6 May 2014

Gu Family Book / Kore Dizisi


Gu Family Book dramasını daha önce izlememe rağmen; The Kings Hearts 'i bitirdikten sonra Lee Seung Ki' yi tekrardan izleme gereksinimi duydum. İyi ki izlemişim ilk izlediğimde kaçırdığım bir çok ayrıntıyı kaçırdığımı fark ettim.. Dönem dizileri konusunda ki hassasiyetimi bir çok yazımda belirtmişimdir. Tarihi dramaya bir de fantastik kurgu eklenince oyuncular ve senaryo daha bir sevilesi  bir hal alıyor.. 


Dizinin fantastik kısmından biraz bahsedelim. Bin yıldır Aile geleneği olarak Jiri dağlarının koruyucusu gumiho Gu Wol Ryung .. Vatana ihanet edildiği iddia edilen bu sebepten gisaeng evine satılan soylu Yoon Seo Hwa.. Seo Hwa giaseng evine girmeyeceğini söyleyerek karşı çıkar. Baş Giaseng (bu kadını sonradan çok sevdim) onu utanç ağacına bağlatır. Gu Wol Ryung bir gumiho olduğu için insanların yaşamlarına etki etmemesi gerektiğini bilir. Fakat eli kolu da bağlı kalmasından hoşnut değildir. Seo Hwa giaseng evinden kaçmayı başardığı bir zaman ormanın koruyucusu bir tedirginlik hisseder. Ve kaçmakta olan kıza yardım eder.. Onu kendi yaşadığı yerde saklar.. Bu kıza aşık olduğunu fark eder. Bir sorun vardır ki Seo Hwa; Wol Ryung'un bir gumiho olduğunu bilmez.. Onun için insan olmaya karar verir. Gu aile kitabına ihtiyacı vardır..
Sevgisini bu şekilde göstermeye çalışan Gu Wol Ryung :))
görüp göreceğiniz en kötü karakter
Her dramada iyiler varda kötüler olmaz mı.. Gördüğüm en kötü karakter Jo Kwan Woong.. Kadrajda göründüğünü, konuştuğu her an vurmak istediğim insan.. Kendi çıkarları uğruna her türlü pisliği yapabilecek bu adam masum insanların üzerine iftiralar atmaktan yılmadı.. (oyunculuğu o kadar iyiydi ki nefret ettim karakterinden).. Seo Hwa'nın babasından intikam olsun diye onun kızına musallat olan bi dallama :(..Tam bir kötülük timsali.. İki güzel kahramanımızın ayrılmasına sebep oldu.
sevimli değil mi ?
Ana karakterimiz; Choi Kang Chi (Lee Seung Gi); Yarı insan yarı gumiho olarak dünyaya gelir. (Seo Hwa ve Wol Ryung'un oğlu) Doğduktan sonra annesi bir sepetin için nehre bırakır.O dönemin sözü geçen soylulardan Yüzyıl Han'ın sahibi Efendi Park bulur. Kendi çocuklarından fark etmeksizin büyütür.. Lee Seung Gi'nin oyunculuğu tartışılamaz derecede iyi olduğunu bütün Kdrama severler bilir.Gumiho rolünün en çok yakıştığı oyuncusu seçiyorum. İlk dört bölüm anne ve babasının aşk hikayesini izledikten sonra çıkıyor ortaya.. Aksiyon sahnelerinde ki becerilerini bir bir gösteriyor bu yapımda. Anlayacağınız hayran bırakan oyunculuğu ile dolu dolu geçen bölümler izleyeceksiniz..Özellikle güzel partneri Suzy ile olan uyumunu duygusal sahnelerde hissetmemek mümkün değil. Suzy'nin canlandırdığı; Dam Yeol Wool karakterine gelecek olursak; ilk başta Suzy'nin oyunculuğu hakkında endişelerim olsa da SeungGiyle uyumuna bayıldım. Kendini ve oyunculuğunu ilk izlediğim dizisine göre geliştirdiği ortada..Aslında ilk karşılaşmaları; Kang Chi Yeol Wool'un daha çocuk iken  hayatını kurtardığında oluyor.Yanda ki fotoğrafa baktığımız erkek kıyafetleri içinde bile çok güzel. Erkek sanmaları da ironiydi. Ben ne kadar baksam da bu kızın erkek olduğunu düşünmezdim. Yani biraz abartı olmuş, kız olduğu zaten belli yavrumun. Unutmadan; Suzy'nin aksiyon sahnelerini sevdim. Dream High'ı izleyenler bilir. Suzy'i güzel bulmama rağmen orada ki oyunculuğunu ne kadar soğuksa Gu Family Book'da ki performansı nıbir o kadar sıcak ve samimi buldum. Belki bunda partneri Lee Seung Ki'nin etkisi büyük olabilir. Oynadığı karakterin  Kang Chi'ye koşulsuz derece sevmesinin verdiği duyguyu seyircilere iyi yansıttığını düşünüyorum. Yayınladığı tarihlerde reyting rekorlarından da anlaşılıyor.

Dizinin ana karakterleri, kötü adamı dışında kendilerinden söz ettiren oyuncuları da yok değildi hani Nice Guy'ı izleyenler bilir Kang Ma Roo'nun güzeller güzeli kardeşi rolünde ki Lee Yoo Bi; dizi de Yüzyıl Hanı sahibi Efendi Park'ın kızını canlandırıyor. Efendi Park'ın ölümüne sebep olan  Jo Kwan Woong; Seo Hwa'ya ne yaptıysa bu kıza da aynı şeyi yaptı. Park Chung Jo; Seo Hwa'ya göre daha cesur (ben buna deli cesareti derim) Baş giasengin desteğini de arkasını alarak başarabildi.. Bir diğer oyuncumuz ise; Efendi Park'ın oğlu Park Tae Soo rolünde ki Yoo Yeon Suk .. Onu izlediğim ilk yapımdı. Sonasında Reply 1994'de izleme şansını buldum.. Hani ben size dünyanın en kötü karakteri diye boşuna demiyorum. Babasının ölümünün ardından hipnoz yolu ile Kang Chi'nin öldürdüğünü beynine kazılarda çocuğun.. Melek gibi çocuğu sırf kardeşini koruyacak diye az çile çekmedi.. İçten içe Dam Yeol Wool'e karşı hissiyatı da yok değildi.. Bir diğer genç oyuncumuz ise; Lie To Me; Shut Up Flowers Boy Band, Can We Get Married dizilerinin yakışıklı genç oyuncusu Sung Joon.. Canlandırdığı karaket Dam Yeol Wool'ün yanından hiç ayrılmayan dövüş okulunun hocalarından biri olan Gon hep içten içe hanımını sever. İlk başlarda Kang Chi ile aralarında ki yakınlığa sinir olup çocuğa sürekli çıkışsa bile sevilmeyecek bir karakter değildi. O değilde konu dışı; Suzy ile Sung Joon arasında skandal haberleri vardı bu dizi yayınladığı zaman. Birlikte olduklarına dair acaba ne oldu :)

Kang Chi için kendi canını ortaya koyan dizinin generalinin söylediği her cümleyi al kitap yaz..
Bu kadar güzel nokta atışları olur. Hayat dersi verdi ..

