15 Ara 2013

Soğuk Kahve


"Dünyanın en iyisi değilsin ki olsan da fark etmez; ölümsüz değilsin. Hepimiz biraz eksiğiz. Kimden ne kadar eksiğiz ya da neye kadar geç kaldık hayatta belli değil. Belli olan şeyse; hepimiz ölmeden önce oyalanıyoruz. Hayat bildiğin kaset; başa sarıyoruz zora gelince saklanıyoruz. "  demiş Ahmet Baran..

Ahmet Baran'ın "Soğuk Kahve" kitabıyla ironik ve mizahı ile beraber keskin bir dil kullanmış. Gündelik yaşamdan bir çok duyguyu bizlerle paylaşıyor. Herkesin kendini bulacağı bir kahve gibi sıcacık bir kitap. Özellikle kadın erkek ilişkilerimizin üzerinde ki toz pembe altında ki siyah ile beyazı net bir şekilde gösteriyor.
Kitaptan bir alıntı yaparak fikir sahibi olmanıza yardım edeyim

"Hayat aslında tamamen tercihlerimizden ibarettir ve bir çoğumuz yalnız kalmayı severiz. Zamanla hem sever hem seçeriz. Yanında birinin olması, karşılıklı kahve içmen elbette güzel ama yalnızlığın ayrı bir tadı var. İnsana kendini anlama şansı veriyor ve insan gerçekten kendini anladığı zaman istemsiz bir şekilde yalnız kalıyor. Hayatımızda ne kadar insan olursa olsun, istediğimiz an yalnız kalırız. Sevgilin var diyelim, ne kadar hayatına dahil olabilir ki? Bazen oluyor, tamamen hayatın bile oluyor. İşte o zaman yalnızlığı elektrikler varken bile mumla arıyorsun.

Seçeneksizliğim değil tercihimsin.."

14 Ara 2013

Hobbit:Smaug Çorak Toprakları (Hobbit: The Desalation of Smaung)

Uzun bir süredir takipte olduğum J.R.R Tolkien kitaplarının serilerinin filmleri olan Yüzüklerin Efendisi ve ardından gelen Hobbit serisinin ikinci filmini bir sene sonra izlemenin mutluluğunu yaşıyorum. Dün vizyona girdiği gibi bugün yolları aşındırıp vakit kaybetmeden izlemek güzel oldu. Özellikle bu ikinci film de Yüzüklerin Efendisinde görmeye alışık olduğumuz Legolas ve Gimliyi görebilmek mutluluk verdi. Kısaca film için izlenimlerden bahsetmek istiyorum.


Hobbitin ikinci serisi olan "Hobbit:Smaug'un Çorak Toprakları" filmi Bilbao cebindeki sakladığı yüzükle yola devam ediyor. Ejderha Smaug'da yurtlarını geri almak için yollara düşen cücelerle birlikte hareket etmeyi sürdürüyor bu bölüm de. Sıkıştığında yüzüğün gücünü kullanıyor, cücelerin hedefe doğru yürüyüşlerinde kilit bir görev üstleniyor böylece. Elflerin de devreye girdiği macera, Smaug'un üzerine yarattığı hazineneye kadar uzanıyor, "Arkentaşı"nın dibine kadar götürüyor maceraperestlerimizi. Tahmin edeceğiniz gibi, Smaug'u alt edip taşa uzanmak kadar kolay değil.

Bizi Hobbit evrenine çekenin "hikayenin güzelliği" olduğunu söylememe gerek yok heralde. Bilbao'nun serüvendeki her durakta yaşadığımız keyif paha biçilemez, kitabı okurken tabi J.R.R Tolkien, çocuksu bir heyecanla ama entelektüel bir bakışla kaleme aldığı romanda hiçbir boşluk bırakmadan bizi "donatıyor" yaratığı evrenin ünik coğrafyasında gezinirken tökezlememize izin vermiyor. Evet, Peter Jackson da bu evreni ezbere biliyor ve kaçak dövüşmüyor ama aşık olduğu Orta Dünya'nın tutsağı oluyor bir süre sonra, onunla birlikte yürümek yerine. Belki de koşullar zorluyor onu buna, Yüzüklerin Efendisinde alabildiğine farklı yaşadığı koşullar. Hikayenin güzelliğiyle yetinmiyor yönetmen, üç boyutlu teknolojisinin de itmesiyle patlatmaya çalıyor macerayı ekstra hamlelerde bulunuyor. Kötü demeye bile cüret edemeyeceğimiz bir yapım olmayı başarmış olması güzel..

Hobbit: Smaug'un  Çorak Toprakları ikinci bölüm olduğu için bana göre serinin gelişme bölümünü anlattığı bölümdü. Gönül rahatlığı ile bir sene beklediğime değdi diyebiliyorum . Yönetmen Peter Jackson'ın en güzel özelliklerinden biri çektiği seri filmlerin hepsinde kadraja girdiği gibi bu filmdede hemen başlarda görünüp kayboluyor. Serinin son filmi The Hobbit: There and Back Again filmi ile maceranun bütünlüğüne kavuşacağını düşünüyorum.. Şimdi bekle bekleyebilirsen 1 yıl..


10 Ara 2013

Dedikodu Kazanı-1



Yoon si Yoon



Dün bir haberde okudum Yoon Si Yoon'un zayıfladığı ile ilgili fotolarda çok farketmemiştim ama dün ilk bölümü yayınlanan "Prime Minister and I" dizisini izlediğimde farkettim. Yoon Si Yoon ciddi manada kilo kaybetmiş ya da bilerek vermiş. Dün okuduğum haberde ise yaklaşık 7 kilo verdiği yazıyordu. Diziyi izleyince daha net anladım ki; Ne Flowers Boy Next Door ne de Me To Flowers dizisinde ki halinden eser vardı. Aksine yeni imajı ile olgun bir görünüme büründüğü ortada. Siyah saç daha önce kulladığı saç renklerine nazaran daha hoş ve karizmatik hava katmış ona. Umarım onu daha çok ekranlarda görme fırsatımız olur diyelim..





Kim Hyun Joong sevenler için güzel haber geldi geçenlerde, başrolün de oynayacağı "Age Of Feelings" dizisinin çekimlerine de başlanmıştı. Senaryo okuma toplantıları dahi yapmıştı. Dizi "Pretty Boy" dizinin bitmesinin ardından KBS2 ekranlarında yayınlamaya başlayacak. Kim Hyun Joong, Im Soo Hyang, Ji Se Yeon gibi isimlerin dizide rol alacağı biliniyordu. Diziye yeni oyuncularda katıldığından yeni bi senaryo okuma toplantısı düzenlendi. Dizi 1930 yılında Çin; Şangay'da geçiyor. Age Of Feeling adlı çizgi romandan uyarlama olacak dizi için beklentiler çok yüksek.Tarihi diziler ilgimi çektiğinden inşallah beklediğime değer diyorum. Hyun Jong ve Se Yeon gibi oyuncuları tarihi kıyafetlerle görmek ilgi çekici olacaktır.


I Miss You / Kore Dizisi

Bu ara yayınladığı sırada izleri takip ettiğim için önceden izlediğim dizileri yazma fırsatı doğdu. Daha izlemediğim binlerce dizi var diyebilirim ama yavaş yavaş hepsini izlemeye çalışacağım. I Miss You dizisini Yoo Chun ve Yoon Eun Hye oynadığını gördüğümde izleme listeme almıştım. İzlemek ise bu yaza kısmet oldu..


 Dizi baştan sonra ağır dramı işliyor. Küçük yaşta birbirlerini seven 15 yaşında ki Lee Soo Yeon ve Han Jung Woo beklenmedik olaylar silsilesi ile ayrılmak zorunda kalırlar. Yaşadıkları ibretlik olaylar onların birbirlerinden ayrı kalmasına sebep olur. 14 yıl sonra yolları kesişir, hayatlarının sınavını atlatmak zorunda kalırlar. Bir adam yaşadığı aşkın dışında yaşadığı vicdan azabıyla birlikte 14 yıl boyunca bu kadını bekler. Dilek olay 14 yıl..

Bu iki aşkın başrolün de sevdiğim iki oyuncu Yoon Eun Hye ve Park Yoochun gibi isim yer alıyor. Dizi yayınlandıktan bir süre sonra izleme fırsatım olmuştu. O yüzden büyük beklentiler içinde değildim. Konusu ne dibine vurmuş olduğundan dizi boyunca bir çok sahnesinde ağlamaktan kendimi alamadım dostlar.. Eun Hye ve Yuchun oyunculuğunu ayrı bir yere koyuyorum. Fakat 15 yaşında ki hallerini canlandıran; Kim Soo Hyun ve Yeo Jin Goo.. Bu iki genç oyuncu kesinlikle gelecekte çok iyi işlere imza atacak..


