük şirketlerdeki olan biteni de gözler önüne serecek, ne çeşit hokkabazlıklar yapılıyor, ne dalavereler çevriliyor, kimin eli kimin cebinde, çalışanlar, çalışmayanlar, yan gelip yatanlar, çalışanların sırtından kazananlar, ve gördüğünüz gibi asistanını her işe koşturup arkasından vuranlar. 
  • Finalde senariste tek eleştirim olursa belki o da şu konuda olabilir : Mr. Jo baya diziye renk katan biriydi onun sonunun böyle olması biraz ağır kaçmış . Hani pis işerini değilde hep nam chi won ile eğlenceli kapışmalarını gördük bu yüzden eğlenceli bir son beklerdim onun içinde.Gerçekten hapise atılması gerekiyor muydu , bilemiyorum.
  • Baek Jin Hee'yi çok severim performansını da yerinde buldum.  Choi Daniel inşallah bir daha bu kadar ara vermez. İki oyuncu arasındaki uyum güzeldi.
İlişkilerde samimiyetin öneminin vurgulandığı çok şeker bir diziydi. Demir gibi görünse de aslında çocuk gibi yürekli kocaman adam Nam Chi Won ve tüm şirinliklerine rağmen çok duygusal Yoon Yi nin hikayesi gerçekten izlenmeye değerdi.  Özel sektör sekreterlerinin koşuşturma ve zorluk dolu iş hayatlarını anlatması hoşuma gitti. Bu sene bir dolu iddialı yapımlar olunca bizim seyircinin pek dikkatini çeken bir dizi olmamış malesef.  Açıkçası ben beğendim, boş zamanlarda haftasonu kafa dağıtmak için izlenebilecek bir dizi.

Dizi için puanım; 6,9/10

2 Mar 2018

Just Between Lovers / Kore Dizisi


Dizinin yönetmen koltuğunda ise 2012 yapımı "Nice Guy" ve 2014 yapımı "Wonderful Days" dizilerinin yönetmeni Kim Jin-Won oturmaktadır. Dizinin senaristliğini ise 2013 yapımı "Secret" dizisinin kaleme alan Yoo Bo-Ra yapmaktadır.

Lee Gang Doo'nun  hayali futbolcu olmaktır; fakat bir kaza bu hayalini yerle bir eder. Kazada babası ölür, onunsa bacağı kırılır. 3 yılı rehabilitasyon tedavileriyle geçer. Artık iyileşmiştir fakat yıllarını kaybetmiştir. Bu sırada Ha Moon Soo ile karşılaşır.Ha Moon Soo mimari modeller üretmektedir. O da kardeşini kaybettiği bir kazanın izlerini taşımaktadır. Geride kalan olmanın suçluluk duygusu omuzlarındadır. Tüm bu duyguları bastırarak hayatını ciddiyetle yaşar. Lee Gang Doo ile karşılaştıktan sonra baştırılmış duyguları dışa vurmaya başlar.

Şimdiden uyarıyorum yazı spolier içerir.


2pm grubunun üyesi Lee Junho; dizide Lee Gang Doo karakterini canlandırıyor. Daha önce Memory, Chief Kim dizilerinde Twenty, Cold Eyes filmlerinde izledim. Gang Doo Onun karakteri anne ve babası vefat etmeden önce el üstünde tutularak rahat bir şekilde büyümüştür ve hayali birgün futbolcu olmaktır. Ancak geçirdikleri talihsiz bir olay sonucu babası ölür ve kendisinin de bacağı kırılır. 3 yıl boyunca rehabilitasyon görür. Hiçbir ağır yükü taşıyamaz haldedir. Bir gün, annesini de kanserden dolayı kaybeder. Böylece annesinin borçları ile kardeşiyle yalnız kalır. Mümkün olduğunca her şeyi yaparak para kazanmaya çalışır. Ancak Moon Soo ile tanıştıktan sonra hayatı tamamen değişir.Ondan sonra  geçmişinde sıkışıp kalmış adam ilk kez yarınını planlayan biri olur. Ben Junho'nun oyunculuğunu severim
Won Jin A; dizide Ha Moon Soo karakterini canlandırıyor. İzlediğim ilk yapımı oldu. mimari modeller yapan Ha Moon Soo, geçirdikleri bir kazada küçük kardeşini kaybetmiştir. Bu kazadan sağ kurtulduğu için suçluluk duymaktadır. Suçluluk duygusunu bastırmaya çalışarak yaşamını sürdürür ve annesine bakarken güçlü kalmaya çalışır. Bir gün, Kang-Doo ile tanışır ve bastırıp gizli tuttuğu duygularını açığa vurmaya başlar. O, acılara göğüs germiş kadın olarak ilk kez geçmişi ile yüzleşecektir. ileride çok iyi işlere imza atacak bir aktirst olacak.