Ne yaptın sen generalim ya :(

ne gelirse yakınlarımızdan gelmez mi?
Kang Chi yarı insan yarı gumiho olduğu öğrendiğinde ki tepkileri çok gerçekçiydi. 20 sene boyunca hayatını insan olarak yaşayan biri sinirlenince bir canavara dönüştüğünü öğreniyor. Kimse ilk başta kabullenmez böyle bir olayı.En acı ilk aşkı onu o halde görünce; Seo Hwa'nın babasına verdiği tepkinin aynısı olmasıydı.. Kang Chi babasına nazaran daha şanslıydı. Onu o haliyle kabul eden, onu gördüğünde kendini kontrol edebilen Yeol Wool.. Ben en çok rahibin "sizin kaderinizde birlikte olmak var ama olursanız ikinizden biri ölür" çıkmaz diye beklerken ikisinden birinin gerçekten ölmesi beni çok üzdü.

Lee Seung Gi'nin yanında ki elemanı hatırlarsınız.Yerlilerden haraç keserek kötü adam olma yolunda ilerleyen bu adamla Kang Chi'nin aralarında ki kavgalar beni bitirdi. Hatta ona ihanet bile etti. İnsanların canavar diye kaçtığı bu çocuk, kötü adama insanlık dersini verdi.. Bir an da köylülerin arasında Kang Chi benim kardeşim tarzında dolaşmaya başlaması, onu sürekli koruması falan güzel ayrıntılardı..

Dizinin finali benim adıma güzel bitti. Kang Chi insan olabilmiş mi? Sorumuzun cevabını senarist güzel bir mesaj ile vermiş olması güzeldi. Belki o mesajı bir tek ben hissetmişimdir pek bilmiyorum tabi :) İnsan olmak "insan gibi yaşayabilmekten geçer"..400 kusur yıl sonra dizinin kadrosun reenkarnasyon olduğunu hepsinin bir şekilde 2013'de ki Kang Chi ile karşılaşmaları o zaman ki yaptıklarıyla benzer işler yapması güzel bir final oldu benim için..
Olmazsa olmazlarım Ostlar; her dizide en az bir tane şakıyı mutlaka indirip dinliyorum. Uzun süre sonra dinlediğimde yine o sahneleri hafızamdan geçiriyorum. Çok güzel bir duygu.. Dizi iki kuşak aşkı anlattığı için Onlardan biri Lee Sang Gon'nun ağzından My Love a Hurt.. Sözlerinde müziğinde hüzün var bir kere... Müzik videosunda Seo Hwa ve Wol Ryol arasında ki aşkı anlatıyor.. Bir diğer aşk ise 4MEN "Only You" şarkısıydı. ayrıca "Best Wishes To You" Hala dinlediğimde tüylerin diken diken olur. Bu tür şarkıları yazdıklarında ve söylediklerinde duyguyu bize yaşatmayı başarıyorlar.. Benim adıma izlediğim en güzel dizilerden biriydi.. 2 kez izlememe rağmen yine aynı duyguları yaşayabildiğim için mutluyum.. Umarım sizlerden beğenirsiniz.

Dizi için puanım;10/10

Biri Dizi Mi Dedi ? Bölüm 8

PERSON OF INTEREST


Lost, Alias ve Fringe gibi gizemlerle örülü başarılı dizilerin yaratıcısı J.J Abrams'ın 2011 yılında başlayan dizisi. Başrollerini Jim Caviezel ve Michael Emerson paylaşıyor. Bir milyonerin eski CIA ajanıyla bir araya gelerek muhtemel suçları, yaşanmadan önlemeye çalışmalarını konu alıyor. Milyonerimiz Mr. Finch suçları önlemeyi hedefleyen bilgisayar programı geliştirir. Ancak programı hayata geçirebilmek için bir başkasına ihtiyaç duyar. Kyıtlara göre ölü görünen CIA ajanı Reese, tam da onun aradığı adamdır. İlginç bir ikili olurlar.. Sonrasında olaylar örgüsüyle devam eder. Şu sıralar dizi 3. sezonun sonlarında olması lazım. Ben genelde bu tip dizileri genelde sonraki bölümü beklerken acaba ne olacak sorularını engellemek adına sezon bittikten sonra izlemeyi tercih ediyorum. Diziyi tavsiye ederim. Eğer bir işin içinde J.J Abrams varsa düşünmeden izleyin keyif alacaksınızdır.

REVOLUTİON


Dünya üzerindeki enerji kaynaklarının tükenmesinin ardından hayatta kalmaya çalışan bir grup insanın mücadelesini konu alan dizi yeni enerji kaynakları arayışında,bilgisayarların,uçakların, telefonların hatta aydınlatmanın dahi olmadı dünyanın sonsuza dek karanlığa gömüldüğü bir gelecekte hayatta kalma mücadelesine girişen insanların öyküsüne odaklanan dizi, aile olmanında anlamına sorgulayacak.
Dizinin başrol oyuncusu Charlie Matheson fiziğinin dışında karakteriylede oldukça güzel bir genç kızdır. 15 yıl önce elektrikle çalışan bütün aletlerin birdenbire durmasıyla başlayan kaotik ortamda sağ kalmayı başaran babası ve erkek kardeşiyle birlikte yaşamını sürdürürken kendini hiç beklemediği olayların içinde buluverir. Erkek kardeşi Danny Milis Kuvvetleri tarafından kaçırılır. Babası, Charlie'den uzun zamandır görüşmediği eskir bir asker olan amcası Miles'ı bulmasını ve kardeşini kurtarmasını ister. Bir kaç arkadaşıyla yola koyulur ve amcasını bulup ondan yardım ister. Dizinin serüveni buradan sonra başlıyor.. Şiddetle tavsiye ederim :)

SHERLOCK


Dizi modern bir Sherlock Holmes uyarlaması. Sherlock günümüz Londra'sında, günümüz şartlarında çözüyor davaları. Yanında yine Doktor Watson, en büyük düşmanı yine Moriatry. Adresi Baker Street.. Değişen tek şey, cep telefonları, mesajlar, e postalar, bloglar yani teknolojiye dair her şey. Değişemeyen ise Sherlock'ın günümüz zamanında bile kendi tarzında ilerliyor olması. Anlatıcı Dr. Watson ise alışılagelmiş şekilde kağıt ve kalem kullanarak hatırat yazmıyor, bir blog adresi var ve düzenli olarak oraya yazıyor. 
Sherlock, BRitanya televizyon dizisidir. 2010 yılında mini dizi olarak yayınlanmaya başlanmıştı. Ancak görüğü ilgi yüzünden devam kararı alındı. Yalnız dizinin bir sezonu 3 bölümdür. Neden bu kadar diye düşünmeyin bir bölüm 90 dakika. İnanın izlerken öyle kaptırıyorsunuz ki zaman bile az geliyor. Severek takip ediyorum. 