Kim Soo Hyun sonrasında I Hear Your Voice öncesinde The Moon That Embrace The Sun ve RooftofpPrincede izlememe rağmen bana onun oyunculuğunu net bir şekilde gösterdiğine inanıyorum. Özellikle konuşmasa bile bakışlarıyla her duyguyu hissettirebilir.. En çok bu dizide sevdim onu.. Yeo Jin Ku'ya gelince; onu ilk The Moon That Embrace The Sun dizinde izleme fırsatım olmuştu. Fotoğraflarda da anlaşılacağı üzere çok sevimli gülüşü var. İzlerken duyguyu vermeyi bırakın o sıcaklığını bile hissedebilirsiniz. Yoochun oyunculuğunu sevememe rağmen(çok da iyi olmasada) bana göre 15 yaşında ki halini canlandıran Jin Ku oyunculuğuyla ondan daha büyük işler başarmış diyebilirim.. Şunu da dile getirmek istiyorum bu iki genç oyuncu sadece 4 bölüm dizide yer alıyor. Dizinin bana göre kopma noktası bu ikisinin oyunculuğuydu..

şu duruşunda bile dram akıyor
YooChun dizilerinin sanırım hepsini izlemiş bulunmaktayım. İzlediklerimin arasında en çok ağlattığı dizi I Miss You oldu. Keza Rooftop Prince dizisinde çok fazla gülmeme sebep olmuştu. Dramların aranan yüzü olmalı. Ağladığında ağlata bileceğini birer bir yaşadım diyebilirim. Rolünün ağırlığını empati yaparak canlandırdığını düşünüyorum yoksa bu kadar ağlamam imkan yok. Han Jung Woo; Lee Soo Yeon için mal, mülk, aile herkesten vazgeçti bu çocuk. Haksızlığa uğradığını düşündüğü an onun yanında olan dedektifin izinden polis oldu.. Soo Yeon'u bulabilmek içindi. 14 yıl bekledi, tek bi kadını sevdi..

Lee Soo Yeon rolünü ise Yoon Eun Hye canlandırıyor. Güzelliğinin dışında çok sevimli bir yüzü var. Özellikle ağladığında burnunun kızarması falan onu daha tatlı yapıyor. Sevdiğim bayan oyuncular sınırlı ama Eun Hye sevilmeyecek hatun değil :) Soo Yeon'un yaşadıkları ve hala yaşıyor olabilmesi bile mucize gibiydi. Hatta Jung Woo'yu affetmesi bile mucize gibiydi. Kızın başına ne geldiyse sevdiği çocuğun babası yüzünden geldi. Bunu her ne kadar 14 yıl sonra kadar öğrense de pişmanlık duyardım diye düşünüyorum. Ama çocuk yemedi içmedi 14 yıl boyunca kızı bekleyince bizim Soo Yeon'da tabi etkilendi :) Bence en büyük etkisi ise 14 yıl boyunca annesinin yanında yaşaması oldu diyebilirim ona ileride değinicem dostlar.
Yoo Seung Ho; Birde bizim Harry vardı ki kötü olmaya zorlanmış bir adam gibiydi. Han Jung Woo'nun babasının kardeşi. Kardeşi dediğime bakmayın bunlar 15 yaşında iken o 12 yaşında bir veletti. Onu öldürmek isyteyen Han Tae Joon'dan kaçıyordu onun yüzünden bir ayağı topal kaldı ve o sıra ona yardım eden Soo Yeon'a o sahip çıktı. Çünkü aynı adam tarafında haksızlık gören bu iki çocuk kaçmak zorunda kaldı.. Aslında 14 yıl boyuca kıza o sahip çıktı, okuttu, stilist olmasını sağladı.. Ama gel gör ki o büyük aşkı yenemedi. Yalvardı yanında kalması için. Nafile... Sadece şunu dile getirmek istiyorum ki böyle bir suratın kötü karakter olmasını kaldıramadım.. Başka biri olsa daha güzel olurdu. Soo Yeon'un Harry diye telefuzu da çok hoşuma gitmişti.
  • Olaylar silsilesinin başlangıcı kaçırılma olayları falan vardıd a en beteri kızın tecavüze uğradığı sahne idi. Nutkum tutuldu, adama ne kadar sövmüşümdür bilmiyorum. Çocuğun yüzünde ki korku, çaresizlik; kızın haykırışları... Sonra Jon Woo'nun kızı bırakıp gitmesi.. En çok ona deli gibi kızdım izlerken. İkisinin oyunculuğu zirveye çıktı.. Öyle bir şey yapması gerekti ki onu daha çok sevelim dimi? 15 yaşında bir çocuk babasına resti çekti. Evi terk etti. Kızın annesinin yanında 14 yılını geçirdi.. O kadın affettikten sonra bize laf mı düşer çingular.. Üstüne üstük ölü gibi yaşayan bu kızı bulabilmek için polis oldu. So Yeonun günlüğüyle, şemsiyesi ve fotoğrafları ile avuttu kendini... 14 yıl boyunca beklemiş olması mucize hele bir erkek için :))
  • Dizinin en çok ağladığım ve en çok sevdiğim sahneleri eş.. Anne ile Jong Woo arasında ki konuşmalar. Ona sevgilim diye seslenmesi.. Canı sıkıldığı zaman kadının yanına gidip seni özledim diyerek sarılması.. Kadın ilk zamanlar zor kabullense onun aslında iyi bir çocuk olduğunu anlaması 14 yıl boyunca onu büyütmesi örnek davranıştı. Hele bir de geri dönen kızını görünce kızı için değilde oğlu için endişelenmesi çok ağlattı be senarist buralarda..
  • Young Seung Ho'nun oynadığı karakter Harry'e tam olarak oturmamıştı. İlk başlarda çok iyi rol kesmiş olsa bile kötü karakter öyle sevimli bir surata gitmemiş arkadaş. Çocuk zorla kötü oldu. Böyle rollere üzülüyorum. Sonunda kaybeden onlar oluyor. O zaman kardeşim ne diye kötü oluyosun. İşte bu sebepten Harry karakterinin iyi yanlarını sevsem de kötü yanlarını sevemedim. Sonuçta küçük yaşta kaçmış olsa bile onunda iyi bir son ile bitmesini isterdim. Dizinin benim adıma kötü yanı buydu.. Bir de Harry'nin yıllar sonra annesinin ölmediğini öğrenmesi onu görmeye gittiğinde ki oyunculuk öldürdü beni. Öyle bir çocuğun kaybetmemesi lazımdı be arkadaş ne olursa olsun.. Sonunda deliler hastanesine kapattılar çocuğu.
  • Yoochun'nun gerçek hayatta sesinin ne kadar güzel olduğunu bilirsiniz. Dizide öyle bir ironi vardı ki gül gül öldüm. Sesinin dizide kötü olduğunu karaoke yaparak  göstermesi falan komikti :)
  • Dizide bir Nam Eun Joo (Jang Mi İn Ae) varlığıyla yokluğuyla bir bir karakteri canlandırdı. Tek artısı ölen dedektifin kızı olması Soo Yeon'un üvey kardeşi ve annesinin onu büyütmüş olmasıydı.
  • Bir de Han Jong Woo'nun polis arkadaşlarını sevdim özellikle ortağını.. Şu suralarda Eun Hye ile güzel bir dizide oynadı..Ordada onun abisi rolündeydi. Neyse; onun Jong Woo'ya sensiz ben naparım tarzı şeyler konuşması çok güzeldi. Dizinin en çok güldüğüm sahneleri sadece onlara aitti
  • Dizideki aşk üçgeni kurgu falan güzeldi. Kızın yaşadıklarını anlayan bir Jong Woo.. Sırf o yanında olsun diye bildiği her şeyi hatırlamıyormuş gibi yapan Harry.. Seçim tabi ki Jong Woo oldu..
Ağır dram olmasına rağmen sıkılmadan izlediğim dizilerden biri olmayı başarmıştı I miss You.. Eğer ciddem ağlamak istiyorsanız izleyin derim.. Taş kalpli biri de izlese ağlar benden söylemesi.. İyi seyirler..


4 Ara 2013

Biri dizi mi dedi ? Bölüm-4


GOSSİP GİRL



The O.C ve One Tree Hill gibi fenomen dizilerden sonra ekranda hızla yükseliş gösteren yapımlardan biri olmayı başardı. The O.C'nin de yapımcısı olan Josh Schwartz'ın başarısının bu diziye yansıdığını biliyoruz. Cecily Von Ziegesar'ın çok satan kitap serisinin uyarlanmıştır. NewYork'un yukarı doğu yakasında yaşayan, doğuştan şanslı bir grup lise ve üniversite yıllarına dayanan lüks hayatlarını, aşklarını, ayrılıklarını dedikoducu bir blog üzerinden aktaran dizi, anlattığı hikayeler kadar, dizide kullanılan kıyafetler ve aksesuarlarla dikkat çekmeyi başarmıştı. Hatta dizinin yayınlandığı tarihlerde moda ikonu haline bile gelmiştir starlar. Dizi 6 sezon sürmüştür. Bu kadar başarı yakalamasına rağmen abartlı olaylar silsilesi de olmadı değil. Kimi zaman bunlar ne alaka dediğim de oldu ama özellikle final beklediğim gibi güzel ve zirvede bırakmıştı. İzlemeyenler olmayabilir o sebepten çok fazla konunun içine sokmak istemiyorum bu dizide.. Dizi de Blake Lively, Leighton Meester, Ed Westwick, Chace Crawford, Penn Badgley, Jessica Szorhr ve Taylor Momsen gibi oyuncular yer alıyor. Dizi yayınladığı ilk zamanlarda gerçek hayatta Blake ile Penn ve Jessica ile Ed Westwick aşk yaşamışlardır. Bayağı ses getirmişti o dönem..