Lee Ki Woo, dizide Seo Joo-Won karakterini canlandırıyor. Daha önce Flower Boy Ramen Shop, Miss Korea, Memory, Doctors dizilerinde izledim. dizide bir mimarlık firmasında müdür olarak çalışan Seo Joo-Won, nazik ve kibar bir karaktere sahiptir. Moon Soo'nun mimarlık üzerine yeteneğini fark edip şirketinde çalıştıracak. Uzun zamandır ekranlarda göremiyorduk bu dizide naif tarafını izliyor olmak hoştu.


Kang Ha Na; dizide Jung Yoo-Jin karakterini canlandırıyor. Daha önce Miss Korea ve Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo dizilerinde izledim.  Dizide bir inşaat şirketinde ekip lideri olarak çalışan Jung Yoo-Jin kendine güvenen birisidir ve büyüleyici bir hayat yaşamaktadır. Ancak, yalnızlık çeken biridir. Onun Gang Doo ile olan uyumunu çok sevdim diye bilirim.  Moon Lovers: Scarlet Heart Ryeo dizisinden sonra onu böyle bir dizide izlemekte ayrı keyif verdi. Farklı bir havası var. Onu biraz daha cıvıl cıvıl olacağı rollerde görmek isterim

Çıkış noktasında delikanlı yaşta hayatı kararmış,desteksiz kalmış, haliyle dışı kabuk bağlamış ama içi yumuşacık, kırılgan bir genç adam vardı. Bir de ortak geçmiş ve yazgılarının farkına varmaksızın,unutulmuş bir eski şarkının izinde hayatının aşkını bulan bir genç kız. Hem somut hem soyut bağlamda yaraları sağaltma,sevginin gücüyle arınma ve her şeye karşın yaşama tutunma öyküsü vardı. İhmallerin, kazanın yaşamdan alıp kopardığı 48 kişiye adanmış, geride kalanların acılarını kendi sözcükleriyle ve böylesi faciaların bir daha yaşanmaması dileğiyle ölümsüzleştirdikleri anlamlı bir anıt projesi vardı. Çok güzel,anlamlı diyaloglar,replikler vardı. Son tahlilde organ bağışının önemine ilişkin mesajlar vardı. Dizinin geçtiği ortamlar dizinin rengi falan kore filmlerine benziyor dizilerinde genelde her şey renkli güzel olur fakirse bile evi sevimli olur ama bu dizi film gibiydi pis ve kenar mahalle olması çok gerçekçi buldum. Gang Doo'nun bize geçirdiği buram buram ıssızlık hissi bolca empati kurmamızı sağladı ve normalde es geçmemiz muhtemel ayrıntılar dikkatimizi çekti. Farkındalık oluşturdu. Dizi ve film seyretmenin bu yanını seviyorum. Bazen başınıza gelmeden hayata dair yeni şeyler keşfediyorsunuz.. Hele ki böyle önemli meseler güzelce işlenince hedef tam on ikiden vuruluyor, o yüzden ayrı bir takdir ediyorum yapımcıları, tutması kuvvetle muhtemel ve çok daha kolay işlenebilir konulardansa, başarı ihtimali kesin olmayan ve hassas bir konuya bulaşma cesareti gösterip altından kalkmayı başarmışlar.

Dizinin içindeki o sakinlik, sessiz ama sorgulatan çığlıklar ve tüm o karakterlerin Kore dizi dışına çıkmış orijinal ve renk renk katmanları tüm diziyi heyecanla izlememe sebebimdi. Klişelerden uzaktı. Moon-Soo Gang Doo'nun omzunda uyuduğu sabah Gang Doo'nun uzattığı eli gerçekten tutmak için uzatmış olması, kadın başrolün bu denli dobra ve cesur olabilmesi, yılışıkça değil kararlılıkla sevdiği adama destek olması, uzun zaman sonra bir Kore dizisinde özgüveni bu kadar az olan bir erkek başrole hayat verilmesi.. Gerçek hayatta karşılaşmamızın çok zor olduğu tesadüflerin bu dizide keyifle işlenmesi, Halmoni ve Sang-Man karakterlerinin verdiği mesajlar ve filozofiler, organ bağışı farkındalığı ve psikolojik sağlığın öneminin vurgulanması.


Senaryo iyi çatılmış, her şey bir başka şeye bağlanmıştı. Örnekse Gang Doo'nun hastalığı durduk yerde ortaya çıkmadı, geçmişteki göçük kazasının gencecik bir bedeni sakatlamasından temelleniyordu. Klişelerden olabildiğince uzak durulmuştu. En beklenilir olanın tersine, Gang Doo'nun hastalığının ciddiyetini kavradığında Moon Soo'dan kaçmayıp sıkı sıkıya sarılması K-Drama evreninde pek görülmüş bir şey değildi. 'Şimdi elimi tutarsan bir daha bırakmam' sözüne sonuna kadar sadık kaldı.Ya da Gang Doo Halmoniden kalan arsayı sattığında ancak tefeciye olan borcunu ödeyebildi. Zengin olmadı çünkü burada sihirli değnek yoktu. Tersi olsaydı hiç mi hiç hoşuma gitmezdi. Moon Soo ise yılmayan, kendince haklı nedenlerle kısa bir süreliğine duraksar gibi olsa da uzatmayıp hep aşkının arkasında duran küçük ama güçlü genç bir kadındı. 