5 May 2014

My Grilfriend İs a Gumiho / Kore Dizisi

Lee Seung Gi ve Shin Min Ah'ı izlediğim ilk yapımdı My Grilfriend is a Gumiho. Uzun süredir erteleyip bir tülü yazmaya fırsat bulamadığım 2010 yapımı en güzel dramalardan biri. Yazarı Hong kardeşler olunca daha çok sevesi geliyor her bir karakteri.Genel de izlerken dizinin konusu kadar oyuncuların uyumuna dikkat ederim  Lee Seung Gi ve Shin Min Ah öyle uyumlu bir çift haline gelmişler ki dizinin her sahnesine yansımış.

Fantastik konu barındıran her dizi ve filmi güzel olduğu sürece baş tacı etmişimdir. İşte o şanslı dizilerden biri de My Girlfriend is a Gumiho. OlaylaFantastik tarafı; Shin Min Ah yani Mi Ho'nunGüney Kore efsanelerinden dokuz kuyruklu tilkinin (gumiho) olması, romantik-komedi tarafı; Gumih'nun insan olma çabasının yanında Cha Dea Woong'un bu mücadeleye kattığı bazen komik bazende duygusal ve aşk dolu mücadelesini anlatan harika bir yapım. Bakın güzel demiyorum cidden harika. Uzun zaman önce izlediğimde sanırım soluksuz 2 günde bitirmiştim diziyi.
Onların arkadaşlık antlaşması hoi hoi :)
Mi Ho'nun her tavrını bayılarak izledim. Shin Min Ah'ın saf güzelliği dizide ki Mi Ho karakteriyle o kadar uyumluydu ki bir kez ah sıkılmadım. Dizi boyunca Cha Dae Woong'un peşinde dolaşması onun deyişiyle bir yapışkan gibi yapışması. En çok güldüğüm olaylar;sürekli çiftleşmekten bahsetmesi, eti  gördüğü zaman ki surat ifadeleri ve 500 yıla aşkın bir süredir yaşan gumiho olarak ondan küçük insanlara saygılı konuşmak zorunda olması,kabullenmemesi falan harika ayrıntılardı.Lee Seung Gi'nin canlandırdığı Cha Dae Woong karakterini al bağrına bas. O derece sevilesi bir şeydi. Lee Seung Gi'yi en çok sevdiğim koreli aktörlerden biri olduğu için o zamanlar daha bir başka izlemiştim . İlk bölümlerde Mi Ho onu yiyecek diye korkması ve ona ev aletlerini öğrettiğinde söyledikleri aşırı komikti. Mi Ho'ya karşı bir şeyler hissetmeye başladığında ondan uzaklaşmak için çabaları, Öğretmen Dong Joo'yu ondan kıskanması, Mi Ho'ya asılanlara yüzüğünü göstermesi falan çok sevimliydi çok. O bölümlerde çok gülmeme rağmen son bölümlere doğru beni helak etmişlerdi. 
No Min Woo'nun canladırdığı Öğretmen Dong Joo karakterini sevmeyenler tarafında değildim. Bir çok kez sinirlenmeme sebep olsa da geçmişte yaşadığı büyük aşkını kaybetmesinde ki pişmanlık yüzyıllarca yaşadığı vicdan azabından dolayı kızamıyordum. Yalnız aşırı karizmatik karakter. İnsanın kızası gelmiyor bir süre sonra. Kendisini bu yapımdan sonra Full House 2'de şımarık idol rolünde izlemiştim.Valla burada ki rolünü daha çok sevdim.
Kore dizilerinin olmazsa olmazları ilk aşk nunalar. Cha Dae Woong'un ilk aşkı nunası Eun Hye In rolünde Park Soo Jin göreceksiniz. Bu diziden önce onu Boys Over Flowers dizisinden Kim Bum'ın ilk aşkı olarak sonrasında Flower Boy Next Door dizisinin çatlak kızı rolünden izlemiştim. Dizide sevmediğim tek karakter bu nunaydı. Önce çocuğu parmağında oynatıyor zor kızmış gibi havalara giriyor. Sonra çocuğu çok güzel bir kıza kaptırınca kıymete biniyor. Onun meselesi aşktan ziyade Woong'u kullanmaktı. O yüzden her gördüğümde boğasım geliyordu. Mi Ho onu ne güzel korkuttu. Fakat en iyisi Öğretmen Dong Jo'nun o karizmatik haliyle korkutması. Harikaydı.

Dizinin tartışmasız Mi Ho ve Woong dışında en güzel çiftihala Cha Min Sook ve yönetmen Ban Doo Hong. Her bir araya geldiklerinde gülme krizlerine neden oldular. Yönetmen Ban'ın gözünden gözlük bir kez olsun çıkmadı. Hala'nın yeğenine düşkünlüğü, onun Mi Ho'ya olan aşkını kıskanması falan o kadar sevimliydi ki sevesim geldi onları. Tartışmasız en komik çiftiydi. Zaten yönetmen Ban rolünde Sung Dong Il oynuyordu. İzlerken eğlenmemek mümkün mü? Kendisini Reply 1994 ve Reply1997 dizilerinin baba karakterinden hatırlarsınız. Komedi konusunda hayranıyım bu adamın. Hala rolünde Yun Yoo sun oynuyor. Triplerine hayran kaldığım aktiris :)
Kim Byeong Soo karakterini Kim Min Chan canlandırıyor. 49Days garson rolünde şimdilerde God Gift ve Angel Eyes'da yer alıyor diye biliyorum. Dae Woong'un yakın arkadaşı. İyi ve temiz kalpli dost derler ya aynen o şekil. Mi Ho'yu destekleyenlerden. Ban Sun Nyeo rolünü T-ara grubunun üyesi Hyomin canlandırıyor. Bu kız da tam çatlak Dae Woong'a hayra falan amaa bizim Byeong Soo'da ona aşık. Dizi boyunca onları ayrı göremezsin hep beraberler sevimli çift :) Bir aile olurda büyükbaba olmaz mı. Tabi ki de olur. Dae Woong'un şeker mi şeker sevimli dedesi. O adamın Mi Ho'yu başından beri gelini gibi görmesi, torununu adam etmesine verdiği tepkiler süperdi. Süper dede!
Karakterlerin üzerinden geçtikten sonra hikayeye dönelim. Bizim Gumihonun insan olabilmesi için 100 gün boyunca boncuğunu insanın taşıması gerekmektedir. Fakat boncuğu taşıdığı zaman boyunca içindeki boncuğun taşımış olduğu enerjiyi kimseyle paylaşmaması için hiçbir kızla temas kurmamalıdır. mDae Woong'un bunu kabul etmesinde ki amaç geçirdiği kazadan dolayı boncuğun vermiş olduğu enerjiyle ağrı, sızı hissetmemesidir. Aksiyon filminde oynayacağından dolayı boncuğun onda kalması gerektiğini düşünür, yüz günlük anlaşmayı kabul eder: Yüz gün boyunca boncuk güvenli olarak Dae Woong'un vücudunda kalırsa geri verdiğinde insan enerjisini emdiğinden ölecektir. Eğer Mi Ho'da ondan önce boncuğu geri alırsa ortadan sonsuza dek kaybolacaktır. Bu ayrıntıyı Öğretmen Dong Joobu gerçeği bilmektedir Mi Ho'ya bu konuda tek kelime etmez.. Hikayenin özü bundan ibaret. Kim ölecek kim kalacak siz düşünün? 
Bu diziyi kdrama severlerin bir çoğunu izlediğini düşünüyorum. Kore dizileriyle yeni yeni tanışanların bu diziyi mutlaka izlemeleri gerektiğini düşünüyorum. Hatta Hong kardeşlerin bütün dizilerine göz attın derim. Ben izlerken çok güldüm, eğlendim. Bir o kadar da ağladım, içim parçalandı. Birbirini seven canları verecek kadar seven iki insanın harika hikayesi.. Diziyi uzun zaman önce izlediğim için hatırladığım kadarıyla yazabildim. Hong kardeşlerin dizilerini izleyenler bilir. Bir önceki dizilerinin başrol oyuncularını konuk oyuncu olarak mutlaka bi sonrakinde görüyorsunuz. My Grilfriend is a Gumiho dizisinden önce You're Beautiful dizisinin oyuncuları Hong Ki ve Park Shin Hye çok kısa göründüler :)
You're Beautiful'un Go Mi Nyu (Go Mi Nam) PArk Shin Hye 
You're Beautiful'un Jeremmy'si Hong ki :)
Dizi bu kadar güzel olurda Ostlar olmaz mı? Hala dinlediğim vazgeçmediğim şarkıların bir çoğu Ipod'um da yerini sağlama almış durumda. Hepsi birbirinden güzel şarklılar.. Fakat aralarında bir tane var ki nasıl güzel bir bestedir nasıl güzel sestir. Shin Min Ah seslendirdiği "Sha La La La" bu şarkıyı buraya bıraktım mutlaka dinleyin.. Klibide en sevdiği sahneyle başlatmışlar.  Sonrada şu ikisini tavsiye ederim. Shin Min Ah "I Can Give You All" ve No Min Woo (öğretmen Dong Joo) seslendirdiği "Trap" benim favorilerim. Umarım benim kadar sizde seversiniz hem diziyi hem şarkıları...