GAME OF THRONES




Fantastik bir dünyaya açılıp orada kalmak isterseniz Game Of Thrones tamamen bütün beklentilerinizi karşılayıp  beklentileri aşan bir heyecanla hoş zaman geçirmenizi sağlıyor bu dizi kesinlikle fantastik bir gerçeklik sunuyor.

En güçlü krallığı kurup, huzuru sağlamış olsan bile bu gücü elinde nasıl koruyacaksın? Burada yanlış yapana yer yok, affetmek yok. Kuzey Krallığının hükümdarı Lord Ned Stark, uzun ve zorlu savaşlardan yurduna dönüp krallığını bütünlük içerisinde tutmayı başarmıştır. Kral Robert Baratheon ile yıllarca omuz omuza çarpışan ve Baratheon'un kral olmasını sağlayan Ned Stark'ın tek istediği kuzey sınırlarını koruyan krallığında
ailesi ve halkıyla yaşamaktır. Fakat suyun öte yanında kendi topraklarından ve krallığından kovduğu iddia eden Viserys Targaryen, kız kardeşi Daenerys'i barbar kavimlerin başı Han Drogo'ya vererek, güç birliği yapmaktadır. Tahtını büyük iştah ile geri isteyen ama kraliyet oyunlarından habersiz olan Viserys'in planları Kral Baratheon'a ulaşır. Savaş alanında büyük cengaver olan ama ülke ve aile yönetiminde ayrı başarıyı tuturamayan Barathen'un tamamen güvenebileceği ve yanlış hamlesini arkasından toplayacak yeni bir sağ kola ihtiyacı vardır. Kuzeyin Lordu Ned Stark bu görev için seçilmiş tek aday isimdir. Hanedan entrikaları, kapalı kapılar ardında dönen oyunlar, birilerinin kuyusunu kazmak için düşmanın koynuna girmekten çekinmeyen kandınlar, kardeşler arası çekişmeler, dışlamalar.. Hepsi tek bir neden için; Taht kavgası....

Saray entirikaları üzerine dönene bir yapım olsa da görsellik be kamera çekimleri üst düzey. Tamamen fantastik bir senaryo yerine gerçekçi çizgilerde kalmak tercih edilmiş. Sansürsüz küfür dolu diyaloglar dizinin doğallığını arttırıyor. Öldürme ve yaralama sahneleri çok profesyonel. Gördüğüm tek hata ve bence bir hata kullanılan figüranların sayısının azlığı..

Dizinin şu zamana kadar 3 sezonu yayınlandı. Bir sezonunda 10 bölüm yer alıyor. 4.sezonu ise 2014 yılında yayınlanacak..

HOW I MET YOUR MOTHER




2005'den bu yana 8 sezonu geride bırakan dizi önümüzde ki sene final sezonu ile karşımızda olacak. Böyle deli gibi güldüğüm dizinin bitecek olaması beni hüzünlendiriyor arkadaşlar. Dizi 2030 yılında Ted Mosby çocuklarına anneleri ile tanışmasının "uzuuuuun(9 sezon sürek)" hikayesini analtıyor ve bir anda 2005 yılının Amerikası'na geri dönerek başlıyor. Beş sıkı dostun 20'li yaşlarda ki eğlenceli yaşamlarını izliyoruz. Ted; 27 yaşında Manhattan2lı bir mimar, Marshall ise hukuk fakültesinde okuyan en iyi dostudur. Aynı zamanda uzun süredir sevgili olduğu Lily vardır. Barney Stenson ise (adamım)  takım elbise tutkunu kadın düşkünü bir çapkındır. Marshall, sevgisi Lily'e evlenme teklif edeceğini duyan Ted'in etekleri tutuşur ve hayatının aşkını bulacağına inanmaya başlar. Tam da o sırada Robin Scherbatsky ile tanışınca da müthiş beşli tamamlanır... Bu beşlinin hikayesini izledik sekiz sezondur.Ted'in evlendiği kadını sürekli şemsiyenin altında gördüğümüz ve bir türlü yüzünü göremesek de sorularımızın cevaplanacağı o meşhur final sezonuna geldik.. Umarım dizinin finali uzar :))))

27 Kas 2013

Açlık Oyunları: Ateşi Yakalamak


Filmin Konusu; Katnis Everdeen'in diptonik ve bir o kadar da despotik dünyada geçen hayatta kalma hikayesi, serinin ikinci filiminde devam ediyor. Katniss ve yoldaşı Peeta 74. Açlık Oyunlarını kazandıktan sonra sorunsuz bir şekilde evlerine dönmeyi başarırlar. Ancak bu galibiyet her şeyden önce Zafer Turu yapmaları gerekmektedir. Her bölgeyi ayrı ayrı ziyaret ettikleri bu yolculuk sırasında Katniss; büyük bir ayaklanmanın ilk işaretlerine şahit olur. Başkaldırmanın ilk ipuçlarını gören Başkan Snow ise direnişi engelleyecek çareler aramaya başlar. Yeni Açlık Oyunları ile ilgili beklenmedik sürprizler tasarlayan Snow 75.yılını kutlayacak  Açlık Oyunlarında, 25 yılda bir düzenlenen Çeyrek Asır Oyunlarının üçüncüsünün yapılacağı duyurulacaktır. Galibiyetinin tadına dahi varamadan yeni bir hayatta kalma mücadelesine sürüklenen Katniss bu kez Açlık Oyunları'nın en yeteneklilerinin ve zekilerinin arasında hayatta kalan için savaşacaktır.

Tüm dünyada büyük yankı uyandıran Açlık Oyunları serisinin ikinci filminde kadroda yine Jennifer Lawrence, Liam Hemsworth, Josh Hutcherson ve Woody Harrelson yer alırken yönetmen koltuğunda ilk filmden farklı olarak Francis Lawrence oturuyor.

Ateşi yakalamak serisinin en büyük kozlarından biri Quarterquell adı verilen yeni oyunlara başlamadan önce hikayenin yarattığı dünyayı daha üç boyutlu bir biçimde betimlemek için epey zaman ayırması. Seyirci filmin ilk yarısının aksiyon yerine karakter ve dünya yaratımına odaklanmasında sıkılabilir biraz ama Ateşi Yakalamak'ın senaryosu, başkentte yaşayan zenginlerin serveti ve diğer 12 bölgenin fakirliği arasındki farklı göstermekten kaçınmıyor. Filmin en iyi sahnelerinden biri başkanın partisine katılan Katniss ve Peeta'nın diğer bölgeler açlıktan ölürken daha çok yiyebilmek için kusturan bir içki içen zenginlerin iğrenmelerini gösteriyor.

Açlık oyunları serisinin kitabını okudunuz mu bilmiyorum ama bilmeniz gerekir ki; ikinci kitapta mıntıkaların ve haraçların çaresizliği, psikolojik durumlarunu ve mıntıkalardan çıkan olayların bastırılma çabası anlatılıyordu. Yani ilk kitapta ki gibi arenada yaşananları değil. Bu yüzden ikinci film size göre aksiyonu az  gelmiş olmabilir ancak kitaba sadık kalınarak çekilmiş. Bunu göz önünde bulundurmanızı öneriyorum. Ayrıca serinin üçüncü filmi size göre aksiyonlu geçeceğine garanti veriyorum. Çünkü üçüncü kitap, devrim ve devrim için mücadeleyle geçmektedir. Benden bu kadar umarım izler memnun kalırsınız. İyi seyirler.

26 Kas 2013

Running Man


Running Man 2013 Güney Kore yapımı aksiyon filmdir. Shin Ha Kyun filmin koşan adamadır. Running Man filmi %100 Hollywood stüdyosunda çekilen ilk Kore filmi olmasıyla beraber yapımcılığını 20th Century Fox ve CreaPicture ile birlikte yapımcılığı yapmıştır. 4 nisan 2013'de ise vizyona girmiş. 


Ana karakterimiz Jong Woo, daha olgunlaşmamış bir babadır. Oğlu ondan sadece 18 yaş küçüktür. İyi bir baba olabilmek için geçmişinde yaptığı yanlışları tekrarlamamak için çaba göstermektedir. O gündüzleri oto tamircisi geceleri ise taksiye çıkarak geçimini sağlayan bir babadır. Bir akşam taksisine müşteri olarak binen adamı ölü olur. Bu dava uluslar arası bir dava olur, baş şüpheliside panikleyerek kaçtığı içinde Jong Woo olur. Polislerden, milli teşkilat tarafından kovalanan bir adam haline gelir. Film boyunca filmin adı gibi sürekli koşuyor. Hatta bu koşunun hakkını bile veriyor ne ciğer varmış be sende demekten alıkoyamıyorsunuz kendinizi. Özellikle kaçış sahnelerinde ki efektler çok iyiydi. Koştuğu zaman başına gelenlere gülmemek elde değildi. Çok bilindik bir konu olmasına rağmen Jong Woo (Shin Ha Kyun) oyunculuğunun ve kaçarken bile güldürmesi izlerken eğlenmeme sebep oldu. Jong Woo'nun oğlu Cha Gi Hyuk (lee min ho) canladırıyor. Bu bizim bildiğim Le min ho değil arkadaşlar Rooftop Prince'de kralın adamlarından birini oynayan kişi sadece isim benzerliği. Onu o dizide güldürürken izlememe rağmen bu filmde tam tersi bir karaktere bürünmüş. 