Sang Man'dan Gang Doo'ya, Seo Joo Won'dan Tae In Ho'ya, Halmoni'mizden Moon Soo'ya kadar her karakter o kadar çok anlamlıydı ki. Hepsinin taşıdığı bir mesaj vardı. Saf kötü ya da saf iyi karakterlerden ziyade bir insanın hem karanlık hem de aydınlık yanlarının olabileceğini çok güzel gözler önüne serdi bu dizi. Her iyiliğin iyilik doğuramayacağı ya da her kötülüğün kötülük gütmeyeceği gerçeğiyle yüzleştirdi seyirciyi. Bir nevi Yin Yang anlayışı gibiydi bana göre. Karakterlerin yanlışlarına da doğrularına da empati kurmamızı sağladı ve bence bu yapımı özel kılan da buydu. Nefret ettiğim kimse yoktu dizide. İlk bölümde Gang Doo'yu dövüp sonrasında ateşkes sağlayan Ahjussi dahil olmak üzere.

Gönül gözüyle gören bilge bir Sang Man, ahde vefa diyen bir Madam, Gang Doo'daki cevheri görüp destekleyen bir Halmoni gibi derinlikli karakterleri tanıdık ve sevdik. Kendi hesabıma,defolu Direktörü ve Madama olan aşkını bile katlanılır buldum.

Bir bina çöktü,çok sayıda insan öldü. Bir deprem oldu çok sayıda insan öldü.Bir sel oldu çok sayıda insan öldü.Sadece bu cümlelere tutunan anmalarımızla, her sene tekrarlanan acılı söylemlerimizle ve ardından gelen günlük hayatlarımızın acılarımızın yasını tutmaya bile izin vermediği bir yaşam savaşında bir dizi izledim.
Bu dizi ölenlerin yasını değil kalanların ''sessiz sitemsiz'' acısını serdi gözlerimizin önüne. Kapı önünde yevmiyeci torununu bekleyen ve öldüğünü bile kimselerin fark etmediği nine. Enkaz altında günlerce kalıp da çıkış fırsatını ilk gördüğünde yanındakini önce yollayan yeni yetme bir delikanlı. Aldıkları tazminatın utancıyla birbirlerinin yüzüne bakamayan karı,koca. Enkaz kaldırma çalışmasının maliyetini düşünüp, çıkmamış cesetlerin üstüne yeniden aynı kusurlarla bina yapmaya kalkışan inşaat firması.

99 depremini hatırlayan biri olarak benim için şu sahne çok anlam içeriyor.
Duygulanmadan edemediyorum.

Senaryo, reji, sinematografi, oyunculuk, müzikler, kamera, kurgu, ekip çalışması diyorum. Fazla söze gerek yok,mükemmele yakındı. Ağır bir melodram değil, yürek parçalayan acılı feryatlar değil, bu yıkımla yaşamları farklılaşmış, genel nedenin ötesine geçip aile içi bireysel acılar gibi yaşadıkları bir rutine dönen mutsuzluklarıyla sizler ve bizler. Herkes durduğu yere göre yaşamış/yaşıyor acısını. Kocası kendini sorumlu tutup intihar eden bir kadın asıl sorumlu olan inşaatçı oğlunu okutup büyütmek için evlenip hatta onu sevebiliyor. Kızkardeşinin doğumgünü pastasını aldın ve inşaatta işi uzayan babanı bekliyorsun etrafındaki güzel spor ayakkabılar ya da rujunu süren bir kız tüm ilgini çeken.Ve bir an da enkaz altında günlerce kalıp ardında acı dolu tedaviler ve hiç bitmeyen travmalarınla kimsesiz bir serseriye dönüşüyorsun. Ah be ne güzel oynadın Junho.

İki kişi arasında olup biteni yanı başlarında olsalar da kimse bilemez. Bir yanını gördüyse şayet, mümkün değil öte yanını göremez. Oysa bizler çok şanslıydık, adeta her noktaya serpiştirilmiş gizli kameralarla, türlü çeşit açılardan, yakından uzaktan sadece aşıklar arasında olan bitene bir bir tanık olduk. Lee Gang Doo ve Ha Moon Soo bir yerlerde gerçekten yaşıyorlar, bizim gibi nefes alıp veriyorlardı sanki. Paralel evrendeymiş gibiydik.Gün oldu, birlikte sevindik, gün geldi onlarla birlikte üzüldük. İşin tuhafı, hüzünlü ama insanı karamsarlığa garketmeyen bir öyküydü, iyimserliğimi ve umudumu hiç yitirmedim.Dışı sahte yaldıza bulanmışcasına özentili,lakin içi 'kof ve fos' bir yapım değildi. Her birimiz dizide kendimizden ya da çevremizden bir şeyler bulduk.