2 May 2014

Medical Top Team / Kore Dizisi


Alanında en iyi doktorlarla oluşturulmuş bir ekip ile hastaları kurtarma mücadelesini anlatan 20 bölümük bir dizi. Medikal dizileri oldum olası severim. Yalnız her yaz tatillerinde Doktorlar dizisine maruz kalmış bir millet olarak da arada çelişkiler yaşadığımda doğrudur. Dizi, alanında en iyi doktorlardan oluşturulmuş bir ekibin hastalarını kurtarmanın yanı sıra yönetimle girdikleri  mücadeleyi anlatıyor.
"Medical Top Team"
Bir hastane düşünün içinde böyle karizmatik ve güzel doktorlardan oluşan bir ekip. 



En büyük hayali "En iyi ekibi" ile bir çok hayat kurtarmak olan centilmen dahiliye doktoru Han Seung Jae( Ju Ji Hoon) size tanıdık gelebilir. Goong adlı dizide ki velihat prensimiz oluyor. Uzun bir aradan sonra ekranlarda görmek güzeldi.Taştan bir kalbi olduğunu düşünebilirsiniz, düşünmeyin bana hak  vereceksiniz. Sivri dilli konuşması yüzünden yanlış anlaşılan Dr Park Tae  San (Kwang Sang Woo) aslında hiç de görüldüğü gibi bir karakter değildir aksine iyi kalpli, nazik, hastalarıyla iyi anlaşabilen idealist bir doktordur. Hem hırslı hem karizmatik bir göğüs cerrahı Dr Seo Joo Young (Jung Ryeo Won).İlk bölümler nasıl bir kadın diye yadırgasam bile sonraları öyle olması gerektiğinin farkına vardım. Bu kadar karizmatik profesörün arasında
uzmanlarda olmasın mı?Göğüs uzmanıları takımın en genç üyelerinden biri Kim Sung Woo (Oh Yeon Seo) bir diğeri Choi A Jin(MinHo). Shinne'nin yakışıklı üyesi minho'ya doktor olmak sizce de yakışmamış mı? To Do Beautiful You dizisine göre oyunculuğunda büyük gelişmeler var. 
Ekibin diğer doktorları beyin cerrahide Kim Ki Bang (Jung Hoon Min), Göğüs cerrahisi bölüm başkanın yeğeni bu konuda prof. Bae Sang Kyu (Alex). Anestezi uzmanı Jo Joon Hyeok(Park Won Sang). Ekibin doktorları olur da hemşiresi olmaz mı ?  Yoo Hye Ran (Lee Hee Jin) ve Yeo Min Ji(Joo Woo Ri )kadro ve oyuncuların uyumu gayet güzeldi. Dizi çekimlerinde doktorlardan ders almaları neler yapmaları gerektiğini öğrenmişlerdi bu dair haberler okumuştum. Doktorları ameliyat ettikleri her an çok gerçekçiydi kendimi kaptırdığım zamanlar bile olmadı değil.
Bu güzelliği Kdramaların en iyi çocuk oyuncusu Miracle In Cel No :7 filmden hatırlarsanız. Biraz büyümüş olarak karşımıza çıkıyor. İnanın bu ufaklık oyuncu olarak doğmuş.

Dizinin ostlarının hepsi olmasa da bir kısmı güzeldi. John Park-Light , Melody Day- Can You Feel Me , Mooy&Miro- I Hear You benim için göze çarpan şarkılar bunlar. Benim çok şey beklediğim ama istediğim duyguyu alamadığım dizilerden biri oldu. İlk 6 bölüm soluksuz izlememe rağmen sonraki bölümlerde fazlasıyla durağan ilerlemeye başladı. Reytinglerde normal olarak düştü. Oyuncu kadrosunu göz önünde bulunduracak olursak  dizi ile ilgili beklentilerim yüksekti. Gerçi yayınlandığı dönemde Hem Secret Love hem Heirs olduğundan reytinglerinin düşük olması normal.Zaten reytingleri düşmeye başladığından sanırım senaryo da oynama yaptılar. Diziye medikal yönden yüksek puan veriyor olsam da romantizm konusunda ne yazık ki sınıfta kaldı. Birazcık romantizmi işin içine katar senaryoda bariz oynama yapmasalardı her şey mükemmel olurdu. Diyeceğim o ki benim yüksek beklentimi karşılayan bir yapım olamadı ne yazık ki.Belki de zamanlama sıkıntısı olmazsa daha iyi olabilirdi, artık iş işten geçti İtiraf ediyorum uzun zaman önce bitirmiş olmama rağmen ne yazacağımı bilmeden başladım. Umarım beğenirsiniz.


29 Nis 2014

"Boyce Avenue" Dinlemelisiniz!