Running Man ilk haftasında 3,317,529$ toplam giş hasılatı elde etmiştir. İlk vizyon gününden Güney Kore'de ilk sıraya yükselmiştir.. İyi seyirler..

"Prime Minister and I" 9 aralık günü ilk yayınını gerçekleştirecek.


 Yoona, Lee Bum Soo, Yoon Si Yoon gibi yıldızların başrollerini paylaşacağı Prine Minister and I dizisinin çekimleri devam ediyor. 9 aralık günü "Marry Him If You Dare" dizisinden sonra yayınlanmaya başlayacak. Dizide Yoona beceriksiz ama tutkulu bir muhabir olan Nam Da Jung karakterini canlandırıyor Nam Da Jung da motosikletine düşkün bir karakter.

Diziyi bu kadar çok merak etmemde ki kişi tabiki Yoon Si Yoon. Onun genelde oyunculuğu, sevimli  olduğundan  ve izlemesi zevk veren karakterleri canlandırdığından izlerken sıkılmadığım oyunculardan biri. Yoona'yı sadece "Love Rain" de izlediğim için orada ki performansını da oldukça beğendiğimden iyi bir dizi ortaya çıkacak diye düşünüyorum. Merak içinde beklemedeyim. Dizinin teaser şu şekilde; buyrun

dizinin olaylar döngüsü bu şekilde




25 Kas 2013

Panda and Hedgehog / Kore Dizisi





Bir kaç ay oluyor Panda and Hedgehog dizisini izleyeli. O ara ağır dram dizilerini üst üste izlediğimden eğlenceli dizileri izleme kararı almıştım. Bunlardan biri olan bu dizi aslında güldüren yanlarının yanı sıra ağlattığı sahnelerde olmadı değil.. Özellikle tatlı sevenler için izlerken ağzınızın suyu akacağına garanti verebilirim. Bir ara kalkıp bende küçük küçük pastalar yaptığımdan emin konuşuyorum..

Super Junior'ın yakışıklı üyelerinden biri olan Donghae, Seung Ji rolü ile pastacı bir genci canlandırıyor.Küçük yaşta kaybolan,11 yaşından öncesini hatırlamayan, çocuk denebilecek bir yaşı ıslah evinde geçiren bir genç.Islah evinde iken televizyona izleyerek pasta yapmayı öğrenmiştir.Islah evinden çıktıktan sonra ona büyükbabalık yapan Park Byung Mo ile beraber yaşamaktadır. Her pasta yapmaya başlamadan önce gözlerini kapatarak;
Maculinea Teleius kelebeği
Aspidomorpha Transparipennis böceği
Rhyssa Persuasoria Böceği
Homotropus Tarsatorius Böceği

söylüyordu. İlk başta motive olmak için söylediğini düşünsem de işin sırrı dizinin son iki bölümü ortaya çıkması güzeldi.






Bir de esas kızımız olan Yoon Seung Ah, Pan Da Yang rolünü canlandırmaktadır. Küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiştir. Ailesinden sadece bir kız kardeşi vardır. İki kız kardeş ailesinin hatırası olan Panda Cafe'yi ayakta tutmak için uğraşmaktadır. Onun ihtiyacı olan kafesinde yeni tatlardır..Seung Ah Playfull Kiss dizisinden biliyor olabilirsiniz. Oh Ha Ni'nin aynı üniversiteye giden en yakın arkadaşı. İzlerken kim bu? kim bu? diye düşünürken diziyi izleyip bitirdikten sonra girip baktığımda anlamıştım. Biraz evrim geçirmiş :(







Pan Da Yang'ın çocukluk arkadaşı olan Choi Jin Hyuk; Choi Won II rolünü canladırmaktadır. Büyük ve ünlü bir pastahane olan Saint Honore'nun varisidir. Küçük yaşta babasını kaybetmiştir. Annesi başka bir adamla evlenmiştir. Bu evlilikten kız kardeşi Woo Yi öz kardeşiymiş gibi çok sevmiştir. Fakat üvey babasından bir o kadar nefret etmektedir. Amerika'da eğitim görmesine rağmen daha büyük yerlerde çalışabilecekken varisi olduğu Saint Honore üvey babasının eline bırakmamak için oranın yönetimini ele almıştır. Amerika'da 15 sene yaşamasına rağmen ilk aşkı olan  Pan Da Yang'ı unutamamıştır..






Seung Ji, Panda Kafede pastacı olarak işe başladıktan sonra satışlar patlar. Sürekli pasta siparişleri, müşteriler derken kafe dolup taşar. Böyle olduğunu görünce Woo II ise Da Yang'ı kıskanmaya başlar.  Dizinin konu olarak en güzel yanı karakterlerdi diye düşünüyorum. Dizinin kötü adamı aşkını kaybetmiş ikinci adam değildi aksine müthiş bir dostluk doğdu.. Hatta üçünün bu dostluğunun çocuk yaşlarına kadar dayandığını görmek güzeldi. Pan Da Yang'ın daha çocukken ilk aşkı olan Min Woo kayboluyor. Ondan ne bir iz ne haber vardır. Won II ise onu kaybettiğini sanarak 20 yıl kadar pişmanlık duymuştur. Ta ki Min Woo'nun aslında Seung Ji olduğunu anlayana kadar. Dizinin daha ilk bölümünde Min Woo'nun kaybolduğunu göstermeleriyle aslında birazda anlaşılıyordu kim olduğu sadece dikkatli izlemek lazım...

Seung Ji'nin aslında kaybettikleri çocukluk arkadaşı Min Woo olduğunu anladıkaları sahne dizinin en güzel anlarından biriydi. Yazımın başında; 
Maculinea Teleius kelebeği
Aspidomorpha Transparipennis böceği
Rhyssa Persuasoria Böceği
Homotropus Tarsatorius Böceği

 ne anlama geldiğini bilmiyorduk dedim ya işte o zaman çıktı meydana. Aslında bu Won II bu türleri ezberleyemediği için babası son anında ona şarkı söyleyerek bunu ezberletmiştir. O Pan Da Yang'a o da Min Woo'ya öğretmiştir. Bu sadece üçünün bildiği bir sır gibiydi. Min Woo'nun aslında dedenin torunu, ablanın oğlu olduğunu öğrendikleri gün olanları Seung Ji'ye anlatmak için giden Panda onu bunları tekrarlarken duyduğundan anlaması, çocukluk resminden ileriki halini çıkaran Won II merdivenlerden koşarak inmesi ve üçünün tekrar küçüklüğünde ki gibi bir arada olması çok güzeldi..

Dizinin en çok güldüğüm elemanlarından biri ise Won II'in kardeşi Won Yi idi. Bu neden abisine oppa değilde hyung, kendinden büyük ablalarına unni yerine nuna diyor diye kendi kendime söylenirken aslında onunda bir hikayesi varmış. Won II kardeşi gibi sevidği Min Woo'yu kaybettikten sonra erkek kardeşini kaybetmiş gibi üzülmüş. Kız kardeşinden günden güne uzaklaşmasından dolayı erkek gibi davranmaya başlamış. Abisi de onun için bunu yaptığını anlayınca saçmaladığını anlayıp kardeşine iyi davranmıştır. Abisinden sürekli para isteyen, para için her türlü anlaşmaya giren bir kız dizi boyunca çok güldüm ona. Hiç ders çalışmayan kız Seung Ji'yi görünce pastacı olmaya karar verir. Bu kız aslında Min Woo'nun kız kardeşidir. Bu ayrıntıyı bence izleyip görün derim..
Dizinin büyükbabasından bahsetmeden geçmeyeceğim. O nasıl sevimli bir dedeydi öyle. Seung Ji ıslahevine girdiğini Pandaya söyleyemediği için işkence çekerken onun gidip kızımızla konuşması çok sevimli bir hareketti. Pandayı da bu konu için gösterdiği tavır için takdir ettim. Aslında bunların hepsini senelerdir beklediği Min Woo için yaptığını nereden bilecekti ki? Seung Ji'nin ilişki konusunda dededen öğüt alması, karşıklık içmeleri falan çok güzeldi. Bir de sürekli dedenin ona vurması sonrea sevmesi uyurken Seung Ji'nin dedeye sarılması göbeğine ellemeden düşünemiyorum demesi harikaydı..
fotoğraf.PNG görüntüleniyor
Dizinin ilk bölümünde olması lazım, 1-2-3 koş diye bağırdı Donghae, ilk başta ben mi yanlış duyuyorum demiştim ama ciddi ciddi "koş" dedi :)
Dizi genel olarak güzeldi, hatta bu kadarı olabileceğini tahmin etmiyordum. Sıkılmadan izleyebileceğiniz, zaman kaybetmeyeceğiniz sevimli bir  romantik komedi. Not düşmeden geçmeyeceğim; rejim yapıyorsanız izlemeyin pastaları gördükten sonra rejim falan kalmaz. Dostluk bağının, aşkın, mucizenin, kardeşlik bağının, aile bağını anlatan güzel bir dizi. İzlediğinize pişman olmayacaksınız.. Ve dizinin güzel OST'u ile yazıma son veriyorum. İyi seyirler..