Dizi müziklerine gelecek olursam "Junho (2PM) "No Need for Words?" Zitten " I Open My Eyes"  Savina & Drones, Kim Kyung Hee "Aurora" Ra.D "Just Missing You" Lee Si Eun "What You Do To Me?"  Chang Min "Stand By Me" Ryu Ji Hyun & Kim Kyung Hee (April 2nd) "Where We" dinelemenizi tavsiye ederim. Dizi kadar müzikleride dikkat çekici.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Kişisel dramların yanı sıra toplumsal dramların da es geçilmediği bir kurgu. Junho rolünün hakkını kat be kat fazlasıyla verdi. Won Jin Ah da işte yetenek dedirtti. Resmen dizi yavaş yavaş tüm benliği sarıyor. İlk başladığımda bu kadar saracağını düşünmedim ama her bölümde daha fazla bağlandım. İçinde çok güzel mesajlar var. Karanlığa girmeden ışık görünmez. Bilinen her şeyi anlatmak yerinen zamana bırakmak en iyi çözümdür. Zamanla karşıdakinin durumu çözmesi.Kendi özel hapishanelerimiz. Dışarı bakan yüzümüzün gülmesi içimizde ağlamamız. Daha çok acı çekmiş insanın daha az acı çekeni teselli etmesi.Her bir bölüm bu sıradan iki insanın yaşadıklarında kendimize ait bir parça bulunabilir. Kısacası izleyin izlettirin.

Dizi için puanım; 10/10

1 Mar 2018

Witch's Court / Kore Dizisi



2017 yılında yayınlanan Witchs Court dizisinin yönetmen koltuğunda "Marry Me, Mary!" dizisinin yönetmeni Kim Young-Kyoon oturmakla birlikte dizinin senaristliğini "The Time We Were Not In Love" dizisini kaleme alan Jung Do-Yoon yapmaktadır.

Dizi, şahsi saldırılardan kaçınmayan, kanıt üreten ve davayı kazanmak için yalancı şahitliğe teşvik eden,Cinsel Saldırı Suçları biriminde görevli materyalist bir kadın savcının yaşamını konu almaktadır.Ma Yi Deum tek hayali doktor olmasına rağmen 20 sene önceannesinin ortadan kaybolmasının ardından savcı olmaya karar veriyor. 7 yıldır savcılık yapan Ma Yi Deum, davaları kazanmak adına bazen ciddi yöntemler kullanır.Bir gün Ma Yi Deum, cinsel suçlara bakan özel bir birime gönderilir. Burada başlayan olaylar silsilesiyle beraber karakterlerin hukuk mücadelesini konu alıyorç


Jung Ryeo Won, dizide Ma Yi-Deum karakterini canlandırıyor. Daha önce Medical Top Team, Bubblegum dizilerinde izledim. 7 yıldır savcı olarak görev alan Ma Yi Deum, alanında agresif soruşturma yöntemlerinin yanı sıra etkili ve her zaman davaları kazanan bir baş savcı olarak tanınmaktadır. Onun için  "Kazanmak adalete yaraşır. Savcı, davayı kazanarak adaleti yerine getirir."



Yoon Hyun Min dizide Yeo Jin Wook karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Cruel City, Inspiring Generation, A Witch's Love, Discovery of Love, Fall in Love with Soon-Jung, My Daughter, Geum Sa-Wol, Beautiful Mind, Tunnel dizilerinde izledim. Dizide çaylak bir savcı olan Yeo Jin Wook, güçlü adalet duygusundan dolayı psikiyatrist alanından savcılık alanına geçmiştir. Onun için "Adalet kazanır. Savcı, mağdurlar için suçluları cezalandırır."


Jeon Kwang Leol dizide Jo Gab-Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce I Miss You, Remember, The Royal Gambler dizilerinde izledim. Gab Soo adaletten yoksun eski bir polistir. Eşinin ailesinin varlıklı olmasından dolayı polisliği zirvede bırakıp belediye başkanlığa kadar yükselmiştir. Belediye başkanı olma yolunda yaptığı yolsuzlukları örtmek için yapmadığı pislik yoktur. Onun için "Zafer, zaferdir. Temiz bir zafer veya kirli bir zafer diye bir şey yoktur."


Uzun zamandır böylesine ilginç bayan karakter izlememiştim..Çok hoş gerçekten. Bazen empati sınırlarımı zorlasa da alışılmışlığın dışında bir karakteri yansıtması tam benlik olmuş.Usulsüzlük yapan savcı ve adalet timsali olan savcı kontenjanından türlü türlü örnekler izlemiş biri olarak ilk defa Adalet için usulsüzlüğe meyilli bir savcı izlemek gerçekten enteresan oluverdi.