2004 yılında kurulan Boyce Avenue grubunu  Myspace ve Youttube kanallarının ünlendirdiği gruplardan sadece birisi.  Grup ilk olarak kendini Myspace'de kendini duyurdu. Yeni besteler yapmak yerine popüler şarkıların coverlerını tercih ederler. 
ana vokal, gitar, pianisti olmazsa olmazı;Alejandro Mazano
gitar ve geri vokal;Fabian Manzano
bas gitar ve geri vokal; Daniel Manzano
Davulda;Stephen Hatker
 
Bu grubu  3 doors Down'ın "Wihtout You" şarkısını Youtube'da ararken 2011 yılında keşfettim. Özellikle vokallerinin sesi insanı dinlendiriyor, seviyorum. Sürekli dinlediğiniz şarkıların akustiğini kendilerinden dinlediğiniz de orjinalinden vazgeçebilirsiniz. (akustik seviyorsanız) Şarkılarını daha çok yalın olarak yorumlayan bir gruptur. Enstrümanda ki parmak geçişlerini, nefesleri duymak şarkının verdiği hissi çokta artırıyor. Müziği hissetmek benim için önemli. Akustik şarkıları bu yüzden seviyorum.
Akustik olayını başarı bir şekilde icra etmektedirler. Ara ara dışarıdan bazı arkadaşlarını da katarak şarkıları şarkıları yeniden seslendirerek çok güzel hale getiriyorlar. Ellerinden kötü bir iş çıktığını bir parçayı harcadıklarını hiç görmedim, duymadım. Hatta yaptıkları her şarkı orjinaliyle yarışacak seviyede. Ben bazı şarkıların orjinallerini dinlemeyi bıraktım bile. Abartmıyorum işlerini çok iyi yapıyorlar. Az miktarda ki kendi besteleri olan şarkıları da dinleme şansınız var tabi..

Rihanna, Coldplay, Bruna Mars,Tracy Chapman, Maroon 5, 3 :Door Down, Justin Timberlake gibi grup yada vokallerin şarkılarının coverlerini akustik ve sevilesi hale getiriyorlar. Az önce dediğim gibi bir çocuğunun orjinalini dinleyemiyorum. Şarkıların coverlarına hayat veren Alejandro Mazan'un payı büyük. 
Itunes da albümlerine ulaşabilir, indirebilirsiniz..

3 Doors Down- Here Wihtout You

Maroon 5-She Will Be Loved

Bruno Mars-It Will rain

Miley Cyrus-We Can'!t Stop

Adele-Someone like You

En çok 2013 son aylarında arkadaşlarıyla beraber yaptıkları şu şarkıyı sevdim

28 Nis 2014

Yağmur Sonrası


"Umut Tükenmiş gibi görünse de ikinci bir şans her zaman vardır? Ya yoksa..."


Mart Menekşelerinin ardından Sarah Jio imzalı bir kitap daha.. 
Çeviri; Duygu Parsadan..

2. Dünya Savaşının ortasında yaşanmış tutkulu bir aşk..
Orduda hemşire olarak görevli nişanlı Anne..
Yüreğinin her zerresiyle Anne'yi tutkuyla bağlı asker Westry Green..
Bir aşk ne kadar tutkulu olabilir ki?

Kitabın arka yüzünde ki özet kitap hakkında fazla içerik barındırıyor olsa da aldırmayın. Çünkü sizi daha ilk sayfalardan itibaren hikaye öyle bir içine alıyor ki olayların akışına kaptırıp yer yer kahramanlara kızıyor, üzülüyor ya da seviniyorsunuz. Özellikle kendinizi hikayenin akışına bıraktıkça beklenmedik olaylarla karşılaşıyorsunuz.  Aşkın, dostluğun, savaşın kötü yönlerinin iç yüzünü anlatan bir solukta okuyacağınız  harika bir kitap.

 Mart Menekşeleri kitabının ardından Nabrut'un tavsiyesi üzerine başladığım Sarah Jio imzalı ikinci kitap.
Bu güzel aşk romanını şiddetle okumanızı  tavsiye ediyorum..
Ben çok sevdim umarım sizde seversiniz..

24 Nis 2014

The Wov // Bir hafıza kaybının öyküsü..

Biraz da filmin gerçek ohikayesinde kısaca bahsetmek istiyorum. İzleyen yakın bir arkadaşımın bana bu filmi kesin izlemesinin gerçek bir aşk hikayesi dediğinde dikkatimi çektiği için bi kaç araştırma yaptım. Kim ve Krickitt Carpenter isimli bir çiftin kendi hayatları ve evlilikleriyle ilgili yazdıkları The Vow isimli kitap tan uyarlamadır. Evlendiklerinden belli bir süre sora trafik kazası atlatır. Krickitt evliliklerinde yaşadıkları iyi,kötü bütün anılarını, hafıza kaybına dair her şeyi kitabında paylaşmıştır. Eşi kendine yabancı gibi davransa da, eşine delicesine olan aşkı onları evlilik yeminleri hayata bağlamıştır.   The Vow,  "Aşk Yemini" olarak da tabir edilen film kitap uyarlamasıdır.. Kitabı okumadığım için uyarlama konusunda pek yorum yapamayacağım.

Yeni evlenmiş birbirine delicesine aşık bir çift olan Paige ve Leo bir gece arabada evlerine dönerken trafik kazası geçiriyorlar. Kazadan ikisi de sağ kurtulmasına rağmen Paige beş sene komada kalır. Her gün Paige'nin uyanmasını bekleyen Leo, karısı komadan çıktığında beklenmedik bir olayla karşılaşır. Zira, Paige ağır bir hafıza kaybı yaşamaktadır. Paige kazadan önceki hayalarını anımsayamaması, yaşamıyla alakalı aldığı kararların nedenlerini ve görüşmediği ailesine dair soru işaretlerini, zamanı bir türlü geriye sarark gündeme getiriyor. İşte tam da bu noktada, fil iki yönlü ilerlemeye başlıyor.. İzleyicileri meraklandıryor..
Senaryonun en güzel yanı, Leo'nun hilelere başvurmadan yeniden, sıfırdan Paige'nin sevgisini kazanmak için sabırla hareket etmesi, filmin adını veren "evlilik yemini"; bir kez yemin edildi mi geriye dönülmez, dönülmemeli...
Filmi bir hayli güzel kılan önemli etken oyuncular. Dünya'nın neresine giderseniz gidin her çiftin başına gelebilecek romantik dramın karakterlerini canlandırırken, duygusallığın içinde gerçekliği yakalamışlar. Bu devasa oyunculuğu Charnning Tatum ve Rachel McAdams paylaşıyor. Rachel McAdams; Paige karakteriyle hafıza kaybı sonrası şaşkınlığı ve çelişkili duyguları dozunda yansıtıyor. Channing Tatum'un sergilemiş olduğu eşine aşık karakter her eve lazım cinsten.. Yaşanmış hayatın öyküsü samimiyetle aktarıldığı için filmi ister istemez seviyorsunuz.
Umarım sizde seversiniz..