22 Kas 2013

Secret / Kore Dizisi





"Secret" bir diğer adıyla "Secret Love" 25 eylülde başlayan ve bir kaç gün önce finali yapan dizi. Kesinlikle  yayınladığı günlerin reyting rekorunu kırdığını konunun akıcılığıyla gösterdi. Dram, intikam ve aşkı her şeyiyle yaşatan bu diziyi izlemenizi daha yazımın başında tavsiye ediyorum.

Konusuna gelince Min Hyuk zengin bir ailede dünyaya gelmiştir. Hem yakışıklı hem zeki bir kişiliği olmasıyla birlikte birazda vurdumduymazdır. Sosyete camiasında samimi bulduğu tek aşkını "vur-kaç" araba kazası sonucunda kaybeder. Kız arkadaşının ölmesi nedeniyle Kang Yoo Jung hapise girer. Kazayı yapan kişi aslında Kang Yoo Jung değil onun erkek arkadaşı Ahn Do Hoon'dur ama kazanın suçunu Kang Yoo Jung üstlenir. Tüm bunlar olurken karşılıksız aşk yaşayan Shin Se Yeo sadece sevdiği tek adamı kazanabilmek için her yola başvuracaktır. Konu itibari ile  Nice Guy'ı bir tek hatırlayan ben değilimdir diye düşünüyorum. Bence sadece konu bakımından benzediğini düşünüyorum keza bu dizinin oyuncularının kalitesi ne kadar iyi olsa da Nice Guy benim için daha farklı..


Jin Sung dizinin yayınlanmasından 2 gün sonra I Hear Your Voice dizinin güzel başrol oyuncusu Lee Bo Young ile evlendi. 2011 yılının kaliteli ve eğlenceli dizilerinden biri olan Protect The Boss dizisinden hatırlarsınız. Orada ki oyunculuğuna kıyasla bu dizide onu daha başarılı buldum. İçine büründüğü rolün hakkını kesinlikle verdi. Ölen sevgilisinin intikamı için her şeyi yapabileceğini düşündü,  Kang Yoo Jung'un bir gölge gibi her adımını izledi. Değer verdiği bir şeyden koparsa anca onun çektiği acıyı çekeceğini düşündü Min Hyuk. Aslında işler istediği gibi gitmedi. Neden mi ? İntikam alacağım dediği bu kadına aşık olacağını hesaba katmamıştı. Gölge gibi izlediği bu kadının vur kaç olayında oracıkta sevgilisini ölüme terk edecek bir kadın olmadığını anlamasıyla aşkıyla beraber bu kadına teslim oldu.. O zamana kadar onun yüzünden çektiği acılar için onu korumaya devam etmesi, özellikle aşık bir adam sevdiği kadına nasıl bakar bunu çok iyi gösterdi MinHyuk...

Hwang Jung Eum'u Can Your My Heart ve Full House 2 dizilerinden hatırlarsınız. Onun oyunculuğunu çok beğeniyorum. Kendini her geçen projenin ardından yenilediğini ilerlediğini, bu dizide ki rolünün hakkını verdiğini düşünüyorum. İşlemediği bir suçu üstüne alarak bedelini sevdiği insanları kaybederek ödemesi onun en büyük cezası oldu. En büyük ihanetler en güvendiğin insanlardan gelir. Acısını bir zamanlar sevdiği adamın ihanetinin ona verdiği acıyla gerçekleri ortaya çıkarmasıyla aslında bu ürkek kızın aslında ne kadar güçlü bir kadın olduğunu kanıtladı. En çok da küçük oğlu San'ı kaybettiğini öğrendiği ve babasını morgda teşhis etmek için gittiği sahnelerin de ağladım. Min Hyuk'un aşkına karşılık vermesi ve mutlu olmasını istedim.

Soo Bin; İlk izlediğim hala da hiç unutamadığım "49 Days" diziydi. Orada ki karakter oyunculuğunu nasıl ise bu dizide aynıydı. Tek farkıorada ilk başından beri oyun oynayan bir adamdı. Bu dizide aslında sevdiği kadının onun için yaptığı fedakarlığın altında ezilerek nasıl kötü bir adama dönüştüğünü canlandırdı. Soo Bin kötü adam karakter oyunculuğunda ilk üçü zorlar. İlk başlarda Yoo Jung ve Do Hoon çiftine üzülüyordum. Aralarında büyük bir sevgi var ki bu kadar acıya birlikte katlanıyorlar derken; Gerçeklerin açığa çıkma gibi bir huyu olduğundan aslında iyi görünen bu adam hırsının kurbanı oldu. En çok Yoo Jung'un babasının her şeyi hatırladığını anladığında ki o bakışından kesin adamı öldürecek bu adam dedim kendime. Dediğim oldu ve adamı buz gibi dışarıda donarak ölmesine sebep olduğu an bu Do Hoon karakterinin en ağır şekilde cezalandırılmasını istedim. Fakat adam avukat olduğundan her şey için elinde mutlaka koz bulundurması ve dizinin çaresiz aşığı Se Yeon'un Min Hyuk'u kazanmak için onunla bir olması ile bu adamı yıkmak zor oldu..
Lee Da Hee, I Hear Your Voice dizisinde ki savcı rolüyle izlemiştim. Kore aktristleri arasında en çok beğendiğim, güzel bulduğum kadınlardan biri. Min Hyuk'un anaokulundan beri arkadaşı olan ailelerinin zoru ile evleneceklerdir. Aslında dışarıdan bakıldığında birbiriyle evlenmek isteyen bir çift gibi görünmüş olsalar da aslında bunu isteyen bir tek Se Yeon'dur. Min Hyuk'u çaresizce sevdiğinden çektiği acıların intikamını almak için savaş açtı. Ona yaptıkları için çok kızmış olsam da aslında en çok ona üzüldüm.Düşünsenize anaokulundan beri sevdiği adam onu bir türlü görmüyor..Ji Hee konusundan dizinin ilk bölümünden beri şüpheleniyordum. Onunda Min Hyuk'un babası gibi ayrılmalarında parmağı olduğunu görmek sinirlerimi bozuldu ve üzülmeme kararı aldım Se Yeon'a....

Min Hyuk'u Ji Hee'nin ölümünden sorumlu olan kişinin daha önce yedek sürücü diye gelen kızı karşısında görünce o kızın öldürmek istercesine boğazına sarılması ardından polislerin kelepçeyi taktığını görünce "ahh be kızım değdi mi o adam için şunları yaşamaya" diye sövdüm sövdüm durdum. 



Hele ki babasının o hapise girdikten sonra sağlığını kaybetmesi kızım çıkana kadar bir şey yemicem demesi falan beni izlerken çok yıprattı. Hele morgda onu teşhis etmeye girdiğinde babasının donmuş ayaklarına dokunup ağlaması ve dışarıdan onu Min Hyuk'un izlemesi içler acısıydı. Özellikle parçaları birleştirdiğinde aslında babasının ölümüne avukatın sebep olduğunu anladığında pastahaneye gidip başını duvarlara vura vura kendini cezalandırması beni bitirdi... Min Hyuk'un ondan haber alamayınca oraya bakıp onu o halde bulunca düşüncesinde yavaş yavaş bir çok şey oturmaya başlamıştı. Bu kadına ne kadar kötülük yapmak istese bile sadece neyi "sır" olarak sakladığını merak ediyordu. Bu sırrın içinde Do Hoon olduğunu anlamaya başlıyordu. Neden Do Hoon bu kadınla sevgili olduklarını gizlemişti, bir sebep olmalıydı der gibi kadını hem korudu hem araştırması ona sahip çıkması aşkın tohumlarını içinde atmaya başlamıştı aslında..

Ji Hee'nin annesinin dükkanına hafta bir kaç kez uğrayıp annesi sürekli kovsa da balık kokusundan nefret etmesine rağmen yardım etmek için elinden geleni yapıyor. Onu uzaktan izleyen ve ne yapmaya çalıştığını anlamaya çalışan başkan..
Min Hyuk'un daha yedek sürücü muhabbetlerinde ona Se Yeon'a aldığı yüzüğü Yo Jung'a vermişti. Babası öldürülmeden önce aslında ameliyat olacaktı o yüzüğü görünce satmaya kalktı tabi özel tasarım olduğu için hemen Min Hyuk'u büyüten annesine ulaşıldı. Sonra Min Hyuk geldi onu kurtardı kendisine borçlandırdı. Sırf kızı yanında tutabilmek için borcunu ödemesini söylüyordu kızın ona verdiği adres ve telefon numarasının kağıdını yakmaya çalışıp hemen söndürmesi, otelde kızı görünce yolunu değiştirmesi, sarhoş olduğunda onu araması aslında içten içte olan duygularını göstergesiydi..Min Hyuk'u en çok takdir ettiğim ve kızdığım sahne aynıydı. Onu kıyafet alıp kutlamaya getirmesine kızdım. Ama orda bir güzel Do Hoon ve o sapık arkadaşına vurduğu içinde takdir ettim .. Do Hoon denilen avukata ne kadar çok gıcık olduğum katil olduğu ortaya çıkacak diye kıza o kadar hakaret edildi sırf hırsı uğruna savunmadı bile. Se Yeon'la aslında tencere kapak gibiydiler..
Yoo Jung ne zaman gülse ona "Gülümseme" demesi.. 