Başrol oyuncular arası uyum fazlasıyla güzeldi. Hyun Min'in şu ana kadar canlandırdığı iyi veya kötü her karakteri sevdim. Onun o kadar güzel bir ekran yüzü var ki kiminle rol arkadaşı olsun fazlasıyla güzel işler ortaya çıkıyor. Cruel City, Witchs Romance dizilerindeki dostluk üzerine kurulu karakterleriyle bir başka sevdim. Dediğim gibi her yapımda farklı bir şekilde sevdiriyor kendini. Bu dizide güzel olan şey ise iki başrol oyuncu arasındaki uyum çok güzeldi. Bakışlarını konuşturduğu güzel bir diziyle karşımızda olması hoşuma gitti. Yi Deum ve Jin Wookun çekişmeleri özellikle ilk bölümlerde çok eğlenceliydi

Çok üzdü bu sahne


Witch's Court dizisi suç ve hukuk mücadelesini dibine kadar hissettirdiği bir dizi oldu.  Eğer bu tür diziler seviyorsanız kesinlikle izlemelisiniz. Fakat bu seferki hukuk mücadelesi kadına cinsel istismar üzerine kurgulu. Ülkemizde de olan hatta dünya genelinde büyük bir problem olan cinsel taciz, istismar ve şiddet olaylarını konu alıyor. Dizide suçlulara gereken cezayı verilmezse, sonunda ne kadar kötü sonuçlara gebe olacağını acı bir şekilde gösterildi. Senarist, bu tarz suçların gerçekten çok iyi araştırılması  v üstü örtülmemesi gerektiğini hukuk mücadelesi üzerine güzel aktardı.

jhjkhBu diziyi şiddetle öneriyorum.Hatırımda kalacak bir diziydi gerçekten. Dizi fazlasıyla akıcı ve konular arasında geçiş bağlantı her şey çok güzeldi. Bu senaryo tekniği gerçekten çok hoşuma gitti. Bir anda evet oldu işi bitti bunun diyoruz sonra şaşırtıyor. Güç, para için her şeyi yapabilecek insanların varlığı gerçekten çok korkutucu. Parasızlık mutlaka çok zor bir şey insanlar para için kendi bedenini satıyor, insanları öldürüyor, diğer insanların pisliklerini temizliyor. Eğer toplumda biz paramızı insanlarla paylaşmış olsaydık ve bunu toplum olarak kendimize ödev bilseydik, para da bir silah olarak kullanılamazdı diye düşünüyorum. 

Bu tarz dizileri izlediğimde adaletin önemini tekrar tekrar anlıyorum.Yardıma muhtaç insanlara yardım edilmesi, suçluların adaletli bir şekilde yargılanmasını sağlamak çok güzel. Dizinin verdiği mesajlar beni gerçekten etkiledi. Anne ve kız arasında çalan bir müzik var onu her duyduğumda ve o sahnelerde hep ağlayasım geldi. Çok duygusal biri değilimdir ancak baya o acıyı derinden hissettim. 

Tek şikayetim;olay silsilesinin yeniden ve yeniden tesadüfi duruşlara gelsin..
Herkes birbiriyle bağlantılı.T amam senelerdir alıştık bu duruma ama bir kez olsun Koreli Senaristler şu bağlantı dozunu bir ayarlasalar fena olmayacak hani. Dizinin tek sıkıntısı buydu bence.

Güzel bakıyor be :)

Dizinin müzikleri Kim Bo Kyung "Tell Me" Bada "That you loved me" So Chan-Whee "Born To Be Free" Yoon Hyun Min "That You Loved Me" Solji (EXID) "Leaning of Wind" Park Yong-in "Will I Be The Heart"  şarkılarını sevdim.

Albümü dinlemek için; TIKLA

Hem cinsel suçları hem hiyerarşinin ve adaletin kokuşmuşluğunu hemde doğru yolda ilerlemenin çok zor ve acı verici olduğunu gösteren bol didişmeli, çok iyi karakterleri olan güzel bi diziydi. Ben izlerken hem sinir krizi geçirdim hem de keyif aldım. Bu tür diziler seviyorsanız mutlaka izlemelisiniz.

Dizi için puanım; 9/10

27 Şub 2018

Temperature of Love / Kore Dizisi

 

Lee Hyun Soo hevesli bir dizi yazarıdır. "Jane" kullanıcı adıyla "İyi Çorba" kullanıcı adlı On Jung Sun (Yang Se Jong) ile internet üzerinden yazışmaya başlar. "İyi Çorba" aslında On Jung Sun (Yang Se Jong)'dur. On Jung Sun (Yang Se Jong) Fransız mutfağı aşçısı olmayı hayal etmektedir ve bu ikisi gerçek hayatta karşı karşıya gelirler. ''Temperature of Love'' dört ana karakterin hikâyesini anlatmaktadır. Lee Hyun Soo (Seo Hyun Jin) dizi yazarı olma hayalinin peşinden gitme uğruna hâlihazırda çalıştığı büyük şirketteki işinden istifa etme pervasızlığını gösterir. Ancak mesele aşk oldu mu mantığına göre hareket etmektedir. 