Bir Gün

Bir Gün isimli aşk romanıyla David Nicholls mükemmel bir yapıt ortaya koymuş. İnsanın elinden bir türlü bırakamadığı bir solukta okumak isteyeceğiniz türden bir roman.

Emma ve Dexter 'ın hikayesi 15 Temmuz 1988'de başlayan hikaye günümüze kadar geliyor.
Birlikte geçirilen tek bir gün onların hayatını nasıl etkileyecek?
Dostluk üzerine kurulmuş aşk hikayelerini izler ya da okuruz bu sefer aşkın dostluğa dönüşen bir çiftin öyküsü.
Bir çok kitap eleştirmeni tarafından tam not alan ve okuyucularını tutkunu haline getiren bu kitabı okumanızı şiddetle tavsiye ediyorum.


Kitapların sinemaya uyarlamalarını genellikle izlemem. Kitabı kendi hayal dünyamda yaşadığım için ya bir şeyler eksik ya bir şeyler hep fazla gelir.  "Bir Gün" adlı romandan etkilenip, sinemaya uyarlanmasını izlediğimde etkisinden uzun bir süre çıkamadım. Yüzüklerin Efendisi serisinden sonra ilk kez bir romanın film uyarlamasına bayıldım.. Filmi uzun bir zaman önce yazabilme fırsatı bulmuştum.. Sizinde seveceğinizi umarak önce kitabı sonra filmi izlemenizi öneririm.
Umarım seversiniz..

22 Nis 2014

Dear John

2006 yılında en çok satan romanlardan Nicholas Sparks imzalı "Dear John" 2010 yılında yönetmen Lasse Hallström tarafında beyazperdeye uyarlandı. Sparks romanlarını sevdiğim gibi aynı zamanda romantizm ve trajedi ağırlıklı temalar içeriyor.  

Hikaye 2001 yılında geçmektedir. Ailevi sorunları sebebiyle orduya yazılan John Tyree özel birlikte yer alır. İki haftalık iznini kullanmak için yaşadığı kasabaya geri döner. Burada tesadüfen hayır kurumlarında çalışan üniversite öğrencisi Savannah ile tanışır, aşık olur. Görev yerine geri dönmek zorunda kalan John, Savannah ile mektuplaşmaya devam eder. İzin zamanı aşkının yanına gitmek isterken 11 Eylül saldırısı yüzünden orduya geri çağrılır. Filmin konusu bundan ibaret.
Filmin başrollerini Channing Tatum ve Amanda Seyfried paylaşıyor. Channing Tatum'u Step Up serisinin ilk filmini izleyenler varsa oradan anımsayabilirler. Filmde ki karakterlerinden bahsedecek olursak, iki oyuncuda yaşadıkları aşkı yansıtışları, çok inandırıcı. Yönetmenimiz, birbirlerine karşı kimyası tutan iki güzel oyuncu bulmuş. Filmin tek bir kaç sorunu var bana göre ağır ilerlemesi onu da ani çıkışlar yaratarak kurtarıyor yönetmen. Üzerine gidebilecek karakter analizleri sönük kalmış. Şunu da belirtmek isterim ki; 11 Eylül adına bir şey yok sadece küçük bir detay o kadar. Fakat filmde sinir olduğum bir olay vardı ki; Afganistan sahnesinde askeri tuzağa düşürmüş kişinin ciddi ciddi Türkçe konuşuyor olmasıydı. Anlayacağınız bize terörist muamelesi yapmışlar. O yüzden filmi sırf başladığım için bitirmek zorunda kaldım o yüzden sinirlerim bozulmadı değil. Neyse; Savaş ve aşkın bir arada işlendiği bir film dersem yeridir. Savaş kısmı romantizm karşısında sönük kalıyor. Duygusal bir hikaye özledik diyorsanız, "Sevgili John" tam da size göre..  Ben bu filmi izlediğim zaman izleyecek bir şeyler ararken denk geldiğimden izledim. Beğendin mi? diye sorarsanız.. Tartışılır.. Duygusallığını sevdim. Filmin duygusallığı gibi müziklerinin de hakkını yememek lazım.


Biri Dizi Mi Dedi? Bölüm-7


  • Hart Of Dixie

2011 yılında yayınlanmaya başlayan dizi şu sırlar 3. sezonunu yayınlıyor. Cerrah olma hayalleri kuran Zoe Hart umutları, staj yaptığı hastanenin kendisine burs vermemesiyle bütün planları suya düşer. Mezuniyet gününde yaşlı bir doktorun eline tutuşturduğu karvizit onun son için son çaredir. Mezun olan herkes gibi bir an önce mesleğini yapabilmek için kendisine yapılan teklifi kabul etmek için New York'tan kalkıp Alabama'ya gider. Bluebell denilen küçük bir kasabada noktalanan yolculuk, Dr. Hart'ın hayatını kökten değiştirecektir. Dizinin hikayesi bu şekilde başlıyor.Kısaca; köyde ki modern kadının komik anları, zorlukları ve ona aşık olan iki erkeğin peşinden koşma maceralarını anlatıyor.Romantik-komedi sevenler için ideal bir dizi. Zoe Hart karakterini The OC'de Summer olarak hatırladığımız Rachel Bilson canlandırıyor. Onun yanı sıra; afişte de gördüğünüz gibi Wilson Bethel, Jamie King, Scoot Porter gibi oyuncularda dizide yer alıyor. 

  • Switched at Bird

Kansas'ta yaşayan Bay, okulda yapılan kan testi sonucunda ailesiyle aynı kan grubunu paylaşmadığını fark eder. Önceleri pek umursamayan Bay bir süre sonra ailesiyle çok farklı yönlerini olduğunu düşünür. Ailesiyle yaptığı DNA testinin sonucunda, ailesinin biyolojik çocuğu kızları olmadığını öğrenir. Hastanede karıştırılan iki kız bebek ve aileleri bu gerçekten habersiz yıllar geçirmiştir. Bay biyolojik annesini bulmak, Bay'in de ailesi kızlarını tanımak ister. Ancak diğer tarafın hayatı diğerlerine göre farklıdır. Diğer kızları Daphne çocukken geçirdiği rahatsızlık yüzünden duyma yetisini kaybetmiştir. Geçim sıkıntısı çeken bu aileye Bay'in ailesi Kennishler yardım eli uzatır. Kendilerini bir anda biyolojik kızları ve Bay'in biyolojik annesiyle aynı evi paylaşırken bulurlar. Konusu klişe gibi görünüyor. Aslında hiçbir kan bağları olmamalarına karşın Daphne ve Bay arasında olup biten hikaye izlemeye değer.. 2011 yılında izlediği bütün Amerikan ve İngiltere dizileri tatile girdiğinden uzun soluklu izleyecek dizim kalmamıştı. Tesadüf eseri görüp başladığım sonraları pek kopamadığım aile draması oldu.
  • The Carrie Diares