Daha ne desin adam 

ne güzel ifade etmiş kendini

Yo Jumg'un çocuğunun aslında ölmediğini başka bir ailenin yanında evlatlık olduğunu öğrenmesi ve bunun arkasında avukatın annesi olması beklediğim bir şeydi. O kadının Yoo Jung hapisten çıktıktan sonra bir anda iyi davranıp bir tomar parayı ona vermesinden anlaşılıyordu. Avukatın babası bir o kadar iyiyken annesinin bu kadar kötü bi kadın olmasına şaşırmadım. Hırsları için her şey yapabiliyor ana oğul..

O kadar dizi izledim sekreter rolünde ki Choi Woong'un ciddiyetine hayran kaldım. Çünkü sekreter rollerinin hepsini düşününce en çok onu sevdim hatta o kadar ciddiydi ki 1 ya da 2 kez gülerken gördüm.. O da sonunda aşkı buldu ya sevindim :)
 Kore dizilerinin finalleriyle kıyaslarsak kesinlikle güzel bir son ile final yaptı. Beklediğim bütün soruların cevaplarını alabildiğim için mutluyum. Herkes hak ettiği cezayı aldı.. Eğer aksi final olsaydı cidden çok üzülürdüm en azından havada kalan bir konu kalmadı. Bir de Yo Jong'un hapishanede ki arkadaşları bile mutlu sonu gördüler ona sevindim..Dizinin ve haftalardır dinlemekten keyif aldığım Ost'u ile veda ediyorum. Bu şarkı uzun süre müzik listelerinde altüst etti..
özellikle başlangıç müziğine dikkat edin

19 Kas 2013

Super Junior Üyeleri - 2



  • Yesung ( Kim Joong Woon) 24.08.1984


Hemen hemen her üye için aynı düşünceyi dile getireceğim gibi görünüyor. Şu fotoğrafa bakıp da Yesung'un  29 yaşında olduğunu kim inanır..Bu kadar genç ve formda kalmalarının sırrı ne çok merak ediyorum. Yesung Super Juniır bir alt grubu da olan Super Junior H grubunda yer alır. O bu aralar askerlik görevini yerine getiriyor. 1 senesi daha var gelmesi için dört gözle onu dinlemek için beklemedeyim. 
  • Yesung onun sahne adıdır. Anlamı ise "bir sanatçının sesi" manasına gelir. Kesinlike ona uygun bir sahne adı olmuş.
  • Grubun 3 iyi sesi olduğunu düşünüyorum. Bu üçünün arasında en iyi sese sahip olan kişi kesinlikle Yesung derim. Onun solo olarak söylediği şarkıları dışında grupta söylediği Superman ve Form u şarkısını dinleyince sesinin güçlülüğünü görebileceksiniz.
  • Simasına bakınca sessiz gibi görünse de aslında o konuşmaya başlayınca susturabilene aşk olsun. Katıldığı programlarda neredeyse programı ele geçiriyor. Hatta o kadar çok konuşuyor ki bazı kısımları kesmek zorunda kalıyorlar. Ben Yesung'un özellikle anlattığı hikayeleri çok seviyorum.
  • Günde 4-5 saat uyuduğunu bir programda şu şekilde dile getirmiş..
  • Bir programda yarışma varsa Yesung ordaysa mutlaka katılır ve her seferinde kaybeder annem ya :)
  • Yesung'un garip bir huyu var üyelerin dudakların üstündeki o girintiye dokunması takıntı haline gelmiş. Hatta gizlice odalarına girip bunu yapıyormuş. Odaların anahtarını bile manajerden almış o derece takıntılı :D
  • Super Junior bi programa katılıyorsa orda Yesung varsa bilin ki komik danslar yapan biride vardır, buyrun Hele ki grup üyelerin tek tek çıkıp dans etmesi ve Yesung'un müthiş dansı....
  • Yesung bir çok dizinin OST'unu o güzel sesiyle söyledi. Bunlardan biri Cindrella's Sister dizisinin müziği, uzun süre müzik listelerinde 1. sırada yer aldı.
  • Saçları konusunda en az Teuk kadar özen gösteriyor. Bir yere gidecekse bile saçını düzeletmeden hayatta dışarı çıkmaz.
  • Yesung bulunduğu Ostlar dinlemenizi tavsiye ederim..
  • Üyeler arasında sık sık dile getirilen bir konuda Yesung'un idol sanatçılar arasında en iyi canlı vokaller listesinde zirvedeki isim olarak biliniyor. Sujunun hit parçalarının bir çoğunda Yesung'un sesinin şarkıların temeli oluştuğunu görmemek mümkün değil
Hyena  OST ;The Night Chicago Died ve The One I Love
Snow Flower; Stop Walking By
H.I.T OST;Just You, H.I.T
Tazza; Love Realy Hurts
Partner; Dreaming Hero
Namhansansung Musical; The Trap Of North Gate
Cindirella's Sister; It's Has To Be You
Dream Come True(film); Victory Korea
The President; Loving You
Paraside Runch; Waiting For You
Superstar K; Fly
I Am Behind You; I'm Behind You
Waririor Baek Dongsoo; For One Day
Yoon II Sang 21st Anniversary "I"m 21; Reminiscence
I Do, I Do; She Over Flowers
To Do Beautiful You; Sky
The King Of Dramas, Blind For Love
That Winter, The Wind Blows; Gray Paper
  • Yesung'un ilk filmi ise "Attack On The Pin Up Boys" aktörlüğe attığı ilk adımdır.
  • Yesung bir de kaplumbağa besleme maceresi var ki bunu onun ağzından izleyelim
  • Yesung saçının rengi sürekli değişmesi bile güzel. Grupta sarı saçın en çok yakıştığı üye :)

O ŞİMDİ ASKER



Kangin (Kim Young Woon) 17 Ocak 1985



Sujunun askerlik görevini tamamladığı çiçeği burnunda üyesi. Kangin'in anlamı ise "Güçlü Kişi" manasında.
  • Kanginin imajı için şu şekilde ayrım yapabilirim. Askerden önce ve askerden sonraki imajı diye. Benim düşüncem Askerden sonraki Kangin > Askerden sonra ki Kangin derim. Hatta bu konuya burada kilit vuruyorum. Keza yazımın sonunda paylaşacağım fotoğraflardan sizde bana hak vereceksiniz diye düşünüyorum
  • Kangin Super Junior T ve Super Junior H alt grubunda yer alıyor. 
  • Kangin Türkiye'ye ki Music Bank konserinde ki sunuculuğu ve şıklığıda görülmeye değerdi diyebilirim. açıkçası onun hakkında pek bi bilgim yok sadece az çok gezinirken  videoları izlerken öğrendiğim kadarıyla anlatmaya çalışacağım.
  • Suju'yu az çok tanıyanlar bilir Kyuhyun'un hazır cevap olduğunu ve lafını esirgemediğini. Bunun genişletilmiş halini onu anlatırken kullanacağım. Siz diyorsunuz da neden sen şimdi bundan bahsettin ? diye Çünkü KyuHyun'un hakkında gelen tek kişi Kangin :)
  • Kanginin grupta kendine yakın hissetiği kişi Sugmindir.
  • Kangin We Got Married programına katılmıştır. 
  • Askere giderken KAngin için hazırlanmış bir video..
  • Kangin beyzbol oynamaya çalışırken kendini anlatması buyrun gençler sizde izleyin
ASKERDE KANGİN

 ŞİMDİ KANGİN :)

Konuyu bu konuda kilitlemem normalmiş değil mi ? :)


18 Kas 2013

Sungkyunkwan Scandal/ İç Akıtan Takım


Uzun zaman önce izleyip de yeni dizileri yazmaktan fırsat bulamadığım dramalardan biri Sungkyunkwan Scandal.. Daha fazla beklememe gerek olmadığını düşünerek bu güzel tarihi dizinin aklımda kalanları paylaşalım. Hem izleyenler için küçük, hoş bir hatırlatma olur..


Song Joon Ki, Kim Yoo Chun, Yoo Ah In ve Park Min Young'ı ilk kez bu dizide tanıdım. Dördünün de oyunculuğunu çok beğenmiş, sonrasında hemen hemen film ve dizilerini izlemeye çalıştım. Song Joon Ki'nin Nice Guy ve Werewolf Boys'da ki performası neyse inanın bu ilk izlediğim dizide bir o kadar iyi..
Kim Yoo Chun; onu DBSK'nin eski üyesi olarak tanırsınız hatta 2010 yılında JYJ geçiş yapmıştır. YouChun'u az çok bilenler onun neşeli, hareketli, yerinde duramayan biri olduğunu bilir. Bu dizide ki rolünde tam tersi bir kişiliğe bürünse de bununda hakkında çok iyi geldiğini düşünüyorum. Yoo Ah In; izlediğim hatta hakkında çok bilgi sahibi değildim ilk izlediğimde.. Dizinin bana göre açık ara en iyisiydi. Bu bir tek benim dikkatimi çekmemiş ki sonrasında çok iyi dizi ve filmlerde başrol olarak yer aldı.. Hatta araştırıp izlemenizi tavsiye ederim.Yakın zamanda onun dizi ve filmleri ile alakalı bir kaç yazı yazacağım.. Dizimizin başrol bayan oyuncumuza gelelim. Park Min Young, bir insanın bu kadar mı sevimli suratı olur ya.. Bayan oyuncular konusunda genelde seçici oluyorum. Bu dizide erkek kılığına girmiş bir kızı canlandırıyor. İlk izlediğim Park Shin Hye olsa da bana göre şu zamana kadar izlediklerimin arasında açık ara birincisi diyebilirim.. (diziyi geç yazmamın avantajı :) Onu sonrasında City Hunter'da Lee Min Hoo ile izlemek bana mutluluk vermişti.