İlk görüşte aşka inanmadığı için ondan altı yaş küçük genç bir aşçı olan On Jung Sun'u kendinden uzaklaştırır. On Jung Sun, Lee Hyun Soo hayatına kendi eşsiz yoluyla sıcaklık ve mutluluk getirecektir. Bu arada dışarıdan soğuk görünse de tutkulu bir kişiliği olup başarılı bir iş adamı olan Park Jung Woo vardır. Ji Hong Ah, Lee Hyun Soo'nun yakın arkadaşı ve yardımcı yazardır ayrıca dünyanın kendi etrafından döndüğüne inanmaktadır. Gözlerinin önünde On Jung Sun'un Lee Hyun Soo'ya âşık olduğunu görmek onu giderek çileden çıkarmaktadır.


Seo Hyun Jin, dizide Lee Hyun Soo karakterini canlandırıyor. Daha önce Let's Eat 2, Another Miss Oh, Romantic Doctor, Teacher Kim dizilerinde izledim. Kendini; açık sözlü pervasız olarak tarif eden Lee Hyun Soo senaristtir. On yıla aşkın bir kariyeri vardır. Hiçbir şekilde yalan söyleyemeyen iş bitirici bir realisttir ayrıca anlık kararlar vererek hiç düşünmeden harekete geçmektedir. Tanınmış bir üniversiteden mezun olmasının ardından zekâsı, kendine güveni ve dürüstlüğüyle ile tanınmış ama gönül ilişkilerinde her zaman başarıyı yakalayamamıştır. Bilhassa ilk bakışta aşka inanmamaktadır. 

Yang Se Jong, dizide On Jung Sun karakterini canlandırıyor. Daha önce Romantic Doctor, Teacher Kim, Duel dizilerinde izledim. İyi Çorba / İyi Şef isimli Michelin yıldızlı bir restoranın hem sahibi hem de aşçısıdır. İyi huylu insanları arayıp bulur ancak sınırları konusunda oldukça nettir ve başkalarınca kontrol edilmekten de yahut başkalarını kontrol etmekten de nefret eder.Kazanmayı seven ve spor yapmaktan keyif alan rekabetçi bir insandır. Dışarıdan dört dörtlük birisi gibi görünse de zayıf noktası onda derin yaralar bırakmış olan annesidir. Liseyi bıraktıktan sonra aşçılık okuluna katılmak üzere Paris'e taşınmıştır. Mutfakta bir sıralama olmayıp herkesin üstüne düşen bir görevi olduğuna ve önemli olanın kişinin kendi sezgilerine güvenmesi olduğuna inanır. 

Kim Jae Wook, dizide Park Jung Woo karakterini canlandırıyor. Daha önce  Marry Me, Mary!,  Inspiring Generation, VoiceTemperature of Love izledim. On Jung Sun'un aşçılığını beğenip İyi Çorba restoranını açmak için onunla ortak olan eğlence ajansı CEO'sudur. Ancak esas kıza âşık olacak ve nihayetinde Park Jung Sun ile yalnızca iş ortaklığıyla kalmayıp aşkta da birer rakip hâline geleceklerdir. 
Jo Bo Ah dizide Ji Hong Ah karakterini canlandırıyor. Daha önce Surplus Princess, Sweet Stranger and Me dizilerinde izledim. Babası büyük bir holdingin yan kuruluşunun CEO'sudur. Ayrıca hevesli bir dizi yazarıdır. Oldum olası varlık içinde yaşamış hayatı boyunca bir şeyler için çabalaması hiç gerekmemiştir. Lee Hyun Soo ile birlikteyken sürekli olarak tüm dikkatleri üzerine çekmeye alışkındır. Hoşlandığı tek kişi olan Şef On Jung Sun'un ise bir türlü dikkatini çekemiyordur.



Sim Hee Seop, dizide Choi Won-Joon karakterini canlandırıyor. Daha önce Awl, Rebel: Thief Who Stole the People, A Person You May Know dizilerinde izledim. Sim Hee Seop'u keşfettiğim dizi  Rebel: Thief Who Stole the People dizisi oldu. Fakat oyunculuğuna hayran kaldığım ise mini dizi olan A Person You May Know ve bu dizi oldu. Aşırı sevimli yüzüyle beraber girdiği rollü çok sevdim. Dizide İyi Çorba / İyi Şef, yardımcı şefi ve başrol karakterlerimizin arkadaşıdır.