Modayla ve ilişkilere karşı bakış açısının değiştiren Sex and the City dizisi dizisini duymayan yoktur. O dizide 30'larında ki Carrie Bradshaw mutluluğu arıyordu.Fakat bu sefer Genç Carrie'nin hayatı nasıl olduğunu izleyeceğiz. 80'lerin retro kıyafetleriyle sizi büyüleyecek bir gençlik dizisi. Bu dizide kimin parmağı var derseniz Amerika'nın hit dizilerinden  The OC ve Gossip Girl yapımcısı olan Josh Schwartz... 
Yıl 1984. 16 yaşında ki Carrie liseden sonra kendisini nasıl bir hayatın beklediğini merak ediyor. Ailevi meseleler bir yandan, lise aşkları, dostları.. Hayat onun için yeni kapılar açmak üzere. Sadece fırsatları değerlendirip o kapıdan girmesine bakıyor her şey. 80'li yılların kıyafetlerine aşık olacağınız bir dizi. Keyfile izleyin :)

21 Nis 2014

20 Years Old / Kore Dizisi



Bu hafta sonu bitirmem gereken dizilere bakamadım bile. Hava güzel olduğundan hem gezdim hem de kitap okumak için vakit ayırdım. Boş kaldığım zamanlarda film tadında ki mini dizilere göz gezdirdim. Bu sefer ki talihli dizimiz 2013 yapımı "20 Years Old"
Kpop idolleri sadece kendi dünyalarında ki kızlara mı aşık olurlar? sorunun cevabını verdiği sevimli bir dizi. Beast'in yakışıklı üyesi Lee Gi Kwang, yıllar sonra tesadüfen karşılaştığı ilk aşkı Kim Hye Rim yaşadığı biraz romantik biraz hüzünlü hikayesiyle karşımıza çıkıyor. 
Dizi 20'şer dakikalık bölümlerden oluşan dizi sadece 4 bölümden oluşuyor.
Başrol erkek oyuncumuz kendi kimliğiyle oynuyor. Lee Gi Kwang'ı izlediğim ilk yapım oldu. Onun hakkında net söyleyebileceğim mimiklerini iyi kullanıyor.Başrol bayan oyuncumuz 1992 Lee Da İn. Bu kızımız hakkında hiçbir şey bilmiyorum. Oyunculuğu vasatın biraz üzerindeydi.. Bu kızı ara arar bazı sahnelerde birine benzettim fakat bir türlü işin içinden çıkamadım.
Senaristlerimiz bu masum aşkı anlatırken aslında incede idollerin renkli dünyasının toz pembe olmadığını dile getirmiş. Bir idol sıradan biriyle sevgili olabilir mi? 
Sen bana bu mini diziyi tavsiye eder misin ? diye sorarsanız; Lee Gi Kwang'ı seviyorsanız onun aşık hallerini görmek istiyorsanız ya da kdrama konusunda statü yapmış arkadaşlarım sırf izlemiş olmak adına izleyebilirler.


# Mim # K-Pop Dinliyoruz (:

Mimlendiğim konu için Renkli Tırtıl'ıma teşekkür ederim..
Soruları incelediğimde ilk sorunun cevabı biraz uzun gelebilir. Suju'yu aşırı sevmeme rağmen sevdiğimi dinlediğim albümlerini satın aldığım bir çok kpop grubu var. O yüzden ilk soruda kendimi kaybedersem şimdiden mazur görün lütfen :(

1-En Beğendiğiniz Kız/Erkek K-Pop grupları kimler?
K-pop gruplarında genelde ayrım yapmam, dinlediğim sevdiğim bir çok sanatçı ve grup var. Öncelik verecek olursak ben iyi iş yapan SM Town şirketinin gruplarına sempatim her zaman bir üst seviyede. İlk göz ağrılarım Super Junior ve TVXQ yeri bende ayrıdır. JYJ, EXO, Mblaq, Beast, Infinite, 2PM, 2AM saysam bitmez açıkçası.. Kpop'a olan sevgimden dolayı Kdramalara başlayan biriyim :D Hemen hemen bir çoğunun albümlerini Itunes'dan satıl aldım sürekli müzik dinleyerek çalıştığım için Kpop şarkılarını iş yerindekilere aşılamış durumdayım siz düşünün. Bir çok sese aşinalar :)

 TVXQ üyelerinin bir kısmı şirketle anlaşmazlığa düştükten sonra ayrılıp JYJ olsalar bu şekilde de sevdim onları.. SM Town'a en çok kızdığım mevzulardan biridir. JYJ üyelerine uzun bir süre kök söktürdü onca olumsuz şartlara rağmen Kpop dünyasında yerini sağlama aldı. Bu yüzden saygı duyduğum gruplardan biridir.


Mblaq'in geçen haftalarda geri dönüşünü yaptığı şu şarkının G. Kore'de birincilik alamamasına aşırı şaşırmıştım. Dünya Bilboard Top10 listesinde  9. sırada giriş yapıyor. Geri dönüş performanslarında birincilik alamıyor aklım bir türlü buna anlam veremedi. Mblaq'in en büyük dezavantajı bana göre şirketi.


 

2PM ve 2AM kardeş iki grup aralarında ki dialoğu şarkıları kadar seviyorum..


Bireysel olarak dinlediğim kişilerde var.Ballad dinlemek istediğim zamanlarda tarzını sevdiğim  K.Will açar dinlerim. Kliplerini izlemeyi de severim. Genel de kliplerinden kpop idollerini, tanınmış oyuncuları görebilirsiniz. Her şarkının güzel bir hikayesi vardır. O yüzden K.Will için ballad'ın önde gelen isimlerinden.
Kız gruplarından 2NE1, bireysel olarak IU, Aliee ve BoA'yı tek geçerim.





2-Beğendiğiniz K-pop grubu üyelerinden kimi seviyorsunuz? Neden?
Gelin anlaşalım Sujunun onüç üyesi ayrılan iki üyede dahil olmak üzere her birini ayrı ayrı seviyorum. Birbirinden ayırt etmek istemiyorum.Böyle bir şeye kalkıştığım zaman diğerlerine ihanet ediyormuşum gibi hissediyorum. Bir o kadar da Mblaq ve Exo üyeleri içinde geçerli :)  Beast grubundan Jonghyun'un kendine has tavrılarını tek geçerim.. :D
3-Tanıdığınız kadarıyla en iyi baba adayı olarak gösterebileceğiniz 3 erkek üye?
Mblaq üyelerinin her birinin bu konuda başarılı olacağını düşünüyorum. Hello Baby programına katılımlarının üzerinden uzun zaman geçmesine rağmen orada ki çocuklarıyla hala görüşüyor olmaları onları bir tık bu konuda önde görüyorum. Aralarından bir tanesini seçecek olursa lider Seungho derim. Çocuklara karşı iletişimi ve yaklaşımı diğerlerine göre daha farklı. Mir'in öz yeğeni bile ona aşırı düşkün siz düşünün. O yüzden onu babalığa diğerlerine göre daha yakın görüyorum. Onların çocuklarla olan dialogları hoşuma gitmişti. 


Mir'in  katıldığı Oh My Baby programında yeğeniyle olan aşkı
bu yüzden babalığa yatkınlar benim adıma



4-Tanıdığınız kadarıyla en iyi anne adayı olarak gösterebileceğiniz 3 kız üye?
Kadınların doğasında anne olmak her zaman vardır. O yüzden çoğu çok iyi anne olurlar diye düşünüyorum.