Dizinin konusu; Joseon Hanedanı'nın hüküm sürdüğü sırada Sungkyunkwan Üniversitesinde okuyan ve kendi aşk ve hikayelerini anlatan  4 yakışıklı öğrenciyi bir araya toplar. Kim Yoon Hee; bağımsız bir gayreti olan zeki,güvenilir bir genç kadındır. O babasının ölümünden beri ailesine destek olmak için çalışıyor fakat derslerini de iyi yapıyor. Bir gün erkek kardeşinin yerine geçer ve sadece milli sınavları geçmek için erkek kılığına girer. Sınav gününde Lee Seon Joon ile tanışır. İlk başta birbirlerine sinir olsalar da arkadaş olurlar.  Lee Soen Joon ise ayrıcalıklı bir çevreden gelir, zeki olduğu kadar kibirli bir kişiliği vardır. Milli sınavları geçerler (burada bir ayrıntı var izleyince görün).. Sungkyunkwan Üniversitende bir oda arkadaşı olurlar.. Üniversitede bir yakın arkadaş olacakları iki kişi vardır. Bunlardan biri Go Yong Ha (yeorim) bayanlar arasında popüler olan, kuş uçsa etrafında kıvrak zekası ile her şeyden haberi olan hatta Yoon Hee'nin kız olduğunu hemen keşfetmiştir. Fakat bunu açıklaman yerine eğlenmeye devam etmiştir. Moon Jae Shin (Geol Oh) dizinin sert çocuğu, iyi dövüşen gizemli adamı.

İç Akıtan Takım
Dizinin bana göre asıl olayı Yeorim ya da Geol Oh olmasaydı bana göre dizi konu açısından klasik bir drama olarak seyredip giderdi. Yoon Hee ve Seon Joon çifti şirinlik abidesi bile olsa dizinin bana göre asıl kozu Yeorimdi. Çapkın, süslü, sivri dili hepsinden önce sevimlilik halleri ve onun dönerek yürüyüşü yok mu izlettirmek için her şeyi yapıyor. Onun felsefesi ise; kendisini eğlendirmeyen kimseyi  yanında tutmuyor. Song Joon Ki zaten bu diziyle kendini kanıtlamıştı. Geol Oh için söyleyecek tek bir düşüncem var o da oynadığı karakterin hakkını vermesi. 

Dizi aslında güzel mesajlar içeriyordu. Karşılıksız aşk, dostluk, aşk, Sınıf farklılıkları, kadınların eğitim sorunları, kadın erkek eşitliği..Olumsuz eğitim koşullarını değiştirmek isteyen bir Kral ve ona ön ayak olan İç akıtan takım. O zamanlar bile kızların okuma güçlüğü çektiği zamanları düşünürsek şimdi bile çok bir şey değişmemiş diyebilirim. Azalma var ama bitmiyor.. Yazmadan geçemeyeceğim dizinin bu güzel dörtlüsü dışında ona rakip bir grup vardı ki onlarda övgüye değerdi diyebilirim özellikle Savaş Bakanının oğlu olan aynı zamanda okulun başkanı; Ha In So rolü ile ilk kez izlediğim  Jeon Tae Soo.. Bir insan mimiklerini bu kadar mı sabitler. Hiç değişmedi, çizgisini bozmadı. Ona üzüldüğüm tek sahne ise; Ok yarışmasında sevdiği kadının başka adamı izlemesini gördüğünde akıttığı o göz yaşı.. Aşk nefreti de saygıyı da yaşattı onun gözünden izlediğimde.. 

Final ise Kore yapımlarını göz önünde bulundurursak hepsine göre iyi bir son ile veda etti. En azından benim cevabını beklediğim bir çok şey aydınlandı. Sadece iki şey için keşke olsaydı daha iyi olurdu diye düşünüyoru. Bunlardan biri Yoon Hee'nin ailesi ve Sungkhyunkwan'ın başkanının akibetini merak etmedim değil. Olması iyi olurdu diye düşünüyorum.  


14 Kas 2013

Biri Dizi Mi Dedi ? Bölüm-3


SMALLVİLLE

Superman'e dair bir çok dizi-film arşivlerini izledim ama hiç biri bir Smallville olmadı, olamadı. Bu yaz vizyona giren "Man Of Steel" filmi bu dizinin yanında bile geçemeyi bırak sokağına bile uğrayamaz O film için vakit harcadığıma üzülüyorum. Neyse sinirlenmeye başladım konuma geri döneyim :)



Efsane karakterlerin kahramanları daha dizi başladığında genç ve çelimsizdiler... Superman fenomeninin gençlik yıllarına ışık tutan Smallville tam da "Acaba her şey nasıl?" başlamıştı sorusuna cevap arayan cinsten bir bilimkugu dizisi.

Clark Kent'in (Tom Velling) büyüdüğü kasaba Smallville'de sıradan görünen genölerin ilişkilerini,i dostluklarını, fedakarlıklarını hatta ihanetlerini seyrederken, Clark'ın uçan bir adama dönüşme hikayesini de izliyoruz. Ayrıca Smallville'de "farklı" olanın sadece Clark olmadığını da dizi final yapana kadar görüyoruz.
Dizi 10 sezon sürdü. Yanılmıyorsam ilk 5 sezon "bundan sonra ne olacak?" sorunun cevaplarını çokça hissetmeme rağmen yinede koca 10 sezonu finaline kadar her şeyini tamamlanın verdiğini haklı gururunu yaşıyorum. 

SUPERNATURAL

        Dean Ve Sam kardeşlerin, "nasıl kardeş olurnur?" sorunun cevabını her fırsatta veren bir dizi klasiği..


Adı üstünde bir doğaüstü drama olan Supernatural Dean ve Sam Winchester kardeşlerin, doğaüstü yaratıklarla verdikleri savaşı konu alıyor. Anneleri bilinmeyen bir varlık tarafından yakılarak öldürülmesi sonucu, babalarıyla beraber avcılık yapmaya başlayan kardeşlerin Sam normal bir hayat yaşamak için abisi Dean ve babasını bırakıp üniversiteye gider. 

Yıllarca ailesinden ayrı yaşan Sam, abisinin aldığı babasının kayıp olduğu haberi ile eve döner ve macera tekrardan başlar... Tam da bu şekilde devam ediyor. Şu an 9. sezonu yayınlanan dizinin müptelası olmayı bırakın sezon başlasın diye gün sayan biriyim. Benim en çok sevdiğim iki kardeşin kendi aralarında taş-kağıt-makas oynaması.. Bu dizi final yaptığında yazı yazacağımdan kısa tutuyorum canlarım..

MERLİN

Sürekli Amerika ve Kore dizileri izlemiyorum tabi ki de. Vazgeçemediğim, müptelası olduğum İngiliz dizilerinden mahrum bırakır mıyım kendimi? İngiliz entrikaları ile alakalı dizi, film, kitaplar vazgeçilmezlerim.. Onlardan biri ise severek izlediğim ve takip ettiğim süre boyunca Merlin'in yaşamı hakkında bilgiler araştırmaktan geri kalmadım..



Büyücü Merlin güçlerini tam olarak keşfetmediği ilk gençlik yıllarını konu alan dizi, Kral Arthur efsanesinden birebir beslenen hikayesi ile fantastik dizi meraklılarını cezbediyor.

Yuvarlak masa şövalyeleri, Ekskalibur kılıcı, Avalon kenti gibi şimdiye kadar edebiyata ve sinemaya pek çok fantastik malzeme sağlayan Kral Arthur'un omuzlarında yükseldiği beyaz sakallı büyücü Merlin'in, mitlerde çizilen tasvirlerinden oldukça farklı bir Merlin ile karşı karşıya kalacaksınız. Zira Uther (Anthony Head) hükümdarlığında Birleşik Krallık'ta büyücülerin sihir yapmalarını yasaklamıştır. Merlin sahip olduğu bu yeteneğin henüz tam olarak kontrol edemediği için başına her an belaya sokabilecek, sıradan görünen köylü bir delikanlıdır. Ne zaman ki yolları Kral Arthur ile kesişir o gün ve sonrası hem kendi kaderini hem de krallık için dönüm noktası olur..

Dizi  5 sezon sürdü ve geçen sene muhteşem bir final ile son buldu. Bir çok yapımı izlemiş olmama rağmen beni derinden etkileyen finallerden birini "Merlin" dizi gerçekleştirdi. Beş sezon boyunca dizinin nereye varacağı konusunda tahminlerde bulundum yine de beklediğim gibi gerçekleşmedi. Sağ gösterip sol bulan senaristin alnından öpüyorum, saygılarımı sunuyorum...