Oyunculara arası uyum çok güzeldi ama en çok ikisi arasındaki abi kardeş uyumunu sevdim.

  • Bu dizi; yalnızlık ve diğer duygusal yaralarla boğuşan günümüz gençliğinin karmaşık aşk hayatlarını anlatıyor. Rüzgâra kapılmış, aşkı kendi içlerinde keşfeden ve başkaları için sevip yaraları olan insanlar hakkındakileri. Dört ana karakterin dünya görüşleri karşı karşıya gelip kendi yaşam biçimlerinin en iyisi olduğuna dair birbirlerini ikna etmeye çalışacak ve bu süreçte olgunlaşacaklar. 
  • Senarist Ha Myung Hee'nin Can We Get MarriedHigh Society  Doctors dizilerinden hatırlayabilirsiniz.. Onun senaryoları hayatın içinden gibi görünse de replikleriyle olayı farklı bir boyuta taşıyabiliyor. Ayrı ayrı baktığımızda sıradan görünen olayları size öyle bir şekilde yansıtıyor ki bütününe baktığınızda bir hikaye bırakıyor. Herkese hitap etmeyen dizilerden biri. Ben bu diziler arasında en çok Temperature of Love dizisini sevdim. 
  • Dizi en başından aynı tempoda gitmesine rağmen sıkılmadım ama öyle aşırıda heyecanlanıp, eğlenmedim. Dizinin büyük bir olayı yok ama ince işlenmiş detayları var. Ben bu detayları sevdim.Bunların arasında şefin annesiydi. İnsanların garip karşıladığı, ailesinin bile fazlalık olarak gördüğü bu kadının hisleri ve yaşantısı oldukça kıymetli dersler içeriyor. Senaristimiz gerçekten oldukça kıymetli bir eser çıkarmış. Her şeyi kendi yazıp göstermektense devamını kendi içimizde düşünüp getirmemizi sağlamış.
  • Az önce dediğim gibi konusu aslında basit. Bir iki karakter ve onların geçmişleri, hayatla mücadelelerini anlatıyor. Enteresan olan hikayenin basit olduğu halde merak uyandırması ve izlettirmesi. Bunda en büyük etken başrol oyuncuların uyumu ve karakterlerine bürünüyor olmaları. İşledikleri aşk hikayesi de içimi ısıttı. Özellikle 4. bölümün sonunda bir birlerine koşmaları güzel bir ayrıntıydı.

Albümü dinlemek için; TIKLA



Dizi için puanım;7/10

22 Şub 2018

A People You May Know / Kore Dizisi



Dizi, toplam da beş web diziden oluşan ve her web dizinin farklı konusunun olduğu web dizi serisinin ilkidir. Web dizi serisinin diğerleri; "Hip-Hop Teacher", "Somehow 18", "Magic School", "Last Minute Romance"dir. Dizi, 15'şerli dakika 10 bölümden oluşuyor.

Dizi, sevgilisini bir trafik kazasında kaybeden bir kadının etrafında dönmektedir. Yi-An (Choi Soo Young) bir eğlence programının yönetmenidir. Bir gün yıllardır birlikte olduğu erkek arkadaşı (Shim Hee Sup) bir trafik kazası geçirir ve hayatını kaybeder. Erkek arkadaşından ona geriye kalan tek şey cep telefonudur. Yi-An telefona göz atmaya karar verir. Ancak telefonun tuş kilidi aktiftir ve Yi An’ın şifreyi tahmin edebilmesi için sadece 10 deneme hakkı vardır. Derken ortaya ölen sevgilisi ile aynı ada sahip ve aynı onun gibi davranan birisi (Lee Won-Geun) karşısına çıkar.

Sooyoung'u çok severim. Gerek şarkıcılığı gerek oyunculuğunu beğenirim. Yeni nesil oyunculardan Lee Won Geun yeni nesil oyuncular arasındaki gelecek vaat eden aktörlerden biri. Yaklaşık 120 dakika boyunca dikkatimi çeken oyuncu kesinlikle Shim Hee Sup oldu. Dizini konusu dram olmasına rağmen oyunculuğuyla o 120 dakika su gibi geçti. Açıkçası ben diziyi çok beğendim 16-20 bölümde olsa  izlerdim. Telefona çok takılmamak lazım işin özü ikisiyle de geçirdiği güzel zamanlardı. İzlerken duygu patlaması yaşadım diyebilirim kaybettiğin bir insanın geride küçük bir ipucu bırakması isteği nedeniyle hep birlikte telefona odaklandık ama şu var ki  açılmasa da adamın o anki düşüncelerini kimse bilemez. Çünkü gözlerimizle zaten gördük sadece ben yazabilmişti takılmayın yani. Finalide  hayal gücünüze bırakılmış bence açmayı başardı. 