5-Ah keşke kardeşim olsa diyebileceğiniz en sevimli kız/erkek K-pop üyeleri?
Heralde çekirdek aile statüsünden geniş aile statüsünde zirveyi zorlardık.. Fakat ben en küçük çocuk olduğum için şu zamana kadar benden küçük kardeş istemedim. Yine de olsun istemezdim :D

6- En çok görmek istediğiniz K-pop üyesi?
Sevdiğim bütün grupları canlı dinlemek istediğimden bu soru için üye ayırt edemeyeceğim. Bu yıl ki Güney Kore ziyaretim önümüzde ki seneye ertelendiğinden planlarımı da bu konuda ertelemek zorunda kaldım. Belki Kanada'ya gittiğimde bir kpop grubuna denk gelirim de izlerim :(

Bu konuda;

Cevaplarınızı bekliyorum :)

18 Nis 2014

Very Ordinary Couple

Geçen hafta ilişkiler üzerine 2013 Güney Kore yapımı güzel bir film izleme fırsatı buldum.Film de aynı bankada çalışan Young ve Dong Hee'nin eğlenceli aşk hayatına tanık oluyoruz. Filmin erkek başrol oyuncusu Le Min Ki olunca insanda daha fazla izleme isteği doğuyor. Le Min Ki'nin oynadığı bir sürü film ve dizi var.Benim izlediğim Shut Up Flower Boy Band olduğu için oradan hatırlıyorum. Başrolde bulunun bayan oyuncu Kim Min Hee hakkında pek bir bilgim yok, izlediğim ilk yapımı oldu. Bir de ara ara filmde Hyo Son rolünde Ha Yeon Soo oynuyor.Monstar dizisini izleyen arkadaşlar oradan hatırlarlar.

Film, aynı bankada çalışan Young (Kim Min Hee) ve Dong Hee (Lee Min Ki) arasındaki ilişkiyi anlatıyor. 3 yıl boyunca gizlice ilişki yaşarlar ancak kısa bir süre önce ilişkileri son bulur. Birbirlerine sürekli mutlu olduklarını dile getirseler bile aslında hiçbir şey göründüğü gibi değildir. Bankada çalışan iş arkadaşlarından biri Young'a bir adamı ayarlamak ister. Banka'nın yapacağı yemekte buluşurlar. Orada bulunan Dong Hee kıskançlık krizlerine girer, eski çift kavga ederler. İş arkadaşlarından üç yıl boyunca sakladıkları ilişkileri açığa çıkar, olaylar bundan sonra başlar.

"Herkes bu şekilde mi ayrılır? 
Aşk güzeldir. 
Peki ya neden ayrılık bu kadar çirkin? 
Özleyeceğiniz için mi?
Geri istediğiniz için mi? 
Aşkı kontrol edemezsiniz..
Canınızın yanmasını istemediğinizden mi ayrılırsınız?
Bir milyon kez seni seviyorum dersiniz.. 
Ama her şey tek bir cümleyle sona erer
Kim başkasını gerçekten sever?
Tanır aşık olursunuz daha sonra şans eseri ayrılırsınız.
Yaşamda her şey şans eseri olur
Bunun bir anlamı yok."

Filmin beni içine çeken tarafı bu satırlar oldu. Bir an beynimde ışıklar yanıp söndü. Bir çoğumuzun böyle hikayeleri yok mu? İlişki yaşıyoruz her şey iyi hoş giderken bir bakmışsınız iki yabancı dönüşmüşsünüz. Hele bir de kötü ayrıldıysanız sizden ya da ondan kötü yoktur.Düşünüyorum  İyi ayrılmayı başarabilen insanlar bir elin parmaklarını geçmiyordur. Filmin bu konu izleyiciye verdiği duygu azımsanmayacak kadar iyiydi.En azından benim beklentilerimin bayağı üzerinde bir yapım olduğunu kabul ediyorum. Lee Min Ki ve Kim Min Hee'nin payını da unutmamak gerek. Söylemeden geçemeyeceğim Lee Min Ki'nin gülüşü oldukça hoş. Bayan oyuncumuz Kim Min Hee 49. PaekSang Sanat Ödüllerinde "En İyi Aktris Ödülünü" kazanmış.Ben sevdim umarım severek izleyeceğiniz bir film olur.

Waiting For Love / Kore Dizisi


Film tadında güzel bir romantik komedi ile karşınızdayız. 2 bölümden oluşan bu mini dizi kadınlar ve erkekler arasında ki ilişkiyi anlatıyor. Üniversite öğrencisi Yoon Ae (BoA) iyi görünümlü, mantıklı bir kız olmasına rağmen ilişkilerde başarılı değildir. En yakın arkadaşının isteği üzerine ilişki koçuyla hiç görmeden sadece mesajlaşarak yardım almaya başladı. İlişki koçu Cha Ki Dae (Daniel Choi) kadınlar konusunda oldukça ustadır. Bundan sonrasında Yoon Ae'nin hayatında neler değişecektir?
Yoon Ae karakterini güzel sanatçı BoA canlandırıyor. Onu ilk kez bir yapımda izleme fırsatı buldum ve oyunculuğunu sevdim. İlişki koçu olarak izlediğimiz Cha Ki Dae, School 2013 dizisinde öğrencilerin idealist öğretmenini canlandırmıştı. İzleyenler oradan hatırlayabilir. Burada ki rolünü yakıştırdım. Birde Yoon Ae'nin ilişkiye başladığı sınıf arkadaşı Jung Jin Gook rolünde Ze:A'nın üyesi Siwan canlandırıyor. Siwan'ı daha önce The Moon That Embarce The Sun tarihi dizisinin ilk bölümlerinden hatırlarsınız. Jin gook Yoon Ae'yi çok sevmektedir. Onu mutlu edebilmek için elinden gelenin fazlasını yapmak için uğraşır her seferinde bir sıkıntı yaşar. Siwan'ın o halleri çok sevimliydi. Cha Ki Dae'nin sevgilisi Choi Sae Rom karakterini güzel oyuncu Kim Ji Won canlandırıyor. Onu To Do Beautiful You ve Heirs dizisinin buzlar kraliçesi rolünden hatırlarsınız. Cha Ki Dae ile olan ilişkisine anlam veremedim. Kız çevresindekilere hava atacağım diye kendi istediği ne varsa yaptırma çabasına sinir oldum.. 
Romantik-komedi temalı yapımları seven hiç tereddüt etmeden izleyebilir. Bölüm sayısı iki olmasına rağmen film tadında hoş bir mini dizi. İlişkilerin içinde var olan  Kıskançlık, sevgi, aşk, kaybetme korkusu gibi duyguların hakim olduğu olay karşısında ki çözümler hepimizin hayatında var olan şeyler değil mi? En azından olayların sadece birinde kendinizi bulacağınız film tadında güzel bir mini dizi. Umarım sizde seversiniz

Sizce de güzel değil mi?