13 Kas 2013

Super Junior Üyeleri -1



  • Lee Teuk (Park Jung Su) 1 Temmuz 1981





  • Kim der ki bu çocuğun 32 yaşında olduğuna !!! 
  • En sevdiği rengin beyaz olduğunu heralde sağır sultan bile duymuştur.
  • Super Junior grubunun lideridir. Diğer üyelere aşırı düşkündür. Bir liderin olması gereken bütün özelliklere sahiptir. Hatta o kadar düşkün ki, gruptan birinin başına bir şey gelse kendine gelmiş gibi ağlayan bir duygusallığa sahip.
  • Grubun en çok uykuya düşkün üyelerinden biri. Bu konuda en çok müzdarip olan kişi oda arkadaşı arkadaşı Heechul. Odasını bile ayırmış. Bu konuda Heechul'ün demeçleri bulunuyor.
  • 2007 yılında kendisinin ve Eunhyuk, ShingDong, KyuHyun da olduğu bir trafik kazası geçirir. O kazada hepsini allah korumuş :( Shindong ve Eunhyuk'a göre daha ağır yaralandı ve aylarda hastahanede yattı liderimiz :(
  • 2006-2012 tarihleri arasında Eunhyuk ile beraber  KBS'nin radyo programı olan "Super Junior Kiss The Radio" Programını yapıyordu. Ryeowook ve Sugmin'e devretti.
  • Leeteuk'un olduğu her videoda onun saçını düzelttiğini ve saçıyla çok oynadığını fark edersiniz.
  • Leeteuk aldıtıldığı için 6 ay kadar acı çektiğini ve zar zor kendine geldiğini bütün suju hayranları bilir. O kıza çok uyuz olmuştum. Bu olay için Eumhyuk "Abimin aşık olup bu kadar kırılıdığı ilk defa görüyorum" deyip yorumunu dile geitrmişti
  • Bu sevimli hallerinin yanında onun bir özelliği ise şüpheciliğidir. Mesela bir ortamda yokken o sıra gelirse üyelere benim hakkımda konuşuyorsunuz diye sorunca Sugmin'in bozuntuya vermeyip, abi nereden anladın falan diyorlarmış o kadar tiye almaya başlamışlar bir süre sonra :)))
  • Onun sahiplenen bir ruha sahip olduğunu dile getirmiştim. Daha çaylak iken Donghea'yı her gün okula bırakıp çıkışında da alırmış. Böyle bir adama nasıl saygı duyulmasın be siz söyleyin.
  • Hepimizin hayatında bir Secret Garden geçti. Bundan nasibini Super Junior üyeleri de almış bulundu. O Meşhur mekik çekme sahnesini canlandırırken Leeteuk hali görülemeye değer :)))
  • Katıldığı bir çok programda duygusallığının dışında eğlenceli ve komik, sevimli bir sevgi pıtırcığı olduğunu göreceksiniz. Mesela; Eunhyuk ile karşılıklı dans çekişmeleri izlerken çok güldüm.
  • Askere gitmeden önce "Weekly Idol" programına katılmıştı. Bu programda kolay ağlayabildiğini, hadi ağla dediler. Yakın zamanda çok ağlayacağını ve askere gidiş tarihinin açıklanacağını söyleyip gözleri dolmuştu. Öyle bir enerji var ki az önce gözleri dolan çocuk o değilmiş gibi gülüp eğlenmeye devam etti. Bir de çok güzel ramen yaptığını ispatlamış oldu. 
  • Askere gitmeden önce katıldığı Strong Heart programında askerler için verilen tavsiyeler oldukça komik ve eğlenceliydi. Duygusal anlar da yaşandı izleyip görelim bence, Buyrun... Bu programda annesinin oğluna konuşması ve Leeteuk'un annesinin gözlerinin içine bakarak duygularını dile getirmesi orda bulunan idol konuklar dahil beni de ağlatmayı başarmıştı. Hemen hemen o gün anlatılan hikayelerin hepsi oldukça komik ve güzeldi.
  • Grup üyeleri tarafından karşı cinse en düşkün olarak belirtildi. Çapkındır biraz Leutukumuz :))
  • Lider olma özelliğinden dolayı bu sahiplenici ruhundan hiç vazgeçmemiş genel olarak sujunun diğer üyelerinin onun hakkında ki görüşleri minnet ve sadakati ile ilgili oluyor. Hatta kendi elleriyle onları beslediği de oluyor. Çok sevimli değil mi sizce de :)
  • Onun We Got a Married programında ki performansı çok seviyorum. Ayrıca gülüşü ve ağlayışı güzel olanlardan biri diyebilirim..
  • Konser performanslarında onun üstünü genelde çıplak görmezseniz şaşırmayın, seviyorum adam öyle dolaşmayı :)
  • Türkiye'ye gelen kafile arasında olmaması beni üzmüştü :(
  • 30 Ekim 2012 tarihinde askere gitti. Şu an hala askerde olduğundan onun yollarını gözlüyoruz.


  • Kim Heechul 1 Temmuz 1983

  • Fotoğrafa bakınca onda ki kız güzelliğini görüyorsunuz değil mi? Erkek güzeli resmen..Bunun farkında olması da ayrı bir özgüven katmış ona. Bir programda neden kız arkadaşın yok sorusuna "Benden daha güzel bir kız varsa söyleyin çıkayım onunla" diye de farkında olduğunu belirtir. Şu yukarıda ki fotoğrafa bakınca sizde hak vereceksiniz benim gibi :))
  • Grubun Leeteuk'dan sonra ki yaş olarak büyük üyesi. Onun en bilindik özelliği ise yaptığı eşşek şakaları. Youtube heechul ve şakaları ile ilgili arama yapınca sayısız video ile karşılaşabilirsiniz. Onun şakalarına üyelerden genelde kimse karşılık vermez çünkü karşılığın çok ağır olur öyle de psikopat :)))bu şakaların bir kısmı diyebilirim. Videoda da gördüğünüz gibi suyla şaka yapmadığı kişi kalmamış.
  • Grubun eski üyelerinden olan Hangeng ile yakınlığı bilinirdi. Onun gruptan ayrıldığından sonra ki ilk konserinde ağlamış ve şarkıyı söyleyememişti (diğer üyelerde aynı şekilde) onu bayağı derinden etkilemişti bu durum.
  • Grupta bir Heechul'ün hazır cevap oluşu bir de KyuHyun HAzır cevap oluşunu beni çok güldürür.   İkisininde programları açın izleyin bir anda her şeyi ellerine geçirip espiri üstüne espiri yaparlar. Mesela Strong Heart'ın bir bölümüne katılmış ve Heechul orada kırıp geçirmişti herkesi buyrun sizde izleyin Part 1 ve Part 2 ...ilkokulda sınıfın en zekisi ve 1.siymiş. Böyle zeki insanlar genelde hazır cevap olur şaşırmadım açıkcası. 
  • Leeteuk'un ne kadar geç kalan bir üye olduğunu düşününce Heechul Da onun tam tersi dakik olan bir üye olduğundan odalarını ayırmaya kadar gitmiş bu durum :)) Bu dakiklik konusu yüzünden kız arkadaşından ayrılmışlığı bile var o derece takıntılı. (benimde öyle bir özelliğim var
  • 2006 yılında Donghae'nin babası vefat ettiğini öğrendiğinde yolda kaza geçiriyor. Bunu Heechul'un ağzından dinleyelim.
  • Heechul konu olunca binlerce komik hikaye dinleyebilirsiniz. Bunlardan biri ise Motel hikayesi. Türkler için kardeş ülkesi diyen Heechul ben sevmeyeyim de kimler sevsin. Annesinin radyo programında çirkin görünüyorsun diyerek yolladığı mesaj ve tepkisi :)
  • Onun konuşmaktan nefret ettiği bir konu ise "yaş" . Bu konu konuşulunca çok fazla sinirleniyormuş :D hahaha 30Lu yaşlara geldiğinden olacak bu durum :D (bu suju üyelerinin hiç biri yaşında göstermiyor hep yaşından küçük duruyorlar)
  • Bir de Siwon'un ağzından Heechul'u dinlesek güzel olur diyorum. Yalnız arkada dinleyen Heechul'e dikkat :)) Bu da kendi ağzından dinleyelim nasıl biriymiş :)
  • Onun diğer üyelere sürekli lakap takmasına ne demeli. Mesela Siwon'a "Simbad". Çoğu programda Siwon'a takılır. Kendine taktığı lakap ise "Sindirella" :)))
  • İçki ve sigara kullanıyormuş bırakmış ve sonrasında yine başlamış, umarım yine bırakır. 
  • Sinirli olduğunda yanına yaklaşılmaması gerektiğini söylüyor.
  • Gururlu bir kişiliğe sahip olduğunu ve bu durumdan nefret eder. 
  • Wonder Girls üyesi Sohee hayranı.
  • Ona birinin vaaz vermesinden ne yapmasını söylmesinden hoşlanmıyor. Donghea ve SNSD grubundan Taeyon'u dinliyor. 
  • Heechul'un elleri çok güzel, kız gibi ama onlardan bile güzel.
  • Heechul'ün garip bir kişiliği olduğunu düşünüyorum. Bunu radyo programını izlerken de hissediyorum ama ne yapıp edip sevdiriyor kendini. Radyo programında bir Türk arkadaşın mesajını sürekli okuyor. Buyrun..
  • Grupta öpmediği adam kalmadı :( Bir de o dili hep dışarıdadır nedense :

  • Askerlik görevini yerine getirmek için gidişinde ki bir fotoğraf. Aslanlar gibi görevini yerine getirdi ve geldi..





Kaynak: www.yeppudda.com - ww.korea-fans.com