Dizi için puanım; 10/10

Manhole / Kore Dizisi




KBS2 kanalından yayınlanan Manhole, dizi bir zaman gezgini olan Bong Pil etrafında dönmektedir. Bong Pil bir hafta içinde gerçekleşecek bir düğünü engelleyebilmek için geçmiş ile günümüz arasında dolaşmaya başlar.

Kim Jae Joong dizide Bong Pil karakterini canlandırıyor. Daha önce Protect The Boss, Triangle, Spy dizilerinde izledim. Bong Pil, 3 yıldır devlet memurluğu sınavına hazırlanmaktadır. Devlet memurluğu sınavına hazırlanmasına karşın sınava çalışmaktan memnun değildir. Bu yüzden mahalleli tarafından işsiz güçsüz, hovarda birisi olarak anılmaktadır. O, bir posta müdürü olan babasına bağlı olan daha olgunlaşmamış birisidir. O, Kang Soo Jin’i 28 yıldır tek taraflı olarak sevmektedir. 
UEE; dizide Kang Soo Jin karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Golden Rainbow, High Society,  She Was Pretty, Marriage Contract, White Nights dizilerinde izledim. Bong Pil’in  kapı komşusu olan Kang Soo Jin onun 28 yıldır arkadaştır. O, geçen 28 yıl boyunca Bong Pil ile arasına bir duvar örmüştür. Ancak buna rağmen Bong Pil uzun zamandır ona âşıktır. Bununla birlikte Soo Jin yakın zamanda başka birisi ile evlenecektir. Onun evlilik tarihi yaklaştıkça Bong Pil’in kendisine olan sevgisini başka bir bakış açısıyla görmeye başladıktan sonra duyguları alt üst olacaktır.
Jung Hye Sung dizide Bong Pil ve Kang Soo Jin  ile aynı mahallede onlarla büyüyen Jin Sook karakterini canlandırmaktadır. Daha önce To The Beautiful You, Pride and Prejudice, Blood , Oh My Venus, Remember, Love in the Moonlight dizilerinde izledim. Onun karakteri, arkadaş ortamındaki en zeki kişidir. Ancak onun çılgınlıkları konusunda eline su dökebilecek kimse de yoktur. 


Baro; dizide Bong Pil’in arkadaşı olan Jo Seok Tae karakterini canlandırmaktadır. Daha önce Reply 1994, God's Gift - 14 Day, Angry Mom, dizilerinde izledim. Bong Pil onu en yakın arkadaşı gibi görmektedir ancak Seok-Tae böyle düşünmemektedir. Bong Pil'in hayatının berbat olduğu günü iple çekmektedir. Çok nazik ve utangaç birisi gibi görünebilir. Ancak arkadaşının yüzüne gülümseyen ve arkasından onu bıçaklayabilecek bir kişiliğe sahiptir.

  • İçerik hakkında bilgiye yer vermeden önce açıkçası diziyi oyuncuları için izledim. Jae Joong askere gitti geldi, 2 yıl bekledik. Geldikten sonra ekranlara hemen de dönmedi. bu ne demek? Biz bu çocuğu 2,5 yıldır sabırla bekledik demek. Güzel bir senaryo senaristin üstesinden gelemediği bir senaryo haline geldi.
  • Dizinin 3. ve 4. bölüm acayip komikti, 5 ve 6 üzücüydü. Sonrasında bir toparlayamadı kendini. Manhole konusu güzel olsa da izleyicinin beynini yaktılar. İnsan dizi izleyince yorulur mu? Final olana kadar sabırla izledim diyebilirim. O da oyuncuların hatırına. Çünkü ortada bir emek vardı. Final öncesi JaeJoong'un konuşması; "Manhole' dizisinin Bong Pilini önemseyen ve sevenlere teşekkür etmek istiyorum, Kore'de ve yurtdışında Pil sevenlerin sayesinde enerjiyle dolaşıp film yapmayı başardı. Bu yapım gerçekten yalnız bir savaştı. Ne kadar zor olduğunu anılarımda uzun süre hatırlayacağım. Lütfen, Soojin'i 28 yıldır seven Pil'in mutluluğunu koruyup koruyamayacağını tahmin edin ve Pil'in Soojin'e olan sevgisinin kendisine ulaşıp ulaşamayacağını öğrenin. Mutlu bir gelecek var. " 
  • Komikti, zorladı senarist ama verdiği mesaj güzeldi. Geciktirmeyin gidin konuşun en azından içinizde kalmaz. Yapamadıklarınızdan değil yaptıklarınızdan pişman olun. Hatta pişman olmayın. Her şerde bir hayır vardır.
  • Dizinin müzikleri; Sandeul "Tell me" Maktub "Love Come" Kim Jisoo"Stay with Me" U-KISS "RUN A WAY" Louie & Geeks - "Airplane" (feat. Hayana) Sooyoon (Royal Pirates) "To You" Norwegian wood "It's a Secret" benim dikkatimi çeken şarkılar oldu.
Dizi için puanım;10/4,5